• Sonuç bulunamadı

Tepebaşı'nda Despina

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Tepebaşı'nda Despina"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

TEPEBAŞI'NDA

DESPİNA

M.Despina, Metidiyeköy ve Kurtuluş'tan sonra Tepebaşı'nda

T

epebaşı ile ilgili amlanm, hani nere­deyse 50 yıl öncesine doğru sarkmaya başlıyor;

Bindokuzyüzkırkların ikinci yarısında Tepebaşı, hala İstanbul’un eski seçkin bir semti, eğlence odaklarından biri olma özel­ liğini taşıyordu.

O zamanların Tepebaşı’sı otelleri de ün­ lüydü.

Bugün hala var olan, resepsiyonunda Fa­ tih Bey’in güler yüzle sizi beklediği, Em est

Hemingway’in İstanbul’a Birinci Dünya

Savaşı sırasında, savaş muhabiri olarak geldiğinde kaldığı, yabancı dostla­

rınızla rahatlıkla salık verebilece­ ğiniz ehven fiyatlı bir otel olan (es­ kiden Italyan Galliani’ nin konağı imiş) Büyük Londra Oteli'nin ya- nısıra, Imperail Oteli de ünlüydü.

Sait Faik 40'h yılların sonlarında

ya da ellili yılların başlarında yaz­ dığı o enfes “Bir Bahçe” öyküsün­ de otelin adını vermez d e ,... ile ge­ çer.

Tabii, hala İstanbul’un seçkin otellerinden biri olan ve başka bir yazımızda tek başına alıp inceleye­ ceğimiz Pera Palas’ı da unutmaya­ lım.

Yine eskiden kırklı yıllara sark­ mış olan yerler arasında, Ozdemir

Kaptan'm “tipik bir Beyoğlu Lokanta­ sı” olarak tanımladığı, “Lala Lokanta ve Birahanesi” de bulunurdu. Bunlara bir de

Eyfel ile son zamanlara kadar varlığını sür­ dürmüş olan İzmir Lokantası'm da eklemek gerek.

Kırklı ellili yıllarda, bugünkü müzikholle­ rin yerini tutan, ama yalmzca alaturka icra edilen, Tepebaşı Bahçesi'nde (bakmayın siz adına,aslında kapalı salonu da vardı)

Müzeyyen, Hamiyet gibi ünlü hanendeler

ile Kemani Sadi Bey gibi ünlü sazende­ ler çalarlardı.

Yukarıda adını saydığım birinci sınıf yıl­ dızlar değil ama, yeni başlayanlar veya meslekte onlar kadar parlamayanlann sık sık gittikleri yer ise Kanuni Esasi Kıraat-

hanesi'ydi. Müzisyenler oraya devamlı gi­

derlerdi, çünkü orada “iş bağlanırdı”. O yılların Tepebaşı'sından Beyoğlu’na yalnız sokaklarla değil, bir de Karlman

Pasajı ile de geçilirdi.

Tepebaşı'nı bende kutsal yer haline dö­ nüştüren iki ana binayı bir an için bir yana

peare, Ibsen, Edmond Rostand, Ugo Bet­

ti, Pirandello, Arthur Miller ve daha ne­

ler neler izlemiştik yıllar boyu. Öbüründe, yani amfiteatr şeklinde olan ve Dram Tiyat- rosu’ndan önce yıkılan Komedi Tiyatro­

sunda ise Moliere’den başlayıp, Marcel Achard’a uzanan bir skala içinde oyanan

oyunlarda, kimi zaman eşsiz Behzat Bu-

dak’ı, kimi zaman Vasfî Rıza Zobu’ yu iz­

lerdik. Vasfı Rıza Bey, Cevat Fehmi Baş­

kurt’ un Paydos adlı oyununu orada 500

kez oynayarak, bir rekor da kırmıştı.

Şehir Tiyatroları’ndaki bu eğitimizi hiç kuşkusuz Türk tiyatrosunun çok değHd ön­ deri Muhsin Ertuğrul ‘a borçluyduk.

Tepebaşı ve Şehir Tiyatroları deyince, ak­ la hemen tiyatromuzun ve yazınımızın de­ ğerli kişisi Haldun Taner gelir, ince zeka­ sı, oklarıyla delen değil de, incitmeden eleş­ tiren hicvi, engin kültürü ve her halinden belli olan insan sevgisi ile Haldun Taner, İs­ tanbul'u İstanbul yapan kişilerden biriydi. Sık sık uğradığı, yöneticileri ve aktörleriyle sohbet edip, öğrencilere dersler verdiği

bırakalım ve daha sonraları, striptiz furya­ sı başladığında, İstanbul’u kırıp geçiren, biz- lerin de üniversiteli harçlığımızla gidip,

Sisi Urağan nam afeti seyrettiğimiz Cum­

huriyet Pavyonu da anımsatalım.

Ama kırklı yılların ikinci yarısından baş­ layarak, Tepebaşı’nı benim için adeta kutsal bir yer haline getiren iki yapı, Şehir Tiyat­

roları idi.

Avrupa’daki tiyatroların küçük bir kopya­ sı olan ve altmışlı yılların sonlarına kadar varlığını sürdürüp,şüpheli bir yangınla orta­ dan kalkan, Dram Tiyatrosu ‘nda

Shakes-Dram Tiyatrosu binasından çıkıp, o ünlü beresi, yüzünden hiç eksik olmayan gülüm­ semesi, geniş pardesüsü ve artık bir uzantı­ sı haline gelmiş çantasıyla Pelit'ten içeri giren Haldun Taner Hoca'mn insanın içi­ ni ısıtan görüntüsü gençliğimin en güzel a- nılarından biri olarak hala gözlerimin önündedir.

Bir zamanların ünlü Tepebaşısı, 70'li ve 80'li yıllarda, sönmeye yüz tuttu.

Tepebaşı’nm yeniden canlanması, Beyoğ- lu’nunki ile eşzamanlıdır. Bu canlanmada, TÜYAP'ın da büyük etkisi vardır.

Herneyse, restore edilen binala­ rı, istik lal Caddesi’nden oraya uzanan sokaklarda açılan yeni yer­ leriyle, Beyoğlu’na koşut olarak canlanan Tepebaşı’nda bir iki ay kadar önce, ilk zamanlar Mecidiye- köy’de, sonraları Kurtuluş’ta mey­ hanesi olan, birincisi kapayıp, İkin­ cisini ortağına devredip ayrılan

Madam Despina, Günay ile or­

taklaşa yeni bir yer açtı. Yerin adı tabii ki Madam’ın kurumlaşmış kişiliğinden dolayı Despina.

Despina’nın binası eski bir lo­ kantadan bozma olduğu için, ayna­ larla kaplı da olsa yine de hemen o geleneksel meyhane havasına bü- rünüvermiş. Yakında aynaları kal­ dırmayı da düşündüklerine göre -ki Haşan

Pulur’un da aynalardan şikayet ettiği dü­

şünülürse iyi de ediyorlar- onlardan söz et­ meyelim. Despina’nın belki de tek eleştirile­ cek yam, gelen çalgıcıların alaturka icra et­ mekten çok, meyhaneyi gürültüye garket- meleri.Acaba,dümbeleği hasvedip, yalnız kanun ve utla daha iyi bir topluluk buluna­ maz mı?

Despina’da Madam’ın klasik ama güzel mezelerini, kıvamı mükemmel bakla fava,

radika, yaprak ciğer, gerçek Ermeni pilakisi ve diğerlerini bulabilirsiniz.

Biz gittiğimiz gece, yağı çekmemiş güzel bir palamut tava da yedik. Kimi dilimlerin küçük kesilmiş olmaları yüzünden biraz ku­ rumuş olmalarını ise o gecenin olağanüstü kalabalığının doğurduğu karışıklığa verdik ve Madam’ın da söylediği gibi, bir daha ol­ mayacağına inandık.

DESPİNA

Tepebaşı Meşrutiyet Cad. 129/1 TEL: 245 55 66/25144 43. SAYFA 38 FİESTA - 14 KASIM 1993

Referanslar

Benzer Belgeler

 Well prepared lesson plan (with appropriatestyle and content, and suitable activities).  Well organized to show logic behind the activities which will be used

Eylemler Canlandırma, yansılama, taklit Sözel dille aktarma.

Catheter Adaptor Luer-Lock with closure Cap (Fresenius Medical Care) and stay safe Catheter Extension Luer-Lock 32 cm (stay safe ® , Fresenius Medical Care) were

Eksik tekrar; gösteren yanı aynı, gösterilen yanı farklı dil birimlerinin aynı dil gerçeğine gönderme yapması demektir.. Kimi zaman mesajların alıcıya iyice belletilmesi, eski

Ama otobüsler bekledik duraklarda deyince birdenbire şiir oluverir.» İnsanın İnsana kulluğu yok edilmelidir, bu çağ rı bizdendir sözü şiir değildir.. Buna

Kriptokok infeksiyonu akci¤erlerde lokal olarak bafllar ve fark edilmeyip tedavi edilmez ise AIDS olgular›n›n ço¤unda infeksiyon burada s›n›rl› kalmay›p ortalama 4.5

In Gilroy’s idea national identity is structured through a notion of citizenship and patriotism that subordinates ethnic, racial, and cultural differences to

Yaratının herhangi bir alanında, malzemenin gerektirdiği, açıkladığı kurallar bulunmadan, kullanılan malzemenin ne olmak istediği anlaşılmadan “özgün” bir yanıt