• Sonuç bulunamadı

Osmanlı yenilikçisini merak eder misinz?

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Osmanlı yenilikçisini merak eder misinz?"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

12 NİSAN 1977

*****»**★ *★ *■*★ **★ ★ **★ ***»* ****** A A AA **********

OLAYLAR

svej

*

İNSANLAR

HASAN PULUR

OSMANLI YENİLİKÇİSİNİ

MERAK EDER MİSİNİZ?

a o w f ío -1

B

İRKAÇ gündür Şükran Kurdakul’un yeni yayınla­ nan “ Çağdaş Türk Edebi­ yatı/Meşrutiyet Dönemi” yapıtı­ nın sayfalarını ka rıştırıyoruz. (★>■

Eğer bu yapıta “ antoloji” de­ nilecekse en azından “ bambaşka bir antoloji” demek gerekir.

Nedir şimdiye kadar alışıla­ gelen antolojilerin özelliği?..

Bir hayat hikâyesi, iki satır sanat ve dünya görüşü, roma­ nından, ya da şiirinden birkaç bölüm.

Oysa Şükran Kurdakul öyle yapmamış ki!

Ya ne yapmış?

“ Çağdaş Türk Edebiya­ tı/Meşrutiyet Dönemi’nde, özel­ likle akımların ve kişilerin sunu­ luşunda siyasai iktidarların gü­ dümlü tarih politikalarına baka­ rak hizaya gelmemeye özen gös­ terdik. Örneğin Ziya Gökalp’le birlikte 1921’lerde Gökalp sos­ yolojisini eleştiren düşün adam­ larının, Mehmet Emin (Erişir- g i I) I e rin, Marx’çı, Sadrettin Celâl ve Dr. Şefik Hüs- nü’lerin; “ Genç Kalemler” i, “ Yeni Mecmua” yı, “ Dergâh” ı ta­ nıttığımız ölçüde “ Kurtu!uş” un, “ Aydınlık” ın özelliklerini yansıt­ maya ç a lış tık . Dönem lerine damgalarını basan sanatçıları ayrı kesimlerde değerlendirir­ ken, belirli ölçüler içinde sanat­ larının yapısal özelliklerine yak­ laşma kaygısından uzaklaşma­ dan, yapıtlarının dayandığı fel­ sefeyi çözümlemeyi amaçladık.”

★ ★ ★

Evet, Şükran Kurdakufun ya­ pıtını karıştırıyorduk.

Birden, bir başlığa gözümüz takıldı:

“ BİR OSMANLI YENİLİKÇİSİ” Kimdi bu acaba?

Niçin OsmanlI yenilikçisiydi? Şükran Kurdakul bu soruların cevabını şöyle veriyordu:

“ (... ) İttihat ve Terakki Fır-kası’nın izlediği politikaya doğ­ rudan doğruya karşı çıkmıyor, ama Ziya Gökalp ve arkadaşları­ nın Genç Kalemler dergisinde başlattıkları yeni dil hareketini küçümseyici ifadelerle eleştiri­ yordu. Özellikle, daha önce, “ Edebiyat-ı Cedide" topluluğu içinde bulunan Ahmet Hikmet (Müftüoğlu, 1870 - 1927)in gö­ rüşlerini tartıştığı “ Inkılâb-t Li­ san” (Halk gazetesi 118, 9 tem­ muz 1912) adlı yazısında, arapça ve farsçadan ilgisi kesilince Os- manlıcanın bereket kaynakların­ dan yoksun kalacağını, Türkçe- nin bilimsel düşünceyi karşıla­ maya yetmeyeceğini ileri sürü­ yordu. OsmanlIydı ve geleneksel bütün değerleri korumak için kendi kendisine görev vermiş gi­ biydi.

Ayrıca hem küçük burjuvazi­ ye, hem Osmanlı ahlâkına örnek olabilecek niteliklerini kimliğin­

de birleştirebilme ustalığını da başarabildiğinden Darülfünun’da iki kürsüye birden (Fransız dili ve Batı edebiyatı) atanma olana­ ğını elden kaçırmadı (1914). Bu tarihten 1918’e kadarda Ittihat'çı liderlere, “ İnkılâbın kalbi Talât ve bâzusu Enver...” biçiminde öv­ güler düzmeye başladı. İpek ti­ careti yaparken Şam’da kendisi­ ne ücretsiz vagon verilmesini buyuran Cemal Paşa’yı ise “ Ka­ dife eldiven içinde çelik bir yum­ ruk” olarak tanıttı.

Bir süre sonra Darülfünun’da- ki görevlerine Osmanlı Edebiyatı Tarihi hocalığını da (mayıs 1917) ekleme başarısı gösteren Cenab Şehabettin, 1. Dünya Savaşı’nın sonucu belirmeye başlayınca, önce çoğunluğunu Ittihat’çı olan Meclis’e, sonra da partinin lider­ lerine karşı hakaret dolu yazılar yazdı. Anadolu’da ilk mücadele örgütlerinin oluşmaya başladığı bu evrede, fırsat kollayıp, “ Millî edebiyat akımı” na yandaş olan­ larla tartışıyor, “ Türkçe kökenli sözcükleri ağzına almaktan utandığını” bile ifade etmekten çekinmiyordu. Çünkü, siyasal güç, sadrazamlığa getirilen Da- mad Ferit Paşa'nın kimliğinde işbirlikçilerin eline geçmişti. Sö­ mürgeci işgal ordularının sün­ güleri altındaki bu dönemde, Ali Kemal’in “ Peyam” gazetesinde (1920-22) ulusal savaşı yeren,

ayıp sayan yazılara imza attı Bursa’nın savunması için gö­ ğüslerini siper eden vatansever­ lerden sıkılmadan, “ İlkbaharda Bursa ovasını bir savaş alanı yapmak yarabbil. Bu çılgın te­ şebbüs güzelliğe, tabiatın huku­ kuna, zemine ve semâya hepsine karşı öyle ahmak bir cinayettir k i...” biçiminde sözlerle ulasal bilince karşı koymaya çalıştı.

Kurtuluş savaşının kazanıldı­ ğı günlerdeyse, kendisini “ hakir bir şair” olarak niteleyerek ba­ ğışlanmasını istedi. Yalnızca Darülfünun’daki görevlerinden ayrılmak zorunda kalmış (eylül 1922), yeni dönemin yargısından yakasını kurtararak, devrimci ke­ silm işti. Bu kez de “ Gazi’nin ulu, işlek ve hiç bir yükseklikten yıl­ maz dimağı” ndan söz ederek onu, “ ebedî, şanlı inkılâp karta­ lı...” biçiminde nitelemelerle öv­ me fırsatını kimseye bırakmaya­ caktı. (Ölm. 13 mart 1934).”

★ ★ ★

Çok mu merak ettiniz bu “ Os­ manlI Yenilikçisi” nin kim oldu­ ğunu...

Meraka değer mi?

Bakınız sağınıza solunuza... Daha nesli tükenmedi bunla­ rın.

Tükeneceğe de benzemez ya!

( * ) MAY Yayınlan

¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği

Ta h a To ros Arşivi * • ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ “¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ •

Referanslar

Benzer Belgeler

- Kök içindeki say›n›n derecesi kökün kuvvetinin tam kat› ise, bu say›y› kök d›fl›na ç›kar›rken, üssünü kökün kuvvetine böleriz. kuvvetten kökü denir.. -

* Bir gerçek say›n›n pozitif tam say› ve negatif tam say› kuvvetlerini aç›klayabilecek, * Üslü say›n›n toplama, ç›karma, çarpma ve bölme ifllemleri ile üslü

Tek başına ihtiyar a- ğacı ile kücv k bir meydan, doğup büyüdüğümüz şu veya bu kasabada bir çeşme de böyledir; ve bu, ara sıra hevesıkâr

Örneğin ölçüm sonucunda birinci parçacığın |↑> durumunda olduğu bulunursa ikinci parçacığın durumu |↓> durumuna “çöker”.. Aynı şey dolanık olmayan

Bu nedenle keşfedilen ikili yıldız sistemlerindeki gezegenlerin büyük kısmının -şu anki konumlarından farklı olarak- merkezdeki yıldız çiftinden çok uzakta

Bu nedenlerle Devlet İstatistik Enstitüsü günümüz ekonomik yapısını güncel olarak yansıtabilecek yeni bir Toptan Eşya Fiyatları Endeksi oluşturulmasını gerekli görmüş

Nokta, do¤ru, e¤ri, yüzey ve düzlem gibi geometrinin temel kavramlar›n›, cebirsel ifllemler yard›m›yla inceleyen bilim dal›na analitik geometri ad› verilir.. Geometrinin

Cumhuriyet Dönemi Türk edebiyat›nda ad›n› daha çok baflka türlerde duyurmufl edebiyatç›lar›n seyahat ve an› türlerinde de yazd›klar› görülmektedir. Özellikle