• Sonuç bulunamadı

Kalamış

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Kalamış"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

se-Kalamış

ün Doğan N adinin yanınday­ dım, telefon seslendi ve mik­ rofonu alarak bir nebze dinlı- yen D oğan gülümsiye gülümsiye onu ba­ na uzattı:

_ _ Cevab ver, dedi, birşeyler soruyor-larDinledim. Bir dost sesiydi ve bu dost. Kalamış koyunda cereyan ettiğim haber verdiği bir münakaşanın heyecanını ba­ na da hissettirerek soruyordu:

__ Kalamışm aslı nedir A llahı sever­ sen, burada üç beş arkadaş çene çalm ak­ tan yorulduk.

Cevab verdim: — Kalamisya.

Dostum telefondan ayrılmadı, ısrar et-— Kalam isya olduğunu biz de bili­ yoruz. F a k a t bu isim nereden geliyor ve Kalamışm tarihte yeri var mıdır?

T elefon başında bu suale cevab veri­ lemezdi. Çünkü bir hayli zaman makine­ yi işgal etmek, başkalarının müracaatme engel olmak ve... bir fıkra mevzuu kay- beylemek gibi m ahzurlar vardı. O nun için dostumdan Köşe Penceresine bak­ masını rica ettim ve bugün de cevabımı karaladım :

K alam isya, rum cada sazlık demektir. M eşhur koy bir zam anlar sazla dolu imiş • ki bu isimle anılmış. F a k a t Bizans tari- . binde bu koydan bahsolunurken daha zı- . yade Ö trop körfezi adı kullanılmıştır.

ca- t -a — da te- ı - et-ay ri­ ta in 3U :s-kr ıe *P V- k-ıiş a- k-f t Ie ıir ıe n-nı ve u-ın r- ı-n u n

Ötrop, imparator Arkadiyus’un akağa- larından biri idi. Zeki ve cesur bir adam olduğundan devlet işlerinde ve bilhassa saray dalaverelerinde büyük bir ehliyet gösterdi, imparatorluğun mukadderatile oynıyacak bir kudret kazandı. İstanbul, ancak onun emrile oturup kalkıyordu ve Bizans sarayı, gene onun iradesine boyun eğiyordu. İmparator, bir kukla derekesi­ ne inmişti. Fakat İmparatoriçe Evdoksi- ya, bir hadımın diktatörlüğüne tahammül edemedi, ne yapıp yapıp İmparatoru kandırdı, daha doğrusu cesaretlendirdi ve Ötrop’u bir gün Kıbrısa sürdürdü. Bu darbe hiçbir tehlikeli vaziyet doğurma­ dığından, yani sürgüne giden akağayı ne halktan, ne askerden arayıp soran görül­ mediğinden İmparatoriçe hınç almakta daha ileri gitti, Otrop’u Kıbrıstan getir­ terek Kalamış koyu kenarında kafasını kestirtti (399).

Bu koy, iki yüz yıl kadar sonra bir kanlı hâdiseye daha şahid oldu. Bir a- yaklanma sonunda Bizans sarayını terk- etmek ıstırarında kalan İmparator Moris, karısını ve çocuklarını da yanına alarak, bir sandala atlamış, denize açılmıştı. Fır­ tına, onun Boğaza ulaşmasına ve Ege de­ nizine çıkmasına engel oldu, sandal İz­ mit kıyılarına düştü. Moris zaten takib olunduğundan orada yakayı ele verdi, bin türlü hakaret altında Kalamışa ka­ dar getirildi ve orada beş oğlile beraber idam olundu (602).

İşte bir telefon muhaveresinden çıkan bir fıkra!..

Af.

TURHAN TAN

H:

Kıym.etli tarihçilerimizden Bay Mehmed Zekiye ve eski muallimlerden M. Raif O- gana:

Türkiyede yapılan zırvaların zafransız

zerdeden ibaret olduğuna - kıymetli izah­ larınızı okuduktan sonra - ben de inan - dım. Fakat sirba, zirba ve zirvanm sarım­ sak çorbası demek olduğu da muhakkak olup «zırvalama, zırva tevil götürmez» gibi sözlerde maksud olan mana dahi bu olsa gerektir.

M. T. T.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Ta h a To ros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Genç, güzel ve dul kadın bir gün iyice giyinip kuşandıktan sonra sokakta İbrahim ağanın karşısına çıkmış, onun karşısında kırıtmış, süzülmüş,

Elektrikli araç üreten otomobil firmalarının şarj süresini kısaltmanın ötesinde otonom sürüşün sağlanması ve sü- rüş güvenliğinin artırılması gibi hedefleri de

1701 senesinde Osmanlı devletinin gaflet ve lâkaydîsinden istifade eden Mekitar de Petro isminde bir papaz eski Ermeni dil ve edebiyatı hakkında tetkikatta

In conclusion , the new chiral derivatizing agent , AFGIT , is not only useful to resolve the racemic amine drugs or amino acids but also to enhance their detection sensitivity by

Kozmik mikrodalga fon ›fl›n›m›, ev- ren yaklafl›k 300.000 yafl›ndayken ye- terince so¤udu¤unda, hâlâ çok yo¤un olan “madde ve ›fl›n›m çorbas›” (yani proton,

içinde rahat rahat geçi­ nerek yaşadıkları bn yurdu terket- meğe karar veren bu adamlar ya­ nan, öbür gün nadim olup ta geri dönmek isterlerse, İşte o

|| NUTULMAZ muharrir, rahmetli ^ R e fi’ Cevad Uiunay, «M illiyet» gazetesinin 3 Haziran 1965 tarihli sayı­ sında, «Bir Işık Doğuyor» başlığı altın­ da,

‘Prebiyotik’ çorbadan, örne¤in 100 amino asit- lik ‘ifle yarar’ bir ‘polipeptid zinciri’nin oluflmas› için; çorbadaki amino asitlerden L-aktif olan