• Sonuç bulunamadı

Atlas Journal

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Atlas Journal"

Copied!
12
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ATLAS INTERNATIONAL REFEREED

JOURNAL ON SOCIAL SCIENCES

ISSN:2619-936X

Article Arrival Date:22.09.2018 Published Date:30.12.2018

2018 / December Vol 4, Issue:15 Pp:1815-1826

Disciplines: Areas of Social Studies Sciences (Economics and Administration, Tourism and Tourism Management, History, Culture, Religion, Psychology, Sociology, Fine Arts, Engineering, Architecture, Language, Literature, Educational Sciences, Pedagogy & Other

Disciplines in Social Sciences)

TÜRKİYE’NİN AVRUPA BİRLİĞİ UYGULAMALARI KAPSAMINDA TURİZM POLİTİKALARI

TURKEY'S EUROPEAN UNION APPLICATIONS TOURISM POLICIES UNDER THE SCOPE

Dr.Öğr.Üyesi Filiz KUTLUAY TUTAR

Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi, İİBF İktisat Bölümü, flztutar@hotmail.com Niğde/Türkiye

Ahmet TOK

Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi, İİBF İktisat Bölümü, ahmet_1994_ts@hotmail.com Niğde/Türkiye

ÖZET

Turizm sektörü gün geçtikçe rağbet gören sektörlerin başında gelmektedir. Her yıl milyonlarca turist ülke veya şehir dışına çıkarak fon akışı sağlamaktadır. Devletlerarası gelir transferi açısından da büyük öneme sahip olan turizmden daha iyi istifade edilebilmek için turizm politikalarına ihtiyaç vardır. Turizm politikalarının başarılı olması sadece genel olarak düşünülmemeli, bunun ekonomik ve sosyal koşullarının da olabileceği unutulmamalıdır. Turizm politikalarının başarı koşullarından olan ekonomik koşulların yerine getirilebilmesi için öncelikle genel mahiyetteki sermayelerin ve özel mahiyetteki turizm değerlerinin korunması gerekir.

Çalışmanın amacı, Türkiye ve Avrupa Birliği’nin turizme bakış açılarını tespit etmek ve bu doğrultuda ne gibi hamleler yaptıklarını ortaya koymaktır. Türkiye’nin turizm alanında yol alabilmesi için yeni politikalar izlemesi gerektiği ve bununla beraber uygulanan politikalarda ne gibi fırsatlar/ tehditler olduğunu ortaya koymaktır. Avrupa Birliği’nin turizm sektörü için uyguladığı politikaları nasıl hazırladığı incelenmiş, Türkiye ve Avrupa Birliği arasındaki turizm açısından politikalar karşılaştırılmıştır. Bu bağlamda, Avrupa Birliği’nin turizm politikaları kapsamında Türkiye’ye nazaran daha istikrarlı bir görünüm çizdiği ve oturmuş bir düzeninin olduğu tespit edilmiştir. Türkiye turizm potansiyeli olarak alternatif turizm destinasyonlara sahip olmasına rağmen, bu değerlere gerektiği ilginin gösterilmeyişi nedeniyle turizmde olması gerektiği noktaya gelememiştir. Avrupa Birliği ise alternatif olarak turizme yönelik yatırımlarının eşit şekilde düzenlemesi nedeniyle turizmin çekiciliği konusunda her daim odak noktası olmayı başarmıştır.

Anahtar Kelimeler: Turizm Politikaları, AB, Türkiye ABCTRACT

Tourism sector is one of the most popular sectors. Every year, millions of tourists travel out of the country or the city to provide funds. Tourism policies are needed to make better use of tourism which is great importance in terms of interstate income transfer. The success of tourism policies should not only be considered in general, but also it should be remembered that there are economic and social conditions. In order to fulfill the economic conditions which are the conditions of success of tourism policies, it is necessary to preserve the general assets and special tourism values.

The aim of this study is to determine the viewpoints of Turkey and the European Union, such as tourism and what moves in this direction it is to reveal what they do. In order to take the lead in the tourism area of Turkey where new policies need to monitor the implementation of policies and what opportunities are nevertheless / threats to reveal that. Turkey and policies in terms of tourism between the European Union and the European Union's tourism sector to implement policies that have been studied how to prepare it. In this context, the context of European Union policy with respect to Turkey's tourism is found to be more stable view of the draw and seated order. Turkey, in spite of having tourism potential of alternative tourism destinations, as needed due attention to these values in tourism has not reached the desired level. As an alternative, the European Union has managed to attract attention at all times due to the attractiveness of tourism.

(2)

1.GİRİŞ

Bilindiği üzere turizm, tüm Dünya’da çok ses getiren sektörlerin başında gelmektedir. İnsanların sıradan yaşamlarından uzaklaşıp kendilerine biraz zaman ayırabileceği ortamlar olan tatiller, turizmin en yoğun görüldüğü şeklidir. Dünya’nın birçok yerinde milyonlarca turist merak duyduğu alanlara turizm için para ayırmakta ve bunu yılın belirli dönemlerinde gerçekleştirmektedirler. Bu çalışmada Türkiye ve Avrupa Birliği’nde turizm politikaları karşılaştırmalı olarak analiz edilmiştir. Ülkemizdeki turizm değerleri ne ölçüde değerlendiriliyor veya kültürel değerlerin turizme dönüştürülmesi için neler yapılıyor ve tüm bu yapılanlar Avrupa Birliği ülkelerindeki turizm ile rekabet edebilecek düzeyde mi şeklindeki soruların yanıtları bu sunumda yer almaktadır. Son olarak AB ve uyumu sürecinde Türkiye’nin turizm politikaları karşılaştırılmış olumlu ve olumsuz yönleri ortaya koyulmuştur. Bununla birlikte AB ve Türkiye’nin turizme verdikleri önem ve turizmi geliştirmek adına neler yaptıkları da makalede yer verilmiş ve konu hakkındaki düşünceler belirtilmiştir.

2.TURİZM POLİTİKASINA DUYULAN İHTİYAÇ

Turizm gün geçtikçe rağbet gören sektörlerin başında gelmektedir. Her yıl on binlerce turist ülke veya şehir dışına çıkarak fon akışı sağlamaktadır. Devletlerarası gelir transferi açısından da büyük öneme sahip olan turizmden daha iyi istifade edilebilmek için turizm politikalarına ihtiyaç duyulmuştur. Turizm politikalarının daha iyi sunulabilmesi için de devlet desteği gerekli görülmüştür. Turizm politikaları devlet tarafından düzenli bir biçimde hazırlandığında turizm planlaması daha iyi şekilde yapılacak ve ekonomik düzen açısından da denge sağlanmış olacaktır. Turizm politikalarının başarılı olabilmesi için taşıması gereken bazı özellikler vardır;

✓ Turizm politikaları devlet eliyle düzenlendiğinde başarıya ulaşır.

✓ Turizm sektörü dolaylı olarak diğer sektörlere de katkı sağladığından uygulanan turizm politikaları bu doğrultuda hazırlanmalıdır.

✓ Turizm aynı zamanda dışsal ekonomiler yoluyla gelişme gösterdiğinden uygulanan politikalar da gelişime ve değişime açık olarak sunulmalıdır.

✓ Cari açıklar gibi nedenlerle verilen dış açıklar turizm gelirleri vasıtasıyla kapanabilir. Dolayısıyla devletin turizm politikaları yoluyla müdahale ederken bu doğrultuda adım atması gerekir.

✓ Turizm sektörü sürekli gelişen ve gelişen Dünya karşısında değişime ayak uydurmaya çalıştığı için devlet tarafından uygulanan politikalar da esnek bir şekilde hazırlanmalı ve şeffaf olmalıdır.

Günümüzde beyaz endüstri olarak nitelendirilen turizm, klasik alanlardan uzaklaşıp farklı alanlara doğru hareket etmektedir. Örneğin tüketici tercihleri incelendiğinde yaz turizmi diğer turizm dallarına göre daha ön planda gözükmektedir. Son yıllarda yapılan gözlemlere göre ise kültürel ve doğa turizminin revaçta olduğu gözlemlenmiştir. Dolayısıyla turizmi sadece bir alandan ibaret görmek son derece yanlış bir tutumdur. Turizmi sadece boş zamanların değerlendirilmesi olarak görmemek gerekir. Turizm aynı zamanda bir duygu, kültür ve prensip meselesidir. İşte turist kavramı tam da burada ortaya çıkmaktadır. Belirli kültüre, duyguya ve maddiyata sahip olan, yılın belirli dönemlerinde geçici olarak konaklama yapan ve yaptıkları bu faaliyeti de tatil havasında yaşayan kişilere turist denilebilir. Türkiye’nin diğer Avrupa ülkeleriyle baş edebilmesi için turizm politikalarını doğru ve yerinde kullanması gerekir. Avrupa’nın turizm potansiyeli olarak gelişmiş ülkelerine baktığımızda düzenli ve uygulanabilir bir turizm politikalarının olduğunu görmekteyiz. Türkiye’nin de kalkınma planları çerçevesinde ele aldığı turizm sadece belirli yörelerde değil hemen her alanlarda

(3)

uygulanabilir olmalıdır. Turist ülkeye geldiğinde onu karşılayabilecek kapasite, altyapı, konaklama ve seyahat imkânlarının yerinde olması gerekmektedir. Bunlar iyi planlandığı ve uygulanabildiği sürece Türkiye amacına daha kolay bir şekilde ulaşacak ve turizm üzerinden kalkınmayı hızlandırabilecektir. Avrupa Birliği’nin turizme bakışı olumlu yönüyle değerlendirildiğinde turizmin uyum konusunda itici bir güç olduğu görülmekte ve bu açıdan turizm, kültürleri bir araya getiren ve Avrupa Kimliği yaratan bir kavram olarak tanımlanmaktadır. Avrupa Birliği, 1990’ların başına kadar turizm sektörünün bölgesel kalkınma ve istihdam yaratmadaki öneminin bilincinde olmakla birlikte, Sektörel yaklaşımda bulunmamayı tercih etmiş ve turizm alanındaki faaliyetleri dolaylı olarak sürdürmüştür ( Arslan; 2014: 431 ).

2.1.Turizm Sektörü Ve Ekonomideki Yeri

Turizm, bütün ülkeler için hayati bir öneme sahiptir. Turizmle birlikte devletlere döviz girdisi sağlanırken, iç piyasalarında canlanma ve işsizlik sorununda da azalma görülmektedir ( Tutar, Alpaslan ve Erkan; 2013: 15 ). Turizm, günümüzde döviz girdisini arttırıcı ve istihdam sağlayıcı özellikleriyle ulusal ekonomiye katkıda bulunan, uluslararası kültürel ve toplumsal iletişimi sağlayıcı ve bütünleştirici etkisi ile dünya barışının korunmasında büyük payı olan bir sektördür ( Çımat ve Bahar; 2003: 2 ). Turizm Dünya’nın hemen her yerinde revaçta olan bir sektördür. Dolayısıyla birçok tüketicinin bu sektöre ilgi göstermesi sebebiyle günden güne önemi artmaktadır. Turizmin öneminin artması ise ekonomi üzerine de olumlu etkileri beraberinde getirmiştir. İnsanların turizme verdiği önem özellikle yaz aylarında zirve yapmış ve ekonomiye çok büyük bir fon akışı sağlamıştır. Ülkelerin bazı nedenlerle verdiği dış açıklar turizm gelirleri ile kapatılabilmiş ve ekonomilerinin düzelmesine yardımcı olabilmiştir. Böylece turizmin canlanması cari açığın kapanmasına yardımcı olmuş ve ekonomi dengeye gelmiştir. Tüketicilerin büyük oranda yaz turizmine önem vermesi ekonominin de genellikle yaz aylarında canlanmasına yardımcı olmuştur. Bazı ülkelerde bu durum farklılık gösterebilmesine rağmen turizm denildiğinde özellikle bazı kesimler tarafından akla ilk olarak yaz turizmi gelmektedir. Bu da tüketicilerin gittikleri ülkelere fon götürmesi anlamına gelmektedir. Dünya’da gelişmişliğin ölçütü olarak ifade edilen sanayileşme, hizmet ve inşaat gibi sektörlerin yanına son dönemlerde yükselişte olan turizm sektörünü de sayabiliriz. Ülke içerisinde daralma veya genişleme olmasına bakılmaksızın son zamanlarda önemli gelirler sağlayabilen turizm sektörü giderek daha da ivme kanmaktadır. Bu nedenle ülkelerin ekonomilerinin düzelebilmesi adına coğrafi konumlarının iyi olması ülke adına iyi sonuçlar verebilecektir.

2.2.Turizm Politikasının Başarılı Olabilmesi İçin Gerekli Koşullar

Öncelikle ifade etmek gerekir ki turizm politikalarının başarılı olabilmesi için özel ve kısmi nitelikte karar veren mercilerin yerinde karar alması gerekir. Turizm politikalarının başarılı olması sadece genel olarak düşünülmemeli bunun ekonomik ve sosyal gibi koşullarının da olabileceği unutulmamalıdır. Turizm politikalarının başarı koşullarından olan ekonomik koşulların yerine getirilebilmesi için öncelikle genel mahiyetteki sermayelerin ve özel mahiyetteki turizm değerlerinin korunması gerekir. Korunan bu değerler politikaların öngördüğü şekilde uygulanmalı ve istenilen sonuç alınmalıdır. Turizm politikasının başarıya ulaşması için önemli adımlardan biri olan sosyal koşullar belki de turizm politikalarının en önemli ayağını oluşturur. Çünkü yaşam biçimi, çevre, inanışlar ve gelenekler ne kadar dengeli olursa politikaların başarı koşulları da o nebze artacaktır. Dolayısıyla çevrelerin temiz kullanılması ve var olan kültürlerin kaybolmaması adına uygulanacak politikalar turizm açısından daha yerinde uygulamalar olacaktır. Bir diğer koşullardan biri olan hukuki koşullar da turizm politikalarının başarı koşullarını oluşturan faktördür. Turizm alanlarında sergilenen olumsuz davranışlar neticesinde alınacak kararlara yardımcı olmak adına hazırlanan turizm

(4)

turizm gelişimini gerektiren çok sayıda neden vardır. Çünkü turizmin sağladığı ekonomik kazanımların yanı sıra, bir takım maliyetlerin de bulunduğu bilinmektedir( Gökdeniz ve Erdem; 2015: 3 ).

3. AVRUPA BİRLİĞİN’DE TURİZM POLİTİKASINA BİR BAKIŞ

Avrupa birliği denilen yapı Avrupa’daki ülkelerin ve vatandaşların bir araya gelerek ekonomik, siyasi ve kültürel olarak kaynaşmasını sağlar. Avrupa birliği kurulduğu yıllarda 6 üyeli bir birlikken sonrasında üye sayısı 28’e kadar çıkmış ve birlik içerisindeki kaynaşma ve rağbet artmıştır. AB’nin birçok sektörle ilgili ortak politikası olmasına rağmen turizm sektörüyle ilgili henüz ortak politika geliştirilememiştir. Ancak turizm sektörü aşama aşama AB’nin gündemine girmiştir (Demirkol ve Çetin; 2014: 16). Turizm Politikaları Avrupa’nın gelişimi, tanıtımı ve değeri için oldukça önemli bir noktadır. AB’ne üye ülkeler turizm politikalarını tutarlı bir biçimde uygulamaktadırlar. Bu doğrultuda ulaşım, tarım, dış ilişkiler, rekabet, AR-GE ve işçi hareketliliği gibi politikaları birlikte ve etkili uygulamaya gayret göstermektedirler. Avrupa Birliği’nde kuruluş yıllarına nazaran son dönemlerde turizme yönelik daha yenilikçi politikalar izlenmiştir. Örneğin ilk dönemlerde AR-GE politikaları çok fazla gündemde değilken özellikle son dönemlerde turizmin gelişmesine paralel olarak araştırmalar yapılıp değerlendirilmekte ve sonuçlara göre de gelişim periyotları takip edilmektedir. Böylece turizmin gelecekte nasıl bir yol izleyeceği belirlenmekte ve politikaların tutarlı olmasına da özen gösterilmektedir. Dahası Avrupa Birliği’nde turizm politikalarının sadece kısa vadedeki değerleri değil gelecekteki gerçekleşmesi muhtemel sonuçlar üzerine de durularak değerler ortaya konulmaktadır. Böylece daha gerçekçi sonuçlar alınmış olmaktadır.

3.1.Avrupa Birliği Turizm Politikalarının Güçlü/ Zayıf Yönleri

Turizmin çok boyutlu ve yapısal özelliklerinden ötürü turizm sektörü gün geçtikçe çeşitlenmekte ve güncellenmektedir. Bu durumun farkında olan AB, turizm politikalarına çok yönlü müdahale arayışı içerisinde olmuş ve gelinen noktada güçlü ve zayıf noktaları ortaya çıkmıştır. Öte yandan AB turizm politikasının temel hedefi, turizm faaliyetlerinin sürdürülebilir büyüme ve istihdam yaratma amacına yönelik, AB ve üçüncü ülke turistleri için yüksek kaliteli, güvenli, yenilikçi, sürdürülebilir ve erişilebilir turizm ürünleri/ deneyimi için en iyi değeri sağlamaktır ( Aslan ve Akın; 2016: 160 ). AB Turizm Politikalarının güçlü yönlerine bakacak olursak öncelikle ortak bir para biriminin uygulanması gelen turistler adına fayda sağlamıştır. Turistlerin talepleri doğrultusunda alternatif turizm çeşitliliğine yönelik politikalar uygulanması, turistlere rehberlik etmek adına dil bilen kişilerin eğitime alınarak turizm adına eğitilmesi, konaklama ve altyapı harcamalarının gerekli Bakanlıklar tarafından düzenlenmesi AB’nin öncelikli olarak uygulamak istediği hedeflerdir. Ayrıca çağdaş turizm hedeflerine yönelik stratejilerin benimsenmesi ve Turizmin geleceğine uygun olarak yatırımların izlenmesi gibi Turizm Politikaları benimsenerek AB’nin Turizm yönündeki eksiklikleri tamamlanmak istenmektedir. AB’nin Turizm adına uygulamaya koydukları hedeflerden birçoğu başarıya ulaşmış olsa da zayıf yönleri olarak kalan bazı yönleri de yok değildir. Örneğin; Bakanlıklar tarafından yapılan yatırımlar sonrasında turizm çeşitliliğine yönelik dengeli harcamaların yapılamaması, gelen turistlerin turizme yönelik taleplerinin tam olarak tespit edilememesi ve turistlere yönelik olarak uygulanan diğer politikaların istenilen başarıyı gösterememesi bu noktadaki eksiklikleri oluşturmaktadır.

4.TÜRKİYE’DE TURİZM POLİTİKALARI

Türk turizm politikasının gelişimini başlıca iki bölümde incelemek mümkündür. Bunlardan birincisi, planlı dönemden önce izlenen turizm politikası ikincisi ise, planlı dönemde izlenen turizm politikasıdır (Demirkol ve Çetin; 2014: 102). Ülkemizde uygulanan turizm

(5)

politikalarını planlı dönemden öncesi ve planlı dönem şeklinde ayırabilmekle birlikte bu farklılıkları başlıklar halinde ifade etmek yerinde olacaktır.

4.1.Planlı Dönem Öncesi

Bu dönemde politikalar detaya inilmeden sadece yüzeysel olarak oluşturulmuş ve kalkınma planları istenildiği sonuçları vermemiştir. Her politika çalışmasında göz önünde bulundurulması gereken en önemli konulardan birisi de gençlere yönelik tedbirlerin göz önünde tutulması hususudur. Gerçekleştirilecek çalışmalar gençlerce benimsenmeyecek olursa kalıcı olmaları düşünülemez ( Fırıncı; 2017: 218 ). Bu nedenle Planlı Dönem öncesinde yapılan çalışmaların tüketici taleplerini tam anlamıyla karşılayabildiğini söyleyemeyiz.Planlı dönem öncesinde çıkarılan kanun, tüzük ve yönetmelikler şu şekildedir

✓ 1953 tarihli 6086 Sayılı Turizm Endüstrisi Teşvik Kanunu ✓ 1960 tarihli Türkiye Turizm Bankası Kanunu

✓ 1960 tarihli 7470 Sayılı T.C. Turizm Bankası Kanunu ✓ 1955 tarihli Turizm İşbirliği Nizamnamesi

Açıklamalardan da görüleceği üzere bu dönemde uygulanan kanunlar yüzeysel bir şekilde turizme lanse edilmeye çalışılmış ve ileriye yönelik turizmi canlandırmaya çalışacak uygulamalara yer verilmemiştir.

4.2.Planlı Dönem

Bu dönemde turizm politikaları daha organize ve bilinçli bir şekilde uygulanmıştır. Ülkemizde turizm politikalarının yavaştan gelişmeye başladığı bu dönemde beş yıllık kalkınma programları da faaliyete geçirilmiştir. Dolayısıyla tam bir disiplin halinde dönemin şartlarına uygun olan politikalar uygulamaya geçirilmiştir. Özellikle Türkiye’nin dış açıklarını kapatma adına ve ekonomiye katkı sağlamasını hedef alarak uygulanmak istenen politikalar bu dönemde daha değerli hale gelmiştir. Ekonomik kalkınmanın yanı sıra büyümenin de çok büyük anlamlar ifade ettiği bu dönemlerde dışarıdan ilave olarak gelebilecek döviz hem bu ihtiyacı karşılayacak hem de ülkemizin değerini arttıracaktır. Planlı dönemde uygulanan politikalar ülke adına ekonomik kazanç sağlamanın yanında manevi/ kültürel değer de kazandırmış olacaktır. Örneğin X ülkesinden Türkiye’ye tatil için gelecek bir turist ülkemizin değerlerinden etkilenip etkisi altında kaldığı bölgeleri kendi ülkesinde tanıtabilecektir. Böylece ülkemizin bilinirliği artmış olacak ve gelebilecek turist sayısında artış gözlemlenebilecektir. Bu dönemde uygulanan turizm politikaları ülkemize gelebilecek turist sayısını arttırıcı, turizmin daha da ekonomi içerisine sokulmasını sağlaması ve kültürel olarak ülkemizin bilinir bir hale gelmesini sağlaması şeklinde uygulanmıştır. Dolayısıyla Beş yıllık kalkınma planları doğrultusunda hazırlanan Planlı Turizm politikaları döneminde ülkemizin turizm alanında daha da ilerlemesi ve turizmin marka değer olması şeklinde adımlar atılmıştır. Planlı dönemde yine turizmin daha değerli ve anlamlı hale gelebilmesi için konaklama, sağlık ve altyapı gibi hizmetlerin kalitesi arttırılmış ve bu doğrultuda serbest ekonomi de desteklenmiştir. Özel teşebbüsler sayesinde önemli bir gelişme yakalanmış olup günümüze kadar turizm faaliyetleri gelişme periyodu içerisine girmiştir.

4.3.Türkiye Turizm Politikalarının Güçlü/ Zayıf Yönleri

Türkiye Turizmin ne kadar önemli bir güç olduğunun farkında olup politikalarını bu yönde oluştursa da etkileri bazında değerlendirdiğimizde güçlü ve zayıf yönleri söz konusu olabilmektedir. Türk Turizm Politikalarının güçlü yönlerinden kısaca söz edecek olursak; Ülkemize gelen turistlerin talepleri iyi izlenmiş ve özellikle belirli ülkelerden gelen turistlerin istekleri daha rahat bir şekilde karşılanmıştır. Son dönemlerde Hava ve Kara yolu gibi ulaşım

(6)

faaliyetlerinin modernize edilmesi yine gelen turistleri ağırlamak adına önemli hamleler olup politikaların bu şekilde benimsenmesi de ekonomiye olumlu katkı sağlamıştır. Turizm Politikalarının uygulanabilir ve güncel bir şekilde hazırlanması döviz girdilerinde artışa yol açmış ve ekonomiye katkı sağlamıştır. Türkiye’de uygulanan Turizm politikaları her ne kadar kalkınmaya katkı sağlamış olsa da zayıf yönlerinden de söz etmek gerekir. Bunlar; özellikle kalkınmaya yönelik dengeli yatırımların yapılmıyor olması, Turizm çeşitliliğinin tam anlamıyla sağlanamıyor olması, rezervasyon konularında hala Avrupa ile rekabet edilebilir şekilde olunamaması, dış pazarın yeteri kadar kullanılamayışı, özel ve kamu sektörü arasındaki uyumsuzluk ve tanıtım/ reklam harcamalarının yeteri düzeyde olmayışı da uygulanan Turizm Politikalarının eksi yönlerini ortaya koymaktadır.

4.4. 2023 Türkiye Turizm Stratejisi Hedefleri

Türkiye’nin turizm stratejisi 2023 isimli kanun ile Türkiye Turizm Stratejisi Eylem Planı (2007- 2013) 2007 yılında resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Türkiye’nin 2023 hedefleri doğrultusunda hazırlanan Türkiye Turizm Politikası Eylem Planı amaçları başlıklar halinde şu şekilde özetlenebilir. Planlama; Bu bölümde turizm merkezleri ile turizm çeşitlerinin bütünleşmesi, işletmelerin belgelendirilmesi ve stratejik unsurlar yer almıştır.

Yatırım; Ülkemizde turizmin gelişmesi için yapılan yatırımların daha çok hangi alanlarda

olması gerektiği konularında çalışmaları ifade eder. Yatırımlar turizmin çeşitlendirilmesi ve turist sayısının arttırılması konusunda oldukça önemlidir. Örgütlenme; Bölgesel, Ulusal ve İl bazında turizme yönelik kamu, özel ve sivil toplum örgütleri gibi kurum kuruluşların ne derece turizme etki edecekleri konusunda konsey kararları doğrultusunda hazırlanan bütünleşmeyi ifade eder. İç turizm; Toplumun her kesiminin turizmden faydalanabilmesi için yürütülen çalışmaları ifade eder. Özellikle Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından önemsenen konulardan biridir. Araştırma- Geliştirme; Birçok alanda olduğu gibi turizmde de AR-GE harcamaları önemli bir husus teşkil etmektedir. Kamu ve özel sektör arasında öncelikli olarak planlanan harcamalar yatırımların etkinliği açısından oldukça önemlidir. Ulaşım ve Altyapı; Turizm bölgelerinin yoğun olduğu alanlarda ihtiyaçların tam anlamıyla karşılanabilmesi adına alternatif ulaşım türleri ve altyapı harcamaları oldukça önemlidir. Tanıtım ve Pazarlama;

Türkiye’nin uluslararası bazda hedef aldığı ülkelerle turizm konusunda yarışabilmesi için

tanıtım ve pazarlama stratejileri önemli birer husustur. Eğitim Stratejisi; Özellikle özel sektör tarafından turizm eğitimini tamamlamış kalifiye elemanlar yetiştirilmesi hizmet kalitesini arttıracak ve ülkenin daha çok rağbet gören merkezlerden biri olmasına yardımcı olacaktır.

Hizmet Kalitesi; Turizmde personeller vasıtasıyla hizmet seviyesinin arttırılması, güler yüzlü

karşılanma turistlerin ilgisini çekebilecek bu da Türkiye’nin turizm konusunda ilerlemesine yardımcı olacaktır. Kentsel Ölçekte Markalaşma Stratejisi; Türkiye’de yer alan zengin kültüre sahip noktaların marka bölgeler haline getirilebilmesi için hedeflenen stratejidir. Bunun içerisinde bu noktalar şehir turizm bölgeleri ve marka kültür kentleri olarak ikiye ayrılmıştır.

Turizm çeşitlenmesi Stratejisi; Türkiye’de bilinen başlıca yaz ve kış turizmi alternatiflerini

arttırmak adına yayla, kongre, golf, sağlık ve fuar turizmi gibi çeşitlerin sunulması hedeflenen noktalardan biridir. Var olan Turizm alanlarının iyileştirilmesi Stratejisi; Hâlihazırda var olan turizm alanlarının iyileştirilerek restore edilmesi hem turizmin daha etkin yapılmasına hem de tüm yıla yayılmasına olanak sağlayacaktır. Eko- turizm Bölgeleri Stratejileri; Doğayı koruma ve yeşil alana sahip çıkma stratejisi olarak da bilinen bu politika sürdürülebilir turizme katkı sağlamak adına yapılan politikalardan biridir. Böylece ileriye yönelik adımlar belirtilmiş olacak ve turizmin devamlılığı sağlanmış olacaktır. Biyo-çeşitliliğin korunmasını da esas alan bu uygulama Batı Karadeniz, Antalya- Mersin hattı ve GAP eko-turizm koridorunu kapsamaktadır. Turizm Kentleri Stratejisi; Türkiye’de markalaşan 10 şehrin ifade edildiği bu bölümde turizmin gözde noktaları olarak da bilinen kentler şu şekilde sıralanabilir. İğne ada- Kıyıköy eko-turizm kentleri, Kilyos turizm kenti, Saros Körfezi turizm kenti,

(7)

Kapıdağ Yarımadası- Marmara ve Avşa Adaları turizm kenti, Datça eko-turizm kenti, Kaş, Finike turizm kenti, Anamur kıyı kesimi turizm kenti, Samandağ turizm kenti, Maçka turizm kenti ve Kâhta turizm kenti. Turizm Gelişim Bölgeleri Stratejisi; Birden fazla ili kapsayan ve önemli turizm alanları olarak gösterilen yerlerin yerel ve bölgesel kalkınmada turizmin güçlü bir değere sahip olması için geliştirilen stratejidir. Bu bölgeler ise şu şekilde sıralanabilir. Frigya Gelişim Bölgesi, Troya Gelişim Bölgesi, Aphrodisya Gelişim Bölgesi, Söğüt Gelişim Bölgesi, Kapadokya Gelişim Bölgesi, Göller Yöresi Gelişim Bölgesi, Hitit Gelişim Bölgesi, Urartu Gelişim Bölgesi ve GAP Gelişim Bölgesi. Turizm Gelişim Koridorları; Türkiye’de belirli bir güzergâhta bulunan ve ülkenin simgesi haline bürünmüş belirli temalara bağlı olarak turizmin geliştirilmesi hedef alınmıştır. Bu bölümde yer alan 7 tematik bölge şu şekilde sıralanabilir. Kış koridoru, Zeytin koridoru, İnanç Turizmi koridoru, İpekyolu Turizm koridoru, Batı Karadeniz Kıyı koridoru, Yayla koridoru ve Trakya Kültür koridoru.

5.AVRUPA BİRLİĞİ VE TÜRKİYE’NİN TURİZME VERDİKLERİ ÖNEM

Turizm, Türkiye ile AB arasındaki ekonomik ve sosyal ilişkilerin güçlenmesinde de önemli rol oynar. Bunu dikkate alan AB, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu on iki Akdeniz ülkesi ve AB arasında ortaklık kuran, Aralık 1995’te Barcelona Bildirgesi ile tesis edilen Avrupa-Akdeniz ortaklığı çerçevesinde işbirliğini geliştirmeye çalışmıştır (http://bagimsizrehberler. blogcu.com/ab-turizm-politikasi/8571807). Tüm Dünya’da olduğu gibi Avrupa Birliği’nde de turizm önemli görülen ve her geçen gün değeri artan sektörlerden biridir. Ekonomi cephesinden bakıldığında turizmin açıkları kapattığı, ulusal geliri arttırdığı ve ülkelerin kalkınmasına yardımcı olduğunu görmekteyiz. Bu nedenle Avrupa Birliği’nde turizm faaliyetleri geç başlamakla birlikte son dönemlerde artmıştır. Turizmin halklar arasında bütünleşme açısından önemli bir rolünün olduğunun bilincinde olan AB bu konudaki ilk girişimlerini 1982 yılında atmıştır. 1 Haziran 1982’de Topluluk Turizm Politikası Başlangıç Çerçevesi adı altında bir raporu konseye sunmuştur. Bunun akabinde de 1990 yılı Avrupa’da turizm yılı olarak ilan edilmiştir. 1992 yılında AB üye ülkeleri topluluk hedeflerine ulaşmak için turizmin geliştirilmesine yönelik tedbirler oluşturmuşlardır.1995 yılında Yeşil Kitap adlı bir eser yayımlanmış ve bu birliğin turizm alanındaki rolünü tartışmaya açmıştır. 2002 yılında turizm özelinde ilk konsey kararı alınır. Bu doğrultuda turizm faaliyetleri Avrupa tarafından yakından takip edilmiş ve yeni fırsatlar değerlendirilmiştir. Turizmin birçok farklı alanları ilgilendirmesi nedeniyle, turizm politikaları arasında turizm sektöründe mesleki güvenlik ve sağlık, çevre, bölgesel kalkınma, tüketici hakları, istihdam, serbest dolaşım, vergilendirme, kültür, eğitim araştırma gibi birçok konu yer almaktadır ( Demirkol ve Çetin; 2014: 126 ). AB ülkeleri turizme verilen değeri arttırmak adına seyahat indirimleri, teşvikler ve bazı indirimlerde bulunarak turizme ayrılan talebi arttırmak istemektedir. Bunun akabinde turist olarak seyahat eden kişilerin birçoğunun AB üyesi ülkelerden olması da gerçekçi bir yaklaşım olmaktadır.

Türkiye açısından turizme bakacak olursak, 1960’lı yıllar turizmin öneminin kavranmaya başlandığı dönemler olmuştur. Ancak hedeflere ulaşma konusunda turizme ayrılan yatırımlar 1980’li yıllara tekabül etmektedir. Bu dönemlerde toplam sermayenin 0,07’si kadar harcama yapan Türkiye, Turizm adına sadece temel harcamalara katılmıştır. 1982 yılında yayınlanan Turizmi Teşvik Kanunu ile Turizm canlanma ivmesine girmiş ve yatırımlar artarak devam etmiştir. Özel ve Kamu sektörü arasındaki yatırımlar artmış 2000’li yıllarda Beş yıllık Kalkınma Planlarıyla birlikte Turizme verilen önem daha da artmıştır. Türkiye son dönemlerde özellikle ekonomik ilerlemeyi sağlamak adına turizm yatırımlarına büyük önem vermiştir. Döviz girdileri, sermaye akışı ve ekonomik canlanmayı sağlamak adına dış turizm hedefleri arttırılmış ve bu doğrultuda politikalar hazırlanmıştır. Özellikle farklı ülkelerdeki turistleri çekmek adına altyapı ve ulaşım ağı güçlendirilmiş turizm reklam harcamaları da arttırılmıştır. Turistlerin talepleri doğrultusunda turizm çeşitliliği sağlanmış ve dış gelirlerin

(8)

arttırılması hedeflenmiştir. Turizmi teşvik adına seyahat indirimleri, özel gün indirimleri ve çeşitli indirimler tertip edilerek turizm daha da cazip hale getirilmeye çalışılmıştır. AB ve Türkiye’de turizmin ele alınması ve gereken planlamaların yapılması adına bazı düzenlemeler veya anlaşmalar da imzalanmıştır. Dolayısıyla bu gelişmeleri kronolojik olarak tablo olarak vermek yerinde olacaktır.

Tablo 1: Türkiye ve AB’nin Turizm Kronolojisi

TÜRKİYE TURİZM POLİTİKALARI

KRONOLOJİSİ

AB TURİZM POLİTİKALARI

KRONOLOJİSİ 1934: İktisat Vekâleti Teşkilat ve Vazifeleri Hakkında

2450 Sayılı Kanun 1990: Avrupa Turizm Yılı

1950: 5647 Sayılı Turizm Müesseseleri Teşvik Kanunu 1991: Avrupa Turizm Eylem Planı

1953: Turizm Endüstrisini Teşvik Kanunu 1991: McMillan Scott Raporu

1954: 6224 Sayılı Yabancı Sermayeyi Teşvik Kanunu 1992: Turizm Eylem Planını İyileştirmeye Yönelik Rapor

1955: Turizm İşbirliği Nizamnamesi 1994: Green Paper / Yeşil Kitap

1960: Türkiye Turizm Bankası Kanunu 2006: Turizm Karma Komisyon 2. Dönem Protokolü 1969: Turizmi Teşvik Geliştirme Hakkındaki Kanun 2018: Dünya Turizm Konferansı

2005: Turizm Alanında İşbirliği Anlaşması 2018: Turizm Alanında İşbirliği Mutabakat Zaptı Kaynak: Tarafımızdan oluşturulmuştur.

6. AB VE TÜRKİYE TURİZM POLİTİKALARININ KARŞILAŞTIRILMASI

Avrupa Birliği’nde özellikle son dönemlerde turizm alanında büyük gelişmeler yaşanmaktadır. Turizmin çeşitlendirilmesi, çevre, turistin bilgilendirilmesi, turizm eğitimi, turizmde teknolojinin yüksek olması ve bölgesel farklılıkların azaltılması yoluyla turizm üst noktalara çıkartılmak istenmektedir. Avrupa Birliği tarafından bu derece önemsenen turizm Türkiye tarafından da benimsenmiş durumdadır. Avrupa Birliği ve Türkiye tarafından turizmin nasıl değerlendirildiği, nasıl geliştirilebileceği ve yapılan politikalar karşısında karşılaştırmalı analizi maddeler halinde ortaya konulmuştur.

✓ Öncelikle Türkiye Avrupa Birliği ile bu konuda rekabet edebilmesi için mevcut durumunu çok iyi analiz etmelidir. Türkiye eğitimiyle, ekonomisiyle turizmi canlandırabilmek için yeterli donanıma sahip bir ülkedir. Uluslararası turizmde de rekabet halinde olabilmesi için kapasitesini geliştirmeli ve Avrupa ülkeleriyle yarışır hale gelmelidir.

✓ Avrupa Birliği kültürel turizmin geliştirilmesine ve dolayısı ile Avrupa kültürünün tanıtılmasına çok önem vermekte ve bu konuda önceliği EFTA ülkeleri ile Doğu Avrupa ülkelerine tanımaktadır (Demirkol ve Çetin; 2014: 140 ). Türkiye ise turizmin tanıtılmasında kültürel etkileşimi bir araç olarak kullanmakta ve Türk değerlerine insanların dikkatini çekerek ulaşmak istemektedir. Ayrıca Türkiye zengin tarihi doku ve bağlarıyla AB ülkelerine nazaran daha elverişli bir konumda olup bunu değerlendirmek yalnızca politikalara bağlı kalmaktadır.

✓ Avrupa Birliği, turizm talebini karşılamak adına farklı turizm çeşitlerine yönelmiş durumdadır. Örneğin sadece yaz/kış turizmi uygulamasından ziyade mağara, kültür ve yayla turizmi gibi alternatiflere yönelmiştir. Türkiye ise son dönemlere kadar özellikle yaz turizmiyle gelişme yakalamak isteyen bir ülkeyken son zamanlarda farklı turizm faaliyetlerine yönelmiş durumdadır. Ayrıca coğrafi konumu dolayısıyla Türkiye AB’ne nazaran turizm çeşitliliği konusunda daha avantajlı bir ülkedir.

✓ Avrupa Birliği’nde turizm bölgeleri eşit önemde derecelendirilmiştir. Yani Batı Bölgesiyle Doğu Bölgesi arasında herhangi bir ayrım söz konusu değildir. Turizm

(9)

yatırımları ve değerlendirmesi tamamen eşit düzeydedir. Türkiye’de ise turizm yatırımları özellikle Ege, Akdeniz ve Marmara Bölgeleri’nde yoğunken Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri’nde yatırımlar aynı oranda değildir. Dolayısıyla Türkiye’nin de turizmde Avrupa ile rekabet edebilir hale gelebilmesi için bölgeler arası ayrım ortadan kaldırılmalıdır.

✓ AB, sosyal turizm alanında birçok uygulamaya sahipken hala kendilerine yetersiz görerek bu alanda ilerleme sağlamaktadırlar. Türkiye ise sosyal turizm alanında ne yazık ki istenilen performansa sahip olamayıp istenilen başarıyı gösterememiştir. Bu nedenle eksikliklerin tespit edilip ortaya konulması Türkiye’nin lehine olacaktır. ✓ AB, turizm alanında sürekli yeni pazarlar aramaktadır. Özellikle refah seviyesi yüksek

ülkeler olan Asya ve Amerika ülkelerinde yaşayan insanların dikkatini çekmek adına teşvikler, indirimler ve kampanyalar düzenlenmektedir. Buna rağmen Türkiye’de dışarıda çok fazla yabancı turist çekmesine rağmen turistlerin Türkiye’yi tercih etmesi için çok fazla girişim yapılmamaktadır.

✓ Avrupa Birliği’nde özellikle turizm kapasitesi, konaklama ve altyapı bakımından eksik yoktur. Türkiye’de son zamanlarda attığı adımlar neticesinde bu sorunun üstesinden gelmiş görünmektedir. Hava alanı ve kapasite açısından önemli gelişmeler yaşanmakla birlikte bunlar ileriye yönelik uzun vadeli girişimlerdir.

✓ Avrupa Birliği’nde iç ve dış turizm oldukça gelişmiş olmasına rağmen özellikle iç turizm konusunda istikrarlı bir ilerleme vardır. Türkiye ise iç turizm konusunda yıldan yıla dalgalanma yaşamakta olup bunu nedenlerinin araştırılması gerekmektedir.

Güçlü Yönler

AB ve Türkiye’nin turizm alanındaki performansına baktığımızda iki tarafında güçlü yönlerinin olduğunu görmekteyiz. AB’nin son dönemlerde yapmış olduğu hamlelerle turizm konusunda iddialı olduğu ortadadır. Türkiye ise, altyapı ulaşım gibi sorunları tamamladıktan sonra turizmde ileriye yönelik daha güçlü hedefler belirlemiştir. Avrupa Birliği’nde turizmi değerlendirdiğimizde güçlü olduğu yönleri maddeler halinde şu şekilde ifade edebiliriz.

✓ AB, özellikle turizm çeşitliliği konusunda herhangi bir ayrım yapmayıp bu doğrultuda çeşitli alanlarda hizmet sağladığı için tüketici talebine ayak uydurmuş ve müşterinin gönlünü kazanmış durumdadır. Bu sayede her kesimden insanın ihtiyacını karşılamaya yönelik adımlar atan AB, turizm konusunda taraflı tarafsız hemen herkesin gönlünü kazanmış durumdadır.

✓ AB’nin ulaşım konusunda yıllardır oturmuş bir düzeni vardır. Ayrıca hava alanı, altyapısı ve terminalleriyle birçok ülkeyle rekabet edebilir konumdadır. Bu da turistlerin önemsediği konulardan biri olduğu için ülkelere rağbet artmaktadır.

✓ Avrupa Birliği’nde Avrupa turizm yılı aracılığıyla her yıl düzenlemeler yapılmaktadır. Bu sayede kamu ve özel sektör arasındaki iletişimin güçlendirilmesi amaçlanmakta ve bu doğrultuda girişimler yapılmaktadır.

✓ AB’de turizmin herkes için yapılması gerektiği şeklinde kalıplaşma vardır. Yani sadece dış turizme yönelik girişimler değil aynı zamanda iç turizmin ilerlemesine yönelik ihtiyaç kredisi politikaları da düzenlenmekte bu da yerli turistin yüzünü güldürmektedir.

✓ Her ne kadar Avrupa’da farklı diller ve kültürler olsa da, kültür farklılıklarından doğan kültürel turizmin Avrupa’nın turizm pazarında küçülen payının arttırılmasında etkili olacağı düşünülmektedir (Emekli; 2005: 102 ).

(10)

✓ AB, turizmde etkinliği sağlamak adına eğitime çok büyük önem vermektedir. Diplomaların kontrolü, kalifiye eleman ve lisansüstü eğitim gibi alanlarda ayrıca uzmanlaşma arayan AB, bu bölümde eğitim gören kişilere burs imkânları da sunarak turizmin her dalında kaliteyi arttırma peşindedir.

✓ AB, turizme yönelik gelişmesini öngördüğü alanlarda ödüllere başvurmakta bu da kişiler arasında rekabeti arttırdığından turizm sektörünü olumlu yönde etkilemektedir.

Türkiye’de turizm faaliyetleri açısından güçlü olduğu yönleri şu şekilde sıralayabiliriz.

✓ Türkiye’nin yer aldığı coğrafi konumu neticesinde turizmin hemen her alanında boy gösterecek alternatifleri vardır. Örneğin yayla turizminden mağara turizmine kadar kaynak ayrıldığı müddetçe gelişme yakalanabilecek çeşitlilik söz konusudur.

✓ Ülkeye gelen turistlerin tatilden bekledikleri en önemli öğe hijyendir. Dolayısıyla çevre temizliği bakımından mavi bayrak adlı kampanyaya katılım Türkiye adına turizme yönelik atılan önemli bir adımdır.

✓ Türkiye’de özellikle altyapı ve ulaşım ağlarının geliştirilmesi gelen turistlerin konforu açısından son derece önemlidir. Yeni inşa edilen İstanbul Hava alanı gibi yapılar sayesinde turistler memnun bir şekilde ülkeden ayrılabilecektir.

✓ Türkiye’de son zamanlarda Turizm Bakanlığı aracılığıyla yürütülen eğitimde atılım adlı çalışmayla turizmde kaliteyi, kalifiye elemanı sağlamak adına önemli gelişmeler yakalamıştır. Var olan eğitim sistemine ek olarak yenilerinin oluşturulması ve eskilerinin de güncelleştirilmesi turizmde kalite adına önemlidir.

✓ Türkiye’nin özellikle komşu ülkeler tarafından iyi tanınması turizm faaliyetlerine de yansımış ve ikili ilişkilerle turizm pazarı da canlandırılmıştır.

Zayıf Yönler

Birçok sektörde olduğu gibi turizmde de AB ve Türkiye’nin zayıf yönleri mevcuttur. Bunları toplu bir şekilde göstermek adına aşağıdaki şekilde kıyaslama yapılabilir. AB’de turizmde zayıf olduğu noktalar şu şekilde sıralanabilir.

✓ AB her ne kadar turizmde iç ve dış dengeyi gözetiyor olsa da özellikle ekonomiyi canlandırmak adına dış turizme açılması dolayısıyla iç turizmi kısır bırakabilir.

✓ Turizme yönelik çeşitlilik sağlamak adına turizmin her dalına yönelmiş durumda olan AB, bütün bu dallara kaynak ayırdığından ekonomik sıkıntı içerisinde kalabilir. ✓ Yapılan yatırımlara nazaran bazı dallarda istenilen turist sayısına ulaşılamadığı zaman

hem turistlerin gözünde hem de AB vatandaşları tarafından turizme eleştiriler yapılabilecektir.

Türkiye’de turizmin zayıf olduğu noktaları şu şekilde maddeler halinde özetleyebiliriz.

✓ Turizmin önemli ayaklarından biri olan reklam, tanıtım aşaması Türkiye’de istenilen boyutlarda değildir. Durum böyle olunca ülkeye gelen turist sayısında çok fazla bir artış olmamaktadır. Türkiye’nin denizi, dağı ve doğal güzellikleri yeteri kadar tanıtıldığı zaman turistlerin gözünde daha farklı bir hava yakalanabilir.

✓ Türkiye’de turizmi çeşitlendirme konusunda son dönemde adımlar atıyor olsa da kabaca ağırlık yaz ve kış turizminden yanadır. Halbuki doğa turizmi, rafting, dağ turizmi ve mağara turizmi gibi alanların artması ülke ekonomisine katkı sağlayabilir. ✓ Türkiye turizminde bölgeler arasında farklılıklar görülmektedir. Örneğin Bakanlıklar

(11)

miktarda değildir. Durum böyle olunca turizmde ülke adına istenilen ivme yakalanamamaktadır.

✓ Türkiye turizmde rezervasyon ve sosyal turizm konusunda oldukça gerilerde kalmıştır. ✓ Türkiye özellikle komşu ülkelerden gelen turistlerle dışa açılma hayalindedir. Hâlbuki

refah seviyesi yüksek olan Amerika ve Asya pazarlarına açılması Türkiye’ye gelen döviz miktarını değiştirebilecektir.

✓ Turistlerin daha konforlu ve memnun bir şekilde Türkiye’den ayrılması seneye tekrar tatil için Türkiye’yi seçmesine vesile olabilir. Bu nedenle turistlere gösterilecek olan ilgi son derece önem taşımaktadır. Bu doğrultuda garsonlardan, güvenlik birimlerine kadar bütün görevlilerin işini en kaliteli biçimde yapabilmesi için kalifiye eleman yetiştirilmelidir.

✓ Türk turizminin en eksik noktalarından biri de sektörler arasındaki uyumsuzluktur. Yani kamu ve özel sektörün çelişkili tutumu istenilen performansın yakalanamamasına neden olmuştur.

✓ Türkiye’de işini iyi yapana ödül benzeri teşvikler son derece yetersizdir. Hâlbuki personeli memnun etme adına önemli hususlardan biri olan teşvikler birçok sektör tarafından da uygulanmaktadır.

7.SONUÇ

Turizm ülke ekonomilerinin gelişmesi ve tanıtımı açısından son derece önemli bir paya sahiptir. Avrupa Birliği ve Türkiye bunun farkında olup stratejilerini bu doğrultuda oluşturmuşlardır. Turizm yönünden gelişen ülkeler kendilerini tanıtma açısından rahat hareket edecek ve pazar payı bulmada zorlanmayacaklardır. Turizmin son dönmelerde bu kadar önemli bir sektör olduğunun bilincinde olan AB ve Türkiye adımlarını bu doğrultuda atmaktadırlar. Avrupa Birliği ve Türkiye Turizm Politikalarına özellikle son dönemlerde yaptıkları katkılarla bilinmektedir. AB, kurulduğu yıllarda turizm alanında ortak politika geliştirememiş sonrasında yaptıkları çalışmalarla bütünleşme yoluna gitmişlerdir. Türkiye ise turizmin gelişmesi için özellikle Bakanlıklar nezdinde çalışmalar yürütmekte ve bunu uygulamaya koymaktadır.

Sonuç olarak turizm açısından AB ve Türkiye’nin Turizm Politikaları kıyaslandığında AB’nin turizm konusunda daha düzenli bir görüntü oluşturduğunu görmekteyiz. Türkiye’nin eksikleri kısmen daha fazla olup bunları tamamladıkları takdirde AB ile rekabet edebilir duruma gelebilecektir. Yine Türkiye’nin 2023 hedefleri doğrultusunda oluşturduğu politikalar ve bu doğrultuda sarf ettiği yatırımlar karşılık bulduğunda AB ile olan turizm stratejileri daha da güçlü hale gelecektir.

KAYNAKÇA

ÇIMAT A. ve BAHAR O. (2003). Turizm Sektörünün Türkiye Ekonomisi İçindeki Yeri ve Önemi Üzerine Bir Değerlendirme, Akdeniz İİBF Dergisi, s.2- 18.

EMEKLİ G. (2005). Avrupa Birliği’nde Turizm Politikaları ve Türkiye’de Küresel Turizm, Ege Coğrafya Dergisi, No:14 s. 99–107.

ASLAN S. ve AKIN G. (2016). Avrupa Birliği’nin Turizm Politikası Çerçevesinde Yapısal Fonların Değerlendirilmesi, Akademik Bakış Dergisi, Sayı:55 s. 158- 172.

FIRINCI Y. (2017). Milli Miras Odaklı Bütüncül Turizm Politikaları Üzerine Temel değerlendirmeler, Uluslararası Türk Dünyası Turizm Araştırmaları Dergisi, Cilt:2 No:2, s. 211- 227.

(12)

ARSLAN F.( 2014 ). Avrupa Birliği’nin Turizm Politikası ve Türkiye Turizm Stratejisi 2023 Üzerine Bir Değerlendirme, Uluslararası Sosyal Araştırma Dergisi, Cilt:7 Sayı:31, s. 429- 438.

GÖKDENİZ A. ve ERDEM B. (2015). Turizm Politikasında ekonomik Başarı Koşulları ve Ayvalık Örneği, Marmara Sosyal Araştırmalar Dergisi, Sayı:7, s. 2- 37.

DEMİRKOL Ş. ve ÇETİN G. (2014). Turizm Politikaları ve Alternatif Yönetim Yaklaşımları,

Değişim Yayınları Ders Kitabı, s. 4- 382.

http://bagimsizrehberler.blogcu.com/ab-turizm-politikasi/8571807

TUTAR F, ALPASLAN C, TUTAR E VE ERKAN Ç. (2013). Turizm Sektörünün İstihdam Üzerine Etkileri, Kültürel İktisat ve İşletme Çalışmaları Dergisi, Cilt:2 Sayı:4, s. 14- 27.

Referanslar

Benzer Belgeler

The comparison of molecular dynamics simulations belonging to unliganded (bare VP1) and liganded (complexed VP1) P domain structures reflect the nature of the interaction

Ju ve Guan işlerinin yanı sıra 1428’de Guan işlerine benzer olarak ortaya çıkan ve ayrım yapılması çok zor olan Ge (Ko) işlerinden de söz etmek mümkündür. Ge, erken

Okul öncesi dönemin erken öğrenme açısından önemi düşünüldüğünde, mahremiyete ilişkin bilgi, beceri ve davranışların bu dönemde kazandırılması,

Bu çal›flman›n sonucuna göre e¤itim durumu ve bulafl yollar›ndan ba¤›ms›z olarak HCV infeksiyonu- nu tafl›yan hastalar›n önemli bir k›sm›nda stigmati- zasyon

14 Dinkha Tepe ildeki benzerler için bkz. Van/Toprakkale'den bulundu~u bildirilen ve fakat asl~nda Karagündüz türünde daha erken bir mezardan ç~kar~lm~~~ olmas~~ olas~, Berlide

There are two components to this problem: the network design itself, consisting of selecting which links will be part of the solution and which nodes should house shelters; and

In conclusion, it is known that patients with OA experience sleep disorders due to chronic pain. This pain is more obvious in patients who display the characteristics

Bu çalışmada, EN AW 5754 AA’ya kriyojenik işlem uygulanmış ve bu malzemenin frezelenmesinde kesici uç, kesme derinliği, kesme hızı ve ilerleme oranı