G E Ç M İ Ş YAŞ A NT I MI Z I N Ö L ÜMS ÜZ Kİ Şİ LERİ
Keeecizade Fuat Pasa
K
eçecizade Fuat Paşa'yı tarih, Tanzim at Devrinin en ünlü bir sim ası ve büyük bir devlet adamı ve diplomat olarak ta nımlar. B atıya dönüş devrinin en renkli bir sim ası olan Fuat Paşa, aynı zamanda zerafeti ve nüktedan lığı ile de ölüm süz bir isim yap m ış tır. Günümüze dek olanca tazeliği ile yaşıya n nükteleri de buna işaret tir.Tanzim at devrinin, zerafeti ve nük tedanlığı ile tan ın m ış ulemasından Ş a ir Keçecizade İzzet Molla'nın oğ lu olan Fuat Paşa, 1815 yılında is tanbul’da doğmuş ve m edrese öğ reniminden sonra yeni açılan A skeri T ıb b iye 'y e girerek buradan mezun olm uştu. Hayata askerî tabiblikle a- tılm ış , daha sonra çe şitli görevlerde bulunmuştu.
B abıâli Tercüm e Kalem inde memur iken, devrin büyük devlet adamı M ustafa R eşit Paşa ile tan ışm ıştı. R eşit Paşa, büyük bir zekâ ve kabi liyet gördüğü bu delikanlıyı diplo maside yetiştirm ek istem iş, kendi sini Londra Büyükelçiliği B aşkâtip liğine tâyin etm işti. A ltı yıl İngilte re'nin başkentinde kalan Fuat Paşa buradan tamamen batılı bir kafa ile yurda dönmüş ve memleketin batı- laşma hareketinde en belli başlı ön cülerden biri olmuştu.
B ü yü k elçilik , Hariciye Nâzırlığı ve nihayet iki kez de Sadrazam lık y a pan Keçecizade Fuat Paşa, devrinin en büyük bir diplomatı ve devlet a- damı olarak tem ayüz etm işti. Sadece 55 y ıl süren ömrü boyunca memleketin batılaşm ası için çalışan büyük devlet adam ı, devrin padişa hı Sultan A ziz'e hitaben yazdığı meşhur vasiyetnam esinde, Osmanlı İmparatorluğunun batmaktan kurtul ması için bir an önce bütün mües- seselerin batılaşm asının elzem oldu ğunu çok açık bir dille kaleme al m ıştı.
Ömrünü böylesine hayati bir dâva için adayan ve bitip tükenm ek bil meyen bir enerji ve pek büyük bir azim içinde çalışan Keçecizâde Fuat Paşa, kalp yetmezliğinden hayata gözlerini yumduğu zaman (12 Şubat 1869) ellibeş yaşında olmasına rağ men yetm işinin üzerinde gösterm ek teydi ki, bu da onun üzerine y ü k lendiği ağır yükün altında ne denli ezildiğini gayet iyi gösterm ektedir. Bütün bunlara rağmen Keçecizâde Fuat Paşa, pek büyük bir nüktedan dı da. T aşı tam gediğine koym acası- na savurduğu büyük esprilerde zehir gibi acı bir de hakikat payı ve dü şündürücü vasfın bulunması onun büyük zekâsının da ifadesi olm uş tur.
Taassuptan uzak, devrim ci ve ilerici bir insan olduğu için «aşırı alafran galıkla itham olunan ve bu yüzden s ık s ık taşlam alara maruz kalan Ke çecizâde Fuat Paşa, İstanbul so kak larında ilk arnavut kaldırım larını dö şetirken:
— «Bu yolları, bana atılan taşlardan y a p ıy o ru m ...» dem işti.
B eyru t'ta, daha sonra da Şam'da M üslüm anlarla Hristiyanlar a ra sın da geçim sizlik kanlı bir hâl aldığı sıralarda Fuat Paşa, Hariciye Nâzı- rı bulunuyordu. Yabancı devletlerin tahrikiyle başgösteren bu kanlı ça tışm aları bastırm ak için emrindeki 3000 k işilik bir ordu ile iş savaş bölgesine gönderilen Fuat Paşa, bu
rada sert davran ışlarıyla ortalığı s in dirmiş ve çatışm ayı durdurmuştu Fakat bunu başarm ak için de 150 k işiyi de astırm ıştı. Fuat Paşa’nın bu idam kararlarından sonra söylediği şu söz pek meşhurdur:
— «Ben ki ömrümde bir tavuk kes memiş, bir kuş vurm am ış insanım Allah beni devleti kurtarm ak için ne lere âlet e t t i...»
Sultan Aziz ile birlikte Fransa'yı zi yaretleri sırasınd a, Napoleon tara fından da pek sevilen Keçecizâde Fuat Paşa ile Fransa İmparatoru ara sında geçen muhavereler de pek il ginçtir. Fuat Paşa'nın zarafet ve nüktelerine hayran kalan Napoleon, onu söyletm ek için damarına b as maktan ayrı bir zevk alm ıştır. Yabancı diplomatların da katıldıkları bir toplantıda büyük devletlerin kud retlerinden bahsedilirken, Fuat Paşa şu sözle bütün etrafı mat etm işti: — «En kuvvetli ve kudretli devlet
biziz. Zira sizler dışarıdan, biz içer den, olanca gayretim ize rağmen bir türlü yıkam adık bu d e v le ti...» B ir başka konuşma sırasın d a da Napoleon, Osmanlı İmparatorluğu nun başına açılm adık dert bırakm a yan G irit m eselesine değinm iş, Ke- çecizâde'ye hitapla:
— « S atın şu adayı bize de siz de kurtulun b a ri...» dem işti.
— «H ayhay M a je ste ...»
Fransa İmparatoru bu cevap k a rş ı sında şa şırm ıştı:
— «Peki, kaça satarsın ız?..» Keçecizâde'nin cevabı şuydu: — «A ldığım ız fiata M ajeste!» Napoleon, Türklerin G irit'i alabilmek için yüzbinlerce şehit verdiklerini gayet iyi bildiğinden, verecek cevap bulam am ıştı.
Petersburg'da iken, Rus Çarı I. Ni- kola, Fuat Paşa'ya takılm ak istem iş ve Hazret-i Muhammed'in Mir'acın- dan bahsederken:
— «A caba Hazret-i Muhammed,
gökyüzüne hangi merdivenden ç ık tı dersiniz P a ş a ? .. » dem işti. Keçecizâde Fuat Paşa, hiç bozuntu ya vermeden m utaassıp bir Orto doks olan Nikola'ya cevabı oturtu- verm işti:
— «Tabii ki daha önce Hazret-i Isâ' nın çıktığ ı merdivenden Haşmet- meab!»
Bu sözler karşısın da Rus Çarı da mat olm uştu.
Kalbinden rahatsız bulunan K e ç e c i zâde Fuat Paşa, tedavi için gittiği Fransa'nın Nice şehrinde 12 Şubat 1869 günü hayata gözlerini yumdu. Cenazesi İstanbul'a getirilerek Çem- berlitaş'taki aile kabristanında to p rağa verildi.
A rkasından tertem iz bir isim ve ta rihe geçm iş fıkralar kaldı. Ölümü'nün 106'ncı yıldönüm ünde ölümsüz adı nı saygı ve rahmetle anıyoruz.
21
Taha Toros Arşivi