TARİM BILIMLERI DERGISI 2001, 7 (3), 58-65
Mersin Bahçeleri Sulamas
ı
nda Devir Öncesi ve Devir Sonras
ı
Sistem Performans
ı
n
ı
n Kar
şı
la
ş
t
ı
r
ı
lmas
ı
l
Ilyas BULUT2 Belgin ÇAKMAK2
Geliş Tarihi: 21.02.2001
Özet : Bu çalışmada Mersin Bahçeleri sulamasında devir öncesi ve devir sonrası sistem performansının
karşılaştırılması amaçlanmıştır. Araştırma alanında su kullanım etkinliği göstergelerinden su temini oranı, toplam sulama suyu ihtiyacına göre devir öncesi 1.43-1.69, devir sonrası 1.33-1.82, tarımsal etkinlik göstergelerinden üretim değeri oranı devir öncesi %70-113, devir sonrası %72-117, sulama oranı devir öncesi %85-93, devir sonrası %87-98, ekonomik etkinlik göstergelerinden mali etkinlik oranı devir öncesi %145-320, devir sonrası %46-297, mali yeterlilik oranı devir öncesi %42-93, devir sonrası %26-59, tahsilat oranı devir öncesi %40-54, devir sonrası %32-143, sürdürülebilir sulama alanı oranı devir öncesi %81-93, devir sonrası ise %63-70 olarak belirlenmiştir. Mevcut durumda su uygulama randımanı %70, iletim randımanı %92, dağıtım randımanı %82, proje randıman] ise %53'dür.
Anahtar Kelimeler: Sulama birlikleri, sulama sistem performansı, su temini oranı, toplam sulama randımanı
Comparison of Pre and Post Transfers of Irrigation System Performance
in Mersin Irrigation
Abstract :The aim of this study was to compare pre and post transfer of irrigation system performance in Mersin
Irrigation Scheme. The indicators which determine the level of water management performance can be grouped in terms of water use, agricultural, and economic efficiency. Water supply ratios were 1.431.69 in pre-transfer and 1.33-1.82 in post-transfer as to gross water requirement. Irrigation ratios were 85-93% in pre-transfer and 87-98% in post-transfer. Crop production ratios were 70-113% in pre-transfer and 72-117% in post-transfer. The ratio of financial efficiency, financial suffıciency, water fee collection and sustainable irrigated area were found to be as 145-320%, 42-93%, 40- 54%, 81-93% in pre-transfer and 46-297%, 26-59%, 32-143% and 63-70% in post-transfer respectively in the scheme. Field application, conveyance, distribution and total irrigation effıciencies were as 70%, 92%, 82% and 53% respectively in existing conditions
Key Words: Irrigation association, irrigation system performance, water supply ratios, total irrigation efficiency
Giri
ş
Sulama doğal yağışlarla karşılanamayan bitki su
ihtiyacının kontrollü olarak bitki kök bölgesine verilmesidir.
Kurak, yarı kurak ve yarı nemli bölgelerdeki bitkisel üretimde
en önemli unsurlardan biriside sulamadır. Yıllık ortalama
yağışın yeterli olduğu alanlarda, yağışın mevsimlere eşit
dağılmaması kuru tarım alanlarında yüksek bir riske neden
olmaktadır. Sulama, tarımsal üretimin devamlılığının
sağlanması için bir araç olurken pahalı girdilerin kuraklık ile
yok olma riskini ortadan kaldırır (Çakmak 1999). Dolayısıyla,
Karadeniz Bölgesindeki dar bir alan dışında tüm bölgeleri
kurak ve yarı kurak iklim kuşağında yer alan Türkiye'de
sulama bitkisel üretim için oldukça önemlidir.
Ülkemizde 28x106 ha olan tarım arazisinin 25.8x106
ha'
ı sulanabilir özelliktedir. Bunun 1.,2., ve 3. Sınıfa giren
miktarı 16.9x106 ha ve 1996 yılı verilerine göre sulamaya
açılan alan 44x 106 ha'dır. Sulama, içme ve kullanma, sanayi
ihtiyacı gibi amaçlarla kullanılabilecek su kaynakları
potansiyeli ise 107x109 m3/yıl'dır (Anonymous 1997).
Türkiye'de mevcut durumda uygulanmakta olan sulama
teknolojileri iyileştirilmediğinde, sulamada kullanılabilecek su
kaynakları potansiyeli ile havzalar düzeyinde su nakli
yapıldığında 8.6x106 ha , yapılmadığında ise 6.6x106 ha
alanın sulanabileceği tahmin edilmektedir (Sönmez ve ark
1976). Sulamaya açılan 4.4x106 ha alanın %95'de yüzey
sulama yöntemlerinin, %5'de ise basınçlı sulama
yöntemlerininuygulandığı kabul edilmektedir. Toprak ve
topografya özellikleri göz önüne alınarak yapılan
çalışmalarda, Türkiye'de %0-6 eğim grubundaki 13.5x106
alan
ın %63'nün teknik olarak basınçlı sulama yöntemleri ile
sulanması gerektiği belirlenmiştir. Bu koşullarda mevcut su
kaynakları potansiyeli ile daha geniş bir alanın sulanabilmesi
için, etkin su kullanımı sağlanmalı ve randıman] yüksek
sulama yöntemleri kullanılmalıdır (Yıldırım 1999).
Su kaynaklarının kısıtlı ve sulama projelerinin büyük
yatırımlar gerektirdiği günümüzde sulama projelerinde
hedeflere ulaşılamamaktadır. Bu durum projeleme ve inşaat
aşamasındaki olumsuzluklardan çok, sulama sistemlerinin
işletme, bakım ve yönetimi ile ilgili sorunlardan
kaynaklanmaktadır. Bu nedenle, sulama sistemlerinde
beklenen faydanın sağlanıp sağlanmadığı konusunda
yönetimi uyaracak bir izleme ve değerlendirme sistemine ve
uygun performans göstergelerine ihtiyaç vardır (Beyribey ve
ark. 1997 ).
'Yüksek Lisans Tezi'nden hazırlanmıştır.
BULUT, İ. ve B. ÇAKMAK, "Mersin bahçeleri sulamasında devir öncesi ve devir sonrası sistem performansının karşılaştırılması" 59
Sulama sistemlerinin performansı, planlamada
öngörülen hedeflerin gerçekleşme oranı olarak
tanımlanmaktadır. Sulu tarımın hedeflere hangi ölçüde
ulaşabiidiği, sulama sistemlerinin ne oranda başarılı olduğu,
hem kaynakların etkin kullanımı hem de ekonomik bir
tarımsal üretim için önemlidir. Sulama sistem performansının
değerlendirilmesi konusunda yapılan çalışmaların büyük
çoğunluğu, performans kriterlerinin tanımlanması,
parametrelerin analizinde kullanılabilecek tekniklerin
belirlenmesi ve ortak, karşılaştırılabilir göstergelerin
seçilmesi ile ilgilidir (Beyribey 1997).
Ülkemizde DSİ tarafından işletilen sulama sistemlerinin
performansı yıllık olarak izlenmekte ve değerlendirilmektedir.
Performans göstergesi olarak her sulama şebekesine ait
sulamanın gelişimi, sulanan başlıca bitkilerin dağılımı,
şebekeye alınan su, sulama randımanı, sulamadan
sağlanan faydalar ve fayda/gider değerleri kullanılmaktadır.
Ancak izleme-değerlendirme için uygulamadan gelen bilgi
yeterli değildir. Bu şekilde yapılan değerlendirme ile sulama
sistemlerinin performansı yeterli olarak belirlenememektedir.
Bu nedenle sulama sistemlerinde diğer ülkelerde kullanılan
göstergelerle uyumlu bir performans gösterge seti
oluşturmaya yönelik çalışmalara önem verilmelidir.
Son yıllarda sulama sistemlerinin istenilen düzeyde
işletilememesi sulama sisteminin kullanıcılara devrini
gündeme getirmiş ve bu amaçla sulama birlikleri
kurulmuştur. Ancak DSİ tarafından devri yapılan tüzel
kuruluşların da yönetim yapısı içerisinde izleme ve
değerlendirme sistemi bulunmamaktadır. DSİ devredilen
sulama sistemlerinde de kendi izleme ve değerlendirme
sistemini kullanarak devredilen sulama sistemlerine ilişkin
izleme ve değerlendirme raporları hazırlamaktadır. Bu
nedenle ülkemizde devredilen sulama sistemlerine ilişkin
izleme ve değerlendirme sisteminin, sistemin ışletimini
yürüten Kamu ve tüzel kuruluşlar içerisinde kurumsal olarak
yapılandırılmesı ve uygun performans göstergelerinin
belirlenmesi gerekmektedir.
Bu çalışmada 1966 yılında DSİ tarafından işletmeye
açılan ve 1995 yılında sulama birliğine devredilen Mersin
Bahçeleri Sulaması'nda devir öncesi ve devir sonrası sistem
performansı karşılaştırılmıştır. Sulama sistem performans
göstergelerinden net su temini oranı, toplam su temini oranı,
sulama oranı, üretim değeri oranı, mali etkinlik oranı, mali
yeterlilik oranı, tahsilat oranı, sürdürülebilir sulama alanı
oranı devir öncesi ve sonrası için elde edilmiş ve
karşılaştınlmıştor. Iletim, dağıtım ve tarla su uygulama
randımanları ise mevcut durumda belirlenmiştir.
yıllık yağış miktarı 608.6 mm'dir. Bunun % 25'i sonbaharda,
% 53'ü kış aylarında, % 18'i ilkbaharda ve % 15'i de yazın
düşmektedir. Araştırmada Mersin Bahçeleri Sulamasının
1995 yılında Yeşil Sahil Sulama Birliğine Devredilen 2400
ha'lık bölümü materyal olarak alınmıştır. Sulama alanı devir
öncesi toplam 8693 ha, net 7500 ha olup, devredilen kısmı
toplam 2400 ha, net 1500 ha civarındadır. Sulama alanında
başlıca bitki turunçgil ve sebzedir. Devir öncesi sulanan
alanın % 51'ini kapsayan turunçgil'i % 27 ile her çeşit sebze
izlemektedir. Devir sonrası ise sulanan alanının % 56'nı
turunçgil, % 14'nü de her çeşit sebze oluşturmaktadır. Devir
sonrası turunçgil alanlarının sulanmasında artış görülürken
sebze alanlarının sulanmasında azalma görülmektedir.
Araştırma alanına ilişkin su iletim randımanı(E,), su
dağıtım randımanı(Ed), tarla su uygulama randımanı(E,), net
su temini oranı, toplam su temini oranı, sulama oranı, üretim
değeri oranı, mali etkinlik oranı, mali yeterlilik oranı, tahsilat
oranı, sürdürülebilir sulama alanı aşağıdaki şekilde
hesaplanmıştır (Beyribey ve ark. 1997, Beyribey 1997).
Iletim, dağıtım ve tarla su uygulama randımanları mevcut
durumda belirlenmiş, diğer performans göstergeleri ise devir
öncesi ve sonrası için elde edilmiş ve karşılaştınlmıştır. Iletim
ve dağıtım randımanını belirlemek amacıyla kanallara alınan
sulama suyu miktarı ölçülmüştür. Suyun akış hızının
ölçülmesinde hız-kesit alanı yöntemi uygulanmış ve Gurley
tipi muline kullanılmıştır. Tarla su uygulama randımanının
tayininde tarlaya verilen su miktarı kesik boğazlı savak
yardımıyla belirlenmiştir. Su iletim, dağıtım, uygulama ve
proje randımanı Bos ve Nugteren (1990)'da verilen eşitlikler
ile hesaplanmıştır. Vd Ec 100 Vc Vf Ed — 100 Vd Vm Ea = — 100 Vf Ep= Ec.Ed.Ea
Şebekeye saptınlan su (m3/ha/yıl)
STOn
STOK -
SO -
UDO
Materyal ve Yöntem Net sulama suyu ihtiyacı (m3/ha/yıl)
Şebekeye saptınlan su (m3/ha/yıl)
Araştırma Alanı Akdeniz Bölgesinde olup, Berdan
sulama alanı Berdan Deliçay, Efrenk ve Mezitli akarsu
havzaları ile birlikte batıya doğru uzanan bir kaç sahil
havzasını içine alır. Akdeniz Bölgesinde bulunan araştırma
alanı Güney kısmında 36° 45' ve 37° 25' kuzey enlemleri ile
34° 25' ve 34° 55' doğu boylamları arasında yer almaktadır.
Araştırma alanı Mersin ilinde olup Akdeniz iklimi etkisi
altındadır. iklim verilerine göre ortalama sıcaklık 18.7°C olup
en soğuk ay 5.2 ile Mart, en sıcak ay ise 28.4 °C ile
Ağustosdur. Yıllık ortalama % 64 olan bağı! nem, % 63'e
kadar düşmektedir. Yıllık ortalama buhurlaşma 1573.5 rnm,
Toplam sulama suyu ihtiyacı (m3/ha/y I)
Sulanan alan (ha) 100
Sulama alanı (ha)
Gerçekleşen üretim değeri (TL)
100
60 TARIM BİLİMLERİ DERGİSİ 2001, Cilt 7, Sayı 3
İşletme ve bakım masrafı
MEO = . 100
Toplam işletme ve bakım ihtiyacı (TL) Tahakkuk (TL)
MYO = . 100
İşletme ve bakım masrafı (TL)
Tahsilat (TL)
TO = . 100
Tahakkuk (TL) Sulama alanı (ha)
SSAO = . 100
Işletmeye açılan sulama alanı (ha) Eşitliklerde;
Ec : İletim randımanı, %,
Vd : Ana kanala verilen su miktarı, m3, Vc : İletim kanalına verilen su miktarı, m3, Ed : Dağıtım randımanı, %,
Vf : Tarlaya verilen su miktarı, m3'tür. Ea : Tarla su uygulama randıman', %, Vm : Sulama ile kök bölgesinde depolanan su
miktarı, m3,
Ep : Toplam sulama randımanı, %, STOn : Net su temin oranı,
STOt : Toplam su temini oranı
SO : Sulama oranı, %, UDO : Üretim değeri oranı, %'dir. MEO : Mali etkinlik oranı, %, MYO : Mali yeterlilik oranı, %, TO : Tahsilat oranı, %,
SSAO : Sürdürülebilir sulama alanı oranı, %'dir.
Bulgular ve Tartışma
Araştırmada Mersin Bahçeleri Sulaması için devir öncesi ve devir sonrası, 1990-1998 yıllarına ilişkin aylar itibariyle şebekeye saptırılan su dikkate alınarak CROPWAT yöntemi ile hesaplanan net ve toplam sulama suyu ihtiyacına göre ortalama yıllık net ve toplam su temini oranları
hesaplanmış ve Çizelge 1'de verilmiştir.
Çizelge 1 incelendiğinde net su temini oranının devir öncesi yaklaşık 2.5, devir sonrası ise 3'e yakın olduğu görülmektedir. Bu durum şebekede planlı su dağıtımının yapılmadığını göstermektedir. Toplam su temin oranı
incelenirse gerçekleşen randımana göre devir öncesi 1.5'a yakın olurken, devir sonrası 1.5'un üzerindedir. Tahmin edilen randımana göre ise bu rakamlar biraz daha düşmektedir.
Beyribey (1997) göre, toplam su teminin l'e eşit olması
sulama şebekesine ihtiyaç kadar su saptırıldığını, 1'den az olması yetersiz su sağlandığını, tden büyük olması ise sulama şebekesine fazla su saptırıldığını göstermektedir. Bu durum göz önüne alındığında araştırma alanında devir öncesi ve devir sonrası saptırılan suyun ihtiyacın çok üzerinde su saptırıldığı söylenebilir. Şebekedeki su kayıplar' dikkate alındığında tersiyer kanallarda bakım çalışmalarına ihtiyaç duyulduğu ortaya çıkmaktadır.
Proje alanında ölçüm yapılan kanallarda sızma kayıpları ortalama % 7.5 olarak bulunmuştur(Çizelge 2). Bu değerlere göre bakım yetersizlikleri nedeniyle fazla sızma kayıpları oluşmaktadır. Su iletim randımanı, % 92 ve dağıtım randımanı ise % 82 olarak belirlenmiştir. DSİ
planlamada, su iletim randımanını % 90-95 olarak almaktadır. Bulunan bu değer DSİ verilerine uygunluk göstermektedir. Su iletim randımanı nı, kaplamalı
kanallarda Bos ve Nugteren (1990) % 69, Wolters (1992) % 76 ve su dağıtım randımanını da sırasıyla % 88 ve % 78 vermektedirler.
Tarla su uygulama randımanının belirlenmesi amacıyla, araştırma alanında parselleri temsil edecek
şekilde 10 parselden toprak örnekleri alınmış ve laboratuvar analizleri sonucunda elde edilen veriler değerlendirilerek tarla su uygulama randımanları Çizelge 3'de verilmiştir. Araştırma alanında su uygulama randımanı değerleri uygulanan sulama yöntemine göre farklı değerler göstermiş
olup, en yüksek su uygulama randımanı %96 (Damla sulama, sebze), en düşük su uygulama randıman' %58 (Karık sulama, narenciye) ve ortalama %70 olarak belirlenmiştir. Bu değerler literatürde verilen değerlerle uyum göstermektedir (Bos ve Nugteren 1990, Wolters 1992).
Yüzey sulama yöntemlerinde su uygulama randımanın %55 (Bos ve Nugteren 1990, Wolters 1992) civarında olduğu göz önüne alınırsa, araştırma elde edilen su uygulama randımanı değerleri oldukça yüksektir. Bu değer DSİ Sulamalarında %60-65 arasında alınmaktadır. (Çakmak 1994). Bu çalışmada elde edilen su uygulama randımanı
değerleri ülkemiz ortalamasına uyum göstermektedir. Mersin Bahçeleri sulamasında planlı su dağıtımında sulanan alanda çok büyük değişikliklerin olmadığı ancak sulama oranında devir öncesine göre, devir sonrasında artış
olduğu görülmektedir (Çizelge 4). Araştırma alanında sulama oranı devir öncesi % 85-93, devir sonrası ise %82-98 arasında değişmektedir. Bunun nedeni alanda başlıca bitki olarak çok yıllık bir bitki olan turunçgil yetiştirilmesidir.
Araştırma alanında 1990-1998 yıllarına ilişkin hesaplanan üretim değeri oranı çizelge 5'de verilmiştir. Üretim değeri oranı devir öncesi en düşük % 70 ile sebzede, en yüksek % 113 ile turunçgilde elde edilmiştir. Devir sonrası
ise üretim değeri oranı en düşük turunçgilde % 72, en yüksek turunçgilde % 117 olarak görülmektedir. Sulama alanında turunçgil tarım alanları inşaat alanlarına dönüştürüldüğü için yoğun işgücü gerektiren sebze tarımı
artış göstermektedir. Bu durumda sulamaların birçoğunda olduğu gibi planlanan bitki desenine uyulmadığı
görülmektedir.
Sulama şebekesinde, mali etkinlik oranı Çizelge 6'da verilmiştir. Devir öncesi bu değerlerin % 100'ün üstünde oluşu işletme ve bakım masraflarının yeterli ve yüksek olduğunu göstermektedir. Sulama şebekesinde yapılan diğer masraflar da işletme ve bakım masraflarına dahil edilmiş
olabilir. Bu durum mali etkinlik oranı değerlerini yükseltebilir. Devir sonrası ilk yıllarda işletme ve bakım masrafları yeterli iken son yıllarda düşme göstermektedir. Mersin Bahçeleri sulamasında mali etkinlik oranı D.S.İ sulamalanyla karşılaştırıldığında oldukça yüksek görülmektedir. Bu değer Beyribey ve Tatlıdil (1997) tarafından yapılan çalışmada Türkiye ortalaması için % 32 olarak verilmektedir.
BULUT, İ. ve B. ÇAKMAK, "Mersin bahçeleri sulamasında devir öncesi ve devir sonrası sistem performansının karşılaştırılması" 61 Çizelge 1. Araştırma alanında su temini oranı
Devirden önce Devirden sonra
Yıllar 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 Sulanan alan (ha) 7038 8046 7633 7317 7410 1596 1393 1420 1539 Saptırılan su (nrı3 /ha) 13950 12733 13153 14892 15516 15576 12429 13202 13448 Net sulama suyu ihtiyacı (m3 /ha) 5560 5331 5492 5515 5524 5310 5601 4340 5524
Toplam sulama suyu ihtiyacı (m3 /ha) Tahmin edilen
randımana göre 9267 8885 9153 9192 9207 8850 9335 7233 9207 Gerçekleşen
randımana göre 11120 10662 10984 11030 11048 10620 11202 8680 11048 Su temini oranı Net 2.51 2.39 2.39 2.70 2.81 2.93 2.22 3.04 2.39 Top iam Tahmin edilen randımana göre 1.51 1.43 1.44 1.62 1.69 1.76 1.33 1.82 1.43 Gerçekleşen randımana göre 1.25 1.19 1.20 1.35 1.40 1.47 1.11 1.52 1.19
Çizelge 2. Araştırma alanında ölçüm yapılan kanallarda sızma kayıpları
Ölçüm yapılan kanal Kanal tipi Ölçülen debi (Us) Sızma kayıpları
( 04) Kanal haşıtırla 00ro mPqafedf.
A BS2 Mezitli kanal Trapez kesitli beton kanal
693 676 2 yd52 Kanalet 93 18 91 17 2 6 Toprak kanal Toprak kanal Toprak kanal 19 24 18 22 5 8 T•
S, Kale tahliyesi Trapez kesitli beton kanal 140 135 4
• • YS. - I •
T_oprak kanal 23 19 17
T7 Toprak kanal 18 17 6
_la Toprak kanal 16 14
11 3
Trapez kesitli beton kanal
120
Trapez kesitli beton kanal 26 24 8
Ortalama 7.5
Çizelge 3. Araştırma alanında sudan yararlanma durumu
Bitki çe
ş
idi
Sulama
metodu
Sulamadan
önce
(mm)
Sulamadan
sonra
(mm)
Tutulan su
(0.9 m)
(mm) (1)
Uygulanan
su (mm)
(2)
Su uygulama
rand
ı
man
ı
(%)
(1)/ (2)
Tarla
kap.
Solma
nok.
•
1.1~1111~~11~111ffilk
lffle
e
ı
mei
•,.
ı
ffiff•lie.
`
I
1111~11.111~11.111ffle
.111111~1M11~1
~1.1~111
" •
* ,
;
linn
• •
:~EMME
Wffille~
•.
1~111~11~1111111~1~11
~le . _
.4
~1
103
1~111~1111~111~1~11111111911~1~1~11
Irlffill11~1~~1~1~111111~1MIMIll
••,
Efflelliffli
-•
- . .223
326
II
1~111~110~~
.
62 TARIM BILIMLERI DERGİSİ 2001, Cilt 7, Sayı 3
Mersin Bahçeleri sulama şebekesinde mali yeterlilik oranı Çizelge 7'de verilmiştir. Mersin Bahçeleri sulamasında mali yeterlilik oranının devir öncesi % 42 ile en düşük 1990 yılında, % 93 ile en yüksek 1992 yılında olduğu görülmektedir. Devir sonrası ise % 58 ile en düşük 1995 yılında, % 75 ile en yüksek 1997 yılında elde edilmiştir. Bu değerin Beyribey, 1997 tarafından yapılan çalışmada belirtilen ülke ortalaması olan % 65 değerinin biraz altında olduğu görülmektedir. Elde edilen bu değerler, Mersin Bahçeleri sulamasında tahakkuk ettirilen sulama suyu ücretlerinin mevcut işletme ve bakım ihtiyacını karşılayacak düzeyde olmadığını ve sulama suyu ücretlerinin işletme ve bakım ihtiyacına göre belirlenmediğini göstermektedir.
Tahsilat oranı 1990-1998 yılları verilen ele alınarak değerlendirildiğinde (Çizelge 8) devir öncesi en yüksek tahsilat oranının 1990'da % 54, en düşük tahsilat oranının da 1993'de % 40 olarak gerçekleştiği, devir sonrası ise en yüksek tahsilat oranının 1998 de % 93 olarak, en düşük tahsilat oranını da 1996'da % 32 olarak elde edildiği görülmektedir. Devredilmeyen kısımda ise en yüksek tahsilat oranı 1998 yılında %143, en düşük tahsilat oranı ise 1996 yılında % 45 olarak gerçekleşmiştir. Tahsilat oranının yıllara göre değişiklik gösterdiği ve devir öncesine göre, devir sonrasında artış olduğu görülmektedir. Tahsilat oranı
hesaplanırken, bakaya olan tahakkuk rakamları esas alınmamış, doğrudan tahsilat rakamları oranlanmıştır. Tahsilat oranlarının düşük olmasının başlıca nedeni çiftçilerimizin yaygın bir şekilde devlet desteği talepleridir. Yeni sulama yatırımları için kaynak yaratmak ve şebekelerin işletme ve bakım masraflarına çiftçi katılımını sağlamak amacıyla bu alanda yürütülen çalışmaların tam anlamıyla başarıya ulaştığını söylemek mümkün değildir.
Sulamaya açılan alanların çeşitli nedenlerle tarım dışı
bırakılması oranı olarak tanımlanan sürdürülebilir sulama alanı oranı, Mersin Bahçeleri, sulama alanı için Çizelge 9 'da verilmiştir. Devir öncesi en yüksek sürdürülebilir sulama oranının 1991'de % 93 olarak, en düşük sürdürülebilir sulama alanı oranı da 1990'da % 81 olarak gerçekleşmiştir. Devir sonrası ise en yüksek sürdürülebilir sulama alanı oranı
1998'de % 70, olarak, en düşük sürdürülebilir sulama oranı
1996'da % 63 olarak gerçekleşmiştir. Beyribey (1997), bu oranı Türkiye ıçin % 97 olarak vermektedir. Araştırma alanında sürdürülebilir sulama alanı oranının düşük olmasının başlıca nedeni tarım alanlarının, inşaat alanları
olarak kullanılmasından kaynaklanmaktadır.
Sulama etkinliği açısından sulamada kullanılan su miktarı, sulanan alan, su kayıplar', sulama sayısı, sulama için gerekli işgücü gibi göstergeler önem taşımaktadır. Sulama aktivitelerindeki iyileştirme sonucu sulama etkinliğinin sağlanması ile su kayıplarının azalması, sulanan alanda artış, sulamada kullanılabilecek su miktarında artış, sulama için kullanılan işgücünde azalma gibi sonuçların ortaya çıkması beklenmektedir. Mersin DSİ ve Sulama Birliği kayıtları, sulamada kullanılan su miktarında tesisin devrinden sonra yaklaşık %18 lik bir azalma olduğunu göstermektedir. Buna bağlı olarak birim alana verilen su miktarında da %3 düzeyinde bir azalma olduğu görülmektedir. Birim alana verilen su miktanndaki azalma, sulamada kullanılan su miktarındaki azalmadan daha az olmuştur. Bu durum toplam Bulanan' alan miktanndaki azalmanın sonucudur. Çünkü toplam alanı 8693 ha olan Mersin Bahçeleri sulamasının
devredilen miktarı 2400 ha'dır. Sulama birliğine devredilen alan toplam sulama alanının %28'dir.
Yeşil Sahil Sulama Birliğinde 1996-1998 yıllarını
kapsayan üç yılda toplam personel sayısı %40 lık bir azalma ile 49'dan 20'ye düşmüştür. Devredilen alanın büyüklüğüne bağlı olarak kullanıcı sayısı devirden sonra yaklaşık %43 azalmıştır (Çizelge 10). Sulama etkinliğinin belirlenmesinde kullanılan bir başka gösterge de sulama için gerekli işgücündeki azalmadır. Sistemin devredildiği 1995 yılından sonra daimi ve geçici işçi sayısında yaklaşık %30 oranında bir azalma olmuştur. Çizelge 10'dan görüldüğü gibi Birlikte eleman sayısı kademeli olarak azaltılmıştır.
Son yıllarda DSİ tarafından inşa edilen ve işletilen sulama sistemlerinin büyük bir bölümünün işletme ve bakımı
faydalananların kurduğu örgütlere devredilmiştir. Devir faaliyetlerinde amaç, sulama sistemlerinin uzun yıllar hizmet verecek şekilde işletilmesi, korunması, onarılması ve yönetilmesi ile etkinliğin arttırılmasıdır. Sulama sistemleri devir çalışmalarında çoğunlukla sulama birliklerine devredilmiştir. Sulama sistemlerinin performansını
değerlendirirken sulama birliklerinin performansa olan katkısı
göz önüne alınmalıdır.
Sulama sistemlerinde sulama birliğinin başarısı, sistemin amaçlarının gerçekleşme derecesi ile bağlantılıdır. Sulama birliklerinde başarıya ulaşmak için ilk adım sulama sistemlerinde performans durumunun ve performansın nasıl yükseltileceğinin belirlenmesidir.
Araştırmada elde edilen performans değerleri incelendiğinde Mersin Bahçeler Sulamasının Yeşil Sahil Sulama Birliğine devri ile birlikte, suyun yönetiminde, çiftçiye ulaştırılmasında ve su ücretlerinin tahsilinde özerklik sağlanmıştır. Çiftçinin tesisi sahiplenmesinin ve sorumluluk üstlenmesinin bir sonucu olarak sulama faaliyetlerine fiilen veya tikren katılımı sağlanmıştır.
Sulama yönetimi açısından Yeşil Sahil Sulama Birliği suyun tahsis ve dağıtımı ile tesisin işletme ve bakımı
konularında yüksek aktivite göstermiştir. Birliğin aktivite düzeyinin düşük olduğu bazı faaliyetler konusunda yasal ve kurumsal kısıtlar olduğu ve bunların çözümlenmesi gerektiği bilinmektedir. Birliğin fiziksel, mali ve yasal sorunlarının çözümlenmesi ile performansının artacağı beklenmektedir. Ancak çiftçiler ve ilgili kurumlar tarafından sulama birliği kavramının yerleşmesi ve benimsenmesi için belli bir süre geçmesi gerektiği unutulmamalıdır.
Çizelge 4. Araştırma alanında sulama oranının gelişimi
Yıl Sulama alanı (ha) Toplam sulama oranı (%) 19q0 8693 :• 19q1 Fk69" q3 19q7 as.o3 8R93 Rs R7 84 87 cl4 t cıon, 1 9c),1 8Aq3 94nn _2200 *1qa5 *1096 *t qq7 99no 92nn •4, • • *1qq8 *Devir sonrası
Çizelge 5. Araştırma alanının üretim değeri oranı (Devir öncesi ) Yıllar Bitki çeşidi Ortalama
verim (kg/da)
Birim fiyat (TUkg)
Plandaki bitki deseni Gerçekleşen bitki deseni Üretim değeri oranı (%) Ekim alanı (da) Ekiliş oranı (%) Ürün toplam değeri(x1000TL ) Ekim alanı (da) Ekiliş oranı (%) Ürün toplam değeri (x1000 TL) 1990 Turunçgil 3279 501 46.648 60 88.808.462 37.659 48.8 61.865.414 70 Sebze 2500 450 21.800 20 20.430.000 23.789 30.8 26.762.625 90 1991 Turunçgil 3300 600 39.850 60 90.858.000 39.031 48.5 77.281.380 85 Sebze 2210 590 23.050 20 40.798.500 22.918 28.5 29.882.790 73 1992 Turunçgil 3450 1450 39.780 60 219.187.800 39.053 51.1 195.362.632 89 Sebze 2280 1585 32.085 20 105.014.175 20.575 26.9 74.346.707 70 1993 Turunçgil 3960 2120 39.704 60 319.855.424 38.474 50.7 322.996.925 100 Sebze 3375 2510 21.580 20 162.497.400 190.48 25.1 161.3p.370 99 1994 Turunçgil 4300 4600 39.410 60 688.886.600 39.316 53.1 777.670.480 113 Sebze 4800 4155 32.754 20 408.278.610 16.0255 21.6 319.542.768 78 Çizelge 5 Devam (Devir sonrası )
Yıllar Bitki çeşidi Ortalama verim (kg/da)
Birim fiyat (TL/kg)
Plandaki bitki deseni Gerçekleşen bitki deseni Üretim değeri oranı (%) Ekim alanı (da) Ekiliş oranı ( 96 ) Ürün toplam değeri(x1000TL ) Ekim alanı (da) Ekiliş oranı (%) Ürün toplam değeri (x1000 TL) 1995 Turuncgil 4085 8700 32.385 60 1.070.648.100 31.605 57.2 1.123.225.898 105 Sebze 3573 7500 8.180 20 184.050.000 7.357 13.3 197.149.208 107 1996 Turunçgil 2720 20.000 39.823 60 3.026.548.000 40.036 58.2 2.177.958.400 72 Sebze 2664 18.988 11.800 20 672.175.2000 12.108 17.6 612.471.459 91 1997 Turunçgil 2785 51.585 31.150 60 6.106.116.450 30.456 45.2 4.383.919.633 72 Sebze 2834 37.496 10.380 20 1.167.625.440 10.519 15.6 1.117.787.482 96 1998 Turunçgil 4538 76.228 33.280 60 9.640.097.792 32.490 62.4 11.239.027.353 117 Sebze 2710 35.697 4.480 20 479.767.680 4.830 9.3 467.248.742 97 BULUT , İ . ve B . ÇAKMAK , " M ersi n b ah çel eri sul am as ı nd a d evi r ö nce si ve d e vi r sonras ı si st em perf ormans ı n ı n k ar şı la ş t ı r ı lmas ı "
64 TARIM BILIMLERI DERGİSİ 2001, Cilt 7, Sayı 3
Çizelge 6. Araştırma alanında mali etkinlik oranı
Yıl İşletme ve bakım masrafı (x1000 TL)
Faiz amortisman yenileme gideri (x1000 TL)
Toplam işletme ve bakım ihtiyacı
(x1000 TL) Mali etkinlik oranı (%) 1990 3.848.200 5.370.547 1.606.025 240 1991 4.473.900 8.701243 2.602.046 172 1992 6.640.600 15.275.903 4.568.153 145 1993 18.265.600 19.071.476 5.703.193 320 1994 20.624.200 30.712.138 9.184.252 225 *1994 7.246.300 11.359.284 3.396.915 213 1995 41.968.400 58.670.563 17.545.025 239 *1995 1.165.845 2.414.985 722.185 161 1996 151.684.500 138.414.323 41.391.873 366 *1996 166.646.000 187.853.210 56.176.199 297 *1997 34.479.000 249.350.458 74.566.524 46 *1998 78.266.000 466.024.500 139.361.394 56
Devir sonrası DSİ'ce işletilen alanlarda 1997 ve 1998 yılına ait veri elde edilmediği için hesap yapılmamıştır. Çizelge 7. Araştırma alanında yıllara göre mali yeterlilik rıranlan
Yıllar Tahakkuk (x1000 TL) Toplam işletme ve bakım masrafı (x1000 TL) Mali yeterlilik oranı (%)
1990 1.624.081 3.848.200 42 1991 3.119.249 4.473.900 70 1992 6.205.268 6.640.600 93 1993 8.080.990 18.265.600 44 1994 13.631.907 20.624.200 66 *1994 4.721.200 7.246.300 59 1995 22.534.800 41.968.400 54 *1995 672.700 1.165.845 58 1996 39.810.222 151.684.500 26 *1996 17.673.000 28.646.000 60 1997 77.320.395 - *1997 26.018.000 34.479.000 75 1998 77.320.395 - *1998 45.878.000 78.266.000 59 • Devir sonrası
Çizelge 8. Araştırma alanında yıllara göre tahsilat oranları
Yıllar Tahakkuk (x1000 TL) Tahsilat (x1000 TL) Tahsilat oranı (%)
1990 1.624.081 870.632 54 1991 3.119.249 1.271.100 41 1992 6.205.268 2.744.448 44 1993 8.080.990 3.234.308 40 1994 13.631.907 5.710.843 42 1995 22.534.800 10.415.561 46 1996 39.810.222 17.988.993 45 *1996 77.320.395 24.461240 32 1997 77.320.395 36.267.913 47 *1997 17.673.000 10.495.000 59 1998 26.018.000 37.300.000 143 *1998 45.878.000 42.433.000 93 1998 77.320.395 - *1998 45.878.000 78.266.000 59 * Devir sonrası
BULUT, I. ve B. ÇAKMAK, "Mersin bahçeleri sulamasında devir öncesi ve devir sonrası sistem performansının karşılaştırılması" 65
Çizelge 9. Araştırma alanında sürdürülebilir sulama alanı oranı
Yıllar
Sulama alanı Sürdürülebilir sulama alanı oranı (%)
(1/2) Gerçekleşen (1) Planlanan (2) 1990 7038 8693 81 1991 8046 8693 93 1992 7633 8693 88 1993 7317 8693 84 1994 7410 8693 85 1995 1596 2400 66 1996* 1393 2200 63 1997* 1420 2200 65 1998* 1539 2200 70 * Devir sonrası
Çizelge 10. Mersin bahçeleri sulamasına ilişkin bazı gelişmeler
Devir öncesi Devir sonrası
1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 Kullanıcı sayısı (kişi) 6021 6040 5906 6063 4310 4273 1868 1865 1863 Personel sayısı (toplam) 49 49 49 49 49 49 20 21 19 Daimi (kişi) 34 34 34 34 34 34 10 14 9 Geçici (kişi) 15 15 15 15 15 15 10 7 10 Sulama alanı (ha) 8693 8693 8693 8693 8693 2400 2200 2200 2200 Sulanan alan (ha) 7038 8046 7633 7317 7410 1596 1393 1420 1539 Sulama oranı (%) 89 93 88 87 85 82 94 98 94 Sulamada kullanılan su(hm3) 130.9 130.6 91.9 103.6 112.2 94.9 93.7 92.8 93.2 Hektara kullanılan su (hm3/ha) 13950 12733 13153 14892 15516 15576 12429 13202 13448 Sulama suyu ihtiyacı (m3/ha) 6160 6699 6783 6611 6693 5652 4534 4763 4942 Kaynak: 1: DSİ kayıtları 2: Yeşil sahil sulama birliği kayıtları
Kaynaklar
Anonymous, 1997. Haritalı istatistik Bülteni.DSi, Haritalı istatistik Bülteni. DSİ Gn. Md. APK Daire Bşk., Ankara.
Beyribey, M., İ. Girgin ve A. Balaban, 1997. Devlet sulama
şebekelerinde su kullanım etkinliği. Su ve Çevre Sempozyumu 1997. S. 495-501. Ankara.
Beyribey, M. 1997. Devlet sulama şebekelerinde sistem performansının değerlendirilmesi. A.Ü. Ziraat Fakültesi Yayın No: 1480, Bilimsel Araştırmalar ve incelemeler. 813. Ankara.
Beyribey, M. ve F. F. Tatlidil, 1997. Ereğli ivriz sağ sahil sulama birliğinde sulama sistem performansının değerlendirilmesi. Ankara.
Bos, M. G and J. Nugteren, 1990. On irrigation effıciencies. international institute for land Reclamation and improvement ılrı, 4 th Edition Publication 19, Wageningen.
Çakmak, B. 1994. Konya-Çumra sulamasında su dağıtım ve kullanım etkinliği. A.Ü. Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü Doktora Tezi (basılmamış), Ankara. Çakmak, B. 1999. Sulama Yönetimi. Ziraat Mühendisliği Dergisi,
Türk Ziraat Yüksek Mühendisleri Birliği ve Vakfı Yayını, s.25-27, Ankara.
Sönmez, N., A. Korukçu, E. Benli ve H. Yeğin, 1976. Türkiye'de 2000 yılına kadar havzalar düzeyinde sulama potansiyelinde ve sulamaya açılacak alanlardaki gelişmeler üzerinde bir araştırma. A.U.Ziraat Fakültesi Yıllığı
26(1):213-228, Ankara.
Yıldırım, O. 1999. Sulama Teknolojisindeki Yeni Gelişmeler. Türk Ziraat Yüksek Mühendisleri Birliği ve Vakfı, Tarımda Su Kullanımı Sempozyumu, Ankara
Wolters, W. 1992. Influences on the Efficiency of Irrıgation Water Use. ILRI Publication 51, Wageningen, Netherlands
8 TARIM BILIMLERI DERGISI 2001, Cilt 7, Sayı 3 Çizelge 2. IF X AK (Gİ) Erkek kuzularda farklı vücut bölgelerinden elde edilen yapağılarda lif tipi oranlarına ait en küçük
kareler ortalamaları
Faktörler
Vücut bölgesi
N Omuz Yan But
HLO MLO KLO HLO MLO KLO HLO MLO KLO
Genel 74 96.8+1.08 2.4±0.75 0.8±0.39 96.2±1.27 2.5±0.68 1.3±0.69 93.4±2.05 4.9±1.27 2.4±0.86 Doğum tipi 22 94.6±1.96 4.1±1.35 b 1.3±0.71 94.8±2.30 3.8±1.23 1.4+1.26 90.9±3.71 5.7±2.29 3.4±1.56 Tekiz 52 99.0±1.04 0.8±0.72b 0.2±0.25 97.541.22 1.2±0.65 1.3±0.67 95.9±1.97 2.5±1.22 1.5±0.83 İkiz Ana yaşı CI CO ı - ı - 2 99.51±1.99 0.6±1.37 -0.1±0.72 98.1±2.34 1.8±1.25 0.1±1.28 96.6±3.78 2.5±2.34 0.9±1.59 3 93.7±1.56 4.6±1.08 1.7±0.56 94.3±1.84 3.4±0.98 2.3±1.00 89.0±2.97 6.8±1.84 4.2±1.25 4 94.3±1.66 3.7±1.15 2.0±0.60 92.4±1.96 3.9±1.05 3.7+1..07 88.7±3.15 6.6±1.96 4.7±1.32 5 99.4±1.86 0.4±1.28 0.1±0.677 99.6±2.19 0.8±1.17 -0.4+1.20 98.5±3.53 1.1±2.19 0.4±1.48 6 97.0+3.90 2.8±2.69 0.2±1.41 96.3±4.59 2.6±2.46 1.1±2.5 94.2+7.39 3.5+4 58 2.3±3.11 DA - -3.6±4.32 1.7±2.98 1.8±1.56 -4.0±5.08 0.3±2.72 3.6±2.77 -2.8±8.18 0.6±5.07 2.2±3.44 SKA - 3.8±3.94 -2.3±2.7 -1.5±1.42 2.9±4.63 -0.6±2.48 -2.2±2.53 2.4±7.45 -1.3±4.61 -1.0±3.13 SES - -1.1±1.10 0.6±0.76 0.5±0,39 -0.8±1.29 0.18±0.69 0.7±0.70 -0.7±2.08 0.3±1.29 0.3±0.87
HLO: Hakiki lif oranı (%), MLO: Medullalı lif oranı (%), KLO: Kemp lif oranı (%), DA: Doğum ağır) ğı (kg), SK: Sütten kesim ağırlığı (kg), SES: Süt emme süresi (gün), a, b: P<0.05
Çizelge 3. IF X AK(Gı) Erkek kuzularda farklı vücut bölgelerinden elde edilen yapağılarda incelik ve lif tipi oranlarına ilişkin kalıtım dereceleri
Vücut bölgeleri
Özellikler Omuz Yan But Üç bölge
h2±Sh2 h2±Sh2 h2±Sh2 h 2±Sh2 incelik 0.05±0.425 0.26±0.467 0.38±0.488 0.24±0.463 Hakiki lif oranı 0.41±0.490 0.80±0.542 0.60±0.519 0.64±0.525 Medullalı lif oranı 0.54±0.513 0.83±0.545 0.51±0.508 0.62±0.523 Kemp lif oranı 0.01±0.417 0.60±0.519 0.68±0.529 0.55±0.510
Kuzularda yapağı fiziksel özelliklerinin kalıtım
derecelerinin tahminine yönelik araştırma sayısının sınırlı
düzeyde olmasıyla birlikte, ergin koyunlarda
gerçekleştirilen kalıtım derecesi tahminleri de daha çok
son kaburga bölgesinden elde edilen yapağılar üzerinde
yoğunlaşmıştır. Buna karşın, kalıtım derecesi tahminleri
ırk, sürü, yetiştirme yöntemi ve tahminde kullanılan
metoda göre farklılık göstermişlerdir. Nitekim, yapağı
inceliğine ait kalıtım derecesi dört aylık yaştaki erkek
Transilvanya ırkı kuzularda doğumda ve 4.ayda sırasıyla
0.12 ve 0.42 (Maier ve Pop 1971), altı aylık yaştaki
Baluchi ırki kuzularda omuz, kaburga ve butta sırasıyla
0.10, 0.48 ve 0.10 (Kaschanian ve ark.1975), dişi ve erkek
Güney Afrika Merinoslarında sırasıyla 0.41 ve 0.45
(Hydenrych ve Meissenheimer 1979), Corridale ırkı
koyunlarda 0.01 (Diez ve ark. 1974), Karacabey
Merinoslarında 0.17 (Öznacar 1973), Orta Anadolu
Merinoslarında 0.31 (Yalçın ve ark. 1979), Magra ırkı
koyunlarda 0.29±0.17 (Gajbhiye ve Johar 1987) ve Çek
Merinoslarında 0.582±0.139 (Slana ve ark. 1992) olarak
tahmin edilmiştir. Görüldüğü gibi, bu araştırmada omuz,
son kaburga, but ve üç bölge üzerinden incelik için
hesaplanan kalıtım dereceleri de aynı özellik için yukarıda
bildirilen kalıtım derecelerinin bazıları ile benzerlik, bazıları
ile de farklılık göstermiştir. Koyun yapağılarında hakiki,
medullalı ve kemp lif oranlarına ait kalıtım derecelerinin
genel olarak yüksek olduğu bildirilmektedir (Özcan 1990).
Nitekim, bu araştırmada da söz konusu özelliklere ait
kalıtım dereceleri, omuz bölgesindeki kemp lif oranı
dışında, yüksek düzeyde tahmin edilmişlerdir (Çizelge 3).
Çizelge 3'den görülebileceği gibi IF X AK (Gı) erkek
kuzularda inceliğe ilişkin kalıtım dereceleri omuzdan but
bölgesine gidildikçe yükselmiş, yani babalar arası
varyasyon artmıştır. Lif tipleri bakımından aynı eğilim söz
konusu olmayıp, en yüksek kalıtım dereceleri hakiki ve
medullalı lif oranı için son kaburga, kemp lif oranı için ise
but bölgesinden elde edilmiştir. Bununla birlikte, özellikle
omuz bölgesinde incelik ve kemp lif oranı bakımından
görülen oldukça düşük düzeydeki genetik varyasyon aynı
özellikler için üç bölge üzerinden tahmin edilen kalıtım
derecelerini olumsuz yönde etkilemiştir. İncelik ve lif tipi
oranlarına ait kalıtım derecelerinin vücut bölgelerine göre
farklılık göstermelerini ıse, söz konusu bölgelerdeki
özellikleri etkileyen genlerin sayıları ve çeşitlerindeki
farklılık ile açıklamak mümkündür.
Sonuç
Bu araştırmadan elde edilen bulgulara göre,
IFXAK(Gı) erkek kuzularda omuz, son kaburga ve but
bölgelerinden elde edilen yapağılarda lif çapı ve lif tipi
oranlarına etkileri incelenen çevre faktörlerinden yalnızca
doğum tipinin, omuz bölgesinde medullalı lif oranı
bakımından önemli bir varyasyon kaynağı olduğu
belirlenmiştir. Yine, söz konusu işletmede IFXAK(Gı)
koyunları arasında yaklaşık 11 yıldır uygulanan saf •
yetiştirme sonucunda, özellikle omuz ve kaburga
bölgelerinde inceliği determine eden genler bakımından
homozigotlaşmanın sağlanabildiği, but bölgesinde ise, bir
ölçüde de olsa genetik varyasyonun korunduğu
söylenebilir. Ayrıca, kemp lif oranı bakımından son
kaburga, but ve üç bölge için tahmin edilen kaldım
derecelerı dikkate alınırsa, kemp lifi fazla olan koyuniarın
damızlık dışı edilerek, seleksiyonda daha fazla başarı
DELLAL, G., "İle de France (IF) x Akkaraman (AK) birinci geriye melez (Gİ) erkek kuzularda bazı yapağı özellikleri
(İncelik ve lif tipleri) üzerine genetik ve çevre faktörlerinin etkileri" 67
Materyal ve Yöntem
Araştırmanın materyalini Polatlı Tarım işletmesi
Müdürlüğü (PTİM)'nde yetiştirilen Ile de France x
Akkaraman (AK) (Gİ) düzeyindeki 15 baş koç, bu koçlara
ait 4 aylık yaşlı 74 baş erkek kuzu ve bu kuzulardan elde
edilen yapağı örnekleri oluşturmuştur. Araştırma materyali
kuzular ortalama 69 günlük yaşta sütten kesilmişler ve 56
gün süreyle entansif besiye alınmışlardır. Yapağı örnekleri
her bir kuzunun omuz, yan (son kaburga) ve but
bölgesinden alınmıştır. Yapağı örneklerinde incelik ve lif
tiplerinin analizinde mikroprojeksiyon cihazı kullanılmıştır.
Her bir yapağı örneğinde 500 adet lifın ölçümü
gerçekleştirilmiştir. İncelik ve lif tiplerine ait kalıtım
derecelerinin tahmininde baba-bir üvey kardeş benzerliği
metodu uygulanmıştır (Düzgüneş ve Akman 1995).
Hesaplamalar Harvey (1987) tarafından geliştirilen
bilgisayar programıyla yapılmıştır. Yapağı özelliklerine
etkisi incelenen faktörler arasında interaksiyon
bulunmadığı varsayılmış ve etki paylarının belirlenmesinde
aşağıdaki istatistik model seçilmiştir.
Yijkı = r114-ai bi Ck +Civijkl fxijkl + gzijkl +eijkl modelde;
Y,ikı= i. koçun, j. yaştaki anadan, k'ıncı doğum tipinde
doğan ('inci kuzunun yapağı özelliklerini (incelik ve lif tipi
oranları), m= tüm kuzular için yapağı özellikleri
bakımından populasyonun beklenen ortalamasını, ai= i.
koçun şansa bağlı etki miktarını, bi = j. ana yaşının etki
miktarını, ck= k. doğum tipinin etki miktarını, v= kuzunun
doğum ağırlığının etkisini, X= kuzunun sütten kesim
ağırlığının etkisini, Z= Süt emme süresinin etkisini, eiikı=
hata etkisini ifade etmektedir.
Bulgular ve Tartışma
Bu araştırmada IF x AK(G1) erkek kuzularda farklı
vücut bölgelerinden elde edilen yapağılarda incelik ve lif
tipi oranları üzerine etkili çevre faktörlerinin etki miktarları
sırasıyla Çizelge 1 ve 2, yapağı özelliklerine ilişkin kalıtım
dereceleri ise Çizelge 3'de verilmiştir
Faktörlerin analizi ve genel ortalamalar
Çizelge 1'den görülebileceği gibi IF X AK (Gi) erkek
kuzularda omuz, son kaburga ve but bölgelerinden elde
edilen yapağılarda inceliğe ilişkin en küçük kareler
ortalamaları sırasıyla 28.8±0.81, 32.1±0.93 ve 35.7±1.01
mikron olarak saptanmıştır. Bu genotipte bu çalışmanın ilk
kez gerçekleştirilmiş olması nedeniyle genel ortalamaları
karşılaştırabilecek başka bir veriye rastlanılamamıştır.
Buna karşın elde edilen veriler, Altın (1992)'nin AK ırkı
kuzularda aynı vücut bölgeleri için belirlediği sırasıyla
34.59±0.48, 36.31±0.48 ve 39.22±0.48 mikronluk
değerlerden oldukça düşük, yani daha incedirler. Bu
durumun, AK koyun ırkından daha ince ve üniform
yapağıya sahip olan IF koyun ırkından kaynaklandığı
söylenebilir.
IF x AK(G1) erkek kuzularda omuz, son kaburga ve
but bölgesinden elde edilen yapağılarda doğum tipinin lif
çapı üzerinde önemli bir etki göstermediği belirlenmiştir
(Çizelge1). Farklı koyun ırklannda gerçekleştirilen araştır-
Çizelge 1. IF X AK(G1) Erkek kuzularda farklı vücut bölgelerine ait yapağılarda inceliğe ilişkin en küçük kareler ortalamaları
Faktörler N
Vücut bölgesi Omuz Yan But
7
±si,-
7
+ s- x .7 ± s- x Genel 74 28.8±0.81 32.1±0.93 35.7±1.01 Doğum tipi Tekiz 22 30.4±1.47 32.8±1.68 36.1±1.83 İkiz 52 27.3±0.78 31.4±0.89 35.3±0.97 Ana yaşı NO CO •Cr 27.5±1.50 32.6±1.71 35.9±1.86 29.3±1.17 32.2±1.34 36.7±1.46 31.0±1.25 35.6±1.43 39.1±1.56 26.0±1.40 29.8±1.60 33.2±1.74 29.4±2.93 30.4±3.34 33.6±3.65 DA (kg) - 4.1±3.24 3.4±3.71 2.8±4.04 SKA (kg) - -4.8±2.96 -3.6±3.37 -3.3±3.68 SES (Gün) - 1.5±0.83 1.0±0.94 0.8±1.02malarda da (Örkiz 1977, Satova ve ark.1985, Fahmy 1987, Walkey ve ark.1985) bu sonucu destekleyen
bulgular elde edilmiştir. Doğum tipinde olduğu gibi, farklı
ana yaşları da lif çapını önemli düzeyde etkilememiştir.
Ana yaşının lif çapı üzerinde önemli bir etki göstermediği
10 aylık Merinos ırkı toklularda (Satava ve ark. 1985),
Valachian ırkı koyunlarda (Sarkova ve ark. 1987) ve
Akkaraman ırkı kuzularda (Altın 1992) da ortaya
konmuştur. Yine, incelenen üç vücut bölgesine ait
yapağılarda lif çapı üzerine doğum ve sütten kesim
ağırlığının ve süt emme süresinin etkisi önemsiz olarak
hesaplanmıştır (Çizelge 1).
Çizelge 2'den görülebileceği gibi omuz, son kaburga
ve but bölgelerinden elde edilen yapağılarda hakiki,
medullalı ve kemp lif oranına ilişkin en küçük kareler
ortalamaları sırasıyla % 96.8±1.08, % 2.4±0.75, %
0.8±0.39; %96.2±1.27, %2.5±0.68, %1.3±0.69; %
93.4-±2.05, % 4.9±1.27, % 2.4±0.86 olarak belirlenmiştir.
Bu özellikler bakımından doğum tipinin, yalnızca omuz
bölgesindeki medullalı lif oranın] önemli (p<0.05) düzeyde
etkilediği belirlenmiştir. AK ırki kuzularda gerçekleştirilen
bir araştırmada doğum tipinin omuz, yan ve but
bölgelerindeki medullalı lif oranı üzerindeki etkisi önemli
bulunmuştur (Altın 1992). Araştırıcı aynı zamanda doğum
tipinin, hakiki lif oranı üzerindeki etkisini önemli, kemp lif
oranı üzerindeki etkisini ise önemsiz olarak belirlemiştir.
Bu araştırmada lif çapında olduğu gibi, lif tipi oranları
bakımından da ana yaşı, doğum ve sütten kesim ağırlığı
ve süt emme süresinin etkisi önemsiz olarak
hesaplanmıştır (Çizelge 2).
Kalıtım dereceleri
Çizelge 3'den görülebileceği gibi, bu araştırmada
IFXAK(G1) erkek kuzularda omuz, son kaburga ve but
bölgesinden edilen yapağılarda incelik, hakiki, medullalı
ve kemp lif oranına ilişkin kalıtım dereceleri sırasıyla
0.05±0.425, 0.26±0.467, 0.38±0.488; 0.41±0.490,
0.80±0.542, 0.60±0.519; 0.54±0.513, 0.83±0.545,
0.51±0.508; 0.01±0.417, 0.60±0.519,0.68±0.529 olarak
tahmin edilmiştir. Aynı özelliklerin üç bölge ortalaması
üzerinden tahmin edilen kalıtım dereceleri ise, sırasıyla