• Sonuç bulunamadı

İlericilik-gericilik tartışması ve II. Abdülhamid gerçeği

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İlericilik-gericilik tartışması ve II. Abdülhamid gerçeği"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

9 N İS A N 1987

KULTUE

YAYIN DÜNYASINDA İNCELEME ARAŞTIRM A

YÖ N ETEN ŞAHİN ALPAY__________________

Hericilik-gericilik tartışması

ve TL Abdülhamid gerçeği

Orhan Koloğlu,

A b d ü lh a m id G e r ç e ğ i

,

Gür Yayınları, İstanbul 1987, 438 s.

ŞÜKRÜ HANİOĞLU

Yakın dönem siyasal tarihimi­ zin belki de en tartışmalı konu­ su, imparatorluğun en kritik bir döneminde uzun süre iktidarda kalar) II. Abdülhamid ve uygu­ ladığı politikalardır. 1960 sonrası sosyal problemler etrafında yo­ ğunlaşan tartışmaların yerini, hızla klasik ilericilik - gericilik tartışmalarının aldığı bir sırada bu konuya ilginin yeniden artışı dikkate şayandır. Ancak bu ilgi­ nin büyük çapta bir övme - yer­ me noktasını aşamadığını üzüle­ rek belirtmek gerekiyor. Bu da kuşkusuz II. Abdülhamid döne­ minde yaşanan pek çok sorunun ve temel tartışma ekseninin gü­ nümüzde de canlılığını muhafa­ za etmesinden kaynaklanmakta.. Bugüne kadar II. Abdülhamid üzerine yazılan kitapları göz önüne aldığımızda bunların te­ mel olarak üç grupta toplanabi­ leceğini görüyoruz. İlk olarak, Sultan’ın iktidar döneminde ya­ zılmış olan kitaplar vardır. Ülke içinde doğrudan bu konuda bir yayın bulunmamakla birlikte, Sultan’dan bahseden kitap bö­ lümleri bir tabasbus düzeyinin dışına çıkmaz. Yurtdışmda ya­ yımlanan kitapların ise en önemli örnekleri, Georges Dorys, Abdul

Hamid Intime (Paris, 1902); Vic­

tor Berard La Politique du Sul­

tan (Paris, 1897); Annie de Lu­

signan, The Twelve Years Reign

of H.M.Abdul Hamid II (Lon­

don, 1887); Paul Fesch Constan­

tinople aux derniers jours d’Ab- dul Hamid, (Paris 1907) olan

dört kategoriye ayrılabilir. Birin­ ci kategori klasik “Kızıl Sultan” savını işler ve Sultan’ın özel ya­ şamı hakkında çarpıcı bilgiler vermeyi amaçlar. İkincisi, olduk­ ça ciddi sayılabilecek analizlerle uluslararası alanda Sultan’m oy­ namaya çalıştığı rolü, -Osmanlı kaynakları çok sınırlı kullanıla­ bildiği için- Batı kaynaklarını kullanarak açıklamaya çalışır. Üçüncüsü Sultan’m övgü ve tal­ tifini kazanmak için yapılan Batı yayimarjdir, (örnek verilen Pren­ ses Lusignan’m kitabı Sultan ta­ rafından yazma olarak tercüme ettirilmiştir.)

Nihayet, dördüncü kategoride Avrupa’daki Jön Türk muhale­ fetinin görüşleri çerçevesinde ya­ zılmış kitaplar gelir. Bunların hepsi hayatta olan bir siyasal li­ der üzerine yazıldıkları için bol polemik yaparlar ve çok sınırlı mehazları kullanmakla yetinir­ ler.

Sultan’ın iktidardan düşme­ sinden sonra yazılan kitapların başında Edwin Pears’in, Abdul

Hamid (London, 1917) ve Mac

Cullagh’ın The Fail of Abdul

Hamid (London, 1916) gibi eser­

ler gelir. Bunlar döneme ve Sul- tan’a ait sınırlı kaynaklardan ve yaşanmış olaylara gözlemcilik et­ mekten kaynaklanan bilgileri kullanmakla yetinirler. Bu

dö-O R H A N K dö-O L dö-O Ğ L U

ABDÜLHAMİD

nemde ülkemizde yayımlanan,

Abdülhamid-i Sâni ve Devr-i Sal­ tanatı: Hayat-ı Hususiye ve Siya-siyesi adlı üç ciltlik kitap (ilk iki

cilt Osman Nuri, son cilt Ahmet Refik Bey tarafından kaleme alınmıştır) göze çarparsa da bu eser büyük çapta Fesch’in yuka­ rıda zikredilen kitabının tercü­ mesinden ibarettir.

II. Abdülhamid’in ölümü son­ rasında yazılan kitaplara gelince, bunlar yurtdışmda ya Joan Has- lip, The Sultan (London, 1958) gibi biyografik monografiler, ya Alma Wittlin Abdülhamid The

Shadow of God (London, 1940)

gibi psikolojik çözümleme çalış­ maları ya da Giles Roy, Abdul

Hamid Le Sultan Rouge (Paris,

1936) gibi “Kızıl Sultan” suçla­ malarının dile getirildiği çalışma­ lar çerçevesindedir. Ülkemizde çıkan yayınlar ise değindiğimiz övgü-yergi sistematiği dışına çı­ kamamıştır.__________

Yeni bir yaklaşım________

Koloğlu’nun kitabı bu alanda yeni bir yaklaşım olma iddiasıy­ la ortaya çıkmaktadır. Kuşkusuz günümüzde II. Abdülhamid üze­ rine yazı yazacak kimsenin avan­ tajı, elimizde büyük bir kullanı­ labilecek belge yığınının bulun­ masıdır. Kitapta söz konusu bel­ gelerden yararlanılarak, Abdül- hamid’e yeni ve objektif bir gözie bakmanın gerekliliği üzerinde durulmaktadır. Bu görüş

yerin-II. Abdülham id hakkın­

da o b jektif çalışmaların

yapılabilmesi için objek­

t i f olma arzusuna sahip

araştırmacıların bulun­

ması kadar, onun döne­

mindeki siyasal sorunla­

rın toplumun ilgi alanı

dışına çıkması da gere­

kir. Bu sorunlar güncel

tartışmanın temel ekse­

nini oluşturduğu sürece,

konu bir siyasal polemik

alanı olmaktan çıkama­

yacaktır. K oloğlu’nun

gösterdiği çaba ise tak­

dire şayandır.

dedir ve kitabın büyük bir emek ürünü olduğu görülüyor. Ancak burada üzerinde durulması gere­ ken, kitabın arka kapağında ya­ zıldığı gibi ortaya konulan ger­ çeklerin ne ölçüde “gün ışığına çıkarılmamış belgelere” dayandı­ rıldığıdır. Kitapta büyük ölçüde ikinci el araştırmalar ile Fransız, Ingiliz ve ABD dışişleri arşivle­ rinden belgeler kullanılmaktadır. Böyle bir iddia ile ortaya çıkılı­ yorsa, II. Abdülhamid dönemi icraatını göz önüne seren Yıldız Esas Evrakı ve irade tasnifleri­ nin mutlaka incelenmesi gerek­ tiğini belirtmek isterim. Ancak

bu binlerce vesikanın anlamlı ve seçici bir biçimde tahlilinden sonra iddia edilen netlikte sonuç­ lara varmamız mümkün olabile­ cektir. Bunun son derece uzun bir uğraşı gerektirdiği açıktır. Ör­ neğin bu dönemde Almanya ile olan ilişkiler bile yalnız başına derin bir inceleme konusu olabil­ mektedir___________________

Belgelerin yorumu

Kitabın diğer bir sorunu, pla­ nının biraz karışık, alt başlıkla­ rın sık ve çok uzun olmasından kaynaklanıyor. Bu nedenle oku­ yucunun ilgisi dağılabiliyor. Bir kısım yabancı belgelerin yorum­ lanmasında da dikkatli olmak gerekebilir. Unutmamak gerekir ki bu kaynaklar Osmanlı Devle­ ti içinde gerçekleşen olayları ya­ bancı bir gözle ve kendi sorun­ ları açısından değerlendirmekte­ dir. Bu belgelerin bazen şaşılabi- lecek kadar doğru olduğu bir gerçektir, ama bazen de aynı öl­ çüde yanlış bilgilere dayanabil­ mektedir. Bunların kendi arşivi­ mizden kontrolü, yorumların soma yapılması, çok daha yararlı bir çerçeve çizilmesine olanak ta­ nıyacaktır. Öte yandan, yararla­ nılan kaynaklara göndermeler, sınırlı ve kendine özgü bir biçim­ de yapıldığı için, bunların taki­ bi güçleşmektedir. Bu alanda dü­ zenli ve kurallara uygun bir dip­ not kullanımı okuyucuya daha rahat izleme imkânı sağlayabilir. Örneğin en son sayfadaki Vam-

bery

alıntısının, 28 Ağustos 1892 tarihinde Sir Philip’e yazılan ra­ pordan (F.O/800-32) mı, yoksa başka bir yerden mi alındığını anlamak mümkün olamıyor.

Tüm bunlara rağmen, çalış­ manın II. Abdülhamid konu­ sunda (çok da yeni olmayan) be­ lirli bir yaklaşımı geliştirdiğini de belirtmeliyiz. Ancak II. Abdül­ hamid hakkında objektif çalış­ maların yapılabilmesi için, ob­ jektif olma arzusuna sahip araş­ tırmacıların bulunması kadar, onun dönemindeki siyasal so­ runların toplumun ilgi alanı dı­ şına çıkmış olması da gerektir. Bu sorunlar güncel tartışmanın temel eksenini oluşturduğu süre­ ce, konu bir siyasal polemik alanı olmaktan çıkamayacaktır. Ko­ loğlu’nun gösterdiği çaba ise tak­ dire şayandır.

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Titan’›n Atmosferi Eski Dünya Atmosferi Gibi NASA araflt›rmac›lar›, Satürn’ün uydusu Ti- tan’›n atmosferindeki organik sisin, Dünya- m›z›n ilk zamanlar›nda

Umumiyetle sokağı kaplayan kadın, çocuk kütlesi çekilmiş, parmaklıkların arkasında, elindeki numaralı etiketi uzatan bir iki ihtiyarla, kardeşi için süt

Sabah gazetesinde Ali Kemal, bu fikre karşı çı­ kıyor: “...Amerika bizi tanımaz, halbuki İngilte­ re bizi çok iyi bilir; Amerika bize İngiltere’nin

rın iyiliği için bütün hayatı boyunca mücadele eden Sai- vet Lütfi Tozan’a, bu çabalâ- :| nndan dolayı ayrıca Malta Şö­.. valyeleri Birliği de bir

Ben ve halen bu sanatla uğraşan bir avuç kişi, unutulmuş ve ihmâl edilmiş geleneksel sa­ natlarımızı canlandırmak, yeni yorumlar katmak ve hal­

In order to understand the role .alpha.-, .beta.- and .gamma.-catenin and E-cadherin in the gastric cancer, we used two gastric cancer cell lines (SC-M1, NU-GC-3) and

Diğer taraftan bu tarihlerde Sultan Aziz kendisi için Lon- draya yeni bir vapur sipariş - etti.. Taliye ismi verilen bu 1 vapurun kıç tarafındaki salona

İslâmın halife ünvanıııı taşıyan hükümdarlarından en kuvvetlileri bile, bütün İslâmlar üzerinde mut - lak bir âmirlik kuramamışlardır; nitekim birinci