• Sonuç bulunamadı

Mevlana'nın eserlerini yayma kurumu

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Mevlana'nın eserlerini yayma kurumu"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

j.

Memlekette Güzel

Mevlânanm eserlerini yayma kurumu

Konyada «Mevlânanm Eserlerini Yayma Kurulu» adile bir kurul te şekkül etmiş ve faaliyete geçmiş bulunmaktadır. Bu kurul, bir İki ay evvel Avrupa şehirlerinde yap­ tığı İlmî ve edebî bir tetkikattan doğmuş bulunan Ankara Üniversi­

tesi tıp tarihi profesörü Feridun Nâfiz Uzluk’un şahsî teşebbüs ve 'gayretile vücut bulmuştur.

Şu muhakkaktır ki dünya sosyo­ loji tarihinin en önemli merkezi ve şark edebiyatının en engin kaynağı sayılan Konyada, Mevlânâ gibi yal ııız Türkün ve şarkın değil, dünya edebiyatı ve felsefesinin en müm­ taz bir simasının eserlerini topla­ ma ve yayma teşebbüsü, bence en hayırlı bir iş ve her halde dünya edebiyatı ve felsefesi için tarihî bir hâdise sayılacak mahiyettedir. işte bu kanaatle Ankara dabulnmam - "dan faydalanarak Mevlâna eser­ lerini yayma kurulunun bânîsl pro­ fesör Ozluk’ u ziyaret etmek, bu kurul hakkında kendisinden etraf­ lıca izahat almak istedim ve bu maksatla sayın profesörü Ankara üniversitesi tıp fakültesinde ara­ dım.

öğleden sonra idi. O akşamki fi­ ğe ekspresile Manisaya hareket e- decektik. Vaktin darlığına rağmen bu fırsatı kaçırmak istemedim. Arkadaşımla beraber fakülte kapı­ sında profesörü sorduk.

Bir saat ka,dar evvel seyahatten dönmüş olduğunu ve çalışma odasın da ziyaretçilerile beraber bulundu­ ğunu söylediler.

Filvâkl profesör Uzluk’un çalış­ ma odası dört duvarı raflı ve bin­ lerce kitaplarla dolu muazzam bir kütphane İdi. Bu ziyaretimiz sıra­ sında Velid Çelebi îzbudalc ile di.

ğer bazı zevat da orada bulunuyor lardı. îlm î ve edebî bir mübahasede idiler.

Evvelâ kütüphanede bulunanlar la tanıştım. Burada beni Velid Çe­ lebiye de takdim ettiler.

— Efendim! Bu genç gazeteci­ dir. Yeni Sabah gazetesinin muhar riridir, dediler. Velid Çelebi:

— Eyvallah!! diye mukabele et­ tiler ve kendisin« arzı ihtiramat eyleyince de'

«— Aşkolsun» diye iltifatta bu­ lundular...

Dilden ve edebiyattan konuşulu­ yordu. Profesörün hazırlattığı ne­ fis bir çayı içerken de mevzu Mev- lânâya ve Mevlânânm eserlerini yayma kuruluna intikal etti. Sayın profesör Uzluk’un Mevlânânm Me- calis-i Seba’ı Mevlâna, Mektubatı Mevlâna, Sultan Veled Divanı, Ulu A rif Çelebinin Rubaileri adlı eser­ leri bizzat ve İbnl Bibi’nln Farsça

Selçukname tercümesi İle Aksara- î’nin Farsça Selçukname tercüme­ si adlı eserleri de bir arkadaşile be­ raber toplayıp tabettirdiklerini bili yordum.

Profesör, halen Pajristekl Ano­ nim Selçuknameyi, hem metin hem de tercüme olarak tabettirmekte olduğunu işaret ettikten sonra Mev lânânm eserlerini yayma kurulunu şöyle izah etti:

«— Konyada «Mevlânânm Eser­ lerini Yayma» adlı bu kurulu ku­ ruşta üç gaye güdülüyor:

1 — Mütefekkir Mevlânâyı ken­ di eserlerile Türk camiasına, Türk halkına tanıtmak.

2 — Bu eserler dolayısije Konya daki eski fikir hareketinin hâlâ de­ vam halinde olduğunu göstermek,

3 — Pakistan hükümetinin hükû merimize yapmış olduğu bir teklif dolayısile dünya İslâm eserlerini tanıtma cemiyeti için TUrkiyenin her büyük insan yetiştirmiş olan şehrinde kurulmasını heyecanla beklediğimiz derneklere öncülük yapmaktadır.

Mevlânânm eserlerini yayma ku­ ruluna gidecekler 5 lira mukabilin de abone olacaklardır. Kurula gir­ mek, abone olmak istiyenler Konya da îş Bankasının 15042 numaralı hesabına 5 şer lira yatırarak birer makbuz alacaklardır Bu makbuzlar kendilerinde kalacaktır.

Kitaplar bu suretle toplanacak paralarla tabedilecek ve parasını vermiş abone olmuş kurul üyeleri­ ne gönderilecektir.

Bundan hasıl olan kârla Mevlâ- nânın diğer eserleri tabettirilecek, tir. Bu suretle tıpkı Rajsim Korley, Şekspır ve Göte'niıı olduğu gibi Mevlânânm da bir külliyatı meyda­ na getirilecektir.

Yine bu kârdan Konyada açılma­ sını dilediğimiz Selçuk Akademisi ne hoca yetiştirmek için iki talebe Londraya. iki talebe Tahrana ve iki talebe de Esere gönderilecektir.

Mevlânânm eserlerini yayma ku­ rulunun ilk bastıracağı kitap «Fl- himafih» a,d!ı eserdir. Bu eser mes neviye kaynak olan ve Mevlânânm en kıymetli eserlerindendir.»

Profesör Uzluk izahatının bu kıs «nında Mevlânânm Fihimafih’iniıı çok değerli bir eser ve mehaz ol­ duğunu işaret etmek maksadile şöyle bir hikâye anlattı:

«Bir gün bir meclise' bir adam girmiş... Koltuğunun altında bir şey şaklıyor vaziyetinde imiş, sor­ muşlar:

— Nedir o sakladığın şey demiş­ ler, o;

— Ehemmiyetli bir şey değil di­ ye cevap vermiş.

—• Göster demişler.

— Göstermem demiş. Bu hal kar şısında meclistekilerin tecessüsü artmış adamın üzerine hücum edip koltuğunun altındakini çıkarmış - lar. Onun bir ekmek parçası oldu­ ğunu görünce:

— Hay Allah müstahakım v e r ­ sin! Biz de onu bir şey zannettik. Ekmeğin saklanacak nesi var. Ba­ zen onu köpeklere bile veriyoruz,

demişler işte o zaman filozof nok­ ta! nazarını izah etmiş ve demiş ki;

— Görüyorsunuz ya hiç kıyme­ ti ve ehemmiyeti olmıyan şeyler bi­ le eaklamyor göründükçe etrafta - kilerin tecessüsünü celbediyor. O­

nun İçin siz kadınların peçesini kaldırınız.»

Profesör Uzluk Mevlânânm Fihi- mafih’üıdcn naklettiği hikâyesini tavzih etti ve:

«— Görüyorsunuz ya daha 700 yıl evvel kadınların bugünkü gibi peçe altından çıkmaları uygun gö- rülüyormuş» dedi.

Sayın profesör, kurdukları Mev- lânânın eserlerini yayma kurulu hakkmdakı izahatına şöyle devam etti:

— Mevlânânm Eserlerini Yayma Kurulunun gayelerinden birisi de memleketimize bilhassa Konyaya turist celbetmektir. Bu yıl Pakis. tandan gelen on beş kişilik bir he­ yet Konyadan hâtıra diye küçük kü çük peçeteler alarak götürmüşler - dir. Halbuki Konyada hâtıra olarak satılabilecek daha nice küçük sa­

nat eserlerini, madalyonları biblo - ları ve alelâde sikkeleri yapmak mümkündür.

Bu sayede hem memleketi - rnıizde küçük sanayi gelişecek hem de mühim miktarda pa,ra girecek­ tir. Bunları satacak dükkânlar, tez gâhlar Mevlânânm türbesi etrafın­ da olacaktır.»

Vakit gelmişti. Profesörden özür diliyerek kendisine veda ederken o izahatını şöyle tamamladı:

«— înşaallah bu düşündükleri­ miz er geç tahakkuk edecektir.

Geç olmasının sebebi herkesin bizlere dışarıdan dost olması kim­ senin derdimize çaresaz olamama^ sidir.» dedi.

Alâettin Berk

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Balıkesir Üniversitesi Veteriner Fakültesi Klinik Öncesi Bilimler Bölümü Parazitoloji Anabilim Dalı, Balıkesir, Türkiye Bursa Uludağ University Faculty of Veterinary Medicine

Bu anlamda, henüz literatürde pek tanınmayan, ilk kez tarafımızdan tanıtılan ve son 20 yıldır değiĢik araĢtırmalarımızda değerlendirdiğimiz

Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Urfa Şube Başkanı Abdullah Melik, GAP' ın sulama yatırımlarının henüz tamamlanmamış olmasından ötürü bazı tarla sahiplerinin bile

Bu kazan ın, nükleer teknolojide en güvenilir ülke olarak gösterilen Japonya’da meydana gelmesi “güvenli nükleer santral masal ı”nın da sonu olacak gibi görünüyor..

V., Barthold, Pabotı Po İstorii i Filologii Tyurkskih i Mongol’skih Narodov V, İzadatel’stvo “Nauka”, Moskova 1968, s.. Danişmend, Türk Irkı Niçin

Şairin ebedi hürmetkarı o- lan birkaç kıymetli edebiyatçıdan, birkaç yüz gene Üniversiteliden maada kimse bu­ lamadım.. Ve

In this report, we present a rare case of multiple splenic abscesses with nonspecific clinical symptoms caused by S.Typhi in a previously healthy child and review the literature