• Sonuç bulunamadı

Socio-Demographical And Clinical Characteristics Of Vaginismus Comparison With Other Female Sexual Dysfunction

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Socio-Demographical And Clinical Characteristics Of Vaginismus Comparison With Other Female Sexual Dysfunction"

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Vajinismusun Sosyodemografik ve Klinik

Özellikleri Açýsýndan Diðer Cinsel Ýþlev

Bozukluklarý ile Karþýlaþtýrýlmasý

Socio-Demographical and Clinical Characteristics of Vaginismus

Comparison with Other Female Sexual Dysfunction

Münevver Hacýoðlu Yýldýrým1

1Uzm. Dr., Bakýrköy Ruh ve Sinir Hastalýklarý Hastanesi

SUMMARY

Objective: Unlike western societies vaginismus is the most frequent sexual dysfunction in patients admitted to sexual dysfunction outpatient clinics in Turkey. Ýn this study it was aimed to investigate the sociodemographi-cal and clinisociodemographi-cal differences between vaginismus and other sexual dysfunctions. Method: 49 patients with vaginismus and 60 patients with other sexual dysfunc-tion disorders who admitted to sexual dysfuncdysfunc-tion out-patient unit in a year were enrolled in the study. Ýn this study Socio - demographical and sexual behaviour scale and clinical characteristics scale prepared by clinicans were used. Results: Patients with vaginismus had higher marriage age and lower admnistiration age compared to other sexual dysfunction disorders. When we compared family attitude and sexual education we found that both groups had similar scores. Sexual activity before mar-riage and desire, arousal, orgasm in current sexual activ-ity scores were higher in patients with vaginismus com-pared to patients with other sexual dysfunction disor-ders. Conclusion: In our studt there were no differences in terms of cultural variables. When cross-cultural differ-ences in prevalance rates of vaginismus is considered to determine possible etiologic factors it will be important to compare them to groups that have sexual problems not only health controls.

Key Words: Vaginismus, Sexual Dysfunction, Clinical Features

ÖZET

Amaç: Vajinismus batý toplumlarýndan farklý olarak ülkemizde cinsel iþlev bozukluklarý polikliniðine en sýk baþvuru nedenidir. Bu çalýþmada vajinismusun diðer cin-sel iþlev bozukluklarýndan sosyodemografik ve klinik fark-lýlýklarýnýn saptanmasý amaçlanmýþtýr. Gereç ve Yöntem: Bir yýl boyunca cinsel iþlev bozukluðu polikliniðine baþvu-ran 49 vajinismus ve vajinismus dýþýnda cinsel iþlev bozukluklarý tanýsý alan 60 kadýn hasta sosyodemografik ve klinik özellikleri açýsýndan geriye dönük olarak deðer-lendirilmiþtir. klinisyenler tarafýndan oluþturulan sosyo-demografik ve cinsel davranýþlar veri formu ile klinik veri formu kullanýlmýþtýr. Bulgular: Vajinismus tanýsý alan kadýnlarýn baþvuru yaþý daha küçük, evlenme yaþý daha büyüktür. Vajinismus ve diðer cinsel iþlev bozukluklarý arasýnda ailenin cinselliðe tutumu, cinsel geliþim özellik-leri ve cinsel eðitim açýsýndan farklýlýk saptanmamýþtýr. Vaginismus tanýsý alan kadýnlarýn evlilik öncesi cinsel aktiviteleri anlamlý derecede daha fazladýr. Cinsel aktivitenin birleþme dýþýndaki alanlarý, istek, uyarýlma ve orgazm diðer cinsel iþlev bozukluklarýna oranla daha iyidir. Sonuç: Çalýþmamýzda kültürel özellikler açýsýndan gruplar arasýnda farklýlýk yoktur. Vajinismusun kültürler-arasý farklý rastlanma oranlarý düþünüldüðünde olasý ety-olojik etkenlerin saptanmasý için sadece saðlýklý kontroller ile deðil cinsel sorunu olan kiþilerle de karþýlaþtýrýlmasý uygun olacaktýr.

Anahtar Sözcükler: Vajinismus, Cinsel Ýþlev Bozukluðu, Sosyodemografik Özellikler

(Klinik Psikiyatri 2017;20:37-44) DOI: 10.5505/kpd.2017.07379

(2)

GÝRÝÞ

Ülkemizde kadýnlarýn cinsel sorun nedeni ile psikiyatri polikliniklere en çok baþvuru nedeni vajinismustur (1,2). Vajinismusun batý toplumlarýn-da toplumlarýn-daha az görüldüðü ifade edilmektedir. Ýsveç'te yapýlan bir çalýþmada yýllýk görülme sýklýðý %1 olarak saptanmýþtýr (3). Ülkemizde toplum temelli bir araþtýrmada araþtýrmaya katýlan kadýnlarýn %17'si yaþamlarýnýn herhangi bir zamanýnda bir kerelik, %9.2'si yaþamlarýnda bir dönem devam eden birleþme sorunu tarif etmiþlerdir (4). Konya'da yapýlmýþ olan bir baþka araþtýrmada toplumda %15.3 oranýnda vajinismus olduðu bildirilmiþtir (5). Cinsel sorunlarla psikiyatri klin-iðine baþvuran kadýn hastalarýn deðerlendirildiði bir araþtýrmada vajinismusun %73 oranýnda olduðu bildirilmiþtir (2). Yýldýrým ve arkadaþlarýnýn yürüt-tüðü araþtýrmada yalnýzca cinsel iþlev bozukluðu olan olgularýn baþvurduðu bir merkezde kadýnlarýn %41 oranýnda vajinismus nedeni ile baþvuru yaptýðý saptanmýþtýr (1).

Vajinismus, DSM 5 ile birlikte disparoni tanýsý ile birleþtirilerek perino-pelvik aðrý bozukluðu olarak tanýmlanmýþtýr (6). Vajinismus daha önceki DSM sýnýflandýrmalarýnda "vajina kaslarýnýn kasýlmasý ve bu nedenle birleþmenin olmamasý " þeklinde taným-lanmaktaydý. Bu tanýmlama birleþme sýrasýnda aðrý duyma ya da aðrý olacaðý kaygýsý nedeniyle birleþe-meme olgularýný tanýmlamada zorluklara neden olmaktaydý. DSM 5 ile birlikte birleþmenin gerçek-leþmemesi pelvik taban kaslarýnda kasýlma ile bir-likte birleþmeye yönelik kaygý ve korkuyu da ölçüt olarak almýþtýr. Çok daha kapsayýcý bir tanýmlama oluþturmuþtur (7,8).

Vajinismus konusunda yapýlmýþ olan araþtýrmalarýn metodolojileri etyoloji ile ilgili bilgi vermek için yeterli deðildir (9,10). Yapýlan araþtýrmalarda et-yolojik olarak rol oynadýðý düþünülen etkenler cin-sel ya da fizikcin-sel istismar (11,12), cincin-selliðe karþý negatif tutum (13,14), cinsel bilgi ve eðitim azlýðýdýr (15,16). Psikiyatri polikliniðine baþvuran vajinis-musu olan ve olmayan kadýnlarýn karþýlaþtýrýldýðý bir araþtýrmada vajinismusu olan kadýnlarýn daha fazla görücü usulü evlendiði, cinsel bilgilerinin yetersiz olduðu, eþlerinde daha fazla oranda cinsel iþlev bozukluðu olduðu, evlilik öncesi cinsel

dene-yimlerinin az olduðu, cinsel iþlevsellik sorunlarýnýn ve cinsel doyumda azalmanýn olduðu bildirilmiþtir (17).

Her ne kadar heterojen, multisistemik ve multifak-töryel bir hastalýk olduðu ifade edilse de (6) yaþanýlan toplum ve kültürün vajinismus geliþi-minde etken olabileceði düþünülmektedir. Bazý araþtýrmacýlara göre, batý ve doðu kültürlerinde kadýn cinselliðinin bastýrýlarak, penis ya da diðer yabancý cisimlere kapalý tutulmasý manasýna gelen ve yüceltilen "bekaret" kavramý, vajinal alýcýlýða karþý bir tepki olarak vajinismusun temelini oluþtu-ran kültürel nedenlerdendir (18). Bir baþka görüþle ise vajinismusun toplumlar arasý görülme oran-larýndaki farklýlýðýn nedeni cinsel bilgi eksikliðidir (16,17). Cinselliði merak etmenin ahlaksýzlýk, suç, günah sayýldýðý, kadýnlarýn kendi cinsel organlarýný bile tanýmadýklarý toplumlarda, uygun ve doðru bil-giye ulaþma imkaný olmadýðýnda yanlýþ bilgilenme-ler ve cinsel bilgi yetersizliði olabilmektedir (19). Vajinismusu olan kadýnlarýn diðer cinsel iþlev bozukluðu olan kadýnlar ile karþýlaþtýrýlmasý, vaji-nismusun diðer cinsel iþlev bozukluklarýndan farklý özellikler göstermesi nedeni ile önemlidir. Vajinismus ve diðer cinsel iþlev bozukluklarý cinsel bilgi eksikliði, geçmiþ travma öyküsü gibi benzer etyolojik faktörler içerse de kültürler arasýnda bu denli farklý görülme oranlarý vajinismus dýþýnda hiçbir baþka cinsel iþlev bozukluðunda göste-rilmemiþtir. Bu nedenle ayný toplum ve kültürel özelliklere sahip olan vajinismusu olan kadýnlarla, diðer cinsel iþlev bozukluðu olan kadýnlarýn özellik-lerinin karþýlaþtýrýlmasýnýn önemli olacaðý düþünülmüþtür.

Vajinismus ile özellikle ülkemizde yapýlan araþtýr-malar daha çok cinsel iþlevler açýsýndan saðlýklý kontroller ile karþýlaþtýrma yapan araþtýrmalardýr. Doðrudan vajinismusun diðer cinsel sorun yaþayan ve taný alan kadýnlar ile karþýlaþtýrýldýðý çalýþmalar çok az sayýdadýr. Bu nedenlerle bu araþtýrmada cin-sel iþlev bozukluðu polikliniðine baþvuran vajinis-mus ve vajinisvajinis-mus dýþýndaki diðer cinsel iþlev bozukluðu olan hastalarýn özellikleri karþýlaþtýrýlmýþtýr.

(3)

GEREÇ VE YÖNTEM

Bir yýl boyunca cinsel iþlev bozukluðu polikliniðine kadýn cinsel sorunu nedeniyle baþvuran çiftler deðerlendirmeye alýnmýþtýr. Bu olgulardan kli-nisyenler tarafýndan cinsel iþlev bozukluðu tanýsý konulan çiftlerin dosyalarý geriye dönük olarak deðerlendirilmiþtir. Bir klinisyen tarafýndan cinsel iþlev bozukluðu tanýsý konan hastalar cinsel iþlev bozukluðu tedavi ekibi tarafýndan tedaviye uygun-luk açýsýndan yeniden deðerlendirilmiþ, tanýlar eþ görüþmeleri ile verifiye edilmiþtir. Deðerlendirme aþamasýnda tedaviye devam etmeyen, baþka sorun-larý ya da organik etyolojileri nedeni ile sevk edilmiþ, tedavi uygun bulunmamýþ olan kiþilerin dosyalarý deðerlendirmeye alýnmamýþtýr.

Vajinismus tanýsý psikiyatristler tarafýndan konmuþ birleþmeyi engelleyen durumlar, aðrý, aðrý korkusu, kasýlma, birleþmeye izin vermeyen tüm durumlar deðerlendirmeye alýnmýþ, bu duruma sebep olabile-cek diðer bozukluklar ve eþe ait cinsel sorunlar ayrýntýlý deðerlendirilmiþtir. Tüm kadýn hastalar bir kadýn hastalýklarý ve doðum uzmaný tarafýndan deðerlendirilerek birleþmeye engel jinekolojik bir sorun olup olmadýðý gözden geçirilmiþtir.

Sosyodemografik veri formu; Çiftlere muayene olduklarý dönemde klinisyenler tarafýndan hazýr-lanmýþ yaþ, eðitim, cinsel bilgilenme gibi bilgilerden oluþan sosyodemografik form doldurulmuþtur. Klinik veri formu; Hastalar muayene olduklarý dönemde klinisyenler tarafýndan DSM 4 TR'ye göre oluþturulmuþ, cinselliðin istek uyarýlma ve orgazm aþamalarýnýn ayrý ayrý yok, azalmýþ, yeterli olarak deðerlendirildiði klinik deðerlendirme formu uygulanmýþtýr. Bu formlar ile bir baþka klin-isyen tarafýndan cinsel iþlev bozukluðu tanýsý alan hastalar, tedaviye uygunluk açýsýndan yeniden deðerlendirilerek tedavileri baþlanmýþtýr. Araþtýrma sýrasýnda bu formlar hasta dosyalarýndan saðlanarak araþtýrmacýlar tarafýndan deðer-lendirilmiþtir.

BULGULAR

Kýrk dokuz (%45) vajinismus, 60 (%65) diðer

cin-sel iþlev bozukluðu olan toplam 109 kadýn araþtýr-maya alýnmýþtýr. Diðer cinsel iþlev bozukluklarý; 35 (%58.3) kiþi cinsel isteksizlik, 15 (%25) kiþi anorgazmi, 10 (%16.6) kiþi uyarýlma bozukluðu idi. Baþvuranlarýn 2 (%1.8) sinin okuma yazmasý yok, 1 (0.9) kiþi okur yazar, 78 (%71.6) kiþi ilköðretim, 20 (%18.3) kiþi ortaöðretim, 8 (%7.3) kiþi üniversite mezunu idi. Bir (% 0.9) kiþi iþsiz, 78 (%71.6) kiþi ev hanýmý, 15 (%13.8) kiþi iþçi, 10 kiþi (%9.2) memur, 5 (%4.6) kiþi serbest çalýþan idi. Vajinismus olmayan gruptan bir kiþi hariç hepsi evli idi. Yüz iki (% 93.6) kiþi çekirdek aile ile, 7 (% 6.4) kiþi geniþ aile ile yaþýyordu. Ýki (%1.8) kiþi dýþýnda tamamýnýn ilk evliliði idi. Vajinismus grubundan 2 (%1.8) kiþinin, diðer gruptan 53 (% 48.62) kiþinin çocuðu bulunmakta idi. Elli iki (% 47.7) kiþi anlaþarak, 2(%1.8) kiþi kaçarak, geriye kalan 54 (%50.0) kiþi görücü usulü evlenmiþti. Üç (% 2.8) kiþinin resmi nikahý yoktu. On (% 9.2) kiþi eþi ile akraba idi. Vajinismus olan ve olmayan gruplarýn sosyodemografik verileri karþýlaþtýrýlmýþ, vajinis-mus olan kadýnlarýn daha çok partneri ile baþvur-duðu (p=0.049), diðer cinsel iþlev bozukluðu olan kadýnlarýn çoðunlukla kendisinin baþvurduðu görülmüþtür (p=0.08). Vajinismusu olan grup cin-sel sorundan baþkalarýna daha çok bahsetmiþtir (p=0.02). Vajinismus olanlar evlilik öncesi daha çok cinsel yakýnlaþma yaþamýþ (p=0. 02), ve daha az doðum kontrol yöntemi kullanmýþtýr (p=0.01). Diðer cinsel iþlev bozukluðu tanýsý alan kadýnlarýn eþlerinde daha fazla cinsel iþlev bozukluðu tanýsý bulunmaktadýr (p=0.01). Sayýsal olmayan sosyode-mografik veriler Tablo 1 de verilmiþtir.

Vajinismus tanýsý alan kadýnlarýn baþvuru yaþý küçük (p<0.01), evlendiði yaþ (p<0.01) ve evlendiðinde eþin yaþý (p=0.02), ilk partnerle bir-leþme dýþý cinsel aktivite yaþý (p<0.01) daha büyük-tür. Vajinismus tanýsý olanlarýn evlilik süresi daha kýsadýr (p<0.01). Yaþ, evlendiði yaþ gibi her iki grubun sayýsal verilerinin karþýlaþtýrmasý Tablo 2'de verilmiþtir.

Vajinismus tanýsý olan kadýnlarýn cinsel istek (p<0.01), uyarýlma (p<0.01) ve orgazm (p<0.01) aþamalarý daha fazla oranda yeterlidir. Klinik veri-ler Tablo 3’te verilmiþtir.

(4)

PROOF

Tablo1:Sosyodemografik özellikler Vajinismus (n=49) Diðer (n=60) p X2

Baþvuru þekli Tek baþýna 5 (%10.2) 16(%26.7) 0.049 4.70

Partneri ile 44 (%89.8) 44(%73.3)

Yönlendirilme þekli Kendisi 38 (%77.6) 34 (%56.7) 0.008 9.67

Psikiyatrist tarafýndan 6 (%12.2) 23 (%38.3) Psikiyatri dýþý doktor tarafýndan 5 (%10.2) 3 (%5.0)

Aile tutumu Bilgilendirme yok, cinsellik yasak 47 (%95.9) 59 (%98.3) 0.424 0.588 Bilgilendirme var yasak yok 2 (%4.1) 1 (%1.7)

Mastürbasyon sýklýðý Haftada bir ya da daha fazla 6 (%12.2) 2 (%3.4) 0.180 3.43

Haftada birden az 3 (%6.1) 6 (%10.2)

Yok 40 (%81.6) 51 (%86.4)

Mastürbasyona tutumu Doðal 11 (%22.4) 8 (%13.3) 0.205 3.16

Gereksiz 19 (%38.8) 33(%55.0)

Zararlý 19 (%38.8) 19 (%31.7)

Cinsel bilgi kaynaðý Yok 3 (%6.1) 9 (%15.0) 0.328 2.22

Aile 9 (%18.4) 11 (%18.3) Diðer 37 (%75.5) 40 (%66.7) Cinsel sorundan bahsetme Evet 14 (%28.6) 7 (%11.7) 0.024 4.95 Hayýr 35 (%71.4) 53 (%88.3)

Evlilik öncesi cinsel iliþki

Yok 18 (%36.7) 37 (%61.7) 0.002 14.6

Birleþme olmadan Seviþme 19 (%38.8) 14 (%23.3) El ele tutuþma öpüþme 12 (%24.5) 9 (%15.0) Evlilik öncesi cinsel

sorun Yok 31 (%63.3) 46 (%76.7) 0.143 2.33 Var 18 (%36.7) 14 (%23.3) Doðum kontrol yöntemi Yok 42 (%85.7) 34 (%56.7) 0.001 10.78 Var 7 ((%14.3) 26 (%43.3)

Fiziksel hastalýk Yok 47 (%95.9) 51 (%85.0) 0.107 3.54

Var 2 (%4.1) 9 (%15.0)

Ýkincil cinsel iþlev bozukluðu taný

Yok 23 (%46.9) 24 (%40.0) 0.560 0.52

Var 26 (%53.1) 36 (%60.0)

Eþte cinsel iþlev bozukluðu taný

Yok 35 (%71.4) 28(%46.7) 0.011 6.78

Var 14 (%28.6) 32 (%53.3)

(5)

TARTIÞMA

Vajinismus nedeni ile baþvuran kadýnlar daha çok partneri ile birlikte baþvuruyorken vajinismus dýþý yakýnmalarla baþvuran kadýnlar daha çok tek baþý-na baþvuruyorlardý. Vajinismus dýþý tanýsý olanlar daha çok psikiyatristler tarafýndan yön-lendirilmiþtir.

Araþtýrmamýzda vajinismus tanýsý iki klinisyen tarafýnda DSM 4 TR ölçütlerine göre konmuþtur. DSM 5 vajinismusta birleþmenin gerçek-leþmemesinin gerekçesi olarak pelvik taban kaslarýnda kasýlma ile birlikte birleþmeye yönelik

kaygý ve korkuyu da ölçüt olarak almýþtýr. Bu nedenle daha kapsayýcý bir taný kategorisi oluþtur-duðu söylenebilir. Ancak vajinismusun sadece aðrý bozukluðu olarak tanýmlanmasý multidisipliner tedavi gerektiren bir bozukluk olmasý dolayýsý ile, tedavisi için psikiyatrik deðerlendirmeyi geciktire-bilecek bir rol oynayabilir. Bu nedenlerle taný kriterleri hangi sýnýflandýrma sistemine ait olursa olsun klinisyen deðerlendirmesinin önemi ön plana çýkmaktadýr (7,8).

Araþtýrmamýzda vajinismus ile diðer cinsel iþlev bozukluklarý arasýnda cinselliðe yönelik aile tutum-larý açýsýndan farklýlýk olmadýðý saptandý. Tablo 2: Sosyodemografik veriler

Vajinismus n=49 Diðer n=60 p t

Yaþ 25.93±4.46 33.88±7.73 <0.001 -6.37

Evlendiði yaþ 23.5±4.27 20.15±3.83 <0.001 4.37

Menstürasyon yaþý 13.15±1.28 13.19±1.26 0.870 0.69

Cinsel bilgilenme yaþý 14.98±3.82 14.55±2.54 0.513 0.65

Evlendiðinde eþin yaþý 26.80±4.68 24.65±4.63 0.020 2.36

Ýlk mastürbasyon yaþý 17.69±3.83 15.33±2.10 0.073 1.88

Ýlk partner ile birleþme dýþý cinsel aktivite yaþý

20.26±4.01 16.58±2.04 <0.001 4.12

Evlilik süresi (ay) 28.12±33.32 163.71±96.74 <0.001 -9.35

T testi

Tablo:3 Klinik veriler

Vajinismus n=49 Diðer n=60 p X2

Cinsel istek Yok 0 (%0.0) 3 (%5.2) <0.001 36.73

Azalmýþ 10 (%19.8) 42 (%72.4) Yeterli 39 (%81.3) 13 (%22.4) Uyarýlma Azalmýþ 7 (% 12.5) 30 (%50.0) <0.001 16.70 Yeterli 42 (%87.5) 30 (%50.0) Orgazm Yok 20 (%42.7) 28 (%46.6) <0.001 14.00 Azalmýþ 5 (%8.3) 19 (%32.8) Yeterli 24 (%48.0) 12 (%20.7)

(6)

Vajinismus grubunda %95.9, diðer cinsel iþlev bozukluklarýnda %98.3 oranýnda aile tarafýndan cinsel bilgilendirmenin yapýlmadýðý ve cinselliðin aile içinde yasak olduðu görülmüþtür. Araþtýrma bulgumuzun aksine geçmiþ araþtýrma verilerinde cinsel yasaklarýn, cinsel tabularýn vajinismus geliþi-minde rol oynayabileceði ifade edilmiþtir (20). Hiller' e göre batý toplumunda evlilik öncesi bekarete verilen önemin azalmasý ve çocuk yetiþtirmede "aþýrý müdahaleci ve baðýmlý anne" modelinden uzaklaþýlmasý vajinismusun doðu toplumuna göre azalmasýnýn nedeni olabilir (21). Türkiye'de yürütülen bir araþtýrma sonucuna göre cinselliðinin kadýnlar tarafýndan ifade edile-memesinin, kadýn cinselliðinin evliliðe kadar tabu olarak kalmasýnýn, bekarete atfedilen yüceleþti-rilmiþ anlamýn batý toplumuna göre vajinismus sýk-lýðýnýn artmasýna neden olan kültürel faktörler ola-bileceði ifade edilmiþtir (2). Araþtýrma bulgu-larýmýzda bu bilgilerin aksine vajinismus ve diðer cinsel iþlev bozukluklarý arasýnda ailenin cinselliðe yönelik tutumlarýnýn farklý olmadýðý, benzer oranda cinselliðin yasak tabu olduðu, benzer oranda da rahatlýkla konuþulabildiði saptanmýþtýr. Kadýn cin-sel iþlev bozukluklarýnýn tamamýnda ailenin cincin-sel- cinsel-liðe tutumunun olumsuz olduðu söylenebilir. Araþtýrmamýzda cinsel bilgilenme yaþý, kaynaklarý açýsýndan her iki grup açýsýndan farklýlýk saptan-mamýþtýr. Bir görüþle vajinismusun toplumlar arasý görülme oranlarýndaki farklýlýðýn nedeni cinsel bilgi eksikliðidir (16). Bazý kültürlerde inanýþlar gereði uygun ve doðru bilgiye ulaþma imkaný olmadýðýnda yanlýþ bilgilenmeler ve cinsel bilgi yetersizliðinin vajinismusa neden olabileceði ifade edilmiþtir (19). Geçmiþ araþtýrma verilerinde cinsel bilgi eksik-liðinin vajinismus etyolojisinde rol oynayabileceði belirtilmiþ olmasýna raðmen bizim araþtýrma bulgu-larýmýzda diðer cinsel iþlev bozukluklarý ile vajinis-mus arasýnda eðitim ve cinsel bilgilenme açýsýndan farklýlýk saptanmamýþtýr.

Mastürbasyon sýklýðý ve mastürbasyona tutum açýsýndan her iki grup arasýnda farklýlýk saptan-mamýþ olmasýna karþýn her iki grupta büyük çoðun-luk mastürbasyonu gereksiz ya da zararlý bulmuþ-tur. Geçmiþ travma yaþantýlarý açýsýndan araþtýr-mamýzda her iki grup arasýnda farklýlýk saptan-mamýþtýr. Oysa araþtýrma bulgularýmýzýn aksine vajinismus etyolojisine yönelik araþtýrmalarda

çocukluk çaðý cinsel ya da fiziksel istismarýnýn vaji-nismus geliþiminde rol oynayabileceði ifade edilmiþtir (11,12).

Araþtýrmamýzda vajinismus tanýsý alan kadýnlarýn evlenme yaþý diðer cinsel sorunu olan kadýnlara oranla yüksektir. Ülkemizde ve benzer þekilde bekaretin evlilikte ortadan kalkmasý gerektiði inancý olan toplumlarda pek çok kiþinin ilk cinsel aktivitesinin evlilik ile birlikte olduðu ifade edilmektedir. Ýlk cinsel aktivite evliliðin ilk gecesi gerçekleþir ve vajinal birleþme kadýn erkek arasýn-daki "baþarýlý" cinsel iliþkinin temel belirleyicisi olmaktadýr (22). Bu nedenle de evliliðin ilk gecesi birleþme ile ilgili kaygý ve korku beklenen bir durum olmaktadýr. Korkunun temel kaynaðý bekaret, oluþabilecek aðrý ve kanama ile ilgili olum-suz ve abartýlý beklentiler olabilir (20). Bazý kültür-lerde23 ve ülkemizde halen ilk gece bekaret ispatý, kanamanýn aile tarafýndan görülmesi beklentisi ilk geceye ve ilk gece cinsel birleþmeye yönelik toplumsal atýflar vajinismusu olan kadýnlarýn daha ileri yaþta evlenmesinin sebebi olabilir. Bu neden-lerle evlilik öncesinde ilk gece ile ilgili kaygýlarý yoðun olan kiþiler ileride geliþebilecek vajinismus için riskli olabilir.

Araþtýrmamýzda vajinismus tanýsý alanlarýn yaþ ortalamasý daha düþüktür. Evlilik yaþlarý daha ileri olmasýna karþýn yardým almak için baþvurduklarý yaþ daha küçüktür. Tamamlanmamýþ evliliði olan çiftlerle yapýlan bir araþtýrmada, araþtýrma bulgu-larýmýza benzer þekilde evliliðin tamamlanmadýðý olgularýn yaþ ortalamalarý cinsel birleþme yaþayan-lara oranla daha düþüktür (24). Vajinismusun olmasý evliliðin tamamlanamamasý anlamýna geldiði ve cinsel birleþmenin evliliklerde hemen ya da erken dönemde olmasý gereken bir aktivite olarak kabul edilmesi nedeniyle yardým arama davranýþý diðer cinsel sorunlara oranla daha erken baþlýyor olabilir (25).

Vajinismus tanýsý olanlarýn evlilik öncesi partneri ile birleþme dýþýnda cinsel aktivitesi diðer iþlev bozukluklarý grubuna oranla daha fazladýr. Cinsel aktivitenin istek uyarýlma ve orgazm fazlarýnda diðer cinsel iþlev bozukluklarýna oranla daha az sorun olduðunu ifade etmiþlerdir. Araþtýrma bulgu-larýmýza benzer biçimde vajinismusu olan

(7)

kadýnlar-la yürütülen akadýnlar-lan araþtýrmakadýnlar-larýnda ve DSM 4'de cinsel birleþme denenmediði ya da birleþme deneneceði beklentisi olmadýðýnda cinselliðin diðer alanlarýnýn etkilenmeyeceði ifade edilmiþtir (16,25,26,27). Cinsel aðrý yakýnmasý olan hastalarýn deðerlendirildiði bir araþtýrmada, aðrýsý olmayan grup, vulvar vestibülit ve vajinismus tanýsý olan hastalar karþýlaþtýrýlmýþ araþtýrma bulgularýmýzdan farklý olarak vajinismus olan grupta istek uyarýlma ve doyumda da bir azalma saptanmýþtýr. Diðer cin-sel sorunlarýn birleþmede deðil ama birleþmeyi hazýrlayan evrelerde soruna neden olarak bir et-yolojik faktör olabilecekleri ifade edilmiþtir (28). Araþtýrmamýz geriye dönük ve dosya tarama þek-linde düzenlenmiþ araþtýrma olduðu için veri ulaþým kýsýtlýlýklarý mevcuttur. Saðlýklý kontrol grubu ile verilerin karþýlaþtýrýlmamýþ olmasý ve vajinismusun heterojen bir grupla karþýlaþtýrýlmýþ olmasý bulgu-larýn yorumlanmasýnda kýsýtlýlýða neden olmak-tadýr. Her ne kadar vajinismus için spesifik olarak taný koyduracak bir ölçek olmasa da tüm hastalarýn cinsel aktivitelerinin deðerlendirildiði bir ölçeðin olmamasý standardizasyon açýsýndan kýsýtlýlýk oluþ-turmaktadýr.

SONUÇ

Vajinismus nedeni ile baþvuran kadýnlarýn baþvuru sýrasýndaki yaþlarý ve evlenme yaþlarý, cinsel iþlev bozukluðu polikliniðine yönlendirilme ve baþvuru þekli açýsýndan diðer cinsel iþlev bozukluðu ile baþvuran kadýnlardan farklýdýr. Vajinismus olan kadýnlar ilk gece, ya da evlilik ile ilgili kaygýlar nedeniyle daha geç yaþta evleniyor olabilir. Vajinismus olan kadýnlarýn evlilik öncesi cinsel aktiviteleri daha fazladýr ve evlilik sonrasý cinsel-liðin birleþme dýþý alanlarýnda daha az sorun yaþadýklarý saptanmýþtýr. Vajinismus etyolojisi henüz aydýnlatýlabilmiþ bir bozukluk deðildir. Ancak araþtýrma bulgularýmýzda cinsel eðitim, mas-türbasyona karþý tutum, ailenin cinselliðe karþý tutumu, geçmiþ travma öyküsü açýsýndan vajinis-mus ile diðer cinsel iþlev bozukluklarý arasýnda farklýlýk saptanmamýþtýr. Kültürlerarasý farklý görülme oranlarý olan vajinismus hastalarýnda aile tutumu, geçmiþ travma öyküsü, cinsel eðitim, cin-selliðe tutum açýsýndan diðer cinsel iþlev bozukluk-larýndan fark olmamasý diðer etyolojik etkenlerin

saðlýklý kontroller yanýnda tüm cinsel iþlev bozuk-luklarýnda deðerlendirilmesi için daha kapsamlý araþtýrmalar yapýlmasý gerektiðini düþündürmekte-dir. Ayrýca vajinismusun kültürler arasý bu denli farklý oranlarda görülüyor olmasýnýn bu etkenler dýþýnda nedenleri olabileceði öngörülebilir. Bu nedenlerle vajinismusun etyolojisinde rol oynaya-bileceði düþünülen kültürel etmenlerin diðer cinsel iþlev bozukluklarýndaki rolünün araþtýrýldýðý daha kapsamlý araþtýrmalara ihtiyaç bulunmaktadýr.

Yazýþma adresi: Uzm. Dr. Münevver Hacýoðlu Yýldýrým. Bakýrköy Ruh ve Sinir Hastalýklarý Hastanesi, Ýstanbul. hmunevver@yahoo.com.tr

(8)

KAYNAKLAR 1. Yýldýrým EA, Akyüz F, Hacýoðlu M, Eþsizoðlu A, Çakmak

AC, Çakmak E, Erdiman S. Cinsel Ýþlev Bozukluklarý Kliniðine Baþvuran Olgularda Baþvuru Yakýnmasý ile Klinik Taný Arasýndaki Ýliþki. Noropsikiatri Arsivi 2011; 48: 24-30.48. 2. Tuðrul C, Kabakci E. Vaginismus and its correlates. Sex Marital Ther 1997; 12:1, 23-34.

3. Engman M. Partial vaginismus definition, symptoms and treatment. Linköping University Medical Dissertation, Doctoral thesis. 2007. http://www.diva-portal.org/smash/get/diva2:16787/FULLTEXT01.pdf, No. 1015. 4. CETAD (Cinsel Eðitim Tedavi ve Araþtýrma Derneði. Cinsel Saðlýk ve Üreme Saðlýðý) Araþtýrmasý, 2006. Ýstanbul. http://www.cetad.org.tr/CetadData/Book/10/2692011154421-Arastirma_sonuclari_Dosyasi_1.pdf

5. Yilmaz E, Zeytinci IE, Sari S, Karababa IF, Çilli A. S, Kucur R. Investigation of sexual problems in married people living in the center of Konya. Turk Psikiyatri Dergisi 2010; 21;2, 1. 6. American Psychiatric Association. Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders, Fifth Edition. Arlington, VA: American Psychiatric Association, 2013.

7. Akbaþ NB, Akbaþ F, Yaluð Ý A. Review Of The Etiology, Differential Diagnosis And Therapeutic Options Of sexual Pain Disorders, From Vaginismus To Dyspareunia: Review. Turkiye Klinikleri Journal of Gnynecology and Obstetrics 2007; 17:6, 447.

8. Incesu C. Dsm-5 ve Cinsel Ýþlev Bozukluklarý. Noropsikiatri Arþivi 2011; 48:1-6

9. Reissing ED, Binik YM, Khalifé S Does vaginismus exist?: A critical review of the literature. J Nerv Ment Dis 1999;187:5, 261-274.

10. Van de Wiel HBM, Jaspers J PM, Weijmar Schultz WCM, Gal, J. Treatment of vaginismus: a review of concepts and treat-ment modalities. J Psychosom Obstet Gynaecol 1990;11:1, 1-18. 11. Biswas A, Ratnam SS .Vaginismus and outcome of treat-ment. Annals of the Academy of Medicine 1995; 24:5, 755-758 12. Jones KD, Lehr ST, Hewell SW. Dyspareunia: Three case reports. J. Obstet. Gynecol. Neonatal Nurs 1997; 26:1, 19-23. 13. Ward E, Ogden J. Experiencing vaginismus-sufferers beliefs about causes and effects. Sex Marital Ther 1994; 9:1, 33-45. 14. Shortle B, Jewelewicz R. Psychogenic vaginismus. Med Aspects Hum Sex 1986; 20: 83-87.

15. Karagüzel EÖ, Arslan FC, Tiryaki A, Osmanaðaoðlu MA, Kaygusuz E Þ. Sociodemographic features, depression and anx-iety in women with life-long vaginismus. Anatolian Journal of Psychiatry 2016;17; 6, 489-495

16. Silverstein JL. Origins of psychogenic vaginismus. Psychother Psychosom 1989; 52:4, 197-204.

17. Doðan S, Saraçoðlu GV. Yaþam boyu vajinismusu olan kadýnlarda cinsel bilgi, evlilik özellikleri, cinsel iþlev ve doyumun deðerlendirilmesi. Trakya Univ Tip Fak Derg 2009; 26:2, 151-158.

18. Ng ML Vaginismus- a disease, symptom or culture-bound

syndrome? Sex Relation Ther 1999; 14: 9-13.

19. CETAD (Cinsel Eðitim Tedavi ve Araþtýrma Derneði) Bilgilendirme Dosyasý 5. "Kadýn Cinselliði". Ed: Yüksel Þ, Cindoðlu D, Þimþek F, Seyisoðlu H. Cinsel Eðitim Tedavi ve Araþtýrma Derneði 2006.

20. Sungur M. The role of cultural factors in the course and treatment of sexual problems. In: Hall K, Graham C, editors. The Cultural Context of Sexual Pleasure and Problems: Psychotherapy with Diverse Clients. New York: Routledge, 2012, 308-329.

21. Hiller J. Defining vaginismus. Sex Relation Ther 2000;15:1, 87.

22. Ibrahimipure H, Najjar AV, Jalambadani Z. The first experi-ence of intercourse in married women of Sabzevar city: a phe-nomenological study. Health Med 2012; 6: 453-461.

23. Farnam F, Janghorbani M, Merghati-Khoei E, Raisi, F. Vaginismus and its correlates in an Iranian clinical sample. Int J Impot Res 2014; 26: 6, 230-234

24. Al Sughayir M. Unconsummated marriage: a Saudi version. Arab Journal of Psychiatry 2004;15(2).

25. Hawton K. Catalan J Sex therapy for vaginismus: characte-ristics of couples and treatment outcome. Sex Marital Ther 1990; 5:1, 39-48.

26. Ghavami-Dicker S. A survey of studies in vaginismus. Revue médicale de la Suisse romande 1988; 108: 4, 307.

27. Amerikan Psikiyatri Birliði. Psikiyatride Hastalýklarýn Tanýmlanmasý ve Sýnýflandýrýlmasý Elkitabý, Yeniden Gözden Geçirilmiþ Dördüncü Baský (DSM-IV-TR). Amerikan Psikiyatri Birliði, Washington DC, 2000'den çeviren Köroðlu E, Hekimler Yayýn Birliði, Ankara. 2001

28. Reissing ED, Binik YM, Khalif S, Cohen D, Amsel, R. Etiological correlates of vaginismus: Sexual and physical abuse, sexual knowledge, sexual self-schema, and relationship adjust-ment. J Sex Marital Ther 2003; 29:1, 47-59.

Referanslar

Benzer Belgeler

A study from Turkey evaluated the impact of the type of infertility on female sexual function and showed that women with secondary infertility had a higher prevalence of

Çalışma bulgularına göre kadınların cinsel mitlere inanç düzeyi yüksek olan kadınların cinsel doyum düzeylerinin daha düşük olduğu görülmüştür...

Bazen de kadınların cinsel istismarcı olabileceği kabul edilmekte ancak istismara uğrayan çocuğun bu durumdan çok fazla etkilenmeyeceği (Akdemir ve Gölge 2019),

Bu derlemenin amacı ülkemizde kadın cinsel işlev bozuklukları arasında %50 gibi önemli bir yere sahip vajinismus sorunu kapsamında ebelerin rol ve fonksiyonlarına dikkat çekmek

It was indicated in our study in analog scale evaluation in which we questioned the importance of sexual life that the importance given to sexuality in the patients with THA was

Bu katalog, çoğunluğu kuzey yarıkürede yer alan bulutsu, yıldız kümesi ve göka- da gibi çeşitli, en parlak gökcisimleri yer alıyor.. Aslında, Charles

Geçerli modellere göre ön yıldızı çevreleyen diskteki tozun, bir milyon yıl içinde ya ışınım basıncıyla uzaya saçılarak dağılması, ya da yıldı- za yaklaşıp

Diğer kazanlar ise ilginç bir şekilde nakliye esnasında 102 Mecidiye kruvazörüne Prut ismi verilmesinin sebebi, Osmanlı Devleti’nin I.Dünya Savaşı’na