• Sonuç bulunamadı

FİZİKSEL ENGELLİ FERTLERE SAHİP AİLELERİN TATİL KARARLARINA FİZİKSEL ENGELLİ FERTLERİN ETKİSİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "FİZİKSEL ENGELLİ FERTLERE SAHİP AİLELERİN TATİL KARARLARINA FİZİKSEL ENGELLİ FERTLERİN ETKİSİ"

Copied!
160
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

GAZİ ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

TURİZM İŞLETMECİLİĞİ EĞİTİMİ BİLİM DALI

FİZİKSEL ENGELLİ FERTLERE SAHİP AİLELERİN TATİL

KARARLARINA FİZİKSEL ENGELLİ FERTLERİN ETKİSİ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Hazırlayan Emin UYGUN

Ankara Eylül 2010

(2)

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

TURİZM İŞLETMECİLİĞİ EĞİTİMİ BİLİM DALI

FİZİKSEL ENGELLİ FERTLERE SAHİP AİLELERİN TATİL

KARARLARINA FİZİKSEL ENGELLİ FERTLERİN ETKİSİ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Emin UYGUN

Danışman: Doç. Dr. Mehmet YEŞİLTAŞ

Ankara Eylül 2010

(3)

i

Emin Uygun’un Fiziksel Engelli Fertlere Sahip Ailelerin Tatil Kararlarında Fiziksel Engelli Fertlerin Etkisi başlıklı tezi ... tarihinde, Yüksek Lisans Tezi olarak kabul edilmiştir.

Adı Soyadı İmza

Başkan: ... ………. Üye (Tez Danışmanı): ... ………. Üye : ... ……… Üye : ... ………

Onay

Yukarıdaki imzaların, adı geçen öğretim üyelerine ait olduğunu onaylarım.

.../.../2010

(4)

ii

FİZİKSEL ENGELLİ FERTLERE SAHİP AİLELERİN TATİL KARARLARINDA FİKSEL ENGELLİ FERTLERİN ETKİSİ

Öncelikle hem lisans hem de lisansüstü eğitimimde beni maddi ve manevi olarak destekleyen aileme teşekkürü bir borç bilirim.

Fiziksel engelliler gibi önemli bir konuyu seçmemde yardımcı olan ve çalışmalarım esnasında her türlü desteğini benden esirgemeyen danışman hocam Doç. Dr. Mehmet YEŞİLTAŞ’a, teşekkürü bir borç bilirim.

Lisansüstü eğitimim sırasında ve tez çalışması sırasında bana her türlü desteği esirgemeyen arkadaşlarım Gizem ve Rana’ya, katılımcıları bulmamda ve görüşme sırasında yanımda bulunarak desteğini esirgemeyen arkadaşım Hakan’a ve bana desteklerini esirgemeyen tüm arkadaşlarıma teşekkürü bir borç bilirim.

Son olarak katılımcılar arasında da olan Türkiye Sakatlar Konfederasyonu Genel Sekreteri Sayın Rıfat Emekçi’ye destekleri ve yardımları için teşekkürü bir borç bilirim.

(5)

iii

FİZİKSEL ENGELLİ FERTLERE SAHİP AİLELERİN TATİL KARARLARINDA FİKSEL ENGELLİ FERTLERİN ETKİSİ

UYGUN, Emin

Yüksek Lisans, Turizm İşletmeciliği Eğitimi Bilim Dalı Tez Danışmanı: Doç. Dr. Mehmet YEŞİLTAŞ

Eylül- 2010, 158 sayfa

Bu araştırmanın amacı, fiziksel engelli fertlere sahip ailelerin tatil kararlarına fiziksel engelli fertlerin etkisinin olup olmadığını tespit edilmesidir. Buna ek olarak, kişisel ve sosyal faktörler ile internet, engelli dernekleri, banka kredileri, konaklama işletmelerinin sunduğu promosyonlar ve engellilere yönelik seyahat acentelerinin tatil satın alma karar sürecine etkisinin olup olmadığı araştırmanın ikincil amaçlarıdır.

Bu araştırmada öncelikle mevcut literatür taranmış, ve görüşme formu yaklaşımına göre yarı yapılandırılmış sorular oluşturulmuştur. Maksimum çeşitlilik örneklemine göre Ankara’da belirlenen 20 katılımcı ile bireysel görüşme yapılmıştır. Elde edilen veriler betimsel analize tabi tutulmuştur.

Betimsel analize göre fiziksel engelli fertlerin satın alma karar sürecinde aile içerisinde söz hakları olduğu, tatil satın alma karar sürecine daha çok bilgi araştırması noktasında katkı sağladıkları, bireysel tatillerde kendilerinin karar verdiğini ve aileleriyle birlikte yaptıkları tatillerde ise daha çok ortak karar aldıkları sonucu ortaya çıkmıştır. Ayrıca kişisel ve sosyal faktörler ile internet, engelli dernekleri, konaklama işletmelerinin sunduğu promosyonlarının etkisinin olduğu belirlenmiştir. Banka kredilerinden yararlanmadıkları ve engellilere yönelik seyahat acentelerinin hizmetlerinden hiç yararlanmadıkları belirlenmiştir. Yasaların uygulanmasında sorunlar olduğu ve konaklama işletmelerinde eksikliklerle karşılaştıkları belirlenmiştir.

(6)

iv

THE IMPACT OF PHYSICALLY DISABLED INDIVIDUALS ON THEIR FAMILIES' HOLIDAY DECISION

UYGUN, Emin

Post Graduate, Department of Tourism Management Education Thesis Advisor: Doç.Dr. Mehmet YEŞİLTAŞ

September-2010, 158 page

The purpose of this study is to determine the impact of physically disabled individuals on their families' holiday decision. In addition, secondarily object of the study is whether personal and social factors and internet, disabled associations, bank loans, promotions offered by accommodation establishments and travel agents have effects on holiday purchase decision-making process of disabled or not.

Firstly, the study scanned existing literature and the questions for interview are formed according to the semi-structured interview approach. According to the maximum variety sample, twenty participants was interviewed in Ankara. The obtained data were subjected to descriptive analysis.

According to the descriptive analysis individuals with physical disabilities, in this study these result was determined; they have rights in decisions of family holiday decision, have more contribution in holiday purchase decisions-making process mostly in case of information research, They had decided on an individual holiday and in their holidays with their families they have a joint decision-making. Moreover, the impact of personal and social factors and the internet, disabled associations, the promotional offer of accommodation establishments to be determined. They don’t take advantage of bank loans and also they don’t benefit from the services of a travel agency that have a special tour for disabled people. Also there is a problem in implementation of laws issues and faced a lack of accommodations establishments have been determined.

(7)

v

Sayfa

JÜRİ ÜYELERİNİN İMZA SAYFASI……….i

ÖNSÖZ………..ii

ÖZET...iii

ABSTRACT...iv

İÇİNDEKİLER………...v

TABLOLAR LİSTESİ...viii

ŞEKİLLER LİSTESİ ...ix

KISALTMALAR ...x 1.GİRİŞ ...1 1.1. Problem Durumu...…….………...1 1.2. Araştırmanın Amacı ...1 1.3. Araştırmanın Önemi...2 1.4. Sınırlılıklar………...3 1.5.Varsayımlar………...………..3 1.6. Tanımlar………...………..4 2. İLGİLİ ARAŞTIRMALAR 2.1. ENGELLİK VE ENGELLİ TURİZMİ ...5

2.1.1. Engellik nedir? ..………..………...………...…..5

2.1.2. Engellilere Yönelik Yasal Çerçeve ..…………...…………..………...9

2.1.2.1. Türkiye’de Engellilere Yönelik Yasal Çerçeve …...9

2.1.2.2. Amerika’da Engellilere Yönelik Yasal Çerçeve ………..12

2.1.2.3. İngiltere’de Engellilere Yönelik Yasal Çerçeve ...14

2.1.2.4. Çin’de Engellilere Yönelik Yasal Çerçeve ………....16

2.1.2.5. Avrupa Birliği’nde Engellilere Yönelik Yasal Çerçeve ……...17

2.1.2.6. Birleşmiş Milletler Örgütü’nde Engellilere Yönelik Yasal Çerçeve …...19

2.1.3. Dünyada Engelli Turizm Pazarı ...22

2.1.4. Türkiye’de Engelli Turizm Pazarı ...28

2.1.5. Engellilerin Seyahat Planında Kullandığı Yollar ……...30

(8)

vi

2.2.TÜKETİCİ SATIN ALMA DAVRANIŞI ...34

2.2.1. Tüketici Davranışını Etkileyen Faktörler ...34

2.2.1.1. Kişisel Faktörler ...37

2.2.1.1.1. Yaş...37

2.2.1.1.2. Cinsiyet...38

2.2.1.1.3. Gelir Düzeyi...39

2.2.1.1.4. Meslek ve Öğrenim Düzeyi...39

2.2.1.1.5. Yerleşim Yeri………..40 2.2.1.1.6. Medeni Durumu……….……….……41 2.2.1.2. Psikolojik Faktörler ...41 2.2.1.2.1. Motivasyon...41 2.2.1.2.2. Algılama...43 2.2.1.2.3. Öğrenme...44 2.2.1.2.4. Tutum ve İnançlar...46 2.2.1.3. Kültürel Faktörler ...47 2.2.1.3.1. Kültür ...47 2.2.1.3.2. Alt Kültür………....48 2.2.1.3.3. Sosyal Sınıf………...49 2.2.1.4. Sosyal Faktörler……….49

2.2.1.4.1. Referans (Danışma) Grupları...50

2.2.1.4.1.1. Birincil Gruplar………53

2.2.1.4.1.1.1. Aile………....53

2.2.1.4.1.2. İkincil Gruplar…….………...………..57

2.2.1.4.2. Rol ve Statü...57

2.2.2. Tüketici Satın Alma Davranışları…………...58

2.2.2.1 Karmaşık Satın Alma Davranışı...59

2.2.2.2. Uyumsuzluğu Azaltıcı Yönde Satın Alma Davranışı...60

2.2.2.3. Alışılmış Satın Alma Davranışı...60

2.2.2.4. Farklılık Araştırıcı Satın Alma Davranışı ...61

2.2.2.5. Plansız (Tepkisel) Satın Alma Davranışı……….………...61

(9)

vii

3. YÖNTEM………...80

3.1. Araştırmanın Modeli...80

3.2. Örneklem Büyüklüğü ve Katılımcıların Belirlenmesi …...80

3.3. Verilerin Toplanması...81

3.4. Verilerin Analizi...82

4. BULGULAR VE YORUMLAR...83

4.1. Turistik Ürün ve Hizmetlere Karşı İhtiyacın Ortaya Çıkması...83

4.2. Turistik Bölgelerdeki Ürün ve Hizmet Seçeneklerinin Belirlenmesi...86

4.3. Ürün ve Hizmet Türleri İle İlgili Seçeneklerin Değerlendirilmesi...95

4.4. Turistik Ürün ve Hizmet İçin Satın Alma Kararı...102

4.5. Satın Alma Sonrası Davranışlar...110

4.6. Tatil Yapmak Bir Hak mı Yoksa Lüks Bir Alternatif Çeşidi midir?...116

4.7. Engelliler Yasası...119

4.8. Konaklama İşletmelerinin Sunduğu Promosyonlar...124

4.9. Kamu ve Özel Bankaların Sunduğu Tatil Paketi Kredisi...125

5. SONUÇ VE ÖNERİLER………..………...128

KAYNAKÇA………...135

EKLER...143

Ek 1: Bekar, Anne-Babası İle Yaşayan Ve Tatil Tecrübesi Olan Fiziksel Engellilerin Soruları………....…..………...143

Ek 2: Evli Tatil Tecrübesi Olan Fiziksel Engellilerin Soruları………...145

(10)

viii

Sayfa

Tablo 1. Turizme Katılan Özürlü İnsanların Karşılaştığı Engeller……….24 Tablo 2. Maksimum Çeşitlilik Örneklemi İçin Oluşturulan Tablo ………...81

(11)

ix

Sayfa Şekil 1: Tüketicilerin Satın Alma Kararlarını Etkileyen Kara Kutu Modeli…………..36 Şekil 2: Satın Alma Karar Süreci………...64 Şekil 3: Satın Alma Kararı………..69 Şekil 4: Araştırma Modeli………...80

(12)

x AB: (European Union) Avrupa Birliği

ABD: (United States of America) Amerika Birleşik Devletleri ADA: (Americans Disabilities Act) Engelli Amerikalılar Yasası CEO: (Chief Executive Officer) Şirket Üst Yöneticisi

DPI: (Disabled People’s International) Uluslararası Özürlüler DDA: (Disability Discrimination Act) Engelliler Ayrımcılık Yasası

ENAT: (European Network for Accessible Tourism) Avrupa Engelsiz Turizm Ağı EUROSTAT: (European Statistics) Avrupa İstatistik Kurumu

ESCAP: (Economic and Social Commission for Asia and The Pasific) Asya ve Pasifik İçin Ekonomik ve Sosyal Konseyi

ICIDH: (International Classification of Impairment, Disabilities, and Handicaps) Bozukluklar, Yeti Yitimi ve Engellilerin Uluslararası Sınıflandırılması.

ILO: (The International Labour Office) Uluslararası İş Örgütü

IRO: (The International Refugee Organization) Uluslararası Mülteci Örgütü KDV: Katma Değer Vergisi

KHK: Kanun Hükmünde Kararname SGK: Sosyal Güvenlik Kurumu

OSSATE: ( One-Stop-Shop Accessible Tourism in Europe) Avrupa’da Erişilebilir Turizm

ÖTV: Özel Tüketim Vergisi

ÖZİDA: Özürlüler İdaresi Başkanlığı TBMM: Türkiye Büyük Millet Meclisi TÜRSAB: Türkiye Seyahat Acentaları Birliği

UIPAS: (Union of the Physically Impaired Against Segregation) Ayrımcılığa Karşı Bedensel Engelliler Birliği

UN: (United Nations) Birleşmiş Milletler

UNESCO: (United Nations Educational Scientific and Cultural Organization) Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Organizasyon

UNICEF: (United Nations Children’s Fund ) Birleşmiş Milletler Çocuk Fonu WHO: (World Health Organization) Dünya Sağlık Örgütü

(13)

1. GİRİŞ

1.1. Araştırmanın Problem Cümlesi

Fiziksel engelli fertlere sahip ailelerin tatil satın alma karar süreçlerine fiziksel engelli fertlerin etkisi var mıdır?

1.2. Araştırmanın Amacı

“Dünyanın en büyük seyahat pazar dilimini oluşturan engellilerin de dinlenmek, eğlenmek ve gezip-görmek amacıyla seyahate katılmaları diğer normal insanlar gibi en doğal haklarıdır” (Öztürk ve Yaylı, 2006, s.23). Ailelerin kendi üyesi olan engellilerin özel sorunlarından dolayı seyahat kararlarında ve seyahatleri sırasında bu engeller dışında da bazı olumsuzluklarla karşılaşmaktadırlar. Bu olumsuzluklar ise kalifiye personel eksikliği, yetersiz ulaşım olanakları, tatil alanları, konaklama işletmeleri, restoranlar, enformasyon kaynakları ve ekonomik yetersizlikler ile işletmeler tarafından yapılan ayrımcılıkdır. Bu olumsuzluklar nedeniyle aileler engelli aile üyesini yalnız bırakıp ya da bir yere emanet tatile çıkmak istememektedirler.

Dünya Turizm Örgütü, 13. Genel Kurul toplantısı sonucunda belirlenen Turizmde Global Etik İlkeler kapsamında, “turizm faaliyeti insan haklarının, özellikle de çocuk, yaşlı, engelli, etnik azınlıklar gibi daha savunmasız grupların bireysel haklarının gelişmesine katkı sağlamalıdır” ve turizme katılma hakkı çerçevesinde “dünyanın sahip olduğu değerler tüm insanlara açıktır… engellilerin turizm hareketine katılması kolaylaştırılmalı ve teşvik edilmelidir” (Ünsal, Babacan ve Ateşoğlu, 2006, s.815) maddelerin yer alması engelli insanların turizm faaliyetinden yararlanması ve belirtilen olumsuzluklara rağmen bu pazarda daha aktif olabilmeleri için gerekli desteği sağlamaktadır. Dünya Turizm Örgütü, Avrupa Birliği, Birleşmiş Milletler gibi uluslar arası örgütler dünyanın en büyük azınlığı denilen engellilerin her alanda eşit haklara sahip olması ve bu haklarının herhangi bir ayrımcılığa maruz kalmadan kullanabilmesi için yasal olarak bütün tedbirleri almaktadır.

(14)

Tatil satın alma karar süreci yoğun ve karmaşık bir yapıya sahip olması nedeniyle aile üyelerinden birisinin tek başına aldığı bir karar değildir. Çünkü yüksek fiyat, yüksek risk oranı, genelde yılda bir veya iki kez alınan bir hizmet olması nedeniyle bu kararları daha çok ortak karar alma mekanizmasıyla birlikte almaktadırlar. Bu nedenle ailelerin tatil satın alma karar süreçlerinde ortak karar mekanizmasını uygularken engelli bireylerin aileler üzerindeki etkisi çalışmamızın ana amacını oluşturmaktadır.

Bu çalışmanın diğer bir amacı; ailelerin tatil satın alma karar süreçlerine diğer faktörler ( sosyal ve kişisel) ile internetin, banka tatil kredilerinin, konaklama işletmelerinin sunduğu promosyonları ve fiziksel engelli derneklerin var olabileceğini düşündüğümüz etkilerini açığa çıkarmaktır.

Araştırmanın hipotezi:

H1: Fiziksel engelli fertlere sahip ailelerin tatil satın alma karar süreçleri ile fiziksel engelli fertlerin tatil satın alma karar sürecine etkisi arasında anlamlı bir ilişki vardır.

1.3. Araştırmanın Önemi

Tüm dünyadaki engellilerin sayısının dikkat çekici biçimde yüksek olması ve engellilerin genellikle tek başlarına değil, refakatçileriyle seyahat ettikleri düşünüldüğünde, engelliler, turizm işletmeleri bakımından önemli bir pazar anlamına gelmektedir (Ünsal ve diğerleri, 2006, s.828). Türkiye‟deki seyahat ve konaklama endüstrileri engelliler için gerekli şartları sağladığında Türkiye, dünyada ve özellikle bulunduğu pazardaki ülkelere karşı önemli bir rekabet üstünlüğü elde edecektir.

Dünyada var olan engelli turist potansiyelini turizm destinasyonlarına çekebilmek için gerekli olan tüm yasal, çevresel, teknolojik önlemlerin alınması sağlanmalıdır. Engelli ailelerin tatil satın alma kararlarına aile üyesi olan engelli bireylerin etkisi üzerine yapılan çalışmaların azlığı nedeniyle tatil yeri seçimlerini etkileyen etmenlerin neler olduğu tam olarak bilinmemektedir. Bu nedenle yapacağımız

(15)

bu çalışma ile engelli ailelerin tatil satın alma karar süreçlerine engelli olan aile üyesinin bir etkisinin olup olmadığının tespit edilmesi ve engelli fertlerin dışında etki edebilecek yeni bir olgunun keşfedilmesi ayrı bir önem taşımaktadır.

1.4. Araştırmanın Sınırlılıkları

Engelli fertlere sahip ailelerin tatil satın alma karar süreçlerine engelli fertlerin etkisi üzerine yapılan çalışmaların sınırlı olması literatür taramasında sıkıntı yaratmaktadır.

Araştırmamız zaman kısıtlaması ve coğrafi açıdan dolayı Ankara ile sınırlıdır. Araştırmamız ekonomik nedenlerden dolayı tüm evrene değil belli bir örneklem çerçevesinde uygulanacaktır.

1.5. Araştırmanın Varsayımları

Araştırmanın varsayımları şunlardır:

Günümüzde özürlülük; İşitme, görme, fiziksel (ortopedik), zeka noksanlığı, dil ve konuşma gibi gruplandırılmaktadır.

Engelli fertlere sahip ailelerin tatil satın alma karar süreçlerine engelli fertlerin etkisi olduğu düşünülmektedir.

Engelli fertlere sahip ailelerin tatil satın alma karar süreçlerine internetin, banka tatil kredilerinin, otel işletmelerinin sunduğu promosyonların ve engelli derneklerinin etkisi olduğu düşünülmektedir.

Otel işletmelerinin engelli müşterilere hizmet verdikleri düşünülmektedir. Araştırmada elde edilecek veriler objektif olacaktır.

Araştırmada kullanılacak veri toplama aracı danışman öğretim üyesi denetiminde hazırlanıp uygulanacağından geçerliliğe sahip olacaktır.

(16)

1.6. Araştırmanın Tanımları

Bozukluk: Psikolojik, fizyolojik, ya da anatomik yapıda ya da fonksiyonlardaki kayıplar ya da bozukluklardır ( Ünsal ve diğerleri, 2006, s.815).

Özürlü: Özürlülük, doğuştan yada sonradan, olma herhangi bir hastalık veya kaza nedeniyle kişinin bedensel, zihinsel, ruhsal, duygusal ve sosyal fonksiyonlarında belirli bir oranda sürekli azalma ve kayıplara neden olan, organ yokluğu veya bozukluğu sonucu normal yaşam gereklerine uyum sağlama ve günlük ihtiyaçlarını karşılamada güçlük olarak tanımlanmaktadır. Bu düzeyde özürlü olan kişiye “özürlü-sakat-engelli” adı verilmektedir (ÖZİDA, 2007, s.26).

Engellilik (handicap): Fonksiyon kaybı ve sınırlılığı ile hareketlerdeki kısıtlamadır (Burcu, 2007, s.7).

Toplumsal Hayata Uyumda Engellilik: Bir bireyin bozukluk veya engellilikten dolayı sahip olduğu dezavantajın, yaşına, cinsiyetine, sosyal ve kültürel faktörlere bağlı olarak yerine getirmesi gereken rolleri kısıtlaması ya da engellemesi, bu rolleri yerine getirememesidir. Kişinin yaşadığı toplumda diğer bireylerle içinde bulunduğu sistemlere sahip olmasını engelleyen kültürel, fiziksel, sosyal engellerle yüzleştiği anda, toplumsal engellilik ortaya çıkmaktadır. Örneğin; otistik olmak bir engelliliktir, ancak bu kişi iş bulamadığı için toplumsal engelli durumuna düşmektedir (Ünsal ve diğerleri, 2006, s.815).

Turistik Tüketici Davranışı: İnsanların gezi esnasında gereksinimlerini karşılayan ürünleri, hizmetleri ve düşüncelerini araştırmak, satın almak, kullanmak ve değerlendirmek için gösterdikleri edimler veya davranımlardır. (Rızaoğlu, 2004, s.71).

(17)

2. İLGİLİ ARAŞTIRMALAR

2.1. ENGELLİLİK VE ENGELLİ TURİZMİ

2.1.1. Engellilik Nedir?

Günümüzün gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde yaşayan insanların; o ülkenin tüm fırsatlarından yararlanması ve aynı haklara sahip olması gerekmektedir. Bugün önemli kurumlar ve önemli kişiler tarafından sürekli anlatılmaya çalışılan “dünyanın en büyük azınlığı” olan engellilerin, diğer insanlar gibi hayatlarını devam ettirme, ekonomik, politik, sosyal ve kültürel olanaklara ve aynı yaşam standartlarına sahip olma hakları vardır.

Engellilik tüm toplumlar için ihmal edilmemesi gereken bir konudur. Tarihler boyunca ikinci sınıf insan muamelesi gören engellilere yönelik yapılan çalışmalar 1970‟li yıllardan sonra artış göstermiştir. Teknolojinin, ülke ekonomilerinin gelişmesi, eğitim kalitesinin yükselmesi, tıbbın yeni tekniklerle desteklenmesi, görsel ve yazılı iletişim araçlarının gelişme göstermesi ile toplumların engellilere bakış açılarında değişmeler başlamıştır. İkinci Dünya Savaşı‟ndan sonra yeniden başlayan sosyal reform çalışmaları sayesinde gelişen ve bilinçlenen toplumlarda normal dışı olarak nitelendirilen özürlülere (sakatlar) yönelik sürdürülen çalışmalar ülkeler ve uluslararası kuruluşlar tarafından desteklenmektedir. “Bununla birlikte engelli insanlarla ilgili istatistiklere “1981 Uluslararası Engelliler Yılı”, “Engelli Kişiler Hakkında Dünya Eylem Planı”, “Birleşmiş Milletler 1983‟ten 1992‟ye Engelli İnsanların On Yılı” ve “Engelli İnsanlar için Standart Kuralları Dengeleme Fırsatları” sonucunda büyük ölçüde talep artmıştır” (UN, 2001, s.1).

Engellilerin toplumda saygın bir değere sahip olma düşüncesinin gelişmesi ile WHO önderliğinde özürlülüğe ilişkin sınıflama ve tanımlamaya gidilmiştir. … 1973‟te WHO (World Health Organization/Dünya Sağlık Örgütü) kapsamında P. Wood özürlülüğe ilişkin ilk uluslararası sınıflandırmayı yapmıştır. Bu sınıflamaya göre özürlülük; bozukluk (impairment), özürlülük (disability) ve engellilik (handicap) olarak ayrımlaştırılmıştır. Böyle bir

(18)

sınıflama WHO tarafından 1980‟de raporlaştırılmış ve 1993‟te de bu sınıflama ICIDH (International Classification of Impairment, Disabilities, and Handicaps) olarak kabul edilmiştir. … ICIDH (2003)‟in sınıflandırılması dahilinde genel olarak her üç tanımın vurguları şöyle belirtilebilir; engellilik (handicap), fonksiyon kaybı ve sınırlılığı ile hareketlerdeki kısıtlama, özürlülük (disability), fonksiyon kaybı ve sınırlılık durumu ve bozukluk (impairment) (ki zaman zaman dilimize sakatlık olarak da çevrilmiştir) da ilgili uzuvdaki normal dış durum olarak belirtilmiştir (Burcu, 2007, s.7).

Eskiden beri engelli, özürlülük veya bozukluk kelimeleri toplumlarda birbiri yerine geçecek şekilde kullanılmıştır. Birçok ülkede günün şartlarına uyularak bu tanımlarda yeni düzenlemelere gidilmiş kapsamı daha da genişletilmiştir. Barners ve Mercer‟e (2007) göre hem UIPAS hem de DPI tarafından bozukluk ve özürlülüğün karakteristiğini geliştirdiğini belirtmiş ve DPI‟ın bozukluk ve özürlülüğün tanımı şu şekilde belirtmiştir. “Bozukluk: bireyin fonksiyonel olarak sınırlamasına neden olan fiziksel, ruhsal ya da duyusal bozulma. Özürlülük: fiziksel ve sosyal engeller nedeniyle diğerleriyle eşit seviyedeki toplumun normal bir yaşam olanaklarının sınırlanması veya eksikliği” şeklinde tanımlanmıştır.

Türkiye‟de ise özürlülerin daha rahat bir yaşam sürmeleri ve toplumda temsil edilebilmelerini sağlamak için T.C. Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı kurulmuş ve hedefleri doğrultusunda Engelliler Stratejik Planı 2008-2012‟yi yayınlamıştır. Bu stratejik plan; engellileri şöyle tanımlanmıştır: Özürlülük, doğuştan ya da sonradan, olma herhangi bir hastalık veya kaza nedeniyle kişinin bedensel, zihinsel, ruhsal, duygusal ve sosyal fonksiyonlarında belirli bir oranda sürekli azalma ve kayıplara neden olan, organ yokluğu veya bozukluğu sonucu normal yaşam gereklerine uyum sağlama ve günlük ihtiyaçlarını karşılamada güçlük olarak tanımlanmaktadır (www.ozida.gov.tr). Dünya Sağlık Örgütü‟nün önderliğinde özürlülük tanımları sınıflandırılmış ve özürlülük, engellilik ve bozukluk olarak üç tanım ortaya çıkmıştır. Bu tanımlar çerçevesinde birçok bilimsel çalışmalar ile çeşitli kurumlar engellilik tanımlarına katkı sağlamıştır. Bunlara ek olarak toplumsal hayata uyumda engellilik tanımının verilmesi önemlidir. Çünkü engellilik ile toplumsal engellilik arasındaki farkın daha kolay anlaşılmasına katkı sağlayacaktır.

Toplumsal hayata uyumda engellilik ise bir bireyin bozukluk veya engellilikten dolayı sahip olduğu dezavantajın, yaşına, cinsiyetine, sosyal ve kültürel faktörlere bağlı olarak yerine getirmesi gereken rolleri kısıtlaması ya da engellemesi, bu rolleri yerine getirememesidir. Kişinin yaşadığı toplumda diğer bireylerle içinde

(19)

bulunduğu sistemlere sahip olmasını engelleyen kültürel, fiziksel, sosyal engellerle yüzleştiği anda, toplumsal engellilik ortaya çıkmaktadır. Örneğin; otistik olmak bir engelliliktir, ancak bu kişi iş bulamadığı için toplumsal engelli durumuna düşmektedir (Ünsal ve diğerleri, 2006, s.815).

Engellilik sadece bir tanımdan oluşmamaktadır. Engellilik kendi içerisinde alt kategorileri bulunmaktadır ve genel hatları ile üç ana türde engellilik durumu söz konusudur. Bir birey kendi bünyesinde birden fazla engellilik çeşidini barındırabileceği de unutulmamalıdır. Örneğin; kişi fiziksel engelli olabileceği gibi aynı anda konuşma ya da görme engelli olabilir. Engelliliği şu şekilde sınıflandırabiliriz:

Fizyolojik Engelli

Kişi doğuştan veya sonrada geçirdiği hastalık veya kaza nedeniyle vücut içerisinde yer alan hayati organların fonksiyon yetersizliği nedeniyle oluşan durumundan kişi fizyolojik olarak engelli olmaktadır.

- Mobilite bozuklukları - Solunum bozuklukları

- (çeşitli) Organ yetersizliği (böbrek yetmezliği)

Psikolojik Algı ve Nörolojik-Otokontrol Engellilik Durumları

Doğuştan veya sonra işitme veya görme engelli veya daha geniş kapsamda beyin ile ilgili algılama ve algıladığını doğru yorumlayamama durumları, algısal engellilik sınıfına girer.

- Öğrenme bozuklukları

- Dikkat yetersizlikleri/eksiklikleri - Görme bozuklukları; körlük - İşitme bozuklukları; sağırlık

- Duygusal algı bozuklukları; nörolojik

- Sosyal bozuklukları; algılananları yorumlayamama sorunları (psikolojik) - Ergenlik sürecinde yanlış dürtülenme; (psikolojik) hastalıklar

Fiziksel Engelli

Teknik olarak vücut yaşam fonksiyonlarını fazla etkilemeyen el ayak gibi uzuv kaybı veya uzuv felçli gibi durumlarda fiziki hareket özgürlüğünün kısıtlandığı durumların genel olarak adlandırılmış engel kategorisidir.

- Yürüme Engelli

- Ortopedik Engellilik (www.wikipedia.org).

Eğitim kalitesinin artması, teknolojinin, ekonominin ve tıbbın gelişme göstermesi: yaşam süresinin uzamasını, bebek ölümlerinin azalmasını ve nüfusun hızla artmasını sağlamıştır. Bu nedenle artan nüfusun içindeki özürlü oranı her geçen gün artış göstermektedir. Yapılan çalışmalar ile ülke nüfusları içerisinde engelli (özürlü) nüfusunun küçümsenmeyecek seviyede olduğu belirtilmektedir. “WHO, engelli insanlar küresel nüfusun %7-10‟nu temsil ettiğini, bireysel olarak ülkelerde ise %4-20 oranında

(20)

yaygınlık gösterdiğini tahmin etmektedirler” (Metts, 2004, s.7). Türkiye‟nin engelli profiline bakıldığında; Türkiye İstatistik Kurumu ve Özürlüler İdaresi Başkanlığı tarafından 2002 yapılan Özürlüler Araştırması‟na göre toplam nüfusun % 12,29‟unu özürlü vatandaşlar oluşturmaktadır ve bu yaklaşık 8,4 milyon özürlüye denk gelmektedir. İngiltere Turizm Konseyi‟nin (2000) açıklamalarına göre İngiltere 10 milyon engelli olduğunun ve toplam nüfus içindeki payın %20 olduğunu belirtmiştirler.

Ulusal Engellilik Konseyi, 1986 yılında Amerika‟da 36 milyon engelli olduğunu hesaplamıştır. 6.5 milyon üzerindeki sivil halk engellilikleri için tekerlikli sandalye, yürüteç (yürümeye yardımcı araç), koltuk değneği, baston veya diğer cihazlar olmak üzere bir ya da daha özel yardım araçları kullanmaktadırlar (Calvinato ve Cuckovich, 1992, s.46). “ABD‟de yapılan 2000 nüfus sayımına göre 49.7 milyon kişinin uzun ömürlü kalıcı engelli veya özürlülüğü olduğunu ve 257.2 milyon toplam nüfus içerisinde beş yaş ve üzeri engelli sivil halk %19.3‟nü temsil etmektedir ki bu yaklaşık nüfusun beşte biridir” (US Census Breau, 2000). “Bu grubun 2030 yılına kadar ikiye katlanması bekleniyor” (Burnett ve Baker, 2001, s.4). Amerika‟da 1986 yılındaki sayımlar ile ortaya çıkan engelli nüfusu ile 2000 yılı nüfus sayımı sonucunda ortaya çıkan engelli nüfusu oranları iyi yorumlandığında 2030 yılı için yapılan tahminlerin doğru çıkma olasılığı yüksek görülmektedir.

“Almanya‟da toplam nüfusun %12‟sini ve Avusturya‟da toplam nüfusun %18‟ini engelliler oluşturmaktadır” (Öztürk, Yaylı ve Yeşiltaş, 2008, s.382-383). “Çin Engelliler Federasyonu 2003 yılında Çin‟de 60 milyon engelli olduğunu belirtmiştir. 60 milyon engelli nüfusun 11 milyonu olan fiziksel engelli, Çin engelli nüfusunun beşte biridir”( Bi, Card ve Cole, 2007, s.205). “Hindistan nüfusunun %10‟nu olan 100 milyon kişi özürlülük çeşitlerinden biriyle yaşamaktadır” (www.disabilityindia.org). “Avustralya‟nın 1993 araştırmasında nüfusun %18‟inin özürlü olduğu belirtilmiştir” (Asia-Pasific Conference, 2000, s.76). “Bu istatistiğe göre engelli nüfusun %88,9‟u bazı fiziksel ve zihinsel olmayan engelliliğe sahiptir ve engellilerin %11,1‟i zihinseldir” (Darcy ve Daruwalla, 1999, s.41). “Avustralya İstatistik Ofisinin 2003 yılında gerçekleştirdiği Engellilik, Yaşlılık ve Bakıcılar (Refakatçi) çalışmasının sonuçlarına göre Avustralya nüfusunun beşte biri (3,958,300 veya %20) engelli rapor edildi” (Australian Bureau of Statistics, 2003). On yıl ara ile yapılan iki araştırmaya göre engellilik nüfusunun %2 arttığı görülmektedir. İngiliz

(21)

Üniversitesi Surrey tarafından yürütülen OSSATE ( One-Stop-Shop Accessible Tourism in Europe-Avrupa‟da Erişilebilir Turizm) adlı çalışma ise Avrupa‟da 46 milyona yakın fiziksel ya da zihinsel sorunu bulunan engellinin yaşadığını ortaya koyuyor. Hareket zorluğu yaşayan hamile kadınlar ve 65 yaş üzeri nüfus göz önüne alındığında bu rakam 130 milyon kişiye ulaşıyor. (www.tursab.org.tr).

2.1.2. Engellilere Yönelik Yasal Çerçeve

“Dünya Sağlık Örgütü, dünyadaki engelli nüfusun 600 milyon olduğunu ve bunun 480 milyonunun düşük gelirli ülkelerde yaşadığını tahmin ediyor” (Metts, 2004, s.8). Engellileri etkileyen ekonomik, sosyal, çevresel ve içsel (kişiden kaynaklanan) sorunlar nedeniyle hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkeler yasal düzenlenmelere gidilerek engellileri topluma adapte etmeye çalışmışlardır. Bu sayede engellilere yönelik yapılan yasal düzenlemenin 1970‟li yıllardan sonra artış gösterdiği bilinmektedir. Ulusal ve uluslararası örgütlerin engellilere yönelik çalışmaları ve ülkelere sağladıkları destekler de bu süreci hızlanmıştır. Bugün Amerika, İngiltere, Çin gibi dünyada söz sahibi olan ülkelerde gerekli yasal düzenlemeler hala önemini korumaktadır. Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler Örgütü gibi uluslararası kuruluşların da engellilere yönelik yürüttüğü çalışmaları vardır.

2.1.2.1. Türkiye’de Engellilere Yönelik Yasal Çerçeve

Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye‟de de engellilere yönelik düzenlemeler sürekli devam etmekte ve varolan eksiklikleri tamamlamaya çalışmaktadır. Türkiye‟nin engellilere yönelik yaptığı çalışmaların tarihi geçmişine bakıldığında cumhuriyetin kabul edildiği 1923 yılından günümüze kadar dönem dönem yasal düzenlemeler yer almıştır. Hem normal çocukları hem de özürlü çocukları kapsayan 1924 Cenevre Çocuk Hakları Bildirgesi, Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde imzalanmıştır. Bununla birlikte İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi‟nde de özürlü hakları yer almış ve Türkiye bu bildirgeye taraf olmuştur. 1980 yılından sonra dünyada gelişme gösteren özürlülük hakları Türkiye‟de de yankı bulmuş ve 1981 yılında Sakatları Koruma Milli Koordinasyon Kurulu oluşturulmuş, bunu takip eden Türkiye Cumhuriyeti 1982

(22)

Anayasası‟nda özürlü hakları temel güvence alınmıştır (ÖZİDA, 2007, s.30). Cumhuriyetin kabulünden bugüne geçen süre içerisinde birçok kanun, yönetmelik ve belgede özürlüleri ilgilendiren maddeler yer almıştır.

Birleşmiş Milletlerin 1981 yılını Özürlüler Yılı ilan etmesi ve 1982 yılında “Özürlü Kişilerle İlgili Dünya Eylem Programı”nı yürürlüğe koymasıyla birlikte, on yıllık boyunca her yılın 10-16 Mayıs tarihleri arası “Sakatlar Haftası” kutlanmıştır. Bu on yılın sona erdiği 1993 tarihinden itibaren her yıl 3 Aralık‟ta Dünya Özürlüler Günü kutlanmaya başlanmıştır. Bugün içinde Türkiye‟nin de yer aldığı birçok ülke her yıl hem Sakatlar Haftası‟nı hem de Dünya Özürlüler Günü‟nü kutlayarak özürlülere gereken önemi vermeye çalışmaktadır.

3 Aralık 1996 günü TBMM tarafından hükümete özürlülere yönelik gerekli çalışmaların yapılabilmesi için 4216 sayılı Yetki Kanunu çıkarılmış ve hükümet bu kanuna dayanarak 25 Mart 1997 tarih ve 571 sayılı Özürlüler İdaresi Başkanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında KHK ile Özürlüler İdaresi Başkanlığı kurulmuştur. 2005 yılına gelindiğinde 5378 sayılı Özürlüler Kanunu çıkarılarak özürlülere yönelik çalışmalar hız kazanmıştır.

Özürlüler İdaresi Başkanlığı, 2002 yılında Türkiye İstatistik Kurumu ile yaptığı “Özürlüler Araştırması” ortak çalışmayla Türkiye‟nin özürlülük durumunu ortaya koymuştur. Özürlüler İdaresi Başkanlığı özürlülere yönelik sunacağı hizmetleri etkili sunabilmek için 2008-2012 Stratejik Planını hazırlamış ve belirlenen hedeflere ulaşabilmek için çalışmalarını sürdürmektedir. Ayrıca “Türkiye Cumhuriyeti adına 30 Mart 2007 tarihinde New York‟ta „Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme” imzalanmıştır. Bu sözleşmenin onaylanmasına ilişkin kanun 3 Aralık 2008 tarihinde kabul edilerek 5825 kanun numarası ile yürürlüğe girmiştir” (Baran, 2009, s.64).

ÖZİDA‟ya göre (2007) Özürlü hakları Türkiye'de başta Anayasamız olmak üzere çeşitli yasalar ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınmıştır. Özürlülük veya özürlüler konusu disiplinlerarası konuma sahip olduğundan pek çok alanı ilgilendirmektedir. Bu sebeple özürlülük alanıyla ilgili mevzuat çeşitlilik arz etmektedir. Türkiye‟de özürlülerle ilgili maddelerin yer aldığı kanun, KHK, yönetmelik, genelge ve tebliğlerden bazıları şunlardır:

(23)

1. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası

2. Özürlüler ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun

3. 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun

4. Büyükşehir Belediyesi Kanun

5. Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun 6. İlköğretim ve Eğitim Kanunu

7. Kalıtsal Hastalıklarla Mücadele Kanunu 8. Karayolları Trafik Kanunu

9. Mesleki Eğitim Kanunu

10. Milli Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun 11. Milli Eğitim Temel Kanunu

12. Ödeme Gücü Olmayan Vatandaşların Tedavi Giderlerinin Yeşil Kart Verilerek Devlet Tarafından Karşılanması Hakkında Kanun

13. Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun 14. Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu

15. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu 16. Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu

17. Özürlüler İdaresi Başkanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname

18. Bakıma Muhtaç Özürlülere Yönelik Resmî Kurum ve Kuruluşlar Bakım Merkezleri Yönetmeliği

19. Bakıma Muhtaç Özürlülerin Tespiti ve Bakım Hizmeti Esaslarının Belirlenmesine İlişkin Yönetmelik

20. Büyükşehir Belediyeleri Özürlü Hizmet Birimleri Yönetmeliği

21. İşaret Dili Tercümanlığı Hizmeti Verecek Personelin Yetiştirilmesi İle Çalışma Esasları Hakkında Yönetmelik

22. Özürlüler Veritabanı Oluşturulmasına ve Özürlülük Bilgisinin Nüfus Cüzdanında Yer Almasına Dair Yönetmelik

23. Yapılarda Özürlülerin Kullanımına Yönelik Proje Tadili Komisyonları Teşkili, Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik

(24)

25.65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşları İle Özürlü Ve Muhtaç Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Yönetmelik

26. 03 Aralık Dünya Özürlüler Günü ile ilgili 2002/58 Sayılı Başbakanlık Genelgesi 27. Kamu Binaları, Kamuya Açık Alanlar ve Toplu Taşıma Araçlarının Özürlülerin Kullanımına Uygun Duruma Getirilmesi ile İlgili 2006/18 Sayılı Başbakanlık Genelgesi 28. Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Özürlü Personel Çalıştırılması Hakkında Tebliğ (Tebliğ No: 2003/2) (s.36-40).

Türkiye Cumhuriyet‟in kurulmasından itibaren engellileri korumak için yasal düzenlemeleri yapmış, ulusal ve uluslar arası örgütler tarafından gerçekleştirilen tüm çalışmalara destek sağlamıştır. Yasal düzenlemelerin uygulamalarında görülen tüm aksaklıklar ilgili kurumların aralarında oluşturacakları koordinasyon ile giderilebilir.

2.1.2.2. Amerika’da Engellilere Yönelik Yasal Çerçeve

Dünyada engellilere yönelik yasal düzenlemeler yapan ülkelerin başında Amerika gelmektedir. Amerika‟da engellilere yönelik yasal düzenlemelerin miladı 1990 yılında çıkarılan Engelli Amerikalılar Yasası‟dır. Amerika‟da engellilere yönelik düzenlemeler sadece bu yasa ile başlamamaktadır. 1990 yılı öncesi çıkarılan birçok yasada engellilere yönelik düzenlemeler yer almıştır. “Engellilerle ilgili bilgiler ilk 1830 nüfus sayımında toplanmıştır ve yıllar boyunca engelliye yönelik sorular geliştirilmiştir” (US Census Breau, 2000).

Calvinato ve Cuckovich (1992) Amerika‟nın 1990 yılı öncesi engellilere yönelik çalışmaların yer aldığı bazı yasalara şu şekilde değinmiştir: 1968 Mimari Engeller Yasası, engelli insanları göz önüne almadan tüm insanların erişebilir olmaları için federal fonlar kullanılarak tesislerin inşa edilmesini emreder. Taşımacılık alanında, 1970 Kentsel Toplu Taşıma Kanunu, engelsiz insanların yaptığı gibi engellilerin de aynı haklara sahip olduğunu teyit eder. Hükümet ve yerel taşıma sistemleri, demiryolu ve hafif yaylı sistem ve otobüs şirketleri tarafından erişilebilirlik için bu ve sonraki değişiklik yapan yasa belirli süre ve kuralları ifade eder (s.47-48). “1973 Rebilitasyon Yasası engelli kişileri meşrulaştırmıştır. …. 1975 Engelli Tüm Çocukların Eğitimi ve 1997 Engelli Eğitimi Yasası gibi yasalar toplumsal katılımcılar olarak engelli gençlik

(25)

için imkanlar (olanaklar) daha fazla yasalaşmıştır” (Mackelprang ve Altshuler, 2004, s.39).

“Benzer şekilde, 1986 Hava Taşıyıcıları Erişim Yasası, başlık olarak 14, Federal Yönetmelik Kodları, tüm hava taşıyıcıları tarafından engelliliğin temelinde ayrımcılığı yasaklar” (Calvinato ve Cuckovich 1992, s.47-48). “1988 Fuar Konut Değişiklikleri Yasası, engellilik temelinde konut satış ve kiralamada ayrımcılığı yasaklıyor” (www.cato.org).

Birçok yasal düzenlemede engellilere yönelik çalışmalar yer almasına rağmen sadece engellileri konu edinen yasal düzeleme 26 Temmuz 1990 yılında kabul edilen Engelli Amerikalılar Yasası ile çalışmalar hızlanmıştır. Bu yasa temel beş bölümden oluşmaktadır ve istihdam, kamu hizmetleri, ulaşım, konaklama ve telekomünikasyon bölümlerinde engellilere yönelik ayrımcılığı yasaklamıştır. Bu bölümlerin kısaca kapsamları şöyledir: Birinci Bölüm, İstihdam: İşverenler, iş bulma kurumları, işçi örgütleri, ortak iş yönetimi komitelerinde herhangi bir engelli bireyin iş başvuru işlemlerinde ayrıcılığı yasaklamıştır. İkinci Bölüm, Kamu Hizmeti, yerel ve merkezi hükümetin tüm faaliyetlerini kapsamaktadır. Engelli temelinde tüm programların, faaliyetlerin ve hizmetlerin sağlanması veya yerel ve merkezi hükümet tarafından federal yardımların sağlanıp sağlanmamasına bakılmaksızın ayrımcılığı yasaklamıştır. Üçüncü Bölüm, özel işletmeler tarafından İşletilen Kamu Konaklama: özel ve devlete ait kamu kurumlarında engelli temelinde ayrımcılığı yasaklanmıştır. Dördüncü Bölüm, İletişim: engelli bireylere yönelik (duyma ve konuşma) gerekli önlemlerin alınması ile ilgilidir. Beşinci Bölüm, Çeşitli Hükümler: Bu başlık diğer yasalarla ilgili ilişkisini göstermektedir. Beş bölümden oluşan bu yasa 1990 yılında kabul edilmesine rağmen yürürlüğe girmesi 1994 yılına kadar sürmüştür. Örneğin, istihdam alanındaki düzenlemeler: “25 veya daha fazla çalışanı olan işverenler için 26 Temmuz 1992 ve işverenlerin 15 veya daha fazla çalışanı olan 26 Temmuz 1994 tarihinde yürürlüğe girmiştir” (www.apta.org). “Aslında, kanun engelli müşterilere kolayca ulaşıp hizmet etmek için mevcut tesisleri değiştirmeyi öngörüyor” (Burnett ve Baker, 2001, s.4).

(26)

Beş bölümden oluşan 1990 Engelli Amerikalılar Yasası, kapsamlı ve önemli bir çalışmadır. Bu nedenle bu yasanın amaçlarını şu şekilde sıralanabilir:

Engelli bireylere yönelik ayrımcılığın ortadan kaldırılması için açık ve kapsamlı ulusal bir görev sağlamak,

Engelli bireylere yönelik ayrımcılığa net, güçlü, tutarlı, uygulanabilir standartlarla hitap edilmesini sağlamak,

Federal devletlerin bu yasa ile engelli bireyler yönelik oluşturulan standartların uygulanmasına merkezi rol oynadığını garanti eder, ve

On dördüncü yasal düzenlemeyi uygulama yetkisi dahil, ticareti düzenlenme ve engelli insanların günden güne karşılaştığı ayrımcılığın birçok alanın belirlenmesi, kongrenin otoritesindedir (Calvinato ve Cuckovich, 1992, s.48, Ünsal ve diğerleri, 2006, s.817).”

1994 yılında Adalet Bakanlığı tarafından “Bina ve Tesisleri için ADA Erişebilirlik Standartları”nı yeniden düzenlemiştir. Bu standartlar, çeşitli talimat ve tanımları, ulaşılabilir yer ve elemanları: kapsam ve teknik şartları, restoran ve kafeteryalar, tıbbi bakım tesisleri, iş ve ticaret alanları, kütüphaneler, geçici barınma imkanı ve ulaştırma tesisleri başlıklardan oluşmaktadır. 1990 yılında imzalanan Engelli Amerikalılar Yasası en son 2008 yılı değişikliği ile 1 Ocak 2009 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

2.1.2.3. İngiltere’de Engellilere Yönelik Yasal Çerçeve

Her ülkede olduğu gibi İngiltere‟de de engellilere yönelik birçok düzenleme yapılmıştır ve “1551 yılında İngiltere‟de çıkarılan bir yasa ile engellilerin Work House denilen kurumlarda küçük el sanatları ile ilgili işlerde çalıştırılmaları düzenlenmiştir” (Baran, 2009, s.47).

“İngiliz Parlamentosunda 1982 yılından beri engelli insanlar için ayrımcılığa karşı 13 yasa girişimi olmuştur” (Barnes ve Oliver, 1995, s.111). 1995 yılında İngiliz Parlamentosunda kabul edilen Engelliler Ayrımcılık Yasası ile İngiltere için bir dönüm noktası olmuştur. “1995 Engelliler Ayrımcılık Yasası, engeliler hakkında özel olarak düzenlenmiş ayrımcılığa karşı ilk yasal düzenlemeydi. Bu kanun iş başvurusu, hizmet sağlayıcıları, ev sahipleri, okullar ve kolejler aracılığıyla sivil topluma katılmak için

(27)

engellilerin haklarını saygın bir yere koymaktadır” (Prime Minister‟s Strategy Unit, 2005, s.24).

“Bu yasayla; işverenlerin, hizmet sağlayıcıların, ev sahiplerinin, okul, yüksekokul ve üniversitelerin yerine getirmeleri gereken bazı yükümlülüklerin konulması yoluyla özürlü bireylerin toplumsal yaşama katılma haklarını iyileştirmeye yönelik düzenlemeler yapıldı” (Duygun, 2005, s.-). Ayrıca yine bu yasa göre:

İşverenler işe alma, eğitim, geliştirme ve işten çıkarma gibi konularda özürlülere yönelik ayrımcılık yapmayacaklardır. Ayrıca işe alınan özürlülere kolaylık sağlamak üzere işverenler, işyerlerinde gerekli düzenlemeleri yapacaklardır. Yasanın istihdamla ilgili bölümü 20‟den az kişi istihdam eden yerleri kapsamamaktadır. Ancak bunlar da, olumlu uygulamaları için teşvik edilecektir. Yasa, silahlı kuvvetler, polis, cezaevi, itfaiye hizmetleri, gemicilik, hava ulaşımı gibi istihdam alanlarında uygulanmayacaktır. (Kolat, 2007, s.18)

1995 Engelliler Ayrımcılık Yasası; 8 bölümden oluşmaktadır. İlk bölüm, engellinin tanımı ve konumu ile ilgili bir takım kavramlardan oluşmaktadır. İkinci bölüm, istihdam ana başlığı altında engellilere yönelik iş yerlerinde yapılan ayrımcılık ve buna karşı geliştirilebilecek önlemler, uygulamalar, diğer insanlar, diğer çalışanlar ve sendikaların yaptığı ayrımcılık ve sendikaların yükümlülükleri, sigorta ve emeklilik gibi konuları içermektedir. Üçüncü bölüm, mallar ve hizmetlerin sunumunda yapılan ayrımcılık ve hizmet sağlayıcıların yükümlülükleri yer almaktadır. Dördüncü bölüm, engellilerin eğitimi ve bu alanda ayrımcılığın önlenmesine yönelik düzenlemeleri içermektedir. Beşinci bölüm, ulaşım ile ilgili olup taksi, kamu araçları, raylı sistem araçlarının engelliler tarafından kullanımı için gerekli düzenlemeleri içermektedir. Altıncı bölüm Ulusal Engelli Konseyinin görev ve sorumluluklarını belirtmektedir (Ünsal ve diğerleri, 2006, s.817). Yedinci bölüm, kılavuzdan oluşmaktadır yani, yasal yetkiler ve ulusal güvenlik, işveren sorumlulukları, ayrımcılık uygulanan engellere yönelik yardımlar vb. Sekizinci bölüm, çeşitli konular bu bölüm altında değerlendirilmiştir.

1995 yılında kabul edilen Engelliler Ayrımcılık Yasası günün şartlarına göre değişikliğe uğrayarak 2003 Engelliler Ayrımcılık Yasası (değişiklik) Yönetmelikleri kabul edildi. “DDA 15 çalışanında daha az personeli olan işletmeler için genişletilmiş ve engelli itfaiye memuru, polis memuru, devlet memurları, avukat (vekil), ortaklıklardaki ortaklar ve insanların mesleki niteliklerini gözetmek için yeni korumalar sağlanmış” (Prime Minister‟s Strategy Unit, 2005, s.24). Ayrıca hükümet Ekim 2003‟te

(28)

yeni bir Eşitlik ve İnsan Hakları Komisyonu kurulacağını belirtmiştir. “Bu arada mevcut üç Irksal Eşitlik Komisyonu, Engelli Hakları Komisyonu ve Eşit Fırsatlar Komisyonu‟nun çalışmalarını bir araya getirmek için planlanmıştır” (Prime Minister‟s Strategy Unit, 2005,s.24).

2.1.2.4. Çin’de Engellilere Yönelik Yasal Çerçeve

Dünyanın en fazla nüfusuna sahip olan Çin‟de de engellilere yönelik yapılan çalışmalar diğer devletlerin çalışmaları ile paralellik göstermektedir. Bu noktada Çin turizmine ve Çin‟in engelli çalışmalarına değinmekte yarar vardır. “Çin seyahat endüstrisi hızla büyüyor. Dünya turist sayısının 2020 yılına kadar ikiye katlanması beklenmektedir” ( Bi, ve et al, 2007, s.205). Çin 2007 yılı itibari ile turizm gelirleri 160.328 milyar Amerikan doları olmuştur (1,095.7 milyar yuan) ve turizm gelirlerinin yıllık artışı %26 olarak gerçekleşmiştir. Çin 2007 yılında 131.87 milyon yabancı turiste ev sahipliği yapmıştır ve ülke içinde 1.610 milyar yerli turist yer değiştirmiştir (www.chinatour.com). Büyüyen nüfusun başka bir yüzünü engelli insanların oluşturduğu unutulmamalıdır. “Çin Engelliler Federasyonu 2003 yılında Çin‟in 60 milyon engelliye sahip olduğunu açıklamıştır. Çinli ailelerin %18‟i engelli bir ferde sahiptir” (Bi, 2006, s.1).

“1989 yılında kurulan Çin Engelliler Federasyonu, Çin‟in engelli konularına ortak ilgi gösterir ve Çin Engelli Federasyonunun amacı: Çinli engelli insanların yasal haklarını koruyarak insancıllığı geliştirmek, engelli insanların insan haklarını korumakla birlikte topluma eşit katılımını temin etmek ve ekonomik büyümeyi ve sosyal gelişmeye katkı sağlamaktır” (Bi, 2006, s.9).

Erişebilirlikle ilgili Çin‟in ilk yasası, 1989 Kamu Yolları ve Binaların Ulaşılabilirliği için Ulusal Standartlar yasası; yeni inşa edilmiş geniş kamu yolları ve binaları gerektirir, il şehir merkezlerinin engelsiz olması ve büyük şehirlerdeki mevcut kamu yolları ve binaların engelli insanların uyumu için yeniden yapılandırılmasını gerektirir. Yıllar sonra, çok daha kapsamlı 2001 Engellilerin Şehir Yolları ve Binalarda Ulaşılabilirliği için Tasarım Kodları yasası yürürlüğe girmiştir. 1989 yasasından daha fazla erişebilirlik standartları eklenmiş ve 24 kod zorunlu olmuştur. Zorunlu kodların

(29)

16‟sı fiziksel engelli insanlar için seyahatte ulaşılabilirliğiyle ilgilidir. Ülke yasalarını geliştirmek için, 2004, Pekin Engelsiz Çevrenin İnşası ve Yönetimi Yönetmeliği Kanunu geçti. Bu kapsamlı mevzuat planlama, tasarım, inşaat, kullanma, yönetim ve engelsiz binaların bakımı, faaliyetler ve ekipmanları kapsar. 2004 mevzuatın bir sonucu olarak, Pekin kamu binaları yeniden düzenlendi, ulaşım, gezi alanları, 3000 bina, 33 üstgeçit ve alt geçit yürüyüş alanları, 10000 kavşak ve 200 dinlenme alanlarını içerir. Çin engelsiz çevrenin gelişimi ile birlikte engelli insanların çoğu ulaşım, konaklama, yeme-içme işletmeleri ve aktivitelerine ulaşabilmektedir (Bi, ve et al, 2007, s.206).

2.1.2.5. Avrupa Birliği’nde Engellilere Yönelik Yasal Çerçeve

Avrupa Birliği‟nin temel stratejisi; “Herkesin erişebileceği ve herkese açık bir topluma giden yolda belirlenen engellerin ortadan kaldırılması”dır. Bu amaçla AB engellilerin sorunlarının çözümünü sağlamak için bu konuda gereken önemin verilmesini sağlamaya çalışmaktadır. Bu nedenle Birleşmiş Milletlerin 1993 yılında kabul ettiği 3 Aralık “Dünya Özürlüler Günü”ne destek vermek amacıyla Avrupa Birliği aynı günü “Avrupa Engelliler Günü” ilan etmiştir. Amsterdam Antlaşması Madde 13 topluluk cinsiyet ve cinsel yönelim, ırk ve etnik köken, din ve inanç alanlarına ve en önemlisi engellilik konusunda ayrımcılığa karşı mücadele verdiğini belirtmektedir. Avrupa Birliği‟nin Amsterdam Antlaşması Madde 13‟te belirtilen ayrımcılığa karşı mücadele çerçevesinde BM‟in ortaya koyduğu Engellilerin Fırsat Eşitliği Standart Kuralları benimsemiş ve bu yönde şu çalışmaları yerine getirmiştir:

Birleşmiş Milletler Engellilerin Fırsat Eşitliği Standart Kuralları aracılığıyla, Komisyon bununla ilgili yeni bir stratejiyi benimsemiş ve bu Özürlüler İçin Fırsat Eşitliği-Topluluğun Yeni Özürlülük Stratejisi 1996‟dır. Aralık 1996‟da Bakanlık Konseyinin Meclis kararıyla onaylanmıştır. Birleşmiş Milletler Standart Kurallarının savunduğu Yeni Politika Çerçevesini yansıtan bu strateji, kimlik üzerine odaklanan yeni bir yaklaşım için ihtiyaç ve fırsat eşitliğinin sağlanmasından engelli insanları kısıtlayan çeşitli engellerin kaldırılması ve toplumsal yaşamın her alanına tam katılımı vurgulamaktadır (www.ec.europa.eu).

13-14 Ekim 2000'de Fransa'nın Biarritz kentinde gerçekleşen AB zirvesinde gündeme gelip, 7-8 Aralık'taki "Nice Zirvesi"nde onaylanan Avrupa Birliği Temel Haklar Bildirgesi‟nin Engellilerin toplumla bütünleştirilmesi başlıklı 26. maddesi

(30)

engellilere yönelik şu ifadeleri kullanmaktadır: Birlik, engelli kişilerin, bağımsızlıklarını, toplumsal ve mesleki yaşamla bütünleştirilmelerini ve toplum yaşamına katılmalarını sağlamaya yönelik önlemlerden yararlanma hakkını tanımakta ve saygı göstermektedir.

Avrupa Komisyonu bu konudaki bilinç düzeyini arttırmak için ayrıca, Avrupa düzeyinde ve ulusal düzeydeki faaliyetlere de destek vermektedir. Avrupa Birliği içindeki organizasyonların ana teması 1999 yılında engellilere yönelik şiddete karşı mücadele; 2000 yılında iş piyasalarında engellilere uygulanan ayrımcılıkla mücadele; 2001 yılında herkes için tasarım ve 2002 yılında ise engelliler ve eğitim sektörü olarak belirlenmiştir. 2003 ise Avrupa Engelliler Yılı olarak seçilmiştir. 2004 yılı organizasyonlarının ana teması engellilerin iş bulmaları ve işlerini korumalarına yardım olarak seçilirken, 2005 yılında toplum içinde beraber yaşama ve son olarak 2006 yılında ise Gençler ana tema olarak belirlenmiştir (www.min.avrupa.info.tr). Avrupa Birliği engellilere yönelik bilinç düzeyini arttırmak için 1999-2006 yılları arasında her yıl belirlediği bu temalarla birlikte 2000 yılında yayınladığı Özürlü Bireyler İçin Engelsiz Bir Avrupa‟ya Doğru tebliği önemlilik arzetmektedir.

Bu tebliğde engelli kişilerin sosyal ve ekonomik olanaklara ulaşmalarını kısıtlayan sosyal, mimari ve tasarım engellerinin ortadan kaldırılmasına yönelik kapsamlı ve bütüncül bir stratejiye vurgu yapılmaktadır. Bu tebliğ, engellilerle ilgili AB politikalarını gözden geçirerek engelli bireylerin ulaşılabilirliğini artırmaya yönelik olarak Avrupa genelinde çaba sarf edilmesini öngörmektedir. Engelli bireyler için engelsiz Avrupa yaratmaya odaklanmış olan bu tebliğ ile meslek edinme, eğitim, mesleki eğitim, ulaşım, iç piyasa, bilgi toplumu ve yeni teknolojilerle ilgili olarak Avrupa düzeyinde bir sinerji yaratılmaya çalışılmıştır. (Baran, 2009, s.52).

AB Engelliler Eylem Planı (2004-2010) uzmanlar ve paydaşların görüşmelerinden sonra 2003 yılında tasarlanmıştır. Avrupa Komisyonu tarafından yürütülmektedir ve son olarak Kasım 2007 yılında güncellenmiştir (ENAT, 2007, s.41). “Avrupa Komisyonu 23 Ekim 2007 “Sağlık için Birliktelik: 2008-2013 AB için Stratejik Bir Yaklaşım” yani bir strateji geliştirmiştir. Sağlıklı Yaşam Yılı, kaliteli yaşam kavramına odaklanarak hastalık veya özrün kısıtlamadığı özgür katılımı içerir” (EUROSTAT, 2009, s.206).

(31)

2.1.2.6. Birleşmiş Milletler Örgütü’nde Engellilere Yönelik Yasal Çerçeve

Birleşmiş Milletler engellilere yönelik yasal çalışmalar yapan ilk uluslararası kuruluşlardan birisidir. Bu çalışmalar süreç içerisinde gelişerek engellilere yeni yeni haklar kazandırmıştır ve engellilere yönelik atıflarda bulunmuştur.

Birleşmiş Milletler tarafından engelliliğe yapılan ilk göndermeye, 1948 tarihli Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi‟nin 25. maddesinde rastlanmaktadır. …. Beyanname‟nin ardından engelliliğin bir Birleşmiş Milletler belgesinde yer bulması …. 1971 tarihli Zeka Geriliği olan Kimselerin Haklarına Dair Beyanname genel nitelikli ifadeler içermekle birlikte, Birleşmiş Milletler‟de yeni bir dönemin başladığının işareti olması bakımından son derece önemlidir (Gül, 2006, 47).

Birleşmiş Milletler 1945 ile 1995 yılları arasında engellilere yönelik sayısız çalışmalar, konferans ve sempozyumlar düzenleyerek üye devletlerin arasındaki işbirliğini arttırmaya çalışmıştır. www.un.org.tr, www.ozida.gov.tr ve www.mineaction.org web gibi resmi internet sitelerinden derlenen Birleşmiş Milletler‟in engellilere yönelik tarihine bakıldığında çalışmalar şu şekilde özetlenmektedir:

Engellilik konuları ile Birleşmiş Milletlerin temel organları olan Birleşmiş Milletler Genel Sekretaryası ve Ekonomik ve Sosyal Konsey ilgilenmiştir. Bu temel organlar görme ve duyma engelli gibi engellilerin haklarının teşvikine odaklandılar. 1946 yılında Sosyal Komisyon, ilk oturumunda Geçici Sosyal Yardım Komitesini kurdu ve 1950 yılında altıncı oturumda Sosyal Komisyon, Özürlülerin Sosyal Rehabilitasyonu ve Görme Özürlülerin Sosyal Rehabilitasyonu adında iki raporu dikkate aldı. Özürlülük ve Rehabilitasyon 26 Şubat-3 Mart 1950 Cenevre Konferansına katılan Sekreterlik, Uluslararası İş Örgütü (ILO), Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Organizasyon (UNESCO), Uluslararası Mülteci Örgütü (IRO), daha sonra Birleşmiş Milletler Çocuk Fonu olarak adlandırılan Birleşmiş Milletler Uluslararası Çocuk Acil Yardım Fonu (UNICEF) gibi kurumlar tarafından tartışıldı. 1952 yılında Sosyal Komisyonun sekizinci oturumunda fiziksel engellilerin uluslararası rehabilitasyonu tartışıldı. BM, ILO, WHO, UNESCO, UNICEF ve IRO tarafından engellilere yönelik yeni bir yaklaşım, kamuoyunun eğitimi (bilgilendirilmesi), tam bir rehabilitasyon programı, rehabilitasyon hizmetlerini geliştirme, rehabilitasyon

(32)

personelinin eğitimi ve rehabilitasyon hizmetlerinin organizasyonu ve finansmanı program alt başlıkları kabul edildi. 20 Aralık 1971 yılında Genel Kurul Zihinsel Engelli Kişilerin Hakları Bildirgesini ilan etti ve engellilerin haklarının korunması için esas ve referans taslakların kabulü için ulusal ve uluslararası kuruluşlara eylemde bulunma çağrısında bulundu. 1975 yılında Sosyal Kalkınma Komisyonunun yirmi dördüncü oturumunda engelli insanların tamamen sosyal entegrasyonunu kısıtlayan fiziksel ve mimari engellerin ortadan kaldırılmasını önerdi. Ekonomik ve Sosyal Konsey 6 Mayıs‟ta engelliliğin rehabilitasyonu ve engelliliğin önlenmesiyle ilgili 1921 (LVIII) yasa tasarısını kabul etti. 1976 yılında Genel Kurul, Engelli Hakları Bildirgesinde özetlenen politika, plan ve programların tüm üye devletler tarafından dikkate alınmasını tavsiye etti. Ayrıca 1981 yılını Uluslararası Engelliler Yılı ilan ettiğini vurgulayarak bu yıl engellileri tamamen toplum içine entegrasyonunun sağlanmasını ve engelli hakları konusunda toplumun eğitimi için ilgili çalışma ve araştırma projelerinin yapılmasını teşvik etti. 1980‟li yıllarda engellilerin topluma entegre edilmesi ve fiziksel ve psikolojik uyumlarının sağlanması için sayısız çalışmalar ve tanıtımlar sürdürüldü. Programlar, özürlülüğü önleme ve rehabilitasyon odaklı başlatıldı. 141 ülke ve engellilerin sosyal ve ekonomik durumlarını iyileştirmek, kalkınma ve uygulama programları üzerine çalışmak ve gelişmekte olan ülkeler yardım ve ulusaldan yerel seviyeye doğru araştırma, politika, karar verme, mevzuat düzenlemesi, merkezi yönetim için bölgede ulusal komite temsilcilikleri oluşturuldu. 1981 yılından itibaren engellilik konusunda birçok sempozyum ve konferanslar düzenlendi. 3 Aralık 1982 yılında Genel Kurul Uluslararası Yıl için Danışma Kurulunun tavsiyelerini birleştirme, Dünya Programını uygulamak için tavsiyelerde bulundu. Aynı kararda, ayrıca BM 1983-1982 Engellilerin On Yılı‟nı ilan etti. 1984 yılında Genel Kurul gelişmekte olan ülkelerin nüfusunun ortalama % 20-25‟inin engellilikten etkilendiğini ve ortalama 300-350 milyon engeli insanın yetersiz hizmetlerle bu alanlarda yaşadığını rapor etmiştir. Genel Kurul üye devletlere engelliler için fırsatların eşitlenmesini önemle vurgulamaya devam etti. 1989 yılında Genel Kurul Tarafından Engelli Alanlarda İnsan Kaynaklarının Gelişim Eylemi için Tallinn Yönergelerini Üye Devletler tarafından dikkate alınmasını Genel Sekterlik‟ten istedi. Her yıl 3 Aralık Genel Kurul tarafından, Engellilerin On Yılı‟nın sona erdiği 1992 yılında Uluslararası Engelliler Günü olarak ilan edilmiştir. Ekonomik ve Sosyal Konsey, 1993-2002 Asya ve Pasifik Engellilerinin On Yılının Asya ve Pasifik Ülkelerinin Ekonomik ve Sosyal Konsey tarafından ilan edilmesini memnuniyetle karşıladı.

(33)

1993 yılında Genel Kurul tarafından “Engellilerin Fırsat Eşitliğine Dair Standart Kurallar” kabul edildi. “22 maddeden oluşan Standart Kurallar‟ın temelinde yatan ilke, kadın, erkek, çocuk ve yetişkin her engellinin, toplumun birer üyesi olarak, diğer kişilerle aynı hak ve yükümlülüklere sahip olması, başka bir ifade ile toplumsal hayata tam ve eşit olarak katılmalarıdır” (Gül, 2006, s.49).

Ayrıca 1994 yılında Kahire‟de düzenlenen Uluslararası Nüfus ve Kalkınma Konferansında engelli insanlar için fırsatların eşitlenmesinin önemli olduğu vurgulandı. 1995 yılında Kopenhag‟da düzenlenen Dünya Sosyal Kalkınma Zirvesi ve Pekin‟de düzenlenen Dördüncü Dünya Kadın Konferansı sonucunda kabul edilen bildirgelerde engellikle ilgili konulara değinilmiştir. Birleşmiş Milletler İnsan Yerleşimleri Konferansı için Hazırlık Komitesi Haziran 1996‟da Türkiye‟de toplanmış ve ilkeler, taahhütler ve küresel eylem planlarında engellilere yönelik konular yer almıştır.

Birleşmiş Milletlerin; 1971 yılından itibaren engelli insanlara yönelik yayınladıkları çalışmaları kısaca listelediğimizde şu önemli çalışmalar ortaya çıkmaktadır:

Zihinsel Engelli Kişilerin Hakları Deklarasyonu (1971) BM Genel Kurulu tarafından 2856 (XXVI) kararıyla kabul edildi, 20 Aralık 1971.

Engelli Kişilerin Hakları Deklarasyonu BM Genel Kurulu tarafından 3447 (XXX) kararıyla kabul edildi, 9 Aralık 1975.

Duyma ve Görme Engelli Kişilerin Hakları Deklarasyonu, Ekonomik ve Sosyal Konseyin 1979/24 kararıyla kabul edildi, 9 Mayıs 1979.

Uluslararası Engelliler Yılı (1981), Genel Kurul tarafından 31/123 kararıyla kabul edildi, 16 Aralık 1976.

Engellilere İlişkin Dünya Eylem Programı (1983-1992), Genel Kurul tarafından 3 Aralık 1982‟de kabul edildi.

Viyana Konferansı sonunda 25 Temmuz 1993 İnsan hakları Deklarasyonu (157/23) (Viyana Deklarasyonu).

Engellilerin Fırsat Eşitliğine Dair Standart Kurallar, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu‟nun 20 Aralık 1993 tarih ve 48/96 sayılı kararıyla kabul edildi (Griffo ve Ortali, 2006, s.23).

2001 yılında Meksika‟da başlayan ve sekizinci oturumdan sonra “Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi, 13 Aralık 2006 tarihinde BM Genel Kurulunda kabul edildi. Çin ve Amerika‟nın öngörülen istisnalarla birlikte dünyadaki birçok ülke sözleşmeyi imzalayan taraf olmuştur” (Bickenbach, 2009, s.1111). Engelli hakları

(34)

sözleşmesi önsöz hariç 50 maddeden oluşur ve şu şekilde ayrımı yapılabilir: tüm maddeler için geçerli genel ilke ve yükümlülükler (madde 1-7), belirli alanlarla ilgili özel yükümlülükler (madde 9-32), ulusal (madde 33) ve uluslararası komitenin tüzüğü ve kurulmasıyla birlikte uluslararası kontrol sistemi (madde 34-40), yürürlüğe girmesi için prosedürler ve değişiklik sistemi (madde 35-50). Ayrıca “Sözleşmenin uygulanmasını denetlemek üzere, ilk aşamada 12 kişiden oluşacak bir komite (Engellilerin Haklarına İlişkin Komite) kurulması öngörülüyor ve sözleşme, taraf devletlere söz konusu komiteye dönemsel raporlar sunma yükümlülüğü getiriyor” (www.engelliler.biz).

2.1.3. Dünyada Engelli Turizm Pazarı

Dünya engelli nüfusu ve bu nüfusu yarattığı potansiyel göz önüne alındığında tüm ülkeler için önemli bir pazar olduğu görülmektedir. Metts (2004) “Dünya Sağlık Örgütü, dünyadaki engelli nüfusun 600 milyon olduğunu ve bunun 480 milyonunun düşük gelirli ülkelerde yaşadığını” (s.8) belirtmiştir.

Turizm insanları belirli risklerle her zaman karşı karşıya getirebilir. Turizmin yarattığı fiziksel ya da psikolojik riskleri mevcut ve potansiyel turistlerin destinasyon seçimlerini etkileyebilir ve bu riskler sonucunda belirli yerlerin tercih edilmesini engelleyebilir. Engelli nüfusun dünyadaki büyük azınlığı oluşturması ve bu nüfusun %80‟inin düşük gelirli ülkelerde yaşaması engellilerin turizm faaliyetlerine katılmasını engelleyen önemli bir ekonomik riskler olarak görülebilir.

Özellikle ülkeler bazında ve daha sonra uluslararası kuruluşların engelli insanları turizm faaliyetlerinde yer almalarını sağlamak için yaptıkları veya yapacakları çalışmalar bu risklerin ortadan kaldırılmasını ya da en aza indirilmesini sağlayabilir. Engelli nüfusun turizm faaliyetlerine katılmasını engelleyen etkenleri tek başlık altında toplamak mümkün değildir. “Smith (1987) engelli insanlar için erişilebilir turizm engellerini içsel, çevresel ve etkileşimli olarak kategorize etmiştir. Ekonomik sorunlar ve seyahat yeteneği seyahat kavramına özgüdür. Ancak onlar engelli insanları daha belirgin bir şekilde etkiler.” (Darcy ve Daruwalla, 1999, s.42). Yau, Mckercher ve Packer‟a (2004) göre katılımcılar önündeki kısıtlamaları (engelleri) bugüne kadar en

(35)

kapsamlı değerlendirmesini Smith‟in (1987) çalışması belirttiğini söylemiştir. O engelleri üç ana başlıkta toplamıştır. Çevresel: davranışsal, mimari ve ekolojik faktörleri içerir. Etkileşimli engeller, tecrübelerin uyuşmazlığı ve iletişimle ilgilidir ve içsel engeller her katılımcının fiziksel, psikolojik veya bilişsel işlev düzeyiyle ilgili olduğunu belirtmiştir (s.948).

Bi‟ye (2006) göre Crowford ve Godbey (1987) bu engelleri üç kategori içerisinde sınıflamıştır: (a) içe dönük (içsel), (b) kişilerarası, (c) yapısal. İçe dönük (içsel) kısıtlamalar özgüven eksikliği, cesaret eksikliği ya da boş zaman (tatil) için fırsatlar hakkında bilgi eksikliğini içermektedir. Kişilerarası faktörler boş zaman değerlendirme (tatil) partner eksikliği veya sosyal etkileşim becerilerinin eksikliği gibi diğer bireylerle ilişkilidir. Yapısal engeller hala var olan bireysel tercihler ve boş zaman aktivitelerine katılım arasındaki arasındadır ki bu finans eksikliği, ulaşım eksikliği, sınırlı yetenekler, zaman eksikliği veya mimari engelleri içerdiği (s.14) şeklinde belirtmiştir. Yine Bi‟ye (2006) göre Murray ve Sproats (1990) engelli yolcular için engelleri üç şekilde: ekonomik, fiziksel ve davranışsal engeller (s.15) olarak tanımlamıştır.

McKercher, Packer, Yau ve Lam, (2003) ise turizme katılan engellilerin karşılaştığı engelleri aşağıdaki tablolara göre iç engeller ve dış engeller olarak göstermiştir. Tablo incelendiğinde iç engelleri: ana (temel) engeller ve ekonomik engeller; dış engelleri: çevresel ve etkileşimli engeller şeklinde belirterek alt basamaklarla incelemiştir. Engelli insanların seyahate veya turizm faaliyetlerine katıldıkları zaman özürlülük durumlarına göre bu engellerle karşılaşmaktadır. Birçoğu bu engellerin yarattığı olumsuz durumu düşünerek seyahate veya turizm faaliyetine katılmayı düşünmemektedirler. Bu engeller ortadan kaldırıldığı ya da en aza indirildiği takdirde engelli insanların turizm endüstrisine bakış değişebilir ve katılmak için daha istekli olabilirler.

(36)

Tablo 1. Turizme Katılan Özürlü İnsanların Karşılaştığı Engeller

İÇ ENGELLER

Ana Engeller Ekonomik Engeller

Bilgi Eksikliği Bütçe

Sosyal Beceriler Yetersizliği Gelir Farklılıkları

Sağlıkla ilişkili Engeller Seyahat/Özel Aktiviteler İçin Partner İhtiyacı

Fiziksel veya Psikolojikle Engeller

Seyahat Bir Hak Mı?

DIŞ ENGELLER

Çevresel Engeller Etkileşimli Engeller (birbirini etkileyen)

Mimari/Konaklama Ulaşılabirliği Bilgilerin,becerilerin değişmesi, uyuşmazlığı

Ekolojik: yol, tepe vb İletişim

Ulaşım Aktivitelere katılımda cesaret eksikliği

Kanun/Tüzükler Seyahat ve Konaklama Endüstrisinin Tutumu

Güvenlik Kullanılabilir ve Doğru Danışmanlık

Şekil

Tablo 1. Turizme Katılan Özürlü İnsanların Karşılaştığı Engeller
Şekil 1. Tüketicilerin Satın Alma Kararlarını Etkileyen Kara Kutu Modeli
Şekil 2: Satın Alma Karar Süreci (Odabaşı ve Barış, 2002, s.333)
Tablo 2: Maksimum Çeşitlilik Örneklemi İçin Oluşturulan Tablo

Referanslar

Benzer Belgeler

MADDE 5 – (1) Belediye itfaiye teşkilatı; 29/11/2005 tarihli ve 2006/9809 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan, Belediye ve Bağlı Kuruluşları ile Mahalli

Mahkemece bilirkişi heyetimizden Temelli Belediye Meclisinin 09.08.2006 tarih ve 121 sayılı kararı ile kabul edilen 1/1000 ölçekli uygulama imar planı işlemi ile bu

Uyuşmazlığın teknik nitelikte bilgiyi gerektirmesi nedeniyle Mahkememizce verilen 13.12.2007 günlü karar uyarınca yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda

kullanımında iken Yenimahalle Belediye Mcclisi'nin 29.06.2001 gün ve 197 sayılı karan ile uygun görülen ve Ankara Büyükşehir Bclediye'sinin 10.12.2002 gün ve

ilkelerin, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere 1/2000 veya 1/5000

_______ : 1/1000 ölçekli uygulama imar planında cami kullanım alanı olarak belirlenen 16089 ada 1 sayılı parselde "imar hakkının emsal:0,30'dan 0,60'a çıkarılması ve

İsmail Uğur tarafından bilirkişi olarak seçildik ve 23.10.2008 tarihli keşif ve bilirkişi incelemesi sırasında bilirkişilerden; Mamak Belediye Meclisi'nin 06.02.2006 günlü ve

kullanımına ayrılan 1.345 m2 yüzölçümlü 16190 ada 1 sayılı parselin kullanım amacına "sağlık"' fonksiyonu da ilave edildiği, parsel alanı ile inşaat alanının