• Sonuç bulunamadı

Yazılı basında görsel unsurların haber dizaynındaki önemi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Yazılı basında görsel unsurların haber dizaynındaki önemi"

Copied!
343
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T. C

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

HALKLA İLİŞKİLER ANABİLİM DALI

ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ BİLİM DALI

YAZILI BASINDA GÖRSEL UNSURLARIN

HABER DİZAYNINDAKİ ÖNEMİ

Doktora Tezi

Danışman

Yard. Doç. Dr. MUSTAFA ÖZODAŞIK

Hazırlayan

AHMET BIYIK

004121031001

(2)

İ Ç İ N D E K İ L E R GİRİŞ A- Problem:... 1 B- Amaç... 2 C- Önem... 3 D- Literatür tarama ... 6 BİRİNCİ BÖLÜM GAZETE TASARIMINDA DEĞİŞİM 1- Teknolojik Gelişmeler ve Yazılı Basın ... 9

1.1- Gazeteler Boyut Değişimi... 10

1.2- Gazetelerin Yeniden Tasarımı... 16

1.3- Yazılı Basının İnternetle Rekabeti ... 18

1.4- Gazetelerin Geleceği ... 21

İKİNCİ BÖLÜM GÖRSEL İLETİŞİM 2.1- İletişim... 23

2.2- Görsel İletişim ... 24

2.2.1- Görsel İletişimin Tarihi ... 26

2.2.2- Görsel Dil... 29

2.2.3- Görsel Sembollerle İletişim ... 33

2.2.3.1- İşaretlerle İletişim ... 34 2.2.3.2- Sembollerle İletişim... 35 2.2.3.3- Piktogram... 36 2.3- Görsel Algı ... 37 2.3.1- Görme olayı ... 37 2.3.2- Algı... 41

(3)

2.3.3- Görsel Algı ve Geştalt Kuramı ... 43

2.3.4- Algılama süreç ve kuralları ... 45

2.3.4.1- Şekil-Zemin İlişkisi ... 46 2.3.4.2- Tamamlama ... 47 2.3.4.3- Gruplama Yasası... 48 2.3.5- Algı yanılmaları... 49 2.3.5.1- Panzo İllüzyonu ... 50 2.3.5.2- Muller-Lyer Yanılması: ... 50 2.3.5.3- Yön Yanılması:... 51 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM HABER TASARIM UNSURLARI 3.1- Haber... 52 3.1.1- Haberin tanımı... 52 3.1.2- Haberin özellikleri... 54 3.1.2.1- Doğruluk ... 54 3.1.2.2- Güncellik ... 55 3.1.2.3- Önemlilik... 55 3.1.2.4- İlgi Çekicilik ... 56 3.1.2.5- Yakınlık... 57 3.1.2.6- Nesnellik (Objektiflik) ... 58 3.1.3- Haber yazımı... 61 3.1.3.1- 5 N 1 K Kuralı ... 61 3.1.3.2- Haberde Sadelik ... 62

3.1.3.3- Haberde Açıklık ve Anlaşılırlık ... 63

3.1.3.4- Haberde Yazım Kurallarına Uyulmalı... 64

3.1.3.5- Haberde Üslup... 66

3.1.3.6- Başlık... 67

(4)

3.1 4- Haber Çarpıtma ve Basın Etiği... 69

3.2- Fotoğraf ... 71

3.2.1- Fotoğraf Nedir?... 71

3.2.2- Fotoğrafın Tarihi... 73

3.2.3.- Türkiye’de Fotoğrafın Gelişimi... 77

3.2.4- Fotoğrafın Dili... 79

3.2.5- Fotoğrafta Kompozisyon... 80

3.2.6- Fotoğraf Çekiminde Dikkat Edilecek Hususlar ... 81

3.2.6.1- Ön Hazırlık ... 81 3.2.6.2 Belirginlik... .82 3.2.6.2.a- Sadelik ... 82 3.2.6.2.b- Fon seçimi ... 82 3.2.6.2.c- Şemalar... 83 3.2.6.2.d- Ritim ... 83 3.2.6.2.e- Uyum... 83 3.2.6.3.f- Kontrast ... 84 3.2.6.3.g- Işık ... 84 3.2.6.3.h- Flaş Kullanımı... 85 3.2.6.3.ı- Perspektif ... 86 3.2.6.3.i- Keskinlik... 86 3.2.6.3.h- Hareket... 87 3.2.6.3- Açı... 88 3.2.6.4-Doğallık ... 88 3.2.6.5- Bütünlük... 89 3.2.6.6- Denge ve orantı... 89 3.2.6.7- Yakınlık... 91 3.2.7- Haber Fotoğrafçılığı ... 92 3.2.8- Haber Fotoğrafçılığının Gücü... 94 3.2.9- Fotoğraf ve Etik... 96

(5)

3.2.10- Fotoğrafta Manipülasyon... 97

3.2.10.1- Seçme... 98

3.2.10.2-Kadraj... 99

3.2.0.3-Rötuş ...100

3.2.10.4- Fotoğrafın Tonuyla Oynamak...101

3.2.10.5- Poz verilmiş Fotoğraflar ...102

3.2.10.6- Fotoğrafın Bakış Açısını Çevirmek...103

3.2.10.7- Fotoğrafa İlave...104 3.2.10.8- Dekupe ...105 3.2.1h.9- Fotoğrafa Müdahalenin Sınırı...105 3.3- Renk...106 3.3.1- Rengin Tanımı...107 3.3.2- Renk Modelleri...112

3.3.2.1- Toplamsal renk Modeli (RGB)...112

3.3.2.2- Çıkarımalı Renk Modeli (CMYK)...113

3.3.2.3-Üç Boyutlu Renk Modeli (HSV/L) ...114

3.3.3- Renklerin Özellikleri...115

3.3.3.1- Renk Kontrastları ...116

3.3.3.1.a- Saf Renk Kontrası ...116

3.3.3.1.b- Açıklık-Koyuluk Kontrası ...117

3.3.3.1.c- Sıcaklık Soğukluk Kontrası...117

3.3.3.1.d-Doygunluk Kontrası...117

3.3.3.1.e-Simültan Kontrast...118

3.3.3.1.f- Tamamlayıcı Kontrast...118

3.3.3.1.g- Alan Genişliği Kontrası...118

3.3.4- Sıcak ve Soğuk Renkler...119

3.3.5- Renklerin Psikolojik Etkileri...120

3.3.5.1- Beyaz ...120

(6)

3.3.5.3- Kırmızı...122 3.3.5.4- Pembe ...123 3.3.5.5- Turuncu ...123 3.3.5.6- Mavi...124 3.3.5.7- Siyah ...126 3.3.5.8- Gri...126 3.3.5.9- Lacivert ...127 3.3.5.10- Sarı...127 3.3.5.11- Yeşil...128 3.3.5.12- Mor...129 3.4- Tipografi ...130 3.4.1- Tipografinin Tarihi ...131

3.4.1.1- Mağara Resimlerinden Matbaaya; Alfabe’nin Gelişimi...131

3.4.1.2- Matbaadan Masa Üstü Yayıncılığa ...137

3.4.2- Tipografik Kavramlar ...140

3.4.2.1- Font ...140

3.4.2.2- Harf ...140

3.4.2.3- Yazı Ailesi ...141

3.4.2.3.a-Grotesk Kökenli Yazı Aileleri...144

3.4.2.3.b- Antik (Romen) Kökenli Yazı Aileleri...145

3.4.2.3.c- Diğer Stiller ...146

3.4.2.4- Tipografik ölçütler...147

3.4.2.4.a- Punto ...147

3.4.2.4.b- x Yüksekliği ...148

3.4.2.4.c- Yazı Kalınlığı ...149

3.4.2.4.d- Tipografi ve Optik Denge...150

3.5- Okunabilirlik ...152

3.5.1- Medyada Okunabilirlik ...156

(7)

3.6.1- Tasarım elemanları...162

3.6.1.1- Nokta ...162

3.6.1.2- Çizgi...164

3.6.1.3-Biçim ve Form (Şekil) ...165

3.6.1.4- Doku ...168

3.6.1.5- Boyut...169

3.6.2- Grafik tasarım ilkeleri...170

3.6.2.1- Bütünlük...170 3.6.2.2- Denge...172 3.6.2.2.a- Simetri...173 3.6.2.2.b- Asimetri...174 3.6.2.3- Görsel Devamlılık ...175 3.6.2.4- Hareket ...176 3.6.2.5- Odak Noktası ...177 3.6.2.6- Armoni (Uyum) ...178 3.6.2.7- Oran ...179 3.6.2.8- Görsel Hiyerarşi...182 3.6.2.9- Yön...183 3.6.2.10- Ritm...183 3.6.2.11- Derinlik...185 3.6.2.12- Leke...185 DÖRDÜNCÜ BÖLÜM HABER DİZAYNI 4.1- Logo...186

4.2- Sayfa Düzenlemesi (Mizanpaj)...187

4.2.1- Vitrin Sayfa Düzeni...188

4.2.2- Modüler Sayfa Düzeni...189

(8)

4.2.4- Metin Düzenleme Şekilleri...192

4.2.4.1- İki Taraftan Bloklama...193

4.2.4.2- Soldan Bloklama ...193

4.2.4.3- Sağdan Bloklama...194

4.2.4.4- Simetrik Bloklama ...194

4.2.4.5- Serbest Düzenlemeler...195

4.2.5- Başlık ...195

4.2.5.1- Başlık Düzenleme Şekilleri ...197

4.2.6- Gazete Sayfalarının Tasarımı...199

4.2.6.1- Birinci Mayfa ...199

4.2.6.1.a- Görsel Etki Merkezi...202

4.2.6.1.b- Göz Hareketi ve Birinci Sayfa ...204

4.2.7- İç Sayfaların Tasarımı...205

4.2.7.1- Sütun Formatı ...206

4.2.7.2- İç Sayfaların Dizaynında Dikkat Edilecek Hususlar...207

4.2.7.3- Ekonomi Sayfaları ...208 4.2.7.4- Spor Sayfaları...209 4.2.7.5- Fikir Sayfaları...210 4.2.7.6- Yaşam Sayfaları ...210 4.2.7.7- Köşe Yazıları ...211 4.2.7.8- Özel Ekler...211 4.2.7.9- Tabloid...212 4.2.7.10- Haberlerin Paketlenmesi...214

4.2.7.11- Bilgi Grafikleri (İnfografikler)...215

4.2.7.12- İllüstrasyon...216

4.2.8-Haber Dizaynına Yönelik Grafik Stratejiler ...217

4.3- Tipografik Tasarım ...218

4.3.1- Tipografik Söz Dizimi ...218

(9)

4.3.2.1- Font...220

4.3.2.1.a- Yazı karakterlerinin seçiminde dikkat edilecek hususlar...222

4.3.2.2- Punto...226

4.3.2.3- Büyük Harf- Küçük Harf Kullanımı ...227

4.3.2.4- Sütun Genişliği...228

4.3.2.5- Satır Uzunluğu...230

4.3.2.6- Yazının Rengi ...231

4.3.2.7- Öğelerarası Kontrast...232

4.3.3- Beyaz Alanların (boşluk) Düzenlenmesi...233

4.3.3.1- Harf Arası Boşlukların Düzenlenmesi ...235

4.3.3.2- Kelime Arası Boşlukların Düzenlenmesi...237

4.3.3.3- Satır Arası Boşlukların Düzenlenmesi...237

4.3.3.4- Paragraf Arası Boşlukların Düzenlenmesi...240

4.3.3.5-Sütun Arası Boşlukların Düzenlenmesi ...240

4.4- Tasarım ve Fotoğraf ...241

4.4.1- Haberde Fotoğrafın Rolü...242

4.4.2- Fotoğraf Tasarım Stratejileri...244

4.4.3- Fotoğraf Altı Metinleri...249

4.4.3.1- Fotoğraf Altı Haber ...249

4.4.3.2- Fotoğraf Altı Başlık...250

4.4.3.3- Fotoğraf Altı Yazı...251

4.4.4- Porte Fotoğrafları ...254

4.5- Tasarım ve Renk...254

4.6- Okunabilirlik ...257

4.6.1- Tasarımda Okunabilirlik Stratejileri ...260

BEŞİNCİ BÖLÜM YÖNTEM VE VERİ ANALİZİ 5.1- Yöntem ...268

(10)

5.2- Araştırma Sorunu...269

5.3- Araştırma Evren ve Örneklemi...269

5.4- Kategorilendirme ...277

5.5- Bulgular ...278

5.5.1- Alan Kullanımı ...278

5.5.2-Görsel Malzeme Kullanımı...281

5.5.3- Logo...283

5.5.4- Tipografik Tercihler ...284

5.5.5- Metin Düzenleme Şekilleri...286

5.5.6-Renk Kullanımı ...288 5.5.7- Okunabilirlik...288 5.3- Değerlendirme ve Yorum ...289 SONUÇ VE ÖNERİLER...306 ÖZET...311 ABTRACT ...312 KAYNAKÇA...314

(11)

Ş E K İ L L E R

1. Şekil: 1.1- Gazete boyutları ...14

2. Şekil 1.2- Gazete boyutlarının a/4 kağıtla karşılaştırılması ...15

3. Şekil: 2.1- Kuzey İspanya Altamira’da bulunan mağara resimleri...28

4. Şekil 2.2- Sümer, Mısır ve Fenike piktogramları...32

5. Şekil 2.3- Şekil-zemin algısı...46

6. Şekil 2.4- Tamamlayıcı algılama ...48

7. Şekil 2.5- Birbirine benzer şekiller grup olarak algılanır ...49

8. Şekil 2.6- Panzo Yanılması...50

9. Şekil 2.7- Müller-Lyer Yanılması...50

10. Şekil 3.1-Fotoğraf karesinde altı oranı ...90

11. Şekil: 3.2- Robert Capa’yı ünlü yapan “Sadık Askerin Ölümü” fotoğrafı...93

12. Şekil: 3.3- Pulitzer ödüllü kazanan Sudan’da açlığı anlatan fotoğraf...95

13. Şekil: 3.4-ABD’li askerlerin Iraklılara işkence fotoğrafları. ...96

14. Şekil 3.5- Cumhuriyet ve Zaman’da olayla ilgili yayınlanan farklı fotoğraflar ...99

15. Şekil 3.6- Hürriyet Gazetesi yayınladığı rötuşlu Sabah’ta orijinal halde yer aldı...100

16. Şekil 3.7- Time Dergisi, ABD’li oyuncu Simpson’u fotoğrafı üzerinde oynadı...101

17. Şekil 3.8- Reuters muhabirinin bilgisayarda fotoğraflara müdahale ettiği anlaşıldı....102

18. Şekil 3.9- National Geograhic Dergisi yatay piramit fotoğrafını dikeye çevirdi...104

19. Şekil 3.10- Işığın değişik dalga boylarında göze ulaşması renk olarak algılanır ...107

20. Şekil 3.11- Beyaz ışık prizmadan geçtiğinde bütün renkler ortaya çıkar...108

21. Şekil 3.12- Sırasıyla renk çemberi, renk küresi ve renk küpü...112

22. Şekil: 3.13- Toplamsal renk modeline ışık renkleri de denir...113

23. Şekil: 3.14- Çıkarımsal renk modeline boyalarla oluşur...114

24. Şekil: 3.15- Piktogramların alfabeye gelişme süreci ...131

25. Şekil: 3.16- Kaufmann yazı ailesinden italik yazı...135

26. Şekil: 3.17- Yazı ailesi, fontlar ve rakamlardan meydana gelir...142

27. Şekil: 3.18- Yazı tipleri ve yüzyıllar içinde izlediği süreç...143

28. Şekil 3.19- Harf tasarımının tarihsel süreci ...144

29. Şekil 3.20- Gotik stil...145

(12)

31. Şekil 3.22- Font büyüklüklerine verilen isimler...148

32. Şekil:3.23- Karakterlerin x yüksekliği görüntülerini de etkiler...149

33. Şekil 3.24- Dairenin merkezinde ver alan nokta durağan, merkezin dışına konan nokta ise hareketlilik etkisi oluşturur...163

34. Şekil 3.25- Benzer veya aynı öğelerin tekrarı da çizgi gibi algılanabilir ...166

35. Şekil 3.26- Simetrik dengede unsurlar eşit yerleştirilir. Asimetrik denge de ise optik merkez büyük kitleye daha yakında yer alıyor ...174

36. Şekil 3.27- Estetik ve güzelin sihirli sembolü olarak kabul edilen altın oran iPod tasarımında da yer alır. ...185

37. Şekil 4.1- Star, Takvim ve Türkiye gazetesi vitrin sayfa düzeni uyguluyor ...188

38. Şekil: 4.2- Modüler tasarımda haberler kare ve dikdörtgen şeklinde düzenlenir. 190 39. Şekil: 4.3- 4 satır ve 4 sütundan oluşmuş modüler bir grid sistemi...192

40. Şekil: 4.4- Grid sistemine arının peteğinde olduğu gibi doğada da rastlanılır...192

41. Şekil: 4.5- Metin düzenleme şekilleri...195

42. Şekil: 4.6- The Wall Street Journal birinci sayfasında dikey mizanpaj uygularken The Guardian yatay mizanpajda çalışmıştır...200

43. Şekil: 4.7- Batı ülkelerinden birinci sayfa düzenlemelerine örnekler...202

44. Şekil: 4.8- Birinci sayfada okurun göz harekeleri. ...205

45. Şekil: 4.9- The Guardian gazetesinin özel eklerinin birinci sayfaları. ...212

46. Şekil: 4.10- Tabloid gazetelere batı basınından örnekler ...213

47. Şekil: 4.11- AP ajansının Amerikan seçimleriyle ilgili geçmiş olduğu bilgi grafik ...216

48. Şekil: 4.12- Tren kazasıyla ilgili Zaman Gazetesi’nde yer alan infografik...217

49. Şekil: 4.13- Yazı karakterlerinin 4 ortak noktası vardır...221

50. Şekil: 4.14-Pica ölçüsü ...229

51. Şekil: 4.15- Tasarımda vurgu için öğeler arası güçlü kontrastlıklar gerekir ...233

52. Şekil: 4.16- f ve i harfleri yan yana geldiği zaman tipografik problem ortaya çıkar ...236

53. Şekil: 4.17- Serif karakterlerden 5 farklı ligature örneği...236

54. Şekil: 4.18- Zemin rengi okumayı etkiler...266

55. Şekil: 4.19- Hürriyet, Sabah, Cumhuriyet ve Zaman gazetesinin birinci sayfasından örnekler...278

(13)

T A B L O L A R

1. Tablo 3.1: Ulusal düzeyde yayın yapan gazeteler ve satış rakamları ...271

2. Tablo 5.2- Hürriyet, Sabah, Cumhuriyet ve Zaman Gazetesinin birinci sayfasında metin ve görsel unsurlara ayrılan alanların oranı...280

3. Tablo 5.3- Habere ayrılan alanın başlık, metin ve spotlara göre dağılımı...281

4. Tablo 5.4: Birinci sayfalarda yer alan unsurların ortalama değerleri ...282

5. Tablo 5.5: Birinci sayfada yer alan ebat olarak en büyük ilk 3 fotoğraf...283

6. Tablo 5.6: Hürriyet, Sabah, Cumhuriyet ve Zaman Gazetesi’nin logo özellikleri ...284

7. Tablo 5.7: Gazetelerin manşetlerinin başlık, spot ve metin font büyüklükleri...285

8. Tablo 5.8: Gazetelerin birinci sayfasında yer alan haberlerin punto değerleri...286

9. Tablo 5.9: Gazetelerin birinci sayfasındaki sütun genişlikleri...287

10. Tablo 5.10: Birinci sayfada metin düzenleme şekilleri...287

(14)

GİRİŞ

1-

Problem

Bu çalışmanın konusunu yazılı basında görsel unsurların haber dizaynındaki önemini oluşturmaktadır. Haber, literatürde 5 N (ne, nerede, ne zaman, nasıl, niçin) + 1K (kim) olarak adlandırılan kurallar çerçevesinde yazılan metindir. Bir haber, okuyucusuna 5N1K formülünde yer alan soruların cevaplarını verebilmelidir. Haber bir mesaj içerir. Mesajların hedef kitleye ulaşmasında muhteva kadar, onun nasıl sunulduğu da önemlidir. Gazeteler için uzun yıllar en önemli unsur içerik olarak görülmüştür. İçeriğin iyi bir sunum ve etkili bir pazarlama yöntemiyle istenilen sonucu vereceği düşünülmüş ancak bu düşünce günümüzde değerini kaybetmeye başlamıştır. Artık haberin ne anlattığı kadar nasıl anlattığının da önem taşımaya başlamıştır. Çünkü iyi sunulan bir haber okuyucuyu kendisine çekerken, sunumu kötü olan bir haber -içerik olarak ne kadar dolu olsa da- okuru kendisinden uzaklaştırır ve gazete sayfaları arasında mesajın kaybolup gitmesine sebep olur. Haberler doğru ve dikkat çekici bir şekilde verilmediği takdirde, okur ile doğrudan bir temas kuramaz ve anlatılmak istenen mesajın dışında bir algılanmaya da yol açabilir. Zayıf bir içerik ya da yanlış bir tipografik seçim veya tasarım, okurun habere olan ilgisini yitirmesine neden olabilir. Sayfa tasarımı yani mizanpaj etkili bir sunumun en önemli araçlarından biridir.

Yazılı basın tarihi boyunca; gazetecilik gelenekleri, haberin içeriği ve mekanik yapısı nedeniyle diğer kitle iletişim araçlarına göre daha ‘muhafazakâr/gelenekçi’ bir yapı izlemiştir. Basın sektöründe teknoloji dışındaki değişim hızlı olmamıştır. Baskı kalitesindeki gelişmeler hariç 2000’li yıllarda basılan The Times gazetesi ile aynı gazetenin 1950 yılında basılmış olan nüshası arasında çok büyük bir fark yoktur. 1948 yılında çıkan Hürriyet gazetesi, logosunda değişik yapmak için 40 yıl beklemiştir. Hürriyet’le yaşıt olan Milliyet gazetesi 1990’lı yıllarda tasarımında değişim yaparken, 1986 yılında yayın hayatına atılan Zaman, kuruluşundan 16 yıl sonra logodan mizanpaja uzanan radikal bir dönüşüm yaşamıştır. 2000’li yıllara kadar yazılı basında yavaş

(15)

seyreden bu değişim, özellikle internetin insan hayatında önemli bir yer kaplamaya başlamasıyla birlikte görülmemiş bir hız kazanmıştır. Son birkaç yıldır dünya genelinde yazılı basın da hızlı bir değişim yaşamaktadır. Devrim niteliğindeki bu gelişmeler gazeteleri hem içerik hem de sunum olarak bu değişime ayak uydurmanın yollarını aramaya itmiştir. Bu çerçevede İngiltere’nin ünlü gazeteleri The Independent, The Times, The Guardian, Fransa’da Le Monde, İtalya’da La Republica ve İspanya’da La Vanguardia çözüm olarak boyut değişikliğine başvururken, ABD’deki gazeteler ise tiraj ve reklam kayıplarının etkilerini azaltmak için sayfa ebatlarını küçültme yoluna gitmiştir. Amerikan gazeteleri ayrıca renkli sayfalarının sayısını arttırarak özellikle gençlerden oluşan yeni okurlar kazanma çabası içine girmiştir: Dünyanın en ciddi ve prestijli gazetelerinden kabul edilen Wall Street Journal uzun yıllardır uyguladığı sayfalarına fotoğraf girmeme politikasından vazgeçtiği gibi tabloid boyda yayın yapmaya da başlamış, New York Times’ın hedefi ise gelecekte tamamen sanal ortama geçmektir.

İnternet başta olmak üzere radyo ve televizyonlarla yarış içindeki yazılı basın, bir yandan iletişim teknolojileri ve toplumsal gelişmelere paralel olarak kendini yenilerken, diğer yandan okur taleplerine cevap verme çabası içindedir. Bu yapılırken ise klasik tanım ve yaklaşımlar yerine yeni kavramlar ortaya çıkmıştır. Günümüzde yeni teknolojilerle birlikte artık “haber yazımı” yerine “enformasyon tasarımı”, sayfa mizanpajı yerine ise “haber dizaynı” kavramları kullanılmaya başlanmıştır. Enformasyon tasarımıyla, dağınık bilgi parçalarının okunabilir şekilde bir araya getirilmesi, haber dizaynı ile ise içerikle görsel unsurların bir bütün olarak etkili şekilde okura sunulması anlatılmak istenmektedir.

Bu çalışmada yazılı basın alanında dünyada meydana gelen değişim değerlendirilecektir. İyi bir haber tasarımının nasıl yapılacağı araştırılacak, başta tipografi, renk, fotoğraf olmak üzere görsel unsurların mizanpajdaki önemi konuyla ilgili literatür taraması sonucunda elde edilen bilgiler doğrultusunda incelenecektir.

2-

Amaç

(16)

sunumudur. Bu “tasarım” hayali bir tasarım olmayıp gazetecilik kuralları çerçevesinde gerçekleştirilen bir işlemdir. Bir haber içerik olarak ne kadar dolu olursa olsun görsel olarak iyi sunulmamışsa okuyucunun ilgisini çekmeyecektir. Haber okura gösterilmelidir. Bakmakla görmek arasındaki fark ise algıdır. Dikkat çekici bir şekilde dizayn edilmemiş olan haberler okuyucu tarafından kolay algılanmaz. Haberin dikkat çekmesi ve doğru algılanması ise tasarıma bağlıdır. Haber dizaynı (news desing) muhabirin haberi yazmaya başlamasından sayfa sekreterinin haberi gazetede kullandığı ana kadar geçen süreci anlatmaktadır. Haber sunumu ve mizanpajdan daha geniş bir anlam içerir. Haberin oluşum aşamasından sunumuna kadar geçen safhaları içeren bütünsel bir yaklaşımdır. Muhabirin yazdığı haber, editörce kontrol edildikten sonra teknik uygulayıcı (sayfa sekreteri) tarafından sayfaya yerleştirilir. Haberin yazımından sayfaya yerleştirme aşamasına kadar geçen süreçte belirli ilke ve kurallar göz önüne alınmaktadır. Görsel iletişim, görsel algı, gazetecilik, haber ve sayfa tasarımıyla ilgili bu ilke ve kurallar bugüne kadar birbirinden bağımsız şekilde incelenmiştir. Bir konuyla ilgili tespit edilen genel ilkeler bir başkasında hayata geçirilmeye çalışılmıştır. Bunun ise uygulamada zaman zaman problemlere sebep olduğu gözlenmektedir. Araştırmanın öncelikli amacı yazılı basında görsel unsurların haber dizaynındaki önemini ortaya koymaktır. Bir diğer amaç ise araştırma sonucu edilen elde edilen veriler doğrultusunda bu alanda yapılan çalışmalara katkı sağlayarak kaynak bir eser oluşturmaktır.

3-

Önem

Kitle iletişim araçlarının en önemli malzemesi her zaman haber olmuştur. İnsanların habere olan ihtiyacı hiç bitmemiş, bundan sonrada bitmesi beklenmemektedir. Değişen ise haber ortamları ve sunumudur. Haber ortam ve sunumundaki en köklü değişimler ise günümüzde yaşanmaktadır. Elektronik teknolojisindeki gelişmeler, başta okur profilleri olmak üzere gazeteciliğe çok farklı bir boyut kazandırırken hızla gelişen iletişim teknolojileri “medyayı seçicilikle kullanan” bir okur profili ortaya çıkarmıştır. Yayın organları günümüzde okur beklentileri doğrultusunda hareket etmek zorundadır. Haberi doğru ve estetik bir tasarımla sunmayan gazete, okur ilgisini yitirecektir. Zayıf bir

(17)

içerik, doğru seçilmemiş yazı karakterleri ve kötü bir tasarım okuru gazeteden uzaklaştıracaktır. Amerika Gazete Yayıncıları Birliği’nin “Daha iyi Gazeteler İçin Haber Araştırması” adlı raporunda Amerika Birleşik Devletleri’ndeki okurların büyük bir çoğunluğunun gazeteye ayırdıkları sürenin 30 dakikadan az olduğunu vurgulamaktadır. Araştırmada ayrıca birçok kişinin gazeteleri okumaktan çok, göz gezdirmekle yetindiği anlaşılmıştır. Bu da dizaynın önemini ortaya çıkarmaktadır. Yine aynı ülkede konuyla ilgili yapılan diğer araştırmalarda ise, okur beklentilerine göre yapılan yeniden dizaynın gazetelere tiraj kazandırdığını ortaya koymaktadır.

Doğru iletişimi ‘etki yaratma’ sanatı olarak da tanımlanmak mümkündür. İçerikle uyumlu bir tasarım etki yaratır. Gazete okuru, gözüne çarpmayan haberin farkına varmamaktadır. Farkına vardığı haberi ise fotoğraf ya da başlık kendisini etkilemesi halinde okumaktadır. Gazetecilikte tasarım “dekorasyon” değil, iletişim sürecinin önemli bir parçası, içerikle estetiğin uyumlu birleşimidir. Dizayn 3 ana işlevi yerine getirmektedir: Birincisi gazetede yer alacak haber, resim, fotoğraf, grafik, yazı vs. sayfa üzerinde düzene koyma; ikincisi, bu malzemeyi önemine göre sıralama; üçüncüsü ise estetik bir kaygıyla tasarım unsurlarını yerleştirmektir. Bütün bunlardan amaç içeriği anlaşılır ve etkili bir şekilde sunmaktır. Gazeteciler etkili bir sunum için iletişim ve tasarımla ilgili bütün kavramları tanımalıdır. Bir mesajın hangi yazı karakteriyle ve nasıl bir grafik üslupla daha iyi ifade edileceği bilmeli, görsel unsurları dikkat çekici bir biçimde düzenlenmeli ve haberle okur arasında etkili bir iletişim kurmalıdır. Haber metinleri, açık ve estetik olduğu kadar okunaklı da olmalıdır. Bunun yolu da tipografi, renk, fotoğraf başta olmak üzere görsel unsurları doğru kullanmaktan geçer. Bu unsurlardan fotoğraf kendine özgü anlatım diliyle dikkat çeker ve habere olan ilgiyi arttırır. Fotoğraflar, sayfada bakışlar için kurulmuş tuzaklardır. Bir gazetenin sayfalarını hızla çeviren kişi ilginç manşetler ve fotoğraflarla frenlenir hatta durdurulur. Fotoğraf ve yazılar birlikte herhangi birinin tek başına sağlayacağından çok daha fazla etki oluşturur. Renk ise tasarımı cazip önemli bir unsurdur. Fotoğraf ve renk kadar önemli diğer bir öğe ise tipografidir. Düzensiz seçilen harf karakterleri, kontrasız başlıklar ve rast gele yerleştirilen fotoğraflar, sayfada bir kaosa dönüşmektedir. İçeriği anlatmakta araç olan

(18)

görsel unsurların sayfaya yerleştirilmesi algı kuramları çerçevesinde olmalıdır. Haber dizaynının önemi burada ortaya çıkar. Haber dizaynı kavramı, haberin içerik ve görsel unsurlarıyla birlikte etkili sunumunu anlatmaktadır.

Yazılı basında görsel unsurların haber dizaynındaki önemine yönelik bugüne kadar sınırlı sayıda bilimsel çalışma yapılmıştır. Gazetecilik üzerine yapılan çalışmalar daha çok, basın tarihi, iletişim kuramları, haberlerle ilgili eleştirel yaklaşımları içerir. Bunlara çok az sayıdaki mizanpajın gazete tirajına etkisiyle ilgili çalışmalar da ilave edilebilir. Ancak bütüncül bir yaklaşımla konuyu ortaya koyan bir çalışma yoktur. Gazete tasarımının Türk araştırmacıların ilgisini çektiği pek söylenemez. Yapılan bu çalışmada, yazılı basında yayınlanacak bir haberin sayfa üzerine yerleştirilmesi işini sıradan bir düzenleme olarak görülmemekte, iletişim sürecinin önemli bir parçası olarak ele alınmaktadır. Bu çerçevede gelişen iletişim teknolojileriyle birlikte haber dizaynında görsel unsurların önemi ortaya konmaya çalışılmıştır.

Bu bağlamda, tez çalışması 5 ana bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde yazılı basın ve gazetecilik alanında yaşanan gelişmeler ele alınmış, bu gelişmelerin yazılı basının geleceğine yönelik öngörülere yer verilmiştir. İkinci bölümde ise görsel iletişim ve algı konusu incelenmiştir. Üçüncü bölüm haber tasarım unsurlarının ele alındığı bölümdür. Bu çerçevede öncelikle haber olgusu anlatılmış, ardından tipografi, fotoğraf, renk ve tasarım konuları üzerinden durulmuştur. Dördüncü bölümde ise bu unsurların bir araya gelmesiyle ortaya çıkan sayfa düzeni ve gazetecilikteki işlevi ile ilgili bilgilere yer verilmiştir. Sayfa tasarımın ilkeleri anlatılmıştır. Beşinci bölüm çalışmanın metodolojik olarak izlenen yol, çalışmanın evreni, örneklemi ile tez kapsamında yer alan gazetelerle ilgili araştırma ve sonuçlarına ayrılmıştır. Bu bölümde belirlenen örneklem kapsamında Hürriyet Sabah, Cumhuriyet ve Zaman gazetelerinin birinci sayfaları incelenmiştir. İçerik analizi yöntemiyle 01.01.2006 ile 31.12.2006 tarihleri arasındaki 30’ar nüshası incelenmiştir. Sonuç bölümünde ise araştırmanın varsayımları doğrultusunda dört gazetenin sayfa düzenleme anlayışıyla ilgili değerlendirmeler ve önerilere yer verilmiştir. Tezde kullanılan kavramlar, metin içerisinde ilk geçtikleri bölümlerde ayrıntılı şekilde

(19)

açıklanmıştır. Bu nedenle ayrıca bir ‘tanımlar’ bölümüne yer verilmemiştir.

4-

Literatür

tarama

Gazeteler ve gazetecilik üzerine bugüne kadar yapılan çalışmalar daha çok haber üretim süreciyle ilgilidir. Türkiye’de haber tasarımı ile ilgili yapılan çalışma sayısının yok denecek kadar az olduğu literatür taramaları sonucunda ortaya çıkmıştır. YÖK tez tarama merkezinde konuyla doğrudan veya dolaylı ilgili olan 10 tane yüksek lisans, sanatta yeterlilik ve doktora tezi tespit edilmiştir. Bunlar içinde Altun’un (2000) doktora çalışmasında 1960–1980 arası Türk basınındaki sayfa düzenleme anlayışının gelişimini modernleşme bağlamında incelerken, Tepecik’in (1994) doktora tezi ise grafik tasarlama ilkelerine göre tasarım yöntem ve tekniklerini içermektedir. Tepecik’in çalışması tasarımı ilkeler bazında ele alırken; Altun, Hürriyet, Milliyet ve Tercüman gazetelerinde anılan dönem içerisinde yaşanan değişimi içerik analizi yöntemiyle ortaya koymaya çalışmıştır. Sezgin’in (1990) “İletişim Açısından Grafiği Anlamlandırma Boyutu” isimli doktora çalışması ise olaya daha çok teorik açıdan yaklaşmıştır. Alanla ilgili ayrıca Becer’in (1997) “İletişim ve Grafik Tasarım”; Uçar’ın (2004) “Görsel İletişim ve Grafik Tasarım”; Seylan (2005) “Temel Tasarım”; Şeker’in (2004) “Sayfa Düzeni” ve İstek’in (2004) “Görsel İletişim, Tipografi ve Sayfa Düzeni” isimli kitapları dikkati çekmektedir. Türkiye’deki bilimsel eser azlığı, batı da kendisini göstermektedir. Gazete okuma üzerine bugüne kadar yapılan az sayıdaki araştırmanın büyük çoğunluğunu göz takip çalışmaları oluşturmaktadır. Bu araştırmalarda genellikle Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri’nde gerçekleştirilmiştir. Araştırmalarda temel sorulardan biri; bir sayfada neyin ilk önce okurun dikkatini çektiği üzerinedir. “Sayfa düzenlemede öncelik” olarak adlandırılan bu konu üzerine bazı araştırmalar yapılmıştır (Garcia ve Stark, 1991; Hansen, 1994; Lewenstein, 2000 ve diğerleri). Göz sabitlenmelerinin değişik bölgelere dağılımı ve (Barthelsson, 2002; Hansen, 1994; Widman ve Polansky, 1990; Küpper, 1989) gazete reklamlarının okunması ve incelenmesi üzerine çalışmalar da dikkati çekmektedir (Lundqvist ve Holmqvist, Widman ve Polansky, 1990). Bu çalışmalardan Küpper’in 60 deneğe gözün her hareketini kaydeden küçük bir kamera yerleştirilmiş

(20)

gözlükler takarak yaptığı araştırmada deneklerin hemen hemen hepsinin gazete sayfası üzerinden ilk önce fotoğraflara baktığı tesbit edilmiştir. Hatta bazı okurların, haber metnini birkaç satır okuduktan sonra tekrar büyük ve etkileyici fotoğrafa döndüğü görülmüştür. Deneklerin, metinlerin büyük bir bölümüne hiç göz atmaması ise dikkat çekicidir (Schreider ve Raue, 2000). Widman ve Polansky (1990) ise Dagens Nyheter adlı Stockholm gazetesinin 129 okurunun reklâm okuma davranışını incelemiştir. Araştırmada reklâmın boyutunun algılama ve hatırlatmayı kolaylaştırdığı gibi, okur tutumunu da yüzde 50 oranında olumlu etkilediği ortaya çıkmıştır. Fotoğraf, renk ve resim de reklamın dikkati çekmesini sağlamaktadır (Holmqvist, Holsanova, Barthelson ve Lundqvist, 2003). Skinner ise gözün sayfa üzerindeki hareketini araştırmış, tasarımdaki etki merkezini ortaya çıkarmaya çalışmıştır (Taş, 1994b). Skinner, tekdüze bir yüzeyin bakan kişiler üzerinde davranış değişikliğine neden olmadığını tesbit etmiştir. Skinner’e göre göz sayfa üzerinde belirlenmiş ya da düzenlenmiş bir yapı doğrultusunda hareket etmemektedir. Skinner’ın araştırmasında yola çıkan Garcia ise “görsel etki merkezi” kavramını ortaya atmıştır. Garcia’nın Pointer Enstitüsü adına Stark’la birlikte 1991 yılında yaptığı göz tarama araştırmasında (Garcia ve Stark, 1991) okurların gazeteleri okumadığı, daha çok taradığı ortaya çıkmıştır. Araştırmaya göre; okurlar genellikle baskın fotoğrafla sayfaya başlamakta ve oradan önemli bir başlığa veya bir başka baskın fotoğrafa geçmektedir. Ancak hemen her öğe, bazen başyazı bile okumaya giriş noktası olabilmektedir. (Garcia, 2002; 86; Garcia, 1993; 121).

Lund Üniversitesi’nden Hansen’in (1994) Kopenhag gazetesi Det Fri Aktuelt üzerinde yaptığı araştırmada sayfa üzerinde okurun dikkatini çekmede ilk sırayı fotoğraflar alırken bunu simge ve grafikler, ardından ise değişik boyutlardaki başlık ve yazılar izlemiştir. Son sırada ise sayfayı tamamlayan küçük haberler yer almıştır. Hansen’in bu hiyerarşik sıralaması, Garcia ve Stark’ın giriş noktalarına göre okur davranışı açıklamalarıyla benzerlik taşımaktadır. (Holmqvist ve Wartenberg, 2004). Lewenstein, Edwards, Tatar ve DeVigal’ın (2000) internet okurunun sayfa üzerindeki davranışlarıyla ilgili araştırmasında Garcia’nın tesbitleriyle çelişen sonuçlar ortaya çıkmıştır. Söz konusu araştırmaya göre yazının internet gazetesi okurları için tercih

(21)

edilen giriş noktası olduğu ortaya koymuştur. Holmqvist, Holsanova, Barthelson ve Lundqvist’in (2003) gazete ve internet siteleri üzerinde yaptıkları araştırma ise okurun daha çok sayfa üzerinde tarama yaptığını göstermiştir. Araştırmada tabloid boy yayın yapan Avrupa geneli yayınlanan ve ücretsiz dağıtılan Metro gazetesinin Stockholm baskısıyla, bu şehirde yayın yapan Svenska Dagbladet’i okurları test edilmiştir. 2001 yılı Mart ayında yapılan araştırmada deneklere hem başın hem de gözün pozisyon ve yönünü ölçen baş izleme ve göz izleme cihazlarıyla donanmış bir kask giydirilmiştir. Baş ve gözün gazete düzleminde hareketleri göz takip yazılımı tarafından kaydedilmiştir. Araştırma okurların yüzde 55,1’inde gazeteyi okuduğu, kalan yüzde 44,4’ünde ise tarama yaptığını ortaya çıkarmıştır (Holmqvist, Holsanova, Barthelson ve Lundqvist, 2003).

Amerikan gazetelerin 1980 ve 1990’lardaki tasarım eğilimlerini araştıran Pasternack ve Utt’un araştırması ise daha çok anket ve gazete taramayı içermektedir. Gazete birinci sayfalarının 20 yıl içindeki seyrinin incelendiği araştırmada Pasternack ve Utt, renk kullanımı, modüler tasarıma geçilmesi, sayfalarda sütun sayısının azalması gibi değişimlerin sektörün tamamında görüldüğünü tesbit etmişlerdir. Buna karşın metin puntolarının büyümesi, bilgi grafiklerinin kullanımının artması veya spot kullanımı ise gazetelere göre farklılıklar göstermektedir (Utt ve Pasternack, 2000). Utt ve Pasternack’ın araştırmasına benzer bir araştırmayı Türkiye’de Altun (2002) yapmıştır. Türk basınında 1960–1979 yılları arasında sayfa düzeni anlayışının gelişimini inceleyen Altun’un araştırması sonuçları itibariyle Pasternack ve Utt’unkiyle paralellikler göstermektedir. Modernleşme bağlamında Hürriyet, Milliyet ve Tercüman gazetelerinin sayfa düzenleme anlayışlarındaki dönüşüm incelendiği araştırmaya göre, 1960 yılından itibaren sayfa sayısında belirgin ve düzenli bir artış gözlenirken gazete ebatlarında 1965 yılından itibaren standartlaşmaya başlamıştır. 1960’lı yıllarda gazeteler renkli basılmaya başlanırken gazetelerin görsel malzeme kullanımında belirgin bir artış yaşanmıştır. İlan ve reklama ayrılan alanlar da yıllar itibariyle artarken başlık puntosu büyümüş, spot kullanılmaya başlanmıştır. Yine bu süreçte görsel malzeme kullanımı artarken birinci sayfada haber ve yazıya ayrılan alan ise azalmıştır (Altun, 2000: 254).

(22)

BİRİNCİ BÖLÜM

GAZETE TASARIMINDA DEĞİŞİM

1.1-

Teknolojik

Gelişmeler ve Yazılı Basın

21. yüzyılı iletişim çağı olarak nitelemek mümkündür. Kanadalı iletişim bilimci Marshall McLuhan 1960’lı yıllarda dile getirdiği öngörüsünde haklı çıkmış medya, dünyayı hiç olmadığı kadar küçülterek küresel bir köye çevirmiştir (McLuhan, 1999: 48). Ancak bu köy, büyükşehirlerin kenar mahallelerini andırmaktadır. Bir yandan son derece gelişmiş ülkeler, diğer yanda yoksulluğun pençesinde kıvrananlar. Tıpkı, büyük şehirlerdeki plazalarla gecekonduların yan yana durması gibi. Yoksul veya zengin, dünya genelinde iletişim teknolojilerinin insan hayatındaki yeri ise hızla artmaktadır. Türkiye’nin de aralarında bulunduğu birçok ülkede evlerinde telefon bağlantısı bile olmayan insanların ellerinde cep telefonları bulunmakta, haberler mobil telefonların ekranında kısa mesaj olarak okunabilmektedir (Alankuş, 2005: 34).

İletişim teknolojilerindeki hızlı gelişmeden yazılı basında nasibi almakta; tirajlar düşmektedir. Gazetelerin sayfalarını internete açmaları ve pek çok bağımsız haber sitesinin sanal ortamda yayına başlaması yazılı basının geleceğini de tartışmaya açmıştır. İnternet medyasının yaygınlaşmasıyla ‘yazılı basının sonu’nun geldiği görüşleri ortaya atılmıştır. Bu görüş televizyonun sinemayı öldüreceğini tezini hatırlatsa da, gazetelerin geleceğiyle ilgili parlak öngörüler bulunmamaktadır. Gazetenin yakın gelecekte kâğıt üzerinde değil, ekrandan okunacağı iddiası günümüzde rağbet bulmaktadır (Schreider ve Raue, 2000: 204). ABD’nin en büyük medya gruplarından Knight Ridder, şimdiden geleceğin gazetesi için çalışmalar başlatmıştır. Projenin sorumlusu Roger F. Fidler’e göre gelecek yirmi yıl içinde ‘yassı ekran’ hayatı değiştirecek ve medya araçlarını kaynaştıracaktır. Schreider ve Raue ise serinkanlı olmakta fayda olduğunu düşünmektedir. Çünkü dünya ne kadar küçülürse küçülsün, habere olan ihtiyaç hiç bitmedi, bundan sonra da bitecek gibi görünmemektedir. Haber, kitle iletişimin vazgeçilmez bir olgusudur. Değişecek olan haberin yazımı, tasarımı ve ortamlarıdır.

(23)

1.2- Gazetelerde Boyut Değişimi

Gazete; haberleri ve düşünceleri toplayan, derleyen, işleyen ve bunları başkalarına ileten yazılı kitle iletişim aracıdır. Belirli bir okuyucu kitlesine, belirli aralıklarla (günlük, haftalık veya 15 günlük) süreli olarak yayınlanır. Günün dikkat çekici, ilgi uyandırıcı olaylarını yansıtır. Bu olaylarla ilgili olarak görüş belirler, perde arkasında yaşanan gelişmelere inandırıcı açıklamalar getirir. Gazetecilik ise olayların veya basit bilgilerin basın yoluyla habere dönüştürülmesidir (Gaillard, 1994: 29).

En eski kitle iletişim araçlarından olan gazetenin ortaya çıkmasını sağlayan ana faktör, insanın habere duyduğu merak ve ihtiyaçtır. Tarihi, Roma İmparatorluğu'na kadar uzanır. Romalılar senato toplantı tutanaklarını Acta Senatus adıyla halka duyururken, Acta Pupluca ve Acta Diurna adıyla da bültenler yayınlamıştır. Bu bültenlerde halka evlenme, idam, cenaze törenleri, seçimler, siyasal ve sosyal olaylar, anlaşmalar ve spor müsabakaları bildirilmekteydi. Tarihçi Seneca, zengin Romalıların, şehirlere gidip resmi fiyat ve mal listelerini öğrenmek aynı zamanda karlı spekülatif işler yapmak ve politikada uygun zamanda kazançlı tavırlar almalarını sağlamak için söylenti toplayan köleler bulundurduklarını bildirir (Bıyık, 2000: 10–11). Modern anlamda gazetenin öncüleri sayılabilecek ilk örnek ise elle yazılan haber mektuplarıdır. Haber mektupları XII. ve XIII. Yüzyıllarda önemli bir ticaret ve kültür merkezi olan Venedik’te doğmuş, Müslüman ve Hıristiyan ordularının çarpıştığı İspanya’da rağbet görmüştür. Haber mektupları en çok Almanya ve İtalya’da önem kazanmıştır (Karabıyık, 2001: 35). Günümüzdeki anlamıyla ilk gazetelerin ortaya çıkması için ise matbaanın icadının beklenmesi gerekmiştir. Gutenberg’in matbaayı 15. yüzyılın ortalarında icat etmesinden yaklaşık 150 yıl sonra ilk gazeteler yayınlanmaya başlamıştır. Geçen bu süre zarfında, geniş kitlelerin habere ihtiyaç duyacağı toplumsal bir değişme de yaşanmıştır. Bu değişim öncelikli olarak, okumasını bilen, geleceğini ve servetini etkileyebilecek her türlü haberi arayan bir toplumsal yapının ortaya çıktığı İtalya, Almanya ve Hollanda'nın ticari merkezlerinde görülmüştür. Venedik'te tüccar mektupları ve diplomatik temsilciler kanalıyla gelen haberler bir grup insan tarafından el

(24)

yazması sayfalar halinde talebe göre 100 ila 300 nüsha arasında çoğaltılıp satılmaya başlanmış, İngiltere ve Fransa'da 15. yüzyıldan itibaren belli merkezler arasında da olsa, geliştirilen posta hizmetleri haberlerin yayılmasını sağlamıştır. Bugünkü gazetelerin atası da sayılabilecek olan bu nüshalara XV. yüzyıl sonlarından itibaren Venedik'de “avvisi”, Hollanda’da ise “Zeytungen” diye adlandırılmıştır (Jeanneney, 1998: 23–24).

XVI. yüzyılda halkın haber alma ihtiyacını sağlayan haber mektupları matbaanın icadıyla birlikte yavaş yavaş gazeteleşme sürecine girmiştir. Matbaa haber mektuplarını çoğaltmakta önemli bir kolaylık sağlamıştır. İlk gazete 1605 yılında Hollanda'da 15 günde bir yayınlanmaya başlanan Nieuwye Tydinghen’dir (Altun, 2000: 12–13).Tokgöz ise ilk gazetenin 1609 yılında Almanya’da yayınlanan Avisa olduğunu ileri sürmektedir (Tokgöz, 1994: 46). Bu tarihlerden bir yüzyıl sonra ilk günlük gazete İngiltere’de 1702 yılında The Daily Courant adıyla yayınlanmış, Fransa’nın ilk gazetesi ise 1631 yılında "La Gazette" adıyla haftalık olarak basılmıştır (Taş,1993a: 17). Amerika'da ise 1704 yılında yayınlanan ilk gazetenin ömrü uzun soluklu olmamıştır. Daha sonra yayınlanan "Boston Gazetta" isimli diğer bir gazeteyse, İngiliz sömürgesi Amerika'nın bağımsızlık savaşında, önemli bir rol oynamıştır (Barbier ve Lavenir, 2001: 52).

Türkiye’de ise yazılı basının tarihi batı ülkeleri kadar eski değildir. Matbaanın Osmanlı’ya geç girişi, gazete yayıncılığının da geç başlamasına neden olmuştur. Türkiye'de ilk matbaa, 1727 yılında İbrahim Müteferrika tarafından kurulmuş, ilk gazete ise bundan yüz yıl sonra yayınlanmıştır. Osmanlı’da yayınlanan ilk gazeteler, Fransızlar tarafından Fransızca olarak 1927 yılında çıkarılmış ve 1789 devrimin etkilerini yansıtmıştır (Taş, 2003a: 19). İlk Türkçe gazete ise 1831 yılında yayınlanan Takvim-i Vekayi’dir. Gazeteyi, Osmanlı Padişahı II. Mahmut yayınlatmıştır. Türkçe olarak yayınlanan, ikinci gazete ise William Churchill adlı bir İngiliz’in çıkardığı Ceride-i Havadis’tir. Ceride-i Havadis Gazetesini önce haftalık sonra günlük olarak yayınlanan Tercüman-ı Ahval izlemiştir. Yazılı basının gelişmesinde önce matbaa sonra iletişim teknolojileri alanındaki gelişmelerin büyük rol oynamıştır (Barbier ve Lavenir, 2001: 129–131). XIX. yüzyılda da telgraf ve telefon, XX. yüzyılın başında ise (1901) radyonun icadı, telefotonun bulunuşu ve

(25)

haberleşme alanındaki diğer gelişmeler, haberlerin iletilmesinde büyük bir çabukluk sağlamış, bu sayede önce yazı, daha sonra da fotoğraf için ‘uzak mesafe’ kavramı ortadan kalkmıştır. XX. yüzyılda dizgi makinelerinin icadı, rotatiflerin işletilmesi baskı alanındaki gelişmeler bugünkü modern gazeteciliği doğurmuş, yazılı basın büyük bir aşama kaydetmiştir. Günümüzde tek merkezde hazırlanmış gazete sayfaları iletişim ağları üzerinden gönderilerek farklı ülke ve şehirlerdeki matbaalarda aynı anda basılabilmektedir. Gazetecilik alanındaki en önemli devrimi ise internet yaratmıştır. Yeni bir iletişim teknolojisi olarak internet, gazeteciliği bir çok yönden etkilemiş ve 1990’lı yıllarda ‘online gazetecilik’ kavramının ortaya çıkmasına yol açmıştır. Artık gazetelerin online versiyonlarının yanı sıra sadece internette yayınlanan ‘sanal gazeteler’ de bulunmaktadır. Bir kitle iletişim aracı olarak gazete, zaman içinde değişen toplumu yansıtırken, kendisi de bu değişimlerden etkilenmekte ve yeni bir biçime bürünmektedir. Bu yeni biçim, toplumun talepleri doğrultusunda, gazeteye yüklenen işlevlerle ve ondan beklentilerle de ilintilidir. Toplumsal değişmeden bağımsız olmayan, hatta toplumsal değişmenin nedenlerinden biri olan teknolojik gelişmeler de gazeteye yeni biçim kazandıran önemli etkenlerden biridir. Haber toplama, gazete hazırlama ve basım (matbaacılık) teknolojisindeki gelişmeler, gazetenin biçimsel özellikleri üzerinde belirleyici role sahiptir. Ancak gazetecilik, gelenekleri olan bir yayıncılıktır. Haberin sosyal içeriği ve mekanik yapısı gazetelerdeki değişimin yavaş olmasına neden olmuştur. Gazeteciliğin tarihine bakıldığında yazılı basında teknoloji dışındaki değişimler hızlı olmamıştır. Baskı kalitesindeki gelişmeler hariç 2004 yılında yayınlanan The Times gazetesi ile 1950 yılında basılmış olan nüshası arasında çok büyük fark yoktur. 1948 yılında çıkan Hürriyet gazetesi, logosunda değişikliği yapmak için kırk yıl beklemiştir. Milliyet 1990’lı yıllarda tasarımında değişiklikler yaparken, 1986 yılında yayın hayatına atılan Zaman ise kuruluşundan 16 yıl sonra logodan mizanpaja radikal bir dönüşüm geçirmiştir.

Türkiye’de dâhil dünyada son birkaç yıldır yazılı basın alanında hızlı bir değişim yaşanmaktadır. Öyle ki devrim niteliğindeki bu gelişmeler muhabirliği bile olumsuz etkileyecek noktaya gelmiştir. ABD'de bir haber ajansı yazılan özel programla, haberleri

(26)

bilgisayara yazdırmaya başlamıştır. ABD'nin önde gelen finansal haber ajanslarından olan Thomson Financial Group, (TFG) servise verdikleri haberlerden bazılarının 2007 Mart ayından itibaren bilgisayarlar tarafından yazıldığını ve olumlu sonuçlar alındığını açıklamıştır. Program, New York Borsası'ndaki şirketlerin bilançolarını kamuya açıklanmalarından 0,3 saniye sonra haberleştirmekte, ayrıca şirketin performansını otomatik olarak değerlendirmektedir (Radikal, 19.08.2006).

Basındaki hızlı değişimi tetikleyen daha öncede vurguladığı gibi internettir. “Sanal gazetecilik” veya “online gazetecilik” de denilen internet gazeteciliği 1994 yılında ABD’de başlamıştır (Alankuş, 2005: 56). İnternet gazeteciliğinin başlangıcını, yazılı basının sayfalarını sanal ortama aktarması oluşturmuştur. 1995 yılında New York Times, The Washington Times gazeteleri günlük nüshalarında yer alan yazı ve haberleri birebir internete aktardılar. Yine aynı yıl Avrupa’da da International Herald Tribune ve Daily Mirror gibi gazeteler sayfalarını İnternet’e açtı. Türkiye’de de İnternet yayınları Amerika ve Avrupa’dan bir yıl sonra, Zaman Gazetesi’nin sayfalarını sanal âleme açmasıyla başlamıştır. Bu sitelerin yayınlarını sadece o gün gazetede çıkan haberlerin internete aktarılması oluşturmaktaydı. Aynı yıl ‘xn’ (www.xn.com.tr) sitesi, değişik gazetelerden, kaynak belirterek yayına geçti. 1997’de ise büyük gazetelerin hemen tümünün birer web adresine sahip olmasıyla birlikte xn.com.tr tek olma özelliğini kaybetti ve çok geçmeden yayınına son vermek zorunda kaldı. Aynı yıllarda ‘internethaber.com’, ‘nethaber.com’ ve ‘haberturk.com’ gibi bağımsız haber siteleri ortaya çıkmaya başladı (Basım, 2002: 15). Günümüzde ise onlarca haber sitesi yayın yaparken, gazetelerin internet siteleri de haber portallarına (kapı) dönüşmüştür. Network bağlantıları, McLuhan’ın değimiyle ‘küresel köy’ haline gelen yerkürede, artık tüm okurların istenilen zaman ve mekânda internet aracılığıyla gazetelerine ulaşmalarını mümkün hale getirmiştir (Gezgin, 2002: 31).

İnternet gazeteciliğiyle ilgili gelişmeler günümüzde dünya medyasının en önemli gündem maddesidir. Dünyanın önde gelen medya patronlarından Rupert Murdoch artık en büyük yatırımlarını internet gazeteciliğine yapacaklarını (Tuncay ve Yüzbaşıoğlu, 2007) açıklarken, Amerika’nın en önemli gazetelerinden New Yok Times’in patronu ise

(27)

5 yıl sonra gazetesinin yayın hayatına devam edip etmeyeceğini bilmediğini söylemiştir. Times’in patronu yazılı baskıdan tamamen internet baskısına geçiş üzerine odaklandıklarını belirtmektedir (Turgut, 2007). ABD'de ve Avrupa'da tirajlardaki düşüş, internetle yarışma, okur eğilimlerinin değişmesi -sanal gazeteciliğe odaklanmanın yanı sıra- gazeteleri yeni arayışlara da itmiştir. Gazetelerdeki yeniliklerin en önemlisi ise boyut değişimidir. İngiltere’nin iki ciddi gazetesi 2003 yılında bulvar gazeteleri tarafından kullanılan bazı teknikleri kullanarak yeni bir gazete türü ortaya çıkarmıştır (Kabataş, 2004). Klasik anlamda bulvar gazeteciliğinin bilinen iki temel özelliği vardır. İlki manşet, haber ve yorumlarda abartma ve sansasyon; ikincisi ise gazetenin “tabloid” adı verilen 30 cm x 42 cm ölçülerinde basılmasıdır. Türkiye’de de kullanılan klasik gazete baskı boyutuna “broadsheet” denir ve ölçüleri yaklaşık 34 cm x 58 cm’dir. İngiltere’nin önemli gazetelerinden “The Independent”, ilk defa genel kabul görmüş alışkanlığın dışına çıkıp gazeteyi hem “broadsheet”, hem de “tabloid” ölçülerinde yayınlamaya başlamıştır. Uygulamanın ilk 6 ayında, The Independent’ın 10 yıldır düşen tirajında hissedilir bir yükselme yaşanmış, şubat 2003 ile şubat 2004 arasında toplan tiraj artışı yüzde 15 olmuştur. The Independent’ın başarısı diğer gazeteleri de harekete geçirmiş, The Times da “tabloid” baskıya geçmiştir. Tabloid baskısında sansasyon, resim, magazin ve cinsellik yer alırken, broadsheet baskısı eski geleneklere uygun ciddi haber ve yorumlarla devam etmektedir. The Guardian gazetesi her iki gazeteden farklı olarak "Berliner" olarak tanınan tabloidden büyük ama normal gazeteden küçük bir boyda basılmaya başlamıştır. The Guardian yalnızca boyunu değiştirmekle kalmamış, içeriğini de değiştirerek tüm sayfalarını renkli basmaya başlamıştır.

Gazete Boyutları

Compact: 23 x 30 Tabloid: 29,5 x 36 Berliner: 31,5 x 47 Broadsheet: 34 x 58

(28)

İnternet medyasının estirdiği rüzgârdan Fransız gazetelerini de kurtulamamıştır. 3 büyük Fransız gazetesi ekonomik krize girerken (www.netgazete.com/12.12.2004) Le Monde, The Guardian gibi berliner formatta yayına geçmiştir. Le Monde, sayfalarında fotoğrafa daha fazla yer ayırırken, yazıları kısaltılıp daha büyük punto ile yayınlamaya başlamıştır. Gazetenin Yönetim Kurulu Başkanı Jean-Marie Colombani değişimin nedenini haberin hızla yayıldığı araçlardan internet, cep telefonu ve bedava metro gazetelerine karşı Le Monde'da tiraj düşüşünü durdurmak olarak açıklamıştır.

Şekil 1.2: Gazete yayıncılığında standart bir format bulunmuyor. Le Monde Berliner, The Guardian İngiliz

broadsheet; Daily Mail Tabloid, The Times compact yayın yapıyor. Berliner Zeitun ve Neues Deuschland ise broadsheet ile berliner arası bir ölçüde yayınlanıyor. Şekilde A 4 ölçüsüne göre gazete formatları görülüyor.

İtalya'da La Repubblica ve İspanya'da La Vanguardia da berliner formatında yayın yapmaya başlarken bu değişim rüzgârına Amerikan gazeteleri de katıldı. ABD'de internet medyası yüzünden tiraj ve reklam kaybeden gazeteler, maliyetleri düşürmek için sayfa ebatlarını küçültürken personel çıkarmaya da hız vermiştir. Philadelphia Inquirer,

(29)

New York Times, San Jose Mercury News, Philadelphia Daily News, Baltimore Sun, Newsday, Los Angeles Times, Wall Street Journal ve Washington Post gibi (www.netgazete.com/10.10.2005) önde gelen gazeteler elaman çıkarmaya başlamışlardır. ABD genelinde 90’ı aşkın gazete yayımlayan Gannet şirketi, Indiana eyaletinde yayımlanan Journal and Courier gazetesini berliner formatında yeniden tasarlamıştır. Renkli sayfalarının sayısını da iki katına çıkaran Journal and Courier’nin yayın formatından gidilen değişikliğinin gerekçesi ise ‘berliner’in internete karşı okuma kolaylığı sağladığı düşüncesidir.

Dünyanın en ciddi ve prestijli gazetelerinden kabul edilen Wall Street Journal (WSJ) ise tabloid boya geçen gazeteler arasında yerini almıştır. Gazetenin Asya ve Avrupa baskıları tabloid (6 sütuna 32 santimetre) çıkmaya başlarken, yayıncı şirketin gerekçesi ise yolculuk yapan okurlarının ihtiyaçlarını karşılamaktır. Sayfaların daraltılmasıyla birlikte gazetenin mizanpajında da önemli değişiklikler olmuştur. WSJ’nin günlük baskısı internet versiyonuna benzetilirken, sayfa genişliğindeki 7.5 cm daralmanın gazeteye sağladığı yıllık tasarruf ise 18 milyon dolar olarak hesaplanmıştır. Yeni tasarımda bir sayfada başlayıp başka sayfada devam eden haber sayısı ise asgariye indirilmiştir. Ekonomi gazetesi olan gazeteye hayat tarzı ve boş zamanlara yönelik içerik de ilave edildi. WSJ’nin ardından The New York Times 2008’den itibaren sayfa boyutunda 4 cm’lik bir küçülmeye gideceğini açıkladı (http://www.bbc.co.uk/turkish/08.01.2006).

1.3- Gazetelerin Yeniden Tasarımı

Hızla gelişen iletişim teknolojileri okur profilini de değiştirmiştir. Medyayı seçicilikle kullanan, içerikleri aktif bir anlamlandırma süzgecinden geçiren yeni bir okur tipi ortaya çıkmıştır. İnsanlar eskiden işe gitmeden önce gazete okurken şimdi uyanılır uyanılmaz televizyonu açılıp haber özetleri izlemektedir. İşe gittiğinde ise bilgisayarından internete bağlanıp, haberleri elektronik ortamdan takip edebilmektedir. Elektronik postasını kontrol edip, günlük sıcak gelişmeleri cep telefonunda kısa mesaj olarak almaktadır (Alankuş, 2005: 41). 21. yüzyıl insanı çok farklı yönlerden gelen mesaj bombardımanı altındır. Derinlemesine düşünecek vakitleri yoktur: Yazılı metinleri okuyup geçmekte,

(30)

televizyonu göz ucuyla izlemekte, internette sörf yapmaktadır. İşin ilginç yanı ise bunların hepsi aynı zaman diliminde olmaktadır. Yapılan bir araştırmada televizyon bulunan bir odada internet kullanıcılarının aynı anda hem sanal alemde gezinti yaptıkları hem de ekrana baktıkları ortaya çıkmıştır (Garcia, 2002: 1).

Modern hayattaki yeri hala tartışmasız olan yazılı basın internet, radyo ve televizyonlarla yarışmakta zorlandığı bir gerçektir. Gazetelerin hayatta kalmasının yolu okur beklentileri doğrultusunda hareket etmektir (Schreider ve Raue 2000: 189). Okur beklentilerinin başında ise içerik ve estetik gelmektedir. Yapılan araştırmalar göstermiştir ki haberin güncelliği ve inandırıcılığı kadar iyi bir tasarımda okurun öncelikleri arasındadır. Çünkü okur karmakarışık ve çekicilikten yoksun iletişim malzemeleriyle ilgilenmeye fırsat bulamaz. Tasarım duygusundan yoksun bir biçimde hazırlanan gazeteler, bir kenara atılmaya mahkûmdur. Kötü yazılan ve estetik bir biçimde sunulmayan bir haber, hedefine ulaşmadan kaybolup gider. Haberler doğru ve çekici bir tasarım içinde sunulmadıkları takdirde, okuyucunun ilgisini çekmez. Zayıf bir içerik, doğru seçilmemiş yazı karakterleri, kötü bir tasarım yüzünden okuyucu gazeteye olan ilgisini çabucak yitirebilir. Amerika Gazete Yayıncıları Birliği'nin “Daha iyi Gazeteler İçin Haber Araştırması” da bunu teyit etmektedir. Söz konusu araştırmaya göre Amerikalıların büyük bir çoğunluğunun gazete okumaya ayırdıkları sürenin 30 dakikadan azdır. Birçok kişi gazeteleri okumaktan çok, göz gezdirmekle yetinmektedir (Becer, 2002: 12). Bunu gören gazeteler tasarıma artık daha fazla özen gösterirken, okur beklentilerine göre kabuk değiştirmektedir. Son beş yıl içerisinde Amerika’daki gazetelerin yarısından fazlası (% 62,3) yeniden tasarlanmıştır (Utt ve Pasternack: 2003: 23). Tasarımın şeklini baskı teknolojileri, rekabet ve sayfa boyutu etkilemektedir. (Reason, 2006). Profesyonel mizanpaj ustalarının kontrolünden geçen günlük gazetelerin bazıları az bir değişiklikle kurtulurken pek çoğu tepeden tırnağa yenilenmektedir. Değişimlerde öncelikle bir sayfanın biçimlenmesinde rol oynayan faktörler mercek altına alınmakta, konuların sayfadaki dağılımı (üst/alt kuşak), makalelerin kapladığı sütun sayısı, fotoğraflar (siyah-beyaz, renkli, çerçeve içinde), renkli başlıklar, farklı yazı karakterleri, bold (koyu) basım gözden geçirilmektedir. Sayfalar her

(31)

öğenin fark edilebileceği biçimde düzenlenmekte, bölümler arasında uyum sağlanmaktadır. Okura daha zengin materyalin sunulması için çalışmalar yapılmakta, gazeteler salt metin ağırlıklı olmaktan çıkarken renk ve görsel unsurlara da yer verilmektedir. Daha modern ve her yaştan okura uygun içerik ve tasarımla özellikle genç okura ulaşmak hedeflemektedirler. ABD’de yapılan araştırmalar, yeniden dizayn edilen gazetelerin, içerik ve organizasyon değişikliği yapan gazetelere oranla okuyucu tarafından daha çabuk fark edildiğini göstermiştir (Taş, 1993b: 14).

1.4-

Yazılı Basının İnternetle Rekabeti

McLuhan, “ileti bizzat aracın kendisidir” demektedir. Yani, kullanılan araç, onunla gönderilen mesajın niteliğine de yansıtmakta, mesajı her araç başka türlü kurmaktadır; internette olduğu gibi. İnternet; metin, ses, video, grafik, fotoğraf, müzik gibi her tür iletişim öğesinin yayınına (multimedya) ve bunun coğrafi sınırlar dinlemeksizin erişimine imkân tanımaktadır (Alankuş, 2005: 52). İnternet zaman ve mekân sınırlarını kaldırırken, herkes tarafından erişilebilir bir teknoloji sunar. Kullanıcısının istediği yerde istediği kimlikle olmasına izin verir. Hem kulağa hem göze hitap eder. Hem gazetenin hem de radyo ve televizyonun işlevini üstlenip okuru, geleneksel medya karşısında sahip olduğu edilgen rolünden kurtarıp; “kendi gazetesinin, radyosunun, televizyonunun yapıcısı olmak” gibi etken bir role davet etmektedir (Alankuş, 2005: 49).

İletişim teknolojilerinde devrim etkisi yapan sanal alemin tarihi ise 1960’lı yıllara uzanır (Basım, 2002: 13). İnternet, 1960'lı yıllarda Amerikan savunma bakanlığının isteği üzerine muhtemel felaket senaryolarının (doğal afet, nükleer saldırı) ardından da işlevselliğini koruyabilecek bir iletişim sistemi oluşturmak amacı ile Arpanet adı altında başlatılan askeri bir projenin sonucudur (Özgen, 2002: 118). 1970'li yılların başında Amerikan üniversitelerinde bu projeden yararlanma imkânı verilmesinin ardından elektronik posta uygulamaları yaygınlık kazanmaya başlamıştır. İnternet o tarihlerden itibaren en hızlı gelişen iletişim ortamıdır. Günümüzde dünyayı kaplayan bir örümcek ağı gibidir. Milyonlarca internet sitesi, 10 binlerce haber grubu, sohbet kanalı vardı. Bunlara her geçen saniye yenileri eklenmektedir (Gürcan ve Batu: 23.03. 2007). Bilgisayarı ile internete

(32)

bağlanabilmek için genelde bir telefon hattına ihtiyacı vardır. Bunun yanında uydu, kablo ve wi-fi diye adlandırılan radyo yayınlarıyla da web’e girilebilir. En yaygın olanı ise bir analog modem ile belli hızda bir internet servisi veren bir şirketin hizmetinden yararlanmaktır.

İnternet temelde hızlı, kolay ve ucuz elektronik nesne değişimi sağlayan bir iletişim ortamı olarak kullanıcılarına dünyadaki en büyük kütüphane; müze ve sanat galerileriyle kültür; geniş imkânlarıyla eğitim; değişik yer ve zaman diliminde yaşayan insanları beraber çalışabileceği çalışma ve ülkelerin sınırlarını kaldıran bir ticaret ortamı sunmaktadır. İnternet bu özelliklerinden dolayı araştırma ve geliştirme kurumları ve üniversiteler için hayati öneme sahiptir. İnternet büyüklüğü, markası, iletişim sistemi, yazılımları ne olursa olsun binlerce milyonlarca bilgisayarın ve kullanıcının buluştuğu bir buluşma noktasıdır. Bu buluşma noktasına erişen her kimse istediği, bilgiyi görüntüyü veya sesi elde edebilmekte ve birbirlerine ileti veya mektup gönderebilmektedir. Kısaca internet, sayısı her geçen gün artan bilgisayarların ve kullanıcıların bulunduğu, bilgilerin depolanıp paylaşıldığı ve çok büyük bir geniş alan ağıdır. Bu ağda üniversiteler, özel şirketler, araştırma kurumları, devlet kuruluşları, kişiler, özel ilgi grupları yani akla gelen her türlü kullanıcı bulunmaktadır. Ağ adeta bir bilgi uzayı özelliği taşımaktadır (Barbier, Lavenir, 2001: 374–378).

İnternet bir anda yereli küresel yapmaktadır. Yerel bir gazete, internet üzerinden yayınla bütün coğrafi sınırları yok sayan bir erişime ulaşabilmektedir (Gezgin, 2002: 31– 32). İçerikte yerel, ulaştığı alan itibariyle küresel yeni tip kitle iletişim araçları doğmuştur. İnternet teknolojisi okura; hız ve her an ulaşılabilirlik, yazı, ses, görüntünün aynı anda kullanılabilmesi, arşiv imkânı, okurla karşılıklı etkileşime imkânı vermektedir (Alankuş, 2005: 57: Basım, 2002: 16). Haber sitelerinin “bireyselleştirme” özelliği okura, yalnızca ilgilendiği haberleri alabilme imkânı sunmaktadır. Okuru, hangi haberin nasıl kullanılacağını yayınlanıp yayınlanmayacağı konusunda karar veren ‘eşik bekçisi’ yapmaktadır (Alankuş, 2005: 54). İnternetle birlikte okur, ekranın sağ veya sol tarafından okumak istediği haberleri seçebilir. Gazete arşivine anında ulaşabilir. Eğer bir

(33)

açıklama okuru ilgilendirmişse, konuyla ilgili eski haber, fotoğraf, harita ya da tarihsel bilgilerle birlikte ekrana getirebilir. Okurun anlamadığı bir sözcük ortaya çıkarsa, bir tıklamayla anlamını sözlükten öğrenilebilir. Yabancı bir kelimeyse anında tercüme edebilir. Bir konser ile ilgili haber sırasında müzik çalınabilir, aynı zamanda hareketli görüntüler de habere eşlik edebilir ve bilgisayar, sürücüye arabada haberleri okuyabilir. Bunun dışında isteyen herkes internette ilgi alanına göre kendi kişisel gazetesini oluşturabilir (Schreider ve Raue, 2000: 205).

İnternetin bu cazip yönlerine karşı yazılı basının da internete göre bir dizi avantaj sunmaktadır: İnternet medyasının henüz ciddi anlamda muhabir kadroları yoktur. Haber için gazeteler başta olmak üzere geleneksel medyaya muhtaçtır. Haberleri ajanslardan ve yazılı basından alıp, çoğunlukla aynen web ortamına aktarmaktadırlar. Haber sitelerinin haber üretim maliyetleri, yazılı basınla karşılaştırıldığında oldukça düşüktür. Muhabir, foto muhabiri, temsilci gibi kadrolar istihdam edilmediği için, içerik oluşturmadaki maliyeti artırıcı unsurlar ortadan kalkmaktadır. Haber sitelerinin yayın maliyeti, editör ve web tasarımcıların istihdamı, ajans aboneliği, web yayımlama (hosting) ücretleri, büro giderleri gibi sınırlı sayıda gider kaleminden oluşmaktadır (Gürcan ve Batu: 23.03. 2007). Gazetenin ise okurla yıllara dayanan güçlü bir bağı vardır. Alışkanlık yaratmıştır. Bilgisayar dünyasının karmaşıklığına karşı gazete sade ve sayfaları çevirerek okuma zevki devam etmektedir. Okur, gazetede neye ne zaman dikkat edeceğine ve bir metinle hangi yoğunlukta ilgileneceğine kendisi karar verebilir. Gazete kısa sürede okunabilecek, seçilerek derlenmiş önemli haberleri sunar. Garcia’nın değimiyle “Bir gazete yada derginin başı ve sonu, bir ilk ve son sayfası vardır, ancak web siteleri sonsuz bilgi barajlarıdır.” (Garcia, 2002; 24). Ayrıca gazete referans kaynağıdır. Tarafsız ve ayrıntılı bilgi verir. Güvenilirliği, internet ve televizyona göre daha yüksektir. İnsanlar sanal ortam ve televizyonda gördükleri olayların gerçekten meydana gelip gelmediğinden emin olmak ve uzmanların görüşlerini öğrenmek için hala gazetelere müracaat etmektedirler (Schreider ve Raue, 2000: 189). İnternette sunulan verilerin büyük bir çoğunluğu değersiz bilgilerden oluşmaktadır, çoğu ise eğlence amaçlıdır.

(34)

1.5-

Gazeteciliğin Geleceği

Batı basınındaki tiraj kaybı ve gazete boyutlarındaki değişme dünya medyasının en önemli gündem konusudur. Öyle ki Dünya Gazeteler Birliği'nin 2006 yılında İstanbul'da yapılan 57’inci Kongresi’nin de en fazla tartışılan konu düşen tirajlar ve gazete boyutlarındaki küçülme olmuştur. AP Ajansı’nın Avrupalı gazeteciler üzerinde yaptığı araştırmaya göre internetin yazılı basına etkileriyle ilgi iyimser ve kötümser görüşlerin oranı birbirine yakındır. Bazı gazeteciler, internet medyasındaki gelişimin, gazetenin biçimini değiştirse de bir tehditten ziyade fırsat olacağını, okuyucuların ihtiyacı olan içeriği sağlayacağını düşünmekteler. Yazılı basın derin habercilik yaparken, internet ise flaş haberler vereceğini düşünenler de vardır. Yazılı basının hızla öleceğini görüşüne katılanlar azınlıkta yer alırken internet dünyasının yarattığı baskının eski gazetecilere yeni şeyler öğrenmeye zorladığı ise bir gerçektir. Öyle ki İngiliz The Times gazetesi çalışanlarını makalelerine görüntü ve ses içeriği sağlamaları yönünde teşvik etmekte ve bu konuda eğitimler vermektedir (www.milliyet.com.tr/04.06.2007). Yazılı basında bugün yaşanan gelişmeler beklenmeyen şeyler değildir. Bunun ilk işaretini 1996 yılında The European gazetesinde yer alan araştırma da ortaya konulmuştur. Söz konusu araştırma geleceğin gazetelerinin elektronik ortamda olacağı öngörüsü 10 yıl öncesinden haber vermiştir (Özdemir, 1998: 137).

Türk basının henüz batıdaki değişim dalgasından etkilenmiş değildir. Ancak Dumanlı gibi (Zaman Gazetesi, 24.08.2006) bunun çok uzun sürmeyeceğini, değişim dalgasının Türk karasularını vurmasının yakın olduğunu düşünenler de vardır. Güreli de (2002; 47) geleneksel gazete ve gazeteciliğin yaşama şansının değişime ayak uydurmasına bağlı olduğunu söylemektedir. Çünkü yayınlanan bütün gazetelerin tirajının 4 milyonu ancak bulduğu (Ülke nüfusunun 67 milyon olduğu düşünülürse bu oran oldukça düşüktür) Türkiye’yi vuracak değişim dalgası daha öldürücü olabilir. Bunun için şimdiden önlem almak gerekmektedir. Bu önlemlerden birisi ise haber tasarımı anlayışının değişmesidir. “Haber yazımı” yerine “enformasyon tasarımı”, sayfa mizanpajı yerine ‘haber dizaynı’ kavramları yavaş yavaş gazetecilerin gündemine

(35)

girmelidir. Enformasyon tasarımıyla, dağınık enformasyon parçalarının okunabilir formatta bir araya getirilmesi anlatılırken, haber dizaynında ise içerikle görsel unsurların bir bütün ve etkili olarak okura sunulması anlaşılmaktadır. Haber tasarımının önemini ünlü tasarımcı Garcia da vurgulamaktadır. Garcia geleceğin gazetelerinde haberde derinliğin tasarımda sadeliğin ön planda olacağına dikkat çekmektedir (Garcia, 2002; 125). Garcia’ya göre gelecekte gazetelerin boyutları küçülecek, fotoğraf ve haber metinleri renklenecektir. Gazeteler web siteleri, compact disk (cd) bileşenleri ve bunun gibi elektronik ortama bağlanabilecek.tir. Televizyon ve bilgisayar ekranları düğmelerle, araçlarla, içerik malzemeleriyle daha fazla karmaşıklaştıkça, gazeteler sadeleşecektir. Daha fazla boşluk alana, daha büyük ve daha az sayıda fotoğrafa yer verecek, cilt paylarından, başlıklar ile metinler arasındaki boşluklara kadar her şey daha açık ve görünür olacaktır.

(36)

İKİNCİ BÖLÜM

GÖRSEL İLETİŞİM

2.1.

İletişim

İletişim, Latince kökenli communication sözcüğünün karşılığıdır. Aynı kökten türeyen “communis” kelimesi “benzeşenlerin oluşturdukları ortaklık ya da topluluk” manasındadır. “Communication” ise insanlar arasındaki ilişkiyi tanımlar. XV. yüzyıldan sonra bir bilgiyi topluma yayma anlamında kullanılmıştır (Köknel, 1982: 37). ‘Büyük Türkçe Sözlük’ iletişimi ‘karşılıklı olarak iletme (bilgi, haber vb) işi yapmak’ (Doğan, 1981: 461) diye tarif ederken, Türk Dil Kurumu’nun Türkçe Sözlüğü’ne göre (TDK, 696) ise duygu, düşünce ve bilgilerin akla gelebilecek her türlü yolla başkalarına aktarılması, bildirişim, haberleşme; kitle iletişim araçları vasıtasıyla yürütülen bilgi alışverişidir. İletişimin çok sayıda tanımı vardır ve her tanım onunla ilgili farklı bir süreci öne çıkarmaktadır (Yumlu, 1994:8). Oskay’a göre (1997: 5) iletişim insanlar arasındaki tutum, yargı, düşünce, duygu bildirişimidir. Şenyapılı buna ‘haber alışverişi’ni de ilave eder (1996: 2). Atalayer, iletişimi bireysel olarak yapılan bir gönderim-alım işlemi olarak tanımlarken, her toplumsal sürecin iletişim içermekte olduğunu belirtir (Atalayer, 1994: 133). Sezgin, ise iletişimi imler ve simgeler yoluyla etkileşimde bulunmak olarak tanımlamaktadır (Sezgin: 1990: 49).

İletişim her şeyden önce toplumsal bir olgudur. Toplum hayatı, insanları sosyo-ekonomik düzeyleri farklı da olsa bir arada olmaya zorlamakta ve bunun sonucunda hayatın vazgeçilmez bir unsuru olan “iletişim” kavramı ortaya çıkmaktadır (Oskay, 1973: 100; Tunçkan, 1989: 4). İnsan, doğumdan ölüme kadar çevresiyle sürekli iletişim kurar. Duygu ve düşüncelerini paylaşır; anlamak, anlatmak, öğrenmek, başkalarına ulaşabilmek için iletişime başvurur (Becer, 2002: 17). İletişim, Erdoğan göre ihtiyaç amaçlı bir insan faaliyeti (Erdoğan, 1987: 25), Özkök’e göre bireyin kendini var kılma ve gerçekleştirme düşüncesini içerir. İletişimin işlevselliğinin zayıflaması toplumsal ve bireysel sorunların işaretidir (Özkök, 1985: 10–13). Uçar, insani faaliyetlerden iletişim

(37)

boyutunun kaldırılması halinde ortaya çıkacak olan kaosun atom bombasından daha büyük bir yıkım ve kargaşa neden olacağını savunur (Uçar, 2004: 16). Çünkü iletişimsizlik, insanların canlılığını temin eden fonksiyonelliği sona erdirmiş olur (Duralı, 1986, 36). Bu nedenle yaşamak, başlı başına iletişimde bulunmak olarak nitelendirilebilir.

Haber, bilgi, duygu, düşünce ve tutumların simgeler sistemi aracılığı ile toplumsal düzeyde değiş tokuş edildiği dinamik bir süreç olan iletişimin üç temel unsuru bulunmaktadır: Kaynak, mesaj ve hedef. Bu üç öğeden biri olmazsa iletişim olmaz (Burton, 1995: 34). Kaynak, herhangi bir birey, gazete, yayınevi, televizyon olabilir. Mesaj, gönderilen sinyaldir. Kâğıda basılı olabileceği gibi, ses de olabilir. Hedefi mesajın iletilmek istendiği kişi ya da kitledir. Bu üç temel unsur üzerine araştırmacılar modeller geliştirmiştir (Yumlu, 1994; Armand, Mattelart ve Michele, 1995). Bunun sonucunda iletişim süreci, kaynak, mesaj, hedef, kanal, geri sesleme ve gürültüden oluşan bir yapıya dönüşmüştür. İletişim sürecinin tamamlanması için bütün bunların işlevlerini yerine getirmeleri gerekir: Kaynak mesajı üretir. Mesaj belirli bir kanal vasıtasıyla hedefe gönderilir. Bu sırada mesajın anlaşılmasını etkileyebilecek gürültüler oluşabilir. Hedef kendisine ulaşan mesajı aldıktan sonra ona tepki verir. Alankuş’a göre iletişim süreci basitçe bir “mesaj/gerçeklik aktarımı süreci” değil aynı zamanda bir “anlam/gerçeklik kurulması” sürecidir (Alankuş, 2005: 41).

2.2.

Görsel

İletişim

Tarih öncesinden günümüze bakıldığı zaman yaklaşık 20 bin yıldır duvar resimlerinin; 2500 yıldır kaya yazıtları ve kitabelerin; 700 yıldır duvarlarda sanat içerikli çerçeveli resimlerin; 500 yıldır kitaplarda basılmış illüstrasyonların (resimlemeler); 160 yıldır fotoğrafın; 100 yıldır filmlerin; yaklaşık 50 yıldır televizyonun ve 30 yıldan fazla bir süredir bilgisayarın etkili olduğu görülür (Alpan, 2005: 26–27). Mesajın görsel araçlarla iletimi teknolojideki gelişmelere paralel olarak artmıştır. İşaret ve sembollerle çevrilmiş bir dünyada yaşayan insanoğlu binlerce yıl önceki atalarına kıyasla günümüzde görsel mesaj bombardımanıyla karşı karşıyadır (Uçar, 2004: 22). Yoğun görsel mesajlar görsel kirliliği de beraberinde getirmektedir. Gürültü kirliliği işitme duyusundan başlayarak

Şekil

Şekil 1.2: Gazete yayıncılığında standart bir format bulunmuyor.  Le Monde Berliner, The Guardian İngiliz  broadsheet; Daily Mail Tabloid, The Times compact yayın yapıyor
Şekil 2.3: Şekil-zemin algısı
Şekil 2.4: Tamamlayıcı algılama
Şekil 2.5: Birbirine benzer şekiller grup olarak algılanır.
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

Evrensel ve kültüredayalı olan kodlar (şifreler) ve yan anlam Düz anlam düzlemleri; Ramiz. Gökçe’ye ait bir karikatür (Tombul Teyze, Şişko

Alzheimer hastalýðý gibi ilerleyici hastalýklarda ise yeti yitimi hastalýðýn ileri safhalarýnda giderek artacak bir sorun olarak ortaya çýkmakta, aileye beklenen

Diger bir grup ara§'tIrmaClise tek seansta mudahale edilen <::KAolgulan ile tek anevrizma i<;erengrup arasmda ameliyat somaSl sonu<;lan a<;lsmdan anlamh bir

G öl başın da padişabın iiç

臺北醫學大學今日北醫-TMU Today: 醫資所系列專題講座精彩回顧

Ancak parlaklık ve kontrast, hareket, geometri ve bakış açısı, üç boyutlu görüntüleri yorumlama, bilişsel durumlar ve renk gibi kimi etkenlere bağlı optik

Büyük disk grubunda optik disk başı çevresi sinir lifi tabakasının stratus OCT ile elde edilen ortalama, superior, inferior, nazal ve temporal kadranlarda duyarlılık/seçicilik

Amaç: Tek taraflı non-arteritik ön iskemik optik nöropati (NAİON) geçiren olguların diğer gözleri ile normal kontrol grubunun desen görsel uyarılmış potansiyel (VEP)