13 ARALIK 1999 PAZARTESİ CUMHURİYET
KULTUR
kultur@cumhuriyet.com.tr
Behçet Necatigil, ölümünün yirminci yılında, Selim İleri’nin yazdığı kitapla anılıyor
6K ınk İnceKlder’m Şairi’
ecatigil, kendi ifadesiyle “ Bir
öğretmenin dünyasını anlattım. Aile, çocuk,
iş üçgeni arasında gidip geldim” diyor.
Ama o üçgen bakıyorsunuz bir çokgen
halini alıp bütün Türkiye’ye, hatta zaman
zaman bütün dünyaya açılabiliyor.
Bugün o anlamda bir şiir yazılmıyor.
Kültür Servisi - Bugün Behçet Necatigil’in yirminci ölüm yıldö
nümü. Necatigil, arkadaşı Selim
İleri’nin K af Y ayınlarından çı
kan son kitabı “Kırık İncelik
lerim Şairi: Behçet Necatigil” ile
anılıyor.
İleri ile kitabı ve şair Behçet Necatigil üzerine konuştuk.
- Sizi böyle bir kitabı yazmaya yönelten ne oldu?
SELİM İLERİ - Ö ncelikle
Behçet N ecatigil’in ölümünün yirminci yıldönümü oluşu. Ne catigil, bütün hayatım boyunca en çok hayranlık duyduğum şair lerden birisi, hatta birincisiydi. Böyle bir çalışm a yapabilm ek için şiirlerinin hepsini okumam gerekiyordu. Onca yıl geçtikten sonra Necatigil’i yeniden okumak duygusu bile bana çok etkileyi ci geldi. Herhalde o duyguyla başladım.
- Geçen cuma yayımlanan kö şe yazınızda, yirmi beş yıl önce yaz dığınız Behçet Necatigil yazısın dan utandığınızı belirtiyorsunuz. Şaire o dönemdeki bakışınızla bugünkü bakışınız arasında ne gi bi farklar var?
İLERİ- Eski yazım da N ecati
gil şiirlerine karşı o yaşın getir diği hırçınca yaklaşımlar var. Za m an zam an küçük burjuva ol makla itham etmişim Necatigil’i. Bu kitap aşağı yukarı o yazının karşıtı bir görüşle yazıldı. Neca tigil bazı şeyleri önceden gör müş, Türkiye’ye çok daha du yarlı bakmış. Ülkenin toplum sal ve siyasi çalkantıları da hep haklı çıkarmış N ecatigil’i. Ama ben o devirde bunları görememi şim.
‘Dönemin dışında bir sesti’
- Behçet Necatigil’in, sol eği limli bir şair olmasına karşın, sağ eğilimli eleştirmenlerden yakın lık görmesini neye bağlıyorsu nuz?
İLERİ - Yaşadığı dönemde Ne-
catigil’in şiirleri m uhakkak ki hem sol eğilimli hem de sağ eği limli okurlar tarafından sevili yordu. Ama. söz, şiirinin irdelen mesine gelince, o dönem şiirinin dışında bir sesi vardı Necatigil’in. O dönemde, daha çok “Yarın sa
bah Türkiye’de büyük bir devrim olacakmış” sanısı vardı ve o tarz
şiirler yazılıyordu. Am a N ecati
gil Türkiye’nin geleceğini çok daha keskin görmüş. Onun söz ettiği şeyi o devrin sol kesimi ağırlıklı olarak kavrayamamış tı. N ecatigil’i bir küçük buıjuva şairi, hatta pısırık bir insan gibi görmüştü. Buna karşın o devrin birçok sol şairine haksız yergi ler yazm ış bir eleştirm en olan
Mehmet Kaplan, Necatigil’in şi
irinin, diğer -onun deyişiyle- M arksist şairlerden farklı ola rak, yerli bir dünyayı aksettirdi ğini ileri sürüyor. Am a öyle sa nıyorum ki, şiirseverler gözün de hâlâ çok önemli bir şair N e catigil.
- Behçet Necatigil, okuru da üretime katan bir şair. Günü müzde ise daha bireysel ve ken dine dönük, okurla paylaşımı ol mayan, şairin kendini anlattığı bir şiir çıktı ortaya.
İLERİ - Günümüz şairleri ken dini okuyucuya anlatmıyor. Ken dini kendine anlatıyor. Okurla şair arasındaki ilişki karşılıklı ol duğuna göre bir alışveriş de ol ması lazım. Necatigil, kendi ifa
desiyle “Bir öğretmenin dünya
sını anlattım. Aile, çocuk, iş üç geni arasında gidip geldim” di
yor. Ama o üçgen bakıyorsunuz birçokgen halini alıp bütün Tür kiye’ye, hatta zaman zaman bü tün dünyaya açılabiliyor. Bugün o anlam da bir şiir yazılmıyor. Bugünün şiiri, bireysel kelime siyle de nitelendirilemez. Bir şey ler yazılıyor, ama niye yazıldığı belli değil. Her şair için söylemi yorum tabii. Çok değerli genç şairler var. Am a genele baktığı nız vakit, la f olsun diye yazılmış şeyler gibi geliyor bana. Hiçbir şiir ereği taşımıyor onlar.
‘G enç kuşak tanım ıyor’
- Gençlerin Behçet Necatigil’i yeterince tanımamasını neye bağ lıyorsunuz?
İLER İ - Bu, öncelikle eğiti min hatası. Türkiye’de Türk di li ve edebiyat kitapları ne yazık ki, daima, dili bir bilmece hali ne getirm iş örnekler üzerinde dururlar. Divan şiirine bağlar sak; devrinde çok önemli şiirler
dir, ama bugün için insanlara hiç bir şey ifade etmezler. Yetişmek te olan çocuk üç sene bununla mücadele ediyor. Birçoğu da bu arada edebiyattan nefret ediyor. Daha meraklı olanların karşısı na da Behçet N ecatigil’i tanıştı racak dergiler, gazeteler, televiz yonlar çıkmıyor. Hepsi bir an lamda ihanet içinde. Son yirmi yılın panoram asına baktığımız zaman herkes “Ben varım. Ben
den önce hiçbir şey yoktu” diyor
bu ülkede. Eminim ki okunabil- se, N ecatigil’in genç kuşaklara çok büyük etkisi olacaktır.
‘Tezadı ilk yakalayan şair’
- Behçet Necatigil, şiirinde ‘ses siz çığlıklar’ atmayı yeğleyen bir şair. Bu da, yüksek sesli toplum cu şiirden yana olaniarca eleşti rilmesine neden olmuş. Bu özel liği, Necatigil’in kendini eleştiren bu şairlerin gerisinde kalmasına ve yeterince tanınmamasına ne den oldu denebilir mi?
İLER İ - Kendi kuşağının şa irleri ona her zaman saygı gös termiştir. Ama bizim toplumu- m uzda şu veya bu şair etiketle niyor. Örneğin; bütün gençlik - mutlaka ki çok büyük bir şair- Nâ
zım Hikmet’i biliyor. Am a bu
arada bir etiketleri olmadığı için Necatigil gibi ya da Cahit Küle-
bi, Necati Cumalı, Melih Cevdet
gibi şairlerimiz hep ikinci plan da kalmış. Bu çok tehlikeli bir şey. Belki genç kuşakların da biraz da ha araştırmacı olmaları gerekiyor.
- Necatigil’in şiirine bakıldı ğında, bir dönem, mütevazı ya şamı anlatan şiirden uzaklaşıp daha şatafatlı yaşamlardan söz et tiğini belirtiyorsunuz...
İLERİ -H er sanatçı zaman za man kendi sosyal, bireysel çev resinin dışına çıkıyor. Ama için de bulunduğunuz ortam size o ka dar yabancı geliyor ki... O şiir lerinde de eleştirel bir yaklaşım var zaten. Duvarlarda insan dra mını anlatan resimler ve önde de o resimlere baka baka tuzlu fıs tık yiyip içki içen insanlar... Bu tezatı, Türk şiirinde ilk kez ya kalamış olan şairdir Necatigil. Dünya şiirinde bile belki anlat tığı şey pek yazılmamıştır. N e catigil, tezadı hissetmiş, ama ken di dünyası itibarıyla hiçbir za man şatafata katılmamış.
- Ölümünden sonra yayımla nan kitabı ‘Söyleriz’de, geçim sı kıntısı, gündelik yaşam gibi te maları işleyen bir şairden çok, iyice içine kapanıyor Necatigil. Neydi onu bu noktaya getiren?
İLERİ - Türkiye ’ nin ancak dar gelirli, orta halli sınıfla birlikte ilerleyebileceğine, o sınıfın an cak Türkiye’ye dürüstlüğü, iyi liği getirebileceğine inanmış bir şair, öm rünün son döneminde o sınıfın yok olduğunu görüyor. Bir tarafta dar gelirlilerin hepsi fakirleşmeye doğru gidiyor, öbür tarafta da birtakım aşırı varlıklı ve nereden kazanç edindiği bel li olmayan bir sınıf ortaya çıkı yor. Bu tezatı yaşaması onu in san olarak çok karamsar kılmış olmalı. O yılların korkunç siya sal çalkantıları, üniversite olay
ları, genç insanların birer ikişer heba edilişi o duyarlılıkta bir şa iri yıpratmış olmalıdır.
- Necatigil’in yapıtlarının, oku yucularım gelecek bir zamanda bulacağım yazmışsınız. Sizi böy le düşünmeye yönelten nedir?
İLER İ - İnsanların hepsi bir anda sınıf atlamaya, köşeyi dön meye çalışırken, maddi kazanç hırslan peşinde koşarken, bu şi ir tam tersini söylüyor. Onu, ne bugünün ganimet toplayıcısı sağ kesim anlayabilir ne de zaten za manında da pek fazla üzerinde durmam ış sol kesim anlayabilir. O bakımdan onun ülkülerini, bü tün bu badirelerden, acılardan geçtikten sonra “Acaba başımı
zın çaresine nasıl bakarız” diye
sam im iyetle düşünen insanlar kavrayabilecekler.
Taha Toros Arşivi