• Sonuç bulunamadı

Tarancı'nın dünyasından

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Tarancı'nın dünyasından"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Tarancı’nm

OKTAY

AKBAL

«Araştırmaya dayanmayan eleştiri olur mu?» diye de yazdım, sıma Asım Bezirci dostumu bir türlü hoşnut kılamadım. Ne yapayım? Bezirci kendine öz-i?ü bir yol tutturmuş, iyi de etmiş; önce araştırıyor, sonra da eleştiriyor. Hem araştırmam, hem eleştir­ meci desem sorun kalmayacak! Son yıllarda en yar rarlı çalışmaları o yaptı; yapıyor d a Oysa deneme— eleştiri türünde yazılar yayınlamak belki daha da kolay. Bu, yazar ustalığına dayanan bir çabadır. Ataç gibi, Naci gibi kişiler üstesinden gelebilirler, ama onlara özenenler altında kalır giderler.

Bezirci, iki üç ay önce ‘Yazko Dergisi’nde bu ko­ nulara değinen, azıcık da bana takılan bir yazı yaz­ mıştı. Sağolsun dedim yanıt vermedim. Hem ne de- nebilir ki, ben onu araştıran, inceleyen çalışkan, dik­ katli bir eleştirmen sayıyorum. Niye bilmem o ille de yalnızca eleştirmeci’ olduğunu vurgular durur? ö y ­ kücü, şair, romancı, denemeci, eleştirmeci tanımları­ nı bize başkaları yakıştırmak. Kendimiz söylememe- liyiz bunu... üstelik Bezirci, bunca yapıt ortaya koy­ muş, kişiliğini, niteliğini kanıtlamış biri. ‘Ben eleşti­ riciyim, ama Akbaj beni araştırmacı sayıyor' deme­ sine ne gerek var? Bir kez daha yazayım, Bezirci’yi hem araştırmacı, hem yazın tarihçisi, hem de eleşti­ rici sayıyorum. Hepsi bir araya gelince Bezircinin önemi iyice ortaya çıkıyor.

t Bakın, iki yeni kitabı daha çıktı son günlerde: ‘Ahmet Haşim' ve 'Cahit Sıtkı Tarancı..' Bezirci ön­ ceki yıllarda da Ataç, Abdülhak Hamid, Orhan Veli, Tevfiij Fikret üzerine yararlı incelemeler yayınla­ mıştı. Bezirci’nin genç kuşak şair ve öykücüleri üze­ rinde de kitaplık inceleme ve araştırmalar yaptığı bilinir.

Dünyasından

-rı^&H-o s

t

-EVET

HAYIR

Cahit Sıtkı Tarancı benim gençlik dönemimin önemli bir şairidir. Bugünkü kuşak onu gereğince tanımıyor. Azıcık modası geçmiş bir şair sayılıyor. Hecenin şairlerinden. Hece veznini en iyi kullanan Necip Fazıl'dan, Ahmet Muhip, Ahmet Kutsi'den bir süre sonra ilk şiirlerini yayınlayan Tarancı kendine vergi bir duyarlıkla ün kazandı, sevildi. Bir ara ’Ga­ rip’ akımının etkisinde kaldı. Serbest koşukla da gü­ zel şiirler yazdı. Otuz Beş Yaş şiiriyle CHP Şiir ödü­ lünü alınca ünü yurt ölçüsünde genişledi. Kırk altı yıllık yaşamını yalnız şiire adadı. ‘Ömrümde Sükût’, Otuz Beş Yaş’ ve ‘Düşten Güzel’ adlı üç kitap yayın­ ladı. İlk kez Taranci’nın tüm şiirlerini ilk yayınlandık lan dergi ve gazetelerin adlan ve tarihleriyle bir kitapta buluyoruz.

Tarancı, bir Baudelaire tutkunudur. Galatasaray’ daki öğrencilik yıllannda önce Lamartine’e bağlanır, ama Ziya Osman’ın öğütlemesiyle Baudelaire’i okur, sonra da yaşam boyu Baudelaire çizgisinde sürdü­ rür sanat yaşamını... 1935'de ‘Yücel’ dergisinde çı­ kan bir konuşmasında şöyle diyor;

«Baudelaire elinde tuttuğu canlı meşale ile ba­ na tutacağım, tutmam gereken yolu gösterdi. Bau­ delaire bana suyun dibine inmeyi öğretti, içim’le dış'ım arasındaki farkı ‘Kötülük Çiçekleri’nl okuduk­ tan sonra anladım. Baudelaire bana kendimi bul- durttu ve ben hayatımı Baudelaire’i okuduktan ev­ vel, okuduktan sonra diye iki fasıla ayırmaktayım.» Daha 1935’te dildeki özleştirme akımından yana olduğunu belirten Tarancı şöyle diyor bu konuda: «Son dil, cereyanına taraftarım, dilimizi yabancı keli melerden temizlemek kadar güzel bir fikir olabilir mi? Asıl Türk dilini de ancak bugünkü nesil yapa­ caktır.» Yirmi beş yaşındaki genç bir şairin bu ileri görüşlülüğü geçen yarım yüzyıl içinde doğrulanmıştır. Gerçekten bugünkü Türkçe’yi 1940 kuşağı ve onu izleyen kuşaklar kurmuşlar, gerçekleştirmişler, daha doğrusu yaratmışlar, sevdirmişlerdir.

Tarancı 1951’de ‘Nasıl yazarsınız?’ sorusuna şu yanıtı vermiş: «Nasıl yazdığımı ben de açıkça bilmi­ yorum dersem şaşmayınız. Şiirde bu, hiç belli ol­ maz. Yemek yerken veya yolda giderken bir mısra geliverir. Bakarsınız o zamana kadar karanlık gör­ düğünüz bir dünya aydınlanmış.»

Bezirci’nin titiz bir incelemeci ve elbette gerçek bir eleştirici olarak hazırladığı ‘Ahmet Haşim’ ve ‘Ca­

hit Sıtkı’nın 'Bütün Şiirleri’ her aydının kitaplığın­ da yer alacak değerde yapıtlardır.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

1940-1950 yılları arasında Türk şiirinin kıymetli kalemlerinden birine dönüşen, bugün de Türk şiirinde önemli bir yere sahip olan Cahit Sıtkı Tarancı, Ziya Osman

Ô hommes à l’âme vertueuse, vous qui croyez à l’amour, si vous le permettez, je répéterai mes paroles: -Que ce soit dans la nuit et dans la solitude, que ce soit dans la rue

Unutmadan şunu söyleyeyim: Esrar insanın kişiliğini coşturduğu ve içinde bulunduğu çevreyi ve koşulları çok canlı şekilde algılamasına yol açtığı için,

Avrupa Konseyi Irkçılık ve Hoşgörüsüzlükle Savaşım Komisyonu ile Bosna-Hersek’teki insan hakları ihlâllerini incelemekle görevli AGİT Komisyonu üyeliklerinde

◦ Tabiatta tanrının etkinliğini her an gördüğümüz için Spinoza’ya göre Tanrı ispata gerek duymadan varlığı kesinkes ortaya konan bir tözdür, varlıktır.. ◦

istasyonlarına varacak ve böylece banli- BÜYÜK PARİS HACMİ : yölerden otomobil ve otobüslerle geten- Bilhassa üç özel organizasyon Paris ler, metroyu kullanarak

Il est des parfums frais comme des chairs d'enfants, Doux comme les hautbois, verts comme les prairies, --Et d'autres, corrompus, riches et triomphants,.. Ayant l'expansion des

• Dilbilgisel ya da İşlevsel Sözcükler (Kapalı sınıf): Dilde sayısı değişmeyen ya da değişmesi çok çok zor görünen sözcük sınıfı. Ve, veya gibi bağlaçlar, için,