• Sonuç bulunamadı

Almus Baraj Gölü’ndeki bazı Cyprinidae’lerde görülen balık parazitlerinin mevsimsel dağılımları

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Almus Baraj Gölü’ndeki bazı Cyprinidae’lerde görülen balık parazitlerinin mevsimsel dağılımları"

Copied!
98
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ALMUS BARAJ GÖLÜ’NDEKİ BAZI CYPRİNİDAE’LERDE GÖRÜLEN BALIK

PARAZİTLERİNİN MEVSİMSEL DAĞILIMLARI

Gülistan ÖZGÜL Yüksek Lisans Tezi Su Ürünleri Ana Bilim Dalı

Danışman: Yrd. Doç. Dr. Emine Turgut NEARY 2008

(2)

T.C.

GAZİOSMAPAŞA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ SU ÜRÜNLERİ ANABİLİM DALI

YÜKSEK LİSANS TEZİ

ALMUS BARAJ GÖLÜ’NDEKİ BAZI CYPRİNİDAE’LERDE GÖRÜLEN BALIK PARAZİTLERİNİN MEVSİMSEL DAĞILIMLARI

Gülistan ÖZGÜL

TOKAT 2008

(3)

i

ÖZET

Y. Lisans Tezi

ALMUS BARAJ GÖLÜ’NDEKİ BAZI CYPRİNİDAE’ LERDE GÖRÜLEN BALIK PARAZİTLERİNİN MEVSİMSEL DAĞILIMLARI

Gülistan ÖZGÜL Gaziosmanpaşa Üniversitesi

Fen Bilimleri Enstitüsü Su Ürünleri Anabilim Dalı

Danışman: Yrd. Doç. Dr. Emine TURGUT NEARY

Bu çalışmada Cyprinidae familyasına ait 4 tatlı su balığında Dactylogyrus,

Gyrodactylus ve Diplostomum türleri incelenmiştir. Çalışma sonucu 7 Dactylogyrus, 4 Gyrodactylus ve 1 Diplostomum türü tespit edilmiştir. Bunlar Aynalı Sazan (Cyprinus carpio Linnaeus, 1758)’da Dactylogyrus extensus Mueller ve Van Cleave,1932 ve Diplostomum sp., İn Balığı (Capoeta capoeta Guldenstaedt, 1773)’nda Dactylogyrus pulcher Bykhovskii, 1957, Dactylogyrus. sp1., Gyrodactylus sp1 ve Diplostomum sp.,

Siraz Balığı (Capoeta tinca Heckel, 1843)’nda Dactylogyrus narzikulovi, Dactylogyrus

cricufer Wagener, 1857, Gyrodactylus sp. 2 ve Diplostomum sp., Karaburun Balığı

(Chondrostoma regium Heckel, 1843)’da Dactylogyrus vistulae Prost, 1957,

Dactylogyrus alatus f. major Sidorov, 1956, Gyrodactylus elegans Nordmann, 1832, Gyrodactylus macrocornis Ergens, 1963 ve Diplostomum sp.’dir.

Tespit edilen 4 Dactylogyrus türü ve 1 Gyrodactylus bir türü Türkiye için yeni kayıttır. Bunlar C. capoeta’da D. pulcher, C. tinca’da D. narzikulovi ve D. cricufer, C. regium’ da D. alatus f. major ve G. macrocornis’dir.

C. carpio’da D. extensus’un yaygınlığı ve yoğunluğu en yüksek Yaz aylarında (% 91;

46,2 parazit/balık), C. capoeta’da Dactylogyrus spp. (Dactylogyrus narzikulovi ve

Dactylogyrus cricufer) en yüksek (% 55; 10,2 parazit/balık) Sonbahar aylarında, C. tinca’da (% 82,7; 52,6 parazit/balık) en yüksek Yaz aylarında ve C. regium ise en

yüksek (% 70; 14,3 parazit/balık) İlkbahar aylarında bulunmuştur. Gyrodactylus spp. (Gyrodactylus elegans ve Gyrodactylus macrocarmis) en yüksek C. capoeta’da (% 100; 3 parazit/balık) İlkbahar aylarında, C. tinca (% 82,7; 52,6 parazit/balık) Yaz aylarında ve C. regium’da ise İlkbahar aylarında (%70; 14,2 parazit/balık) bulunmuştur.

Diplostomum sp. en yüksek C. carpio’da (% 60; 2 parazit/balık) ve C. regium (% 91;

16,4 parazit/balık) İlkbahar aylarında ve C. capoeta’da (% 66; 5,5 parazit/balık) ve C.

tinca’da (% 64; 7,4 parazit / balık) Sonbahar aylarında tespit edilmiştir.

2008, 85 sayfa

(4)

ii

ABSTRACT

Msc Thesis

SEASONAL DISTRIBUTION OF PARASITES ON CYPRINID FISHES IN ALMUS DAM LAKE

Gülistan ÖZGÜL Gaziosmanpaşa University

Graduate School of Natural and Applied Sciences Department of Aquaculture

Supervisor: Assis Prof. Dr. Emine TURGUT NEARY

A survey of Dactylogyrus, Gyrodactylus ve Diplostomum species from 4 freshwater species of the family cyprinidae was carried out. Seven Dactylogyrus and 4

Gyrodactylus species were found and described. These are Dactylogyrus extensus

Mueller ve Van Cleave,1932 and Diplostomum sp. on Cyprinus carpio Linnaeus, 1758,

Dactylogyrus pulcher Bykhovskii, 1957, Dactylogyrus sp1., Gyrodactylus sp1 and Diplostomum sp. on Capoeta capoeta Guldenstaedt, 1773, Dactylogyrus narzikulovi, Dactylogyrus cricufer Wagener, 1857, Gyrodactylus sp. 2 and Diplostomum sp. on Capoeta tinca Heckel, 1843, Dactylogyrus vistulae Prost, 1957, Dactylogyrus alatus f. major Sidorov, 1956, Gyrodactylus elegans Nordmann, 1832, Gyrodactylus macrocornis Ergens, 1963 and Diplostomum sp. on Chondrostoma regium Heckel,

1843.

4 species of Dactylogyrus and 1 species of Gyrodactylus are new Turkish records. These are D. pulcher on C. capoeta, D. narzikulovi and D. cricufer on C. tinca, D.

alatus f. major and G. macrocornis on C. regium.

Prevalence and mean density of D. extensus on C. carpio was found to be highest (% 91; 46, 2 parazit/fish) during Summer. Dactylogyrus spp. (Dactylogyrus narzikulovi and Dactylogyrus cricufer) on C. capoeta was found to be highest (% 55, 10, 2 parasite/fish) during Autumn, on C. tinca (% 82, 7; 52,6 parasite/fish) during Summer and on C. regium (% 70; 14,3 parasite/fish) during Spring. Gyrodactylus spp. (Gyrodactylus elegans and Gyrodactylus macrocarmis) was found to be highest on C.

capoeta (% 100; 3 parasite/fish) during Spring, on C. tinca (% 82,7; 52,6 parasite/fish)

during Summer and on C. regium (%70; 14,2 parasite/fish) during Spring. Furthermore, prevalence of Diplostomum sp was found to be highest on C. carpio (% 60; 2 parasite/fish) and C. regium (% 91; 16, 4 parasite/fish) during Spring and C. capoeta (% 66; 5, 5 parasite/fish) and C. tinca (% 64; 7, 4 parasite / fish) during Autumn.

2008, 85 pages

(5)

iii

ÖNSÖZ

Tez çalışması Gaziosmanpaşa Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyonu tarafından izin verilen 2004/12 nolu “Almus Baraj Gölü’ndeki Balık Çiftliklerinin Çevresel ve Yapısal Durumlarıyla Parazit Faunasının Belirlenmesi” projesi kapsamında gerçekleşmiştir.

Yüksek lisans eğitimim süresince beni bilgilendiren, yönlendiren ve araştırmalarım süresince yardımlarını esirgemeyen Sayın Hocam Yrd. Doç. Dr. Emine TURGUT NEARY’ a teşekkürü bir borç bilirim. Yüksek lisans öğrenimim süresinde önerilerinden ve düşüncelerinden yararlandığım Sayın Hocalarım Yrd. Doç. Dr. Murathan KAYIM, Prof. Dr. Mehmet KARATAŞ ve Yrd. Doç. Dr. Ekrem BUHAN’a, laboratuar çalışmalarımda bana yardımcı olan yüksek lisans arkadaşım Nermin DEVELİ’ ye, tezin yazımında yardımlarını esirgemeyen ve varlıklarıyla bana her zaman güç veren canım arkadaşlarım Serkan ERGİN ve Seval ŞAHİN’e, ayrıca maddi ve manevi destekte bulunan anne ve babama teşekkür ederim.

Gülistan ÖZGÜL

(6)

iv İÇİNDEKİLER Sayfa ÖZET i ABSTRACT ii ÖNSÖZ ve TEŞEKKÜR iii KISALTMALAR DİZİNİ vi ŞEKİLLER DİZİNİ viii ÇİZELGELER DİZİNİ xi 1. GİRİŞ 1 2. KAYNAK ÖZETLERİ 4

2.1. Tatlı Su Balıklarında Görülen Bazı Parazit Türleri 10

2.1.1. Monogeneanlar 10

2.1.1.1. Dactylogyrus 10

2.1.1.2. Gyrodactylus 13

2.1.2. Digenea 14

2.1.2.1 Diplostomum sp 15

2.2. Almus Baraj Gölü Balıkları 17

2.2.1. Cyprinus carpio Linnaeus, 1758 (Aynalı Sazan) 17 2.2.2. Capoeta capoeta Guldenstaedt, 1773 (İn Balığı) 18

2.2.3. Capoeta tinca Heckel, 1843 (Siraz Balığı) 18

2.2.4. Chondrostoma regium Heckel, 1843 (Karaburun Balığı) 19

3. MATERYAL VE METOD 20

3.1. Çalışma Alanının Tanıtımı 20

3.2. Balık Materyali 21

3.3. Örneklerin hazırlanması 22

(7)

v

4. BULGULAR 26

4.1. Balıklarda Tespit Edilen Parazitler 26

4.2. Balıklardaki Parazitlerin Mevsimsel Dağılımı 27

4.2.1. Cyprinus carpio Linnaeus, 1758 27

4.2.2. Capoeta capoeta Guldenstaedt, 1773 28

4.2.3. Capoeta tinca Heckel, 1843 30

4.2.4. Chondostroma regium Heckel, 1843 32

4.3. Dactylogyrus Türleri 34

4.3.1. Dactylogyrus extensus Mueller and Van Cleave, 1932 35

4.3.2. Dactylogyrus pulcher Bykhovskii, 1957 38

4.3.3. Dactylogyrus sp.1 41

4.3.4. Dactylogyrus narzikulovi 44

4.3.5. Dactylogyrus cricufer Wagener, 1857 47

4.3.6. Dactylogyrus vistulae Prost, 1957 50

4.3.7. Dactylogyrus alatus f. major Sidorov, 1956 53

4.4. Gyrodactylus Türleri 56

4.4.1. Gyrodactylus sp1 56

4.4.2. Gyrodactylus sp 2 59

4.4.3. Gyrodactylus elegans Nordmann, 1832 62

4.4.4. Gyrodactylus macrocarmis, Ergens, 1963 65

4.5. Diplostomum sp. 68

5. TARTIŞMA VE SONUÇ 71

KAYNAKLAR 78

(8)

vi KISALTMALAR DİZİNİ LM Işık mikroskobu µm Mikrometre mm Milimetre Ss Standart sapma Ort Ortalama Min-Mak Minimum-Maksimum

ÇTU Çengel total uzunluğu

ÇKU Çengel kaidesi uzunluğu

ÇUU Çengel uç uzunluğu

ÇİUU Çengel iç uzantısı uzunluğu ÇDUU Çengel dış uzantısı uzunluğu ÇÜGG Çengel dış gövde genişliği ÇAGG Çengel alt gövde genişliği

ÇEDU Çengel ek destek parçası uzunluğu ÇDEU Çengel dış esnek parçası uzunluğu MÇTU Marjinal çengel total uzunluğu MÇSU Marjinal çengel sap uzunluğu MÇŞU Marjinal çengel şaft uzunluğu MÇUU Marjinal çengel uç uzunluğu

DÇU Dorsal çubuk uzunluğu

DÇG Dorsal çubuk genişliği

VÇU Ventral çubuk uzunluğu

VÇG Ventral çubuk genişliği

VÇMU Ventral çubuk membran uzunluğu

VÇMG Ventral çubuk membran genişliği

VÇEU Ventral çubuk ek uzunluğu

VÇEOU Ventral çubuk ek ortası uzunluğu

KOU Kopulatif organ uzunluğu

KOG Kopulatif organ genişliği

(9)

vii

VTÇ Vajinal tüp çapı

VAT Vajinal armor uzunluğu

(10)

viii

ŞEKİLLER DİZİNİ

Sayfa

Şekil 2.1. Diplostomum sp’nın yaşam döngüsü 16

Şekil 3.1. Almus Baraj Gölü ve araştırma için seçilen istasyonlar (X: seçilen istasyonlar)

20

Şekil 3.2. Araştırmada kullanılan balıklar 21

Şekil 3.3. Dactylogyrus’ların önemli kitinoid kısımlarının LM ile ölçülmesinde kullanılan şematik morfometrik özelliklerinin şematik olarak

gösterilmesi

24

Şekil 3. 4. Gyrodactylus’ların önemli kitinoid kısımlarının LM ile ölçülmesinde kullanılan morfometrik özelliklerinin şematik olarak gösterilmesi (Shin ve ark., 1995)

25

Şekil 4.1. Almus Baraj Gölü’nde incelenen sazan balıklarındaki (Cyrinus carpio)

Dactylogyrus sp ve Diplostomum sp’nin yaz, sonbahar ve ilkbahar

mevsimlerine bağlı ortalama yoğunluk

28

Şekil 4.2. Almus Baraj Gölü’nde incelenen sazan balıklarındaki (Cyrinus carpio)

Dactylogyrus extensus ve Diplostomum sp’nin yaz, sonbahar ve

ilkbahar mevsimlerine bağlı enfeksiyon yaygınlığı

28

Şekil 4.3. Almus Baraj Gölü’nde incelenen siraz balıklarındaki (Capoeta

capoeta) Dactylogyrus spp., Gyrodactylus sp 1 ve Diplostomum

sp’nin yaz, sonbahar ve ilkbahar mevsimlerine bağlı ortalama yoğunluk

30

Şekil 4.4. Almus Baraj Gölü’nde incelenen siraz balıklarındaki (Capoeta

capoeta) Dactylogyrus spp., Gyrodactylus sp 1 ve Diplostomum

sp’nin yaz, sonbahar ve ilkbahar mevsimlerine bağlı enfeksiyon yaygınlığı

30

Şekil 4.5. Almus Baraj Gölü’nde incelenen in balıklarındaki (Capoeta tinca)

Dactylogyrus spp., Gyrodactylus sp 2 ve Diplostomum sp’nin yaz,

sonbahar ve ilkbahar mevsimlerine bağlı ortalama yoğunluk

32

Şekil 4.6. Almus Baraj Gölü’nde incelenen in balıklarındaki (Capoeta tinca)

Dactylogyrus spp., Gyrodactylus sp 2 ve Diplostomum sp’nin yaz,

sonbahar ve ilkbahar mevsimlerine bağlı enfeksiyon yaygınlığı

32

(11)

ix

(Chondrostroma regium) Dactylogyrus spp., Gyrodactylus spp. ve

Diplostomum sp’nin yaz, sonbahar ve ilkbahar mevsimlerine bağlı

ortalama yoğunluk

34

Şekil 4.8.Almus Baraj Gölü’nde incelenen karaburun balıklarındaki (Chondrostroma regium) Dactylogyrus spp., Gyrodactylus spp ve

Diplostomum sp’nin yaz, sonbahar ve ilkbahar mevsimlerine bağlı

enfeksiyon yaygınlığı

34

Şekil 4.9. Cyrinus parpio’da tespit edilen Dactylogyrus extensus; a) ve e) Median Çengel, b) Dorsal Bağlayıcı Çubuk, c) ve f) Kopulatif Organ, d) Marjinal Çengel

36

Şekil 4.10. Capoeta capoeta ‘da tespit edilen Dactylogyrus pulcher a) ve f) Median Çengel, b) ve g) Kopulatif Organ, c) Marjinal Çengel, d) Varjinal Tüp, e) Dorsal Bağlayıcı Çubuk

39

Şekil 4.11. Capoeta capoeta’ da tespit edilen Dactylogyrus sp 1 a) ve g) Median Çengel, b) ve h) Kopulatif Organ, c-d) Marjinal Çengel, e) Vajinal Tüp, f) Dorsal Bağlayıcı Çubuk

42

Şekil 4.12. Capoeta tinca’ da tespit edilen Dactylogyrus narzikulovi a) ve g) Median Çengel, b) ve f) Kopulatif Organ, c) ve h) Marjinal Çengel, d) Dorsal Bağlayıcı Çubuk, e) Ventral Bağlayıcı Çubuk

45

Şekil 4.13. Capoeta tinca’ da tespit edilen Dacytlogyrus cricufer a) Median Çengel, b) Marjinal Çengel, c) Dorsal Bağlayıcı Çubuk, d) Kopulatif Organ, e) Ventral Bağlayıcı Çubuk d) Vajinal armor

48

Şekil 4.14. Chondostroma regium’da tespit edilen Dactylogyrus vistulae a) ve h) Median Çengel, b) Dorsal Bağlayıcı Çubuk, c) ve g) Kopülatif Organ, d)Vajinal Armor, e -f) Marjinal Çengel

51

Şekil 4.15. Chondostroma regium ‘da tespit edilen Dactylogyrus alatus f. major a) ve g) Median Çengel, b) ve h) Kopulatif Organ, c) Dorsal Bağlayıcı Çubuk, d) Vajinal tüp, e-f) Marjinal Çengel

54

Şekil 4.16. Capoeta capoeta’da tespit edilen Gyrodactylus sp 1 a) ve d) Median Çengel, b) Ventral Bağlayıcı Çubuk, c) Marjinal çengel

57

Şekil 4.17. Capoeta tinca’da tespit edilen Gyrodactylus sp 2 a) ve e) Median Çengel, b) Cirrus, c) Marjinal Çengel, d) Ventral Bağlayıcı Çubuk

60

Şekil 4.18. Chondrostroma regium’da tespit edilen Gyrodactylus elegans a) ve f) Median Çengel, b) Ventral Bağlayıcı Çubuk, c) Marjinal Çengel, d) Dorsal Bağlayıcı Çubuk, e) Cirrus

(12)

x

Şekil 4.19. Chondostroma regium’ da Gyrodactylus macrocornis a) ve e) Median Çengel, b) Cirrus, c) Ventral Bağlayıcı Çubuk, d) ve f) Marjinal Çengel

66

Şekil 4.20. Almus Baraj Gölü’nde incelenen balıklardaki Diplostomum sp. enfeksiyonunun mevsimsel olarak ortalama bolluk 69 Şekil 4.21. Almus Baraj Gölü’nde incelenen balıklardaki Diplostomum sp.

enfeksiyonunun mevsimsel olarak enfeksiyon yaygınlığı

69

(13)

xi

ÇİZELGELER DİZİNİ

Çizelge Sayfa

Çizelge 3.1. Araştırmada kullanılan balıkların mevsimsel olarak ortalama boy ve ağırlıkları

22

Çizelge 4.1. Almus Baraj Gölü’nde bulunan balıklardaki parazit türleri 26 Çizelge 4.2. Almus Baraj Gölü’ndeki Cyprinus carpio’larda mevsimsel olarak

belirlenen parazit türleri

27

Çizelge 4.3. Almus Baraj Gölü’ndeki Capoeta capoeta’larda mevsimsel olarak belirlenen parazit türleri

29

Çizelge 4.4. Almus Baraj Gölü’ndeki Capoeta tinca’larda mevsimsel olarak belirlenen parazit türleri

31

Çizelge 4.5. Almus Baraj Gölü’ndeki Chondrostoma regium’larda mevsimsel

olarak belirlenen parazit türleri 33

Çizelge 4.6. Cyprinus carpio’ ta tespit edilen Dactylogyrus extensus türünün kitonoid kısımlarının ölçümleri (µm)

37

Çizelge 4.7. Capoeta capoeta’ da tespit edilen Dactylogyrus pulcher türünün

kitonoid kısımlarının ölçümleri (µm) 40

Çizelge 4.8. Capoeta capoeta’ da tespit edilen Dactylogyrus sp 1 türünün kitonoid kısımlarının ölçümleri (µm)

43

Çizelge 4.9. Capoeta tinca’ da tespit edilen Dactylogyrus narzikulovi türünün

kitonoid kısımlarının ölçümleri (µm) 46

Çizelge 4.10. Capoeta tinca’ da tespit edilen Dactylogyrus cricufer türünün kitonoid kısımlarının ölçümleri (µm)

49

Çizelge 4.11. Chondostroma regium’da tespit edilen Dactylogyrus vistuae türünün kitonoid kısımlarının ölçümleri (µm)

52

Çizelge 4.12. Chondostroma regium’da tespit edilen Dactylogyrus alatus f.

major türünün kitonoid kısımlarının ölçümleri (µm)

(14)

xii

Çizelge 4.13. Capoeta capoeta’da tespit edilen Gyrodactylus sp 1 türünün kitonoid kısımlarının ölçümleri (µm)

58

Çizelge 4.14. Capoeta tinca’da tespit edilen Gyrodactylus sp 2 türünün kitonoid kısımlarının ölçümleri (µm)

61

Çizelge 4.15. Chondostroma regium’da tespit edilen Gyrodactylus elegans türünün kitonoid kısımlarının ölçümleri (µm)

64

Çizelge 4.16. Chondostroma regium’da tespit edilen Gyrodactylus macrocarmis türünün kitonoid kısımlarının ölçümleri (µm)

67

Çizelge 4.17. Almus Baraj Gölü’ndeki Cyrinus carpio, Capoeta capoeta,

Capoeta tinca ve Chondrostoma regium balıklarındaki Diplostomun sp.’nin mevsimsel olarak enfeksiyon yaygınlığı ve

ortalama bolluk

(15)

1. GİRİŞ

Dünyada su ürünlerine olan talebin artmasıyla beraber, su ürünleri yetiştiriciliğinde olduğu gibi ithalatında ve ihracatında da düzenli artış olmaktadır. Tatlı su ortamında en büyük üretim balıklarda ve bunu takibende kabuklular ve yumuşakçalarda gerçekleşmiştir. 1970 ile 2002 yılları arasında meydana gelen üretimdeki büyüme tatlı sularda %57,7, denizlerde %36,5, acı sularda ise sadece %5,8 olduğu görülmüştür (Anonim, 2004). Özellikle su ürünleri üretiminde önemli artış görülen ülkeler Japonya, Tayland, Norveç, Vietnam, Endonezya, Hindistan, Şili, Bangladeş ve Amerika’dır (Crespi, 2005). Dünya su ürünleri sektöründeki çeşitlilik ve gelişme ülkemize de yansımıştır ve etkileşimin bir sonucu olarak ülkemiz su ürünleri sektöründe giderek artan bir gelişme görülmektedir. Ülkemizde 2007 yılındaki verilere göre su ürünleri üretimi bir önceki yıla oranla % 16,7 artış göstermiştir. 2007 yılındaki toplam su ürünleri üretiminin yaklaşık yüzde 67,1`i deniz balıklarından, yüzde 9,2`i diğer deniz ürünlerinden, yüzde 5,6`ı iç su ürünlerinden ve yüzde 18,1’i yetiştiricilik yoluyla elde edilmiştir (Anonim, 2008).

Sucul ortam, parazitlerin yaşam döngüsünün gelişimi ve devamı için çok uygundur. Doğal ortamdaki balıklarda parazitik enfeksiyonlara çok sık rastlanmasına rağmen, doğal ortamda bulunan balıklarda parazitlerin neden olduğu patolojilere çok nadir rastlanmaktadır (Barber ve Poulin, 2002). Yetiştiricilik koşullarında bulaşmanın kolaylaşması, stresin artması ile ilgili olarak bağışıklığın azalması, balıkların daha fazla parazit taşımalarına ve enfeksiyonlara karşı daha hassas olmalarına neden olur (Bouloux ve ark., 1998; Hutson ve ark, 2007). Özellikle yaşam döngülerinde tek konak bulunan parazitlerin yetiştiricilik ortamında üremeleri, gelişmeleri ve direk olarak konağı enfekte etmeleri daha kolay olmaktadır (Ogawa, 1996).Yetiştiricilik koşullarında hastalıklar nedeniyle balık kayıplarının % 10-20 olduğu ve parazitik enfeksiyonların toplam kayıpların içerisinde 1/4’lük bir kısmı oluşturduğu bildirilmektedir (Subasinghe ve ark., 2001).

(16)

Doğal ortamda bulunan parazitler bir çok kez yetiştiriciliği yapılan balıkları enfeksiyon kaynağını oluşturmaktadır. Örneğin; Avustralya’da Sarıkuyruk (Seriola lalandi, Valen-Ciennes,1833) kuluçkahanelerinde döllenen yumurtalar fingerlik haline geldikten sonra deniz kafeslerine nakledilirler. Burada, doğal ortamda bulunan balıklardaki Benedenia

seriolae, Yamaguti, 1934 ve Zeuxapta seriolae, Meserve, 1938 (Monogenean)

parazitleri, kuluçkahaneden deniz kafeslerinde gelen balıklar için parazit kaynağı oluşturarak önemli kayıplara neden olduğu bildirilmiştir (Hutson ve ark., 2007).

Su ürünleri yetiştiriciliğinde yoğun üretim faaliyetlerinin artması ile birlikte balık ve yumurta hareketlerinin de yaygınlaşmasıyla parazitler de ülkeler ve kıtalar arası yayılım göstermektedir. Özellikle balık parazitlerinden bazı monogeneanların ülkeler ve kıtalar arasında balıklarla beraber taşınması sonucu, yeni ortamlarında ciddi problemlere neden olmaktadır. Örneğin, Norveç’ e Baltık bölgesinden getirilen Atlantik salmonlarla (Salmo salar, L. 1758) birlikte Gyrodactylus salaris’ te Malmberg 1957 taşınmış ve burada salmon populasyonlarına büyük zarar vermiştir (Malmberg, 1989). Buna benzer olarak, Pseudodactylogyrus bini Kikuchi, 1929 ve Pseudodactylogyrus anguillae Yin and Spronson, 1948 Avrupa’ya Asya’dan getirilen Japon yılan balıkları (Anguilla

japonica Temminck and Schlegel, 1846) ile bulaşmıştır. Avrupa yılan balıklarının

(Anguilla anguilla L. 1758) bu monogenean parazitine hassas olması sonucu yılan balığı çiftliklerinde büyük kayıplara neden olduğu bildirilmiştir (Buchmann ve ark., 1987).

Balıklarda hastalıklara neden olan parazitlerin tanım ve tedavilerinin araştırılması, günümüzde gittikçe artmakta, balıkçılık endüstrisi ve balık yetiştiriciliği için büyük önem taşımaktadır. Balık yetiştiriciliğinde karşılaşılan en önemli sorunlardan birisi, doğal ortamlarda zararları pek fark edilmeyen ya da görülmeyen parazitleri tanımlanmamış olması, biyolojilerinin bilinmemesi ve parazitlerin konak canlı üzerinde meydana getirdikleri etkinin iyi bilinmemesidir (Öztürk, 2005).

Balık parazitlerinin önemi, onların etkiledikleri balıkların ekonomik önemleriyle de doğrudan ilgilidir. Parazitler balıkların besin değerini düşürdükleri gibi büyümelerini, üremelerini ve beslenmelerini de engeller. Bu nedenle sularda parazitlerin bulunuşu ve

(17)

dağılımı konusunda bilgi edinmemiz ekonomik açıdan oldukça önemlidir (Hoffman, 1967; Grabda, 1991).

Araştırma bölgesinde daha önce konu ile ilgili kapsamlı bir çalışma olmamasına rağmen, Cengizler ve ark (1991) tarafından, gölde bulunan Cyprinid türü balıklardaki

Ligulosis (Cestod=Ligula intestinalis L. 1758) enfeksiyonları üzerine bir çalışma

bulunmaktadır. Yapılması düşünülen çalışmanın amacı ise Almus Baraj Gölü’ndeki sazan (Cyprinus carpio), siraz balığı (Capoeta capoeta), karabalık (Capoeta tinca), karaburun balıklarının (Chondrostoma regium) ekto-parazit çeşitliliğinin belirlenmesini takiben, tür-bolluk ilişkisini ve mevsimsel parazit dinamiğini ortaya koymaktır.

(18)

2. KAYNAK ÖZETLERİ

Ülkemizde Sazan balıklarında (Cyprinus carpio) görülen parazitlerinin dağılımı ve biyolojisi hakkında birçok çalışma bulunmaktadır. Bu çalışmalar; Uluabat Gölü (Oguz ve ark.,1996), Dalyan Lagünü (Aydoğdu ve ark, 2001), Seyhan Nehri (Cengizler ve ark., 2001), Doğancı Baraj Gölü (Aydoğdu ve Altunel., 2002), İznik Gölü (Aydoğdu ve Altunel, 2002), Eber Gölü (Afyonkarahisar) (Öztürk, 2005), Keban Baraj Gölü (Dörücü ve İspir, 2005), Sapanca Gölü (Uzunay ve Soylu, 2006), Karamık Gölü (Afyonkarahisar) (Kutlu ve Öztürk, 2006), Selevir Baraj Gölü (Afyonkarahisar) (Öztürk ve Bulut, 2006), Kovada Gölü (Kir ve Ozan, 2007) gibi bir çok tatlı su kaynaklarında yer almıştır. Capoeta türleri ile ilgili çalışmalar ise ülkemizde çok az bulunmakta ve sadece Doğancı Baraj Gölü’nde (Aydoğdu ve ark., 2002) ve Keban Baraj Gölü’nde (Dörücü ve İspir, 2005) yapılmıştır. Karaburun Balığı ile ilgili (Chondostroma regium) yapılan çalışma Dörücü ve İspir (2005) tarafında Keban Baraj Gölü’nde yapılmıştır.

Oğuz ve ark. (1996), Sazan balıklarında Uluabat Gölü'nde yaptıkları çalışmada

Dactylogyrus extensus (Monogenea) ve Bothriocephalus sp. (Cestoda) tespit

etmişlerdir. D. extensus’a yıl boyunca rastlanmasına rağmen Bothriocephalus sp. türüne sadece Nisan, Kasım ve Aralık aylarında rastlanmıştır.

Aydoğdu ve ark. (2001), Dalyan Lagün’ünden yakalanan Sazan balıklarının metazoan parazitlerini incelemişlerdir. Bu incelemeler sonucunda; D. extensus ve Ergasilus

sieboldi Von Nordmann, 1832 (Crustacea) konak balığın solungaçlarında ve Caryophyllaeus laticeps Pallas, 1781 (Cestoda) ise balığın bağırsaklarında tespit

edilmiştir. D. extensus dominant tür olarak bildirilmiştir. İkinci dominat tür olarak ise E.

sieboldi en son olarak ta C. laticeps gözlemlemişlerdir.

Cengizler ve ark. (2001), Seyhan Nehri’nden avlanan Sazanlardaki ekto- ve endo-parazitleri araştırmışlardır. Bu çalışmada, balıklarda % 66 genel parazit enfeksiyon

(19)

yaygınlığına rastlanmıştır. Çalışmada, ekto parazit olarak, Dactylogyrus vastator Nybelin, 1924ve Gyrodactylus elegans (Monogenean), Argulus foliaceus L., 1758 (Crustacea), Ichthyophthirius multifiliis Fouquet, 1876 ve Trichodina nigra Lom, 1961 (Protozoan) bulunurken, endo-parazit olarak Schistocephalus sp. ve Caryophylaeus sp. (Cestode) bildirilmiştir.

Aydoğdu ve Altunel (2002), İznik Gölü’nde yakalanan sazan balıklarının parazitlerini araştırmışlardır. Bu balıklarda, Dactylogyrus extensus, Bothriocephalus acheilognathi Yamaguti, 1934 (Cestode) ve Caryophllaeus laticeps Palas, 1781 bildirilmiştir. Konak balığın solungaçlarında tespit edilen D. extensus dominant parazit türü olup enfeksiyon yaygınlığı % 69,7 ve en yüksek enfeksiyon yoğunluğunun görüldüğü ay Mayıs ayı olarak gözlemişlerdir. İkinci dominant parazit türü olarak tespit edilen C. laticeps’ in enfeksiyon yaygınlığı % 29 olarak tespit etmişlerdir. Enfeksiyon yoğunluğunun an fazla olduğu ayın Mart ayı olarak gözlemlemişlerdir. B. acheilognathi’ nin enfeksiyon yaygınlığı ise % 12,4 olarak tespit etmişler ve enfeksiyon yaygınlığının en yüksek Sonbahar ve Yaz aylarında (özellikle Temmuz) en düşük ise İlkbahar aylarında olduğunu belirtmişlerdir.

Öztürk (2005), Eber Gölü (Afyon)’ndeki sazan balıklarının metazoon parazit faunası incelemiştir. Bu çalışma sonucunda solungaç ve yüzgeçlerde Gyrodactylus elegans,

Dactylogyrus extensus (Monogenea); yüzgeç ve deride Posthodiplostomum cuticola

Nordmann, 1832 (Digenea), barsakta Bothriocephalus acheilognathi (Cestod), deri, solungaç ve yüzgeçlerde Argulus foliaceus L., 1758 (Arthropoda) bildirilmiştir. Bu parazitlerin, Gyrodactylus elegans’ ta enfeksiyon yaygınlığı % 67 ve ortalama yoğunluk 67,7±162,5 parazit/balık; D. extensus’ta enfeksiyon yaygınlığı % 73,6 ve ortalama yoğunluk, 53,2; Posthodiplostomum cuticola’ da enfeksiyon yaygınlığı % 18,4 ve ortalama yoğunluk 3,9; Bothriocephalus acheilognathi’ta enfeksiyon yaygınlığı % 43,4 ve ortalama yoğunluğu 37,5±53,9; Argulus foliaceus’ ta enfeksiyon yaygınlığı % 6,5 ve ortalama yoğunluk 1,2 olarak bildirilmiştir.

Uzunay ve Soylu (2006), Sapanca Gölü’ndeki sazan balıklarında parazitolojik olarak incelemişlerdir. Cyprinus carpio’ da Dactylogyrus phoxini Malewitzkaja, 1949, D.

(20)

extensus, Gyrodactylus sp (Monogenea), Caryophyllaeus laticeps Palas, 1781, Bothriocephalus acheilognathi (Cestoda), Diplostomum sp. (Digenea) ve Glochidium

sp. (Bivalvia) tespit etmişlerdir. Bu balıkta enfeksiyon yaygınlığı D. extensus için incelenen % 75, Diplostumum sp ise % 12,5 olarak tespit etmişlerdir.

Kutlu ve Öztürk (2006), Karamık Gölü (Afyonkarahisar)’nden yakalanan Cyprinus

carpio’nun metazoon parazitleri üzerinde incelemeler yapmışlardır. Konak balıkta; Gyrodactylus elegans, Dactylogyrus extensus; Bothriocephalus acheilognathi,

tanımlamışlardır. Bu türlerden G. elegans balığın yüzgeçlerinde, enfeksiyon yaygınlığı % 22,5, ortalama yoğunluk 7,6 parazit/balık ve balığın solungaçlarında enfeksiyon yaygınlığı % 2,8, ortalama yoğunluk 5,0 parazit/balık, D. extensus balığın solungaçlarında enfeksiyon yaygınlığı % 91,5, ortalama yoğunluk 22,1 parazit/balık, B.

acheilognathi ise balığın bağırsağında enfeksiyon yaygınlığı % 14, ortalama, yoğunluk

10,8 parazit/balık olarak bildirmişlerdir. Konak balıktaki dominant parazit türü D.

extensus ve en yüksek enfeksiyon yaygınlığına ve parazit sayısına Kış aylarında, en

düşük değerlere ise İlkbahar ve Yaz aylarında rastlamışlardır. Ayrıca, D. extensus ile enfekte olma oranı yavru Sazanlarda iri Sazanlara göre daha fazla olduğunu bildirmişlerdir. G. elegans, orta boylu Sazanların yüzgeçlerinde ilkbaharda, solungaçlarında ise kış aylarında kaydetmişlerdir. Küçük ve orta boylu sazanlarda görülen B. acheilognathi enfeksiyonu Kış aylarında yüksek, İlkbahar ve Yaz aylarında ise düşük bulmuşlardır.

Öztürk ve Bulut (2006), Selevir Baraj Gölü (Afyonkarahisar)’nden temin edilen sazan balıklarının metazoon parazitleri üzerinde incelemeler yapmışlardır. Bu araştırmada,

Gyrodactylus elegans, Dactylogyrus extensus, Caryophyllaeus laticeps, Bothriocephalus acheilognathi, Argulus foliaceus tespit etmişlerdir. Bu türlerden G. elegans balığın yüzgeçlerinde enfeksiyon yaygınlığı % 13,7, ortalama yoğunluk 4674

parazit/balık. D. extensus balığın solungaçlarında enfeksiyon yaygınlığı % 72,5, ortalama yoğunluk 13,7 parazit/balık, C. laticeps balığın bağırsaklarında enfeksiyon yaygınlığı % 31,3, ortalama yoğunluk 24,6 parazit/balık, B. acheilognathi balığın bağırsağında enfeksiyon yaygınlığı % 13,7, ortalama yoğunluk 2,7 parazit/balık, A.

(21)

foliaceus balığın enfeksiyon yaygınlığı % 64,7, ortalama yoğunluk 20,9 parazit/balık

deri, yüzgeç ve solungacında bulmuşlardır.

Buhurcu ve ark. (2007), Akşehir Gölü’nde yapmış oldukları çalışmada C. carpio ve

Alburnus nasreddini’ nin Battalgil, 1943 metazoon endoparazitleri üzerine inceleme

yapmışlardır. İlgili konak balıklarda Paradilepis scolecina Rudolphi, 1819 ve

Pompmhorhynchus laevis Müler, 1776 olmak üzere iki tür parazit tanımlamışlardır. Bu

türlerden P. scolecina ve C. carpio‘nun safra kesesinde enfeksiyon yaygınlığı %14,3, ortalama yoğunluk 7 parazit/balık olarak bildirilmiştir.

Kir ve Ozan (2007), Kovada Gölü’nde yapmış oldukları çalışmada C. carpio’da

Dactylogyrus minutus Kulwiec, 1927, Bothriocephalus acheilognathi Yamaguti, 1934

ve Caryaphyllaeus laticeps tespit edilmiştir.

Aydoğdu ve Altunel (2002), Doğanca Baraj Gölü’nde yakalanan C. carpio, Esox lucius L., 1758, Capoita tinca türlerine ait balıklarda helmintlerini incelemişlerdir. Araştırma sonucunda D. extensus, Tetraonchus monenteron Wagener, 1857 ve Contracaecum sp türlerini bildirmişlerdir. C. carpio’da D. extensus, E. lucius’de T. monenteron ve C.

tinca’da ise Contracaecum sp türlerini tespit etmişlerdir.

Dörücü ve İspir (2005), Keban Baraj Gölü’nden avlanan balık türlerinde endo parazitlerin dağılımını incelemişlerdir. Acanthobrama marmid Heckel, 1843, Barbus

esocinus Heckel, 1843, Barbus xanthopterus Heckel, 1843, Capoeta trutta Heckel,

1843, Capoeta capoeta umbla Heckel, 1843, Chalcalburnus mossulensis Heckel, 1843,

Condrostaoma regium, Cyprinus carpio ve Leuciscus cephalus Linnaeus, 1758 türlerine

ait balıkların iç parazitler yönünden incelenmesi sonucu 5 tür parazite rastlamışlardır. Bu parazit türleri; Khawia armeniaca Cholodkovski, 1915, Neoechinorhynchus rutili Müler, 1780, Diplostomum sp., Bothriocephalus gowkongensis Yea, 1955 ve Ligula

(22)

Çeşitli araştırmacılar tarafından ülkemiz sularındaki balıklarda görülen Diplostomum sp. parazitinin dağılımı ve biyolojisi hakkında çalışmalar yapılmıştır. Bunlar; Keban Baraj Gölü’nde Acanthobrama marmid balıklarında (Dörücü ve İspir, 2001; Dörücü ve ark., 2002) ve C. carpio (Dörücü ve İspir, 2005), Kocadere Deresi’ndeki Scardinus

erythrophthalmus L., 1758 (Selver ve ark., 2006), Alburnus alburnus Lin., 1758

balığında (Aydoğdu ve Selver, 2006), Sapanca Gölü’nde C. carpio (Uzunay ve Soylu, 2006), Durusu (Terkos) Gölü’nde Abramis brama Linnaeus, 1758 (Karatoy ve Soylu, 2006), Gölbaşı Baraj Gölü’nde (Bursa) Vimba vimba Linnaeus, 1758 (Aydoğdu ve ark., 2008)’dır.

Dörücü ve İspir (2001), bu çalışmada, Keban Baraj Gölü’nden avlanan A. marmid’da

Diplostomum sp. enfeksiyonunun mevsimsel dağılımı ve yoğunluğunu incelediler. Her

bir balıktaki ortalama metaserker sayısını 9,1+1,2 olarak buldular ve metaserker sayısı 1–135 arasında değişim gösterdiğini bildirdiler. İncelenen balıkların çoğunluğu I yaşında olduğunu az sayıda balığın ise V yaşında olduğunu bildirmişlerdir. Keban Baraj Gölü’nde bulunan A. marmid’larda Diplostomum sp. en yüksek enfeksiyon yoğunluğu haziran ve en düşük yoğunluk ise mart ayında bulmuşlardır.

Dörücü ve ark. (2002), Keban Baraj Gölü (Elazığ)’nde bulunan A. marmid balıklarında yapılan çalışmada, enfeksiyon periyodunun normal olarak yılın Mayıs ve Eylül ayları arasında olduğu ve Diplostomum sp. parazitlerinin yüzde ve yoğunluğunun Eylül ayında en yüksek olduğunu gözlemlemişlerdir.

Selver ve ark. (2006), Kocadere Deresi’ndeki S. erythrophthalmus’ta ilkbahar ve sonbahar mevsimlerindeki helmint enfeksiyonlarını incelemişlerdir. İncelenen balıklarda Dactylogyrus difformis Wagener, 1857, Diplostomum spathaceum Rodolphi, 1819 metaserkeri ile Asymplodora markewitschi (Digenea), Hysterothylacium sp. (Nematoda) tespit etmişlerdir. Konak balığın solungaçlarında bulunan D. difformis’in enfeksiyon yaygınlığı İlkbaharda % 93 iken, Sonbahar aylarındaki enfeksiyon yaygınlığı %13 olarak belirlemişlerdir. İkinci dominant helmint türü olarak D.

(23)

spathaceum metaserkeri yüzgeç ve göz merceklerinde kaydetmişlerdir. Bu türün

enfeksiyonunun maksimuma ulaştığı mevsimi Sonbahar olarak belirlemişlerdir (% 95).

A. markewitsch sadece İlkbahar döneminde bulabilmişlerdir.

Aydoğdu ve Selver (2006), Alburnus alburnus’a ait helmint faunasının belirlemişlerdir. Bulgulara göre, toplam 6 helmint türüne rastlamışlardır. Bu parazitlerden Dactylogyrus

alatus Linstow, 1878, Dactylogyrus fraternus Wegener, 1909 ve Diplozoon homoion’a

Bykhovski and Nagibina, 1959 (Monogenea) balığın solungaçlarında, Bothriocephalus

acheilognathi (Cestoda) ve Rhapdochona denudata’ya Dujardin, 1845 (Nematoda)

balığın bağırsağında, Diplostomum sp.’ye (Digenea) ise balığın gözünde rastlamışlardır.

Karatoy ve Soylu (2006), Durusu (Terkos) Gölü'ndeki Abramis brama'nın metazoan parazitlerini araştırmışlardır. Konak canlı üzerinde rastlanan parazit türleri;

Dactylogyrus sphyrna Linstow, 1878, D. distinguendus (Monogenoidea), Caryophyllaeus laticeps (Cestoidea), Tetracotyle sp, Diplostomum sp. ve Tylodelphys clavata Nordmann, 1831 metacercariae (Trematoda), Eustrongylides excisus

Jagerskiöld, 1909 (Nematoda), Piscicola geometra Linnaeus, 1761 (Hirudinea), Mollusk

glochidiası Linnaeus, 1758 (Bivalvia), Argulus foliaceus L., 1758 (Crustacea)'dur. A. brama'nın dominant parazitleri olarak Diplostomum sp., Dactylogyrus sphyrna Linstow,

1878 ve D. distinguendus bulmuşlardır. Diplostomum sp. haziran-mayıs ayları arasında % 92,5 enfeksiyon yaygınlığında, 25 – 7 enfeksiyon yoğunluğunda bulmuşlardır.

Aydoğdu ve ark. (2008), Gölbaşı Baraj Gölü (Bursa)'ndeki Eğrez balığı’nın (Vimba

vimba) helmint parazitlerini araştırmışlardır. İncelenen balıklarda Dactylogyrus sphyrna, Diplostomum sp., Caryophyllaeus laticeps Palas, 1781, Contracaecum sp.

bulmuşlardır. Konak balığın solungaçlarında tespit ettikleri D. sphyrna dominant parazit türü olup enfeksiyon yagınlığı % 48,4, ikinci dominant parazit türü olarak göz merceğinde tespit ettikleri Diplostomum sp.’nin enfeksiyon yaygınlığı % 46,8 ve üçüncü dominant tür C. laticeps, enfeksiyon yaygınlığı %12,9 ve Contracaecum sp. da ise enfeksiyon yaygılığı % 4,8 olarak tespit etmişlerdir.

(24)

2.1. Tatlı Su Balıklarında Görülen Bazı Parazit Türleri

2.1.1. Monogeneanlar

Monogenenlar boyları 5 mm’ ye kadar olabililen, ara konağa ihtiyaç duymayan canlılardır. Genellikle ektoparazitiktir ve direk yaşam siklusuna sahiptir. Genel olarak genç safhaları olgun safhalara benzer, çoğu kez balık ve kurbağa gibi hayvanlarda bulunur. Tutunmak için haptor adı verilen çengeller (12-16 çengel) ve vantuzla donanmış posterior organa sahiptirler (Yıldırım ve ark., 1996; Kara, 1997). Monogeneanlar tatlı ve tuzlu suda çok yaygın olarak bulunur ve tanımlanmış 4000’i aşkın türü bulunmaktadır (Turgut ve Akın, 2003).

Bütün monogeneanlar hermafrodittir. Monogeneanlara ait parazitlerin diğer parazit türlerine göre daha çabuk üreme yetenekleri olduğundan, olumsuz etkileri daha kısa sürede epidemik hallere varabilmektedir, dolayısıyla konaklarda ağır hasarlara neden olabilmektedirler (Öztürk ve Aydoğdu, 2003).

Monogeneanlar, tüm tatlısu ve deniz balıklarının parazitleri içinde de konak seçicilikleri en yüksek olan organizmalardır. Konak seçicilikleri, parazit yaşı, konakçı yaşı, konakçı cinsiyeti, mevsim ve diğer parazitlerin oluşu ya da olmayışı tarafından etkilenebilmektedir (Poulin, 1992; Kearn, 1994; Whittington ve ark., 2000; Buchmann ve Lindenstrom, 2002).

Monogeneanlar içinde Dactylogyrus ve Gyrodactylus cinsleri balıklarda sıklıkla görülen önemli ektoparazitlerdir. (Stoskopf, 1993).

2.1.2 Dactylogyrus

Şube: Platyhelminthes Sınıf: Trematoda

(25)

Altsınıf: Monogenea Takım: Monopisthocotyla Aile: Dactylogyridae Tür: Dactylogyrus

Ovipar özellik göstermesinden ve dört göz noktasına sahip olmasından dolayı

Gyrodactylus’lardan ayrılır. Bu organizmalar max. 2 mm boyunda ve 0,2–0,5 mm

enindedir. Dactylogyrus’un anterior ucu 4 lop olarak ayrılmıştır. Bu lopların ucundan açılan ve yapışkan madde salgılayan cephalic bezler vardır. Dactylogyrus türlerinin hepsinde opishaptor vücudun posterior kısmında bulunur ve kenar kısımlarına 7 çift kanca yerleşmiştir ve opishaptor’ün ortasında bir çift merkezi kanca bulunur, bu kancalar bazı türlerde iki çifttir. Opishaptorde merkezi kancaların hareket etmesini sağlayan kaslar bulunmaktadır (Woo, 1995).

Ovaryum ve testise sahiptirler. Üremeleri yumurta bırakarak gerçekleşir. Parazit yumurtladıktan kısa bir süre sonra ölür. Ergin parazit 14 gün yaşar. Yumurtalar solungaçlardan suyun tabanına düşerler. Yumurtadan çıkan silli larvalar (onchomiracidium) solungaçlara yerleşerek ergin parazit haline geçerler (17–20 ºC’ de 7 gün). Konakçı araması yumurtadan çıktıktan sonraki en aktif dönemde olur ve 10 gün içerisinde parazit olarak yerleşeceği bir konakçı bulamazsa ölürler (Noble ve ark., 1989; Stoskopf, 1993; Seçer ve ark., 2002).

Epizootiyoloji:

Dactylogyrus türleri tüm dünyada yayılım gösterir. Tahminen tüm tatlısu ve deniz

Teleost balıklarını konakçı olarak kullanabilmektedirler. Daha çok Sazanlarda ve alabalıklarda görülmektedir (Woo, 1995). Bu parazitlerin konak balıktaki sayısı konakçıya vereceği zararı belirler.

Yaşam ömrü; yüksek sıcaklıklarda azalırken daha düşük sıcaklıklarda artmaktadır. Bulaşmasında birincil etken balıkların birbiriyle temas etmesidir. Aşırı yoğun balık stoklarında bulaşma çok daha fazla olur. Dactylogyrus populasyonu, kültürü yapılan

(26)

balıklarda çok daha sık ve fazla görülmektedir. Dactylogyrus’lar kötü yetiştiricilik koşullarında hızla çoğalarak solungaç flamentlerinde çürüme ve nekrozlar meydana getirirler. Dactylogyrus ile enfekte balık sürekli hareket halinde ve hava yutma eğilimi içerisindedir. Yavru balıklarda önemli kayıplara neden olurlar (Koskivaara ve ark.1991).

Klinik Bulgular ve Patojenite:

Dactylogyrus çok sayıda bulunurlarsa hiperplaziye, solungaç epitelinde tahribata,

kıkırdakta dejenerasyona ve solungaç flamentlerinin uçlarından birbirlerine yapışmasına neden olur. Mukus hücrelerinin çoğalması görülür ve solunumu aşırı derecede engelleyen çok fazla miktarda mukus salgılanır.

İkincil enfeksiyon olarak bakteriler ve mantarlar ortaya çıkmaktadır. D. vastator solungaç flamentlerine emici vantuzlarıyla tutunur ve merkezi kancasını epitel dokuya kadar sokar. Buna tepki olarak; balığın solungaçlarında, solungaç flamentlerinde örtü epiteli ve solunum epitelinin çoğaldığı görülür. Daha sonra solungaç lamellerinde kabarma, erime ve deformasyonlar meydana gelir ( Cusack ve Cone, 1985).

Klinik belirtiler; hızlı soluma, büzüşmüş yüzgeçler, parlama ve sürtünme şeklindedir. Kancanın yapışma hareketi ve beslenmesiyle oluşan zararlardan dolayı parazitik bölgede hemorajiler, solungaçların hastalıklı bölgelerinde mukus artışı, hiperplazi, peteşiyal hemorajiler ve nekrozlar görülür. Balık hareketsiz durabilir, uyuşuk bir şekilde yüzeye yakın yüzer veya havuzun kenarlarında görülür ve besin almaz (Woo ve Bruno, 1999).

Tedavi ve Kontrol:

Dactylogyrus’ların kontrol ve tedavisinde kullanılan kimyasallar trichlorphon, bromex,

(27)

2.1.2. Gyrodactylus Şube: Platyhelminthes Sınıf: Trematoda Altsınıf: Monogenea Takım: Monopisthocotyla Aile: Gyrodactylidae Tür: Gyrodactylus

Gyrodactylus türleri yaklaşık 0,5 mm. uzunluğundadır ve birçok tatlı ve deniz

balıklarının deri ve solungaçları üzerinde bulunmaktadır.

Parazitin baş kısmı iki lopludur. Ağız, farinks ve konakçıya tutunmayı sağlayan sefalik bezler baş kısmında bulunur. Göz lekeleri yoktur. Gyrodactylus türleri vivipar özellik gösterir. Ergin parazitin karın bölgesinde 1 embriyo, bu embriyo içinde 2. ve 2. embriyo içinde 3. bir embriyo bulunur. Bu olay poliembriyoni olarak adlandırılır. Ovaryum testislerin arkasında bulunur. Haptöründe 16 marjinal ve 2 medial çengel bulunur. Konakçının epitel dokusundan beslenir (Woo, 1995).

Epizootiyoloji:

Balıktan balığa bulaşma direk temas ile olmaktadır. Gyrodactylus’ ların doğdukları anda üreme organları tam gelişmiştir.

Gyrodactylus’ların üreme yetenekleri ve konağa verdiği zararın oranı su sıcaklığına

bağlıdır. Ortalama yaşam süreleri 22–24 ˚C’de 5–9 gündür. Yumurta gelişimi uterusta olur ve 4–5 gün sürer. Uterustan atılan yavrunun yerine yenileri geçer. Genç bireyler bölgedeki konakçıyı enfekte etmeye başlar. Serbest yüzerken yeni bir konakçı bulurlar (Noble ve ark., 1989; Seçer ve ark., 2002).

Bu parazitlerin üremesi bahar başlangıcından Ağustos ayına kadar devam etmektedir.

(28)

aylarında olmaktadır. Bir ayda, bir tek parazitten teorik olarak bir milyondan fazla birey üretilebilir. Parazitin konakçı bulmadan yaşayabilme süresi, su sıcaklığı arttıkça azalırken, su sıcaklığı düştükçe artar ve optimum sıcaklıklarda genellikle 5–10 gün yaşayabilirler. Balığın ölümünden hemen sonra konakçıyı terk ederler (Woo, 1995). Klinik Bulgular ve Patojenite:

Gyrodactylus’lar deri ve solungaçlara yerleştiklerinden, oluşturdukları hasarlar deri ve

solungaç Gyrodactylosis’i olarak adlandırılır (Woo ve Bruno, 1999).

Hastalık belirtileri parazitin türüne, konakta yerleştiği bölgeye, sıcaklığa ve diğer birçok faktöre bağlı olarak değişmektedir. İştahsızlık, zayıflama gibi hastalık belirtileri görülmektedir. Deri Gyrodactylosis’inde balığın derisi lekeli, nekrotik, koyu renkli bir hal alır ve mavimsi siyah mukus tabakasıyla kaplanır. Parazit, yüzgeçlerde ise epiteller yok olur. Yüzgeçler buruşuk görülür ve sadece ışınlar kalır. Parazit göz bölgesinde yoğunlaşmışsa korneada körlük ve matlık şekillenebilir. Solungaç Gyrodactylosis’in de hasta balıklar laterjiktir. Enfeksiyon ilerleyince solungaç lamellerindeki fonksiyon yetersizliğinden, balıklar yüzeyden oksijen almaya çalışırlar. Bu evrede balıklar el ile kolayca yakalanır. Solungaç filamentlerinin kenarları grileşir. Bu durum solungaç çürümeleriyle karıştırılabilir. Deri üzerindeki hiperplazik bölgelerde mukoid hücre sayısında artış olacağından, mukus sekrasyonu artar (Woo ve Bruno, 1999).

Tedavi ve Kontrol:

Gyrodactylus’ların tedavisi ve kontrolu için nitridazol, trichlorphon, formalin, tetramin

ve Nitroxynil gibi kimyasallar kullanılır.

2.1.3. Digenea

Şube: Platyhelminthes Sınıf: Trematoda Altsınıf: Digenea Aile: Diplostomidae

(29)

Tür: Diplostomum

Yaşam döngülerini tamamlamak için birden fazla konağa gereksinim duyarlar. Yetişkinleri balıkların safrakesesi, barsak gibi organlarında bulunurlar. Hemen hemen bütün balık digenean trematodları hermafroditlerdir. Tipik olarak anterior kısımlarında emeçleri bulunmaktadır (Woo, 1995).

Yaşam sikluslarında yetişkin digenealar son konakta (balık, kuş veya memeli) yumurtaları bırakır. Bu yumurtalardan mirasidialar çıkar. Eğer mirasidyumlar bir ara konak bulurlarsa ona penetre olurlar ve molluskta (konak) serker üretip bırakırlar. Serkerler ya bir balığa ya da bir invertebrataya geçerler. Bunlarda da metaserker haline gelen parazitin en çok görüldüğü safhadır. Metaserkerler bir kist oluştururlar. Eğer böyle bir balık ya da invertebrata balık veya su kuşu, memeli gibi bir canlı tarafından yenirse son konağa ulaşmış olur. Böylelikle yaşam döngüsü tamamlanır. Konağa en çok zararı serker halinde iken verirler (Anonim, 2005).

2.1.1.1 Diplostomum sp:

Diplostomum yaklaşık 30 tür içermekte ve bütün kıtalarda yayılım göstermektedir. Bazı

türlerin ergin, serker ve metaserker safhalarında morfolojik farklılıklar vardır. Bu durum tür teşhisinde zorluklar çıkarır (Niewiadomska ve Laskowski, 2002; Woo, 1995). Vücut uzunluğu 0,4 – 0,5 mm olup oval görünümlü bir parazittir. Vücudun yuvarlak ön ucu köşeli çıkıntı yapar. Vücudun arkası kısa, ön kısmından belirgin şekilde farklılaşmıştır (Karatoy ve Soylu, 2006).

Epizootiyoloji :

Diplostomum sp sadece tatlı su balıklarında bulunur. Metaserker aşaması birçok balıkta

göz merceğinin içinde bulunmaktadır ve yaşam döngülerinde 3 konağı vardır (Şekil. 1). Olgun parazit balık yiyen kuşların bağırsaklarında bulunur. Yumurtaları kuşların dışkıları ile atılır, suda mirasidyum salyangozlara geçer, serker salyangoz konaktan sonra balıkların gözlerine (metaserker) yerleşir.

(30)

Şekil 2.1. Diplostomum sp.’nın yaşam döngüsü (http://www.biologie.uni-erlangen.de)

Klinik Bulgu ve Patojenite:

Diplostomidae familyasının çeşitli türlerinin larvaları, balığın gözünde deformasyonlara

neden olur. Bu parazitin etkeni olduğu hastalık diplostomatosis’dir. Parazitin meydana getirdiği gözdeki patolojik değişimler; yangılar, ekzoftalmus, mercek dokusunun yıkılması, nekroz, korneanın ülserleşmesi ve sonunda merceğinin kaybedilmesiyle karakterize edilir. Metaserker anterior dikenler, anterior salgı bezlerinin salgısı ve enkistler vasıtasıyla irise, retinaya ve mercek kapsüllerine nüfus ederek lokal bölgelerde hızlı hemorajilere neden olur. Parazitik kataraktan dolayı kronik körlük oluşur. Bu süre boyunca balık normal olarak beslenemez, büyümesi durur ve ölür (Sinderman ve Resenfield, 1954).

Enfekte balığın görme kabiliyeti parazitin yaptığı zarardan veya parazitin vücuttaki yoğunluğundan dolayı azalır. Metaserkerle ağır zarar görmüş kör olan balıklarda yapılan denemelerde, balık görsel hareket uyarılmalara cevap vermez. Beslenme davranışları göz parazitinden dolayı enfekte olmuş balıklarda değişir (Larson, 1965).

Sporosit Mirasidyum Yumurta Ergin Kurt Serker Metaserker Yavru Sporosit

(31)

Tedavi ve Kontrol:

Diplostomatosisin kontrolünde en iyi metot yaşam döngüsünden birini kesmektir.

Sudaki serkerlerin öldürülmesi için UV ışığı kullanılabilir. İzole edilmiş birçok durumda Diplostomum metaserkerlerin kontrolünde sodyumklorit, potasyum permanganat kullanılmaktadır (Woo ve Bruno, 1999).

2.2. Almus Baraj Gölü Balıkları

2.2.1. Cyprinus carpio (Linnaeus, 1758) (Aynalı Sazan)

Âlem : Animalia Şube : Chordata Sınıf : Actinopterygii Takım : Cypriniformes Familya : Cyprinidae Cins : Cyrinus Tür : C. carpio

Dünya’daki Coğrafik Dağılışı: Avrupa, Rusya, Çin, Hindistan ve Güneydoğu Asya (Merrick ve Schmida, 1984).

Genel Özellikler:

Sazangiller (Cyprinidae) familyasına adını veren tatlı su balığıdır. Sazan balıkları göl ve yavaş akan derelerin dip sularında yaşarlar. Solucan, böcek larvaları ve bitkilerle beslenirler omnivorlardır. 3–30 °C arasındaki sularda rastlanır ve aşırı soğuklarda toplu halde çamura gömülerek Kış uykusuna yatarlar. Sazanların üreme zamanı Mart - Temmuz aylarıdır. Yumurtalarını bitkilerin üzerine bırakırlar. (Merrick ve Schmida, 1984; Geldiay ve Balık, 1988; Demirsoy, 1998).

(32)

2.2.2. Capoeta capoeta (Guldenstaedt, 1773) (İn Balığı) Âlem : Animalia Şube : Chordata Sınıf : Actinopterygii Takım : Cypriniformes Familya : Cyprinidae Cins : Capoeta Tür : C. capoeta

Dünyadaki Dağılımı: Güney Çin, Kuzey Hindistan, Afganistan, Türkistan, Aras Gölü, Ortadoğu ve Anadolu’yu içermekte olup çok geniş bir coğrafyada dağılış göstermektedir (Kuru, 1975; Geldiay ve Balık, 1996)

Genel Özellikleri:

Vücut rengi sırtta koyu, karın bölgesinde daha açıktır ve hiçbir zaman olgun fertlerde siyah renkli benek veya lekeler görülmez. Üreme zamanlarında vücudun ön kısmında (baş üzeri, burun ucu gibi) yumurtlama tüberkülleri denilen, kabarcıklar görülür.

Capoeta capoeta’nın üreme sıcaklığı 10–22 °C’dır. Üreme zamanı ise nisan, mayıs,

haziran ve temmuz aylarıdır (Kuru, 1975; Geldiay ve Balık, 1996; Atamanalp ve ark. 2002).

2.2.3. Capoeta tinca ( Heckel, 1843) (Siraz Balığı)

Âlem : Animalia Şube : Chordata Sınıf : Actinopterygii Takım : Cypriniformes Familya : Cyprinidae Cins : Capoeta Tür : C. tinca

(33)

Dünyadaki Dağılımı: Asya (Endemik Türkiye) (Yıldırım ve ark., 2000). Genel Özellikleri:

Asıl yayılış alanı Anadolu'nun kuzey ve kuzeybatısındaki Karadeniz’e dökülen nehirlerdir. Eti lezzetli olduğundan diğer Capoeta türlerinde olduğu gibi insan gıdası olarak kullanılır. Bu nedenle de ekonomik önemi olan balıklar arasında yer alır. Omnivor olarak beslenen bir türdür. Üreme zamanları Nisan, Mayıs, Haziran ve Temmuzdur. Üreme sıcaklığı 15 °C’dir (Yıldırım ve ark., 2000).

2.2.4. Chondrostoma regium (Heckel, 1843) (Karaburun Balığı)

Âlem : Animalia Şube : Chordata Sınıf : Actinopterygii Takım : Cypriniformes Familya : Cyprinidae Cins : Chondrostoma Tür : C. regium

Dünyadaki Dağılımı: İran, Türkiye, Suriye (Balık ve ark., 1992) Genel Özellikler:

Genellikle nehirlerin orta kısımlarında, akıntısı normal, zemini taşlı veya çakıllı akarsuları tercih ederler. Daha çok orta derinlikteki sularda bulunurlar. Üreme zamanları Nisan ve Mayıs tır. Üreme sıcaklığı 12 °C’ dir (Geldiay ve Balık, 1996)

(34)

3. MATERYAL VE METOD

3.1. Çalışma Alanının Tanıtımı

Şekil 3.1. Almus Baraj Gölü ve araştırma için seçilen istasyonlar (X: seçilen istasyonlar)

Almus Baraj Gölü (Şekil 3.1. ), Yeşilırmak nehrinin kollarını oluşturan Tozanlı Çayı ile Muhat ve Kara Dere Irmakları üzerine 1966 yılında sulama ve hidroelektrik üretimi amaçlı kurulmuştur. Almus kazasının 2–5 km kuzey doğusunda, Tokat iline 34 km uzaklıkta, yüzey alanı 3130 hektar olup, derinliği en fazla 80 metredir (Akyurt ve Karataş, 1994). Bölgede balıkçılık açısından büyük öneme sahiptir.

Kasım 2005-Eylül 2006 tarihleri arasında yapılan bu çalışmada, gölün değişik bölgelerinden 3 aylık periyotlarla değişik göz açıklığına sahip ağlarla balıklar avlanmıştır. Gölden yakalanan balıklar fazla bekletilmeden canlı olarak laboratuara getirilmiş ve içinde göl suyu bulunan akvaryumlarda bekletilerek aynı gün içinde incelenmiştir.

X X

(35)

3.2. Balık Materyali

Araştırma süresince Almus Baraj Gölü’nde seçilen bölgelerde 3 ayda bir mevsimsel olarak yapılan avlama sonucu yakalanan balık türlerinde bulunan parazitlerin çeşitlilik, enfeksiyon yaygınlığı ve yoğunluğu incelenmiştir.

Araştırmada 58 adet sazan balığı (Cyrinus carpio), 19 adet siraz balığı (Capoeta

capoeta), 67 adet in balığı (Capoeta tinca) ve 64 adet karaburun balığı (Chondostroma regium) incelendi.

Şekil 3.2. Araştırmada kullanılan balıklar

Capoeta capoeta (İn Balığı-Sarıbalık) Capoeta tinca (İn balığı-Karabalık)

(36)

Çizelge 3.1. Araştırmada kullanılan balıkların mevsimsel olarak ortalama boy ve ağırlıkları

Balık türü (n) Mevsim Ortalama Boy (min- mak) Ortamala Ağırlık(gr) (min-mak) Sonbahar (n: 38) 26,3 (15–42) 308,1 (20–930) İlkbahar (n: 9) 24,7- (16–50) 195,1 – (64–500) Cyprinus carpio (n: 58) Yaz (n: 11) 27,4 – (17–49) 426,7 – (85–1582) Sonbahar (n: 9) 27,5 – (23–34) 227,1 – (98–354) İlkbahar (n: 4) 19,2 – (12–25) 92,6 – (28–173) Capoeta capoeta (n: 19 ) Yaz (n: 6) 18,9 – (9–25,5) 153,6 – (24–231) Sonbahar (n: 26) 24,9 – (9–34) 237,8 – (11,5–909) İlkbahar (n: 12) 17 – (9,5–25) 98,7 – (16–260) Capoeta tinca (n: 67 ) Yaz (n: 29) 17,6 – (8,5–38) 177,7 – (15–995) Sonbahar (n: 11) 20 - (11–25,5) 109 - (10,5–162) İlkbahar (n: 23) 24 – (15–27) 136,3 – (29–181) Chondostroma regium (n: 64 ) Yaz (n: 30) 18 - (12,5–24) 56,4 – (15–132) n: Balık sayısı 3.3. Örneklerin hazırlanması

Balıkların total boyu ve ağırlığı ölçüldükten sonra balık örneklerinin solungaç, deri yüzgeç ve gözlerde parazit taraması yapılmıştır. Gerekli durumlarda konak canlıda tespit edilen parazitler, diseksiyon iğnesi ve pipet yardımı ile alınarak % 70 alkol içinde fikse edilmiştir. Ölçüm ve tür tayini için Bykhovskaya (1964) den yararlanıldı. Faz kontrast ışık mikroskobu (LM) ve çizim ataçmanı kullanılarak parazitin tanımlanması için gerekli görülen yapılardan taksonomik olarak önemli görülen kısımların ölçümleri ve çizimleri alınarak fotoğraflama yapılmıştır.

(37)

Monogeneanlar solungaç, deri ve yüzgeçlerden toplandıktan sonra stereo mikroskop altında lama bir damla su ile yerleştirildi ve lamel kapatıldıktan sonra 1 damla amonyum pikrat-gliserin (Malmberg, 1970) ile hazırlanmıştır.

Çalışmalarda Leica stereo mikroskop ve Leica (DM LS2) çizim ataçmanlı fazkontrast mikroskop (x100, yağ immersiyon) kullanılarak taksonomik olarak önemli kitenoid kısımların ölçümleri mikrometre cinsinden yapılmış ve Canon fotoğraf makinesi (Power Shot 550) ile (x 100 ile fotoğraflama yapılmıştır. Monogenetik trematodların tür tespiti için önemli kitenoid kısımlarının ölçülmesinde kullanılan morfometrik özellikler Şekil 3.2.; Şekil 3.3.’ te verilmiştir.

Parazitlerin Kantitatif Olarak Tanımlanması

Tespit edilen parazitlerin kantitatif olarak tanımlanmasında standart epidemiyolojik parametreler kullanılarak enfeksiyon yaygınlığı ve ortalama yoğunluk değerleri Bush ve ark. (1997) esas alınarak tespit edilmiştir.

Enfeksiyon yaygınlığı: Belirli bir parazit türü tarafından enfekte olan balık sayısının incelenen tüm birey sayısına oranı (%).

Ortalama yoğunluk: İncelenen balık örnekleri içinde bulunan belirli bir parazitin toplam sayısının parazit ile enfekte konakçı sayısına oranı.

X X

(38)

Şekil 3.2. Dactylogyrus’ların önemli kitinoid kısımlarının LM ile ölçülmesinde kullanılan morfometrik özelliklerinin şematik olarak gösterilmesi

Median çengel

ÇTU Çengel total uzunluğu ÇKU Çengel kaidesi uzunluğu ÇUU Çengel uç uzunluğu ÇİUU Çengel iç uzantısı uzunluğu ÇDUU Çengel dış uzantısı uzunluğu ÇÜGG Çengel dış gövde genişliği ÇAGG Çengel alt gövde genişliği

ÇEDU Çengel ek destek parçası uzunluğu ÇDEU Çengel dış esnek parçası uzunluğu

Marjinal çengel

MÇTU Marjinal çengel total uzunluğu MÇSU Marjinal çengel sap uzunluğu MÇŞU Marjinal çengel şaft uzunluğu MÇUU Marjinal çengel uç uzunluğu

Dorsal bağlayıcı çubuk

DÇU Dorsal çubuk uzunluğu DÇG Dorsal çubuk genişliği

Ventral bağlayıcı çubuk

VÇU Ventral çubuk uzunluğu VÇG Ventral çubuk genişliği

Kopulatif organ

KOU Kopulatif organ uzunluğu KOG Kopulatif organ genişliği

Vajinal tüp

VTU Vajinal tüp uzunluğu VTÇ Vajinal tüp çapı

Vajinal armor

VAT Vajinal armor uzunluğu VAG Vajinal armor genişliği

(39)

Şekil 3. 3. Gyrodactylus’ların önemli kitinoid kısımlarının LM ile ölçülmesinde kullanılan morfometrik özelliklerinin şematik olarak gösterilmesi (Shinn ve ark., 1995)

Median çengel

ÇTU Çengel total uzunluğu ÇŞU Çengel şaft uzunluğu ÇUU Çengel uç uzunluğu ÇKU Çengel kök uzunluğu

Marjinal çengel

MÇTU Marjinal çengel total uzunluğu MÇFU Marjinal çengel filament uzunluğu MÇŞU Marjinal çengel şaft uzunluğu MÇUU Marjinal çengel uç uzunluğu MÇUÜG Marjinal çengel uç üst genişliği MÇUAG Marjinal çengel uç alt genişliği

Dorsal bağlayıcı çubuk

DÇU Dorsal çubuk uzunluğu DÇG Dorsal çubuk genişliği

Ventral bağlayıcı çubuk

VÇU Ventral çubuk uzunluğu VÇG Ventral çubuk genişliği

VÇMU Ventral çubuk membran uzunluğu VÇMG Ventral çubuk membran genişliği VÇEU Ventral çubuk ek uzunluğu VÇEOU Ventral çubuk ek ortası uzunluğu

(40)

4. BULGULAR

4.1. Balıklarda Tespit Edilen Parazitler

Almus Baraj Gölü’nde yapılan bu çalışmada Cyprinidae familyasına ait olan 4 balık türünden Monogenean sınıfına ait 11 tür ve Digenea sınıfına ait 1 tür parazite rastlanılmıştır (Çizelge 4.1). Bazı Gyrodactylus ve Dactylogyrus türlerinde tür tespiti yapılamadığından Gyrodactylus sp. ve Dactylogyrus sp. olarak adlandırılmıştır.

Çizelge 4.1. Almus Baraj Gölü’nde bulunan balıklardaki parazit türleri

Balık Türü Parazit Türü

Cyprinus carpio Linnaeus, 1758 Dactylogyrus extensus Mueller ve Van

Cleave,1932

Diplostomum sp.

Capoeta capoeta Guldenstaedt, 1773 Dactylogyrus pulcher Bykhovskii, 1957 Dactylogyrus sp. 1

Gyrodactylus sp.1 Diplostomum sp.

Capeita tinca Heckel, 1843 Dactylogyrus narzikulovi

Dactylogyrus cricufer Wagener, 1857 Gyrodactylus sp. 2

Diplostomum sp.

Chondrostoma regium Heckel, 1843 Dactylogyrus vistulae Prost, 1957

Dactylogyrus alatus f. major Sidorov, 1956 Gyrodactylus elegans Nordmann, 1832 Gyrodactylus macrocarmis Ergens 1963 Diplostomum sp.

(41)

4.2. Balıklardaki Parazitlerin Mevsimsel Dağılımı

Çalışılan balıklardaki parazitik enfeksiyonlarda mevsimsel olarak değişim gözlemlenmiştir.

4.2.1. Cyprinus carpio Linnaeus, 1758

İnceleme sonucunda, C. carpio’ nun solungaçlarında yaygın olarak Dactylogyrus

extensus’ a ve göz merceğinde Diplostomum sp ye rastlanılmıştır. Balık solungaçlarında D. extensus’ın enfeksiyon yaygınlığı; Yaz aylarında % 91, Sonbahar aylarında % 55,

İlkbahar aylarında da % 90 olarak belirlenmiştir. Ortalama yoğunluk 46,2 (24–105) en fazla Yaz aylarında tespit edilmiştir. Diplostomum sp, yaz aylarında % 54, Sonbahar aylarında % 52,6, İlkbahar aylarında ise % 60 yaygınlığa rastlanılmıştır. Diplostomum sp.’de ortalama yoğunluk 7 (6–8) en fazla Yaz aylarında tespit edilmiştir.

Cyrinus carpio’da bulunan parazit türlerinin enfeksiyon yaygınlığı, ortalama

mevsimlere göre Çizelge 4.2.’de görülmektedir.

Çizelge 4.2. Almus Baraj Gölü’ndeki Cyprinus carpio’larda mevsimsel olarak belirlenen parazit türleri

Yaz N: 11 Enfeksiyon Yaygınlığı (%) Ortalama Yoğunluk Min-Mak

Dactylogyrus extensus. 91 46,2 24–105 Diplostomum sp 54 7 6–8 Sonbahar N: 38 Dactylogyrus extensus. 55 8 1–54 Diplostomum sp 52,6 2 1–8 İlkbabar N: 9 Dactylogyrus extensus 90 18 12–25 Diplostomum sp 60 2 1–4

(42)

0 10 20 30 40 50 O rt a la m a Y o ğ u n lu k

Yaz Sonbahar İlkbahar

Dactylogyrus extensus Diplostomum sp.

Şekil 4.1. Almus Baraj Gölü’nde incelenen sazan balıklarındaki (Cyrinus carpio)

Dactylogyrus sp ve Diplostomum sp’nin Yaz, Sonbahar ve İlkbahar

mevsimlerine bağlı ortalama yoğunluk

0 20 40 60 80 100 E n fe k s iy o n Y a y g ın ğ ı (% )

Yaz Sonbahar İlkbahar

Dactylogyrus extensus Diplostomum sp.

Şekil 4.2. Almus Baraj Gölü’nde incelenen sazan balıklarındaki (Cyrinus carpio)

Dactylogyrus extensus ve Diplostomum sp’nin Yaz, Sonbahar ve İlkbahar

mevsimlerine bağlı enfeksiyon yaygınlığı

4.2.2. Capoeta capoeta Guldenstaedt, 1773

İnceleme sonucunda, C. capoeta’ nın solungaçlarında yaygın olarak Dactylogyrus

(43)

merceğinde Diplostomum sp.’ye rastlanılmıştır. Solungaçlarında D. pulcher ve

Dactylogyrus sp1 birlikte ve aynı zamanda bulunduklarından dolayı, ayrı ayrı

enfeksiyon yoğunlukları verilememiştir. Bu yüzden Dactylogyrus spp. olarak belirtilmiştir. Çalışmamız süresince Dactylogyrus spp. (D. pucher ve D. sp1)’nin enfeksiyon yaygınlıkları; Yaz aylarında % 50, Sonbahar aylarında % 55, İlkbahar aylarında ise % 50 olarak tespit edilmiştir. En yüksek ortalama yoğunluk 15 İlkbahar aylarında tespit edilmiştir. Gyrodactylus sp. Yaz aylarında % 25, Sonbahar aylarında % 22 ve İlkbahar aylarında % 100 olarak tespit edilmiştir. Ortalama yoğunluk 5 (5) en fazla yaz aylarında tespit edilmiştir. Diplostomum sp. Yaz aylarında % 30, Sonbahar aylarında % 66, İlkbahar aylarında ise enfeksiyon yaygınlığına rastlanılmamıştır. Ortalama yoğunluk 5,5 olarak en fazla Sonbahar aylarında tespit edilmiştir. Capoeta

capoeta’ da bulunan parazit türlerinin mevsimlere göre enfeksiyon yaygınlığı ve

ortalama yoğunluğu Çizelge 4.3’de görülmektedir.

Çizelge 4.3. Almus Baraj Gölü’ndeki Capoeta capoeta’larda mevsimsel olarak belirlenen parazit türleri

Yaz N: 6 Enfeksiyon Yaygınlığı (%) Ortalama Yoğunluk Min-Mak

Dactylogyrus spp. 50 6 5–7 Diplostomum spp. 30 3 3 Gyrodactylus sp1 25 5 5 Sonbahar N: 9 Dactylogyrus spp. 55 10,2 2–27 Diplostomum sp. 66 5,5 2–10 Gyrodactylus sp. 1 22 2 2 İlkbabar N: 4 Dactylogyrus spp. 50 15 3–22 Gyrodactylus sp. 1 100 3 3–3

(44)

0 2 4 6 8 10 12 14 16 O rt a la m a Y o ğ u n lu k

Yaz Sonbahar İlkbahar

Dactylogyrus spp. Gyrodactylus sp 1 Diplostomum sp.

Şekil 4.3. Almus Baraj Gölü’nde incelenen siraz balıklarındaki (Capoeta capoeta)

Dactylogyrus spp., Gyrodactylus sp 1 ve Diplostomum sp’nin yaz, sonbahar

ve ilkbahar mevsimlerine bağlı ortalama yoğunluk

0 20 40 60 80 100 E n fk s iy o n Y a y g ın ğ ı( % )

Yaz Sonbahar İlkbahar

Dactylogyrus spp. Gyrodactylus sp 1 Diplostomum sp.

Şekil 4.4. Almus Baraj Gölü’nde incelenen siraz balıklarındaki (Capoeta capoeta)

Dactylogyrus spp., Gyrodactylus sp. 1 ve Diplostomum sp.’nin Yaz,

Sonbahar ve İlkbahar mevsimlerine bağlı enfeksiyon yaygınlığı

4.2.3. Capoeta tinca Heckel, 1843

İnceleme sonucunda, C. tinca’ nın solungaçlarında yaygın olarak Dactylogyrus

narzikova ve Dactylogyrus cricufer, solungaç ve yüzgeçlerde Gyrodactylus sp 2 ve göz

merceğinde Diplostomum sp ye rastlanılmıştır. D. narzikulovi ve D. cricufer birlikte ve aynı zamanda bulunduklarından dolayı, ayrı ayrı enfeksiyon yaygınlıkları ve

Referanslar

Benzer Belgeler

Diplostomum sp.’a ait infeksiyon yaygınlığı ise, konak balı- ğın her iki eşey grubunda birbirine yakın olmakla birlikte, gerek ortalama infeksiyon yoğunluğu gerekse bir

Işıklı Baraj Gölü’nde yaşayan turna balığında; Cestoda’dan Bathybothrium rectangulum, Nematoda’dan Camallanus truncatus ve Raphidascaris acus, Acanthocephala’dan ise

birbirini iten ve çeken pek çok kültür var. Yüzyılda bir kültür ülkesi olarak Almanya demek, gelişkin ve her geçen an daha da gelişmeye devam eden, sahip

"Budalalık etme Baffo, diye içinden bağırdı bir şey. Erkeği yakışıklı yapan, zenginliği, ihtişamı, şanı şöhretidir. Çulsuz biri yakışıklı olsa ne

Sonuç olarak; rock gibi bir alanda, açık fikirli ve yenilikçi bir müzik grubu ile müziği , özgün ve etkileyici bir set tasarımı ile bir araya gelince, pek çok

Eğitimde bilgisayar kullanımı ile ilgili yeni teknolojiler ise bilgisayar destekli eğitim ve bilgisayar destekli öğretim içine yapay zekâ kavramının girmesiyle

Ergenler bilişsel olarak farklı bir yapıdadırlar, çünkü artık soyut kavramları daha çok düşünmeye, daha karmaşık problemler çözmeye, diğer kişilerin

Ventral yüzgeçte saydığımız ışınlar Özuluğ (2008), Geldiay ve Balık (2009)’ın bildirdiği veriler ile uyumlu, İlhan (2006)’ın bildirdiği verilerden basit