• Sonuç bulunamadı

Başlık: MİMARİ ANITLARIMIZDA BİLİNÇLİ VEYA BİLİNÇSİZ TAHRİBATYazar(lar):ÜNAL, Rahmi Hüseyin Cilt: 34 Sayı: 1.2 Sayfa: 445-455 DOI: 10.1501/Dtcfder_0000000881 Yayın Tarihi: 1990 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: MİMARİ ANITLARIMIZDA BİLİNÇLİ VEYA BİLİNÇSİZ TAHRİBATYazar(lar):ÜNAL, Rahmi Hüseyin Cilt: 34 Sayı: 1.2 Sayfa: 445-455 DOI: 10.1501/Dtcfder_0000000881 Yayın Tarihi: 1990 PDF"

Copied!
11
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

M İ M A R İ ANITLARIMIZDA BİLİNÇLİ VEYA BİLİNÇSİZ TAHRİBAT

Rahmi Hüseyin Ü N A L

Ülkemizde ayakta kalabilmiş Türk anıtlarını korumak, onarmak için son yıllarda büyük çaba harcandığı bir gerçektir. Fakat bu amaçla girişilen büyük, küçük onarımların, alınan önlemlerin isabeti oldukça tartışmalıdır. Genellikle kent merkezlerindeki bazı anıtlar tepeden tır­ nağa onarılarak kullanıma açılmakta, kalabalık merkezler dışında kalan bir kısmı da iç ve dış turizme yönelik olarak onarılmaktadır. Ancak yeni bir işlev verilmesi mümkün olmayan tanha yörelerdeki anıtların onarıl­ malarına yeterli kaynak ayırılmadığı için, onarımlar yıllarca sürmekte, yapılan bölük pörçük yenilemeler de t a t m i n edici olmamaktadır. Nitekim yıllardır onarılan Kayseri-Sivas yolu üzerindeki Sultan Hanı, Aksaray-Nevşehir yolu üzerindeki Ağzıkara Hanı gibi yapılar yamalı bohçaya dönmüşlerdir. Onarımların başarılı bir sonuca ulaşamamasında bir baş­ ka etken de onarım yapan müteahhitlerle idare arasında başgösteren anlaşmazlıklardır. Nitekim onarılmak üzere taçkapdarı sökülen Kara­ man Hatuniye Medresesi ile Akşehir Taşmedrese bu tür bir anlaşmaz­ lığın kurbanı olmuşlardır.

Eski eserlerin onarımlarında gözlenen koordinasyon yokluğuna, mevcut malî imkânların dağıtılmasındaki keyfilik ve hesapsızlık da ek­ lenince bugünkü perişan durum ortaya çıkmaktadır. Eski eserlerin ona­ rımı belli başlı i k i kurum ( K ü l t ü r ve Turizm Bakanlığı, Vakıflar Genel Müdürlüğü) tarafından yürütülmektedir. Bu i k i kurum arasında bir koor­ dinasyon yoktur. Koordinasyon yokluğu bir yana, bu i k i kuruluş, Mile-tostaki Büyük Han konusunda olduğu gibi bir anıta sahiplenebilmek i ç i n biribirleriyle mahkemelik olabilmektedirler (Resim 1, 2). K ü l t ü r ve Turizm Bakanlığı anıtların onarımına ayırabileceği mali olanakların bü­ yük bir bölümünü arkeolojik kazılara ayırmakta, Vakıflar Genel Müdür­ lüğü ise gelir getirebilecek anıtlarla camiler dışında kalan anıtların ona-rımlarıyla ilgilenmez görünmektedir.

(2)

Resim 1-Balat'da (Miletos) Büyük Han'ın girişinin avludan görünüşü (1984'deki durumu).

(3)

MİMARÎ ANITLARIMIZDA TAHRİBAT 447 Bu onarım kargaşası sürerken, anıtların bir kesimi yeterli malî kay­ ­ak ayrılmadığı için, diğer bir kesimi de yangından mal kaçırır gibi geli­ şigüzel ye hiçbir bilimsel titizlik gözetilmeden onarıldıkları için zarar görmektedirler. Konya-Beyşehir yolu üzerindeki Altınapa Hanı yakı­ tıma inşa edilen baraj gölü içinde kalmıştır. Kış aylarını su içinde geçi­ ren yapı süratle yok olmakta ayakta kalabilen kesimleri de her y ı l biraz daha çamura gömülmektedir (Resim 3, 4, 5, 6). Çok kısa bir zaman sonra bir moloz yığını haline gelmesi kaçınılmaz görünen yapının, yayınlanmış hassas bir rölevesi mevcut değildir. Bugün elde mevcut planı K. Erd-m a n n ' ı n küçük ölçekli planından ibarettir. Bir başka baraj gölünün su­ larına gömülüp yok olan bir diğer han da Elazığ-Malatya yolu üzerindeki

Kömür Ham'dır' (Resim 7). Bu yapının da Ü m i t Serdaroğlu tarafından

yayınlanan planı, çok ayrıntılı değildir. Avlusunun doğu kenarı boyunca sıralandıkları sanılan mekanların mahiyetleri araştınlamadan yapının yokolmasına göz yumulmuştur.

Burada bir soru akla gelmektedir. Klasik Arkeoloji Ve Prehistoria dallarında çalışan meslektaşlarımı incitmek gibi bir niyetim olmadığını belirterek bunu sormak isterim. Sulara gömülen Kömür Hanı ve Altın­ apa Hanı kazı giderlerinden bir miktar tasarruf yapılarak kurtarılamaz

(4)

Resim S- Altınapa Ham ahır taçkapısının 1961 yılından önceki durumu (Erdmann'dan). Resim 4- Altınapa Hanı'nın 1987'deki durumu. Mescidin temelleri bile seçilememektedir.

(5)

MİMARİ ANITLARIMIZDA TAHRİBAT 449

Resim. 6- Altınapa Hanı ahır taştapısının 1983'teki durumu.

(6)

mıydı? Kısmen de olsa ayakta olan bu anıtların kurtarılmasına öncelik verilemez miydi?

İ h m a l ve koordinasyon noksanlığından kaynaklanan bu olumsuzluk-ara, eski eser konusunda hiçbir fikri olmayan yöre halkından kaynak­ lanan zararlar da eklenince sorunun boyutları insan, isyan ettirecek boyutlara varmaktadır. Duvarları kesme taslarla kaplı anıtların kesme taş kaplamaları yöre halkı tarafından yağmalanmaktadır. Aksaray-Nev-şehır yolu üzerindeki Alay Ham buna t i p i k bir örnektir. Bazı anıtlar üzerinde mevcut figürlü süslemeler çeşitli nedenlerle sistemli bir şekilde tahrip edilmektedir. Bu tahribat özellikle insan figürlerini hedef seç­ mektedir. Yakın zamana kadar oldukça sağlam görünen Divriği Turan

Melik Darüşşifası taçkapısındaki iki insan başı fiigürü son yıllarda tahrip

edilmiştir (Resim 8, 9).

Bir başka tahrip nedeninin de hazine aramak olduğunu süyleyebi-bnz Yöre halkından birinin ifadesine göre Antalya-Burdur yolu üze­ rindeki Susuz Hanı'nın mihrabiyeleri üzerindeki, karşılıklı i k i melek f i ­ gürü arasında yer d a n oyukların nedeni budur. İfade edildiğine göre bu

(7)

MÎMARİ ANITLARIMIZDA TAHRİBAT 451 i k i melek figürünün öne doğru uzanan kollan ile aynı noktayı işaret et­

tiklerine dikkat eden bir vatandaşımız burada bir hazinenin gizlenmiş olabileceğine hükmetmiş ve kesme taşı dinamitle parçalayarak hazine aramıştır. Konya-Beyşehri yolu üzerindeki Rızılören Hanı Mescidi'nin mihrabı da bu amaçla parçalanmış olmalıdır (Resim, 10, 11, 12, 13).

Her türden bilinçli veya bilinçsiz eski eser tahribatı örneklerini ço­ ğaltmak mümkündür. İşin üzücü yanı gerek hatalı onarım, gerek hazine aramak gibi nedenlerle anıtlara verilen zararların, geriye dönüşü, ona­ rımı mümkün olmayan zararlar oluşudur. Dileğimiz idarî kademelerde konunun tartışılıp, gerekli önlemlerin bîr an önce alınmasıdır.

(8)
(9)

MÎMARİ ANITLARIMIZDA TAHRİBAT 453

Resim 12- Kızılören Hanıı ahır taşkapısının 1983'teki durumu.

(10)
(11)

MİMARİ ANITLARIMIZDA TAHRİBAT

455

Referanslar

Benzer Belgeler

var işçiliği dikkati çekmiştir ve bu nedenle yapının iki evresi olduğu söylenebilir. Hamam-Gymnasium kompleksinin yapım evreleri ve burada ele geçen yazıtlardan

Emirgazi yazıtlarındaki 27 “O, bana, güneşim büyük kral labarna Tuthaliya’ya dokunulmamış yerde içki sunsun (libasyon yapsın)...” sözü yaşayan Hitit

Mutlak yaşlandırmaları yapılabilmiş olan bazı Anadolu Epi-paleolitik dönem buluntu topluluklarının Av- rupa'nın Mezolitik dönem buluntu topluluklarından daha eski olduğu

Diese Spannung entspricht im Hinblick auf den Autor eines literarischen Werkes der Spannung zwischen Fiktion und Wirklichkeit im literarischen Text: Der Autor, den der Leser -wie

Yeni Asur dönemindeki durumun tersine, Yeni Babil dönemine ait en karakteristik silindir mühür tipinde, kafası tıraşlı, sakalsız ve uzun giysili bir rahip, üzerinde

Aurora Leigh’deki türsel birleşim ve melezlik onun içerisinde birçok (yazılı ve sözlü, gündelik ve yazınsal, güncel ve politik) farklı sesin etkileşimde olduğu çoğul

Bir proje olarak ele alınan açık kaynak kodlu bir yazılımdan yeni bir sürüm türetmek ya da var olan sürüme yama oluşturmak için bilgi merkezleri, işletim sistemleri

Birinci sınıf öğrencilerinin %4.8'i, dördüncü sınıf öğrencile­ rinin % 12.0 si fakülteye girmeden önce eczacılık mesleği hakkında bilgilerinin olmadığım, aynı