ARAPGİR GÜMRÜKÇÜ OSMAN
PAŞA CAMİİ HAKKINDA
Dr.Abdüsselâm U L U Ç A M
11 981 Temmuzunda, Ü n i v c r s i t e -U mizin bir a r a ş t ı r m a ekibiyle
gittiğimiz Arapgir"de. m i m a r î eserleri y a k ı n d a n tanıma fırsatını bulduk (1). Bilhassa Eski Arapgir'deki (2) çoğu harap olmuş yapılar d i k k a t i m i z i çekti. Bunlardan Selçuklu d ö n e m i n d e n kaldı ğı belirtilen U l u Câmi ile H a n k â h et raflıca y a y ı n l a n m ı ş t ı r (3). Tarihleri gi bi, m i m a r î d u r u m l a r ı da çözüm bekle yen Cafer Paşa (Hasan Paşa), Molla Eyûb ve Ters Minareli (Yeni Cami) Ca milerle, yıkık han ve hamamlar ciddi bir a r a ş t ı r m a istemektedir. Bu yazımız da Osmanlı d ö n e m i n d e yapılan ve diğer yapılara göre daha i y i durumda olan G ü m r ü k ç ü Osman Paşa Camii ü z e r i n d e durmak istiyoruz.
Câmi gibi. burada mahalleye de adı nı veren G ü m r ü k ç ü Osman Paşa .Arap-gir'de doğmuştur. Söylentilere göre. çocukluğunda câmiin b u l u n d u ğ u yerde koyun otlatırken bir k a d ı n ı n hakareti ne maruz kalmış, b ü y ü d ü ğ ü n d e burada bir câmi y a p t ı r m a y ı aklına koyarak (4) İstanbul'a gitmiştir. Önce saray da ka-pıcıbaşı ve kasapbaşı; 1807"de arpa emi ni. 1810'da gümrük emini olmuştur. 1820 yılında m ü h i m m a t nâzırlığı. daha sonra vezirlik payesi ile Kars Muta sarrıflığına getirilmiştir. Paşa ü n \ a n ı n ı da alarak Bozok. Kayseri ve Karahisar M u t a s a r r ı f l ı k l a r ı n d a bulunan Osman Paşa, 1828'den sonra Boğaz Muhafızlığı yapmıştır. 1838 yılında ölen G ü m r ü k ç ü Osman Paşa. H a y d a r p a ş a ' y a dcfncdil-miştir (5).
Osman Paşa Mahallesi'nde. meyilli bir arazide yapılan câmi. i k i
Gözdc-resi'ni birleştiren tepeceğin kuzey ya macında b u l u n m a k t a d ı r . Bugün tama men ağaçlar arasında kalan yapı, yeni Arapgir'den gelen yolun bitişiğinde,
(1) D o ç . D r . M u h a n BALİ başkanlığındaki araştır ma ekibimize yakın ilgi gösteren Arapgirliler'e, öl çülerin alınmasında yardımı olan Mehmet K A R A O S -M A N O Ğ L U ' n a teşekkür ederim,
(2) Arapgir, Bizans kaynaklarında Arabkares; E r meni dilinde Arapker; Arabca ve Osmanlıca metinler-'^^ C J- "J^'V^ ) olarak geçmektedir. "Arap, gir!" ü n leminden çıktığı hikâye edilen bu ad, dilimizde A r a b -gir, Arabkir, Arapgir ve Arapkir şeklinde yazılıp o k u n m a k t a d ı r B.Darkot, "Arapkir" mad., İ.A.T (1978, s.553; F.Yücel, Arapgir Tarihi, Arapgir, 1967, s.30-31; Salname-i Vilâyet-i Ma'muratül Aziz, 1325, s.184.
Eski bir yerleşme yeri olan Arapgir X I . y y .da Sel çuklularla Türk idaresine geçmiş, Osmanlı D ö n e m i n d e Diyarbakır ve Elâzığ'a bağlı sancak merkezi olarak kalmıştır. 1183 (1774) yılından sonra, bağ ve bahçelik olan bugünkü (Yeni) Arapgir'e göçler başlayınca kısa zamanda Eski Arapgir önemini kaybetmiş, I.Dünya Savaşı'ndan sonra tamamen terkedilmiştir. B u y ü z d e n yapıların çoğu harap olmuştur. Daha geniş bilgi için bkz-, F . Yücel, a.g.e., s.35-48; Ma'muratül Aziz Sal namesi, 1307, s.82, 1312, s.210-212, 1325, s.183-185; B.Darkot.ag.yerde, s.553.
(3) R.H.Ünal, "Arapgir'de Osmanlı Öncesi Devir den Bilinmeyen İki .\nıt", Araştırma Dergisi, (Atatürk Üniversitesi Edeb.Fak.). I V , Erzurum, 1972, s.57-61. .A.yrıca, A.Altun, "Konya Bulgur Tekkesi", Sanat T a rihi Yıllığı, I V , İstanbul, 1971.s.56'da camiin plânı bulunmaktadır.
(4) A.Bölükbaşı, Arapgir'de Türk Eserleri, İ s t a n bul, 1974,5.19 (i.Ü.Edeb.Fak. Basılmamış Lisans T e zi).
(5) M.Süreyya, Sicilli Osmanî, Yahud...III, İstan bul, 1311, s.444-445.
120 Dr ARDtiSSELAM U L U Ç A M . Aşık Sultan Mezariığı'dan bakıldığında
güzel bir görünüm arzetmektedir (Res.l).
Kitabe ve vakıf kayıtlarına göre (6) 1234-1239 H (1818-1824) yıllarında ya pılan tek kubbeli câmi geniş bir avlu içinde yeralmaktadır. Avluya yan du-varlarıyla birlikte 10.5 m. uzunluğunda bir cephe oluşturan taçkapıyla giril mektedir (Res.4). Muntazam kesme taş tan örülen taçkapı silmelere yaslanan sivri bir kemerle çevrilmiştir. Daha alçak vc basık olan kapı kemeri üzerin de mermer kitâbe mevcuttur. Üst kıs mında, ayrı bir çerçeve içinde Sultan II.Mahmud'un tuğrasının da bulunduğu kitabede:
1239 (1823-4) tarihi okunmaktadır. (Res.5). Daha önce avlunun içinde bulunan (8) ve Osman Paşa'nın anne sine ait olan çeşmenin kitabesi, 1966 tamirinde taçkapının kuzeyindeki du vara alınmıştır. 1209 (1794) tarihli k i -tâbede "Dcrgâh-ı Alî kapıcıbaşılarm-dan Osman Ağa'nın validesi Ümmü Gülsüm Hatun'un hayratıdır. Sene
1209." yazılıdır. (Res.5). Taçkapiya ek lenen avlu duvarı da 1966 tamirinde yapılmıştır. Taçkapı caminin ana ekse nine göre orta değil,sağ tarafta inşa e-dilmiştir. Avlunun kuzeybatısında câ-miye bitişik evler bulunmaktadır.
İçten 10x10 m. ölçüsünde kare bir plâna sahip olan câmi, dışardan düz pa yandalarla desteklenmiştir.(Pİ3n I ) . Ta mamı kesme taştan yapılan caminin dört köşesindeki payandalar, daha bü yük d u v a r l a r ı destekleyenler ise daha dar t u t u l m u ş t u r . Bu payandaların dı şında, güney ve doğu duvarlarını ku şatan ve kademeler halinde daralıp câ mi ö n ü n d e sonuçlanan destek duvarları yer a l m a k t a d ı r . Kubbe kasnağı da, alt m i m a r î y e uygun olarak köşeli 16 küçük payanda ile çevrilmiştir (Res.2-3). Ca m i n i n 1,5 m. kalınlığındaki ana duvar ları orta kısımlarından yükseltilerek çift m e y i l l i alınlık şeklinde değerlendi rilmiş, üstleri kubbe ile birlikte kur
şunla kapatılmıştır. Kubbe k a s n a ğ ı y u varlak olmayıp köşeleri payandalara yaslanmak üzere 16 k e n a r l ı d ı r .
Caminin kuzey cephesi boyunca u-zanan ahşaptan yapılmış bir son cemaat yeri mevcuttur. T a m a m ı zeminden y ü k sek tutulan son cemaat yerine oval b i çimli ve alçak basamaklı bir m e r d i v e n le çıkılmaktadır. Dört köşeli a h ş a p sü-tûnlarm taşıdığı sivri kemerler ü z e r i n e oturan dÜz tavan, ç i n k o kaplı m e y i l l i çatı ile örtülmüştür. 8 b ö l ü m l ü tavan, baklavalardan oluşan altıgen y a z ı l a r l a süslenmiştir (Res.8). K ı r m ı z ı , beyaz renklerle boyanan kemerler i k i r e n k l i taş kemerlere benzetilmiştir. En altta, dıştan çakılan çıtalarla s a ğ l a n m ı ş bir korkuluk kısmı b u l u n m a k t a d ı r .
Son cemaat yerinin kuzey b a t ı s ı n dan yine ahşap bir merdivenle üst kat (paşa) mahfiline ç ı k ı l m a k t a d ı r . G ü n e y doğu köşesinde ise minare k a p ı s ı yer almaktadır.
Harime son cemaat yerinden b i r ka pıyla girilmektedir. K a p ı n ı n üstü ka demeli kemerlerle çevrilmiştir. C â m i n i n esas inşa kitâbesi bu kemer i ç i n d e bu lunmaktadır. Siyah zemin ü z e r i n e yal dızla yazılmış 6 beyit h a l i n d e k i k i t a bede:
(6) Gümrükçü Osman P a ş a Camii'ne vakfedilen Kur'an-ı Kerimlerden birinin v a k ı f k a y d m d a ;
j l i P J o y . l > -Oli-vl L L ' L . j A'l
tarihi mevcuttur. (Res.16). Y i n e camiin p i r i n ç t e n yapılmış dört vakıf şamdanı üzerindeki kitabelerde
1212 (H) tarihi okunmaktadır. Muhtemelen c a m i i n ş a atından önce sipariş edilmişlerdir. (Res.17). M a ' m u r a -tül Aziz Salnamesi, 1325, s.183 de: "... ve eski ş e h r i n Osman Paşa Mahallesinde olan cami 1165 tarihinde Gümrükçü Osman P a ş a tarafından, y a p t ı r ı l m ı ş l a r dır." şeklinde geçmektedir. Herhalde baskı h a t a s ı y l a tarihi yanlış yazılmış olmalıdır.
A R A P G İ R G U M R Ü K C T İ O S M A N P A S A C A M İ İ H A K K I N D A 121
okunmaktadır.(Res.9).
K a r i m kapısı ve girişten sonra, i k i n c i bir son cemaat yeri n i t e l i ğ i n d e k i mahfil gelmektedir. A h ş a p t a n yapılmış 2 katlı m a h f i l i n b i r i n c i k a t ı n a sağ taraftan basit bir merdivenle çıkıl m a k t a d ı r . Başlıksız yuvarlak a h ş a p sü t u n l a r ı n taşıdığı tavan, a y n ı zamanda üstteki paşa m a h f i l i n i n t a b a n ı n ı oluş t u r m a k t a d ı r . Giriş hizasına gelecek şe kilde dışa taşan yarım yuvaklar balko nu, baklava m o t i f i meydana getiren korkuluk şebekeleri ile çevrilmiştir (Res.10). Kare m e k â n ı n t a m a m ı n ı örten yüksek kasnaklı kubbe pandantif ve duvarlar üzerine o t u r m a k t a d ı r . Kubbe kasnağında 4 pencere açılmıştır. Bun lardan başka mekân, alttan, yanlarda üçer; kıble ve giriş d u v a r l a r ı n d a ikişer pencere ile a y d ı n l a t ı l m ı ş t ı r . A y n ı h i zaya gelen üstteki küçük pencereler >TJ-varlak kemerli ve vitray şeklinde renk siz camlarla süslenmiştir. (Res.11).
Kubbe içinde ve mahfilde zengin kalemişi süslemeler m e v c u t t u r . K ı r m ı z ı , sarı ve yeşil renklerin h â k i m olduğu gül demetleri, bahar d a l l a r ı y a n ı n d a , daha çok mahalli özellik gösteren yap rak ve çizgi motifleri işlenmiştir. K a r i min kıble d u v a r ı n a y a k ı n olan kısmı minber ayağına kadar zeminden 15 cm. daha yüksek t u t u l m u ş t u r . İç m e k â n çok sayıda kandille d o n a t ı l m ı ş t ı r . Ayrıca duvarlarda yuvarlak levhalar içinde yazı örnekleri mevcuttur.
K ı b l e d u v a r ı n a oyulmuş yuvarlak plânlı mihrap, d i l i m l i sivri bir kemerle kuşatılmıştır. Kemer mihrap içinde kıv r ı l a r a k dış çerçeve sonuna kadar uza nan alçıdan yatay bir şeride yaslan m a k t a d ı r . Yatay şeritte zencirek, kemer içinde yarım daire; iç kuşakta tek sıra mukarnas hücresi, en üstteki geniş ku şakta ise kesişen daire motiflerinden oluşan geometrik süslemeler yer almak tadır. Kemer alınlığında boya ile yazıl mış kûft besmele, aynı hizadaki geniş kuşakta barok üslûpla işlenmiş ajurlu 2 rozet mevcuttur (Res.12). Mihrap içinde ve kemer a y a k l a r ı n d a kandiller sark mıştır. En üstte kemer süsü verilmiş ya rım daire içinde topuzlu bir mâdeni halka mevcuttur. T ü m mihrap sonradan yağlı boya ile boyanarak çirkinleştiril-m.iştir.
Mermer cinsi bir taştan yapılan minber, klâsik Osmanlı minberleri tar z ı n d a d ı r . Kademeli silmeli, 3 gözlü sü pürgelik kaş kemerlidir. Kemerlerle üst çerçeve arasında kalan aynalık, b i t k i ve geometrik örneklerle süslenmiştir. K a p ı söveleri burmalı sütuncelerlc ha fifletilmiş, dış yüzleri b i t k i motifleri, üst kısımları birer Mührü Süleyman'la bezenmiştir. Sövelerlc yuvarlak kemerli taç kısmı alemlerle s o n u ç l a n m a k t a d ı r . (Res.l3). Kemer içine yerleştirilen kitâ-bede, üstte tek ; altta 2 satır halinde bozuk bir sülüsle (8)
-UP ^ \ T T A
yazılıdır. Mermer korkuluk şebekesi, sekizgenlerin kesişmesinden meydana
gelen geometrik bir kompozisyon oluş t u r m a k t a d ı r . Sepet başlıklı sekizgen sü-tuncelere oturan kaş kemerli şerefe kıs mı, yine mermer bir külâhla sonuçlan m a k t a d ı r .
caminin güneydoğu köşesinde yer
alan ahşap vaiz kürsüsü başlıbaşına
(8) A.Bölükbaşı, a.g.e., s.20. (9) R a ' d Suresi.Ayet: 24.
m .
bit değer taşımaktadır (10). Dört ayak üzerine oturan ve ön kısmına doğru ge
nişleyip en üstte korkuluk şebekelcriylc Çevrilen kürsünün taçlı bir arkalığı •mevcuttur. Korkuluk kısmı önde
bur-malı sütunce ve konsollarla süslenmiş tir. (Res. 14). Şebekeler ve tabla tama men geçme tekniğiyle yapılmıştır.
Son cemaat yerinin güneydoğu köşe sinden girilen ve câminin aynı yönün deki payandasına bitişen kare kaideli zarif minare, papuçluktan sonra 16 kö şeli olarak yükselmektedir. Şerefe altı pirizmatik üçgenlerle genişletilmiş, kor kuluk levhaları süslemesiz bırakılmış tır. Gövde ile aynı özellikte olan petek kısmı, yüksek ve konik bir külâhla so nuçlanmaktadır (Res.l).
-XIX.yy.in ilk yarısında yapılan pe tek kubbeli Osmanlı Camilerinin taşra da güzel bir örneğini oluşturan Güm rükçü Osman Paşa Camii, Arapgir'dcki diğer yapılara göre günümüze daha sağlam bir şekilde gelebilmiştir. Ayrıca Yeni Arapgir'dcki Mir-i Liva Ahmed Paşa ve Çobanlı Camileri dahil, ilçenin en gösterişli yapısı durumundadır.
Dış görünüşüyle, ilk bakışt* bir ki liseyi hatırlatan câminin, batılılaşma dönemi mimarî anlayışıyla veya azınlık mimarları tarafından yapıldığı akla gelmektedir. Bu kanaate götüren en bü yük özellik, binanın köşelerindeki da ralmadan ve kademelenmeden kubbe kasnağına kadar yükselen payandaları olmaktadır. Ancak, yapı alanının me yilli oluşu, bu payandaların bir mimarî akım ve anlayışın ifadesinden çok, sta tik yapı ihtiyacından kaynaklandığını ortaya koymaktadır. Bunun yanında, duvarlardan örtü sistemine geçiş giz-lenememiş, beden duvarları alınlık şek linde bitirilmiştir. Plan olarak apsis şeklinde dışarı taşkın mihrabı dışında,
1779 tarihli Gülşehir Karavezir Camii' ne benzerse de, (Plan.II). Karavezir Ca-mii'nin payandaları kademeli olarak daralıp piramidal yükselişe uyum sağ lamaktadır ( I I ) . (Res.18). Sultan II. Mahmud döneminin yaygın mimarî üs lûbu olan ampir özellik, aynı tarihlerde yapılan Gümrükçü Osman Paşa Camii'-nin ince uzun minaresinde kendini gös-tcrî- Fakat yapı, genelde kütlesel
mi-mart formunu korumuştur.
Türk mimarîsinin en belirgin unsu ru olan sivri kemer, bu c â m i n i n y a l n ı z tftçkapısı ile mihrabında kullanılmıştır. Mimberde kaş, tüm pencerelerde yuvar lak kemer tercih edilmiştir. A h ş a p son cemaat yeri, dışarıdan merdivenle ç ı k ı lan ikinci kat (paşa) mahfili ile iç mi marideki sadeliği bozmayan k a l e m i ş i süslemeleri, câminin başlıca özellik-lerindendir. Mihrabtaki sembolik halka ve küre motifleri ise daha y a b a n c ı ve garip görünmektedir. Minber kitabe-sindcki "Abdülgani" ketebe i m z a s ı n d a n başka usta adından bahsedilmemiştir.
Gümrükçü Osman Paşa Camii'nin, Batılılaşma dönemindeki y a y g ı n mi marî üslûplardan az etkilenmiş, tek kubbeli Osmanlı câmileri tipinde y a p ı l mış başarılı bir örnek olduğunu s ö y l e yebiliriz. 1939 depreminde duvarları çatlayan cârai bakım ve tamire m u h t a ç durumdadır.
BİBLİYOGRAFYA:
Bölükbaşi,Avni: Arapgir'de Türk E -scrleri, İstanbul, 1974 (İ.Ü.Edebiyat Fak. Basılmamış Lisans tezi).
Darkot,Besim : "Arapgir" mad. İslâm Ans.. I (1978). s. 553-554.
Evliya Çelebi: Seyahatname, I I I . İstanbul, 1974 (Üçdal Neşr.), s.861-862.
Karatekin,Gülten: Malatya'nın A -rapgir, Darende, Hekimhan Kasabala rıyla Fethiye Köyündeki Eserler, İstan bul, 1970 (İ.Ü.Edebiyat Fak. b a s ı l m a mış lisans tezi).
Mehmed Süreyya : Sicilli Osmant, Yahud Tczkerc-i Meşâhir-i Osmaniye, III, İstanbul, 1311, s.444-445.
Öztuna, Yılmaz: Büyük T ü r k i y e T a rihi, X I I , İstanbul, 1979, s.257.
Ünal, Rahmi Hüseyin: "Arapgir'de Osmanlı Öncesi Devirden Bilinmeyen İki Anıt" Araştırma Dergisi (Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fak.), I V , E r z u rum, 1972, s.57-61
(10) Arappr'in E s k i Belediye B a ş k a n ı a n n a a n Necdst G Ö M t j Ç , incelememiş »ırasında, b u k ü r s ü n ü n aslında Cafer P a ş a Camii'ne ait o l d u ğ u n u ve o r a d a n getirildiğini belirtmiştir.
(11) Bks.,M.SÖEen (ve g u r u b u ) . T ü r k M i m a r i s i ' n i n Uelişimi ve Mimar Sinan, İ s t a n b u l , 1975, s.298-299.
A R A P G İ R G Ü M R Ü K T Ü OSMAN PASA CAMİİ H A K K I N D A _L2İ
Y ı r ı k , Hüseyin: "Arapgir'de Turizm" Salkım Dergisi, X I V , Arapgir, 1972, s.3-7.
Yücel, F i k r i : Arapgir T a r i h i , Arap gir,
1 - a) Arapgir. Gümrükçü Osman Paşa Camu. 2 - Camımn üst yapısı ve örtü sistemi.
5
124 Dr.ARDİİSSELAM U L U C A M
4 - Taçkapı 5 - Taçkapı Kitabesi.
6 - Taçkapı ve Osman Paşa 'mn annesine ait çeşme Kitabesi.] 3 - Caminin örtü sistemi, detay.
A R A P G İ R G Ü M R Ü K r t İ OSMAN PASA CAMİİ H A K K I N D A 125
8- Camının son cemaat mahalli
10-Paşa mahfili, detay
9 - Cami giriş kapısı üstündeki mşaa kitabesi
1 2 6 . Dr.ABDÜSSFI A M ULIJCAM
ıjrlIlliVî^
*.f!İÜ!İ!
i J - Harım, üst pencerelerden biri. 13-Mmber.
12-Mıhrab.
128 Dr.ABDÜSSFI A M U L U C A M
17- Vakit şamdanlarından birinin ayağındaki tarih kıtabes 18- Cülşehır, Karavem Camn (M.Sözen'den).
A R A P G İ R G Ü M R Ü K Ç Ü OSMAN PASA CAMİİ H A K K I N D A 129
n
V.
•A
;;0
r ı a ij—C n s - - -1^1 • — f ^ ı _ _ I I I