• Sonuç bulunamadı

Acı fakat gerçek

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Acı fakat gerçek"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Soldan sağa : Naşit ÖZCAN, Adile Naşlt (ÖZCAN), İleri gazetesi sahibi merhum Hakkı Nezih BELLER, Hafi Kadri ALPMAN, Bakırköy Akıl

Hastahanesi'n-de görülüyorlar, (1942 - Haziran)

F A K A T

G

R

K

Yazan : Hafi Kadri ALPMAN

I

yorum sanmak ayıpların en büyüğüdür. Bilmemek ayıp değildir ama, bilmediğini bili­Bilenden sormak, öğrenmek varken, bunu yapmamak ise in­ sanı daima gülünç mevkie sokar.

Bazı örnekler vereyim :

Bundan birkaç yıl önce Ankara’ya gitmiştim. Oğlumda misafir kaldım. Bana (Eski Ramazan eğ­ lenceleri) programı üzerinde çalıştıklarını söyledi, / bir de konuyu sıralayan liste gösterdi. Programda \ "Niko-Amelya kardeşler", "Şamram Hanım" da

,> yer alıyordu,

ı. Sordum :

‘ ı — Bu programı hazırlayan zat veya aranızda ı| olanlar Niko ile Amelya Hanımı, Şamram Hanımı 11 görmüşler mi? Onlar hakkında bir fikirleri var mı?

I

Oğlum :

— Hayır baba. Ben de tabii görmedim.

— Peki bunları nasıl temsil edeceksiniz? Me­ selâ; "N iko" ufak tefek bir adamdır, bir ayağı da kısadır. Şamram Hanım orta boylu şişman bir ha­ nımdır. Eğer sanatçılar bu kalıplara bürünemezler­ se gülünç olurlar. Şamram Hanımı zayıf nahif bir hanım, Niko'yu iri yarı birisi temsil ederse, alay konusu olurlar. Belki aklınıza, onları şimdi kim ha­ tırlar gibi bir şey gelebilir. Ama, bu da hatalı bir düşüncedir. O kuşaktan hayatta kalan birçok insan var. Bunların başında tiyatro ile yakın ilgisi olan "Refik Ahmet Sevengil", tiyatronun içine girmiş "Burhan Felek", "H aiit Fahri Ozansoy" beyler var.

Refik Ahmet bey çok bilgili ve yetkili bir zattır. Ondan da diğerlerinden de sorup öğrene­ bilirdiniz.

Çocuk garip garip yüzüme baktı ve;

— "Baba” dedi. "Refik Ahmet Bey çok tefer­ ruata kaçıyor, diğerleri de İstanbul'da. Senin dedi­ ğini yapmağa kalkarsak bu eser meydana çıkmaz.

Oğlum ve arkadaşları bu programı kafalarına koymuştular, mutlaka yapacaklardı. Tabii bizim tav­ siyelerimiz de ortada kaldı.

Geçenlerde elime tiyatro ve müzikle ilgili bir­ kaç ansiklopedi geçti. Hemen hemen hepsinde ha­ zırlayanlardan başka baş vurulan kaynaklar da kay­ dedilmiş. Şöyle bir karıştırdım. Meselâ, büyük ko­ medyenimiz "Naşit Özcan'ün ölüm tarihi 1938 olarak gösterilmiş. Halbuki, Naşit'in 22. Mart. 1938 de Vali ve Belediye Reisi Muhittin Üstündağ'ın hi­ mayesinde 35. sanat yılı kutlanmış, bu törende ken­ disine (Halk Sanatkârı) unvanı verilmiştir. 1942 yılı Haziranında asabi tansiyon yüksekliğinden tedavi altına alındığı Bakırköy Akliye ve Asabiye Hastanesinde kendisiyle görüşmüş ve günlük bir İstanbul Gazetesinde (Bakırköy Emrazı Akliye ve Asabiye Hastanesinde birkaç saat) başlıklı, altı gün devam eden seri röportajımda bu görüşmeden de bahsetmiştim. Naşit'in ölüm tarihî 26. Nisan. 1943’ dür.

"Şevkıye May” ın da doğum tarihi ve tiyatro­ ya (Hâle Opereti) nde "Kalman'ın'' "Kontes Ma- riça" operetiyle girdiği de yanlıştır. "Kontes Ma- riça" (Sahir Opereti) tarafından ilk defa 12 Ara­ lık 1928 Pazartesi akşamı Beyoğlu'nda Fransız (Dormen) tiyatrosunda sahneye konmuştur. Bu eserde rol alan sanatçılar ise Nuvart Suat Hanım, Şevkıye Hanım, Nurettin Şefkati, Cemal Sahir,

Re-12 — T B .B .

V

S

(2)

fik Kemal Arduman ve Celâl Cemil beylerdir. Şevkıye May, evvelâ amatör topluluklarda sah­ neye çıkmıştır. Bu arada tuluat tiyatrolarında da çalışmış, 1924'de "Sahir Opereti" korosunda görev almıştır.

Kaptanzâde Ali Rıza beyin ölüm tarihi de yanlış. 22 Şubat 1924 olarak gösteriliyor. Halbu­ ki 15 Şubat 1934 Perşembe gecesi sabaha karşı Edremit'te Çınar Palas Otelinde kalp krizi neticesi vefat etmiştir.

Bunlar şöyle bir sondajla görülen hatalardan birkaç tanesi. Daha kim bilir neler var?

Düşünmek lâzımdır ki, ansiklopediler birçok yazarlara kaynak vazifesi görür. Bu nedenle ansik­ lopedilerle uğraşanların maddeler üzerinde çok ciddî, çok dikkatli olmaları, kılı kırk yarmaları, tam bir kanaate vard'ktan sonra esere almaları icap eder.

Sonra, çok acıdır, bilmediğimizi biliyormuş gibi direniyoruz. Bir misal daha vereyim: Türk ti­ yatrosuna 60 sene emek vermiş "Agavni Necip Ha­ nım” geçenlerde vefat etti. Bir gazetede çalışan arkadaşım bu haberi benden alınca Agavni Necip Hanım'ın fotoğrafiyle biyografisini istedi, seve se­ ve verdim. Aradan uzun zaman geçti ne resim ne yazı yayınlandı. Sormağa mecbur kaldım. Aldığım cevap şu: "Ağavni Necip Hanım meşhurlardan de­ ğilmiş, bu sebeple konmamış." Veminelgaraib! A- ğavni Necip Hanım'ı tanımamak ayıp değil. Genç arkadaş bilmeyebilir. Sorup öğrenmeden meşhur

ŞAMRAM HANIM

değil, sözünü nasıl eder?

Bu yazı kimseyi gocundurmak için kaleme alınmadı. Dostun daima acı söyleyeceğini hatırlat­ mada fayda umuyorum.

EM İRGÂN'DA LÂLE BAYRAMI

* * * * * * * ■ k

Lâle şarap dolu, rüzgârda şarkı gel safa vaktidir EMİRGÂN'a gel. BOĞAZİÇİNİN yok cennetten farkı gel safa vaktidir EMİRGÂN'a gel. Lâle bayramında topraklar serhoş,

kuşlarda düğün var, yapraklar serhoş, menekşeler mahmur, zambaklar serhoş, gel safa vaktidir EMİRGÂN'a gel.

* * * * * * * * * * * * * * *

Gökyüzü ışıktan tüller giyinmiş, rüzgâra sünbülün kokusu sinmiş, nim üryan güzeller sahile inmiş, gel safa vaktidir EMİRGÂN'a gel.

Nizami NEFESLİ

T.B.B. 13

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

治中蠱下血,日數十行者方︰ 巴豆(二七枚) 芫青 藜蘆 附子 礬石(各二分)

Zamm), (Ciddi) .Mizah), (Gecelerim), (I-'ub.şu Aîıkı (Gülüp Ağladıklarım), (Falaka) ve bilhassa dön ciltten mürekkep (İstanbul Mektupları), Ahmed Ra- sim

An- cak politetrafloroetilen çok ince ve dayanıksız bir malzeme olduğundan su geçirmez giysilerin yapımında tek başına kullanılmıyor, daha dayanıklı iki farklı

Ancak pek çok psikoloğa göre yüz kızarma- sı “ya savaş ya kaç” durumuyla yüzleşmemek için geliştir- diğimiz bir savunma mekanizması.. Bu da toplum normla- rına

ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Mikrobiyoloji Laboratuvarı'nda Ocak 2016 itibariyle kullanılmaya başlanan European Commit- tee on Antimicrobial Susceptibility Testing (EUCAST)

Ocak 2011-Nisan 2018 tarihleri arasında Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mik- robiyoloji Polikliniği’ne başvuran, klinik ve

Bizde yirminci yüzyılın başlarında beliren sosyoloji hareketlerinin İki büyük temsilcisi vardır: Prena Saba­ haddin.. Prens

As a result, application of Rubus sanctus fruit extracts increased the total protein amount of Capsicum annuum seedlings compared to the application of Prunus spinosa fruit