• Sonuç bulunamadı

Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hemşirelerinde Sigara İçme Durumu Ve Etkileyen Faktörler = The Frequency and Affecting Factors of Smoking Among Nurses of Medicine Faculty of Meram, University of Selçuk, Konya

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hemşirelerinde Sigara İçme Durumu Ve Etkileyen Faktörler = The Frequency and Affecting Factors of Smoking Among Nurses of Medicine Faculty of Meram, University of Selçuk, Konya"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Tıp Fakültesi

Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hemşirelerinde Sigara İçme Durumu Ve Etkileyen

Faktörler

The Frequency and Affecting Factors of Smoking Among Nurses of Medicine Faculty of Meram, University

of Selçuk, Konya

Ruhuşen KUTLU

*

, Kamile MARAKOĞLU **, Selma ÇİVİ***

* Yrd. Doç.Dr., Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı, KONYA ** Uzm. Dr., Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı, KONYA *** Prof. Dr., Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı, KONYA

ÖZET

Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi hemşirelerinde 2004 Şubat-Mart aylarında sigara içme sıklığını ve etkileyen faktörleri belirlemek için tanımlayıcı ve kesitsel tipte bir çalışma planlanmıştır. Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi hastanesinde çalışan 248 hemşire bu çalışmaya dahil edildi. 32 parametrelik bir anket uygulandı. Veriler SPSS 10.0 programı ile değerlendirildi. Araştırmaya katılan hemşirelerin % 81.0’ı kadın, % 56.5’i evli, % 77.0’ı 21–30 yaş grubunda idi. Sigara içme sıklığı % 56.5 (kadınlarda % 48.4, erkeklerde % 89.4), quit ratio bırakma oranı % 9.6 olarak bulundu. Sigaraya başlama yaşı en küçük 10, en büyük 37, ortanca değer 19 yaş olarak bulundu. Sigaraya başlatan etmenler birinci sırada sosyal çevre ve arkadaş grupları (% 50.0), ikinci sırada stres ve sıkıntı (% 24.3) idi. Katılanların %73.9’u sigaranın insan sağlığı üzerine oldukça zararlı etkileri olduğunu düşünüyordu. Sigara içmeyenlerin ailelerinde sigara içmeme oranı önemli ölçüde yüksekti (p<0.05). Sigara içenlerin yakın arkadaş grubunda, içme sıklığı içmeyenlere göre anlamlı düzeyde yüksek bulundu (p<0.05). Sigaranın insan sağlığı üzerine yaptığı ölümcül etkilerini çok yakından takip eden hemşirelerin yarısından fazlası sigara içmektedir. Bu nedenle hemşireler arasında sigara içme davranışı önemli bir sağlık sorunudur. Bu konuda hemşirelere özgü sigara bıraktırma programları hazırlanmalı ve motive edilmelidirler.

Anahtar Kelimeler: Hemşire, sigara içme davranışı,

sigara bırakma, bırakma oranı

SUMMARY

A descriptive and cross-sectional study was carried out between February and March 2004 in order to determine the frequency and affecting factors of smoking among nurses Meram Faculty of Medicine, University of Selçuk, Konya. 248 nurses working at Meram Faculty of Medicine were included in this study. A questionnaire of 32 parameters was applied. The data were evaluated with SPSS 10.0 software. Of the 248 nurses, 81.0 % were women, 56.5 % were married, 77.0 % were aged between 21 and 30. The ratio of smoking was 56.5% and quit ratio was 9.6 The lowest age at starting smoking was 10 years, the highest age was 37 years and the median value was 19 years. Social environment and friend groups were the first reason to start smoking (50.0 %). The second reason was stress and anxiety 24.3 %. Of the participants, 73.9 % thought that smoking had harmful effects on human health. families of non-smokers, the ratio of never smoking) was significantly high (p<0.05). The ratio of smoking among the close friends who were ever-smokers was significantly higher than the never smokers (p<0.05). ( More Than half of the nurses observing the mortal effects of smoking on human health closely were smoking )So, smoking habit is an important health problem among nurses. Special quitting smoking programs for nurses should be organized and the nurses should be motivated.

Key words: Nurse, smoking behavior, quitting smoking,

quit ratio.

(2)

GİRİŞ

Dünyada ve ülkemizde yaygınlığının giderek artması nedeniyle pek çok tıbbi, sosyal, ekonomik ve yasal sorunlara neden olan sigara bağımlılığı günümüzde önemli bir sağlık sorunu halini almıştır (1,2). Sigara dünyada en yaygın önlenebilir ölüm nedeni olup her sekiz saniyede bir kişi sigaraya bağlı gelişen bir hastalıktan hayatını kaybetmektedir (3,4). Sigara içmek bir yetişkin alışkanlığı gibi görülmekte ise de genç bireylerin kendi özgürlük ve bağımsızlık duygularını kanıtlamak şeklinde başlayan özentileri zamanla tütüne karşı bağımlılık olarak devam etmektedir. Sigaraya başlama yaşının ilkokul çağlarına kadar düştüğü ülkemizde özellikle 20 yaş altındaki gençlerin sosyal çevre, arkadaş grubu, merak, heves ve özenti ile ilk içiciliğe başladığı görülmektedir (5,6).

Gelişmiş ülkelerde sigara karşıtı örgütlerin yaptığı çalışmalar, özel bıraktırma kampanyaları, halkın sigaranın zararları konusunda bilgilenip bilinçlendirilmeleri ve hukuki düzenlemeler sonucunda tüketimin azalmasına karşın, bizimde içinde bulunduğumuz gelişmekte olan ülkelerde tüketim artmaktadır. Sigara üreten firmalar reklam kampanyalarını yoğun bir şekilde sürdürmekte olup, insanları değişik yönlerde etkilemektedirler. Özellikle gelişmekte olan ülkeleri, gençleri ve kadınları kendilerine hedef seçmişler ve bu konuda da başarılı olmuşlardır. Pek çok araştırmada sigaraya başlama yaşının çoğunlukla 20 yaşın altında olması bu durumu desteklemektedir (5-7).

Ülkemizde her yıl 100.000 vatandaşımız erken yaşlarda sigaradan hayatını kaybetmekte olup, gerekli önlemler alınmazsa önümüzdeki 20 yılda bu sayı 250.000’e çıkacaktır. Sigaranın yol açtığı ölümler trafik, terör, iş kazaları vb. gibi tüm ölümlerin toplamından 5 kat daha fazladır. Bu nedenle Dünya Sağlık Örgütü dünyada en büyük sağlık sorununun sigara olduğunu ilan etmiştir (8-10)

Hekimler, hemşireler ve diğer sağlık çalışanları topluma koruyucu ve tedavi edici hizmet verdikleri için, sigaraya başlama davranışının önlenmesi ve sigarayı bıraktırma kampanyalarında birinci sırada görevli kişiler olmalıdırlar. Tüm sağlık personeli sigara içmeyerek ve sigara bıraktırma kampanyalarına bizzat katılarak da eğitim verme ve örnek birey olma niteliklerini göstermelidirler (1,2,11).

Bu çalışmanın amacı; hastanemiz hemşirelerinde sigara içme sıklığı ve etkileyen bağımlı ve bağımsız değişkenler arasındaki ilişkileri tespit etmektir.

GEREÇ VE YÖNTEM

Tanımlayıcı ve kesitsel tipteki bu araştırmada 2004 Şubat-Mart aylarında Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesinde çalışan toplam 350 hemşireden 248’ine(% 70.9) ulaşıldı. Çalışma döneminde hemşirelerin bazılarının izinli olması, bazılarının nöbetlerinin uygun olmaması, bir kısmının da çalışmaya katılmayı istememeleri katılma oranının düşük olmasına yol açmıştır. Katılımcılara 32 soruluk bir anket yüz yüze görüşme tekniği ile Aile Hekimliği AD uzmanı ve araştırma görevlileri tarafından uygulandı.

Bağımsız değişkenler olarak yaş, cinsiyet, medeni durum, aile bireylerinin ve yakın arkadaş çevresinin sigara içme alışkanlıkları alındı. Bağımlı değişken hemşirelerin sigara içme davranışı idi. Sigara içme sıklığı, quit ratio, günlük içilen sigara sayısı, başlama yaşı, içilen yıl sayısı saptandı. Sigarayı bırakanların niçin ve nasıl bıraktığı, sorgulandı.

Anket formunda, sigara içme durumunun tasnifi ile ilgili üç soru yer almıştır. Bunlar ABD’de sigara içme durumunun tasnifi için kullanılan soruların Türkçe sürümüdür (12).

Bırakmış olanların, içmiş olanlar içersindeki payı (quit ratio): Bırakmış olanlar / (Halen içenler + Bırakmış olanlar ) x 100 olarak hesaplandı. İçenlerin ve bırakanların; “Bırakmada Aşamalı Değişim Süreci’’ yönünden tasnifi için, Prochaska ve arkadaşlarının önerdiği soru takımının Türkçe sürümü (12,13), bağımlılık puanlamasında ve tasnifinde ise “Fagerstrom Nikotin Bağımlılık Testi’’sorularının Türkçe sürümü kullanılmıştır (12,14). Veriler 10.0 SPSS programı ile frekans değerleri ve ki-kare testi uygulanarak değerlendirildi.

BULGULAR

Çalışmaya katılan 248 hemşirenin % 81.0’ı kadın, %19.0’u erkek olup, % 56.5’i evli, % 42.7’si bekar, % 0.8’i dul idi. Katılanların % 77.0’ı 21–30 yaş grubunda idi (Tablo 1). Hemşirelerde sigara içme sıklığı % 56.5 (n=140), quit ratio % 9.6 (n=15) , sigara içmeme % 37.5 (n=93) olarak bulundu. Sigaraya başlama yaşı en küçük 10, en büyük 37, ortanca değer 19 yaş olarak bulundu. Tablo 2’de sigara içme ile ilgili alışkanlıklar

(3)

verilmiştir. Sigaraya başlama yaşı % 50.7 sıklıkta 15– 19, % 33.6 sıklıkta 20–24 yaş gruplarında toplanmıştır. Sigara içme süresi % 90.0’ında 1–10 yıl arasında değişiyordu. Hemşirelerin kendi ifadelerine göre, sigara içmeyi başlatan en önemli etmen sosyal çevre ve arkadaş grupları (% 50.0) idi. İkinci sırada % 24.3’le stres ve sıkıntı idi. Sigara içen hemşirelerde Fagerstrom nikotin bağımlılık testi yapıldığında, % 50.0’ında bağımlılık düzeyinin çok az, % 22.8’inde az, % 10.0’ında orta, % 13.6’sında yüksek, % 3.6’sında çok yüksek olduğu bulundu. Kullanılan sigara markası % 46.0 LM idi (Tablo 2). Prochaska ve arkadaşlarının önerdiği sigarayı bırakma sürecinin aşamalı tasnifine göre % 44.9’u bırakmayı düşünmeyenler, % 49.3’ü bırakmaya hazırlananlar, % 5.9’u bırakmayı düşünenler grubunda olarak değerlendirildi. % 23.9’u daha önce hiç sigara bırakmayı denememişlerdi. Buna karşın % 76.1’i daha önce bir veya daha fazla sigara bırakmayı denemişlerdi. Sigaranın sağlık üzerine oldukça fazla zararlı olduğunu düşünenler % 74.9 sıklıkta idi. % 83.1’i sigaranın zararları konusunda medyanın yeterli derecede yayın yapmadığına inanıyordu. Sigarayı bırakanların (n=15) % 42.9’u sigaranın zararlı olduğunu düşünerek, % 42.9’u ise sağlık problemleri nedeni ile sigarayı bırakmışlardı. Sigarayı birdenbire bırakma % 64.3 idi. Tüm katılanların ailelerinde sigara içme sıklığı % 77.8 idi.

Tablo 1. Araştırmaya Alınanların Sosyo demografik Özellikleri

(n) (%) Cinsiyet Kadın 201 81.0 Erkek 47 19.0 Medeni Durum Evli 140 56.5 Bekar 106 42.7 Dul 2 0.8 Yaş Grubu 21-25 87 35.1 26-30 104 41.9 31-35 29 11.7 36-40 20 8.1 41 yaş ve üzeri 8 3.2

Sigara içenlerin ailelerinde sigara içme durumu önemli ölçüde yüksekti (p<0.05) (Tablo 3). Hemşirelerden halen sigara içen gruptakilerin (% 64.4’ü) arkadaşlarının çoğu sigara içiyordu (Tablo 3). Sigara içen grupta arkadaşlarının sigara içme sıklığı önemli ölçüde yüksekti (p<0.05).

Tablo 2. Çalışmaya Alınanların Sigara İçme İle İlgili Özellikleri

Alışkanlıklar n (%)

Sigara içme durumu

Halen içenler 140 56.5

Bırakanlar 15 6.0

Hiç içmeyenler 93 37.5

Günlük tüketilen sigara miktarı (tane)

0-10 67 48.2

11-20 59 42.4

21-30 12 8.0

31 ve üzeri 2 1.4

Sigara içmeye başlama yaşı (yaş)

10-14 9 6.4

15-19 71 50.7

20-24 47 33.6

25-29 7 5.0

30 ve üzeri 6 4.3

Sigara içme süresi (yıl)

1-5 48 34.3

6-10 50 55.7

11-15 23 16.4

16-20 13 9.3

21 ve üzeri 6 4.3

Sigara içmeyi başlatan sebepler

Sosyal faktörler (çevre, arkadaş grupları) 70 50.0

Stres ve sıkıntı 34 24.3 Özenti ve heves 20 14.3 Keyif ve zevk 11 7.9 Diğer 5 3.5 Sigara Markası LM 40 46.0 Winston 22 25.3 Tekel 2001 6 6.9 Marlboro 6 6.9 Tekel 2000 3 3.4 Samsun 3 3.4 Diğer 7 8.1

Sigara bırakma sebepleri

Sağlık problemi 6 42.9

Zararlı olduğu için 6 42.9

Diğer 2 14.2

Sigara bırakma şekli

Herhangi bir sağlık programına katılarak 1 7.1

Birdenbire 9 64.3

Azaltarak yavaş yavaş 3 21.4

Diğer 1 7.1

(4)

Tablo 3. Çalışmaya Alınanların Aile ve Yakın Arkadaş Çevresinde Sigara İçme Durumu

Sigara içme durumu

İçen İçmeyen Toplam

Ailede sigara içme

n % n % n %

Yok 26 47.3 29 52.7 55 100.0

Var 127 69.0 57 31.0 184 100.0

Toplam 153 64.1 86 35.9 239 100.0

X2=7.776 p=0.005 ( 9 kişinin ailelerinde sigara içme durumu tespit edilemedi.)

Arkadaş Grubunda Yok 3 25.0 9 75.0 12 100.0 Var 152 64.4 84 35.6 236 100.0 Toplam 155 62.5 93 37.5 248 100.0 X2=5.97 p=0.014 TARTIŞMA

Sigara bağımlılığı gelişmiş ve gelişmekte olan pek çok ülkenin olduğu gibi bizimde önemli bir sağlık sorunumuzdur. Sigara içme alışkanlığı, uzun yıllardan beri zevk verici bir alışkanlık olarak toplumda sosyal bir davranış biçimi olarak kabul görmüş, ancak yan etkiler ortaya çıkıp insanlar sigaraya bağlı bir hastalıktan hayatlarını kaybetmeye başlayınca da bırakılması zor bir alışkanlık ve salgın bir hastalık olarak kabul edilmiştir. Kullanan kişiye verdiği zararların yanı sıra pasif içici durumda kalan yakınları üzerindeki etkileri de bu alışkanlığın bir diğer önemli zararlı boyutunu göstermektedir (1–4).

1998 PİAR araştırma raporunu göre ülkemizde erkeklerin % 62.8’i, kadınların % 24.3’ü, 45 yaş üzeri nüfusumuzun % 43.6’sı sigara kullanmaktadır (8). Bu çalışmamızda Tıp Fakültesi hemşireleri arasında sigara içme alışkanlığını % 56.5 (kadınlarda % 48.4, erkeklerde % 89.4) olarak tespit ettik. Bu sonuçları sağlık personeli için farklı yerlerde yapılan çalışmalarla karşılaştırınca, verilerin birbiri ile paralellik gösterdiklerini gördük. Elazığ da Sezer ve arkadaşlarının çalışmasında sigara içme sıklığı hekim ve diş hekimlerinde erkeklerde % 54.9, kadınlarda % 39.5, ebe ve hemşirelerde % 50.7 olarak bildirilmektedir (4,9,15). Erbaycu ve arkadaşlarının İzmir ilinde sağlık çalışanları üzerinde yaptıkları bir araştırmada sigara içme sıklığı % 54.6, hemşirelerde % 59.3, hastabakıcılarda % 64.1 olarak tespit edilmiştir (16).

Dilbaz ve arkadaşlarının 2001 yılında Ankara Numune Hastanesi hemşirelerinde yaptığı araştırmada sigara içme sıklığı % 58.8, bırakma oranı ise % 14.0 olarak bulunmuştur. Gülhane Askeri Tıp Akademisinde çalışan hemşirelerde % 56.6, Ege Üniversitesinde çalışan hemşirelerde % 47.6, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi hemşirelerinde ise % 51.9 olarak belirlenmiştir (15-21). Bu veriler Türkiye genelinde sigara kullanma alışkanlığının salgın bir hastalık boyutuna ulaştığını ve bunu durdurmak için acil önlemlerin alınması konusunda geç kalındığını göstermektedir.

Birçok ülkede hemşirelerde sigara içme alışkanlığı oldukça yüksekti. Ohido ve arkadaşları Japonya’da ulusal hastanelerde çalışan 2207 hemşirede yaptıkları çalışmada sigara içme sıklığını % 18.6 bulmuşlardı. Bu oran Japon genel kadın nüfusundaki içicilik oranından (% 6.8) yüksek olup, çalışmadaki sigara içen hemşirelerin % 45’i sigarayı bırakmayı düşünüyorlardı (22). İngiltere’de hemşirelerde sigara içme sıklığı % 43.0, Fransa’da %25.0, Kanada’da % 17.0, İtalya’da % 41.0, İspanya’da % 47.7, Yeni Zelanda’da % 18.0, Avustralya’da % 21.0 olarak tespit edilmiştir (23-28).

Gelişmiş ülkelerde son 10 yılda yapılan özel çalışma programları, halkın aktif olarak bilinçlendirilmesi, sigara karşıtı kampanyalar ve hukuki düzenlemeler sonucunda sigara içme davranışı önemli ölçüde azalmıştır. Bu nedenle dev sigara firmaları pazarlarını özellikle genç nüfusa, kadınlara ve 3. Dünya ülkelerine yöneltmişlerdir. Bu ülkelerde nüfus artış

(5)

hızının yüksek oluşu ve sigaraya karşı kanunların yetersiz ya da yaptırım gücünün olmayışı bu duruma sebep olabilir (29).

Sigaranın içinde bulunan nikotin alkol, eroin, kokain, kafein ve esrardan daha fazla bağımlılık yapar. Temininin kolay ve ucuz, kullanımının yasal olması nedeniyle nikotin bağımlılığı en sık görülen ve en önemli madde bağımlılığı tipidir. Yapılan çalışmalar 15–24 yaş grubunu madde bağımlılığının gelişmesi açısından riskli grup olarak tanımlamış ve madde kullanma davranışının sosyalleşme ile ilişkili olduğunu göstermiştir (18). Bizim çalışmamızda hemşirelerin % 77.0’ı 30 yaş altında idi. Bu grupta sigaraya başlama yaşı % 84.3 oranı ile 15–24 yaş aralığında olup, sigaraya başlatan temel sebep birinci sıklıkta % 50.0 ile sosyal çevre ve arkadaş grupları idi. Bu yüksek oranlar dikkate alındığı zaman hemşirelik okullarında ve mesleğin ilk yıllarında hastanelerde uygulanacak olan sigarasızlık politikalarına önem verilmelidir. Tüm katılımcıların % 83.1’i sigaranın zararları konusunda medyanın yeterince yayın yapmadığına inanıyordu. Bu veriler göz önüne alınacak olursa sigara ile mücadelede toplumsal bir uyanışa geçmeli ve özellikle gençlere, belli yaş gruplarına ve mesleklere özel bıraktırma kampanyaları hazırlanmalı, sigaranın zararları konusunda kişiler daha sigara ile tanışmadan bilgilendirilmeli ve bilinçlendirilmelidirler.

Ailede ebeveynlerden birinin sigara içiyor olması genç bireylerin sigaraya başlamasında önemli bir etmendir (10,30). Evde sigara içiminin çocuklar için özendirici bir faktör olduğu da düşünülürse sorunun ne kadar büyük olduğu dikkati çekmektedir. Bizim çalışmamızda ailede sigara içen yoksa sigara içme sıklığı % 47.3 iken, içen olması durumunda içme sıklığı % 69 idi. Sigara içmeyenlerin ailelerinde sigara içmeme önemli ölçüde yüksek bulundu (p<0.05). Arkadaş grubunda içenlerin olması durumunda sigara içme sıklığı % 64.4 iken, arkadaş grubunda içmeyenler olduğunda içme sıklığı % 25.0 olarak bulundu. Sigara içen grupta arkadaşlarının içme sıklığı istatistiki olarak önemli ölçüde yüksekti (p<0.05).

Sigara ile mücadelede başarılı ülkeler incelendiğinde sağlık personelinin bu programda aktif olarak yer aldıkları ve sigara içmeyerek örnek oldukları görülmektedir. Halbuki ülkemizde yapılan pek çok araştırmada hemşirelerdeki sigara içme oranının genel ülke içicilik oranından oldukça yüksek olduğu dikkati çekmektedir (19,20,31). Hemşireler hastanedeki sigara içme yasağına daha az uymakta ve belki de en önemlisi hastalarını sigarayı bıraktırmaya cesaretlendirmekte daha isteksiz davranmaktadırlar. Nelson ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada ABD’de 1974’ten 1991’e dek sigara içme sıklığı doktorlarda % 18.8 den % 3.3’e,

hemşirelerde % 31.7 den % 18.3’e gerilemiştir (31). Günümüzde zararları çok iyi bilinen sigaranın tüketimi konusunda gelişmiş ülkelerde gerekli önlemler alınırken, ülkemizde halkı eğitici ve koruyucu rolleri olan hemşirelerin ve diğer sağlık personelinin sigara içmesi kabul edilebilir bir davranış değildir. Bizim çalışmamızda hemşirelerin % 76.1’i daha önce sigara bırakmayı denemiş fakat başarılı olamamışlardı ve % 24.8’i kesinlikle sigarayı bırakmayı düşünmüyordu. Buna göre halen sigara içen hemşirelerin psikolojik ve/veya medikal destekli bırakma eylemine yönlendirilebileceği düşünülebilir.

SONUÇ

Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi hemşirelerinde sigara içme sıklığı diğer üniversite hastanelerinde çalışan hemşirelere benzer biçimde ülkemiz genel oranından oldukça yüksektir. Gelişmiş batı ülkelerinde sağlık personeline özel “tütün kontrol programları” ile önlemler alınırken, bizim ülkemizde de bu salgını azaltmak için acil önlemler alınmalı ve hemşirelik okulu öğrencilerine eğitimleri sırasında bu konu ile ilgili bilgiler verilip, bilinçlendirilmelidirler. Hemşireler hem sağlık konusunda toplumsal değişime önderlik edecek, hem de sigara salgını ile mücadelede etkin bir görev üsleneceklerdir. Ayrıca hemşirelerin

hastalarda sigarayı bıraktırma motivasyonunu

oluşturma, bırakma motivasyonu oluşmuş hastalarda da bırakma başarısını arttıran davranışsal ve medikal tedaviyi sağlama görevleri vardır. Sigara salgınından korunabilmek için özellikle hemşirelerin bu konuda daha duyarlı olmaları gerekmektedir. Bu bağlamda Eğitim ve Araştırma hastaneleri “Sigara Bırakma Polikliniği” oluşturarak topluma olduğu gibi, tüm sağlık personeline de eğitim ve tedavi hizmeti vermelidir.

KAYNAKLAR

1. Hodgetts G, Broers T, Godwin M. Smoking behaviour, knowledge and attitudes among Family Medicine physicians and nurses in Bosnia and Herzegovina. BMC Fam Pract 2004; 11(1):12.

2. Tezcan S, Yardım N. Türkiyede çeşitli sağlık kurumlarında doktor, hemşire ve tıp fakültesi öğrencilerinin sigara içme boyutu. Tuberk Toraks 2003; 51(4):390-7.

3. Schultz AS. Nursing and tobacco reduction: a review of the literature. Int J Nurs Stud 2003; 40(6):571-86. 4. Sezer RE, Öztürk ŞZ, Bilgin N, Açık Y, Çandır Z, Özdemir

N. Elazığ’da görev yapan hekimlerin ve diş hekimlerinin sigara konusundaki davranışları tutumları. Doğa – Tr J Medical Sciences 1990; 14, 381-390.

(6)

5. Dedeoğlu N, Dönmez L, Aktekin M. Antalya’da sağlık personelinde tütün kullanımı. Sağlık için Sigara Alarmı 1994; 1:7-11.

6. Öztürk M, Önder Y, Gür R, Sevgi H. Askerlik görevini yapmakta olan doktorlar arasında sigara içme durumu: Kasım 1995-Samsun. Sağlık için Sigara Alarmı 1996; 3(1-2):25-28.

7. Güneş G, Pehlivan E, Eğri M, Genç M. Turgut Özal Tıp Merkezi hekim, hemşire ve tıp öğrencilerinde sigara içme sıklığı. Journal of Turgut Özal Medical Center 1997; 4 (4):407-11.

8. PİAR. Sigara alışkanlıkları ve sigarayla mücadele kampanyası kamuoyu araştırması. Ocak; 1998.

9. Sezer RE, Açık Y. Smoking and smoking cessation in Baskil Township of Elazığ, Turkey,1993. J. Smoking-Related Dis 1994; 5:277-28.

10. Schultz AS. Nursing and tobacco reduction: a review of the literature.Int J Nurs Stud 2003; 40(6):571-86. 11. Rice VH, Stead LF. Nursing interventions for smoking

cessat Cochrane Database Syst Rev 2004; (1):CD001188.

12. Sezer RE, Marakoğlu K, Sezer H, Marakoğlu İ. Cumhuriyet Üniversitesi Tıp ve Diş Hekimliği Fakülteleri Öğretim Elemanlarının Sigara Kullanım Durumu ve Sigara ile Bağlantılı Görüşleri 2001; 23(1): 25-36.

13. Prochaska JO, Velicer WF, Rossi JS, Goldstein MG, Marcus BH, Rakowski W, Fiore C, Harlow LL, Redding CA, Rosenbloom D, et al. Stages of change and decisional balance for 12 problem behaviors. Health Psychol 1994; 13(1):39-46.

14. Fagerstrom KO, Heatherton TE, Kozlowski LT. Nicotine addiction and its assesment. Ear Nose Throat J 1992; 69:763-7.

15. Sezer E, Açık Y, Bilgin N, ve ark. Elazığ ilinde görev yapan hemşire ve ebelerin sigara konusundaki tutum ve davranışları. Sigara Alarmı 1992;2:9.

16. Erbaycu AE, Aksel N, Çakan A, Özsöz A. İzmir İlinde sağlık çalışanlarının sigara içme alışkanlıkları. Toraks Dergisi 2004; 5(1):06-12.

17. Dilbaz N, Apaydın L. Bir Eğitim ve Araştırma Hastanesinde çalışan hemşireler arasındaki sigara içme, bırakma sıklığı ve sigara içme davranışının özellikleri. Bağımlılık Dergisi 2002; 3(2):73-83.

18. Sigara ve Sağlık Ulusal Kongresi Özet Kitabı, Sigara ve Sağlık Ulusal Komitesi. İstanbul; 1997 Kasım 7-8. 19. Öncel S. “ İzmir Metropolünde çalışan sağlık personelinin

sigara konusundaki tutum ve davranışları”, T.C. Ege Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü. İzmir; 1984. 20. Uysal H, Özyurda F. “Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi

Hastanelerinde çalışan hemşirelerde sigara içme durumu ve sigaraya başlama nedenlerinin tespiti” (Uzmanlık Tezi), Halk Sağlığı Anabilim Dalı. Ankara; 1991.

21. Özkan H, Uçan S. ‘’Ankara toplumunun çeşitli kesimlerinde sigara içme sıklığı ve sigara içenlerde dispepsi”, Türkiye Klinikleri Tıp Bilimleri Dergisi 1992; 12(3):258-62.

22. Ohida T, Osaki Y, Kobayashi Y, Sekiyama M, Minowa M. Smoking prevalence of female nurses in the national hospitals of Japan. Tob Control 1999; 8(2):192-5. 23. Carmichael A, Cockcroft A. Survey of student nurses'

smoking habits in a London teaching hospital. Respir Med 1990; 84(4):277-82.

24. Vakeflliu Y, Argjiri D, Peposhi I, Agron S, Melani AS. Tobacco smoking habits, beliefs, and attitudes among medical students in Tirana. Albania. Prev Med 2002; 4(3):370-3.

25. Hay DR. Cigarette smoking by New Zealand doctors and nurses: results from the 1996 population census. N Z Med J 1998; 7(111)106:102-4.

26. Ruız F, Luisa M and Bayle S, Marciano. Smoking prevalence of women physicians and nurses in the community of Madrid. Esp. Salud Publica 1999; 73(3), 355-364.

27. Hughes AM, Rissel C. Smoking: rates and attitudes among nursing staff in central Sydney. Int J Nurs Pract 1999; 5(3):147-54.

28. Nagle A, Schofield M, and Redman S. Australian nurses' smoking behaviour, knowledge and attitude towards providing smoking cessation care to their patients Health Promotion International 1999; 14:133-144.

29. Kutlu R. Sigara içenler arkadaşınızı tanıyor musunuz? Konya Selçuk Üniversitesi Vakfı Yayınları 2002; 46:4-9. 30. Andrews JO, Heath J. Women and the global tobacco

epidemic: nurses call to action Int Nurs Rev 2003; 50(4):215-28.

31. Nelson DE et al. Trends in cigarette smoking among US physicians and nurses. JAMA 1994; 271(16):1273-75.

Yazışma Adresi :

Yrd. Doç.Dr., Ruhuşen KUTLU

Referanslar

Benzer Belgeler

Fakat Kırgızlar kaynaklarda Türk asıllı olarak gösterilmemektc, kurtlan türeyen kimselerden değillerdir diye bahsedilmcktedir.. Bunların saçlarının kırmızı, gözlerinin

Her dilde büyük btr çeşitlilik gösteren ve anlam ögelerinm çeklr- deg1ni oluşturan kök vy köken -.:&#34;ılınma ögeler kök sayılır- durumun- daki anlam ögelerini kuran ses

kürsüye gelen Gapu Hayırbekov'un konuşmasından sonra açıhş töreni sona eriyor. Kısa bir süre ara verildikten sonra, aynı salonda Konuklar onuruna düzenlenen

Bu betimleme biçimini insanlara bile uygulayamadığımız için, salt fiziksel betimlemelerin daha köklü olduğu yönündeki davranışçı düşünce, hepten yanlıştır.

The characteristics of the rule of law: separation of powers, judicial precedent, and prospective legislation among others will never guarantee trust in the people except

--- C) Aşağıda sol tarafta Türk Devletleri döneminde meydana gelen eserler; karşılarında ise onları meydana getiren Türk büyükleri karışık olarak

Bu çalışmada, Kocadere Havza’sı için aylık toplam yağış verileri kullanılarak, aylık (SYİ-1), altı aylık (SYİ-6) ve yıllık (SYİ-12) olarak meteorolojik

Araştırma Şanlıurfa İl Özel İdaresine bağlı Şehit Nusret Bey fidanlığında 2002 yılında Gemlik çeşidiyle tesis edilen zeytin bahçesinde yürütülmüş olup,