• Sonuç bulunamadı

Sait Faik için

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Sait Faik için"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Sait

Faik

İçin

1940 yılında tek bir sayı çıkabilen «Küllük* Ser­ gisinin «Salt Faik hakkında düşündüklerimiz* say­ fası önümde duruyor... 1940 yılı! Cumhuriyet’in ilk kuşağının ortaya çıktığı yıl.. Daha sonra «Kırk Ku­ şağı* diye anılacak genç ozanlar, öykücüler, ince­ lemeciler... Savaşın kızıştığı, Türk toplumunda sağ-

3o! çatışmasının hızlandığı bir dönem...

Abidin Nesimi, Asaf Halet Çelebi, Haşan Tanrı- kut, Baha Dürder. Hüsamettin Bozok, Lütfi Erişci, H. İ. Dinamo, Çavit Yam aç, Suat T aşer... Sait Faik’ in kişiliği ve sanatı üstüne düşüncelerini belirten­

ler bunlar. O 1940 yılında kaç vaşmdaydılar bilir

inisiniz? Suat Taşer 21. Hüsamettin Bozok 24. Di­

namo 31. Çelebi 33. Sait Faik 34... Küllük kahvesi

sanatçıların buluştukları İlginç bir köşeydi. Cavit

Yam aç’ın bir yazısında belirttiği gibi, «bir gölgeler

ormanı»yd t. Beyazıt Camisinin alana bakan bölü­

münde ağaçlar altında o dönemin ünlüleri bulu­

şur. tartışır, görüşürlerdi. «Küllük» de bu havayı

yansıtan ilerici bir dergi olarak çıktı. Ne v ar ki tüm yaşamı bir tek sayı oldu. O bir «tek» sayıda iki say­ fada «Sait Faik ve Sabahattin Kudret hakkında dü­

şündüklerimiz* başlığı altında görüşler, düşünce­

ler belirtilmişti.

Bugün Sait Faik’in ölümünün yirmi altıncı yı­ lı... Yazınımızın gerçek bir değeri, herkesin önemini benimsediği Sait Faik, 1940’larda büyük okurun gö­ zünde pek bilinmeyen bir genç yazardı. İşe y ara­

maz. boşta gezer biri durumundaydı. Yayınladığı

«Semaver» ve «Sarnıç» kitaplanyle yepyeni bir du­

yarlılığın. bir iç gözlemciliğin sağlam örneklerini

veren bir kişilik taşıdığını kanıtlamıştı. Kimlere?

B ir avuç aydına bir kaç yüz okura!...

Şimdi 1940 yılında «Küllük»te belirtilen görüş­ lerden parçalar sunmak İstiyorum size. Abidin Ne­ simi: «Sait Faik Kalorifer ve Bahar» hikâyesiyle Ni­ yazi ftemzi’yi geçen, ve köy halkı Mikolojisini tes­ hil ve aksettirme bakımından çok daha müşkül ol­

duğu için ancak Sabahattin Ali’ye yaklaşan kıy­

metli bir hikayecidir. Fakat lisana hakimiyet ve

tahkiye bakımından ileri ve diğer köy ve şehir psi­ kolojisini aksettiren hikâyecilerimizden üstündür.» Niyazi Remzi’yi hiç bilmiyorum. Acaba Mustafa Ni­ yazi mi? Yoksa o günlerde ilk yazılarını yayınla­ mış, sonra yitip gitmiş bir genç mi?... Haşan Tan- nkut çok daha kesin konuşmuş: «Sait Faik hiç şüp­ he yoktur ki bizim ilk hikâyecimizdir. Ömer Seyfet­ tin’i ne yaptın diyebilirsiniz. Fakat Ömer Seyfettin’­ in hikayeci değil masalcı olduğundan bile şüphe ede­ rim.» Cavit Yam aç da şöyle demiş: «Sait Faik Tür­ kiye’nin en mühim hikâyecisidir. Onu, devrini aş­ mış büyük sanatkârlarla kıyas etmek yanlış olur,

çünkü Sait Faik bizzat devrini aşacak büyük bir

Türk sanatkârıdır... Abasıyanık muasır edebiyatı­

mızın Toros’udur. Eğer edebi ekibimizde birkaç Sait Faik daha bulunmuş olsaydı bütün dünyayı edebi m açlara davet ederdik. Sait Faik yarının gözleri için yazıyor.» Cavit Yam aç 1940’lann «umut veren» bir genç yazarıydı. Ne yazık ki yazın çalışmalarından kısa sürede koptu. 1840’da verdiği yargı kırk yıl son­ ra kesinleşmiştir.

Asaf Halet Çelebi 40 kuşağının önemli adların­ dan biridir. Orhan Veli’nin yaygın ünü gibi bir üne sahipli. Dillerde, dergilerde, gazete sayfalarında sü­

rekli yinelenen dizeleri vardı: «On Mani Padme

hum» gibi... Bakın o ne demiş: «Sait Faik yazdığı şeylerle alâkası yokmuş gibi durur, halbuki bütün yazılan münhasıran kendisini anlatır. O daima rü­ y a gören bir adam gibidir. Bazı m uharrirler vardır

W yazılarım sevip okumuşumdur ve geçip gitmi­

şi mdir. halbuki Sait Faik’in oküduğum hikâyeleri

daima tesirini duyduğum müstesna şeylerdir.» Ozan, romancı H.Î. Dinamo ise neler düşünüyor Sait Faik içim «Sait Faik! Şahsiyle üzerimde pek

iâkayt bir intiba bırakan bu sanatkâr, sanata ile

ciddi bir tesir yapar. Onda ben daima yapmak iste­ diği sanat ile yaşam aya mecbur olduğu hayat a ra ­

sında bir taaruz, bir intibaksızlık sezdim... Onun

hikâyelerindeki kudrete ve mevzulanndaki isabet© rağmen halk kütlesine kadar genişiemeyişine daha ne gibi gizli amillerin tesir ettiğini bilmiyorum. Sait Faik, Maksim Gorki’nin cihanşümul tesirine kapıl­ mış istidatlı bir yığın dünya muharrirlerinden biri­ dir. Fakat koskoca Türkiye’de Sabahattin Ali ile an­ sak iki kişidirler.»

Ölümünden otuz alfa yıi sonra Salt Faik bütün

bu yargıların doğruluğunu kanıtlamıştır. Kuşak­

tan kuşağa kalacak vapıilanyie, ölümsüz bir yaşa­ ma ulaşmış, sayılı sanatçılarımızın başındadır1

EVET

HAYIR

OKTAY AKBAL

, .. ...

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

24-26 Mayıs 1989 tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan III. MÜSLÜMAN KÜTÜPHANECİLER

Pa­ ris Türk Turizm Bürosu ve Kültür Ateşeliği, Paris ve Tok­ yo’daki Türk Büyükelçilikleri, New-York Türk Evi, Türki­ ye iş Bankası'nın yanısıra yurt içi ve

Bu nedenle hava sıcaklığındaki deği- şimlerden daha kolay etkilenirler ve kışın yollara göre da- ha hızlı ısı kaybederler.. Köprülerin yollara göre daha hızlı

Törende, Atatürk hakkında konuş malar yapanlar arasında Türkiyenin Birleşmiş Milletlerdeki daim!. dele­ gesi Selim Sarper, İstanbul üniversi tesinden

Hadron terapi son yıllarda kanser tedavisinde kullanılan yenilikçi radyoterapi yöntemlerinden biri.. Radyoterapi, kanser hücrelerini öldürmek için ışınların

Yöntem ve Gereçler: Bu çalışmada ot poleni aşırı duyarlığına bağlı mevsimsel alerjik riniti olan hastalarda mevsim öncesi immünoterapinin klinik

Halet Çambel’in de katıldığı arkeolojik kazılarda çıkan tarihi eserlerin korunması için saçak yapmaya başlayan Nail Vahdet Çakırhan anlatıyor: Her tepede

Onun için de kendini bütün yönleriyle olduğu gibi yapıtına koyduğu düşünülen, açık sözlü bir yazarın bile yazınsal kişiliği, gerçek