• Sonuç bulunamadı

RENK DEĞİŞİMİNE VE EROZYONA UĞRAMIŞ DİŞLERDE LAMİNAT VENEER RESTORASYON SEÇENEKLERİNİN ENDİKASYON BAKIMINDAN KARŞILAŞTIRILMASI

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "RENK DEĞİŞİMİNE VE EROZYONA UĞRAMIŞ DİŞLERDE LAMİNAT VENEER RESTORASYON SEÇENEKLERİNİN ENDİKASYON BAKIMINDAN KARŞILAŞTIRILMASI"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

*Ba kent Üniversitesi, Di Hekimli i Fakültesi, Protetik Di Tedavisi Anabilim Dal , ANKARA.

RENK DE

M NE VE EROZYONA U RAMI D LERDE LAM NAT VENEER

RESTORASYON SEÇENEKLER N N END KASYON BAKIMINDAN KAR ILA TIRILMASI

COMPARATIVE INDICATIONS OF LAMINATE VENEER

RESTORATION TYPES USED FOR COLORED AND ERODED TEETH

Bulem YÜZÜGÜLLÜ* Simel TEZCAN*

ÖZET

Anterior di lerdeki estetik olmayan erozyona ba l defektlerin ve renklenmelerin giderilmesi amac yla laminat veneer uygulamalar , daha az invaziv ve konservatif bir tedavi yakla m olarak oldukça popüler hale gelmi tir. Laminat veneer restorasyonlar n uzun dönem klinik ba ar lar ; uygun vaka seçimi, tedavi planlanmas , laboratuvar i lemleri ve adhesiv simantasyon a amalar na ba l d r. Farkl sebeplerle di lerde olu an renklenmelerin, di in mine veya dentin tabakas yla s n rl kalmas durumuna ba l olarak, uygulanacak laminat veneer restorasyonlar n materyal seçenekleri de i mektedir. Ayr ca, erozyona u ram di lerin laminat veneerler ile restorasyonunda tedaviye ba lama zaman ve materyal seçenekleri tart mal d r. Porselen laminat veneerler; estetik, biyouyumlu, stabil, tedavi sonuçlar tahmin edilebilir ve gingival iritasyon yaratma riski minimal olan restorasyon seçenekleridir. Estetik ve uygulama kolayl olan direkt veya indirekt kompozit rezinlerin ise, renklenme, mikros z nt , dü ük a nma direnci ve plak tutulumu nedeniyle, mine ile s n rl lezyonlarda ve geçici restorasyonlar olarak kullan mlar önerilmektedir.

Anahtar kelimeler: Laminat veneer endikasyonu,

renklenme, erozyon

SUMMARY

The use of laminate veneers have become popular as a less invasive and conservative treatment modality for non-esthetic defects caused by erosion and discolorations of anterior teeth. The long-term clinical success for laminate veneer restorations depends on case selection, treatment planning, laboratory fabrication and adhesive bonding techniques. According to the limitations of the discolorations caused by different effects within the enamel or dentin structure of teeth, the choice for material selection of laminate veneers differs. As with the restoration of eroded teeth with laminate veneers, the treatment timing and material selection are still controversial. Ceramic laminate veneer restorations are esthetic, biocompatible, stable, predictable and causes minimal gingival irritation. The indirect and direct composite resin restorations are also esthetic and easy to handle however, because of their properties such as staining, microleakage, low abrasion resistance, and plaque accumulation, they are more ideal to use for lesions limited with enamel and as provisional restorations.

Key words: Laminate veneer indications, discoloration,

erosion

G R

Ön grup di lerde görülen renk, ekil, yap ve konum bozukluklar estetik aç dan büyük sorunlar yaratmaktad r. Bu sorunlar gidermek için s kl kla ba vurulan yöntem, bu di lerin kron ile kaplanmas d r. Ancak, bu i lem için fazla miktarda di kesimi yap lmas genç bireylerde sorunlar yaratmakta ve yap lan kronlar ne kadar iyi yap lsa da, di eti ve çevre dokularda harabiyetler olu turmaktad r.1Tüm bu

problemleri gidermek amac yla, ön grup di lerde görülen bozukluklar için kronlara alternatif olarak ki isel olarak haz rlanan akrilik rezin, direkt veya indirekt kompozit veneerler kullan lmaya ba lanm t r. <ndirekt kompozit veneer restorasyonlar, direkt kompozit veneerler ile kar la t r ld nda, abrazyona daha dirençlidir ve renk stabiliteleri daha üstündür.2 Ancak bu restorasyonlarda

(2)

yüzey özelliklerinin kaybolabilmesi nedeniyle, ara t r c lar yeni teknikler bulmaya yönelmi tir.3 Yeni tekniklerin

geli tirilmesi sonucu ortaya ç kan porselen laminat veneer restorasyonlar, renklenmi , k r lm , malforme veya malpozisyonlu di lerin tedavisinde, ön grup di lerin labial yüzeylerine uygun yap t r c ajanlar vas tas yla ince bir tabaka halinde uygulanan fasetlerdir.4- 6

LAM NAT VENEERLER N END KASYONLARI Laminat veneer restorasyonlar n endikasyonlar a a daki gibi s n fland r labilir:1,7-9

1. Renklenmi di ler 2. Rotasyonlu di ler 3. Koronal fraktürler

4. Konjenital veya sonradan edinilmi malforme di ler

5. Diastemalar

6. Renklenmi restorasyonlar 7. Lingualize di ler

8. Lateral kesici di eksiklikleri 9. Mevcut köprülerin faset tamiri

10. Çatlak mine sonucu olu an renklenmeler ve di f rças a nmas na ba l kama defektleri

11. Erozyon ve a nma nedeniyle ileri derecede mine kayb olan di ler

RENKLENM D LER

S kl kla di lerde tetrasiklin renklenmesi, hipoplastik renklenme, florozis lekeleri, beyaz nokta lezyonlar , non-vital renklenmeler ve ya lanmaya ba l olmak üzere; 6 spesifik tip renklenme gözlenmektedir.10 Tedavi bak m ndan,

renklenmenin sebebine ba l kalmaks z n, öncelikle renklenmenin yüzeyel mine tabakas nda m yoksa derin dentin tabakas nda m yo unla t na karar verilmesi gerekmektedir.10 Tetrasiklin renklenmesi, hamileli in ikinci

trimesterinden 8 ya na kadar geçen süredeki di geli imi s ras nda olu abilen, tetrasiklin kullan m na ba l olarak geli mektedir. Tetrasiklinin Ca+ve Mg+gibi a r metaller ile

elasyonu sonucu, tetrasiklin di lerde mine ve dentin tabakas ndahidroksiapatitkristallerinetutunarak renklenmeye neden olmaktad r. Tetrasiklin renklenmeleri, yanl zca di lerin mineralizasyon ve remineralizasyon dönemlerinde etkili olu maktad r.11 Özellikle ileri derecede tetrasiklin

renklenmeleri olan vakalarda, renklenmenin maskelenmesi güç olaca ndan porselen laminat veneer uygulamalar

tercih edilmelidir, ayr ca di hekimi ile laboratuar teknisyeni aras nda bu konuda iyi bir ileti imin olmas na dikkat edilmelidir.12 Di in preparasyonu ve porselen laminat

veneerin simantasyonundan önce renklenme olan di lerde a artma yöntemlerinin uygulanmas önerilmi tir.11

Preparasyon dentin s n rlar nda haz rlanmad taktirde, bu vakalarda opak veya monokromatik veneer restorasyonlar elde edilebilmektedir.12 Özellikle tetrasiklin renklenmelerinde,

di in insizal ve orta 1/3 alanlar nda renklenme olan vakalara göre, gingival 1/3 alanda a r renklenme olan vakalarda tedavi daha zordur. Bu vakalarda fasiyal derinlikler genelde 0.5-0.75 mm olmas na kar n, renklenmenin

iddetine göre 0.9 mm olabilir.13 Ayr ca di lerin renklenmi

bölümlerinin gizlenebilmesi için preparasyon s n rlar n n subgingival alanda bitirilmesi de önerilmektedir.14

Florozis ve beyaz nokta renklenmelerinde ise tetrasiklin renklenmelerinde oldu undan daha az redüksiyon yap labilmektedir.11

EROZYONA U RAMI D LER

Protez terimleri sözlü ünde yap lan tan mlamaya göre erozyon, s kl kla di lerin fasiyal ve servikal alanlar nda, keskin s n rl , kama formunda depresyon alanlar eklinde ortaya ç kan, bakterilere ba l olmayan kimyasal proçesler sonucu meydana gelen progresif di dokusu kay plar d r.15 Di a nmalar 4 ekilde gözlenebilir:

1. Kimyasal erozyon: Gastroözofagal reflü ve kusma gibi iç ve asitli g dalar gibi d etkenlere ba l olarak mineralize di dokusu çözünmesi 2. Atrizyon veya mekanik erozyon: Çi neme veya

parafonksiyonel aktivite sonucu di di e temas nedeniyle olu an madde kayb

3. Abrazyon veya mekano-kimyasal erozyon: Di dokular n n di f rças gibi yabanc bir madde ile a nmas

4. Abfraksiyon veya idiyopatik erozyon: Di ler üzerine etki eden çekme ve basma kuvvetleri sonucunda servikal alanlarda olu an kama

eklindeki doku kay plar

Farkl tan mlara sahip olmalar na ra men, di a nma ekilleri nadiren tek ba na görülür. Genellikle birkaç ekil bir arada görüldü ü için, tan koymak güçle mektedir.16,17

Erozyona u ram di lerin tedavisine ba lama zaman halen tart mal d r. Öncelikle periodontal sa l k sürdürülmeli ve çürükler tedavi edilmelidir. Erozyon sonucu

(3)

ortaya ç kabilecek a r lar n ve dentin hassasiyetinin giderilmesi ve esteti in yeniden kazan lmas hastalar n motivasyonlar n art r c etkenlerdir. Tedaviye ba lanmadan önce interkaspal pozisyonda interokluzal mesafe de erlendirilmelidir. 1 mm’den daha az mesafe mevcutsa kompozit restorasyonlar dü ünmek riskli olabilmektedir. Bu durumda öncelikle interokluzal mesafe çe itli apareyler kullan larak artt r lmal d r.17,18

Erosiv di lerde bulunan sklerotik dentinde, dentin tübülleri tamamen veya k smen t kal d r ve bazen asitle pürüzlendirme i leminden sonra bile t kal kalabilir. Normal dentin yap s nda asitle pürüzlendirme i lemi en az 15 sn olarak önerilmektedir.19 Dentin tübüllerinin

aç lmas n ve rezin taglar n intratübüler olu umunu artt rmak amac yla erozyona u ram ve skleroze dentin normal süresine göre asitle 20-30 sn daha fazla pürüzlendirilmelidir.20 Erozyon vakalar nda kompozit

restorasyonlar asitlerle çözünmediklerinden polialkenoat materyallere (cam iyonomer) göre tercih edilmektedirler. Konvansiyonel tedavi ekillerine göre reversibl olmas ve yeni jenerasyon bonding ajanlar n ba ar lar n n kan tlanmas nedeniyle adhesiv di hekimli inin avantajlar vard r. Pek çok ara t rmac taraf ndan direkt kompozit uygulamalar d nda porselen laminat veneer, metal veneer, rezin ba lant l kron, posterior di lerde metal onley, ve ‘çift veneer’ kombinasyon uygulamalar da yap lm t r.18 Özellikle mekanik ve mekano-kimyasal

erozyon vakalar nda porselen üzerine yönelen fonksiyonel yük ve stres artaca için feldspatik porselen yerine geli tirilmi porselen tiplerinden birinin kullan m daha uygundur.21 Bu durumlarda ayr ca koruyucu bir

okluzal splint tedavisi de önerilebilmektedir.16,22

LAM NAT VENEER ÇE TLER N N KAR ILA TIRILMASI Laminat veneer restorasyon seçenekleri: 1. Akrilik veneer

2. Direkt kompozit rezin veneer 3. <ndirekt kompozit rezin veneer 4. Porselen laminat veneerler

Günümüzde dental materyal teknolojisi ilerledi i için akrilik rezinden yap lan restorasyonlar yaln zca geçici amaçl kullan lmaktad r.23 Oldukça detayl klinik ve

laboratuar çal mas gerektirirler. Dayan kl l klar n n az olmas ve zamanla su absorbe etmeleri nedeniyle daimi restorasyonlar olarak kullan mlar geçerlili ini yitirmi tir.3

Di renklenmelerinin estetik restorasyonunda hem porselen hem de kompozit laminat veneerlerin endikasyonu dü ünülse de, klinisyen iki seçenek aras nda tercih yaparken renklenmenin yo unla t di tabakas d nda, esteti i, teknik hassasiyeti ve maliyeti de dü ünmelidir.10

Esteti in yan s ra, hastalar n memnuniyeti bak m ndan da en ba ar l sonuçlar porselen veneer uygulamalar ile elde edilmektedir; ancak kompozit veneerlere göre daha hassas tekniklerle çal may gerektirirler ve maliyetleri daha fazlad r.24 Porselen

laminat veneerlerin yap m kompozit veneerlere göre daha zordur. Direkt kompozit veneer uygulamalar an nda estetik sonuç al nmas , h zl uygulama süresi ve maliyetinin nispeten dü ük olmas nedeniyle tercih edilebilmektedirler.4

Estetik olmakla birlikte kompozit veneerler, porselen olanlara göre mineye benzer yans may ve translüsensiyi sa layamazlar. Ayr ca kompozit veneerler kohesiv fraktürlere kar daha dirençsizdirler. Bu nedenle, di lerin insizo-gingival boyutu artt r lmak istendi inde porselen laminat veneerler tercih edilmelidir, çünkü porselenler adhesiv ve kohesiv kuvvetlere kar dayan kl d rlar.10 Ancak, e er k r lma

meydana gelirse kompozit veneerler, kompozit rezin ilave etmek suretiyle onar labilme avantaj na sahiptirler.25

Termal yükler sa l kl do al di lerde stres yaratabilmektedir. Kompozitlerin kullan m nda ise, di ler ve porselenlerle kar la t r ld nda termal genle me katsay lar daha yüksek olabilece inden, bu özellik artmaktad r.26 Direkt kompozit restorasyonlarda, rezin

matriksin polimerizasyonu s ras nda materyalin büzülme ve deformasyonu görülmektedir.27 Restorasyonun içindeki

polimerizasyon stresi, di ile restoratif materyal aras ndaki adezyona, ve materyalin deformasyonu veya adezyon kuvvet olmayan yüzeylerdeki ‘flow’ durumuna ba l d r.28

Oysa porselen laminat veneerlerin simantasyonunda kullan lan kompozitler, restorasyon ile di aras nda s k bir

ekilde ve ince bir tabaka halinde yerle ti inden, bu polimerizasyon stresi kompanse edilmektedir.29 Bu

sebeplerle porselen laminat veneerlerin rezin veneerlerle kar la t r ld nda marjinal uyum ve mikros z nt yönünden daha üstün oldu u dü ünülmektedir.30 Ancak, porselen

laminat veneer kal nl ince ve uyumsuz bir laminat veneer nedeniyle yap t r c kompozit kal n bir tabaka halinde uygulan rsa, kompozitin polimerizasyon büzülmesi sonucunda porselende k r lmalar gözlenebilmektedir.3

I kla sertle en indirekt kompozit restorasyonlar, beyaz nokta lezyonlar , ileri derecede florozis ve

(4)

hipoplastik renklenmelerde konservatif olmas ve renklenmenin mine tabakas yla s n rl olmas nedeniyle daha idealdir.Oklüzyon normal ve restorasyon üzerine gelen stresleri önleyecek ekilde protrusiv veya protrusiv lateral hareketlerde uyumlanabilecekse, kla sertle en mikrodolduruculu kompozit materyaller tercih edilirken, oklüzal faktörlerin daha karma k oldu u vakalarda parlat labilir hibrit kompozitler tercih edilmelidir. I kla polimerize olan hibrit kompozit restorasyonlar hem çok estetik hem de porselene göre yap mlar daha kolayd r. Bu tip restorasyonlar ayr ca çok dayan kl ve fraktüre kar dirençlidir ve genellikle porselen veneerlere göre marjinal adaptasyonlar daha iyidir.9,10

<leri derecede koyu tetrasiklin renklenmeleri ise daha detayl klinik ve laboratuar teknik gerektirir; bu durumda indirekt kompozit veya porselen laminat veneerler daha ba ar l sonuç vermektedir. Genel anlamda indirekt kompozit ile porselen laminat veneer restorasyonlar n endikasyonlar ayn d r.10

<ndirekt labial veneerlerin önemli bir limitasyonu vard r; çok koyu tetrasiklin renklenmelerinde kullan ld klar nda opaker kullan lmas na ba l olmaks z n alttan yans ma efekti görülmektedir (shine through effect).11 E er

renklenmeyi maskelemek amac yla yetersiz opaker kullan l rsa mavi-gri bir yans ma efekti gözlenir. Çok fazla opaker kullan l rsa da, do al olmayan bir mezar ta görünümü olu ur, yani çok donuk bir efekt elde edilir. Arzu edilmeyen bu etkilerin sebebi, opakerlerin sadece renklenmeleri maskelemekle kalmamalar d r. Ayn zamanda di lerdeki do al translüsensiyi yok etmektedirler.10 Bu

nedenle a r tetrasiklin renklenmelerinde, özellikle bantla ma mevcutsa, a artma yöntemleriyle kombine olarak porselen laminat veneer tedavisi uygundur.10-12 Bu

vakalarda do al olmayan görüntüler olu turaca ndan, porselen laminat veneer yap m n n laboratuar a amas nda da opaker kullan lmas tercih edilmemektedir. Bunun yerine opak, veneer restorasyonlar hasta a z nda simante edilmeden önce renklenmi mine yüzeyine uygulanmal veya yap t r c kompozit materyal içine ilave edilmelidir.10

Porselen laminat veneerlerin, di er laminat çe itlerine göre üstünlükleri oldukça fazlad r. Renk bak m ndan; do al görünüm ve renk stabilizasyonunun korunmas di erlerine göre daha ba ar l d r.9 <yi glaze

uygulanm porselen yüzeyleri, plak akümülasyonu için depozit alanlar olu turmad ndan di er veneer sistemlerine göre daha iyi periodontal uyum sergilemektedirler.14 Porselen veneerler tek ba lar na

oldukça k r lgand rlar ancak, mineye ba lant lar sa land anda çekme ve makaslama kuvvetlerine kar oldukça dirençli hale gelirler. Feldspatik porselen gibi geleneksel porselenler dahi yap sal di zay fl klar n kompanse edebilmektedirler. Laminat veneer tarz nda uyguland klar nda vital olmayan kesici di lerde bile kron biyomekani ine olumlu etkileri görülmektedir.31

Porselenler hem internal hem de eksternal olarak renklendirilebilirler ve daha do al floresans ile canl bir görünüm elde edilebilir.32 Aristidis ve arkada lar n n1

çal mas nda, porselen laminat veneerlerin 5 y ll k ba ar s %98.4 olarak bildirilmi tir ve bu çal mada haz rlanan restorasyonlar n ço unlu unu renklenmi di lerin tedavisi olu turmaktad r. Fradeani ve arkada lar n n33 yapt klinik çal mada ise porselen

laminat veneer restorasyonlar renk uyumu, porselen yüzeyi, marjinal renklenme ve marjinal bütünlük bak m ndan de erlendirilmi ve 12 senelik sonuçlara göre %94.4 ba ar oran kaydedilmi tir. Dumfahrt ve Schäffer34 taraf ndan yap lan retrospektif klinik

çal man n sonuçlar na göre porselen laminat veneerlerin ba ar oran 5 sene sonunda %97, 10.5 sene sonunda ise %91 olarak bildirilmi tir.

Kompozit laminat veneer restorasyonlar n, renklenme, mikros z nt , marjinal k r lmalar, plak tutulumu, a nma ve tüm bu nedenlere ba l olarak da estetik aç dan uzun dönem ba ar lar porselen restorasyonlara göre daha dü üktür.3,33

Tüm de erlendirmeler göz önüne al nd nda porselen laminat veneerler, do ru ve dikkatli endikasyon konulmas durumunda özellikle anterior di lerin restorasyonunda, ümit vaad eden daimi tedavi seçenekleridir.

KAYNAKLAR

1. Aristidis GA, Dimitra B. Five-year clinical performance of porcelain laminate veneers. Quintessence Int 2002; 33: 185-189 2. Craig RG, Ward ML. Restorative Dental Materials. St. Louis, Mosby Co. 10th Ed. 1997 p: 265

3. Walls AWG, Steele JG, Wassell RW. Crowns and other extra-coronal restorations: Porcelain laminate veneers. Br Dent J 2002; 193: 73-82

4. Chiche GJ, Pinault A. Esthetics of anterior fixed prosthodontics. Chicago: Quintessence, 1994 p:42-46

5. Berksun S, Kedici PS, Kal pc lar B. A matrix procedure for reproducing natural or carved tooth contours in porcelain laminate veneers. J Prosthet Dent 1994; 71: 203-205

(5)

6. Brunton PA, Wilson NHF. Preparations for porcelain laminate veneers in general practice. Br Dent J 1998; 184: 553-556 7. Jordan RE, Boksman L. Conservative vital bleaching treatment of discolored dentition. Compend Contin Educ Dent 1984; 5: 803-808

8. Belser UC, Magne P, Magne M. Ceramic laminate veneers: Continuous evolution of indications. J Esthet Dent 1997; 9: 197-207

9. Garber DA, Goldstein RE, Feinman RA. Porcelain Laminate Veneers. Chicago, Quintessence Pub. Co., Inc. 1988 p: 17-23,126-132

10. Jordan RE. Esthetic Composite Bonding Techniques and Materials. St. Louis, Mosby-Year Book, Inc. 2nd ed. 1993 p: 84-86, 132-134, 140, 150

11. Sadan A, Lemon RR. Combining treatment modalities of tetracycline-discolored teeth. Int J Prosthodont Rest Dent 1998; 18: 565-571

12. Nixon R. Masking severely tetracycline-stained teeth with porcelain veneers. Pract Perio Aesth 1991; 2: 14

13. Fortin DJJ. Porcelain veneers: A challenging case. J Can Dent Assoc 1999; 65: 110-112

14. Gürel G. Porselen laminat vener: Bilim ve sanat . London, Quintessence Yay nc l k Ltd. Vti. 2004 p:36,401

15. The Glossary of Prosthodontic Terms. 7 th ed., Mosby, J Prosthet Dent 1999; 81: 70

16. Gandara BK, Truelove EL. Diagnosis and management of dental erosion. J Contemp Dent Pract 1999; 1: 1-17

17. Kelleher M, Bishop K. Tooth surface loss: an overview. Br Dent J 1999; 186: 61-66

18. Milosevic A. Eating disorders and the dentists. Br Dent J 1999; 186: 109-113

19. Lopes GC, Baratieri CM, Baratieri LN, Monteiro S, Vieira LCC. Bonding to cervical sclerotic dentin: Effect of acid etching time. J Adhes Dent 2004; 6: 19-23

20. Van Meerbeek B, Braem M, Lambrechts P, Vanherle G. Morphological characterisation of the interface between resin and sclerotic dentine. J Dent 1994; 22: 141-146

21. Rouse JS. Use of heat-pressed leucite reinforced porcelain in “difficult” veneer cases: A clinical report. J Prosthet Dent 1996; 76: 461-463

22. Friedman MJ. Multiple potential of etched porcelain laminate veneers. J Am Dent Assoc 1987; Dec:83: 175: 83E-87E

23. Zalkind M, Hochman N. Laminate veneer provisional restorations: A clinical report. J Prosthet Dent 1997; Feb: 109-110

24. Meijering AC, Roeters FJ, Mulder J, Creugers NH. Patients’ satisfaction with different types of veneer restorations. J Dent 1997; 25: 493-497

25. Berksun S, Kedici PS, Saglam S. Repair of fractured porcelain restorations with composite bonded porcelain laminate contours. J Prosthet Dent 1993; 69: 457-458

26. Versluis A, Douglas WH, Sakaguchi RL. Thermal expansion coefficient of dental composites measured with strain gauges. Dent Mater 1996; 12: 290-294

27. Bowen RL, Nemoto K, Rapson JE. Adhesive bonding of various materials to hard tooth tissues: forces developing in composite materials during hardening. J Am Dent Assoc 1983; 106: 475-477 28. Davidson CL, DeGee AJ. Relaxation of polymerization contraction stresses by flow on dental composites. J Dent Res 1984; 63: 146-148

29. Dietschi D, Magne P, Holz J. An in vitro study of parameters related to marginal and internal seal of bonded restorations. Quintessence Int 1993; 24: 281-291

30. Lacy AM, Wada C, Watanabe L. In vitro microleakage at the gingival margin of porcelain and resin veneers. J Prosthet Dent 1992; 67: 7-10

31. Magne P, Douglas WH. Cumulative effect of successive restorative procedures on anterior crown flexure: Intact versus veneered incisors. Quintessence Int 2000; 31: 5-18

32. Dumfahrt H. Porcelain laminate veneers. A retrospective evaluation after 1 to 10 years fo service: Part I-Clinical procedure. Int J Prosthodont 1999; 12: 505-513

33. Fradeani M, Redemagni M, Corrado M. Porcelain laminate veneers: 6- to 12- year clinical evaluation- A retrospective study. Int J Periodontics Restorative Dent 2005; 25: 9-17 34. Dumfahrt H, Schäffer H. Porcelain laminate veneers. A retrospective evaluation after 1 to 10 years of service: Part II-Clinical results. Int J Prosthodont 2000; 13: 9-18

Yaz<=ma Adresi: Dr. Bulem YÜZÜGÜLLÜ Ba kent Üniversitesi Di Hekimli i Fakültesi

Protetik Di Tedavisi Anabilim Dal 06490 Bahçelievler / ANKARA Tel : 0 312 2151336 Fax : 0 312 2152962 E-posta : bulemy@gmail.com

Referanslar

Benzer Belgeler

3- Düzenli artan güçte ışık uygulama tekniği (Ramp curing): Polimerizasyon işlemi ilk olarak düşük ışık şiddeti başlar, daha sonra süreyle orantılı olarak

– In the first reaction, one pair of primers is used to generate DNA products, which besides the intended target, may still consist of non-specifically amplified DNA fragments. –

Kaide dolgu materyalinin seçiminde, uygulanacak daimi dolgunun türü de dikkate alınmalıdır. Kompozit dolgu uygulanacak olgularda, öjenol içerikli kaide dolgu

Mimar Sinan Mimaroğlu tarafından hazırlanan bu proje, iklime uygun ve

Herediter, Çevresel (lokal yaralanma, enfeksiyon, florozis. Dentin açığa çıkarsa klinik

Although a lot of clinical data exists regarding direct resin composite laminate veneer restorations, long-term studies with microhybrid resin composite Esthet•X HD used an

21 Bu çalışmada kahvede bekletme sonrası tüm materyallerde klinik olarak kabul edilemez renk değişimi meydana geldiği, ancak bu renklenmenin bir yıllık

A2 renk gruplarında; Grandio, Gradia Direct ve Clearfil Majesty Esthetic’den elde edilen TP değerleri, Filtek Z250 ve Ceram-X Mono’dan elde edilen TP değerlerine