Sahife 10
A K ? A M
ARAY
ve BABIALİNIN İÇYÜZÜ
Yazan: S Ü L E Y M A N KANİ Tercüme, iktibas hakkı mahfuzdur & Tefrika No. 345
A li Suavi kandırdığı muhacirlerle
Çırağan sarayını basıyor
Sultan Muradın ikamet eyledi ği Çırağan sarayı cihetinde cad deye müntehi tepeden yola top rak kayılasım men için evvelce yapılmış olan set harap olmuştu. Tamirinde muhacirler çalıştırılı yordu. O günlerde İstanbulda yüz elli bin kadar Rumeli muhaciri bulunduğu tahmin ediliyordu. (1 )
Suavi bu muhacirlerin mutebe- ranından Filibeli Ahmet paşa ile emsalini kendi efkârına uydurdu. Bunların da yardımile muhacirle rin hayrı, şerri bilmezlerinden bir
kısmım Abdülhamit hal’edilirse
gördükleri fenalıklara nihayet ve rileceği, vatanın felâketten kur tulacağı gibi vaitîerle ikna etmek te müşkülâta uğramadı.
Cemiyetin tertibatı ikmal edil diğine aklınca kanaat hasıl olun ca 1295 cemaziyülevvelinin on al tıncı günü Basiret gazetesinde şu fıkrayı neşreyledi:
(Herkes ve hep evrakı havadis hali hazırın tehlikesinden bahset
mektedirler. Hakkı âcizanemde
mevcut olan emniyeti âmmeye mebni söyliyeceğim şeyi herkesin dinliyeceğinde şüphem yoktur. Müşkülâtı hazıra pek büyüktür. Lâkin çaresi pek kolaydır. Yarın ki nüshamızda cümlenin müsaa- desile bu çareyi kısaca şerh ve be yan edeceğim.
Bu mektubum yarınki neşre eri- zarı umumiyeyi celp içindir.)
Ertesi günü (17 cemaziyülevvel 1295 - 20 mayıs 1877) (2 ) Boğa- ziçinde Kuzguncuktan elli kadar müsellâh muhacir yaranını bir
mavunaya doldurdu. Bunlarla '
gündüz saat on birde doğruca Çı- ragan sarayı sahiline yanaştı. Di ğer muhacirler de Beşiktaş ile Or- taköy arasındaki caddede toplan dılar. Sahil kapısından içeriye gir mek istiyen muhacirler nöbette bulunan bir askerin mümanaatına uğrayınca zavallıyı hançerlediler, kapıyı zorlayıp içeri girdiler.
Dairenin kapısını, çerçeve ve camlarım kırdılar. Muhacirlerin miktarı dakikadan dakikaya artı yordu. Sultan Murat dairesinin ay lısına girenler yüz kişiden az de ğildi. Hariçte kalanlar da yüzü
mütecavizdi. f
Avluda bulunan iki muhafız da mukavemet ettiklerinden rüvel- verle itlâf edildi.
Muhacirlerden 60 kadarı Çıra- gan sarayının harem dairesine gir* meğe ferce buldular.
Rüvelveri tetkikte, adamlarım hararetli sözlerle teşvik ve şevke»
den Ali Suavi: f
— Sultan Murat efendim izi gör mek isterim!
cereyan eden ahval hakkında ri vayetlerde ihtilâf vardır:
Sultan Muradın baş kadını Mev- hibe kadın efendinin anlattığına göre:
(Çırağan sarayında kadınlar
ve harem ağaları iptida saraya
böyle hücum edenlerin Sultan Mu radı öldürmek kastinde bulunduk larını, bu hücumun Abdülhamit tarafından mürettep bir şey oldu ğunu zannettiler; harem ağaları: — Düşmanın geliyor! Hamidin adamları hücum ettiler!
Diye validesi Şevkefza ve Ha tice sultanın validesi Şayan ka dınla birlikte Sultan Muradı mu hafaza için taş odaya kapayıp ki
litlediler.
Gelenler Sultan Muradı gör
mekte ısrar ediyorlardı. Nihayet
Sultan Murat yanında kılıcı ve
rüvelveri olduğu halde ortaya çı karıldı. Bu sırada az kaldı İdris
isminde birisi valide Şevkefza ka dını vuracaktı).
Diğer bir rivayete göre Sultan
Murat muhacimlerin hayuhuy
avazelerinden ziyadesile telâşa düşmüş idi; kendine suikast edi leceği zehabile ortada şaşkın, şaş kın bakınırken Suavi avenesile et
rafını aldı. * ■
— Sen bizim meşru hükümdarı- mızsm. Halk Abdülhamidin hal’ i-
ni istiyor. Sana biat ediyoruz.
Kendini sadık tebaana göster! Yolunda bir hitapta bulundu. Sultan Murat kâh ileri atılmak is tiyor, kâh duruyor iken Suavi:
•— Padişahım çok yaşa!
Velvelesile Sultan Muradın eli ne bir tüfek verdi. Sultan Muradı mavunaya girip kendilerde birlikte Anadolu yakasına geçmeğe davet
ederek saraydan çıkarmağa ça
lıştı.
(Bu nokta diğer suretle de ri vayet olunur:
Sultan Murat kendisini iclâs
teşebbüsünün bu tarzda icrasını
beğenmiyor; reddediyor. Ali
Suavi:
— Eğer sen kendi arzun ile pa dişah olmak istemez isen biz seni cebren yaparız!
Diyor; bunun üzerine Sultan
Murat ta: (Kendine el süren olur sa nefsini müdafaa için öldürme
ğe mecbur olacağını) söyliyerek
elbisesinin altında sakladığı rüvel veri teşhir ediyor.
Tam bu sırada asker yetişiyor.) Sultan Muradın yanında Çıra- ğanda hizmet etmiş fakat Suavi vakasında hazır bulunmayıp bu hadisenin nasıl cereyan eylediğini eskilerden işitmiş olan bazı ağalar Sultan Muradın Suavi ile hiç telâ ki ve tekabül eylemediğini de söy lüyorlar. Bunların ifadelerine gö re Sultan Murat gelenlerin hal ve kıyafetini görünce:
— Eşkiya kıyafetli bir takım adamların arzusu ve teşebbüsile padişahlık olur mu? Beni istiyor sa bütün millet kıyam etmelidir. Diye A li S i avi ile görüşmekten imtina etmiş ve toş odaya kapan mış, üstüne kilit te vlurulmuştur.
Sultan Muradı dışarı çıkarmak yolunda saray içinde ne cereyan eylediğine dair olan rivayetler gö rülüyor ki biribirine pek tutmuyor.
Bizim bunlardan anladığımıza göre evvel geçirilen tereddüt an larından sonra A li Suavinin ısrarı üzerine Sultan Murat meydana çı karılmış ve Ali Suavi efendi ile de karşılaşmıştır. Beşiktaş muhafızı Haşan paşanın tam bu dakikada yetişmesi üzerine harem takımm- ca Sultan Murat validesi ve Şayan kadını ile taş odaya kapatılmıştır.
, (Arkası var)
Diyerek Sultan Muradın odası na doğruldu.
Bu mecnunane teşebbüsten Çı- ragan sarayında kimsenin haberi yoktu. (Aşağıda anlatacağım ikin ci Çırağan vakasında Sultan Mu radın evvelden haberi olduğu gö rülecektir.)
Suavi içeriye girdikten sonra
(1) Resmî Türkiye.
(.) lbııülemin Mahmut Kemal bey Tarih encümeni mecmuasında (sayı 18 • 90) bu tarihi 18 cemaziyülevvel 1295 diye gösteriyor.
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi