• Sonuç bulunamadı

İstanbul konaklarına dair

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İstanbul konaklarına dair"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

EKİM 1958 3

İs ta n b u l K o n a k la r ın a D a ir

Sivil mimarimizin hane, konak, yalı, sahil- hanc, köşk, kasır, saray ismini alan çeşidli ör­ nekleri vardı. Bütün bu ikametgâhlarda yapı zevkimize, sadelik içinde güzellik fikri hâkim ol­ muş, son asırlarda, yabancı unsurların mimari­ mize karışmasile bu anlayış bozulup değişmişti. Konaklar vükelânın, vezirlerin, zenginlerin oturdukları kışlık binalardı. Kış mevsimine giri­ lirken köşklerden, yalılardan konaklara göç edi­ lirdi. Konaklar, gâh cepheleri caddeler, sokak­ lar üstünde, gâh tamamen bahçe içerlerinde ha­ rem, selâmlık olmak üzere iki daire halinde inşa edilir, mutfaklar, arabalık ve diğer müştemilât konaklardan ayrı olarak yapılırdı (1).

Eski asırlarda îstanbulda vezirlerin, devlet ricalinin oturdukları ikametgâhlara saray deni­ lir, bunların ekserisi kârgir olarak inşa edilirdi. 18. asrın ikinci yarısından itibaren bu ikamet­ gâhlar da ahşab olarak yapılmağa başlanmış, bilhassa 19. asırda îstanbulda tamamen ahşap, sonraları dışları kârgir, içleri ahşab büyük ko­ naklar görülmeğe başlanmıştı.

îstanbulda vezirlerin, devlet adamlarının rağ. bet ettikleri semtler zaman zaman değişmiş, Sul. tanahmed, Bayezid, Fatih, Demirkapı, Hocapa- şa, Beşiktaş, Serencebey, Dolmabahçe, Nişanta­ şı, Ihlamur gibi semtlerde muhtelif devirlerde büyük konaklar yap-’-rılmıştır.

19. asırda Hocapaşada Sadırazam Hüsrev Paşanın, Kaptanı Derya Çengeloğlu Tahir Pa­ şanın konakları bulunuyor ve bu büyük konak­ lar devrin bellibaşiı yapılarından sayılıyordu.

Ticaret Nezareti kurulunca, Tahir Paşanın konağı nezaret binası yapılmış, sonra burası Zaptiye Nezareti olmuştu. Konak bilâhare yıkı­ larak yerine Eski Postane binası inşa olunmuştu. Geçen asır îstanbulun meşhur konak.ar.r.- dan biri bugün yerinde Edebiyat ve Fen Fakül­ telerinin bulunduğu Mısırlı Prenses Zeyneb-Kâ- mil konağıydı. Bu konağın ilk sahibi Necib Efen­ diydi. Babıâli 1838 de yandığı vakit bu kopak muvakkat bir müddet için Babıâli ittihaz edil­ mişti.

Necib Efendi konağı sonradan Nakıbü'eşraf Kör Tahsin Bey tarafından alınmış, Tahsin Beyin vefatından sonra konağa Fuad Paşa, on­ dan da Yusuf Kâmil Paşa sahib olmuşlardı. Tah­ sin Bey ve Yusuf Kâmil Paşa zamanlarında ko­ nağa Sultan Mecid ve Sultan Aziz ziyarette bu­ lunmuşlardı.

Prenses Zeyneb-Kâmil Hanımefendi Konağı diye anılan bu konak sonra hükümet tarafından satın alınarak İstanbul Darülfünununa tahsis edilmiş ve 1942 de yanarak yerine bugünkü kâr­ gir bina inşa olunmuştur.

Bayezidde bugün de mevcud olan eski Maliye

Kalender kasrı

(2)

4 TÜ R KİYE TURÎNG ve OTOMOBİL KÜRÜMÜ

Nezareti ve Tıbbiye mektebi binası, Keçecizade Fuad Paşa konağıdır. Bu konağın yerinde eski­ den Agâh Paşa konağile bir kaç ev ve dükkân bulunmakta idi. Bunların yerine Fuad Paşa ko­ nağının inşasına başlanmış, Fuad Paşa sadaret­ ten ayrılınca henüz inşaatı bitmiyen konağın devlet dairelerinden birine tahsisi için irade çık­ mıştı.

Mercan yokuşunun başında ve Süleymaniye- ye giden cadde üzerindeki konak da Sadrıazam Âli Paşanındı. Eskiden ahşab olan bu konak Âli Paşa Giriddeyken yanmış ve yerine dışı kârgir içi ahşab olan büyük Mercan konağı inşa olun­ muştu. Âli Paşanın ölümünden sonra konak ve­ reseden alınarak Meşihat dairesi yapılmış, bilâ­ hare de Abdülmecidin büyük kızı Fatma Sultana tahsis edilmiş, II. Abdülhamid zamanında ise burada Abdülâziz kızlarından Saliha ve Nazime Sultanlar oturmuşlardı. Âli Paşa konağı, sultan­ lar çıktıktan sonra bir müddet Mercan idadisi olmuş, daha sonra Harbiye Nezaretine devredile­ rek Erkânıharbiyei Umumiye Dairesi halinde kullanılmıştı. Konak Lâleli, Aksaray yangınında yanmış ve uzun müddet harabesi (yanık saray) diye anılmıştır.

Bu devrin meşhur konaklarından biri de Taş- kasabda eski bir şeyhülislâmdan Sami Paşaya geçen konaktır. Bu 18. asır sonu konağı nefis mimarisi, yaldızlı daire diye anılan bir kısmile, îstanbulun pek güzel binalarından biriydi. K o­ nak bakiyyesi Birinci Dünya Harbine kadar kal­ mış ve bu devirde verese tarafından yıktırıl­ mıştır (2) .

Sonradan âmme hizmetine tahsis edilen eski konaklardan biri de Iğribozlu İsmail Beyin Ha­ sekideki konağıydı. Bu büyük taş konakta son­ radan Haseki hastanesi açılmıştı.

II. Mahmud zamanında nezaretler tesis edi­ lince, nazırlara da miriden konaklar yaptırılmış­ tı. Bu konaklarda nazırlar hem ikamet ederler, hem de nezaretlerine aid resmî işleri görürlerdi. Bugün Sultan Mahmud türbesinin bulunduğu arsada 19. asırdan evvel de sultan sarayları mev- cuddu. Bu sarayların yerine mülkiye dairesi ol­ mak üzere Pertev Paşa için büyük bir konak yaptırılmıştı. Bazıları Pertev Paşanın eski bir saray yerinde ve böyle muhteşem bir konakta oturmasını uğur saymamışlar ve esasen Paşa­ nın burada ikametini de (edeb ve ubudiyete) ay­ kırı görmüşlerdi. Bu kıylükal üzerine Paşa ko­ nağı terketmiş ve burası Sultan Mahmudun hem­ şiresi Esma Sultana tahsis edilmişti.

Eskiden evlerin uğurlü olup olmadıkları hak­ kında batıl itikadlar vardı. Dürrizade Abdullah Efendinin Üsküdarda yaptırdığı konağın büyük­ lüğü de o devirde şeyhülislâm için şeamet sayıl­ mış ve efendi bir müddet sonra Manisaya sürül­ müştü.

Koca Reşid Paşanın da Istanbulda satın al­ dığı konak hakkında yakınları kendisini, konak uğursuzdur diye ikaz etmek isteyince, Paşa on­ lara (ziyan yok ben konağı hanımın üzerine yap­ tırdım) lâtif esinde bulunmuştu.

Istanbulda uğursuz sayılan konaklardan biri de Mithat Paşanın Beyazıdda Soğanağa mahal­ lesindeki konağıydı. Bu konağın ilk sahibi III. Se­ lim devri ricalinden İbrahim Nesim Efendiydi. Sonra konak bir kaç sahib değiştirip Mithat Pa­ şaya intikal etmiş ve Paşa, İbrahim Nesim Efen­ di konağını yıktırıp yerine kârgir vş büyük bir konak yaptırmıştı. Çerkez Haşan vakası bu ko­ nakta olmuş, Paşanın felâket senelerinde konak boş kalmış, sonra harem kısmına Ali Nazima mektebi açılmış, selâmlıkta da Iran sefiri otur­ muştu. 1307 yılında Paşanın büyük kerimesi cdenemiyen vergileri yüzünden konağı yıkıcılara satmıştı.

19. asırda meşhur devlet adamlarımızdan Sadrıazam Hüseyin Avni Paşanın, Kaptanı Der­ ya Kayserili Ahmed Paşanın konakları Süley- maniyedeydi. II. Mahmud Kaptanı Deryaların­ dan Pabuccu Ahmed Paşanın konağı, Kasımpa- şada Deniz hastanesinin arkasındaydı. Prens Mustafa Fazıl Paşamn konağı ise, şimdi Üniver­ site kütübhanesinin bulunduğu yerdeydi. Bugün İstanbul Belediyesi olan Türbedeki bina, merkez kumandanlarından Arifi Paşanın konağıydı. Ha­ len Maarif ve Nafıa Müdürlüğü olan Cağaloglun. daki konak yerinde Rifat Paşanın ahşab konağı vardı. Hocapaşa yangınında yanan bu konak ye­ rine bugünkü binayı Paşanın oğlu Rauf Paşa yaptırmıştı. Bu konağın bahçesine sonradan Emniyet Sandığı binası inşa edilmişti.

Bugün mevcud eski konaklardan Sadrıazam Rüştü Paşa konağında Vefa lisesi bulunmakta­ dır. Suphi Paşanın Horhordaki konağı ile, Sad- rıazam Etem Paşanın Kazancılardaki konağı da muhafaza edilen eski konaklanmızdandır.

Halûk Y. ŞEHSUVAROĞLU (1) Bu mevzuda «Cumhuriyet» gazetesinde 9.7.1951 ta­ rihinde konak mimarisi ismile bir makale çıkmıştır.

(2) Bu konak hakkında «Cumhuriyet» gazetesinde 2 4. 8. 1951 tarihinde resimli, bir makale çıkmıştır.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Çalışmada kumsal sıcaklığı üzerinde hava ve deniz yüzeyi sıcaklığının etkisini değerlendirilmiş, bunun sonucunda kumsal ile hava sıcaklığı ve deniz yüzeyi

Eğer klinik testler de, hayvan ve hayvan doku kültürü testleri gibi sonuçlanırsa, bu madde grip virüsüne karşı olağanüstü bir koruma sağlayacak.. Michigan

Bana yapılan hücumların kışkırdığı meşhur şahsiyet için, bir zam anlar kendisiyle beraber iken sonra benden da­ ha beter tecavüz hedefi olan Demokrat P arti

farklı olan yapay uydu sistemleri arasında, gerçek zamanlı olarak yeryüzü üzerinde 3 boyutlu konum, hız ve zaman belirlenmesini sağlayan sistemlerle konumsal bilginin

Nazif daima baş­ yazıyı, Gövsa da çokluk ikinci makale ile orta yazıları ya­ zardı. Müftüoğlu Ahmet Hik­ met de bir süre bu dergide de­ vamlı makaleler

Y›l›nda Büyük E¤itim ve Siyaset Adam› Hasan-Âli Yücel (1897-1961).. Fiftieth death anniversary of a great educationer and politician: Hasan-Âli Yücel (1897-1961)

Ayrıca % 2.74 ile C14:0 (miristik asit), palmitik asit ve stearik asitten daha az yüzdeye sahip olsa da diğer doymuş yağ asitlerine göre yüksek yüzdede tespit edilmiştir..

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha