• Sonuç bulunamadı

Adli Otopsilerde Rastlanan İntrakraniyal Anevrizma Rüptürleri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Adli Otopsilerde Rastlanan İntrakraniyal Anevrizma Rüptürleri"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ADL‹ OTOPS‹LERDE RASTLANAN ‹NTRAKRAN‹YAL

ANEVR‹ZMA RÜPTÜRLER‹

Rupture of intracranial aneurism in medicolegal autopsies

Elif Ülker AKYILDIZ

1

, Berna fiENEL

2

, Gökhan ERSOY

1

,

Ifl›l PAK‹fi

1

, Ferah KARAYEL

1

, Arzu TURAN

1

, Safa ÇEL‹K

2

Aky›ld›z E Ü, fienel B, Ersoy G, Pakifl I, Karayel F, Turan A, Çelik S. Adli otopsilerde rastlanan intrakraniyal anevrizma rüptürleri. Adli T›p Bülteni, 2005; 10 (1):15-19

‹ntrakraniyal anevrizma rüptürü sonucu meydana gelen int-rakraniyal kanamalar, yüksek morbidite ve mortaliteye neden olan ciddi bir durumdur. Anevrizma rüptürü sonucu intrakra-niyal kanama geçiren kiflilerin önemli bir k›sm› bir sa¤l›k ku-rulufluna yetifltirilemeden kaybedilirler.

Bu çal›flmada serebral arter anevrizmas› rüptürü sonucu ölen 12 adli otopsi olgusu sunulmufltur. Olgular›n 6's› kad›n , 6's› er-kek olup genel yafl ortalamas› 41.4'tür. Sekiz olgu t›bbi yard›m alamadan kaybedilmifltir. Onbir (%91) olguda subaraknoidal kanama saptan›rken intraserebral kanama 1 olguda izlenmifltir. On (%83) olguda akci¤er ödemi saptanm›flt›r. Ölümlerin fizik-sel bir travma ile ba¤lant›s› gösterilememifltir.

Özellikle ani-flüpheli ölümlerde serebral damarlar›n dikkatli incelenmesinin önemi vurgulanm›flt›r.

Anahtar kelimeler: Anevrizma, kraniyal, rüptür, otopsi SUMMARY

Subarachnoid hemorrhage, due to rupture of an intracranial aneurysm, is a serious condition with high mortality and mor-bidity rates. A significant portion of patients with aneurysmal subarachnoid hemorrhage die immediately before reaching the hospital.

The authors reviewed 12 medicolegal autopsies in which the cause of death was ruptured cerebral artery aneurysm. There were 6 women and 6 men with a mean age of 41.4 years. Of these 12 patients, 8 died without reaching medical attention. At autopsy, subarachnoid hemorrhage was present in 10 patients (91%), and intracerebral hemorrhage was present in one

pati-ent. Ten patients (83%) had acute pulmonary edema. There was no connection of the ruptures with a physical trauma.

Autopsy and dissection of the cerebral vessels is vital to diag-nosis, particularly when deaths are sudden and unexpected in nature.

Key words: Aneurism, cranial, rupture, autopsy

G‹R‹fi

T›pda son y›llarda meydana gelen tüm ilerlemelere ra¤-men, serebral arter anevrizma rüptürü sonucu meydana gelen beyin kanamalar›nda mortalite % 40-50'ye ulaflmak-tad›r (1, 2). Yaflayan olgular›n üçte biri ise tekrarlayan ka-nama, vazospasm ve buna ba¤l› gecikmifl serebral iskemi sonucu günlük aktivitelerini baflkalar›n›n yard›m› ile sür-dürmek zorunda kalabilmektedir (1,3). Bu nedenle anev-rizma gelifliminde veya rüptüründe rol oynayan risk fak-törleri, erken tan› yöntemleri, koruyucu tedavi metodlar› günümüzde üzerinde tart›fl›lan önemli konulard›r (3).

Bu çal›flmada, intrakraniyal anevrizma rüptürüne ba¤l› beyin kanamas› sonucu ölen 12 adli otopsi olgusunda sap-tanan bulgular literatür bilgileri eflli¤inde tart›fl›lm›flt›r.

GEREÇ VE YÖNTEM

Çal›flmam›zda Adli T›p Kurumu'nda 1998-2004 y›lla-r› aras›nda otopsileri yap›lan, ölüm nedeni intrakraniyal anevrizma rüptürü ve buna ba¤l› beyin kanamas› olarak

1Adli T›p Kurumu , ‹STANBUL

2‹stanbul Üniversitesi, Cerrahpafla T›p Fakültesi, Adli T›p Anabilim Dal›, ‹STANBUL Gelifl tarihi: 08.11.2005 Kabul tarihi: 28.11.2005

(2)

saptanan 12 olguya ait raporlar incelenmifl, olgular yafl, cinsiyet, anevrizma çap›, anevrizma yerleflim yeri, rüp-tür sonras› meydana gelen kanaman›n lokalizasyonu, ak-ci¤er ödemi, toksikolojik inceleme sonuçlar› ve ölüm fle-killeri aç›s›ndan tart›fl›lm›flt›r.

BULGULAR

‹ntrakraniyal anevrizma rüptürü ve buna ba¤l› beyin kanamas› sonucu ölen 12 olgunun 6's› kad›n , 6's› erkek-ti. Yafl ortalamas› kad›nlarda 38.1, erkeklerde 44.6 ola-rak saptand›, genel yafl ortalamas› 41.4 idi.

Olgulardan 8'i t›bbi müdahale görmemiflti, 4 olgu ise (ikisi ayn› gün olmak üzere) hastanede tedavi görmekte iken ölmüfltü. Bulant›, ani bafllayan bafla¤r›s›, bilinç bula-n›kl›¤› flikayetleri ile baflvuran ve anevrizma bölgesinin klemplenmesini takiben 18 gün tedavi gören, otopsisin-de iskemik kalp hastal›¤›, akci¤er öotopsisin-demi ve subarakno-idal, subdural kanama saptanan 54 yafl›ndaki kad›n hasta, cerrahi operasyon geçiren tek olguydu.

Anevrizma yerleflim yeri aç›s›ndan olgular›n farkl›l›k gösterdi¤i izlendi (Tablo 1).

Subaraknoidal kanama 11 olguda izlenirken (%91), üç olguda yan ventriküller, 3. ve 4. ventrikül içi kanama baraknoidal kanamaya efllik etmekteydi. Bir olguda

su-baraknoidal kanama olmaks›z›n intraserebral kanama iz-lenmiflti. Subdural yerleflimli kanama ise operasyon geçi-ren hastada tespit edilmiflti.

Birden fazla anevrizma 2 olguda izlenmiflti. Bunlardan birinde her iki vertebral arter ve baziller arter çap›nda yayg›n geniflleme saptanm›flt›, di¤er olguda ise posterior komünikan arterde bir, orta serebral arterde iki adet ol-mak üzere toplam 3 adet anevrizma görülmüfltü.

Onbir olguda anevrizma sakküler tipde tarif edilirken olgulardan birinde anevrizmalar, her iki vertebral arterin çap›nda 0.6 cm'e, baziller arter çap›nda ise 1.2 cm'e ka-dar geniflleme fleklinde tarif edilmiflti. Sakküler anevriz-ma saptanan olgularda anevrizanevriz-ma çaplar› 4 mm ile 25 mm aras›nda de¤iflmekte idi (Resim 1). Olgular›m›zda rüptür sonucu ölüm tarif edilmesine ra¤men anevrizma duvar›nda rüptürün yeri ve uzunlu¤u konusunda ayr›n-t›l› bilgi genellikle mevcut de¤ildi. Farkl› bir giriflim ola-rak, 25 mm çapl› anevrizma izlenen bir olguda su ile dol-durulan anevrizmada belirgin rüptür alan› görülmemifl ancak büyüteç ile incelendi¤inde mikrorüptür alanlar› tespit edilmiflti.

Befl olguda (%41) damarda aterosklerotik de¤ifliklikler mevcuttu.

Olgular›n biri hariç tümünde histopatolojik inceleme

Tablo 1. Olgular›n baz› baz› temel özellikleri

Cinsiyet Yafl Anevrizma Anevrizma Kanama tipi Akci¤er ödemi yerleflim yeri çap›

Olgu 1 K 23 MSA – ‹SK +

Olgu 2 K 54 ‹KA- AcoA –

birleflim yeri SAK, SDK +

Olgu 3 K 43 BA-PcoA s›n›r› 5 mm SAK +

Olgu 4 E 39 Bilinmiyor – SAK +

Olgu 5 E 45 MSA – SAK –

Olgu 6 E 53 AcoA 4 mm SAK +

Olgu 7 K 33 PSA 10 mm SAK +

Olgu 8 E 59 PcoA, MSA(2 adet) 2 mm, 7 mm SAK, ‹VK +

Olgu 9 E 42 BA ve VA 12 mm, 6 mm SAK, ‹VK +

Olgu 10 E 30 ‹VK 8 mm SAK, ‹VK +

Olgu 11 K 48 PCoA 25 mm SAK –

Olgu 12 K 28 Vertebrobaziler bileflke 25 mm SAK –

MSA: Medial serebral arter, PSA: Posterior serebral arter, BA: Baziller arter, AcoA: Anterior kominikan arter, ‹KA: ‹nternal ka-rotid arter, PcoA: Posterior kominikan arter, SAK: Subaraknoidal kanama, ‹SK: ‹ntraserebral kanama, VA: Vertebral arter , ‹VK: ‹ntraventrikiler kanama, SDK: Subdural kanama

(3)

yap›lm›flt›. Histopatolojik incelemede temel olarak me-dia tabakas›nda incelme, damar duvar›nda belirgin kolla-jen doku varl›¤› tespit edilmiflti (Resim 2).

Toksikolojik inceleme olgular›n tümünde yap›lm›fl olup sadece bir erkek olguda kanda etil alkol tespit edilmiflti.

On olguda (%83) akci¤erlerde makroskopik ve/veya mikroskopik olarak ödem tan›mlanm›flt›.

Olgularda anevrizma rüptürüne sebep olabilecek her-hangi bir travmaya rastlanmad›.

Olgulara ait baz› bulgular Tablo 1'de özetlenmifltir.

TARTIfiMA

‹ntrakraniyal anevrizma rüptürü sonucu geliflen beyin kanamas› nedeni ile hastaneye yetifltirilemeden ölen ol-gular küçümsenmeyecek oranlardad›r ve t›bbi bak›m ka-litesinin artmas› bu oran› etkilememektedir. Schievink ve ark. (1) anevrizmal rüptür sonucu subaraknoidal ka-nama saptanan 113 olguyu içeren serilerinde olgular›n %12'sinin bir sa¤l›k kurulufluna yetifltirilemeden öldü-¤ünü bildirmektedir. Serimizde 9 olgudan 3'ü evde ani ölüm sonucu kaybedilmiflti, 3'ü evde ölü bulunmufltu, 2 olguda ölüm yeri ve flekli belirtilmemiflti. Sadece 4 olgu hastanede tedavi görmüfltü, on iki olgumuzun sekizinde (%66) hiçbir t›bbi giriflim yap›lamam›flt›. Bu oran›n se-rimizde belirgin flekilde yüksek olmas› flüpheli ölümle-rin adli t›bb›n çal›flma alan›na girmesi ile aç›klanabilir.

Serebral anevrizma rüptürü serilerinde kad›n ve erkek say›s› genelde eflittir ya da kad›n olgular›n hafif üstünlü-¤ü sözkonusudur. Wardlaw ve White (3), anevrizma s›k-l›¤›n›n üçüncü dekaddan sonra artt›¤›n› belirtmifl ve ka-d›n/erkek oran›n› 1.6 olarak belirtmifltir. Gonsoulin ve

ark. (4 ) serebral anevrizma rüptürü geliflen 219 olguyu inceledikleri serilerinde olgular›n %56's›n›n kad›n oldu-¤unu bildirmifllerdir. Bizim serimizde benzer flekilde ka-d›n ve erkek olgular›n say›s› eflitti.

Anevrizma rüptürü sonucu ölümlerle ilgili çal›flmalar-da 40-70 aras›nçal›flmalar-da de¤iflik yafllarçal›flmalar-da pik yapt›¤› görülmüfl, ortalama yafl 46-47 olarak saptanm›fl, erkek olgularda yafl ortalamas›n›n daha düflük oldu¤u bildirilmifltir (4,5,6,7). Serimizde olgular›m›zda genel yafl ortalamas› literatür bilgileri ile uyumlu olarak 41.4 bulundu, ancak yak›n ra-kamlar olmakla birlikte kad›n olgularda yafl ortalamas›-n›n erkeklere göre biraz daha düflük oldu¤u görüldü.

Anevrizman›n çap› artt›kça rüptür riskinin artt›¤› bi-linmektedir (6). Çeflitli yay›nlarda rüptüre anevrizmala-r›n çaplaanevrizmala-r›n›n 6-9 mm aras›nda de¤iflmekte olup ortala-ma çap›n 7.9 mm oldu¤u, rüptüre olortala-mayan anevrizortala-mala- anevrizmala-r›n ortalama çaplaanevrizmala-r›n›n ise 5.5 mm oldu¤u belirtilmekte-dir (4,5). Ancak küçük çapl› anevrizmalarda da rüptür ge-liflebilece¤i bildirilmektedir. Freytag (5), 5 mm veya da-ha küçük çapl› rüptüre anevrizma oran›n› %13, Inagawa ve Hirano (6), 4 mm ve daha küçük çapa sahip rüptüre anevrizma oran›n› % 17 olarak bildirmektedir. Bizim ol-gular›m›zda çap› bilinen ve rüptür tarif edilen olgular›n çaplar› 4 mm ile 25 mm aras›nda de¤iflmekte olup ortala-ma çap literatürle uyumlu olarak 10 mm bulundu.

Baziller arter, posterior komünikan arter gibi Willis poligonunun posterior bölümünde yerleflmifl anevrizma-lar›n rüptürünün, anterior alandaki anevrizma rüptürle-rine göre daha fazla ani ölüme neden oldu¤u öne sürül-mektedir (1). Freytag (5), baziller arter anevrizma rüptü-rü olan olgular›n %79'unun hemen öldü¤ünü bu oran›n

Resim 1. 25 mm çapl›, mikrorüptür alanlar› gösteren,

(4)

anterior bölgede %59 oldu¤unu bildirmifltir. Bizim olgu-lar›m›zda anevrizmalar farkl› bölgelerde yerleflmifl olup belirli bir alanda yo¤unlaflma göstermedi¤inden bu ko-nuda yorum yap›lmam›flt›r.

Anevrizma rüptürü sonucu geliflen ölümlerde ani ölü-me neden olan befl ölü-mekanizma; kanama ile kafa içi bas›n-c›nda meydana gelen ani art›fl, kanaman›n kitle etkisi, ventrikül içine kanama ve buna ba¤l› ani dördüncü vent-rikül genifllemesi, akci¤erde ödem ve kardiak ritm bo-zuklu¤u olarak özetlenebilir (1). Serebral anevrizma rüp-türü sonras› ani ölen olgularda ventrikül içi kanama s›k görülen bir bulgudur. ‹ntraserebral kanama ise bir süre yaflayan olgularda daha s›k saptanmaktad›r (1,5,8). Schi-evink ve ark. (1) ani ölüm geliflen 13 olgunun 12'sinde (%92) anevrizma rüptürüne efllik eden ventrikül içi kana-ma saptam›fllar, intraserebral kanakana-man›n ise sadece iki (%15) olguda görüldü¤ünü bildirmifllerdir. Yine bu seri-de tüm olgularda dördüncü ventrikülseri-de geniflleme sap-tanm›fl ve bunun ani geliflen ölümün nedeni olabilece¤i ileri sürülmüfltür (1). Bizim olgular›m›z›n hemen hepsin-de (%91) yayg›n subaraknoidal kanama tespit edilmesi dikkat çekiciydi. Olgular›m›zdan sadece 3'ünde ventri-küller içinde kanama tespit edilmiflti, bunlardan birinde klinik bilgi olmamakla birlikte di¤er ikisinde evde ani ölüm hikayesi mevcuttu. Ancak ventrikül içi kanama-n›n sadece 3 olgumuzda görülmesi, ölüm nedeni olarak akci¤er ödemi, kardiak ritm bozuklu¤u gibi di¤er meka-nizmalar› akla getirmektedir.

Anevrizma rüptüründe akci¤erde ödem gelifliminin ölüm nedeni olabilece¤ini öne süren yay›nlar mevcuttur. Schievink ve ark.(1) serilerinde ani ölümün geliflti¤i 13 ol-gunun 12'sinde (%92) akci¤er ödemi saptam›fllard›r. We-ir (9), 83 fatal anevrizmal subaraknoidal kanama olgusu-nu inceledi¤i çal›flmas›nda pulmoner ödemin radyolojik ya da patolojik kan›tlar›n› 56 (%67) olguda izlemifltir. Bu-nunla beraber akci¤er ödeminin primer ölüm nedeni de-¤il, kafa içinde oluflan patolojik olay›n bir sonucu olarak meydana geldi¤i, ayr›ca ventriküler fibrilasyon ya da asis-tolinin kardiyojenik ödeme neden olabilece¤i öne sürül-mektedir (1). Bizim olgular›m›z›n 9'unda (%75) akci¤er-de makroskopik ya da mikroskopik öakci¤er-dem saptanm›fl ol-makla birlikte, bunlardan üçünde kalp kas›nda hipertro-fi, üçünde ise hipertrofi ile birlikte fibrozis mevcuttu. Bu nedenle akci¤er ödeminin, kalp yetmezli¤i ile geliflebile-ce¤i, kalp patolojisi olmayan olgularda ise nedenden çok sonuç olabilece¤ini düflünmekteyiz.

Rüptüre intrakraniyal anevrizmalar sadece subarakno-idal kanamaya neden olabilece¤i gibi yaln›z intraserebral kanama veya yaln›z intraventriküler kanamaya neden olabilir, bazen bu kanama tipleri birlikte de görülebil-mektedir. En s›k görülen kanama tipi subaraknoidal ka-namad›r (4,5). Bizim olgular›m›z›n da büyük bir k›s-m›nda (%91) yayg›n subaraknoidal kanama saptanm›flt›. Merkezi sinir sistemini besleyen arterlerin subaraknoidal aral›kta seyretmesi nedeni ile bu, beklenen bir sonuçtur. Ayr›ca anevrizma y›rt›lmas› s›ras›nda kan, ventrikül komflulu¤undaki kortikal yap›lar› veya subaraknoid sis-ternalar› geçerek yan ventriküllerin boynuzlar›na ulafla-bilmekte, intraventriküler kanamaya yol açabilmektedir (10). Olgular›m›zdan üçünde yan ventriküller ile 3. ve 4. ventrikülde kanama tespit edilmiflti. Inagawa ve Hirano (6), 133 rüptüre anevrizmay› inceledikleri serilerinde 75 (%56) olguda intraventriküler ve/veya intraserebral ka-nama saptam›fllar, intraventriküler kaka-nama görülen olgu-larda anevrizman›n en s›k yerleflim yerinin anterior ko-minikan arter veya anterior serebral arterin distali oldu-¤unu öne sürmüfllerdir. Bizim çal›flmam›zda intraventri-küler kanama izlenen olgularda anevrizma yerleflim yeri bu sonuçlarla uyumlu de¤ildi. Serimizde 3 olguda intra-ventriküler kanama saptanm›fl olup rüptüre anevrizma yerleflim yerleri birinde posterior kominikan arter ve orta serebral arter, di¤erinde baziller arter ile vertebral arter, sonuncusunda ise internal karotid arterdi. Bu 3 ol-gudan ikisinde multipl anevrizma saptand›¤›n› gözönüne al›narak anterior yerleflimli küçük bir rüptüre anevriz-man›n atlanm›fl olabilece¤ini düflünmekteyiz.

‹ntraserebral kanama ile ölen ve kanaman›n kayna¤›-n›n saptanamad›¤› kiflilerde anevrizma rüptürü ak›lda tu-tulmal›d›r, çünkü anevrizman›n beyin parankimi içine gömülü k›sm›nda rüptür meydana gelirse subaraknoidal kanama olmaks›z›n sadece intraserebral kanama meyda-na gelebilmektedir (11). Özellikle anterior serebral arter, anterior komünikan arter, medial serebral arter yerle-flimli anevrizma rüptürlerinde parankim içi kanaman›n görüldü¤ü bildirilmektedir (6,12). Subaraknoidal kana-ma olkana-maks›z›n intraserebral kanakana-ma saptanan tek olgu-muzda da bununla uyumlu olarak anevrizma medial se-rebral arter yerleflimli idi.

Toksikolojik inceleme sonuçlar› de¤iflik çal›flmalarda oldukça farkl› sonuçlar vermekle birlikte bugüne kadar alkol tüketimi ile anevrizma rüptürü aras›nda kesin bir iliflki gösterilememifltir (4). Bu çal›flmada olgular›n

(5)

tü-münde toksikolojik inceleme yap›lm›fl ve sadece bir ol-guda kanda etil alkol tespit edilmifltir. Di¤er olgular›m›z-da kanolgular›m›z-da alkol tespit edilmemesi alkol tüketimi ile anev-rizma rüptürü aras›nda iliflki olmad›¤› görüflünü destek-ler niteliktedir.

Travman›n anevrizma rüptürü ile iliflkisi gösterileme-mifltir. Gonsoulin ve ark. (4), genifl serilerinde sadece bir olguda elektrik ak›m› ile ölüm, bir olguda ise göz bölge-sinde izlenen ve zaman› bilinmeyen bir travmadan bah-setmifller, ancak travman›n rüptür ile iliflkisini gösteren bir bulgu görmemifllerdir. Ayr›ca otopside izlenebilecek baz› yüzeyel yaralar›n beyin kanamas›n› takip eden fluur kayb› sonucu düflmeye ba¤l› olabilece¤ini vurgulam›fllar-d›r. Bizim serimizde de bir olguda yüzde s›yr›k tarz› lez-yonlar, bir baflka olguda fluur kayb› sonucu düflme ile meydana gelen kafatas› k›r›¤› izlenmifl di¤er olgularda travma bulgusu görülmemifltir; bu bulgular anevrizma rüptürlerinin travma soncu oluflmad›¤› görüflünü destek-ler niteliktedir.

Serebral anevrizma rüptürlerinde hipertansiyon, da-mar duvar›nda ateroskleroz gibi altta yatan patolojilerin rolleri tart›flmal›d›r. Gonsoulin ve ark. (4) otopsi yap›lan 96 rüptüre intrakraniyal anevrizma olgusunun hiçbirin-de serebral damarlarda aterosklerozun tarif edilmedi¤i-ni bildirmektedir. Oysa bizim olgular›m›z›n yar›ya yak›-n›nda (%45) anevrizman›n yerleflti¤i arterde ateroskle-rozdan sözedilmektedir. Media tabakas›nda elastik lif kayb› sonucu damar duvar›n›n zay›flamas› ve dilatasyo-nu ile giden bir patoloji olan aterosklerozun, intrakrani-al anevrizma oluflumunda intrakrani-altta yatan patolojilerden biri-si olabilece¤ini düflünmekteyiz.

Sonuç olarak serebral anevrizma rüptürü hemen daima yayg›n subaraknoidal kanamaya neden oldu¤undan, su-baraknoidal kanama izlenen adli otopsilerde Willis poli-gonu üzerindeki kan p›ht›lar› bir penset yard›m› ile dik-katlice temizlenmeli ve tüm damarlar anevrizma varl›¤› aç›s›ndan incelenmelidir. Ayr›ca genç bir kiflide kayna¤› saptanamayan intraserebral kanama görüldü¤ünde anev-rizma rüptürü olabilece¤i ak›lda tutulmal›d›r.

KAYNAKLAR

1. Schievink WI, Wijdicks EF, Parisi JE, Piepgras DG, Whisnant JP. Sudden death from aneurysmal suba-rachnoid hemorrhage. Neurology 1995; 45: 871-874. 2. Juvela S, Porras M, Poussa K. Natural history of

unruptured intracranial aneurysms: probability of and risk factors for aneurysm rupture. J Neurosurg 2000; 93: 379-387.

3. Wardlaw JM, White PM. The detection and mana-gement of unruptured intracranial aneurysms. Bra-in 2000; 123: 205-221.

4. Gonsoulin M, Barnard JJ, Prahlow JA. Death resul-ting from ruptured cerebral artery aneurysm: 219 cases. Am J Forensic Med Pathol 2002; 23: 5-14. 5. Freytag E. Fatal rupture of intracranial aneurysms.

Survey of 250 medicolegal cases. Arch Pathol 1966; 81: 418-424.

6. Inagawa T, Hirano A. Ruptured intracranial ane-urysms: an autopsy study of 133 patients. Surg Ne-urol 1990; 33: 117-123.

7. Bowen DA. Ruptured berry aneurysms: a clinical, pathological and forensic review. Forensic Sci Int 1984; 26: 227-234.

8. Berkheiser SW. Intracranial aneurysm and sudden death. Aerosp Med. 1972; 43: 331-332.

9. Weir BK. Pulmonary edema following fatal ane-urysm rupture. J Neurosurg 1978; 49: 502-507. 10. Çokluk C, fienel A, Arafl M, ‹yigün Ö, Önder A,

Rakunt C, Çelik F. Geriatrik yafl grubu anevrizma-tik intraventriküler hematom olgular›nda olgula-r›nda bas›nç kontrollü eksternal ventriküler drenaj uygulamas›n›n sonuçlar›. Geriatri 2002; 5: 15-20. 11. Ellison D, Love S, Chimelli L, Harding BN, Lowe

J, Vinters HV, editors. Neuropathology. A referen-ce text of CNS Pathology. 2nd ed. Ebinburgh: Mosby, 2004:

12. Weller RO. Subarachnoid hemorrhage and myths about saccular aneurysm. J Clin Pathol 1995; 48: 1078-1081.

‹letiflim:

Elif Ülker AKYILDIZ

Adres: Adli T›p Kurumu - ‹stanbul Tel: 0212 5850660 • Cep : 05324680758 E-posta : ulker33@yahoo.com

Referanslar

Benzer Belgeler

Buna bağlı olarak yüksek kireçli külün aktivitesinde kristalize aktif fazlar (anhidrit, kireç) ve az camsı faz rol oynamaktayken, düşük kireçlide ise

Sonuç olarak, künt baş travması sonrası masif epistaksisli vakalarda İCA pseudoanevriz- masını araştırmak esastır ve bu erken tanı ve teda- vi için en önemli

Çocuğun evde ayrı bir odası olmaması ile yılda üç yada daha fazla üst solunum yolu enfeksiyonu (p = 0,22 p > 0.05) ve son bir yıl içerisinde benzeri kulak hastalığı (p

AN'larda tümör hacmi ile operasyon öncesi işitme miktarı ve operasyon sonrası fasiyal sinir fonksiyonu arasındaki ilişkiyi araştırmak için yapılan 864 hastayı kapsayan

Ayşe Kulin Füreya’yı tanımadığı hal­ de, onu bizlere, kendine göre tanıtmaya çalışıyor. îç monolog yöntemine başvu­ ruyor. Edebiyatçıların çok iyi bildiği gi­

Tanı transfüzyon sırasında veya son- rasındaki ilk altı saat içinde akut akciğer hasarı geliş- mesi, transfüzyon öncesinde akut akciğer hasarı bu- lunmaması

A general overview of neuropsychological test re- sults revealed significant differences between the de- mentia and control groups in all of memory, attention,

The differential diagnosis includes air or thrombotic pulmonary emboli, septic shock, aspiration pneumonia, acute myocardial infarction, placental abruption, eclampsia,