• Sonuç bulunamadı

Yeni Symposium Dergisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Yeni Symposium Dergisi"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

New/Yeni Symposium Journal • www.yenisymposium.net 170 Ekim 2007 | Cilt 45 | Say› 4

G‹R‹fi

Çocuklara yönelik hatal› davran›fllar› aç›klamak için çocuklara kötü muamele edilmesi [child maltreatment] Kempe ve arkadafllar› (1962) taraf›ndan h›rpalanm›fl ço-cuk sendromu [battered child syndrome] kavramlar› orta-ya at›lm›flt›r. Bununla birlikte çocuk ve gencin ruhsal, fi-ziksel, duygusal olarak zarar gördü¤ü, en önemlisi hakla-r›n›n çi¤nendi¤i bu durumlar› tan›mlamak amac›yla yay-g›n olarak “child abuse” terimi kullan›lmaktad›r. Bu kav-ram Türkçe’ye çocuk sömürüsü, çocuk k›r›m›, çocuk istis-mar›, çocuk ezimi olarak çevrilmektedir (‹flmen 1993).

Çocuk istismar›, genel olarak 18 yafl›n alt›nda bulunan çocuklara karfl› giriflilen ve onlar›n fiziksel, duygusal ve toplumsal geliflmelerini zedeleyen her türlü eylem olarak tan›mlan›r. ‹stismar fiziksel, duygusal ve cinsel olmak üzere üç ana bafll›k alt›nda ele al›n›r. Duygusal istismar bunlar aras›ndan en yayg›n olan›d›r (Kulaks›zo¤lu 2004). Fiziksel ve cinsel istismar›n mevcut oldu¤u durumlarda duygusal istismar da görülmektedir. Duygusal istismar bedenini ve kiflili¤ini olumlu biçimde alg›lamas›n›,

de¤er-lendirmesini ve gelifltirmesini engelleyici her türlü uyara-n› kullanarak, gereksinim duydu¤u ilgi, sevgi ve bak›m-dan mahrum b›rakarak çocu¤un psikolojik hasara u¤rat›l-mas› durumudur (Kulaks›zo¤lu 2004, Kara ve ark. 2004). ‹stismar olaylar› ebeveynin özellikleri, toplumsal so-runlar, âile içi sa¤l›ks›z etkileflim ve çocu¤un geliflimsel sorunlar›yla olmaktad›r (Kara ve arkadafllar› 2004). Dü-flük sosyoekonomik düzey, dar yaflam alan›, genifl âile ya-p›s›, göç olgusunun varl›¤›, düflük e¤itim düzeyi, tek ebe-veynli âile, düflük evlilik kalitesi, zay›f ebeveyn-çocuk iliflkisi, ebeveyn madde kötüye kullan›m öyküsünün var-l›¤› çocu¤a yönelik ihmâl ve istismar›n ortaya ç›kmas›n-da zemin haz›rlay›c› etkenler olarak bildirilmektedir (Brown ve ark. 1998, Kara ve ark. 2004, Kelleher ve ark. 1994). Ayr›ca istismarc› anne-babalar›n kendi kiflisel memnuniyetini çocu¤ununkinden üstün tutan, çocu¤u gereksinimlerini karfl›layacak bir araç yerine koyan, ço-cukla ilgili gerçekçi beklentileri olmayan, duygular›n› kontrol edemeyen kiflilik yap›s›na sâhip olduklar› görül-mektedir (Kara ve ark. 2004). ‹stismarc› ve ihmâlkâr

ebe-Çocuk ‹hmâlî ve ‹stismar›: Psikoz Tablosu Sergileyen

Bir ‹stismar Olgusu

Eda Arma¤an

Ö¤renci Asistan›, ‹stanbul Üniversitesi Hasan Âli Yücel E¤itim Fakültesi E¤itim Bilimleri Bölümü Telefon: +905374352233

E-Mail: edaermagan@yahoo.com

ÖZET

Çocuk istismar› çocu¤un fiziksel, duygusal ve sosyal geliflimini olumsuz etkileyen her türlü eylem olarak tan›mlanabilmektedir. Duygusal istismar, fiziksel istismar ve cinsel istismar ve ihmâl fleklin-de görülmektedir. ‹stismara mâruz kalan çocuklarda çocukluk döneminfleklin-de yaflan›lan istismara ba¤-l› olarak k›sa ve uzun dönemde birçok fiziksel, psikolojik ve sosyal problemlerle karfl› karfl›ya kaba¤-l›n- kal›n-maktad›r. Özellikle uzun dönemde, ihmâl ve istismar öyküsü olan ergen ve yetiflkinler psikiyatrik semptomlar aç›s›ndan risk tafl›maktad›rlar. Bu yaz›da fiziksel ve duygusal istismar ve ihmâlle karfl›-laflm›fl psikoz tablosu sergileyen on sekiz yafl›nda bir vak’a sunulmufl, çocuk ihmâli ve istismar›n›n risk faktörleri ve sonuçlar› tart›fl›lm›flt›r.

Anahtar Kelimeler: çocuk istismar›, çocuk ihmâli, psikoz, ergen ABSTRACT

Child Neglect and Abuse: A Case Displaying Psychosis

Child abuse is defined as all behaviors impairing child’s physical, emotional and social develop-ment. It consists of emotional, physical and sexual abuse. Its physical, psychological and social con-sequences can be observed in the short and long term. Adolescents and adults with histories of neglect and child abuse have greater risk for the development of psychiatric symptoms especially in the long term. In this article, I reported an eighteen-year-old boy who was emotionally and physically abused and neglected, and discussed the risk factors and results to child abuse and neg-lect.

Keywords: child abuse, child neglect, psychosis, adolescence

(2)

New/Yeni Symposium Journal • www.yenisymposium.net 171 Ekim 2007 | Cilt 45 | Say› 4 veynlerde kendi çocukluklar›nda istismara

u¤ramalar›-n›n, di¤er âilelere oranla kendi çocuklar›n› istismar etme ihtimâlini artt›rd›¤› belirtilmektedir (Kaufman ve Zigler 1987). ‹stismara u¤rayan çocuklar ise ço¤unlukla isten-meyen gebeliklerden do¤an, gayrimeflrû, anne-baban›n istedi¤i cinste veya kiflilikte olmayan, annesinin s›k ara-l›klarla gebe kald›¤› çocuklard›r. Maddî bunal›mlar, an-ne-baban›n duygusal sorunlar› olan kifliler olmalar›, evli-lik iliflkilerinde baflar›l› olamamalar›, anne-baban›n sos-yal çevreden kendilerini soyutlam›fl olmalar› do¤acak ço-cu¤a yönelik duygulara damgas›n› vuran, çocu¤un âile içinde ele al›n›fl biçimini belirleyen durumlard›r (Geçtan 1991, Brown ve ark. 1998, Yavuzer 2001). Çocu¤un üstü kapal› bir flekilde reddedilifli ise ondan yafl›na ve gücüne göre olmayan kusursuz davran›fllar bekleme biçiminde görülebilmektedir (Geçtan 1991). Neil Postman “ageism” ad›n› verdi¤i bu durumdan “çocuklar›n yetiflkinlefltiril-mesi” olarak bahsetmektedir (Postman 1995).

‹stismara mâruz kalan çocuklarda çocukluk döne-minde yaflan›lan istismara ba¤l› olarak k›sa ve uzun dö-nemde birçok fiziksel, psikolojik ve sosyal problemle kar-fl› karkar-fl›ya kal›nmaktad›r (Y›lmaz ve ark. 2003). K›sa dö-nem için çocukta alt ›slatma, parmak emme ve benzeri regresif belirtiler gözlenebilir. Uzun dönemde ise yetifl-kinlikteki suça yönelen davran›fllar, antisosyal davran›fl-lar, kendi çocuklar›na yönelik örseleyici davran›fldavran›fl-lar, duy-gusal bozukluklar çocuklukta karfl›lafl›lan istismarla ilgi-li görünmektedir (Kulaks›zo¤olu 2004).

Kozcu (1988–1989), araflt›rma bulgular›na dayanarak, çocukluklar›nda istismara u¤rayan gençlerin istismarc› anne-baba davran›fllar›yla flimdiki ruh sa¤l›¤› düzeyleri aras›nda anlaml› bir iliflkinin bulundu¤una, istismar›n ki-flilik geliflimi ve genel ruh sa¤l›¤› üzerindeki uzun süreli zararlar›n dikkat çekici nitelikte oldu¤una de¤inmekte-dir. Ergenlikte kendi kiflili¤ini kazanma çabas›nda olan genç gerek kendisi ile gerekse çevresi ile çat›flma içinde-dir. Çevresi ile çeflitli çat›flmalara düflen ve d›fl etkilere karfl› kayg› düzeyi yo¤un olan gencin, bu dönemde ken-disinden veya d›fl dünyadan kaynaklanan herhangi bir zorlanma, stresle karfl›laflt›¤›nda beden ve ruh dengesin-de bozulmalara, kiflili¤indengesin-de, benli¤indengesin-de [egosunda] geri-lemelere rastlan›lmaktad›r (Songar 1981).

Son y›llarda yap›lan çal›flmalar erken yaflam stresörle-rinin ruhsal hastal›k gelifliminde oynad›¤› rolün önemini ortaya koymufltur. McMillan ve arkadafllar›n›n 2001’de yapm›fl oldu¤u çal›flman›n sonuçlar› çocukluk ça¤› istis-mar yaflant›s› olanlarda yaflam boyu psikopatoloji gelifl-me riskinin artt›¤›n› göstergelifl-mektedir (Dumlu ve Cimilli 2003). Yap›lan araflt›rmalar da çocukluk ça¤› istismar ve travmas› ile psikoz aras›nda belirgin bir iliflki oldu¤unu göstermektedir (Famulora ve ark. 1992, Bagley ve

Ram-say 1986, Jones ve ark. 1994, Read 1997). Çocukluk ça¤› is-tismar öyküsünün genellikle majör depresyon, flizofreni ve di¤er psikozlar, bipolar bozukluk, dissosiyatif kimlik bozuklu¤u, alkol veya madde entoksikasyonu ve içe çe-kilme gibi bâz› psikiyatrik bozukluklar›n temelinde yer ald›¤› belirtilmektedir (Whitfield ve ark. 2005, Famulora ve ark. 1992, Harter ve Taylor 2000). ‹stismar›n flekli, flid-deti, olufl s›kl›¤› ise hastal›¤›n uzun dönemli gidiflinde önemli bir yere sâhiptir (Post ve ark. 1992).

Bu yaz›da çocukluk ça¤›ndan beri u¤rad›¤› istismar karfl›s›nda kiflilik bölünmesine u¤ramamak amac›yla ken-disine savunucu bir tutum gelifltiren ve zamanla psikotik-leflen on sekiz yafl›ndaki bir erkek hasta sunulmufltur.

VAK’A

MY, 18 yafl›nda, iki kardeflin en büyü¤ü. Elâz›¤l› olan anne ve baban›n evlili¤i görücü usûlü olmufl. Elâz›¤’da evlenece¤i eflinin bulundu¤u ve evlilik karar›n›n verildi-¤i zamanlarda baba Ankara’da görevdeymifl. Baba yap›-lacak bu evlili¤e karfl› öyle isteksizmifl ki evlenmeyi ne-den kabûl etti¤ini, dü¤ün için Ankara’dan Elâz›¤’a nas›l geldi¤ini bilmemekte, hat›rlamamaktaym›fl. Çünkü ken-disi okumufl, daha kültürlü biriyle evlenmek istermifl.

Evlilik sonras› Ankara’ya gelmifller, 5 ay sonra M do¤-mufl. Bu do¤um âile için istenmifl ve plânlanm›fl bir do-¤um de¤ilmifl. Baba M’nin ve iki y›l sonraki k›z kardeflin do¤umunu “kazara” gerçekleflen do¤umlar olarak nite-lendiriyormufl. Her iki do¤umun gerçekleflmesi âileye maddî zorluklar getirmemifl ancak, evlili¤in sürdürülme-si zorunlulu¤u gibi mânevî bir mecbûriyet getirmifl. Ay-r›ca evlilik ve çocuk sâhibi olmak babaya k›s›tlamalar da getirmifl; evlenmeden önce var olan alkol al›m› ve gece e¤lencelerinden evlili¤in ve baba olman›n getirdi¤i so-rumluluklar nedeniyle vazgeçmek durumunda kalm›fl.

Baban›n memuriyeti nedeniyle âile birkaç flehir de¤ifl-tirmifl. Ankara sonras› M 6 yafl›ndayken Van’a tafl›nm›fl-lar. Van’a tafl›nd›klar› sene M ilkokula bafllam›fl. M’nin il-kokula bafllamas›yla baba M’ye daha çabuk okuma ve yazmaya geçmesi için bask› yapmaya bafllam›fl. Ancak bu bask›lar M’nin olumlu sonuçlar sa¤lamam›fl; aksine, M okula karfl› isteksizleflmifl ve okuldan kaç›fllar› olmufl.

M 11 yafl›ndayken ‹stanbul’a tafl›nm›fllar. Baba bu za-manlarda tekrar gece hayat›na ve alkol al›m›na bafllam›fl. Bu nedenle ekonomik zorluklar ortaya ç›k›nca anne evin geçimini sa¤lamaya çal›flm›fl. M ilk kez bu sene s›n›fta [6. s›n›fta] kalm›fl. S›n›fta kalmas›n› ö¤retmenlerin önerisiyle M’nin haberi olmadan baba onaylam›fl. M sonras›nda bu duruma hiç tepki göstermemifl. Ancak s›n›fta kalmas› ne-deniyle arkadafllar› alay etmeye bafllam›fl, her gün eve a¤layarak geliyormufl. Bu durum sonras›nda M. yavafl yavafl arkadafllar›yla iletiflimini kesmeye bafllam›fl.

New/Yeni Symposium Journal • www.yenisymposium.net 171

(3)

New/Yeni Symposium Journal • www.yenisymposium.net 172 Ekim 2007 | Cilt 45 | Say› 4 fiehir içinde baflka bir semte tafl›nm›fllar. M bu sene

orta ö¤retim son s›n›ftaym›fl. Baba burada görevinde bafl-ka bir bölüme verilmifl. Bununla beraber babadaki alkol ve getirisinde de ekonomik sorunlar, âile içi geçimsizlik daha da artmaya bafllam›fl. Bunlar›n yan› s›ra baban›n efline ve çocuklar›na yönelik var olan fliddet de artm›fl; eflini ve çocuklar›n› dövüyormufl.

Çevrenin olumsuz tepkisi nedeniyle âile hemen her gün iki kardefle baban›n güvenlik görevlisi oldu¤unu hiç kimseye söylememelerini ö¤ütlermifl. M’nin bu zaman-larda görüfltü¤ü iki üç tâne arkadafl› varm›fl. Babas›n›n güvenlik görevlisi oldu¤u bilinmedi¤i zamanlarda, okul-da arkaokul-dafllar› güvenlik görevlileri hakk›nokul-da olumsuz konufltu¤u bir gün konuflulanlar› kendi üstüne alm›fl ve bundan duydu¤u rahats›zl›¤› anneyle paylaflm›fl. Baba-n›n tavr› nedeniyle M’nin bütün paylafl›mlar› anneyley-mifl. Baba, M erkek çocuk oldu¤u için onun ne flekilde olursa olsun destek görmeden kendi ayaklar› üzerinde durabilmesini, daha erkeksi, tâbir-i câizse “maço” bir ki-flilik yap›s›nda olmas›n› istermifl. Baba M’yi birkaç kez ar-kadafllar›yla gitti¤i gece e¤lencelerine götürmeyi düflün-müfl. Ancak kendi arkadafl toplant›lar›, muhabbetleri M’nin kiflili¤ine uymaz diye vazgeçmifl.

M okuluna düzenli olarak gitmekteymifl. Ancak yafla-d›¤› ortam›n getirdi¤i sorunlar ve âiledeki olumsuz de¤i-flimler nedeniyle M’nin ikinci kez s›n›fta kal›fl› lise 1’de olmufl. Baba, M’nin s›n›fta kalmas›na çok öfkelenmifl. Bu nedenle her yaz rutin olarak gidilen Elâz›¤ taatiline baba-n›n uygun gördü¤ü bir ceza olarak gönderilmemifl. Baba-s›yla ‹stanbul’da kalmak durumunda kalm›fl. Baban›n ge-ce hayat› nedeniyle evde yaln›z kalmaktaym›fl. Ayr›ca ta-atil öncesi baban›n bir arkadafl›yla ortak olarak açt›¤› dükkânla da baba ilgilenmemekte, M’yi burada da yaln›z b›rakmaktaym›fl. M dükkânda çal›flmak istememesine ra¤men baban›n iste¤iyle çal›flmaya bafllam›fl; dükkânda baban›n orta¤›yla birlikte durmaktaym›fl. M zamanla ifl-lerden anlamaya bafllay›nca ortaklar›n›n yapt›¤› hileleri fark etmeye bafllam›fl ve babay› bu durumdan haberdar etmifl; ancak baba M’ye inanmam›fl. Bunlar›n beraberin-de M Elâz›¤’da olan annesini ve k›z karberaberin-deflini çok özlü-yormufl; annesiyle her gün yapt›¤› telefon görüflmelerin-de geceleri yaln›z kald›¤› için korktu¤undan bahsediyor-mufl. Anne babay› arayarak bu durumdan bahsettikten sonra baba M’ye k›zm›fl ve M o günden sonra anneyi Elâ-z›¤’da bulundu¤u sürece bir daha hiç aramam›fl. Ayn› za-manlarda baba orta¤›n›n yapt›klar›n› fark etmifl ve ortak-l›ktan ç›karm›fl. Bu durumda dükkân›n bütün iflleri M’ye kalm›fl. Dükkân›n bütün ifllerini yapmak zorunda kalma-s›yla M, dükkân› çal›flt›rma, ayakta tutma konusunda yo-¤un kayg›lar yaflamaya bafllam›fl ve her zaman bu kayg›-lar›n› annesiyle paylafl›yormufl; annesinden kendisine

ce-saret vermesini bekliyormufl. Annesinin olmad›¤› zaman-larda her dükkâna gidiflinde “baflaraca¤›m, bu dükkân› ayakta tutmal›y›m” fleklinde kendine telkinlerde bulunu-yormufl. M takip edildi¤inden ilk kez bugünlerde bahset-mifl. M’nin elde edece¤i yüksek baflar›larla kendilerini kurtaraca¤›n› düflünen dershânelerin kendisini takip et-tirdi¤ini söylemifl. Bu sözlerden sonra baban›n M’ye tep-kisi “sen kimsin ki, senin gibi baflar›s›z birinin pefline düflsünler” diye hakaretler etmek olmufl ve baba bir da-ha bu konulardan bahsetmemesini söylemifl. Bu olaydan sonra M babas›na art›k “baba” dememifl.

Bu olaydan sonra M evlâtl›k oldu¤unu düflünmeye ve bu konuda annesini sorgulamaya bafllam›fl. M’nin te-levizyondaki yay›nlardan da önemli derecede etkilenme-leri olmaktaym›fl. Özellikle severek izledi¤i bir dizinin esas o¤lan›n›n kendisi oldu¤unu, dizinin onun hayat›n-dan esinlenerek ortaya ç›kt›¤›nhayat›n-dan bahsetmifl. O günler-de dizigünler-deki kahraman›n evlâtl›k oldu¤u, gerçek âilesinin önemli mevkilerde yer alan üstün kifliler oldu¤unun or-taya ç›kmas›yla M’nin evlâtl›k olma düflünceleri kesinlik kazanm›fl. Asl›nda kendisinin embriyo halindeyken ger-çek âilesinden klonland›¤›n›, gerger-çek âilesinin ise önemli mevkilerde yer alan üstün kifliler oldu¤unu söylemifl. Sonras›nda ise evlâtl›k oldu¤u düflüncesiyle M do¤du¤u yeri görmek ve gerçek âilesini bulmak amac›yla Anka-ra’ya gitmifl. Befl gün boyunca Ankara’da kalm›fl; dönü-flünde “üstün mevkilerde yer alan gerçek babas›n›n” ar-kadafllar› taraf›ndan takip edildi¤inden, onlar taraf›ndan korundu¤undan bahsetmifl. Kan›t olarak da sinemaya ikinci kez giriflinde daha az para ödemesini, otelde ilk gün için 50 YTL al›n›rken ondan sonraki günler için 20’fler YTL al›nmas›n› göstermifl. Asl›nda takip edenlerin gerçek amac›n›n onu yüksek okullarda okutmak, devlet teflkilâtlar›nda önemli konumlara getirmek oldu¤undan bahsetmifl. M alaca¤› e¤itim ve devlette üst düzey bir ko-numa getirilmesi sâyesinde kendi düflüncesiyle olufltur-du¤u Millî Güvenlik Teflkilât›’n› hayata geçirebilecekmifl. Sonras›nda Ankara’da bulundu¤u zamanlarda okudu¤u bir bilim dergisinde bahsedilen beyin okuma âletini ken-di teflkilât›nda kullanabilece¤ini plânlamaya bafllam›fl. Dergide beyin okuma âletinin, isminin bilinmedi¤i bâz› ülkelerde devletin üst düzey kiflileri taraf›ndan suçlular› tesbit etmek ve olabilecek sorunlar karfl›s›nda önceden tedbir almak amac›yla kullan›ld›¤› yaz›yormufl.

M beyin okuma âletinden ilk kez âileye söz etti¤i za-manlarda âile bu konuyu önemsememifl. Ancak zamanla M’nin konu hakk›ndaki konuflmalar› artt›kça anne böyle bir âletin olamayaca¤›ndan bahsetmeye bafllam›fl. Anne bu tavr› her gösteriflinde M anneye sald›rganca tepkiler-de bulunmaktaym›fl. Sald›rganl›¤›n art›fl›yla âile M’nin klini¤e yat›r›l›fl›na karar verilmifl.

(4)

New/Yeni Symposium Journal • www.yenisymposium.net 173 Ekim 2007 | Cilt 45 | Say› 4

TARTIfiMA

Çocuk istismar›, âile ve çocukta bâz› risk faktörlerinin birlikte yer almas› ile daha s›k olarak görülmektedir. Vak’am›za âile aç›s›ndan bakt›¤›m›zda istenmeyen evlilik ve düflük evlilik kalitesi, annenin e¤itim düzeyinin dü-flüklü¤ü, düflük gelir seviyesi, yaflan›lan göçler, ebevey-nin alkol kullan›m›, ebeveynle çocuk aras›ndaki iletiflim eksikli¤i, ebeveynin çocu¤a yönelik memnuniyetsizli¤i öne ç›kan risk faktörleridir. Sistemik aç›dan âileyi ele al-d›¤›m›zda ise, âilenin evlilik, çocuk sâhibi olma, göç, ev ve ifl de¤iflikliklerine intibak edemedi¤i görülmektedir. Çocu¤a âit risk faktörleri ise istenmeyen bir evlilik ve plânlan›lmayan bir gebelik sonucu dünyaya gelmesi, ba-ban›n istedi¤i kiflilikte olmamas›d›r. Belirtilen bu risk fak-törleri vak’am›zda fiziksel ve duygusal istismara zemin haz›rlam›flt›r.

Ebeveyn alkol kullan›m› ve fiziksel, duygusal istis-mar öyküsü olan bireylerde hiçbir istisistis-mar öyküsü olma-yan bireylere oranla okul ve ifl yaflamlar›ndaki rollerinde ve sosyal iliflkilere kat›l›mda düflük düzey performans ve kiflileraras› duyarl›l›k gösterdikleri görülmektedir (Har-ter ve Taylor 2000). Araflt›rma sonuçlar› da gös(Har-termekte- göstermekte-dir ki, ebeveyn alkol kullan›m› duygusal istismarla bera-ber yer ald›¤›nda sosyal baflar› stratejilerinin geliflme ola-s›l›¤› daha düflüktür (Harter ve Taylor 2000). Bu bilgiler vak’am›z›n okul hayat›nda ve sosyal iliflkilerinde yaflad›-¤› problemlere de aç›kl›k getirmektedir. Ancak, bu prob-lemler de ebeveyn memnuniyetsizli¤ine yol açt›¤› için, is-tismar›n devaml›l›¤› aç›s›ndan risk teflkil etmektedir. Bu durum çocuk istismar›nda gözlenen döngüye farkl› bir aç›dan bak›lmas›n› sa¤lamaktad›r.

SONUÇ

Vak’am›zda görülen psikoz hâli ise çocukluk ça¤› ih-mâl ve istismar›n›n uzun dönemdeki sonucudur. Çocuk-luk ça¤› istismar› ve psikoz aras›ndaki iliflkiyi birçok ça-l›flma da desteklemektedir (Famulora ve ark. 1992, Bag-ley ve Ramsay 1986, Jones ve ark. 1994, Read 1997, Whit-field ve ark. 2005, Harter ve Taylor 2000). Çocuk istisma-r› ve ihmâli, uzun dönemdeki bu ciddi sonuçlaistisma-r› nede-niyle üzerinde önemle durulmas› gereken bir konudur. Çocuk istismar›n› önlemeye ve de¤erlendirmeye yönelik çal›flmalar›n yap›lmas› bu aç›dan önem kazanmaktad›r. Âilenin de¤iflimlere ve evlilik, çocuk sâhibi olma ve ben-zeri âile yaflam döngüsündeki geçifl dönemlerine uyum sa¤lamamas›n›n da sorun ve belirtilerin ortaya ç›kmas›na olanak sa¤lad›¤›na inan›l›r (Tüzer ve Göka 2002). Dolay›-s›yla bireyi odak alan psikiyatrik tedavinin beraberinde âileyi de kapsayan ekip çal›flmas›n›n sa¤alt›m için gerek-lilik arz etti¤i düflünülmektedir.

KAYNAKLAR

Bagley C, Ramsay R (1986) Sexual abuse in childhood: Psycho-social outcomes and implications for Psycho-social work practice. J Soc Work Human Sex; 4: 33-47.

Brown J, Cohen P, Johnson JG, Salzinger S (1998) A longitudinal analysis of risk factors for child maltreatment: findings of a 17-year prospective study of officially recorded and self-re-ported child abuse and neglect. Child Abuse & Neglect; 22: 1065–1078.

Dumlu B, Cimilli C (2003) Erken yaflam stresörlerinin nörobiyo-lojik sonuçlar›. Türk Psikiyatri Dergisi; 14: 301–310. Famulora R, Kinscherff R, Fenton T (1992) Psychiatric diagnoses

of maltreated children: preliminary findings. J Am Acad Child Psychiatry; 31: 863-867.

Geçtan E (1991) ‹nsan Olmak. 9. Bas›m. ‹stanbul: Remzi Kitabe-vi.

Harter SL, Taylor TL (2000) Parental alcoholism, child abuse and adult adjustment. J Subst Abuse; 11: 31-44.

‹flmen E (1993) Liseli ergenlerin alg›lad›klar› duygusal istismar›n kendini kabul seviyelerine etkisi. Yay›nlanmam›fl Yüksek Li-sans Tezi. ‹stanbul: Marmara Üniversitesi.

Jones P, Rodgers B, Murray R, Marmonr M (1994) Child develop-mental risk factors for adult schizophrenia in the British 1946 birth cohort. Lancet; 344: 1398-1402.

Kara B, Biçer Ü, Gökalp AS (2004) Çocuk istismar›. Çocuk Sa¤l›-¤› ve Hastal›klar› Dergisi; 47: 140–151.

Kaufman J, Zigler E (1987) Do abused children become abusive parents? Am J Orthopsychiatry; 57: 186-191.

Kelleher K, Chaffin M, Hollenberg J, Fischer E (1994) Alcohol and drug disorders among physically abusive and neglect-ful parents in a community-based sample. Am J Public He-alth; 84: 1586–1590.

Kempe CH, Silverman FN, Steele BF, et al (1962) The battered child syndrome. JAMA; 181: 17-24.

Kozcu fi (1988–1989) Çocuk ‹stismar› ve ‹hmali. ‹zmir: Ege Üni-versitesi Fakültesi Yay›nlar›.

Kulaks›zo¤lu A (2004). Ergenlik Psikolojisi. 6. Bas›m, ‹stanbul: Remzi Kitabevi.

Post RM, Weiss SR, Gabriele S (1992) Transduction of psychoso-cial stress into the neurobiology of recurrent affective disor-der. Am J Psychiatry; 149: 999-1010.

Postman N (1995) Çocuklu¤un Yokoluflu. Ankara: ‹mge Kitabe-vi.

Read J (1997) Child abuse and psychosis: a literature review and implications for professional practice. Profes Psychol: Res Practice; 28: 448-456.

Songar A (1981) Çeflitlemeler. ‹stanbul: Kubbealt› Yay›nevi. Tüzer V, Göka E (2002) Aile terapisinin klinik psikiyatriye

katk›-s›: Psikiyatrik hastal›klarda aileye yaklafl›m ve uygulama. Yeni Symposium; 40: 111–117.

Whitfield CL, Dube SR, Felitti VJ, Anda RF (2005) Adverse child-hood experiences and hallucinations. Child Abuse & Neg-lect; 29: 797-810.

Yavuzer H (2001). Ana-Baba Çocuk. 14. Bas›m, ‹stanbul: Remzi Kitabevi

Y›lmaz G, ‹fliten N, Ertan Ü, Öner A (2003) Bir çocuk istismar› vakas›. Çocuk Sa¤l›¤› ve Hastal›klar› Dergisi; 46: 295–298.

Referanslar

Benzer Belgeler

Hasta olarak acil servise baflvurdu¤unuzda hekimin yap›lmas› planlan›lan tan› ve tedavi hakk›nda anlafl›l›r bir flekilde bilgi vermesi sizi nas›l etkiler.. Hasta

Bu makalede ilk hastal›k bulgusu olarak malign miyalamatöz plevral efüzyon ve toraks duvar›nda plazmositom saptanan daha sonra yap›lan tetkiklerde multipl miyeloma tan›s› alan

Klini¤imizde son sekiz y›l içinde, soliter akci- ¤er nodülü veya kitlesi nedeniyle rezeksiyon uygulan›p histopatolojik tan›s› "hamartom" olarak bildirilen 15 hasta;

Burdur’un Akçaköy’ünde 1929 yılında doğan yoksul köylü çocuğu Fakir ile ondan iki yıl son­ ra İstanbul’da dünyaya gelen üç kuşaktan iyi eğitim görmüş

If low serum cholesterol concentrations were linked to increased depression, it would be difficult to interpret the correlation between depression and coronary

Ad›n› EfsaneKediden Ald› Ad›n› Anadolu pars›n›n Latince ismi Panthera pardus tulliana'dan alan Pardus, %100 Türkçe deste¤i verebilen Linux temelli bir iflletim

Tatlısularda yaşayan bitkiler genel olarak hidrofit topluluklar (suda yüzen bitkiler), amfibi topluluklar (bir kısmı karada, bir kısmı suda gelişen bitkiler) ve helofit

To overcome these problems, in this study, the samples are studied to chemically concentrate by using less radiochemical procedures than used in alpha