Bira olayındaki gerçek
Sayın vatandaşlarımız,
Türkiye, 60 yılı aşkın Cumhuriyet tarihi boyunca büyük bir medeniyet savaşı veregelmiştir. Ulu Önderimiz Atatürk tarafından başlatılan bu savaş, Türkiye’nin sosyal ve ekonomik bakımdan gelişmiş ülkelerin ulaştıkları seviyeye yükseltilmesi savaşıdır. Bu savaş, Atatürk
inkılâpları olarak adlandırılan bir seri köklü reform ile başlatılmış, Türkiye’nin Avrupa Konseyi, Avrupa Ekonomik Topluluğu ve Nato gibi çeşitli batı ittifakları içinde tek müslüman ülke olarak yer almasına sebeb ve imkân sağlamıştır. Bu yoldan ayrılmak, ayrılmaya çaba harcamak, Atatürk yolundan dönmek, Türkiye’yi geri götürmek demektir. Ancak, son günlerde
görmekteyiz ki, bira reklâmlarının yasaklanması ve kahvehanelerde satışının önlenmesi üzerinde küçük bir grup tarafından yaratılan bir sansasyon fırtınası, Türkiye’de medeniyete doğru
ilerlemede bu grupça koparılmaya çalışılan tavizleri adeta bir toz bulutu arkasına gizlemek çabası haline dönüşmüştür.
Ortak Pazara girme hazırlığında olan bir Türkiye, 21. yüzyılın eşiğinde yurdumuzda küçük bir azınlık durumunda olan bazı çevrelerin istediği gibi; üniversitelerinde sıkma başlı ve türbanlı kızlar dolaşan, sokaklarını gittikçe artan sayıda çarşaflı, peçeli hanımlar dolduran,
meydanlarından Türk aydınlarının isimleri silinen bir ülke haline getirilmemelidir. Bira konusu, yukarıda sözü edilen grup tarafından geriye doğru atılmak istenen adımlar zincirinde sadece bir halkadır. Yarın bu zümre, başka hangi adımlar atılmasını isteyecektir? Türkiye’de içkiyi
tamamen yasaklamak isteyenler çıkarsa, sinemalarda, otobüslerde, vapurlarda, kadınlarla erkekleri ayrı ayrı oturtmak isteyenler çıkarsa, şapkayı atıp fesi, sarığı getirmek isteyenler çıkarsa, eski yazıya dönmek isteyenler çıkarsa, bu istekler kabul edilebilir mi? Ama bu
yazdıklarımızın geçerli olduğu ülkeler yakın çevremizde mevcuttur; bunlar, bu ülkelerde birer gerçek olarak yaşanmaktadır. Fakat Atatürk Türkiyesi’nin amacı, ideali bu olamaz.
Bira konusunu Türkiye’nin gündeminde tutmaya çalışan bu zümrenin maksadı gençleri içkiden korumak değildir. Çünkü Türkiye’de zaten 18 yaşından küçüklere içki satılması yasaktır.
Türkiye’de zaten kahvehanelere de 18 yaşından küçüklerin girmesi yasaktır. Halbuki, devlet eli ile üretilen ağır içkiler her türlü yasağa rağmen diskoteklerde çocuk yaşta gençlerimize
satılmaktadır. Gençleri gerçekten korumak isteyenler öncelikle bu yasaların işletilmesini taleb ederlerdi. Bu konuyu gündemde tutmaya çalışanlar, biranın az içildiği ülkelerde alkolikliğin büyük bir problem olduğunu da bilirler. Ancak haksız rekabetten medet uman bazı çevrelerce de desteklenen bu azınlığın sadece kendi dünya görüşleri istikametinde hareket ettiği açıktır. Esasen ortaya attıkları asılsız rüşvet iddiaları da görüşlerini açıkça ve dürüstçe savunma cesaretini gösteremediklerinin en açık belirtisidir.
Sayın vatandaşlarımız,
İhracatı Geliştirme Merkezi (İGEME) tarafından Ağustos 1965'te, yani bugünkü özel kesim bira fabrikaları kurulmadan önce hazırlanan bir raporun 29. sayfasında aynen şöyle denilmektedir:
“ 1933 - 1934 yıllarında Atatürk’ün direktifi ile Atatürk Orman Çiftliği’nde küçük bir bira fabrikası kurulmuştur. 50.000 litre kapasiteli olarak kurulmuş olan bu fabrikanın kapasitesi, 1937 yılında 5 milyon litreye çıkarıldı. 1937’de yayınlanan bir kanunla Atatürk bu fabrikayı da bütün çiftlikleriyle beraber hâzineye bağışladı. Böylece bu bira fabrikası evvela Devlet Ziraat İşletmeleri Kurumu’na, 1939’da da Tekel İdaresi’ne verildi’’
Diğer bir deyişle Ulu Önder Atatürk kendi mülkü olan bu çiftlikte ilk bira fabrikasını kuruyor. Yani ilk özel bira fabrikasının sahibi oluyor. Acaba bugün biraya karşı çıkan bu küçük grup Atatürk’ün fabrikasında üretilen birayı da yasaklatmak isteğinde bulunabilir miydi?
Sayın vatandaşlarımız.
Bira konusunu bu hissî ve kasıtlı yaygaradan arındırdığımızda ortaya çıkan gerçek şudur: “Tüm gıda maddeleri gibi bira da normal miktarlarda tüketildiğinde sağlığa yararlıdır.”
Bu husus son olarak Almanya’nın en ağırbaşlı gazetelerinden biri olan Süddeutsche Zeitung’un 20 Mayıs 1984 tarihli sayısının 17. sayfasında bir kere daha belirtilmiştir.
Sayın vatandaşlarımız,
Türkiye’de sonuçta sağduyunun hakim olacağına, ve devlet yöneticilerimizin de konuyu bu yaklaşımla ele alacağına içtenlikle inanıyoruz. Bu inançla kamuoyuna sunduğumuz bu duyuruda açıkladığımız konuları her kademedeki yöneticilerimiz ve vatandaşlarımızın sağduyusuna emanet ediyoruz.
Gerçeği Türk Kamuoyuna bildirmeyi bir vazife saydığımız için bu açıklamayı yapmak ihtiyacını duyduk.
Saygılarımızla...
Türk Tuborg
Efes Pilsen
Bira ve Malt Sanayi A.Ş.
Bira ve Malt Fabrikaları Grubu
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi