• Sonuç bulunamadı

Saray ve Babıalinin içyüzü:Ali Suavi kandırdığı muhacirlerle Çırağan Sarayını basıyor

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Saray ve Babıalinin içyüzü:Ali Suavi kandırdığı muhacirlerle Çırağan Sarayını basıyor"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Sahife 10

A K ? A M

ARAY

ve BABIALİNIN İÇYÜZÜ

Yazan: S Ü L E Y M A N KANİ Tercüme, iktibas hakkı mahfuzdur & Tefrika No. 345

A li Suavi kandırdığı muhacirlerle

Çırağan sarayını basıyor

Sultan Muradın ikamet eyledi­ ği Çırağan sarayı cihetinde cad­ deye müntehi tepeden yola top­ rak kayılasım men için evvelce yapılmış olan set harap olmuştu. Tamirinde muhacirler çalıştırılı­ yordu. O günlerde İstanbulda yüz elli bin kadar Rumeli muhaciri bulunduğu tahmin ediliyordu. (1 )

Suavi bu muhacirlerin mutebe- ranından Filibeli Ahmet paşa ile emsalini kendi efkârına uydurdu. Bunların da yardımile muhacirle­ rin hayrı, şerri bilmezlerinden bir

kısmım Abdülhamit hal’edilirse

gördükleri fenalıklara nihayet ve­ rileceği, vatanın felâketten kur­ tulacağı gibi vaitîerle ikna etmek­ te müşkülâta uğramadı.

Cemiyetin tertibatı ikmal edil­ diğine aklınca kanaat hasıl olun­ ca 1295 cemaziyülevvelinin on al­ tıncı günü Basiret gazetesinde şu fıkrayı neşreyledi:

(Herkes ve hep evrakı havadis hali hazırın tehlikesinden bahset­

mektedirler. Hakkı âcizanemde

mevcut olan emniyeti âmmeye mebni söyliyeceğim şeyi herkesin dinliyeceğinde şüphem yoktur. Müşkülâtı hazıra pek büyüktür. Lâkin çaresi pek kolaydır. Yarın­ ki nüshamızda cümlenin müsaa- desile bu çareyi kısaca şerh ve be­ yan edeceğim.

Bu mektubum yarınki neşre eri- zarı umumiyeyi celp içindir.)

Ertesi günü (17 cemaziyülevvel 1295 - 20 mayıs 1877) (2 ) Boğa- ziçinde Kuzguncuktan elli kadar müsellâh muhacir yaranını bir

mavunaya doldurdu. Bunlarla '

gündüz saat on birde doğruca Çı- ragan sarayı sahiline yanaştı. Di­ ğer muhacirler de Beşiktaş ile Or- taköy arasındaki caddede toplan­ dılar. Sahil kapısından içeriye gir­ mek istiyen muhacirler nöbette bulunan bir askerin mümanaatına uğrayınca zavallıyı hançerlediler, kapıyı zorlayıp içeri girdiler.

Dairenin kapısını, çerçeve ve camlarım kırdılar. Muhacirlerin miktarı dakikadan dakikaya artı­ yordu. Sultan Murat dairesinin ay­ lısına girenler yüz kişiden az de­ ğildi. Hariçte kalanlar da yüzü

mütecavizdi. f

Avluda bulunan iki muhafız da mukavemet ettiklerinden rüvel- verle itlâf edildi.

Muhacirlerden 60 kadarı Çıra- gan sarayının harem dairesine gir* meğe ferce buldular.

Rüvelveri tetkikte, adamlarım hararetli sözlerle teşvik ve şevke»

den Ali Suavi: f

— Sultan Murat efendim izi gör­ mek isterim!

cereyan eden ahval hakkında ri­ vayetlerde ihtilâf vardır:

Sultan Muradın baş kadını Mev- hibe kadın efendinin anlattığına göre:

(Çırağan sarayında kadınlar

ve harem ağaları iptida saraya

böyle hücum edenlerin Sultan Mu­ radı öldürmek kastinde bulunduk­ larını, bu hücumun Abdülhamit tarafından mürettep bir şey oldu­ ğunu zannettiler; harem ağaları: — Düşmanın geliyor! Hamidin adamları hücum ettiler!

Diye validesi Şevkefza ve Ha­ tice sultanın validesi Şayan ka­ dınla birlikte Sultan Muradı mu­ hafaza için taş odaya kapayıp ki­

litlediler.

Gelenler Sultan Muradı gör­

mekte ısrar ediyorlardı. Nihayet

Sultan Murat yanında kılıcı ve

rüvelveri olduğu halde ortaya çı­ karıldı. Bu sırada az kaldı İdris

isminde birisi valide Şevkefza ka­ dını vuracaktı).

Diğer bir rivayete göre Sultan

Murat muhacimlerin hayuhuy

avazelerinden ziyadesile telâşa düşmüş idi; kendine suikast edi­ leceği zehabile ortada şaşkın, şaş­ kın bakınırken Suavi avenesile et­

rafını aldı. * ■

— Sen bizim meşru hükümdarı- mızsm. Halk Abdülhamidin hal’ i-

ni istiyor. Sana biat ediyoruz.

Kendini sadık tebaana göster! Yolunda bir hitapta bulundu. Sultan Murat kâh ileri atılmak is­ tiyor, kâh duruyor iken Suavi:

•— Padişahım çok yaşa!

Velvelesile Sultan Muradın eli­ ne bir tüfek verdi. Sultan Muradı mavunaya girip kendilerde birlikte Anadolu yakasına geçmeğe davet

ederek saraydan çıkarmağa ça­

lıştı.

(Bu nokta diğer suretle de ri­ vayet olunur:

Sultan Murat kendisini iclâs

teşebbüsünün bu tarzda icrasını

beğenmiyor; reddediyor. Ali

Suavi:

— Eğer sen kendi arzun ile pa­ dişah olmak istemez isen biz seni cebren yaparız!

Diyor; bunun üzerine Sultan

Murat ta: (Kendine el süren olur­ sa nefsini müdafaa için öldürme­

ğe mecbur olacağını) söyliyerek

elbisesinin altında sakladığı rüvel­ veri teşhir ediyor.

Tam bu sırada asker yetişiyor.) Sultan Muradın yanında Çıra- ğanda hizmet etmiş fakat Suavi vakasında hazır bulunmayıp bu hadisenin nasıl cereyan eylediğini eskilerden işitmiş olan bazı ağalar Sultan Muradın Suavi ile hiç telâ­ ki ve tekabül eylemediğini de söy­ lüyorlar. Bunların ifadelerine gö­ re Sultan Murat gelenlerin hal ve kıyafetini görünce:

— Eşkiya kıyafetli bir takım adamların arzusu ve teşebbüsile padişahlık olur mu? Beni istiyor­ sa bütün millet kıyam etmelidir. Diye A li S i avi ile görüşmekten imtina etmiş ve toş odaya kapan­ mış, üstüne kilit te vlurulmuştur.

Sultan Muradı dışarı çıkarmak yolunda saray içinde ne cereyan eylediğine dair olan rivayetler gö­ rülüyor ki biribirine pek tutmuyor.

Bizim bunlardan anladığımıza göre evvel geçirilen tereddüt an­ larından sonra A li Suavinin ısrarı üzerine Sultan Murat meydana çı­ karılmış ve Ali Suavi efendi ile de karşılaşmıştır. Beşiktaş muhafızı Haşan paşanın tam bu dakikada yetişmesi üzerine harem takımm- ca Sultan Murat validesi ve Şayan kadını ile taş odaya kapatılmıştır.

, (Arkası var)

Diyerek Sultan Muradın odası­ na doğruldu.

Bu mecnunane teşebbüsten Çı- ragan sarayında kimsenin haberi yoktu. (Aşağıda anlatacağım ikin­ ci Çırağan vakasında Sultan Mu­ radın evvelden haberi olduğu gö­ rülecektir.)

Suavi içeriye girdikten sonra

(1) Resmî Türkiye.

(.) lbııülemin Mahmut Kemal bey Tarih encümeni mecmuasında (sayı 18 • 90) bu tarihi 18 cemaziyülevvel 1295 diye gösteriyor.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

«— Herkes, dedi, benim An­ kara radyosundan ayrıldığımı sanıyor. Halbuki ben radyodan

Pek çok medresede olduğu gibi Sivas Gök Medrese’nin kitabelerinde de etkisini gösterdiğini şu şekilde ifade etmiştir: “Sivas’ta Buruciye, Çifte Minareli ve Gök Medrese

14 Dinin kaynağı hakkında evrimci ve antropologların çeşitli görüşleri için bakınız. 15 Farklı iddialar için bakınız.. uygulamayı sınırlamak ve giderek

eserlerden biridir. Feridu’l-Luga: bu kitapta eşanlamlı gibi görünen sözcükler alfabetik bir sırayla dizilerek kelimeler arasındaki farklar belirtilmiştir.

藥學科技(二) 影片心得 B303097003 林泊宏

In odd nuclei, the energy of single-particle excitations is on the same order of magnitude as the rotational energy and the energy of vibrations o f the nuclear surface; therefore,

Toplu Konut İdaresi’ nin, öteki kamu kuruluşlarından ayrı, kendine özgü koşulları; binasının yerinden ve niteliğinden de belli oluyor. Ankara’daki

Bir süre önce Türkiye'de “Devlet Sanatçısı” seçilen, fakat bu ödülü reddeden Yaşar Kemal, Strasbourg Üniversitesinin diplomasını,. fahri