• Sonuç bulunamadı

Sigaranın Bırakılmasından Sonra Görülen Kilo Alımı ile Serum Leptin Düzeyleri Arasındaki İlişki

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Sigaranın Bırakılmasından Sonra Görülen Kilo Alımı ile Serum Leptin Düzeyleri Arasındaki İlişki"

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Sigaranın Bırakılmasından Sonra Görülen Kilo Alımı ile Serum

Leptin Düzeyleri

Arasındaki İlişki

The Relationship Between Serum Leptin Levels and Weight Gain After Smoking Cessation

Fatih ÖZÇİÇEK*, Habib BİLEN**, Gürsel YILDIZ*, Adalet ÖZÇİÇEK*, Necdet ÜNÜVAR***, Abdülkerim YILMAZ****

ÖZET

Obezite geninin ürünü olan leptin, adipoz doku

tarafından salgılanan, enerji dengesi, besin alımı ve vücut ağırlığını düzenleyen bir hormondur. Sigara içenlerin içmeyenlere göre daha düşük vücut ağırlığında oldukları ve sigaranın bırakılmasından sonra görülen kilo artışı iyi bilinmektedir.

Bu çalışma sigarayı bırakan bireylerde vücut

ağırlığı takibi ile birlikte serum leptin seviyeleri ölçülerek, sigaranın bırakılmasından sonra görülen kilo artışında leptinin rolünü incelemek amacıyla yapılmıştır. Çalışmaya 2 yıldan uzun süredir günde en az 10 adet sigara içmekte olan, sağlıklı ve sigarayı bırakmak isteyen 19 gönüllü erkek birey alındı. Sigara içmeyen 15 sağlıklı gönüllü birey kontrol vakası olarak alındı.

Çalışmanın başlangıcında sigara içenlerin vücut kitle indeksleri (VKİ) 24.11 ± 3.68 kg/m², leptin seviyeleri 5.98 ± 6.32 ng/ml; içmeyenlerin VKİ’leri 23.81 ± 3.43 kg/m², leptin seviyeleri 4.52 ± 2.84 ng/ml olarak bulundu. Sigara içenlerin leptin seviyeleri içmeyenlere göre daha yüksek olmakla birlikte aralarındaki fark istatistiksel olarak anlamlı değildi ( p > 0.05). Sigaranın bırakılmasından sonra VKİ’leri 1. ayda 24.78 ± 3.99 kg/m², 2. ayda 24.55 ± 3.88 kg/m² ve 3. ayda 24.22 ± 4.03 kg/m² olarak bulundu. Başlangıç değeri ile karşılaştırıldığında VKİ’deki bu artışlar anlamlıydı (sırasıyla p < 0.0001, p < 0.001,p < 0.05). Sigaranın bırakılmasından sonra leptin konsantrasyonları 1. ayda 6.18 ± 6.16 ng/ml, 2. ayda 6.47 ± 6.13 ng/ml ve 3. ayda 5.65 ± 5.38 ng/ml olarak bulundu. Başlangıç değerine göre leptin seviyelerindeki değişme anlamlı değildi (p >

0.05). İçilen günlük sigara sayısı ile başlangıçtaki vücut

ağırlığı, leptin konsantrasyonları ve sigaranın

bırakılmasından sonraki vücut ağırlığı artışları arasında ilişki bulunamadı.

Sonuç olarak, sigaranın bırakılmasını takiben

vücut ağırlığı ve VKİ’de anlamlı artışlar olmasına rağmen serum leptin seviyelerinde anlamlı değişim olmaması, bu kilo artışında leptinin rolü olmadığını düşündürmüştür. Oluşan kilo artışı sigaranın bırakılması ile nikotinin anorektik etkisinin ve metabolik hızda sigara içilmesine bağlı gelişen aralıklı artışın ortadan kalkmasına bağlı olabilir.

Anahtar Kelimeler Leptin, Sigara içimi, Kilo alımı.

C.Ü. Tıp Fakültesi Dergisi 29 (4): 141-148, 2007

SUMMARY

Leptin, a product of obesity gene, is a hormone secreted by adipose tissue and regulates energy balance, food intake and body weight. Smokers weigh less than nonsmokers and weight gain after smoking cessation are well known issues.

The aim of this study is to find out the role of

leptin in weight gain after smoking cessation. Nineteen volunteer men who have been smoking at least 10 cigarettes per day during more than 2 years and intended to give up smoking were included in this study. There were fifteen healthy nonsmokers in the control group.

At the beginning of the study, body mass index

(BMI) of smokers were 24.11 ± 3.68 kg/m2 and those of

nonsmokers were 23.81 ± 3.43 kg/m2. The serum leptin

levels of smokers were 5.98 ± 6.32 ng/ml and those of nonsmokers were 4.52 ± 2.84 ng/ml. The serum leptin levels of smokers seemed to be greater than nonsmokers but there was no stastistically significant difference (p > 0.05). After smoking cessation, BMI values for the first

month were calculated to be 24.78 ± 3.99 kg/m2, for the

second month 24.55 ± 3.88 kg/m2 and for the third month

24.22 ± 4.03 kg/m2. The increase in these values when

compared with the beginning levels were statistically significant (p < 0.0001, p < 0.001, p < 0.05, respectively). The serum leptin levels were 6.18 ± 6.16 ng/ml at the first month, 6.47 ± 6.13 ng/ml at the second month and 5.65 ± 5.38 ng/ml at the third month. The difference when compared with the beginning levels was not statistically significant (p > 0.05). No relationship was noticed between the number of cigarettes smoken per day and the body weight at the beginning and between serum leptin levels and weight gain after smoking cessation.

In conclusion, although there was a significant increase in body weight and BMI after smoking cessation; no significant increase was determined in serum leptin levels. These findings suggest that leptin has no role in the weight gain among this group. Removal of the intermittently increases in metabolic rate seen during cigarette smoking and elimination of the anorexic effect of nicotine may be the causative factors of weight gain after smoking cessation.

Keywords: Leptin, cigarette smoking, weight gain

* Uzm. Dr., Erzincan Devlet Hastanesi İç Hastalıkları Kliniği, ERZİNCAN

** Yrd. Doç. Dr., Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji BD, ERZURUM

*** Prof. Dr., Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji BD, ERZURUM

**** Yrd. Doç. Dr., Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Gastroenteroloji BD, SİVAS

Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi

(2)

Sigaranın Bırakılmasından Sonra Görülen Kilo Alımı ile Serum Leptin Düzeyleri Arasındaki İlişki

GİRİŞ

İnsanlarda vücut ağırlığının

regülasyonunda etkili olan mekanizmalar arasında genetik, fizyolojik ve davranışsal faktörler sayılabilir (1). Fare obez (ob) geninin tanımlanması ve etkilerinin saptanması obezite araştırmalarında önemli yeni ufuklar açmıştır (2). Ob geni adipoz dokuda eksprese edilir ve bu genin protein ürünü olan leptin, merkezi sinir sistemine, vücut yağ depoları hakkında sinyaller ileterek besin alımını ve fazla enerji depolanmasını sınırlar ve adipozitleri regüle eder (3,4,5).

Leptinin serumdaki yarı ömrü yaklaşık 90 dakikadır (6). İnsanlarda ve geniş bir hayvan grubunda, özel olarak yağ hücrelerinde üretilir ve dolaşıma salgılanmaktadır (2,6,7,8,9). Leptin nöroendokrin mekanizmalarla yeme davranışını düzenlenmektedir (10). Serum leptin seviyeleri yetişkinlerde, çocuklarda ve yeni doğanlarda vücut yağ kitlesi ile yüksek oranda ilişkilidir (1,11). Leptin ile vücut yağ oranı ve vücut kitle indeksi (VKİ) arasında lineer bir ilişki saptanmıştır (3,4,10,12,13,14,15). Dolaşan konsantrasyonları yağ depolarının büyüklüğünü yansıtır (16). Vücut yağı ve leptin seviyeleri arasında güçlü bir korelasyon olmasına rağmen, sabit bir VKİ seviyesine karşılık gelen leptin seviyelerinde bireyler arasında büyük bir heterojenite vardır. Bu bireyler arası farklılığın büyük kısmı, vücut yağı farklılıkları ile açıklanamaz. Hafif düzeydeki vücut ağırlığı değişiklikleri, vücut ağırlığı ve yağında oluşan değişikliklere göre orantısız bir şekilde leptin seviyelerinde belirgin değişiklikler ile sonuçlanır. Bu nedenle leptin konsantrasyonlarının regülasyonunda adipozite dışında başka genetik ve çevresel faktörlerin de rol aldığı düşünülmektedir (1,8,17,18).

Sigara kullanımı ve vücut ağırlığı arasında negatif bir ilişki olduğu geniş kapsamlı bir epidemiyolojik çalışma olan NHANES II çalışması ile gösterilmiştir (19). Sigara içenlerin içmeyenlere göre daha düşük vücut ağırlığında oldukları ve sigaranın bırakılmasından sonra görülen kilo artışı iyi bilinmektedir (20,21)

Sigara kullanımı nikotinik mekanizmalar yolu ile hipotalamik leptin reseptör duyarlılığını değiştirebilir ve dolayısıyla leptin sentezini etkileyebilir. Sigara kullananlarda görülen daha düşük vücut ağırlığının sergilenmesinde leptin kısmi bir rol oynuyor olabileceği ileri sürülmektedir (19).

Bu çalışma sigarayı bırakan bireylerde, vücut ağırlığı takibi ile birlikte serum leptin seviyeleri ölçülerek, sigaranın bırakılmasından sonra görülen kilo artışı ile serum leptin düzeylerinde değişme olup olmadığını ve bu kilo artışında leptinin rolünü incelemek amacıyla yapılmıştır.

GEREÇ VE YÖNTEM

Bu çalışmaya mayıs 2000 ve haziran 2001 tarihleri arasında, 2 yıldan uzun süredir, günde en az 10 adet sigara içmekte olan, diabetes mellitus, tiroid hastalığı, gastrointestinal sistem hastalığı veya metabolizmayı etkileyecek başka bir hastalığı bulunmayan ve ailesinde obezite öyküsü olmayan, sigarayı bırakmak isteyen gönüllü bireyler alındı. Belirtilen özelliklere uygun toplam 35 gönüllü erkek sigara içicisi değişik zamanlarda çalışmaya dahil edildi. Ancak vakaların bir kısmı çalışmayı tamamlamadan yeniden sigara içmeye başladıkları için çalışmadan çıkartıldı. Çalışma toplam 19 kişi ile tamamlandı. Bu vakaların 11 tanesi 1., 2. ve 3. aylardaki takiplerine düzenli olarak geldi. Vakaların 4 tanesi 2. aydaki , 4 tanesi de 3. aydaki kontrollerine uygun zamanda gelmedikleri için bu dönemlerde kan örneği alınamadı.

Kontrol vakaları olarak çalışma vakalarına benzer cins, yaş, boy ve vücut kitle indekslerine sahip, sigara içmeyen, sağlıklı 15 gönüllü birey seçildi. Çalışmanın başlangıcında sigara içen ve içmeyen bireylerin yaş ve cinsiyet bilgileri alındı. Çalışma vakalarının sigara içme süreleri ve içilen sigara miktarları kaydedildi. Tüm vakaların boy ve kiloları ölçülerek kaydedildi. Ayrıca vücut kitle indeksleri (VKİ); ağırlık (kg) / boy² (m) formülü ile (22,23) hesaplandı.

Sigaranın bırakılmasından sonra olgulara nikotin replasmanı yapılmadı ve kilo alımını önleyici herhangi bir diyet ve egzersiz programı

(3)

Özçiçek ve ark.

uygulanmadı. Serum leptin düzeyi ölçümü için kan örnekleri alındı.

Vakaların başlangıçtaki ve sigarayı bıraktıktan 1, 2 ve 3 ay sonraki vücut kitle indeksleri hesaplandı ve bu dönemlerde alınan serum örneklerinde leptin seviyeleri ölçüldü. Bu çalışma, Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Etik Komitesi tarafından onaylandı.

Leptin seviyesi ölçümü için DSL-23100 Active Human Leptin Irma kiti kullanıldı. Serum leptin seviyeleri İmmünoradiometrik assay (IRMA) yöntemi (24) kullanılarak tayin edildi.

İstatistiksel analizler SPSS 7.5 bilgisayar programı kullanılarak yapıldı. Tüm verilerin ortalama ve standart sapmaları hesaplandı. Başlangıçtaki ile 1., 2. ve 3. aylardaki vücut ağırlığı, VKİ ve serum

s

leptin seviyeleri ve kontrol vakaları ile çalışma vakalarının başlangıç verileri ‘‘Eşleştirilmiş Student t Testi’’ kullanılarak karşılaştırıldı. Başlangıçtaki leptin değeri ve vücut ağırlığı ile 1., 2. ve 3. aylardaki vücut ağırlıkları ile, başlangıçta içilen sigara miktarı arasındaki ilişki ‘‘Pearson Korelasyan Analizi’’ kullanılarak incelendi. Leptin seviyeleri ile VKİ’ leri arasındaki ilişki ‘‘Lineer Regresyon Analizi’’ kullanılarak incelendi. P < 0.05 değeri anlamlı olarak kabul edildi.

BULGULAR

Toplam 19 erkekten oluşan çalışma grubuna ve 15 erkekten oluşan kontrol grubuna ait klinik, biyokimyasal ve demografik özellikler tablo 1 ve 2’de gösterilmiştir.

Tablo 1-Çalışmanın başlangıcında tüm olguların demografik ve biyokimyasal özellikleri.

Özellikler Sigara içenler Sigara içmeyenler İstatistiksel veriler (n = 19) (n = 15) Yaş (yıl)ª 34.42 ± 8.87 29.80 ± 8.17 (t = 1.299; p > 0.05) VA (kg)ª 71.26 ± 13.93 71.73 ± 11.46 (t = 0.410; p > 0.05) VKİ (kg/m² )ª 24.11 ± 3.68 23.81 ± 3.43 (t = 0.131; p > 0.05) Leptin (ng/ml)ª 5.98 ± 6.32 4.52 ± 2.84 (t = 0.409; p > 0.05) Leptin / VA 0.089 ± 0.114 0.064 ± 0.042 (t = 0.642; p > 0.05) (ng/ml/kg)ª

a:Veriler ortalama değerler ± SD şeklinde sunulmuştur. VKİ:Vücut kitle indeksi, VA:Vücut ağırlığı)

Tablo 2-Sigarayı bırakanların başlangıçtaki ve bıraktıktan 1, 2 ve 3 ay sonraki özellikleri. Özellikler Başlangıç 1.ay 2.ay 3.ay (n=19) (n=19) (n=15) (n=15) VA (kg)ª 71.26 ± 13.93 73.23 ± 14.80 72.46 ± 15.19 71.30 ± 15.72 VKİ (kg/m² )ª 24.11 ± 3.68 24.78 ± 3.99 24.55 ± 3.88 24.22 ± 4.03 Leptin (ng/ml)ª 5.98 ± 6.32 6.18 ± 6.16 6.47 ± 6.13 5.65 ± 5.38 Leptin / VA 0.089 ± 0.114 0.091 ± 0.11 0.096 ± 0.11 0.088 ± 0.11 (ng/ml/kg)ª

(4)

Sigaranın Bırakılmasından Sonra Görülen Kilo Alımı ile Serum Leptin Düzeyleri Arasındaki İlişki

Sigara içenlerden oluşan çalışma vakalarının yaşları 21-49 yıl arasında (ortalama 34.42 ± 8.87 yıl), sigara içmeyenlerden oluşan kontrol vakalarının yaşları 22 - 55 yıl arasında (ortalama 29.8 ± 8.17 yıl) bulundu.

Çalışma vakalarının boy uzunlukları 155-183 cm (ortalama 171.53 ± 7.09 cm), kontrol vakalarının boy uzunlukları 156-183 cm (ortalama 173.47 ± 7.80 cm) arasında idi.

Çalışma vakalarının sigarayı bırakmadan önce içtikleri günlük sigara sayısı 10-60 adet arasında (ortalama 23.16 ± 10.57 adet/gün) tespit edildi.

Çalışma vakalarının sigarayı bırakmadan önce ölçülen vücut ağırlıkları 42.5-104 kg arasında (ortalama 71.26 ± 13.93 kg) iken, sigara içmeyenlerin vücut ağırlıkları 46-88 kg arasında (ortalama 71.73 ± 11.46 kg) değişim göstermekteydi.

Sigara içenlerin vücut kitle indeksleri başlangıçta 17.70 ile 32.09 kg/m² arasında (ortalama 24.11 ± 11.46 kg/m²), sigara içmeyenlerin vücut kitle indeksleri 18.93 ile 31.25 kg/m² arasında (ortalama 23.81 ± 3.43 kg/m²) bulundu.

Sigara içenlerin serum leptin düzeyleri başlangıçta 0.08-24.31 ng/ml arasında (ortalama 5.98 ± 6.32 ng/ml) iken, sigara içmeyen kontrol vakalarının serum leptin düzeylerinin 0.16-10.88 ng/ml arasında (ortalama 4.52 ± 2.84 ng/ml) olduğu belirlendi.

Sigara içen ve içmeyenlerin yaş, boy, vücut ağırlığı ve vücut kitle indeksleri arasında anlamlı fark yoktu. Mutlak leptin konsantrasyonları ve vücut ağırlığının kilogramı başına düşen leptin düzeyleri sigara içenlerde içmeyenlere göre daha yüksekti. Bununla birlikte aralarındaki fark istatistiksel olarak anlamlı değildi (t = 0.642; p> 0.05).

Leptin konsantrasyonları normal bir dağılım göstermediği ve değerler geniş bir aralıkta değiştiği için regresyon analizlerinde, leptin seviyelerinin doğal logaritma dönüşümleri yapılarak bu veriler kullanıldı. Sigara içenlerin VKİ’leri ile logaritma leptinleri arasında lineer bir ilişki bulunamadı (r = 0.323; p > 0.05). Sigara içmeyenlerin de VKİ ve

logaritma leptin değerleri arasında lineer ilişki saptanamadı ( r = 0.171; p> 0.05).

Çalışmanın başlangıcında içilen günlük sigara sayısı, vücut ağırlığı (r = 0.27; p>0.05) ve leptin konsantrasyonu (r = -0.72; p > 0.05) ile ilişkili değildi. İçilen sigara miktarı ile sigaranın bırakılmasından sonra 1. aydaki vücut ağırlığı (r = 0.26; p > 0.05), 2. aydaki vücut ağırlığı (r = 0.335; p>0.05) ve 3. aydaki vücut ağırlığı (r = 0.380; p>0.05) arasında da istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulunamadı.

Sigaranın bırakılmasını takiben 1. ayda olguların vücut ağırlıkları 44-109 kg arasında (ortalama 73.23 ± 14,80 kg) bulundu. Başlangıç değerleri ile karşılaştırıldığında 1. ay sonunda olguların vücut ağırlığında meydana gelen değişim – 1 ile 6 kg arasında (ortalama 1.97 ± 1.70 kg) idi. Vücut ağırlığındaki bu artış istatistiksel olarak anlamlı (t = 5.050; p < 0.0001) bulundu. İkinci ayda olguların vücut ağırlıkları 44-104 kg arasında (ortalama 72.46 ± 15.19 kg) değişmekteydi. İkinci ay sonunda vücut ağırlıklarında meydana gelen değişim –1 ile 4 kg arasında (ortalama 1.47 ± 1.34 kg) idi. Başlangıç değerleri ile karşılaştırıldığında bu artış istatistiksel olarak anlamlı (t = 4.231; p < 0.001) bulundu. Üçüncü ayda vücut ağırlıkları 44-107 kg arasında (ortalama 71.30 ± 15.72 kg) değişmekteydi. Üçüncü ay sonunda vücut ağırlığında meydana gelen değişim –3 ile 10 kg arasında (ortalama 1.77 ± 2.95 kg) idi. Başlangıç değerlerine göre bu artış da istatistiksel olarak anlamlı (t = 2.323; p< 0.05) bulundu.

Olguların 1. ayda vücut kitle indeksleri 18.33-33.64 kg/m² arasında (ortalama 24.78 ± 3.99 kg/m²) hesaplandı. Başlangıç değerleri ile karşılaştırıldığında 1. ay sonunda olguların VKİ’lerinde meydana gelen değişim –0.35 ile 2.00

(5)

Özçiçek ve ark.

kg/m² arasında ( ortalama 0.67 ± 0.56 kg/m²) idi. VKİ’deki bu artış istatistiksel olarak anlamlı (t = 5.166; p< 0.0001) bulundu. İkinci ayda olguların VKİ’leri 18.33-32.09 kg/m² arasında (ortalama 24.55 ± 3.88 kg/m²) tespit edildi. İkinci ay sonunda VKİ’lerinde meydana gelen değişim –0.35 ile 1.44 kg/m² arasında (ortalama 0.51 ± 0.47 kg/m²) idi. Bu artış istatistiksel olarak anlamlı (t = 4.180; p < 0.001) bulundu. Üçüncü ayda olguların VKİ’leri 18.33-33.02 kg/m² arasında (ortalama 24.22 ± 4.03 kg/m²) değişmekteydi. Üçüncü ay sonunda VKİ’lerinde meydana gelen değişim –1.04 ile 3.37 kg/m² arasında (ortalama 0.60 ± 0.99 kg/m²) idi. Bu artış da istatistiksel olarak anlamlı (t = 3.330; p< 0.05) bulundu.

Olguların 1. ayda serum leptin düzeyleri 0.36-22.71 ng/ml arasında (ortalama 6.18 ± 6.16 ng/ml) idi. Başlangıç değerleri ile karşılaştırıldığında 1. ay sonunda serum leptin düzeylerinde meydana gelen değişim –10.46 ile 9.88 ng/ml arasında (ortalama 0.20 ± 3.46 ng/ml) idi. Leptin düzeylerindeki bu fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı (t = 0.257; p> 0.05). İkinci ayda olguların serum leptin düzeyleri 0.15-19.44 ng/ml arasında (ortalama 6.47 ± 6.13 ng/ml) değişmekteydi. 2. ay sonunda serum leptin düzeylerinde meydana gelen değişim –8.69 ile 4.40 ng/ml arasında (ortalama – 0.22 ± 2.66 ng/ml) idi. Bu fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı (t = 0.330; p >0.05). Üçüncü ayda olguların serum leptin düzeyleri 0.15-19.39 ng/ml arasında (ortalama 5.65 ± 5.38 ng/ml) değişmekteydi. Üçüncü ay sonunda leptin düzeylerindeki değişim –1.20 ile 2.77 ng/ml arasında (ortalama 0.55 ± 1.34 ng/ml) idi. Başlangıç değerlerine göre leptindeki bu değişim de istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı (t = 1.606; p> 0.05).

TARTIŞMA

Yapılan çalışmalarda serum leptin seviyeleri ile, kilo artışı ve vücut yağ oranı arasında lineer bir ilişki olduğu tespit edilmiştir (12). Dolaşan leptin seviyelerinin en iyi belirleyicileri sırasıyla; toplam vücut yağ kitlesi, vücut yağı oranı ve vücut

kitle indeksidir (8). Plazma leptin seviyeleri, vücut kitle indeksi ile yüksek derecede ilişkilidir (3). Vücut kitle indeksi genellikle adipozitenin bir yansıması olarak, vücut ağırlığının nispi bir göstergesi gibi kabul edilmektedir ve vücut ağırlığı (kg) / boy (m)2 formülünden hesaplanır (22,23). Biz de çalışmamızda, adipozitenin göstergesi olarak vücut kitle indeksi parametresini kullandık.

Klesges ve arkadaşları 1997 yılında sigarayı sürekli bırakanlar, sigarayı aralıklı olarak bırakanlar ve sigara içmeye tekrar başlayanlar olmak üzere 3 gruba ayırdıkları, sigarayı bırakan gönüllülerde yaptıkları çalışmada, sigaranın bırakılmasından sonra oluşan diyet, fizik aktivite, metabolik hız değişiklikleri ve kilo alımını 1 aylık, 6 aylık ve 1 yıllık dönemlerde takip etmişler. Sigarayı sürekli bırakan katılımcılarda kilo alımının 1 yıllık takip süresi boyunca sabit bir hızda olmadığını gözlemlemişler. Sigaranın kesilmesine atfedilen bu kilo alımının en fazla 1 ve 6 aylık dönemlerde olup, ilerleyen dönemlerde giderek yavaşladığını göstermişler (25).

Bizim çalışmamızda sigaranın bırakılmasını takip eden kilo artışının en hızlı birinci ayın içerisinde olduğunu saptadık. Olguların çoğunda ikinci ve üçüncü aylarda ölçülen vücut ağırlıkları, birinci ayda ölçülen değerlere göre değişmedi veya azaldı, ancak sigarayı bırakmadan önceki değerlerin üstünde seyretti.

Eliasson ve ark. nın (26) yaptığı çalışmada sigara içilmesi ve diğer şekillerde uzun süre nikotin kullanılmasının dolaşan leptin seviyeleri üzerine olan etkilerini araştırmak üzere benzer yaş, VKİ ve vücut yağı oranlarına sahip sigara içen, içmeyen ve nikotin cikleti çiğneyen bireyler çalışmaya alınmıştır. Bu çalışmanın sonucunda sigara içenler ve nikotin cikleti çiğneyenlerde, eşleştirildikleri sigara içmeyen kontrol bireylerine göre leptin seviyelerinin daha yüksek olduğu bulunmuştur. Sekiz haftalık bir süre için sigaranın bırakılmasının, muhtemelen vücut yağında bir artış yapmak yoluyla ve kilo ve vücut yağındaki artışa paralel olarak leptin seviyelerini daha da artırdığı saptanmıştır (26).

(6)

Sigaranın Bırakılmasından Sonra Görülen Kilo Alımı ile Serum Leptin Düzeyleri Arasındaki İlişki

Bizim çalışmamızda da benzer yaş, cins ve VKİ’ine sahip bireylerin bulunduğu sigara içen ve içmeyen grupların serum leptin seviyelerini karşılaştırdık. Sigara içenlerde serum leptin seviyeleri ve vücut ağırlığının kilogramı başına düşen leptin konsantrasyonlarının sigara içmeyenlere göre daha yüksek olmakla birlikte, aralarındaki farkın istatistiksel olarak anlamlı olmadığını bulduk. On iki hafta süre ile takip ettiğimiz sigarayı bırakanlarda, ilk 8 hafta süresince vücut ağırlıklarında ve leptin seviyelerinde başlangıç düzeylerine göre artış olurken, 12 haftanın sonunda vücut ağırlığı ve leptin düzeylerinin başlangıçtakilere benzer seviyelere doğru yöneldiğini saptadık. Vücut ağırlığı ve leptindeki artışlar büyük oranda birbirine paralel olmakla birlikte aralarındaki ilişki istatistiksel olarak anlamlı değildi.

Nicklas ve ark. nın 1999 yılında yaptıkları çalışmada, sigara kullanımının kiloyu azaltıcı etkisinde, leptinin rolünün olup olmadığını belirlemek için, aynı yaşlardaki sigara içen ve içmeyen erkeklerde plazma leptin konsantrasyonları ölçülmüştür. Sigarayı başarılı bir şekilde bırakanların 3. ve 6. aylarda VKİ ve leptin konsantrasyonları yeniden ölçülmüştür. Bu çalışmanın sonucunda orta yaş ve üzerindeki sigara içen erkeklerin yaklaşık % 60’ının, sigara içmeyenlere göre aynı VKİ için daha yüksek leptin seviyelerine sahip olduğu bulunmuştur. Elde edilen sonuç, sigara içenlerin ortalama leptin konsantrasyonlarının, içmeyenlere göre daha düşük olduğunu gösteren önceki çalışmaların sonuçlarından farklıdır. Sigara içenlerde ve içmeyenlerde, leptin konsantrasyonlarının VKİ ile pozitif olarak korele olduğu bulunmuştur. Bu çalışmada sigarayı bırakanlarda kilo alımına rağmen ortalama leptin seviyeleri 3 ve 6 aylık dönemlerde artmamıştır. Kilo artışı miktarına göre ölçülen leptin seviyeleri beklenen seviyelerinden % 25 daha düşük bulunmuştur. Bu veriler, sigara içilmesinin plazma leptin konsantrasyonlarını direkt olarak artırdığını düşündürmektedir. Sigara içimi ile ilişkili bu leptin seviyesi artışı, sigara içenlerin, içmeyenlere göre

daha düşük vücut ağırlığında olmalarını açıklayabilir (23).

Oeser ve ark. (27) tarafından 1999 yılında yapılan çalışmada, sigarayı bırakma süresince leptin seviyelerindeki değişiklikler ve bunun sigarayı bırakma sonrası görülen kilo alımındaki rolü araştırılmıştır. Stabil kilolu, şişman olmayan, 6 sedanter erkek sigara içicisine standart içerikli bir diyet verilerek sigarayı bırakmadan 7 gün önce ve 7 gün sonra ölçümler yapılmıştır. Sigaranın bırakılmasından 7 gün sonra vücut ağırlığı değişmemiştir. Açlık plazma leptin seviyeleri, nikotin alımı ve yoksunluğu süresince benzer düzeylerde bulunmuştur. Katılımcıların başlangıç leptin seviyelerinin; yaş, günlük içilen sigara sayısı veya plazma nikotin seviyesi ile ilişkili olmadığı saptanmıştır. Bu çalışmada, kontrollü diyet koşulları altında leptin ekspresyonundaki değişikliklerin, sigarayı bırakma sonrası görülen kilo alımına katkıda bulunmadığı sonucuna varılmıştır ve sigarayı bırakma sonrası kilo alımının nedeni olarak leptin ekspresyonundaki değişikliklerin gösterilmesinin doğru olmadığı ileri sürülmüştür (27).

Biz çalışmamızda, sigara içen ve içmeyen bireylerin vücut kitle indeksleri ile logaritmik leptin değerleri arasında lineer bir ilişki olmadığını bulduk. Vücut yağı ve leptin seviyeleri arasında güçlü bir bağlantı olmasına rağmen, sabit bir VKİ seviyesine karşılık gelen leptin seviyelerinde bireyler arasında büyük bir heterojenite vardır. Bu farklılığın büyük kısmı vücut yağı farklılıkları ile açıklanamaz. Bu nedenle leptin konsantrasyonlarının regülasyonunda adipozite dışında başka genetik ve çevresel faktörlerin de rol aldığı düşünülmektedir. VKİ ile logaritmik leptin değerleri arasında lineer bir ilişki gösterilememesi, serum leptin konsantrasyonları üzerine adipozite dışındaki faktörlerin de etkili olmasının bir sonucu olabilir.

Bizim çalışmamızın eksik yönleri ise; örnek genişliğinin nispi olarak küçük olması, çalışmaya alınan vakaların tümünün erkek olması ve bayan sigara içicilerine ait veri olmaması, leptin konsantrasyonlarının major belirleyicisi olan adipoz

(7)

Özçiçek ve ark.

doku kitlesinin direkt bir ölçümünün olmayışı ve sigaranın bırakıldığının tespiti ve kontrolü için çalışmaya katılan kişilerin kendi bildirimlerinin kullanılmasıdır. Bununla birlikte VKİ’nin de insanlarda adipozitenin makul bir göstergesi olduğu ve bu tip çalışmalarda kişilerin kendi bildirimlerinin yeterli olduğu kabul edilmektedir (23,28).

Yaptığımız literatür araştırmalarında, çeşitli çalışmalarda, sigara içenlerin leptin konsantrasyonlarının içmeyenlere göre daha yüksek, daha düşük veya benzer olduğu gibi farklı sonuçlar elde edilmiştir. Sigaranın kesilmesinden sonra oluşan kilo artışı ile ilgili yürütülen çalışmalarda genellikle vücut ağırlığı ve dolayısıyla vücut yağ oranındaki artışa paralel olarak serum leptin seviyelerinin arttığı bulunmuştur.

Bizim çalışmamızda; benzer yaş, cins ve VKİ’ne sahip sigara içen bireylerde, içmeyenlere göre leptin seviyelerinin daha yüksek olduğunu ancak aralarındaki farkın anlamlı olmadığını saptadık. Çalışmamızda, sigaranın bırakılmasını takiben özellikle ilk 1 ay içinde vücut ağırlıklarında hızlı bir artış olduğunu ve birinci aydan sonra bu artışın yavaşlayarak üçüncü ayın sonunda bazal seviyelere doğru kademeli bir dönüş olduğunu gözlemledik. Serum leptin seviyelerindeki değişim, hemen hemen vücut ağırlığı değişimine paralel olmakla birlikte aralarındaki ilişki anlamlı değildi.

Sonuç olarak; yaptığımız çalışmada sigaranın bırakılmasını takiben vücut ağırlığı ve vücut kitle indeksinde anlamlı artışlar olmasına rağmen serum leptin düzeylerinde anlamlı değişim olmaması sigara bırakmaya atfedilen kilo artışında leptinin etkili olmadığını düşündürmüştür. Oluşan bu kilo artışı muhtemelen nikotinin anorektik etkisinin ve sigara içilmesini takiben metabolik hızda gelişen aralıklı artışın ortadan kalkmasına bağlı olabilir. Benzer VKİ’ye sahip olmalarına rağmen sigara içenlerin içmeyenlere göre nispeten daha yüksek leptin seviyelerine sahip olmaları, sigara kullanımının nikotinik mekanizmalar yolu ile hipotalamik veya periferik leptin duyarlılığını azaltması ve bunu takiben yağ dokudaki leptin

üretiminin artmasının bir sonucu olabileceğini düşündürmektedir.

KAYNAKLAR

1- Jequier E, Tappy L. Regulation of body weight in humans. Physiol Rev 1999; 79: 451-480. 2- Sorensen TI, Echwald SM, Holm JC. Leptin in

obesity. BMJ London 1996; 313: 953-954. 3- Havel PJ, Karakas SK, Mueller W, Johnson PR,

Gingerich RL, Stern JS. Relationship of plasma leptin to plasma insulin and adiposity in normal weight and overweight women: Effects of dietary fat content and sustained weight loss. J Clin Endocrinol Metab 1996; 81: 4406-4413.

4- Larsson H, Ahren B. Short-term

dexamethasone treatment increases plasma leptin independently of changes in insulin sensitivity in healthy women. J Clin Endocrinol Metab 1996; 81: 4428-4432.

5- Reichlin S. Editorial: Is leptin a secretion of the brain? J Clin Endocrinol Metab 1999; 84: 2267-2269.

6- Bray GA, York DA. Leptin and clinical medicine: A new piece in the puzzle of obesity. J Clin Endocrinol Metab 1997; 82: 2771-2776

7- Auwerx J, Staels B. Leptin. Lancet 1998; 351: 737-742.

8- Sinha MK. Human leptin: the hormone of adipose tissue. Eur J Endocrinol 1997; 136: 461-464.

9- Grunfeld C, Pang M, Shigenaga JK, Jensen P, Lallone R, Friedman J. Serum leptin levels in the acquired immunodeficiency syndrome. J Clin Endocrinol Metab 1996; 81: 4342-4345. 10- Grinspoon S, Gulick T, Askari H, Landt M, Lee

K, Anderson E. Serum leptin levels in women with anorexia nervosa. J Clin Endocrinol Metab 1996; 81: 3861-3863.

11- Considine RV. Weight regulation, leptin and growth hormone. Horm Res 1997; 48: 116-121.

12- Koloczynski JW, Ohannesian JP, Considine RV, Marco CC, Caro JF. Response of leptin to short-term and prolonged overfeeding in

(8)

Sigaranın Bırakılmasından Sonra Görülen Kilo Alımı ile Serum Leptin Düzeyleri Arasındaki İlişki

humans. J Clin Endocrinol Metab 1996; 81: 4162-4164.

13- Tuominen JA, Ebeling P, Stenman UH, Heiman ML, Stephens TW, Koivisto VA. Leptin synthesis is resistant to acute effects of insulin in insulin dependent diabetes mellitus patients. J Clin Endocrinol Metab 1997; 82: 381-382. 14- Nyholm B, Fisker S, Lund S, Moller N, Schimitz

O. Increased circulating leptin concentrations in insulin-resistant first-degree relatives of patients with non insulin-dependent diabetes mellitus: relationship to body composition and insulin sensitivity but not to family history of non insulin-dependent diabetes mellitus. Eur J Endocrinol 1997; 136: 173-179.

15- Berneis K, Vosmeer S, Keller U. Effects of glucocorticoids and of growth hormone on serum leptin concentrations in man. Eur J Endocrinol 1996; 135: 663-665.

16- Lagiou P, Signorello LB, Trichopoulos D, Tzonou A, Trichopoulou A, Mantzoros CS. Leptin in relation to prostate cancer and benign prostatic hyperplasia. Int J Cancer 1998; 76: 25-28.

17- Ostlund RE, Yang JW, Klein S, Gingerich R. Relation between plasma leptin concentrations and body fat, gender, diet, age and metabolic covariates. J Clin Endocrinol Metab 1996; 81: 3909-3913.

18- Haffner SM, Miettinen H, Karhapaa P, Mykkanen L, Laakso M. Leptin concentrations, sex hormones and cortisol in nondiabetic men. J Clin Endocrinol Metab 1997; 82: 1807-1809. 19- Hodge AM, Westerman RA, de Courten MP,

Collier GR, Zimmet PZ, Alberti KGMM. Is leptin sensitivity the link between smoking cessation and weight gain? Int J Obes 1997; 21: 50-53. 20- Jensen EX, Fusch CH, Jaeger P, Peheim E,

Horber FF. Impact of chronic cigarette smoking

on body composition and fuel metabolism. J Clin Endocrinol Metab 1995; 80: 2181-2185. 21- Yoshinari M, Wakisaka M, Fujishima M. Serum

leptin levels in smokers with type 2 diabetes. Diabetes Care 1998; 21: 516-517.

22- Killen JD, Fortman SP, Kraemer HC, Varady AN, Davis L, Newman B. Interactive effects of depression symptoms, nicotine dependence, and weight change on late smoking relapse. J Consult Clin Psychol 1996; 64: 1060-1067. 23- Nicklas BJ, Tomoyasu N, Muir J, Goldberg AP.

Effects of cigarette smoking and its cessation on body weight and plasma leptin levels. Metabolism 1999; 48: 804-808.

24- Miles LEM, Lipschitz DA, Bieber CP, Cook JD. Measurement of serum ferritin by a 2 site immunoradiometric assay. Analyt Biochem 1974; 61: 209-224.

25- Klesges RC, Winders SE, Meyers AW, Eck LH, Ward KD, Hultquist CM. How much weight gain occurs following smoking cessation? A comparison of weight gain using both continuous and point prevalence abstinence. J Consult Clin Psychol 1997; 65: 286-291. 26- Eliasson B, Smith U. Leptin levels in smokers

and long term users of nicotine gum. Eur J Clin Invest 1999; 29: 145-152.

27- Oeser A, Goffaux J, Snead W, Carlson MG. Plasma leptin concentrations and lipid profiles during nicotine abstinence. Am J Med Sci 1999; 318: 152-157.

28- Jeffery RW, Boles SM, Strycker LA, Glasgow RE. Smoking-specific weight gain concerns and smoking cessation in a working population. Health Psychol 1997; 16: 487-489.

Yazışma adresi: Dr.Fatih ÖZÇİÇEK

Erzincan Devlet Hastanesi İç Hastalıkları Kliniği e-mail: fozçiçek@hotmail.com

Referanslar

Benzer Belgeler

Çerman ve arkadafllar›n›n 43 psoriasisli hasta, psoriasis d›fl› hastal›¤› olan 10 kontrol ve 10 sa¤l›kl› kontrol ile yapt›klar› çal›flmada serum leptin düzeyi,

Bu çalışmada: 1) VKİ artış ile birlikte leptin düzeyleri atmakta, adiponektin düzeyleri ise azalmaktadır. Oksidatif parametreler, leptin ve adiponektin düzeyleri..

Afyon Ovası yeraltısuyu akım modeli kalibrasyonu yapıldıktan sonra sınır- lardan olan beslenme değerleri {QI, Q2, Q3 (Bkz. Şekil 5)} ile her bir model katmanın- daki

Çalışmamızda incelediğimiz İstanbul Başakşehir Futbol Kulübü de benzer şekilde sosyal medyayı, hem potansiyel sponsorlar hem de var olan sponsorlar için aktif bir

Bu soruya geçerli yanıt veren 69 öğrenciden 33’ü (% 48) sosyal bilgiler dersinde verilen proje ve performans görevleri hakkında olumsuz yönde görüş bildirirken, 31’i (%

The Karakalpak folk rituals of fa­ mily holidays as wedding were celebra­ ted long ago, exactly, in early ages when the patriardhel w ay of life was formed, when patriarcal

There are limited studies in human concerning leptin levels and parasite-induced anorexia but most of the studies are about children(2, 25).The experimental studies demonstrated that

Onun eserleri­ ni daima güzel kabul