• Sonuç bulunamadı

Tavrı ve tarzıyla pop müziğin iki arada bir deredesi Ayşegül Aldinç:bu devrin kadını değilim

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Tavrı ve tarzıyla pop müziğin iki arada bir deredesi Ayşegül Aldinç:bu devrin kadını değilim"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

“'T-albüm

Hurrıve

PAZAR,

23 A ğ u s to s 1998

11

Tavrı ve tarzıyla pop müziğin “ iki arada bir derede” si

Ayşegül ALDİNÇ

ZEYNEP GÜVE

Cihangir Caddesi'nde, Boğaz' m neredeyse camlarından içeri girdiği bir apartman katında oturuyor Ayşegül Aldinç. Evinin pencerelerinden çocukluğu görünüyor; doğduğu ev, oynadığı sokaklar, annesinin öğretmenlik yaptığı okul... Bu yüzden hep Taksim civarında yaşamayı seçtiğini söylüyor: “ Başka türlüsündense, böyle sınıf atlamayı tercih ederim."

Hakkındaki yaygın kanaat seksi ve çekici bir kadın olduğu. Bu konuda herkesin

fikri kendine. Ama bir baba ile oğul aynı kadını çekici buluyorsa ki Ayşegül Aldinç'e hayran nice baba-oğul var, ister istemez onda başka birşey olduğunu düşünüyor insan.

F o to ğ ra f : B a tuh an KIRAN

Bu devrin

kadını değilim

A

nne babasını üzmemek için evlilik dışı çocuk doğuramayan kadınlar, sırf onların bu acıya

katlanamayacağını düşünerek intihardan vazgeçenler, anne baba üzülmesin diye, evlilik kuruntuna karşı olduğu halde, hem de düğün dernekle evlenenler... Hain evlat sınıfında yer almayan her çocuk, radikal adımlarını, anne babasının gölgesinde atıyor ya da atamıyor. Bu anlamda Ayşegül Aldinç'in öbür çocuklardan hiçbir farkı yok. Yetişkin bir kadm olarak hala en korktuğu şey, hakkındaki çeşitli söylentiler yüzünden anne babasının üzülmesi, hatta küsmesi. Beyazıt Öztürk'le gizli bir aşk yaşadığı yolundaki haberlerden sonra baba Orhan Aldinç kızma küsmüş: "Babacığım nasüsınız diyorum,

konuşmadan telefonu anneme veriyor. Bir tek buna üzülüyorum. Yoksa yazılanlar umrumda değil."

O

RGUTÇU ANNE

Tarzıyla, tavrıyla, yaşıyla pop müziğinin "iki arada bir derede"si Ayşegül Aldinç, ailesine karşı bu kadar hassas olmasaydı, belki bugün bambaşka bir yerde olurdu. Hoş, ne o, ne de onu sevenler, bulunduğu yerden şikayetçi değil, ama yine de... Türk sinemasında önemli bir yeri olan Yol filmi için aldığı teklifi reddetmek zorunda kalması, kaçırdığı fırsatlardan bir tanesi. Yine de, herşeyin bir iyi yam vardır derler ya, çok doğru. Bir şekilde başarısız olduğunda "zaten beni siz engellediniz" diyerek suçu anne babasının üzerine atabilme şansı her

daim mevcut! Yapıp yapmadığını bilmiyoruz. Anne babasını, uyurken nefeslerini dinleyecek kadar çok sevmiş çocukluğunda. Onlardan da aynı şekilde sevgi görmüş. O günleri, bir daha

yaşayamayacağını bildiği için hüzünle hatırlıyor. Hayattaki kahramam annesi: "Annem beni çevreye karşı hep korudu, hatta bazen babama karşı da korudu. İkisi de çok severdi, ama galiba annem beni daha iyi anlardı. Her sevgide anlayış olmuyor." Anne kızın yakınlığı, zaman zaman işbirliğine dönüşmüş: "Eurovizyona katıldığımdan babamm haberi yoktu. Annem o aralar destek oldu. Annemin örgütçü bir yam vardır. Mafya liderlerinin burcundan, oğlak burcu."

Baba Orhan Aldinç gazeteci, anne Süheyla Aldinç resim öğretmeni. Süheyla Hamm'ın tayini hangi okula çıkarsa İstanbul'un o semtinde yaşamışlar. Taksim, Kocamustafapaşa, Feriköy. İlk ve ortaokuldan sonra Sultanahmet Erkek Sanat Okulu'nda okumuş. Ardından Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu Seramik Bölümü'nü bitirmiş. Okul arkadaşları, Ayşegül'ün sıraların üstünde Ajda Pekkan taklidi yaptığım anlatıyorlar. Şarkı söylemeyi hep istiyor, ama "şarkıcılık" ailesi tarafından "sonu kötüye giden" bir yol olarak algüandığı için, isteklerini bastırıp Anafartalar Ortaokulunda resim öğretmenliğine başlıyor.

Tam da o günlerde söz yazarı Mehmet Teoman'la evlenince, uzaklaştığı hayallerine yeniden ulaşıyor. Ama bu evliliğe müzik

dünyasma açılan kapı olarak bakmamış: "Piyasayı onun sayesinde tamdım, ama aşık olduğum için evlendim. Meşhur olmak için evlensem daha farklı birini seçerdim. Zaten Mehmet belli bir ışıltısı olan insanlarla birlikte oldu. Onları Mehmet yaratmış

olsaydı, Mehmet'ten ayrıldıktan soma yok olurlardı."

Ayşegül Aldinç müzik dünyasma Eurovizyonlar'la ısındı. 1981 yılında İrlanda'da Türkiye'yi temsil etti. 1987'de Acımak adlı televizyon dizisi ile oyunculuğa başladı. Birkaç filmde başrol oynadı, soma da sahnelere geçti, albümler yaptı. Şimdi hareketli bir kış onu bekliyor. 15 Ekim'de başrolünü Erdal Özyağcılar'la paylaşacağı televizyon dizisi

Sevdakondu'nun çekimlerine başlanacak. Ocak ayında yeni kasetim çıkaracak. Bu kasetin diğerlerinden farkı, on iki yüdır birlikte olduğu müzisyen sevgilisi Orhan Topçuoğlu'nun, kendi müzikalitesini katacağı bir çalışma olması.

"Okulda bir flörtüm vardı. Öpüşmenin

ilerisine gidemiyorduk. Böyle bir genç kızlık

yaşadım. Sanat dünyası içinde de garip bir

tutuculukla yaşadım ben. Bazı şeyleri geç

yaşadım, ama bundan şikayetçi değilim."

REKLER NEFİSTİ

Ayşegül Aldinç, "bu çağın kadım" olmadığını düşünüyor: "Tutuculuklanm var. Bazı konularda daha rahat

düşünebilmeyi isterdim. Daha bu devrin adamı olmak isterdim." Halinden şikayetçi gibi konuşsa

Î

da aslında, ilkelerinin, tutuculuklarının onu farklı kıldığım biliyor ve bununla gurur duyuyor. Zaten kim gerçek zaaflarım anlatıyor ki!

Eskiden çok hırslı olduğunu düşünürmüş insanlar. Onu biraz asabi bulanlara hak veriyor. Yine de çalışüması zor bir insan olmadığı konusunda ısrarlı. Benim de ısrarlı olduğum bir konu var: Ayşegül Aldinç daha sık börek yapsın. Çünkü inanılmaz lezzetli börek pişiriyor. Yalnızca börek değil bütün yemekleri güzel yaptığı söyleniyor. Zaten Ayşegül Aldinç gibi bir "latin güzel"e de iyi yemek yapmak yakışır.

Süheyla, Ayşegül, Orhan Aldinç. Anne resim öğretmeni,

baba gazeteci. Ayşegül, evin tek çocuğu olarak üzerine titrenen,

disiplinle yetiştirilen, akıllı uslu küçük kız.

Anne babasıyla yoğun bir

sevgi ilişkisi içinde

olduklarını anlatıyor.

Ancak kahramanı annesi:

"Annem beni çevreye karşı

hep korudu, hatta bazen

babama karşı da korudu.

İkisi de çok severdi, ama

galiba annem beni daha

iyi anlardı."

Altı ay süren ilk ve son evliliğini söz yazarı Mehmet Teoman'la yaptı: "Ben çocuktum, o olgundu.

Şimdi olsa aradaki yaş farkını daha kolay tolere edebilirdik. Yine biterdi, ama daha uzun sürerdi."

Aldinç, Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu Seramik

Ayşegül Aldinç, Selim Selçuk ve Zerrin

Bölümü'nde dört yıl okudu. Daha sonra Yıldız Porselen

Özer. Aldinç ve Özer, amatör ses

Fabrikasında seramik tasarımcısı olarak çalıştı.

yarışmasında birinciliği paylaşmışlar.

Ayşegül Aldinç Modern Folk Üçlüsü ile birlikte Eurovizyon'a

sonra da birlikte sahneye çıktı.

Aldinç, bir

konser için

Çin'de.

Arkada

görünen Çin

Şeddi. Zaten o

görünebilsin

dîye fotoğraf

bu kadar kötü

çekilmiş. Melih

Kibar, Deniz

i

Pulaş

r

fotoğraftaki

diğer kişiler.

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

O boşluğu dolduracak hasleti bulmak ve di- ğer insanlardan sizi ayıran yönü parlatmak için dışarıdan bakmak -kendini tanımak ve kendini imar adına- gereklidir.. ●

[r]

Taha

Tablo 1'de genç ve yaşlı erkek farelerde yükseltilmiş T-labirent uygulamasıyla şartlı ve şartsız korkuya cevap olarak ortaya çıkan sakınma ve kaçma

Kontrol koroner anjiyografilerde restenoz saptanan 9 hastada PTKA öncesi artmış olan QTd ve QTcd aralıkları PTKA sonrası 24 saatte azaldı ancak restenozun neden olduğu

Yahya Kemal’in İstanbul sözüyle^ neyi ve ne­ leri hülâsa ettiğini; bu isimde nasıl bütün- Türkiye’yi ve Türk- lüğü sembolleşmiş gördüğünün

Bu çalışmada yapay zeka tekniklerinden uzman sistemler, bulanık mantık, yapay sinir ağları ve genetik algoritma yöntemleri tanıtılarak, bu tekniklerin odun hammaddesi

Virjin ve virjin olmayan erkek yaş grupları arasındaki spermatofor yatırımı farklılığını görmek amacıyla ANOVA (tek yönlü varyans) analizi yapılmış ve