• Sonuç bulunamadı

İLKÖĞRETİM I. KADEMEDE GÖREVLİ SINIF ÖĞRETMENLERİNİN SINIF DİSİPLİNİNE İLİŞKİN GÖRÜŞLERİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İLKÖĞRETİM I. KADEMEDE GÖREVLİ SINIF ÖĞRETMENLERİNİN SINIF DİSİPLİNİNE İLİŞKİN GÖRÜŞLERİ"

Copied!
162
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

İLKÖĞRETİM BÖLÜMÜ

SINIF ÖĞRETMENLİĞİ ANABİLİM DALI

İLKÖĞRETİM I. KADEMEDE GÖREVLİ SINIF

ÖĞRETMENLERİNİN SINIF DİSİPLİNİNE İLİŞKİN

GÖRÜŞLERİ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Hazırlayan

Gözde ÖZCAN

Tez Danışmanı

Yrd. Doç. Dr. Erdoğan ŞAMA

(2)
(3)

ii

bilgi ve beceriler ancak kapsamlı ve nitelikli bir eğitim ile verilebilir. Yaşamın en önemli öğelerinden biri olan eğitimin amaçlarına ulaşılabilmesi için, sınıf toplumunun en iyi şekilde yönetilmeye çalışılması gerekmektedir. Etkili bir sınıf yönetimi, öğrenci problem davranışlarının en aza indirildiği ve belli bir disiplinle yönetilen sınıflarda gerçekleşir. Ülkemizde öğrenci disiplin olaylarının ne düzeyde olduğunu, ilköğretim okullarında yaşanan disiplin olaylarına karşı hangi yöntemlerin kullanıldığını göstermesi açısından bu çalışma önem kazanmaktadır. İlköğretimin birinci kademesindeki sınıflarda yaşanan sınıf disiplini problemlerinin sıklığı, nedenleri ve üstesinden gelmede kullanılan yöntem ve teknikler hakkında öğretmenlerin görüşleri ve bu görüşlerin öğretmenlerin cinsiyeti, mesleki kıdemi, okuttukları sınıf düzeyi ve mezun oldukları okul türüne göre ne kadar farklılaştığı saptanmaya çalışılmıştır. Elde edilen bulguların ilgililere ve yapılacak çalışmalara katkı sağlayacağı düşünülmektedir.

Araştırmanın planlanmasında ve yürütülmesinde bana yol gösteren, bilgi ve tecrübeleri ile her zaman yanımda olan Danışman Hocam Sayın Yrd. Doç. Dr. Erdoğan Şama’ya, araştırmada kullanılan anket ile tezin oluşumunda görüşlerinden yararlandığım Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde görev yapan Sayın Yrd. Doç. Dr. Naciye Aksoy’a ve çalışma boyunca sabır, özveri, maddi ve manevi destekleri ile daima yanımda olan sevgili annem, babam ve kardeşim olmak üzere emeği geçen herkese sonsuz teşekkürleri bir borç bilirim.

Bu çalışmada anketlerin uygulanmasında değerli zamanlarını ayıran Türk Eğitim Sistemi’nin temel taşları olan eğitim emekçisi meslektaşlarım öğretmenlere ayrıca teşekkür ederim…

(4)

iii

ÖZCAN, Gözde

Yüksek Lisans, İlköğretim Bölümü Sınıf Öğretmenliği Ana Bilim Dalı Tez Danışmanı: Yard. Doç. Dr. Erdoğan ŞAMA

Mart – 2008

Bu araştırma İlköğretim I. Kademede Görevli Sınıf Öğretmenlerinin Sınıf İçi Disipline İlişkin Görüşleri’ni belirlemek amacıyla genel tarama modelinde betimsel bir çalışmadır. Araştırmada ilköğretim birinci kademedeki sınıflarda, öğretmenlerin sınıf içinde karşılaştıkları disiplin problemleri, disiplin problemlerinin nedenleri, öğretmenlerin bu disiplin problemlerine karşı kullandıkları yöntemler ile bedensel cezaya ilişkin öğretmen görüşleri alınmıştır. Bu görüşlerin öğretmenlerin cinsiyeti, mesleki kıdemleri, okuttukları sınıf düzeyleri ve mezun oldukları okul türlerine göre ne kadar farklılaştığı saptanmaya çalışılmıştır.

Araştırmanın evrenini 2006-2007 öğretim yılında Düzce İl Merkezi’ndeki ilköğretim okullarında görev yapan sınıf öğretmenleri oluşturmaktadır. Evrenden yola çıkılarak 16 ilköğretim okulunda görev yapan 165 sınıf öğretmeni araştırmanın örneklemini oluşturmaktadır. Bu araştırma için gerekli veriler Aksoy (1999) tarafından geliştirilen ve 67 maddeden oluşan anket formunun uygulanmasıyla elde edilmiştir. Araştırmada elde edilen sonuçlar şu şekilde özetlenebilir:

Öğretmenlerin sınıf yönetiminde öğrencilerinin disiplini bozan davranışlarına, davranışların nedenlerine, davranışlara karşı kullanılan yöntemler ile bedensel cezaya ilişkin görüşleri alındığında öğretmenlerin cinsiyetlerine, mezun oldukları okul türüne ve okuttukları sınıf düzeyine göre bir farklılık belirlenmezken; öğretmenlerin mesleki kıdemlerine göre sınıf yönetiminde öğrencilerinin disiplini bozan davranışlarına ilişkin görüşleri, disiplini bozan davranışların nedenleri ve bedensel cezaya ilişkin görüşleri açısından anlamlı bir farklılık olduğu belirlenmiştir.

(5)

iv

ÖZCAN, Gözde

Graduate Study, The Discipline of Class Mastering at Primary School Teaching Thesis Advisor: Yar. Doç. Dr. Erdoğan ŞAMA

March-2008

This research is a defining study in the model of general scanning aiming to determine the views of class masters who are in charge at first grades of primary schools on classroom discipline. In this respect, the views of the teachers at first grades of primary schools on disciplinary problems they meet in the classrooms, the reasons of these disciplinary problems, the methods they use against these problems and their views on physical punishment are taken in this research. It is also tried to be determined in what respect the views of the teachers differ on their sexes, professional seniorities, the level of the classrooms they were in charge with and the type of the schools they finished.

The class masters who were in charge in the educational year of 2006–2007 in the province center of Düzce are the main scopes of this research. By taking these scopes into consideration the 165 teachers who are in charge in 16 primary schools formed the sampling of the research. The data needed to make this research is determined by the application of the survey formed of 67 articles developed by Aksoy (1999).

When the teachers views on the behaviors of the students breaking discipline in class management, the reasons lying behind these behaviors and the methods used against them and their views on physical punishment were taken, no difference was determined regarding their sexes, the type of the schools they finished and the level of the classrooms they were of the students breaking discipline in class management, the methods used against them and their views on physical punishment were taken a significant difference was determined regarding the teachers professional seniorities.

(6)

v ABSRACT……….. .iv İÇİNDEKİLER……….. ..v TABLOLAR………... viii BÖLÜM I……… ………..1 1.GİRİŞ………... ..1 1.1. Problem Durumu………..……….1 1.2. Problem Cümlesi……..………..4 1.3. Alt Problemler………4 1.4. Araştırmanın Amacı………..5 1.5. Araştırmanın Önemi……….6 1.5. Sayıltılar………... ..7 1.7. Sınırlılıklar……..………. ………..7 1.8. Tanımlar…...………..8 1.9.Kısaltmalar………..9 BÖLÜM II...10 2.KAVRAMSAL ÇERÇEVE……….………10 2.1. Sınıf Yönetimi……….…………. .10 2.2.Disiplin Kavramı………..…………...….….18

2.2.1. Geleneksel Disiplin Anlayışı………...23

2.2.2. Modern Disiplin Anlayışı……….……….24

2.3. Pozitif Disiplin……….……….26 2.4. Disiplin Modelleri……….29 2.4.1. Canter Model……… 29 2.4.2. Glasser Modeli………... 30 2.4.3. Kounin Modeli………... 31 2.4.4. Davranışçı Model………... 31

(7)

vi

2.6.1. Sınıf Kuralları……….. 39

2.6.2. İdeal Öğretmen Modeli……… 44

2.7. Ödül ve Ceza…..………... 45

2.8. İlgili Araştırmalar……….. 55

2.8.1. Yurt Dışı Araştırmalar……… 55

2.8.2. Yurt İçi Araştırmalar……….. 57

BÖLÜM III………. 70

3. YÖNTEM……… ………70

3.1. Araştırmanın Modeli……….. 70

3.2. Araştırmanın Evreni………... 70

3.3. Araştırmanın Örneklemi……… 71

3.4. Veri Toplama Aracı………... 71

3.5. Verilerin Toplanması………. 73

3.6. Verilerin Çözümlenmesi………... 74

BÖLÜM IV………. ………75

4.1. BULGULAR VE YORUM………. 75

4.2. Alt Problemlere İlişkin Bulgular ve Yorumlar……… 75

BÖLÜM V……….. ..……104 5.1. SONUÇ ve ÖNERİLER………...104 5.2. Sonuçlar….………...104 5.3. Öneriler………...111 KAYNAKÇA………...115 EKLER………...123 Ek 1:Özgeçmiş………...123

(8)
(9)

viii

Tablo 1 Ölçme Aracındaki Maddelerin Güvenirlik Katsayısı……….. 73 Tablo 2 Öğrencilerin Sınıf İçinde Disiplini Bozan Davranışlarına İlişkin

Öğretmen Görüşlerinin Öğretmenlerin Cinsiyetlerine Göre t Testi

Sonuçları………..……… 75 Tablo 3 Öğrencilerin Sınıf İçinde Disiplini Bozan Davranışlarına İlişkin

Öğretmen Görüşlerinin Mezun Olunan Okul Türüne Göre Ortalama

Ölçümleri……….………... 76 Tablo 4 Öğrencilerin Sınıf İçinde Disiplini Bozan Davranışlarına İlişkin

Öğretmen Görüşlerinin Mezun Olunan Okul Türüne İlişkin Tek

Yönlü Varyans (F) Analizi Sonuçları ……….………... 77 Tablo 5 Öğrencilerin Sınıf İçinde Disiplini Bozan Davranışlarına İlişkin

Öğretmen Görüşlerinin Okuttukları Sınıf Düzeyine Göre Ortalama

Ölçümleri……….... 78 Tablo 6 Öğrencilerin Sınıf İçinde Disiplini Bozan Davranışlarına İlişkin

Öğretmen Görüşlerinin Okuttukları Sınıf Düzeyine İlişkin Tek

Yönlü Varyans (F) Analizi Sonuçları …….………... 79 Tablo 7 Öğrencilerin Sınıf İçinde Disiplini Bozan Davranışlarına İlişkin

Öğretmen Görüşlerinin Mesleki Kıdemlerine Göre Ortalama

Ölçümleri ………...……….. 80 Tablo 8 Öğrencilerin Sınıf İçinde Disiplini Bozan Davranışlarına İlişkin

Öğretmen Görüşlerinin Mesleki Kıdemlerine İlişkin Tek Yönlü

Varyans (F) Analizi Sonuçları ………...……… 81 Tablo 9 Öğrencilerin Sınıf İçinde Disiplini Bozan Davranışların

Nedenlerine İlişkin Öğretmen Görüşlerinin Cinsiyetlerine Göre t

Testi Sonuçları ………...……… 82 Tablo 10 Öğrencilerin Sınıf İçinde Disiplini Bozan Davranışların

Nedenlerine İlişkin Öğretmen Görüşlerinin Mezun Olunan Okul

(10)

ix

Nedenlerine İlişkin Öğretmen Görüşlerinin Okuttukları Sınıf

Düzeyine Göre Ortalama Ölçümleri ………...…………... 85 Tablo 13 Öğrencilerin Sınıf İçinde Disiplini Bozan Davranışların

Nedenlerine İlişkin Öğretmen Görüşlerinin Okuttukları Sınıf

Düzeyine İlişkin Tek Yönlü Varyans (F) Analizi Sonuçları……... 86 Tablo 14 Öğrencilerin Sınıf İçinde Disiplini Bozan Davranışların

Nedenlerine İlişkin Öğretmen Görüşlerinin Mesleki Kıdemlerine Göre Ortalama Ölçümleri………...………...………... 87 Tablo 15 Öğrencilerin Sınıf İçinde Disiplini Bozan Davranışların

Nedenlerine İlişkin Öğretmen Görüşlerinin Mesleki Kıdemlerine

İlişkin Tek Yönlü Varyans (F) Analizi Sonuçları……….... 88 Tablo 16 Öğrencilerin Sınıf İçinde Disiplini Bozan Davranışlara Karşı

Kullanılan Yöntemlere İlişkin Öğretmen Görüşlerinin

Cinsiyetlerine Göre t Testi Sonuçları………...………...…. 89 Tablo 17 Öğrencilerin Sınıf İçinde Disiplini Bozan Davranışlara Karşı

Kullanılan Yöntemlere İlişkin Öğretmen Görüşlerinin Mezun

Olunan Okul Türüne Göre Ortalama Ölçümleri………... 91 Tablo 18 Öğrencilerin Sınıf İçinde Disiplini Bozan Davranışlara Karşı

Kullanılan Yöntemlere İlişkin Öğretmen Görüşlerinin Mezun Olunan Okul Türüne İlişkin Görüşlerinden Aldıkları Toplam Puanların Ortalamaları Arasındaki Farkın Sınanmasına İlişkin

Tek Yönlü Varyans (F) Analizi Sonuçları………...……… 92 Tablo 19 Öğrencilerin Sınıf İçinde Disiplini Bozan Davranışlara Karşı

Kullanılan Yöntemlere İlişkin Öğretmen Görüşlerinin Okuttukları Sınıf Düzeyine Göre Ortalama Ölçümleri………...……… 93

(11)

x

Tablo 21 Öğrencilerin Sınıf İçinde Disiplini Bozan Davranışlara Karşı Kullanılan Yöntemlere İlişkin Öğretmen Görüşlerinin Mesleki

Kıdemlerine Göre Ortalama Ölçümleri………...………... 95 Tablo 22 Öğrencilerin Sınıf İçinde Disiplini Bozan Davranışlara Karşı

Kullanılan Yöntemlere İlişkin Öğretmen Görüşlerinin Mesleki

Kıdemlerine İlişkin Tek Yönlü Varyans (F) Analizi Sonuçları…... 96 Tablo 23 Öğrencilerin Sınıf İçinde Bedensel Cezaya İlişkin Öğretmen

Görüşlerinin Cinsiyetlerine Göre t Testi Sonuçları……….. 97 Tablo 24 Öğrencilerin Sınıf İçinde Bedensel Cezaya İlişkin Öğretmen

Görüşlerinin Mezun Olunan Okul Türüne Göre Ortalama

Ölçümleri…...………...………...………...………. 98 Tablo 25 Öğrencilerin Sınıf İçinde Bedensel Cezaya İlişkin Öğretmen

Görüşlerinin Mezun Olunan Okul Türüne Göre Tek Yönlü

Varyans (F) Analizi Sonuçları………...………...………... 99 Tablo 26 Öğrencilerin Sınıf İçinde Bedensel Cezaya İlişkin Öğretmen

Görüşlerinin Okuttukları Sınıf Düzeyine Göre Ortalama

Ölçümleri………...………...………...………...…. 100 Tablo 27 Öğrencilerin Sınıf İçinde Bedensel Cezaya İlişkin Öğretmen

Görüşlerinin Okuttukları Sınıf Düzeyine İlişkin Tek Yönlü

Varyans (F) Analizi Sonuçları………...………...………... 101 Tablo 28 Öğrencilerin Sınıf İçinde Bedensel Cezaya İlişkin Öğretmen

Görüşlerinin Mesleki Kıdemlerine Göre Ortalama Ölçümleri……. 102 Tablo 29 Öğrencilerin Sınıf İçinde Bedensel Cezaya İlişkin Öğretmen

Görüşlerinin Mesleki Kıdemlerine İlişkin Tek Yönlü Varyans (F)

Analizi Sonuçları………...………...………...……. 103 Tablo 30 Disiplini Bozan Davranışlara İlişkin Madde Dağılımları İle İlgili

(12)

xi

Tablo 33 Bedensel Cezaya İlişkin Madde Dağılımları İle İlgili Öğretmen

(13)

Bu bölümde araştırma ile ilgili problem durumu, problem cümlesi, alt problemler, araştırmanın amacı, araştırmanın önemi, sayıltılar, sınırlılıklar ve tanımlar üzerinde durulmaktadır.

1.1. Problem Durumu

Sınıf yönetimi, eğitim yönetimi sıra dizininin ilk ve temel basamağıdır. Sınıf öğrencilerle yüz yüze olunan yerdir. Eğitimin hedefi olan öğrenci davranışının oluşması burada başlar. Eğitim için gerekli birincil kaynaklar olan öğrenci, öğretmen, program, kaynaklar sınıf içindedir. Eğitim yönetiminin kalitesi, büyük ölçüde, sınıf yönetiminin kalitesine bağlıdır (Başar, 2001; Sarıtaş, 2000). Sınıfın iyi yönetilmesi, eğitimde başarının ilk adımıdır. Bir bakıma sınıf yönetiminde başarılı olanlar genellikle nitelikli öğretmen özellikleri taşımaktadırlar (Demirel, 2000). Daha iyi bir eğitim için öğretmenlerin eğiticilik özelliği kadar yöneticilik özelliklerinin de geliştirilmesi önem kazanmaktadır. Sınıf yönetiminin başarılı bir biçimde gerçekleştirilmesi, öğretmenin sınıf yönetimi alanında yetişmiş olmasına bağlıdır.

Sınıf otoritesinin sağlanmasında, öğretmenin mesleki deneyimi ön plana çıkmaktadır. Mesleğin ilk yıllarında sınıfı kontrol etmekte zorlanan öğretmenler, sonraki yıllarda tecrübe kazandıkça sınıfta ortaya çıkan disiplin sorunları ile daha kolay ve etkili bir biçimde başa çıkabilmektedirler. Sınıf içerisinde sağlanan düzen, eğitim-öğretim başarısını artıracak ve aynı zamanda öğretim etkinliklerinin işleyişini daha verimli ve daha kalıcı bir hale dönüştürecektir.

(14)

Sınıf yönetimi sürecini etkileyen birçok etken bulunduğu düşünülmektedir. Bu etkenler arasında, öğretmenin bireysel özellikleri, ders verirken kullandığı öğretim stratejileri, yöntem ve teknikleri, sosyal çevreyle uyum, okul ile aile arasındaki işbirliği, sınıfın fiziki koşulları, öğrencilerin özellikleri ve gereksinimleri, okulun yapısı, okulca benimsenen kurallar ve sınıfta yaratılan atmosfer sayılabilir (Ağaoğlu, 2002; Demirel, 2000).

Sınıf yönetimi, sınıf kurallarının uyumla idaresi ve gerekli çevrenin oluşabilmesi için bu kuralların öğrenme düzeninin bir kolu olarak öğrencilere benimsetilmesiyle insan ve zaman kaynaklarının yararlı bir şekilde yönetimidir (Bayındır, 2001: 44). Sınıf yönetimi; öğrenme için uygun ortamın sağlanması ve sürdürülmesidir. Öğretmen ve öğrencilerin çalışma engellerinin ortadan kaldırılması, öğretim zamanının uygun kullanılması, öğrencilerin etkinliklere katılımının sağlanması, sınıftaki kaynakların, insanların ve zamanın yönetilmesidir (Erdoğan, 2000:10). Sınıf yönetimi, düzenli ve güvenli bir öğrenme ortamını oluşturan öğretmen davranışları ve sınıf düzeni organizasyonu ile ilgili tüm etkenlerin örgütlenmesi biçiminde de düşünülebilir (Karip, 2003: 1).

Eğitim öğretim etkinliklerinin üretim yerleri sınıflardır. Bu nedenle, sınıfın fiziksel yapısı, öğrenci özellikleri, öğretmenin yeterliği büyük önem taşımaktadır. Sınıfta yönetici konumunda olan öğretmendir (Celep, 2000). Sınıftaki bir eğitsel etkinliğin öğeleri olarak sınıf ortamı, zaman, araç-gereç, öğrenci, öğretmen, eğitim programı sayılabilir. Etkili bir öğretim için bunların iyi kullanılması gerekir.

Sınıf iyi yönetilmezse uysal bir öğrenci yaramaz, çalışıp başarabilecek bir öğrenci ilgisiz, iyi iş çıkarabilecek bir öğrenci özensiz, başarısız olur (Başar, 1997: 150). Günümüzde öğretmenlerin önde gelen sorunlarından biri öğrencilerde derslerin, amaçların gerçekleşmesini sağlayacak şekilde öğrencilerin davranışlarını sınıf içinde yönetmedeki güçlüktür (Özyürek, 2001: 2). Öğretmenin öğrencileriyle kurduğu sağlıklı iletişimin, sınıfın etkin bir şekilde yönetilmesindeki rolü büyüktür.

(15)

Öğretmenin öğrencileri ile kurduğu sağlıklı ilişkiler kadar, öğrenciler arasındaki iletişim de çok önemlidir. Öğretmen, sınıf içi iletişim konusunda öğrencilerine rehberlik etmelidir. Gereğinden fazla gevşek ya da otoriter davranmak sınıf yönetimi açısından olumsuzlukların doğmasına sebep olabilir. Bunu engellemek için dengeli ve tutarlı davranışlar sergileyerek öğrencilere yol gösterilebilir ve herkesin benimseyebileceği sınıf kuralları oluşturulabilir. Sınıf içinde gerçekleşebilecek disiplin sorunlarını önlemede, sınıf kurallarının etkili olduğu düşünülebilir .

Öğretmenin sınıf yönetimi konusunda yetersiz kalması öfkeye, patlamaya, umutsuzluğa, yıkıma, iş stresine, iş doyumsuzluğuna ve işten uzaklaşmaya neden olabilir (Sarıtaş, 2000: 55). Sınıf ortamının, çocukların evin dışındaki zamanlarının büyük çoğunluğunu harcadıkları yer olduğu göz önüne alındığında etkili öğrenmeler oluşması, olumsuz davranışların değiştirilmesi için çocukların bu ortamda nasıl davrandıklarının dikkatli bir biçimde gözlemlenmesi gerekir. Sınıf ortamında gözlemlenen çocuğun davranışları, arkadaşları ile uyumu aile yaşantısı ile ilgili ipucu verebilir.

Sınıf yönetiminde başarılı olmanın yöntemleri; planlı çalışma, akıcı etkinlik, tutarlılık, öğretmen kontrolü ve kuralları belirtmektir.Etkili bir sınıf yöneticisi olarak öğretmenin, sınıfı eğitim için hazırlaması, sınıf kural ve süreçlerini belirleyip öğretmesi, öğretimi düzenleyip sürdürmesi, öğrencilerin uygun davranmasını sağlaması beklenir (Harris, Evertson, 1991: 74-78). Ders saatini düzenli faaliyetlere ayıran bir öğretmen, sınıf içinde çıkabilecek disiplin problemlerini de büyük ölçüde önlemiş olur. Öğrenci derse motive olduğunda, ders dışı çeldiricilere karşı kayıtsız kalabilir. Bu da dersin verimli geçmesinde önemli bir etkendir. Sınıf içerisinde belli bir düzen sağlanmasının öğretimin başarısını artıracağı sonucuna ulaşılabilir.

Öğretmen ve öğrenci arasındaki ilişkinin samimiyete dayanması ile birlikte, aradaki mesafenin korunması da önemlidir. Sınıf disiplini sağlaması yönünden öğretmen bu sınırı korumaya özellikle dikkat etmelidir. Öğretmenin sınıfta disiplin

(16)

sağlama yöntemleri konusunda yeterli bilgiye sahip olması ve kendi sınıfı için en etkili metodu uygulamaya koyabilmesi önemlidir. Sınıfta disiplin ortamı oluşturulurken kullanılan yöntemler bireyin davranış gelişimini etkiler. Bireyin sorumluluklarını yerine getirmesi, herkese karşı saygılı olması, kendine güven kazanması bir yönüyle sınıf disiplini ile ilgilidir.

Bu araştırmanın konusunu ilköğretim okullarının birinci kademesinde görev yapan öğretmenlerin sınıf yönetiminde disiplin ile ilgili karşılaştıkları sorunlar ve disiplini sağlamak için yaptıkları uygulamalar oluşturmaktadır. Araştırmaya katılan öğretmenlerin cinsiyetleri, mesleki kıdemleri, mezun oldukları okul türü ve okuttukları sınıf düzeylerinin sınıf disiplinine etkisi de araştırılmıştır.

1.2. Problem Cümlesi

“ İlköğretim okullarında görevli sınıf öğretmenlerinin sınıf disiplinine ilişkin görüşleri nelerdir? ”

1.3. Alt Problemler

1) Öğretmenlerin sınıf yönetiminde öğrencilerin disiplini bozan davranışlarına ilişkin görüşleri;

a) cinsiyet

b) mezuniyet durumu c) okutulan sınıf düzeyi

(17)

2) Öğretmenlerin sınıf yönetiminde öğrencilerin disiplini bozan davranışlarının nedenlerine ilişkin görüşleri;

a) cinsiyet

b) mezuniyet durumu c) okutulan sınıf düzeyi

d) mesleki kıdemlerine göre anlamlı farklılıklar göstermekte midir?

3) Öğretmenlerin sınıf yönetiminde öğrencilerin disiplini bozan davranışlarına karşı kullandıkları yöntemlere ilişkin görüşleri;

a) cinsiyet

b) mezuniyet durumu c) okutulan sınıf düzeyi

d) mesleki kıdemlerine göre anlamlı farklılıklar göstermekte midir?

4) Öğretmenlerin sınıf yönetiminde bedensel cezaya ilişkin görüşleri; a) cinsiyet

b) mezuniyet durumu c) okutulan sınıf düzeyi

d) mesleki kıdemlerine göre anlamlı farklılıklar göstermekte midir?

1.4. Araştırmanın Amacı

Bu araştırma ile, ilköğretim okullarının birinci kademesinde görev yapan sınıf öğretmenlerinin, disiplin konusundaki görüşleri ile sınıf içi disiplin problemleri karşısındaki uygulamalarda kendilerini ne derece yeterli gördüklerinin belirlenmesi amaçlanmıştır.

(18)

Öğretmenlerin sınıf içi disiplin sağlamada kullandıkları yöntemler birbirinden farklı olabilmektedir. Bu araştırmada öğretmenlerin kullandıkları yöntemler ile cinsiyet, mesleki kıdem, mezun oldukları okul türü ve okuttukları sınıf düzeyleri arasında ne tür bir ilişki olduğu yönünde bir karara varmak amaçlanmıştır. Araştırmanın, bundan sonraki araştırmalara yol gösterip, sınıf içi disiplin sağlamada etkili yöntemler oluşturmada öğretmenlere faydalı olması amaçlanmıştır.

1.5. Araştırmanın Önemi

Bu araştırma ile ilköğretim I. Kademede görevli öğretmenlerin sınıf yönetiminde disiplin uygulamalarının hangi boyutta olduğu tespit edilerek, sınıf öğretmenlerinin disiplin konusundaki bilgi ve becerilerinin seviyesi hakkında dönüt alınmaya çalışılması amaçlanmıştır. Ayrıca sınıf içi disiplini sağlamada etkili sınıf yönetimi yaklaşımlarına ek olarak öğretmenlerin ödül ve ceza yöntemlerini de kullanmaları amaçlanmaktadır. Elde edilen verilerle; sınıf yönetiminde disiplin ile ilgili görüşleri, karşılaştıkları sorunlar ve yaptıkları uygulamalar konusunda öğretmenlerin hangi düzeyde oldukları hakkında bilgilendirme söz konusudur.

Sınıf içi disiplini sağlamada yetersiz kalan bir öğretmenin, kendi alanında başarılı olması söz konusu değildir. Öğretmen alan yeterliliğinin yanı sıra disiplin sağlama konusunda da kendini en iyi şekilde yetiştirebilmelidir. Çağdaş eğitim sisteminde öğrenciye öz disiplin kazandırılmaya çalışılmaktadır.

İlköğretim hizmetine katılan sınıf öğretmenlerine, ilköğretim okulu müdürleri ile müfettişlerine, sınıf öğretmeni yetiştiren kurumların akademik personellerine, öğrencilerine düşünce ve fikir kazandırması bakımından katkı sağlayacağı düşünülmektedir.

(19)

Sınıf yönetimi disiplini konusunda etkili oldukları düşünülen öğretmenlerin bu konudaki görüşlerinin tespitinin önemli olduğu sonucuna ulaşılabilir.

1.6. Sayıltılar

1) İlgili literatür taranması sonucu elde edilen bilgilerin yeterli olduğu düşünülmektedir.

2) Örneklemi oluşturan sınıf öğretmenlerinin, evreni temsil edecek durumda olduğu düşünülmektedir.

3) Kaynaklardan elde edilen bilgi, görüş ve düşünceler doğru kabul edilmiştir.

1.7. Sınırlılıklar

1) Araştırma; 2006–2007 eğitim-öğretim yılında Düzce İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı merkez ilköğretim okullarının I. Kademesinde görev yapan sınıf öğretmenlerinin görüşleri ile sınırlıdır.

2) Araştırmanın konusu ilköğretim birinci kademedeki sınıf içi uygulamaları ile sınırlıdır.

(20)

1.8.Tanımlar

Sınıf Yönetimi: Sınıf yönetimi, sınıf kurallarının belirlenmesi, uygun olan bir sınıf düzeninin sağlanması, öğretimin ve zamanın etkili bir şekilde yönetilmesi ve öğrenci davranışlarının denetlenerek olumlu bir öğrenme ikliminin geliştirilmesi sürecidir (Çelik, 2002:2).

Disiplin: Öğrencilerin davranışlarını yönlendiren bir dizi kuraldan, bu kuralların uygulanış derecesinin bildiren bir dizi ölçütten oluşur (Şenuyar, 1989: 20).

Bedensel Ceza: Herhangi bir suçtan, kusurdan ötürü ceza almak üzere insan vücuduna acı, zarar verilmesi veya insanın tecrit edilmesi (Bornhard, 1963).

Ceza: Uygun görülmeyen tepki ve davranışları önlemek için üzüntü, sıkıntı, acı veren uygulama olarak tanımlanmaktadır (Palardy, 1996:25).

Ödül: Doyum duygusunu uyandıran ya da verildiği zaman bir davranışın ortaya çıkmasını sağlayan uyarıcı (Cüceloğlu, 1998: 583).

(21)

1.9.Kısaltmalar

MEB: Milli Eğitim Bakanlığı

MEM: Milli Eğitim Müdürlüğü

SPSS: Sosyal Bilimler İstatistik Paket Programı

Ed: Editör

S: Sayfa

Vb: Ve benzeri

(22)

Eğitim ve öğretim etkinliklerinin gerçekleştiği yer olan sınıflar, yıllık öğrenim süresince önemini korumaktadır. Öğrencilerle yüz yüze etkileşim içinde bulunduğumuz bir yerdir. Sınıf yönetimi; öğrencilerin sınıf içi davranışlarını ve ödevlerini kontrol etme, ders materyallerini düzenleme, sınıfta öğrenme ortamını hazırlama, sınıfta istendik davranışları oluşturmak için derse devam etmeyi belirleme ve öğretimi engelleyen engelleri ortadan kaldırma gibi işlerin düzenlenmesidir. Sınıf yönetimi ayrıca, sınıfın fiziksel düzeni, plan-program etkinlikleri, zaman tanzimi ve sınıfta disiplini sağlama gibi alanları da içine almaktadır.

2.1. SINIF YÖNETİMİ

Sınıf yönetiminin büyük ölçüde öğrencilerin kişisel ve psikolojik gereksinimlerine dayandığı bilinmektedir. Bu sebeple öğretmenler öncelikle öğrenci gereksinimlerini ve bu gereksinimlerle ilişkili davranışları anlamaya çalışabilmelidir. Sınıfta öğrencilerin kişisel gereksinimlerini karşılamak için iyi bir sınıf yönetimi sağlanması önemlidir. Sınıf içinde yönetim ve öğretim arasında doğrusal bir ilişki söz konusudur. Öğretmen, öğretim zamanının çoğunu sınıf düzenini sağlamaya harcarsa, öğretim için ayrılan zaman büyük ölçüde kısalmış olur. Öğretime ayrılan vaktin azlığı, öğretmenin sınıf yönetiminde yetersiz olduğunun bir göstergesidir (Aydın, 1998). Öğretmenin sınıfında en üst düzeyde öğretim faaliyetlerinde bulunabilmesi ve öğrencilerin derse katılma oranlarının yükselmesi için sınıf yönetimi ve istenmeyen öğrenci davranışlarını ortadan kaldırma konularında yeterli bilgiye sahip olması ve bu bilgiyi kullanabilme yeteneğinin olması gerekmektedir. Sınıftaki tüm etkinliklerin belli kurallar dizisi içinde gerçekleştirilmesi gerekir. Eğer yapılan etkinliklerle öğrencilerin etkili bir şekilde öğrenmelerini kolaylaştırmak amaçlanıyorsa sınıfta bir

(23)

düzen sağlanabilmelidir. Bu nedenle kural koyma sınıf yönetiminin en stratejik konusudur. Kural, sınıfta yer alan eğitim yaşantılarının amaçlarına dönük kararlar dizisi olarak tanımlanabilir. Ancak, kuralların amaçlara dönük olarak alınması kadar önemli olan bir unsur da uygulanabilir olmasıdır (Aydın, 1998).

Öğretmenin temel görevi öğrencilerde hedefler doğrultusunda istendik davranış değişikliği meydana getirmektir. Ancak öğretmen bu temel görevini yerine getirirken, öğrencilere yeni bilgiler sunmanın yanısıra derslere devam etmeyen öğrencileri belirleme, öğrencilerin sınıf içi etkinliklerini ve ödevlerini kontrol etme, öğretim materyallerini düzenleme, sınıftaki çalışma koşullarını geliştirme, öğretimi engelleyecek etmenleri ortadan kaldırma gibi görevleri de üstlenir. Tüm bu işlerin belli bir düzen içinde yapılması sınıf yönetimi becerisini gerektirir.

Sınıf yönetimi çok boyutlu bir süreç olduğu için eğitimciler tarafından farklı biçimlerde tanımlanmıştır. Sınıf yönetimi kapsamlı bir biçimde; sınıfta hedefler doğrultusunda öğretim ve öğrenmenin meydana gelmesi için, öğretmenin öğrenme çevresi ve öğrenci davranışlarını düzenlemesi, kontrol etmesi ve değiştirilmesiyle ilgili teknik ve etkinlikler bütünü olarak tanımlanabilir. Diğer bir değişle sınıf yönetimi, öğretimin etkili ve verimli olması için gerekli koşulların oluşturulmasını sağlayan tüm etkinlik ve düzenlemelerle ilgilenir.

Sınıf yönetiminin etkin ve verimli olması öğretmenin sınıf yönetiminde izlediği yaklaşıma bağlıdır (Aytekin, 2000: 92). Sınıf yönetimi sınıf liderliği, öğrenime ilişkin sınıf atmosferi ve disiplin öğelerinden oluşur. Öğretmenin etkili bir lider olması, onun olumlu sosyal, fiziksel anlamda çevre sağlama becerileri ile ilgilenmelerini gerektirir. Bu da etkili iletişim kurma ve öğrenciyi motive etme becerisine sahip olmakla mümkündür.

(24)

Sınıf yönetiminin en önemli hususlarından biri de iletişimdir. Öğretmenin sınıf yönetiminde başarılı olması, öğrencilerle sağlıklı iletişim kurma ve olumlu sınıf ortamı yaratma becerilerine bağlıdır (İşpir, 2002). Yetişkinlerle kurulan iletişim çocuğun davranışlarının şekillenmesinde önemlidir. Çocuklar yetişkinlerden, özellikle de öğretmenlerden gelen övgü ve yergilere karşı çok duyarlıdır. Bir öğretmenin etkinlik ve etkililik derecesi, yani başarısı gerçek anlamda o öğretmenin, öğrencileriyle iletişim kurmada gösterdiği becerinin düzeyi ve çeşitliliğiyle ölçülür (Güçlü, 2003: 208; İşpir, 2002). Öğretmen sınıfın ilişki düzeninin kurulmasında, düzeltilip geliştirilmesinde yol gösterici bir lider ve sınıf ikliminin yaratıcısıdır. O, sınıftaki yaşamın her öğesini ve anını eğitsel amaçlar yönünde planlı biçimde kullanabilmeli, sınıf bir tiyatro, öğretmen de yönetmen olmalıdır (Başar, 2003: 73). Öğretmenin etkili bir lider olması, etkili iletişim kurma ve öğrenciyi motive etme becerisine sahip olmasıyla mümkün olabilir.

Bireysel anlamda toplumsal bilincin oluşmasında ilk adım olan ilköğretime başlayan öğrencilerin, sınıf ve okul içerisindeki kazanımları birey ve toplum için çok önemlidir. İlköğretim öğrencilerinin ev ortamından çıkıp, okul ortamına girdiklerinde ilköğretim öğrencilerinden yeni davranış biçimleri geliştirmeleri beklenmektedir. Yeni davranış biçimlerini kazanan öğrencilerin; kendilerine güvenleri olan, kendilerini düzgün ve güzel ifade edebilen ve kişiler arası ilişkilerde başarılı bireyler olarak topluma uyum sağlamaları için çalışılmalıdır. Bunun için öğretmen iletişim için öğrenciyi cesaretlendirmeli ve söylediklerinin yanlış yanlarını değil doğru yanlarını belirtmelidir (Akkök, 1996: 2; Başar, 2003: 81).

Sınıfta öğrencinin gizil güçlerini olabildiğince geliştirmek için uygun yöntem ve teknikleri kullanmak öğretmenin en önemli görevlerinden biridir. Her öğrenci kendi gizil dünyası ve öznelliği içinde eşsiz bir bütünlüktür. Dolayısıyla öğrencinin çalışkan, tembel, uslu şeklinde kategorize edilmesi asla insanın psikolojik gerçekliği ile bağdaşmaz (Aydın, 1998:19). Öğretmen olarak öğrencileri tanımak hem öğrencilerin hem de öğretmenin başarısını geniş ölçüde etkiler. Bireyin tanınması

(25)

için ilgi ve yetenekleri, başarı ve başarısızlıkları, kişisel ve sosyal uyum düzeyleri, sorunları, zayıf ve güçlü yanları, ilgi, tavır ve değer yargıları, yetiştiği çevrenin geliştirici ve engelleyici etkileri gibi ve daha pek çok özelliklerinin ayrıntılı olarak bilinmesi gerekir (Özgüven, 2002: 43-44). Öğretimin temelini öğrencilerin kendi aralarındaki ve öğretmen ile öğrenciler arasındaki etkileşim ve iletişim oluşturur. İletişim engellerinin olduğu bir ortamda öğretimin gerçekleşmesi mümkün değildir. Öğretmen kendi duygu ve düşüncelerini açık ve olumlu bir havada ifade edebilmeli, öğrencilerden gelen iletileri önyargısız olarak, açık bir biçimde anlayabilmelidir.

Öğrenciye dersin başında ne öğreneceğinin ve onlardan ne beklediğinin duyurulması, başka bir ifadeyle öğrencinin, dersin amaçlarından haberdar edilmesi onları güdüler (Güven, 2004). İnsanları inandırmak oldukça güçtür. Öğrencinin inanması, öğretmenine güven duymasıyla ilişkilidir. Öğrenciden yapmasını istediğimiz davranışın ona ne yarar getireceği belirtilebilir. İstenen davranışı yaptığında mutlu olabileceği, ödül kazanabileceği, başkalarının ona saygı duyabileceği, başarılı olabileceği söylenebilir (Hesapçıoğlu, 1998). Öğrencilere verilen değer ve önem söylenenlere yansımalıdır. Öğrencilerin çalışmaları ile alay etmeleri özellikle başarısız öğrencilerde kaygıya neden olur. Arkadaş desteği kabulü okul başarısından da önemli görülür (Başar, 2003: 81).

Öğrencilerin sınıf ortamında öğrenebilmeleri, okula, derslere karşı olumlu tutum geliştirebilmeleri ve öğretim hedeflerine ulaşarak başarılı olabilmeleri için her şeyden önce olumlu bir sınıf ortamı yaratılması gerekir. Öğrenci sınıfta kendini güvende hissetmeli, öğretmenin sunduğu uyarıcılara dikkatini verebilmeli, sınıftaki zamanın büyük bir kısmını öğretimle ilgili etkinliklere harcamalı, ders kesintisiz olarak sürmelidir. Öğretmenin bu görevlerini yerine getirebilmesi için öğrencilerle sağlıklı iletişim kurabilmesi, öğrenme için gerekli olan uyarıcıları sunabilmesi gerekir. Öğretmen bu amaçla, sınıfın yöneticisi ve lideri olarak öğrencileri, öğretim araç ve materyallerini, fiziksel ortamı öğretimin amaçlarına uygun bir biçimde düzenleyerek öğretim hedeflerine ulaşmaya çalışmalıdır. Sınıf düzeninin korunması

(26)

ya da öğretime hazır duruma getirilmesi sadece olumsuz öğrenci davranışlarının engellenmesi ya da sınıfta disiplin sağlanması ile sınırlı değildir. Sınıf yönetimi öğretmenin birçok etkinliğini gerektiren kapsamlı ve karmaşık bir süreçtir.

Sınıf, öğrenciler ve öğretmenlerin eğitsel amaçlara ulaşabilmek için, kendilerinde varolan ve çeşitli iletişim araçlarıyla sağladıkları bilgi ve yaşantıları uygun bir düzenlenişle paylaştıkları ortamdır (Başar, 2003: 80). Öğretmen-öğrenci iletişiminin yoğun olarak yaşandığı sınıflarda, sınıf yönetiminin temel amacı olumlu, verimli öğrenme çevresi oluşturarak, öğrencilerin öğretim hedeflerine ulaşmalarını sağlamaktır. Bu amaca ulaşmak için etkili sınıf yönetimi zamanın etkili kullanılmasını, sınıf yaşamının düzenli bir biçimde yürütülmesini ve öğrencilerin kendi kendilerini yönetmelerini sağlar. Sınıf yönetiminde zamanın etkili kullanımı çok önemli rol oynar. Etkili sınıf yönetimi ile sınıftaki zamanın kullanımı arasında yakın ilişki vardır. İyi yönetilen bir sınıfta öğretime ayrılan zaman daha uzundur. Sınıfta zaman kaybını önlemenin en etkili yolu sınıfta öğretimi engelleyici etmenleri en aza indirmektir. Bu da etkili sınıf yönetimi ile mümkündür. Etkili sınıf yönetimi teknikleri öğretimi bozucu etmenleri en aza indirgeyerek, öğretmenin öğretime, öğrencilerin öğrenmeye ayırdığı süreyi artırır. Öğretmenin sınıf içinde yapması gereken çok değişik işler vardır. Öğretmenin bu işleri, belli bir düzen içinde ve etkili bir biçimde yapabilmesi gerekir. Sınıf yönetimi teknikleri öğretmenin sınıftaki bu tür etkinlikleri düzenlemesinde yol gösterici olur.

Sınıf yönetimi öğretim etkinliklerinin etkili ve verimli olması için gerekli koşulların oluşturulmasını sağlayan tüm etkinlik ve düzenlemelerle ilgilenir. Sınıf yönetimi ile ilgili öğretim iki yönlü ilişki içindedir. Etkili sınıf yönetimi öğretimin niteliğini artırırken, etkili öğretim de sınıf yönetimini kolaylaştırır. Etkili yönetilen bir sınıfta öğrencilerin güvende olma gibi temel ihtiyaçları karşılanır, olumlu öğretim ortamı düzenlenir ve olumsuz öğrenci davranışları yayılmadan ve öğretimi engellemeden zamanında durdurulur. Öğretimin niteliğinin yüksek olduğu sınıflarda da öğrencilerin ihtiyaçları karşılandığı için sınıf yönetimi kolay olur. Etkili sınıf

(27)

yönetimi uygulanan ve nitelikli öğretim yapılan sınıflarda ise hedeflere daha kolay ulaşılır.

Etkili sınıf yönetimi ve yöneticileri üzerine yapılan çalışmalar sınıfta disiplin ve düzenin sağlanmasının etkili bir öğretim için önde gelen koşullardan biri olduğunu ortaya koymuştur. Bununla birlikte öğrencilerin sınıf içinde ders akışını bozan disiplin davranışları sınıf yönetiminin en baskın konusu olmuştur. Disiplin olayları, hem öğretmenlerin zaman ve enerjilerinin yarısını disiplin olaylarına harcamaklarına hem de etkili bir öğretim yapamamalarına neden olmaktadır (Aksoy, 1998: 3). Öğretmenin liderlik tarzları onun kişisel özelliklerinin bir yansımasıdır. Öğretmen otoriter, demokrat ya da vurdumduymaz lider olabilir. Öğretmenin liderlik tarzları sınıfın genel atmosferini ve öğrencinin davranışlarını etkilediği gibi, onun hangi davranış modelini tercih ettiğiyle de doğrudan ilişkilidir. Etkili sınıf yönetimi gerçekleşmeyen sınıflarda meydana gelen olumsuz hava hem öğretmeni, hem de öğrencileri etkiler. Öğretmen sınıf ile ya da sınıftaki bazı öğrencilerle başa çıkamadığı için ya sinirlenir ve öfkesini öğrencilerden çıkarır, ya da yapmış olmak için ders yaparak görevini tamamlar. Her iki durumda da öğretmen yaptığı işten tatmin olmaz. Bu tip sınıf ortamında öğrencilerin bazıları kendi deyimleri ile ders kaynattıkları için kısa vadede mutlu olabilirler ama uzun vadede bilgi ve beceri kazanamadıkları için zararlı çıkarlar. Uyumlu ve çalışkan öğrenciler ise diğer öğrencilerden rahatsız olurlar ve öğrenciler arasında çatışma çıkabilir.

Sınıf etkinliklerinin yer aldığı fiziksel ortamın öncelikle, öğrencilerin fizyolojik ihtiyaçlarına ve öğretim etkinliklerine uygun olması gerekir. Sınıftaki öğrencilerin sayısı, sınıfın estetik görünümü, ışık, ısı, temizlik, gürültü düzeyi sınıftaki fiziksel ortamın öğeleri olarak sayılabilir (Başar, 1999). Sınıf yönetiminin başka bir öğesi olan sınıf atmosferi, sınıfın fiziksel ve psikolojik çevre düzenlenmesi ve disiplinle ilgilidir. Sınıf çevresinin öğrenci davranışı üzerinde doğrudan etkili olduğu söylenebilir. Çekici bir sınıf öğrenciyi öğrenmeye yönlendirirken öğretmende psikolojik açıdan güven veren ve disiplinli bir ortam oluşturmalıdır.

(28)

Disiplin kavramı çoğu kez ceza kavramı ile eş tutulmaktadır. Oysa disiplin ceza ile karıştırılmamalıdır. Disiplinde önemli ilke bireyin kendi ihtiyaçlarının karşılanmasından sorumlu oldukları ve başka kişilerin davranışlarının bunu engellememesi gerektiğidir. Anlamlı etkinlikler, uygun çevre, grupla çalışma, kendi kendini kontrol gibi kavramlar da disiplin kavramı içinde düşünülmelidir (Tertemiz, 2003: 69).

Öğretmen, yerini belirlemede, sınıfın tümünü görebilmeli hatta tahtaya yazı yazarken bile sınıfa tam olarak arkasını dönmemeli, araçları tahtaya yazılacakları önceden hazırlaması gerekmektedir. Bunların amacı öğretmenin sınıfta olup bitenlerden sürekli farkında olabilesi içindir. Öğretmen bir öğrenci veya bir grupla ilgilenirken de diğerlerini gözden kaçırmamalı dengeyi iyi kurmalıdır (Başar, 1999). Sınıftaki ortalama öğrenci sayısının ne olması gerektiği hakkında kesin bir görüş yoktur. İdeal öğrenci sayısı sınıf düzeyine, dersin konusuna, kullanılan öğretim yöntemlerine, öğretmenin öğretmenlik beceri ve yeteneklerine göre değişebilir. Ancak, birçok kaynak, ilköğretimin birinci döneminde çocuklar hareketli oldukları ve temel becerileri yeni kazandıkları için, sınıfların 20-25 kişi olması gerektiği üzerinde durmaktadır (Başar, 1999).

Pozitif bir sınıf iklimini oluşturulması, öğrenci ihtiyaçlarının karşılaştırılması, etkili sınıf kurallarının hazırlanması ve uygulanması, istenmeyen davranış gösteren öğrencilerin öğretime yönlendirilmesiyle gerçekleşebilir. Pozitif sınıf iklimi, öğrenci ihtiyaçlarının karşılanması, etkili sınıf kurallarının planlanması ve uygulanması, istenmeyen davranış gösteren öğrencilerin öğretime yönlendirilmesiyle gerçekleşebilir. Öğretmenler destekleyici disiplin yaklaşımında öğretmen-öğrenci davranışlarını başarıya ulaştıracak bir iletişim sistemi kurmaktadırlar. Öğretmenler, öğrencilerin sınıfta gösterdikleri davranışlara olumlu cevaplar vermelidirler. Öğretmenin hedefi, öğrencilerin çabalarını başarıya ulaştırmak olacaktır. Öğrenci başarısızlıkla karşılaştığı zaman, öğretmenlerin öğrenmeye ilişkin beklentilerini

(29)

olumsuz yönde etkileyecektir. Bu durumun sonuçları öğrenciye fiziksel veya psikolojik zarar biçiminde olmamalıdır.

Çok gürültülü ve çok sıcak bir sınıf ortamında öğretim etkinlikleri zor da olsa sürdürülebilir ancak gürültülü bir sınıf ortamında öğrenciler öğretmeni tam olarak duymazlar. Gürültü düzeyi arttıkça, öğrenciler istenmeyen davranışlar göstermeye başlar. Bu durumda öğrencilerin dikkat yoğunluğu azalır. Sınıfın sıcaklığı da önem taşımaktadır. Sınıfın sıcaklığının yüksek ya da düşük olması, öğrencilerin öğrenmeye yönelik davranışlarını olumsuz yönde etkiler.

Öğrenme davranışını etkileyen önemli faktörlerden biri, sınıftaki öğrenci sayısıdır. Küçük sınıflar öğrenmeyi olumlu yönde etkiler. Küçük sınıflarda öğrenciler, daha güçlü bir şekilde grup ile özdeşleşir. Ancak sosyalleşme açısından küçük sınıflar öğrenciler için olumsuz etki yapar. Özellikle küçük sınıflar etnik bir azınlık grup oluşturabilir. Öğretmen sınıf sayısına göre öğretim yöntemini belirler. Ancak öğretmenin sınıftaki öğrenci sayısını azaltmak gibi bir yetkisi yoktur. Öğretmen girdiği sınıfın öğrenci sayısını dikkate alarak, kullanacağı öğretim yöntemlerini belirlemek zorundadır.

Öğretmenlerin öğrencilere ilişkin tutum ve beklentileri, öğrencilerin öğrenmesini ve davranışlarını etkiler. Öğretmenlerin öğrencilere yönelik beklentileri yüksek ya da düşük olabilir. Öğrenci kötü olarak nitelendirildiği zaman, olumsuz yönde etkilenmeye başlar. Öğretmenin, öğrencilerin cinsiyetine göre farklı davranışlar sergilemesi, öğrencilerin öğrenmesini etkiler. Öğretmen beklentilerini etkileyen bir diğer önemli faktör de öğrencilerin geldikleri sosyo-ekonomik yapıdır. Eğer öğretmen öğrencilerin etnik grubuna veya sosyo-ekonomik yapısına göre önyargılı davranırsa, bu durum sınıf yönetimi açısından olumsuz sonuçlar doğurur. Öğretmen, öğrencilerin cinsiyetine veya geldikleri sosyo-ekonomik yapısına göre değil, onların kişisel haklarına saygılı olmalı ve kişisel ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik bir davranış sergilemelidir.

(30)

Bir öğretmen disiplini ne ölçüde sağlayacağına karar vermeden önce; yeterli sınıf içi etkileşimde, disiplinin ne kadar etkili olduğunu bilmesi veya anlaması imkansızdır. Yine ne çeşit disiplin istediğini belirlemeden doğru disipline sahip olmadığını anlaması imkansızdır (Küçükahmet, 1992: 83). Öğretmenler disiplin yöntemlerinin uygulanmasında çifte standart kullanımından uzaklaşmalıdırlar. Öğretmenlerin adaletsiz tutumları öğrencilerin, öğretmenlerin haklarına saygılı olmaya bağlılıklarını zayıflatacaktır. Öğrenciler istenmeyen disiplin davranışları konusunda önceden bilgilendirmelidir. Öğrencilerin sınıftaki disiplin sorunları kontrolsüz ya da aşırı kontrollü nedenlere dayalı olabilir (Özer, 2001).

Öğretmenlik liderlik tarzı, onun ne tür disiplin yaklaşımı benimsediğinin bir göstergesidir. Disiplin anlayışları bakımından öğretmenler arasında farklılıklar vardır. Her öğretmen sınıf yönetiminde kendi tarzını geliştirir, her sınıf kendine özgüdür. Öğretmenlerin disiplin sağlamada disiplin modellerinden haberdar olmaları, kendilerine özgü tarz geliştirmelerinde etkili olacaktır. Temel olan görüş, öğretmenlerin kendi tarz ya da tarzlarını somutlaştırarak eğitim psikolojisi bakımından uygun düşüp düşmediğini gözden geçirmelidir (Tertemiz, 2002: 51).

2.2. DİSİPLİN KAVRAMI

Disiplin, çoğu zaman ceza ve sert tutumları çağrıştıran olumsuz bir kavram olarak anlaşılmakta ve kullanılmaktadır. Oysa sanıldığı gibi zorlama, baskı altına alma, ceza verme anlamlarına gelmemekte, eğitim, öğretim, bir işi kurallarıyla yağmayı öğrenmek ve uygun biçimde yaparak başarmak anlamını taşımaktadır. Disiplin bir anlamda çocuğun sahip olduğu sorumluluklarıyla yaşantısındaki hareketlerin doğal ve sosyal sonuçlarını kabul etmesidir. Çocuk eğitimin bir parçasıdır ve çocuğun gelişiminde önemli bir rol oynar. Sevgi ve güven ilişkisini geliştirmek, benlik saygısının temelini atmak, başkalarını anlamak ve onların kişiliklerine saygı göstermektir (Halis, 2001: 93) Her birey farklı özellikler taşımakta ve bu özellikleri

(31)

bünyesinde barındırmaktadır. Ancak toplum yaşantımızın bize sunmuş olduğu fırsatlar dahilinde kabul görmüş genel geçer kurallarımız vardır. Bu kurallara uyulduğu takdirde toplum düzeni de olumlu yönde şekillenecektir.

Bir eğitim kurumunda amaçlar gerçekleştirilmeye çalışılırken, kurumun yapısından, işleyişinden ve kurum içerisinde faaliyet gösteren bireylerden kaynaklanan ve kurumun amaçlarını gerçekleştirmesini engelleyen birçok istenmeyen sorunlar oluşur. Öğretmenler ve yöneticiler oluşan sorunları çözmek için disiplin kurallarını işletmeye çalışırlar. Toplumsal düzenin işleyişi, o düzen içerisinde çeşitli örgütlerin birbiri ile ilişkili ve uyum içinde fonksiyonlarını yerine getirmekle gerçekleşir. Her kurum ya da örgüt yaptığı işin gereklerini yerine getirebilmek için kendine özgü kurallar düzeni oluşturur. Bu kurallar düzeni yazılı veya yazısız olabilir. Normal düzene uyumu sağlamak için disiplin kuralları oluşturulur (Ada ve Çetin, 2002). Disiplin, belli bir amaç için bir araya gelmiş bir grubun üyelerinden her birinin düzenli davranmasını, etkinliği yöneten kuralları ifade eder. Genel anlamda disiplin kavramı, bir amaçla bir araya gelmiş insan grubunun düzen içinde yaşamasını sağlamak amacıyla seçilip konulmuş kuralları, hükümleri ve bunlara uyulması için alınan önlemleri ifade eder (Sarıtaş, 2000). Disiplin, olumsuz davranışların meydana gelmesini önlemek için tutarlı ve kararlı davranışlarda bulunmaktır. Disiplin, yapılan işlerin belirli bir düzen içinde yürütülmesidir.

Disiplin bireyin eğitim ortamına girdiğinde karşılaştığı sosyal kontrol sistemlerinden biridir. Disiplin kavramı, en çok kabul gören anlamı ile mevcut yasa, kural, ilke ve düzenlemelere uygun davranma olarak tanımlanabilir. Disiplinin amacı, belirli amaçlarla bir araya gelmiş insanların, söz konusu amaçları daha iyi gerçekleştirebilmek için konulmuş kurallara uyumunu sağlamaktır. Düzenli ve disiplinli olmayan hiçbir çabanın başarıya ulaşması olanaklı değildir. Bütün çalışma alanlarına insan yetiştiren eğitim sisteminde disiplinin önemi tartışılamayacak kadar açıktır. Buradaki temel sorun, disiplinin nasıl sağlanacağıdır. Disiplin, hem yanlış davranışların önlenmesi, hem de iyileştirilmesi anlamlarını içerir. Davranışların

(32)

iyileştirilmesi, sağlıklı olmayan davranışları iyileştirmek; önlemek ise, belli bir yetiştirme sonucunda istenmeyen davranışları üretime dönük yönlendirmek olarak yorumlanabilir (Şişman ve Turan, 2004).

Disiplin, öğrencinin başarısını etkilediği kadar, okulun başarısını da etkiler. Disiplin, yerinde, zamanında ve dozunda olursa öğrenciye yararı olur. Ancak aşırı disiplin öğrenciyi okuldan soğutabilir ve aynı zamanda öğrencinin kendine olan güvenini azaltır. Disiplinle ilgili düzenlemeler yönetmeliklerle yapılır. Uygulama okul yönetimi kararları veya disiplin kurulu kararları ile olur. Disiplin ile ilgili kavramlar, yazılı kaynaklarda farklı biçimlerde ele alınmaktadır. Yazılı kaynaklarda disipline, kuralların dizimi ve uygulanması olarak bakılmaktadır. Öğretmenler, sınıfta verimliliğin disiplin sağlaması ile mümkün olduğunun bilincindedir. Sınıf sisteminin temelini oluşturan öğretmen-öğrenci öğelerinin birbiriyle ilişkileri, bu ilişkilerin oluşturduğu çağdaş disiplin yaklaşımı, eğitimin niteliğini olduğu kadar öğrencilerin psikolojik ve sosyal gelişimlerini önemli ölçüde etkilemektedir. Disiplin başkaları tarafından işbirliğine kapalı, saldırgan ya da diğer engelleyici tepkilere maruz bırakılmış öğrencilerin haklarını korumaya yöneliktir (Özdem, 2003: 19).

Disiplin, sistemin işleyişine belirlilik, kararlılık kazandırır ve belirsizliğin yaratacağı rahatsızlığı önler. Disiplin, öğrencilerin davranışlarını yönlendiren bir dizi kurallardan ve bu kuralların uygulanma derecelerini gösteren ölçütlerden oluşur. Disiplin, yalnızca kurallara uyma olarak anlaşılmamalıdır. Sınıf içi disiplinin içine uygun bir iklim, birlikte çalışma arkadaşlığı, kendi kendini kontrol gibi kavramlar da girer. Eğitimde disiplinin amacı davranışlarını denetleme ve değerlendirme yeteneği kazandırmaktır. Disiplin başkaları tarafından işbirliğine kapalı, saldırgan ya da diğer engelleyici tepkilere maruz bırakılmış öğrencilerin haklarını korumaya yöneliktir. Disiplin bu anlamı ile uyulması gereken kurallar listesinden çok daha geniş bir anlam ifade etmektedir. İnsan sevgisi taşıyan ve güvenilir eğiticilerin öğrencilere yaklaşımı, uygun öğrenci davranışlarının pekiştirilmesi, benzeri kural ve sınırlılıklar disiplin tanımı içinde önemli yer tutmaktadır (Özer, 2001).

(33)

Öğrenci bulunduğu sınıf içerisinde veya toplum içinde hangi davranışın iyi, hangisinin kötü olduğunu kavramalıdır. Öğretmenin görevi bu davranışları en güzel şekilde öğrenciye kavratmak olmalıdır. Öğrenci sınıf içerisinde tutarlı ve kararlı davranış kazanmayı öğrenmelidir (Sarıtaş, 2000). Sınıf disiplininin öğrenciye kazandırılmasında en büyük görev öğretmene düşmektedir. Öğretmen, öğrenciye karşı yaklaşımında istikrarlı bir yöntem geliştirmelidir. Toplum kuralları ve özellikle sınıf içi kurallarının öğrenciye benimsetilmesi, bu kuralların alışkanlığa dönüştürülebilmesi için çaba göstermelidir. Burada en önemli olgulardan biri ise sabırdır. Öğretmen, disiplin davranışlarını kazandırırken öğrencilerine karşı sabırlı olmalı ve bu sürecin gelişiminde onlara destek olmalıdır. Toplumsal davranışların niteliği, okul eğitimini yakından etkilemektedir. Bir çok öğretmen, öğrencilerdeki disiplinsiz davranışların artışını, eğitim ve öğrenmeyi tehdit eden en önemli tehlike olarak kabul etmeye başlamıştır. Öğrencilerin disipline edilemeyen davranışları, sınıf içerisinde öğrenme sürecini olumsuz etkilediği gibi, çok önemli zaman kayıplarına da yol açmaktadır. Diğer yandan öğrencilerde gözlenen kurallara itaatsizlik, okuldan kaçma, kopya çekme, çete türü birtakım faaliyetlere katılma, uyuşturucu kullanma eğilimi, sonuçta öğrencinin yıl kaybetmesi ve öğrenim yaşantısının sona ermesi gibi durumların önemli bir bölümünün de öğrenciler üzerinde yeterli disiplinin kurulamamasından kaynaklandığı ileri sürülmektedir.

Öğrencilerde görülen disiplinsiz davranışların sonucunda, öğretmenlerin mesleki doyum ve motivasyonları azalmakta, okula ve işine bağlılığı zayıflamaktadır. Diğer taraftan bu durumların sonuçları öğrenciye de olumsuz yönde yansımaktadır. Öğrenci ve öğretmen arasındaki bu kısır döngü, öğretimin başarısını düşürmekte ve sistemin verimsiz çalışmasına neden olmaktadır. Verimsiz çalışan okul sistemleri bilişsel, duyuşsal ve davranışsal açıdan yetersiz öğrenciler yetiştirmektedir.

(34)

Öğretim faaliyetlerinde belli bir düzenin sağlanması ve bu düzenin korunması önemlidir. Bu durum öğretmenin disiplin sağlama rol ve görevini ön plana çıkarmaktadır. Genellikle mesleğe yeni başlayan deneyimsiz öğretmenlerin bu rollerini yerine getirirken zorlandıkları gözlenmektedir. Ancak mesleki bilgi yönünden iyi yetişmiş öğretmenlerin kendi tarzlarını oluşturabilecekleri, disiplin konusunda doğru ve tutarlı kararlar verebilecekleri ve bu kararları uygulayacakları bilinmelidir (Ilgar, 2000:165). Okul ve sınıf ortamında etkili bir disiplin sağlandığı takdirde başarı kaçınılmaz olacaktır. Disiplinde amaç, öğrenciye istendik davranışları kazandırmaktır. Ayrıca eğitimde disiplin, çocuğun topluma uyumu üzerine yoğunlaşmakta, çocuğa istenilen davranış ve alışkanlıkları öğretmekte, kendini denetleme ve iç denetim olan ahlaki gelişimi sağlamaktadır. Kendisini denetlemeyi öğrenen birey, sınıf içi davranışlarda da kurallara uyar ve aynı ölçüde arkadaşlarına da örnek teşkil eder. Sınıf içinde kurallara uymayı öğrenen birey, bu davranışlarını sınıfın dışında da devam ettirir ve böylece büyük ölçüde toplum kuralları da şekillenmiş olur.

Ilgar, disiplin konusunda önleyici disiplin ile düzeltici disiplin hakkında görüşlerini belirtmiştir. Ilgar’a göre önleyici disiplin, disiplin problemlerini ortaya çıkmadan önlemeye yönelik disiplin çeşididir. Çünkü bir disiplin problemini çıktıktan sonra önlemek, çıkmadan önlemekten daha zordur. Disiplin ile ilgili bir sorun çıkmadan önlenmesinde, öğretmene önemli görevler düşmektedir. Bunlardan en önemlisi öğretim yöntem ve tekniklerinde çağdaş gelişmeleri takip etmek ve uygulamaktır. Örneğin iki problemli öğrenciyi yan yana oturtmamak, sıra veya sınıflarını ayırmak önleyici disipline örnek olarak gösterilebilir. Önleyici disiplinde ödül ve cezalar açık olarak tanımlanmıştır. Öğrenci yaptığı şeylerin karşılığını göreceği konusunda bilinçlidir.

Düzeltici disiplin ise; önleyici tedbirler alındığı halde yine disiplin problemleri ortaya çıkmışsa, bu problemin bir daha ortaya çıkmamasını sağlamaya yönelik tedbirler almak düzeltici disiplin olarak adlandırılır. Örneğin, arkadaşları ile kavga eden bir öğrenciye, bu davranışın yanlış olduğunu hatırlatmak, onu uyarmak ve özür dilemesini sağlamak, tekrar yaparsa cezalandırmak bu disiplin çeşidinin örnekleridir.

(35)

Öğretmenlerin disiplin anlayışları öğretmenden öğretmene değişiklik göstermektedir. Öğretmenlerin bir kısmı sınıfta tam bir sessizlik isterken, diğer öğretmenler için bu durum sorun olmayabilir.

Disiplin anlayışı her şeyde olduğu gibi hızla değişmekte ve gelişmektedir. Bu değişim ve gelişim çerçevesinde geleneksel ve modern disiplin anlayışının özelliklerini şöyle belirtmek mümkündür ( Ilgar, 2000: 165 ):

2.2.1. Geleneksel Disiplin Anlayışı

Öğrencilerin ilgi ve istekleri baskı altındadır. Öğrenciler korkutularak kontrol edilir, katı kurallar geçerlidir. Sessizliğe önem verilir ve olumsuz davranışların cezalandırılmasına önem verilir. Öğrencilerin öğretmen tarafından diktatörce kontrolüne önem verilir.

Geleneksel eğitim sistemi daha çok klasik okullarca benimsenmiş ve uygulanmıştır. Geleneksel eğitim sisteminde, dersler, programlar, ödevler, ders saatleri ve benzeri unsurlar, hep çocuğun ilgi ve ihtiyaçları hesaba katılmaksızın düzenlenir (Kafadar, 1997: 49). Bu eğitimde ön planda tutulan müfredat ve öğretmendir. Klasik okulda egemen olan geleneksel disiplin anlayışında öğrenciden her durumda koşulsuz uyumlu davranması beklenmektedir. Bu zorunlu uyumlu davranma bazen olumsuz sonuçlar doğurmakta ve baskıcı tutumlara karşı disiplinsiz davranışlar gelişmektedir.

Geleneksel okulda egemen olan geleneksel disiplin anlayışında öğrencilerin alınan kararlara katılımı söz konusu değildir. Öğretmen-öğrenci ilişkileri, aşırı derecede yapılandırılmıştır. Sınıf içi kurallar oldukça katı ve tek yönlüdür. Eğitim amaçlarının ve sınıf içi kuralların belirlenmesinde öğrenci katılımına yer verilmez.

(36)

Sadece öğretmen tarafından belirlenen değişmez doğrular olarak yansıtılan bu kurallar, tartışılamazlar (Aydın, 1998: 3). Bu noktada yukarıda ifade edilen demokratiklik ve otokratiklik ayrımı kendini göstermektedir. Geleneksel okul otoriter bir anlayışa sahiptir ve böyle bir okulda gelişimin sağlanması mümkün olmamaktadır. Burada sadece belli kalıplarda, tek yönlü düşünen, tutucu bireyler yetiştirilmekte ve bu durum gelişmenin önünde bir engel teşkil etmektedir.

Geleneksel disiplin anlayışı demokratik yaşamın gerekleri ile bağdaşmayan bir yapıdadır. Öğretmen; sınıf ortamında katı kurallar koyarak düzeni sağlamaya çalışırken, bir yandan da sorunlu davranışlar gösteren öğrencilerle uğraşmak durumundadır. Öğretmenin bu durumdaki tutumu suçlama, azarlama ya da cezalandırma şeklindedir. Bu durum eğitimde, öğrencinin yabancılaşmasına neden olmaktadır (Aydın, 1998: 3). Öğrenci okuldan yabancılaştıkça sorun haline gelecektir. Tümüyle öğretmenlerin katı tutumlarıyla disipline edilmeye çalışılan öğrenci, okulun hiçbir sorununu paylaşmak istemeyecek ve yabancılaşacaktır. Bu şekilde yetişen bir bireyden hoşgörü, kendi ile barışıklık, yaratıcılık, işlevsellik gibi özellikleri taşımasını beklemek de oldukça zordur.

2.2.2. Modern Disiplin Anlayışı

Öğrencilerin ilgi ve isteklerine yön verilir. Öğrencilerin problemlerine rehberlik edilir. Öğrencilerin benimsediği davranışlara önem verilir. İşbirliğine ve yardımseverliğe önem verilir. Olumlu davranışların teşvik edilmesi ile öğrenci- öğretmen işbirliğine önem verilir.

Yavuzer’e (2000: 129) göre, öğretmenlerin en çok yakındıkları disiplin sorunları aşağıdaki maddelerde verilmiştir. Bunlar:

- Sırası gelmeden konuşmak veya sürekli konuşmak - Gürültü yapmak

(37)

- Diğer öğrencilerin dikkatini dağıtmak - Haklı bir neden olmadan yerinden kalkmak - İstenilen öğretim etkinliğine katılmamak - Derslere geç kalmak

- Ders araç- gereçlerini getirmemektir.

Sınıf yönetiminde disiplini etkileyen pek çok faktör vardır. Bu faktörler ile ilgili etkinlikler yerine getirilmediği takdirde sınıfta disiplin sorunu oluşacaktır. Sınıf yönetiminde disiplin sağlamak için yapılması gereken etkinlikler aşağıda verilmiştir. (Ağaoğlu, 2002: 55-56 ).

- Sınıfın fiziksel düzeni, öğretmenin öğretim etkinliklerini rahat bir biçimde yürütebilmesi, öğrencilerin derse etkin katılımında ve sınıfta disiplini sağlamada önemli rol oynar. Öğretmen sınıfı fiziksel olarak (ısı, ışık, renk, sıcaklık vb.) öğretime etkin bir şekilde hazırlarsa, sınıfın disipline edilmesi de kolaylaşacaktır.

- Öğretmen derse gelmeden önce elinde mutlaka bir planı olmalıdır. Derse plan ve programsız gelen öğretmenler, derste ne yapacağını bilemeyeceği için sınıfta bir boşluk oluşacak ve bu da disiplin sorununa neden olacaktır.

- Etkili öğretim ve disiplin için, öğretmenin sınıf içinde öğretim için ayrılan sürenin ders dışı etkinliklere ayrılmasına göz yummaması gerekir. Öğretmenin ders süresine de, teneffüs süresine de riayet etmesi gerekir. Öğrencinin iki süreyi de çok iyi kavraması gerekir. Öğretmenin derste süreyi iyi kullanması, sınıfta öğretim hedeflerinin gerçekleştirilmesini sağlar ve öğrencilerin yaşamlarında da zamanı en iyi şekilde kullanmalarına yardımcı olur.

(38)

Sınıfta disiplini bozan davranışları önlemek için uygulamamız gereken bazı stratejiler vardır. Bu stratejiler şunlardır:

- Sınıfta disiplin sorunu olduğunda öğretmen öğrenci ile göz teması kurarak, öğrencinin yaptığı davranışın farkında olduğunu ve bu davranışı onaylamadığını gösterir. Göz teması sonucu öğrencinin sınıf disiplinini bozan davranışı bırakması beklenir. Göz temasının diğer bir amacı da diğer öğrencilerin dikkatini dağıtmamaktır.

- Öğretmen, sınıfta disiplini bozan davranışla karşılaştığında, disiplini bozan öğrenci ile bire bir iletişimden çok, sınıfın genelini uyarabilir. Bu şekilde bütün öğrenciler kendilerine dikkat ederler.

- Sınıf toplantılarında, sınıfta istenmeyen davranışlar üzerinde durulur. Sınıftaki sorunlar ve bunların çözümü konuları ele alınır. Alınan kararlar, aksatılmadan uygulanır. Sınıf toplantılarında üç temel süreç (Çelik, 2002: 181) ; birincisi sorunu tanıma, ikincisi çözüm konuları üzerinde beyin fırtınası yapma, üçüncüsü ise çözümü seçmedir.

2.3. Pozitif (Yapıcı) Disiplin

Eğitimde disiplin, genellikle olumsuz olarak algılanmış ve ceza ile eşdeğer anlamda kullanılmıştır. Oysa disiplinin amacı cezalandırmak değil, davranışı değiştirmektir (Papesh, 2001, 32). Bu ise ancak olumlu disiplin ile başarılabilir. Olumlu disiplinde çocuklar, kendi davranışlarını kontrol edebilmekte, sorunlarına çözüm aramakta ve toplumsal kuralları öğrenirken, aynı zamanda kendileri hakkında iyi şeyler hissetmektedirler. Çocuklara seçenekler sunma, öğrenme için doğal ve mantıklı yollar kullanma, olumlu yaşam becerileri için gereken özelliklere sahip olma, çocuğa sorun çözme becerileri kazandırma, tercih yapma hakkı tanıma,

(39)

sorumluluk alma ve özgürce karar vermede cesaretlendirme olumlu disiplin anlayışının önemli öğeleri olarak sayılabilir (Dinçer, 2000).

Pozitif disiplinde öğrencilere saygıyla yaklaşılan ve başarılı bir yaşam için ihtiyaç duyacakları bir okul ortamı oluşturarak, öğrencilerin başarısız olduklarında küçük düşme yerine güvenli bir ortamda hataları ile öğrenme fırsatı yakalayarak, güçlendiklerini hissettikleri bir okul ortamının koşullarının meydana getirilmesinde yarar vardır. Bu ortamda öğrenciler, yarış yerine işbirliği içinde çalışmayı öğrenir. Öğretmen ve öğrenciler ortak çözümler üzerinde birlikte çalışmayı hedefler. Yetersiz olduğunu düşünmek ve hevesinin kırılması artık eğitim ortamının bir parçası olamayacağından, hayat ve öğrenme için heyecan aşılayan bir ortam oluşturmada birbirine yardım eden öğretmen ve öğrenciler pozitif disiplinin koşullarını birlikte hazırlamış olurlar. Böyle bir ortamda yapılan eğitim, genç insanları besler; mutlu ve topluma katkıda bulunan bireyler olmalarına yardım edecek davranış biçimlerini onlara kazandırır ( Nelson ve diğerleri, 2000: 11).

Çocuklar pozitif disiplin anlayışını sadece okulda kazanmazlar, onlar önce içinde büyüdükleri aile ortamı içerisinde de belirli bir disiplin anlayışından etkilenirler. Pozitif disiplinin oluşturulmasında sorumluluk sadece çocuklarda değil, yetişkinlerde de vardır. Çünkü çocuklar birçok davranışın belirtilerini yetişkinlerden alırlar. Yani yetişkinler çocuklar için bir model oluştururlar. Hangi mekanda olurlarsa olsunlar, çocuklara kendilerini kontrol etmelerini öğretmek, pozitif disipline giden yolda önemli bir adım olarak kabul edilebilir. Eğer öğretmenler öğrencilerde öz denetimi sağlayamazlarsa, sınıfta öğrenme için ayıracakları zamandan daha fazlasını sınıfı kontrol etmek için harcayacaklardır.

Bir öğretmenin, sınıfı öğrencilerin beklentilerine göre düzenlemesi tek başına yeterli değildir. Bu beklentilerin öğrencilere iletilmesi de gerekir. Yani öğrenciler kendilerinden neler beklendiğinin farkında olmalıdırlar. Öğretmenin, öğrencilerden ne tür beklentiler içinde olduğunu iletmesi sadece istenen davranışlar açısından değil,

(40)

aynı zamanda günlük programı onlarla paylaşma konusunda da yapılmalıdır. Öğrenciler, nelerin olacağını ve bunların etkilerinin nasıl değerlendirileceğini önceden bilmeye gereksinim duyarlar ( Harchar ve Hyle, 1996).

Yetişkinler, çocuğun güvenliğinden ve rahatından sorumludurlar. Bu da çocukların iyi davranışlar geliştirmesini sağlamak içindir. İlköğretim çağında, yetişkinler çocuğun güvenliğiyle hala sorumluyken, gitgide uygun şekilde davranma sorumluluğunu çocuğa aktarmaya başlarlar. Çocuğun diğer bireylerin duygularından haberdar olmalarını beklerler. Çocukların basit neden-sonuç düşüncelerini bilmelerini umarlar. Bir öğretmenin pozitif disiplin anlayışının ilkelerine göre, sınıfı yönetebilmesinin temel koşullarından biri öğrencileri tanıması, öğrencilerinin de kendilerini tanımasına olanak vermesidir. Öğrenci kendi yeteneklerinin kuvvetli ve zayıf tarafını bilmek ve bu bilgilerin ışığı altında kendisi için en uygun kararları vermek zorundadır. Öğrenci ve içinde bulunduğu çevreyi tanımayan öğretmen, sınıfı başarılı bir şekilde yönetemez. Öğretmenin sınıfta olup biten sorunları tanımasında ve bu sorunlara çözüm bulmasında yardımcı olacak en önemli faktörlerden biri de etkili sınıf toplantılarının yapılmasıdır. Öğretmenlerin bu sınıf toplantılarını kriz ortaya çıktığı zaman yapmaktan çok, öğretim yılı içerisinde belirli zaman aralıkları ile yapmaları daha uygun olur. Etkili öğretmenler, sınıfları daha rahat kullanmak ve öğrencilerin disipline aykırı davranışlarını daha yakından kontrol edebilmek için eğitim-öğretim yılı başlamadan birtakım kurallar geliştirirler. Sınıfta meydana gelen problemlerin çoğu, yine sınıfta oluşturulacak pozitif bir atmosferle ve geliştirilen kurallara uyulması halinde önlenebilir. Öğretmenlerin sınıf içinde olup biten her şeyi gereğinden fazla büyütmemeleri ve olayın şiddetini artırmaktan uzak yöntemler geliştirmeleri gerekmektedir. Bazı öğretmenler yeteri kadar tecrübeli olmadıkları için olumsuz davranış karşısında aşırı tepki gösterebilirler, bu da sınıfın tansiyonunun yükselmesine neden olur. Öğrencilerin disiplini bozacak olumsuz gibi görünen davranışları karşısında öğretmenler şiddetli tepkilerden daha çok olumlu ilişki kurmaya yönelik davranışlar sergilemelidir (Ada ve Çetin, 2002).

(41)

Uzun sürede ve geniş maddi olanaklarla yapılabileceklerin yanısıra, davranış ve tutumların iyileştirilmesi yoluyla uygulanabilecek bazı araçlar da vardır (Aksoy, 2000, 6). Sınıfta istenmeyen davranış sorunları bazı yaklaşımlar kullanarak azaltılabilir.

2.4. Disiplin Modelleri

Disiplin konusunda başvurulacak modeller aşağıdaki şekilde sıralanabilir (Sarıtaş, 2000):

2.4.1. Canter Modeli: Bu model, öğretmenin sınıfta etkin olması gerektiği düşüncesine dayanmaktadır. Canter modeline göre sınıf yöneticisi (öğretmen), beklentiler konusunda öğrencilerle açık ve dürüst iletişim kurar, öğrencilerin iyi niyetlerini kötüye kullanmaz, sınıfta uyumu artıracak türde tepkilerde bulunur, istenmeyen davranışlara tolerans göstermez. İstenmeyen davranışlarla kararlılıkla mücadele eder, istenen ve istenmeyen davranışların kazandırılmasında ödül ve fiziksel olmayan cezanın yaptırım gücünden açıkça yararlanır. Kurallar ve sonuçları hakkında bilgi verir; öğrencilerin birbirlerine ve öğretmene karşı saygılı ve sorumlu davranmalarını ısrarla talep eder. Canter modeli, öğrencilerin istenmeyen davranışlar konusunda kendilerini kontrol edebilecekleri varsayımına dayanır ( Sarıtaş, 2000).

Canter ve Canter (1976) ilk olarak otorite kurmayı göz önüne alır. Otorite kurmanın öğretmen için gerekli olduğunu savunur. İddialı, idealist öğretmenin açık ve sağlam bir otorite kurmasının öğrencileri için şart olduğuna inanır. Bu klasik yöntemle öğütler vererek öğrencilerin uygun davranış yapmaları ve itaat etmeleri sağlanır.

Otoriter öğretmenler uygunsuz, itaatsiz davranışlara ders yılının başında izin vermezler. Canter modeline göre uygun davranış bir seçenek sorunudur. Öğrencinin

Şekil

Tablo 3: Öğrencilerin Sınıf  İçinde Disiplini Bozan Davranışlarına  İlişkin   Öğretmen Görüşlerinin Mezun Olunan Okul Türüne Göre Ortalama Ölçümleri
Tablo 5: Öğrencilerin Sınıf  İçinde Disiplini Bozan Davranışlarına  İlişkin   Öğretmen Görüşlerinin Okuttukları Sınıf Düzeyine Göre Ortalama Ölçümleri
Tablo 6: Öğrencilerin Sınıf  İçinde Disiplini Bozan Davranışlarına  İlişkin   Öğretmen Görüşlerinin Okuttukları Sınıf Düzeyine İlişkin Tek Yönlü Varyans  (F) Analizi Sonuçları
Tablo 7: Öğrencilerin Sınıf  İçinde Disiplini Bozan Davranışlarına  İlişkin   Öğretmen Görüşlerinin Mesleki Kıdemlerine Göre Ortalama Ölçümleri
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

 Hedefim gerçekçi mi?- Bu soruya yanıt verebilmek için önce şu anki performansını gerçekçi bir şekilde belirlemeli, zamanı da göz?. önünde bulundurarak

İngiliz Dili Öğretiminde ders tasarımı, ikinci/ yabancı/ uluslararası/ özel amaçlı/ akademik dil olarak İngilizce gibi farklı öğrenci ihtiyacına uygun

Dersin içeriği: Oral ilaç uygulamaları, Parenteral İlaç uygulamaları, Sıcak-Soğuk uygulamaları; Ağrı, Uyku, Solunum Sistemi ve Uygulamaları, Gastro- intestinal sistem

Türk Eğitim Sistemi ve Okul Yönetimi Prof.

Türk Eğitim Sistemi ve Okul Yönetimi Prof..

Etkili bir sınıf yönetimi için tecrübe kazanılmasını beklemenin hem öğretmen açısından hem de öğrenci açısından eğitim ve öğretim hedeflerine ulaşmada

Okluzyon mandibular prognathismin hafif derecesi gibidir ve mandibular dişler hafifçe anterioru kapatır, bu durum normal diş ilişkileri veya maksillar dişlerin okluzyonu

2. Cevap kâğıdındaki bilgiler size ait değilse veya cevap kâğıdı kullanılmayacak durumdaysa sınav görevlilerinin temin edeceği yedek cevap kâğıdına