• Sonuç bulunamadı

Saray ve Babıalinin iç yüzü:Hidiv, Mahmud Paşa ile oğullarını Mısıra davet etti

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Saray ve Babıalinin iç yüzü:Hidiv, Mahmud Paşa ile oğullarını Mısıra davet etti"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

1

SARAY «e BABIÂLİ'NİN İÇ YÜZÜ

Yazan: SÜLEYM AN KÂNI İRTEM — Tercüme iktibas hakkı mahfuzdur.

^ m m m m ^ Tefrika No. 916

H idiv, M a h m u d p a ş a ile o ğ u lla rın ı

M ıs ıra d a v e t etti

^

la

>

Abdülhamidin serptiği iğfal tanele­

rini bile bile yutup hazmettikçe işti- haları kabaran Avrupa gazetelerinin kendi aleyhinde yazılar neşreyledikle- rini görerek sukutu hayale uğradı.

Abdülhamid Mahmud paşayı vaad- ler, tehdidler ile Fransada, İsviçrede, Mısırda, Korfuda, Belçikada takib et­ tirdi. Fakat bu muannidane teşebbüs­ lerin hiç birisinden beklediği neticeyi elde edemedi.

Seniha sultan Memonun vaad ve teminlerine inanarak kocasımn Av- rupaya firarına razı olmuş mıydı? Bu nokta anlaşılamamış ise de Abdülha- ; mid ihtiyaten Seniha sultam Yıldız ! sarayında «misafir» etmişti. Bu «ceb­

rî misaferet» esnasında Abdülhamid Seniha sultanın mührile Mahmud pa­ şaya avdeti lüzumuna dair bir mek­ tup gönderdi. Mahmud paşa buna şu mealde bir cevap verdi:

(Haklı şikâyetlerimden başlıcasmı Osmanlı diyarında dehşetli surette hüküm süren haksızlık ve adaletsizlik teşkil ediyor. Kendimin ve oğullarımın din ve devletin selâmetini temin için hissemize düşen manevî vazifeyi ifa­ dan başka hiç bir maksadımız yoktur. Devletin biricik kurtuluş çaresi olan ıslahattan yüzde onu kabul olunursa başka bir şey istemiyerek hemen ha- kipayi şahaneye yüz sürmeğe şitab eyleriz. Ben kendim için zerre kadar bir şey, bir menfaat istemiyorum. İs­ terlerse emlâkimi büsbütün zaptetsin­ ler. Vezaret rütbemi refetsinler. Bun­ ların nazarımda hiç bir ehemmiyeti yok. İndimde hayatın bile ehemmiye­ ti kalmamıştır. Ben necat ve selâmeti kendim için değil, vatanım için istiyo­ rum.) (28 eylül 1900)

Mahmud paşanm yanındaki para tükenmeğe yüz tutunca oğullarının teklifile emlâkine mukabil Pariste bir istikraz aktine kalkıştı. Tam bu sırada avını elinden kaçırmış bir adam gibi karşısına Memon çıktı.

Memon Mahmud paşaya mahud de­ miryolu işinden bahsediyor ve onu şantaja teşvik eyliyordu. Fakat bu teşviklerin tesirini görmedi. Mahmud ; paşa ile oğullan bir ara Londraya gitmişlerdi. Mısır Hidivi Abbas Hilmi paşa orada Sabahaddin ve Lûtfullah beylerle temas ederek kendilerini Mı­ sıra davet etmişti.

Dil bilmediği için Avrupada pek zi­ yade sıkılmakta olan kâhya Salih bey Mahmud paşa nezdinde bu davetin mürevvici olmuştu. Mahdum beyler Mısıra gitmeğe muhalif olmakla be­ raber babalarının sözünden çıkama­ dılar. Altı kişilik kafile: Paşa ile iki oğlu ve kâhyası, kâtibi Hüseyin Da- niş, bir de hizmetçisi Mısırda Hidive misafir oldular.

Hidiv misafirlerini Nil üzerinde bir­ likte cevelânlar yapmak suretile izaz ediyordu. Her ay muayyen bir tahsi­ sat veriyordu. Misafirler bir müddet Kahirede Kontinental otelinde lüks bir dairede kaldıktan sonra ayrıca bir eve nakleylemişlerdi.

Kendisini Mısırda ikinci Abbas diye yadettiren, bakır paralardaki tuğra altına isminin ük harflerini ilâve et­ tirmek suretile sikke darbı gibi bir saltanat hakkına da iştirak etmek is- tiyen Abbas paşanın bu daveti tabiî maksatsız ve sırf hayırhahlıktan ileri gelmiş bir şey değildi.

Mahmud paşa Mısırda bulundukça hünkârın kendisine müsaadekârane ve mültefitane davranmamasına im­ kân olamıyacağmı tabiî takdir edi­ yordu o.

i Mahmud paşa Kahirede iken aske­ rî levazım dairesi birinci şube müdür muavini ve Tıbbiye idadisinin eski ri­ yaziye muallimi olup Rodos kalesin­ den kaçan kaymakam İsmail Hakkı bey de kendisine iltihak eylemişti. İs­ mail Hakkı beyin sandık içinde firar ^ etmek gibi garib bir macerası var­

dır: (1) İstanbulda evine müdavemet eden biri Ermeni iki kişi onun hürri- yetperverane fikirler sahibi olduğunu, Avrupadaki Jön Türklerle gûya mü­ nasebette bulunduğunu jurnal etmiş­ lerdi. Bu jurnal üzerine İsmail Hakkı bey 1900 haziranında Yıldıza celb ile şifre kâtibi Asım bey tarafından bir

(1) İsmail Hakkı: Vatan uğrunda ya­ hut Yıldız mahkemesi; Mısırda basılmıştır.

kaç defa isticvap ve ikinci fırka kış­ lasında bir kaç gece misafir edildikten sonra Taşkışlaya gönderilmişti. Ora­ da hapishane memuru yüzbaşı Bolulu Mehmed ağa nezareti altına verilmiş, Reşid paşa’ divanıharbine tevdi olun­ muştu. Bu divanıharp bu sırada Reşid paşadan başka bahriye feriklerinden inşaat ve imalât reisi Hüsnü, nakliye taburu kumandanı liva Mehmed, top­ çu livası Faik, bahriye livası Behçet paşalardan ve piyade binbaşısı mah­ puslara memur İbrahim efendiden te­ rekküp ediyordu.

İsmail Hakkı beyin dostu miralay Bedirhanî Bahri beye gönderdiği bir mektupta Gazi Osman paşamn cena­ ze alayında hazır bulunmamış bir çok ricalin bulunmuşlar gibi isimlerinin gazetede neşri «arzuyu âli» icabından olduğu işitildiğini yazmış olması, şah­ sen tanımadığı halde Osman paşanın cenaze alayına iştirak etmesi, Trans- val meselesinde İngiliz kraliçesine çe- küen telgrafta imzası bulunması, Mü­ şir Fuad paşa ile münasebette olma­ sı, damad Mahmud paşayı tanıması, mabeyindeki isticvabında serbestane fikirler, mütalealar beyan etmesi it­ hamına sebep tutuluyordu.

(Arkası var)

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

For atmospheric dispersion calculation PCCOSYMA software based on Gaussian plume model was used (Jones et al., 1995). For 15 different atmospheric conditions,

□ 6 ay önce iş dönüşü bir taksi kapısında sol elinin orta parmağı ezilen Neca­ ti Tokyay, bugün felçli kız kardeşi ve yeğeniyle bü­ yük bir dram

Değil kırk sene hayatı bir şarkıdan farzederek dördünde üçü süzinâkna melerle terennüm etmek, hatta kırk sene esnafın şiv ei biinsafına ve idare

Hansa kentindeki kapahçarşıyı anlatır. Han- sa’nın 6 ilçeye ayrıldığını, bu 6 ilçeden üçün- cüsünde Müslümanların yaşadığını, burada kurulan,

[r]

Mercekli, aynalı ya da katadioptrik te- leskoplar arasında, aynalı teleskoplar ama- tör teleskop yapımcıları tarafından diğer- lerinden çok daha fazla tercih edilir.. Çün-

1934'te Ürdün'ün Ankara Büyükelçisi Prens Emir Zeid'le yaptığı evlilik nedeniyle “ Prenses Zeid” olarak da tanınan sanatçı, diplomat, hattat ve tarihçi Şakir

Ön sahne elemanlarının bu değişkenliği, sah­ ne mekanik ve elektrik tesisatı ile bir­ likte, büyük opera ve müzikal tiyatro kü­ çük ve büyük tiyatro,