Gördüklerim, duyduklarım
Halepteki sürgünler
Halepteki evimiz
A bdülham idin baş m arifeti, se bepli sebepsiz yere kuşkulandığı, öfkelendiği kim seyi sürgüne sürm ek, garibi şu ki yüksek rütbelilerin de kimini valilikle, kimini kum andan lıkla, kimini de ikam ete memuren İstanbuldan aşırm aktı.
M isalleri sadrı esbaklardan, vü kelâ ve vüzeradan getirelim :
İzmir valisi Kıbrıslı Kâm il paşa, Girid v ali ve kum andanı C evad p a şa, Selânik valisi Haşan Fehmi p a şa, Bursa valisi Münir paşa, Trab- lusgarp v ali ve kumandamı Recep paşa, Suriye valisi Nâzım paşa, Hi caz dem iryolları inşaatına memur Kâzım paşa, ¡İh ...
A vrupa firarilerde münasebeti. Jön Türk k afalılarla ünsiyeti sezilen v eya tahmin edilenlerin menfası T rablusgarptı. A tebeye sad ak at ve ubudiyeti m efkud olanlarınki Hicaz, B ağdad, B asraydı. Devrin son on beş senesindeki klâsik m ahalli so rarsan H alep.
Bizim o raya gittiğim iz 189 7 y ı lında m evcudlardan kim ler sürgün değil?
En başta vali Köse R aif paşa. H azret vezir rütbeli olduğu. T icaret ve Z iraat Nazırlığı, iki defa da rü sumat em inliği ettiği halde gene m imli. Z ira M itat paşanın Tuna v a liliğinde evrak m üdürlüğünü, B ağ d ad valiliğin d e m uavinliğini eden adam.
A skeri kum andan Etem paşa. 1877 Rus harbine kaym akam o la rak girip meşhur P levne’ye erzak yetiştirm ek için ab lo kayı yararken başmdam yaralanm ış. G riviça tab yasında da caesaret göstererek kısa bir zam anda ferik olmuş. G elgele- lim hâlâ şüpheli; çünkü fi tarihin de serasker Hüseyin A vni p aşaya yaverliği var. M araş ve Zeytun
m ağı şakağında, gece yarısına k a dar tefekkürattan sonra (fa ta lite ) deyip aradan çıkıveriyor.
H eyet ilmine dair (M elek û tî) isim li çok mühim bir eser sahibi olan erkânı harp livası ve Em lâki seniye Nazırı Saffet p aşa eski men filerden, İstanbul burnunda tüten lerdendi. Tosun P aşazade m irliva Küçük A li paşa h a k e z a ...
K afile bitm edi, daha sayacağ ız: P aşm akçızade A ziz M olla beyin önce B ağd ad a k ad ar aşıp sonra H alepte k arar kılışı, teşehhüd mik- darı padişahlık eden beşinci M ura da baş im am oluşundan. Ense kel- leli, g ayet yakışıklı, pek miri kelâm bir zattı.
A rab iyat, F arsiyat, ed eb iyatta derya. (M akam atı H arirî, Şehnam ei F irdevsî, D ivanı Fuzuli, hattâ E ş'arı M uallim Naci ezberinde. Cüssesinin adam ı ve pehlivanlığı da.
Bir gün sarığını, cübbesini atıp em ekdarım ız Ç atalcalı Hüseyin ç a vuşla öyle bir kapışm ıştı ki göğüs çaprazları, kaz kanatları, boyundu ruklar sıvırya.
M iralay İffet beyin çilesi Moskof harbinde A nadolu ordusunda bulu nurken bilm em kim inle arasının ş e kerren kliği; daha doğrusu Beyler- b eyli Hasip paşa dam adı oluşu. Ha- sip paşa A bdülm ecid ve A bdülâziz zam anlarında Evkaf, M aliye Nazır lığı edçn vükelâdandır. Onun k a bahati de hür fikirliliği.
Erkânı harp kaym akam ı M anas tırlı R ıfat beyin nekbetine gelin ce: Namık Kemalin hayranlarındanm ış. Piyesler yazıp G edikpaşadaki Güllü A gop tiyatrosunda oynatm ış. Dili ne de perhizsiz.
Eski tabir veçhile: (C am iüsseyfi j vel k alem ) lerdendi. Gençliğinde ¡G alatanın Çakanoz, M altız kaba-vakasını bastırm ası ve 1897 de b aş-i d ayıların ı yalın kılıçla kaçırdığı, sa-kum andanlık ettiği Yunan harbini
kazanm ası üzerine dam galılıktan kurtulm uş ve İstanbula kavuşabil- mişti.
Etem paşanın T isalya hududuma gidişinden sonra H alepte yerine ta yin edilen A li Muhsin paşa, müşı- randan Kel Haşan paşanın oğlu; delikanlılığında m irasyediliği ile şöhretli. (H al de terfi) ettiği için taşraya aparılm ış, senelerce m ira laylık ta kalm ış.
(H a l’de terfi) dem ek, A bdülâ- zizan tahttan indirilişini m üteakip rütbe alış. Bu züm reye dahil olan ların hepsi, sicilleri yo klan arak (her halde hizmeti sebkat etmiş tir) d iye Istambuldan dehlenmiş- ler. A li Muhsin paşanın demin bahsd geçen M araş ve Zeytun hâ diselerindeki y a ra rlığ ı hemen liva- lıga, ardından ferikliğe ve yaveri şehriyarîliğe ermesine vesile ol muştu.
K aynatası gibi silleye uğram ışlar dan olan dam adı kolağası Çerkeş M ehmed Nuri b ey, çocukluk ark a daşım ve Filistin
cephesinin
y iğ it şe hidi H aletin babasıydı.Süvari feriği İzzet F uad paşa Keçecizade Büyük Fuad paşanm torunuydu. B inbaşılığında P aris’ te ataşem ıliterken bir sosyetede Ab- dülham idi tahkir eden nam lı bir düellocunun suratına eldiven a ta rak (H odürü m eydan I) dem iş.
Sin-E
ru canevinden y a ra la y ın c a he- ın İstanbula çağırılıyor. Rütbe •he üstüne ve (Istabli âm ire) Na- ion oluyor.T ek duram ayıp hünkâra verdiği ıslah at lâyihası ona H alebi boy-
jş. F ransızcayı yutm uşlardan, d ild e kitap, m akale yazm ışlar- m izaçça dünyayı vıza sayan- iandı.
D eryadilliğine bir m isal: Günün birinde İstanbuldan bir telgraf a lı yor. Büyük kızı altıp atları çekm e den rafa korken, d ağ lara taşlara menhus patlayıverm iş; civancağız O anda bîıuh.
Paşa hemen odasına kapanıyor. Bir elinde tabanca, öteki elinin
par-v şalard a en ileri h atlara sald ırd ığı için (Z orlu zab it) derlermiş.
M erhum un: (Y a gazi, y a şeh id ), (G ö ren ek ), (N edam et) gibi bizzat yazdığı v e : (K ö lem en ler), (D elile) gibd arkad aşı gene erkâm harp k a y m akam ı H aşan B edreddin beyle
(sonra p aşa olm uştu) müştereken kalem e ald ığı piyeslerden başka (Ç a n ta) ad lı m ecmuası, (M eca- m ıü led ep ), (H acei Lisanı Osma- n î) , (M anzum İlm ihal) b aşlıklı m at bu eserleri, haftalık (M alû m at) g a zetesinde A rapçadan tercüme şiir leri vardır.
D ağıstanlı Behaeddin b eyle ağa- beysi G ayyur bey saray yaverlerin den mi, yoksa tüfekçilerden m i n ey m iş) Ü stlerine esm ayı sıçrattıkları için H alepte ikam ete memur idiler.
Behaeddin b ey g ayet erkek gü zeli ve yam anm a silâhşordu. K arşı y a m eteliği koy, silâhını çeker çek mez şıppadak ortasından vursun. Evinde kaplan ve ayı yavru ları bes ler, gümüş saplı kırbacile fiyakalı fiyakalı gezerdi. .
K aym akam Çerkeş İsmail b ey o pür m elâl halinde, ellisinden sonra şair olmuş, hasta karısı için:
(B eni düşündürüyor zayıf M üdri kemin düşüncem esi) d iye b a şlıy a « şiirleT yazm ıştı.
Bir de şeyh Sanı isminde Çin m üslüm anlarm dan, Özbek takkeli, köse sakallı, kolları uzun hırkalı bir zatı şerif vard ı. İstanbulda iken cı- fir ve remil ile m eşgul olduğu ha ber alınm ası v e E bülhuda efendinin ayaklanm ası üzerine ç a ly a k a edile rek H alebe yollanm ış.
Şeyh Bekir zaviyesinin yakınında oturur, A bdülham idin tepetaklak olm asına teşbihler çekerdi
Bize yo l yo ld aşlığ ı eden İffet tey zenin ehli topçu binbaşısı H ilm i be yin k ara yazısı ise Kuleli idadisin de dah iliye zabiti iken, M ekâtibi askeriye Nazırı meşhur Süleym an paşanın dnhasile terfii rütbe edişi.
Rahm etli babam Çengelköyümde- ki M ahreç m ektebi h âtıraların ı an latırken sö ylerd i: Hilm i beyin (P ü- lü ) d iye lâkab ı varm ış. D ershaneleri
--dolaşırken külhanvari cücük püs küllü talebeleri görünce, öfkeli öf k eli b aşlarm ış:
— Efendiler., içinizden bazıları, b azıları om uzdaş püskülü takıyo r sunuz. Biz onları ko p aracağız!.,
¡Sınıf işin a la y ın d a : — İşallah ¡şal]ah işallah l.
— M alûm a şakam yo ktur banim, hepinizi izinsiz b ırakırım h a !..
—— İşallah işallah işallah !.. —- A m m a sooıra pişm an olacak sınız ...
— İşallah işallah İşallahl..
Sermed Muhtar Ahu i
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi