• Sonuç bulunamadı

Aydınlanmanın ak saçlı dirençli ve inançlı delikanlısı:24 Şubat 1992 tarihinde yitirdiğimiz Ord. Prof. Dr. Hıfzı Veldet Velidedeoğlu'nun ölümünün ikinci yıldönümünde saygıyla anıyoruz

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Aydınlanmanın ak saçlı dirençli ve inançlı delikanlısı:24 Şubat 1992 tarihinde yitirdiğimiz Ord. Prof. Dr. Hıfzı Veldet Velidedeoğlu'nun ölümünün ikinci yıldönümünde saygıyla anıyoruz"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

•iyet

idi

C îcncl Y aynı Y önelmeni: özgen Acar • ( ieııel Yayın Koordinatörü: Hikmet Çetinkaya • Genel Yayın Danışmanı: Ortıan Erinç •Ya/ıişleri Müdürleri:

İbrahim Yıldı/, Dinç Tayanç (Sorumlu),•Haber Merkezi Müdürü: İpek Çalışlar

• Görsel Yönetmen: Ali Acar # D ış Haberler: Er­

gim Balcı • Ekonomi: Abdurrahıııan Yıldırım •

İstihbarat: Yalçın Çakır • Yurt Haberleri: Mehmet

Saraç • Makaleler: Sami Karaören • Spor: Abdül- kadir Yücelman • Düzeltme: Abdullah Yazıcı

Vjansı, Basın ve Yayıncılık A.Ş.

isi. PK: 246 tslanbıılTd: (0/212) 512051)*)(20 h a t)Telex: 22246, Fax: (0,212)5138595

Ankara Temsile varı No: 125, Ka 44195027 # lz n Telex: 52359, Fa No: 1 Kat: l,T e

24 Şubat 1992

tarihinde

yitirdiğimiz

Ord. Prof. Dr.

Hıfzı Veldet

Velidedeoğlunu

ölüm ünün

ikinci

yıldönümünde

saygıyla

anıyoruz

ydınlanm anın ak saçlı

dirençli ve inançlı delikanlısı

Yazarımız Uğur Mumcunun, “Aydınlanma çağının ak.saçlı, dirençli ve inançlı delikanlısı“ olarak tanımladığı Ord. Prof.Dr. Hıfzı Veldet Velidedeoğlu, ölümünün ikinci yıldönümünde İzmir'­ de anılıyor. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği İzmir Şubesi’- nce düzenlenen anma töreni Atatürk Kültür Merkezinde yapıla­ cak. Saat 17.30’da İzmir Anakent Belediye Başkanı Yüksel Çak- mur'ıın açış konuşmasıyla başlayacak anma töreninde tiyatro sa­ natçısı Gülsen Tuncer ve Barış Çubukçu saydam eşliğinde “88

Yıllık Yaşamdan Anılar'i seslendirecekler. Tören, Dokuz Eylül Üniversitesi İzmir Devlet Konservatuarından bir grubun dinleti­ siyle sürecek. DahasonraOrd. Prof. Dr. Hıfzı Veldet Velidedeoğ- lu ’nun insan haklan, laiklik, dil devrimi ve hukuk devletine ilişkin görüşlerinin aktarılacağı bir panel yapılacak. Prof.Dr. Türkan Sayİarı'm yöneteceği panele konuşmacı olarak Prof Dr. Aydın Aybay, Doç.Dr. Zafer Gören. Avukat Güney Dinç ve Meriç Veli­ dedeoğlu katılacak.

Dil devrimi

uğraşında

ömür

bir

MERİÇ VELİDEDEOĞLU

L

aik Türkiye Cum- huriyeti’nin doğ­ rudan doğruya varlığını hedef alan sorunların kı­ skacında bulun­ duğu şu dönemde, “dil” konu­ su gündemden düşmüş gibidir. Bu durum, yaratılan “kavram

kargaşasının daha da genişle­

mesine neden olmuş, böylece çağdaşlık yoluna dikilen engel­ lerin sözel anlatımı bu kavram kargaşasına dayandırılmıştır. Önemi hiçbir zaman yadsı- namayacak olan bu konuyu,

Velidedeoğlu’nun görüş açı­

sından bakarak kısa bir süreyle de olsa, gündeme getirmeyi amaçladık.

★★★

Velidedeoğlu, “Türk dev-

rimi”nin genelde bir bütün ola­

rak ele alınmasını, daha doğru­ su “dil devrimi”, “hukuk devri­

mi” “yazı devrimi”, gibi türlü

alanlardaki yeniden yapılan­ mayı incelerken bunlann birbi- riyle olan bağlantılarından yola çıkılmasının gereğini vurgular­ dı hep. Çünkü “Türk devriıni”- ni, saydıklarımızla birlikte, sal­ tanatın kaldırılması, cumhuri­ yetin ilam, halifeliğin kaldırıl­ ması, öğrenim ve yargı birliği gibi kökten değişimlerin bir bi­ leşkesi olarak görürdü.

İşte devrime bu bütünsellik açısından bakınca, bu olguların birbirinden bağımsız tek tek de­ ğil, birbirinin içinden geçerek, birbirine dayanarak oluşup ge­ liştiğini görmek kolaylaşır.

Öte yandan dil devrimi de kendi içinde bir bütündür; bu bütünlük, çeşitli alanlara özgü dillerin özleştirilmesiyle, ilmik ilmik örülerek sağlanır. Bu alanlardan biri olan hukuk dili­ nin Türkçeleştirilmesi ele alın­ dığında, bu atılımın, “Türk dev-

rimi”nin yüreği sayılan “hukuk devrimi” ile iç ¡çeliğini vurgula­

mak gerekir. Çünkü hukuk devriminin gerçekleşmesi, do­ ğal olarak, hukuk dilinin Türk- çeleştirilmeşini zorlayacaktı; ni­ tekim zorladı da...

Toplum yaşamının düzeni demek olan hukukun dayandı­ ğı temel, dinsel olmaktan çıkıp akılcı temele dayanarak laikle­ şirse, bu değişim, doğal olarak toplumun yaşam biçimini de et­ kileyecekti, laik bir yaşam biçi­ mi doğacaktı. “İşte bu nokta­

da” der Velidedeoğlu, “hukuk devrimi ile laiklik ilkesinin iç ¡çe­ liği açıkça belirir.” O halde hu­

kuku oluşturan kuralların, ya­ saların dilini anlaşılır duruma getirmek, laiklik ilkesini tam

kavramanın tam anlamanın da bir koşu­ lu. bir gereğidir.

Bütün bunlan algılayıp benimseyen Ve- lidcdedoğlu, doktorasını verip 1934 yılının mart ayında Türkiye’ye döner. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi, Medeni Hukuk Kürsüsü'nc doçent olarak atanır. Ord. Prof. Dr. Andreas Schwarzın dersle­ rini sınıfta Almanca’dan Türkçe’ye çevir­ mekle görevlendirilir.

Bu görevini sürdürürken iki bakımdan sıkıntı çekmektedir. İlki çeviriyi yaparken

H ukukta öncü

yaşam sanatında

yol göstericiydi

PROF.DR. AYDIN AYBAY

I

nsanın kendi çağını doğru olarak kavrayıp algılayabilmesi ve bun­ lan kendisi için bir “dün­

ya görüşü” ve “yaşam çizgisi” çıkarabilmesi

ne zor bir iştir. Bir yandan belli bir mesleğin isterlerine göre bil­ gi ve beceri kazanma çabası, öte yandan yaşam koşullannı aşma zorluklan içinde bunalan genç insanlar için bunun üstesinden gelmeye güç ve zaman mı kalır? Ama genç insanın talihi varsa bu güçlük yenilebilir. Bir rehbe­ re, bir yol göstericiye rastlaya­ bilirsiniz. O sizin bir hocanız da olabilir. Öyle bir hoca ki meslek dalınızla ilgili derslerinde, ki­ taplarında yazılarında size sıra­ dan ya da derinden bir şeyler öğretirken bütün bunların özünde ya da temelinde bulu­ nan başka, bambaşka bir

dün-yayı da açar önünüze o zaman. Sözünü ettiğim “yaşam çizgisi”- ni yakalayabilmek ve kendini­ ze özgü “dünya”yı kurabilme şansını da elde etmiş olursunuz. Size bu yolu açan, bu “damarı” yakalamanızı kolaylaştıran ho­ canız, artık bilgi ve beceri ka­ zandıran bir “öğretmen” değil; bir “rehber”, bir “yol gösterici­

dir.”

Rahmetli hocam Hıfzı Veldet

Velidedeoğlu’nu ölüm yıldönü­

münde anarken bu duygu ve düşüncelerimi yansıtarak söze başlamak istedim. Onun öğren­ cilerinden çoğu gibi ben de ge­ rek öğrencilik dönemimde ge­ rekse sonraki meslek yaşamı­ mda hocamın bu “rehber” yanını hep gözlemledim; onun bu yanından yararlanmaya ve onun gibi olmaya özen göster­ dim. İnsan için sadece bilginin yeterli olmadığını, doğru bir ya­ şam çizgisi bulabilmek için her meslekten insanın, bilgelik dü­

zeyinde olmasa da dünyaya ve olaylara “derinden” bak­ mayı öğrenmesi ve buna çaba harcaması gerektiğini kavradım.

Şimdi onun mesleği için tükettiği ömrünün bir yanını “hukukçuluğunu”,

bu kısa yazıda anlatmaya çalışırken her şeyden önce sözünü ettiğim anlamda yol gösterici niteliğinin bu yanı­ na da yansıdığını belirtmeli­ yim. Özellikle ders anlat­ mak ve kitaplarında bunu en somut biçimiyle gözlem­ lemek mümkündür.

H. V. Velidedeoğlu’nun hukukçuluğu, hukuk mes­ leğine katkısı üçlü bir tas­ nifle anlatılmalıdır.

1) H.V. Velidedeoğlu 1930’lann ortalarından iti­ baren İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde me­ deni hukuk dersleri vermiş­ tir. Emekli olduğu tarihe kadar, yıllarca medeni hu­ kukun bütün dallarında ders okutmuş ve binlerce, onbinlerce öğrenci yetiştir­ miştir. Bu derslerini yine ilk hocalık yıllarından itibaren birçok İcez basılan kitap­ larında toplamıştır.

2) Hocamızın bilimsel kaynak olarak kullanılabi­ lecek çok sayıda teorik çalı­ şmaları da vardır.

Bugün medeni hukukun kapsadığı alanlarda incele­ me ve araştırma yapmak is­ teyenler, bu işe (eğer ho­ canın o konuda bir yapıtı varsa) oradan başlamak zo­ rundadırlar.

3) H. V. Velidedeoğlu’­ nun hukukçuların mesleği­ nin çok önemli bir yanı da onun yasama faaliyetine katkısı olan çalışmalarıdır. Bunlann başında, kuşku­ suz 1961 Anayasası’nın oluşmasındaki katkısı gelir. Bu anayasanın ilk temel çalışma metnini oluşturan taslağın önemli bir bölümü onun tarafından kaleme alınmıştır. Bir başka yasa­ maya katkı faaliyeti de Me­ deni Kanun Öntasansı’nı hazırlamadaki faaliyetidir. Yasama ile ilgili başka et­ kinliklere de katılan değer- lendinııe, rapor biçiminde­ ki yazılarıyla bu etkinliklere katkı sağlayan hocanın, çok önemli başka bir yapıtı da “Kat Mülkiyeti Kanunu

Öntasarısı”dır. Bu tasarıyı

yalnız başına hazırlamış ve Adalet Bakanlığı'na sun­ muştur. Bugün yürürlükte olan bu yasa içinde yer alan

“kat irtifakı” kavramı, yine

onun tarafından yaratılan ve bu alanda önemli bir ge­ reksinime yanıt veren öz­ gün bir kavram, özgün bir

“hukuksal buluş”tur.

kullandığı, daha doğrusu kullanmak

zo-runda kaldığı Arapça sözcükler, terimler, bir bakıma tümceler; İkincisi de, 1926'da kabul edilen Medeni Kanun ile hukuk alanımıza giren yeni kavramların ne Os­

manlIca ne Arapça ile karşılanamaması. Bu soruna tek çözüm yolu vardı, o da Türkçe karşılıklar yani yeni sözcükler bul­ maktı. Genç Velidedeoğlu kararını verir, yöntemini saplar, yeni sözcükler bulmaya üretmeye başlar.

Sanılacağı gibi kolay bir uğraş değildir bu. Uğraşıdan da öte bir savaşımdır. Çün­ kü bin yıllık bir yasa dili geleneğini yerin­

den oynatmak, temelinden değiştirmek söz konusudur.

Ne var ki, dinsel hukuk sisteminden akılcı, laik hukuka geçişin nasıl bir ka­ rarlılıkla gerçekleştiğini, adım adım izle­ yen, yaşayan, bir bakıma devrimlerin için­ de büyüyen Velidedeoğlu’nun inancı hiç sarsılmaz, yoluna devam eder. Zaman ge­ lir ürettiği, türettiği Türkçe kavranılan öteki öğretim üyeleri de derslerinde kul­ lanmaya başlarlar. Artık çığır açılmıştır; hukuk kitapları gittikçe arı bir dille yazı­ lmaya başlar.

Referanslar

Benzer Belgeler

Cevdet Paşa (Tanınmış tarihçi) ithaf ve imzalı fotoğrafı, Hüseyin Avni Paşa'nm fotoğrafı (*bdiilazlz'in seraskeri), Zaptiye N a z ı n Nazım Paşa'nm fotoğrafı (Şair

Adnan Saygun qui lui a donné une renommée internationale, est l’ora­ torio de Yunus Emre qu’il a com­ posé en 1946, alors qu’il était inspecteur des Foyers

CMR data obtained at different points in time from a target population can provide fundamental insights into the ecology of the species and enable the estimation of demographic

"Büyük dost ve müttefikimiz” olarak nitelediği­ miz Amerika’da Türklere bakış böyleyse, Ameri­ ka’dan çok daha az hoşgörülü ve daha bağnaz olan Avrupa daki

Artık Laleli’de ticaret için çok sayıda ya­ bancı dili bilmek, esnafın kazancını arttıran etkenlerden biri. PolonyalIların

[r]

“Aveuglant Aveugle” adlı şiir kitabı için renkli gravür ve kabartma baskılar, Jean-Claude Renard’ın “D itsd’un Livre de L’Amour” adlı kitabı için renkli

İşte bu farklardan dolayı yakıt tasarrufunun daha önemli olduğu derin uzay görevlerinde ızgaralı iyon motorları tercih edilir- ken çevik yörünge manevralarının