• Sonuç bulunamadı

Atatürk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Atatürk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi"

Copied!
21
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

..

KIRGIZİSTAN

.. .*

Serpil SURMELI

Eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği içerisinde yeralan ve bugün Orta Asya'daki (Türkistan**) Türk Cumhuriyetlerinden biri olan Kırgızistan'ı coğrafi konumu, ı.arihi kültürü ve bugünkü durumu hakkında,genel hatlarıyla tanıtmaya çalışacağım.

Kırgızistan, coğrafikonum itibariyle, kuzey ve kuzey batısındaKazakistan,

batısında Özbekistan güney ve güneybaLIsında Tacikistan, doğusunda ve

güneydoğundaÇin (Sinkiang<***) ile sınır komşusudurl. Yüzölçümü 198.500 Km 2 .dir2.

Kırgızistan'ın başkenti Bişkck (Frunze) olmak üzere,diğerönemli şehirleri Oş,Tokmak, Celalabad, Talas, Özgen vePrejevalsk'tır.Bu aradabaşkent Bişkek adı üzerinde dunnak:dayerindeolacaktır.

*

**

***

2

At:ılürk üniversitesi Atatürk Ilkcleri ve (nkdap Tarihi Enstitüsü Müdürlüğü

'"Türklerin ülkesi" manasınıifadc eden bu kelimenin işaret ettiği coğrafimefhumun Rus neşriyatında suistimallere uğraması ve Orta Asya'daki ycrli Türkleri

birleştirecekbir şiar olabileceği düşüncesiyle "Türk", "Türkistan" kelimelerine

karşı Rusların, bilhassa Bolşevik devrinde fcvkaliide hassasiyet göstermeleri üzerine 16 Eylül 1924 tarihinde Türkistan'daBolşevikMerkez idaresi'nin kararıyla

"Türkisatn" v "Türk Rispoblika" kelimeleri ortadan kaldırılmışve bunun yerine daha çok DoğuTürkistan. MoğolistanveTibeı mıntıkalarınıkapsayan" Orta Asya" kelimesi getirilmiştir." (A.Zcki Velidi Togan. "Türkistan" Ismi, Hududu ve

Mesahası Hakkında. Yeni Türkistan Mecmuasının5-6. Sayılarından Ayrı Basım,

Resimli Ay Matbaası. IstanbuL. 1927, s.2).

))oğuTürkistan.

EncyCıopediaBritanica. V: XIII, London, i963; pAlI; cncyclopedia International, X, Newyork. p.209; W. P and Zclda K.Coates, Sovicts in Central Asia, London, 1951. s.149.

Doç.DLNadir Devlet. ÇağdaşTürk Dünyası.Istanbul 1989. s.194; Cumhuriyet i Eylül 1991. Cumhuriyet. 5 Eylül 1991; Yeni Günaydın 8 Ocak 1992; Yeni

(2)

Bu ad, Pişpek Pişbek, Pişkek gibi çeşitli şekiııerde yazılmakta ve söylenmektedir.

Hürriyet Gazetesi'nde "Hazar Denizi'nden lssıkGö1'e" Türk Halklarıdizi • yazısını hazırlayan Fuat Bozkın, Bişkek'inhem larihen hem de ismen geçirdiği serüveninişöyle anlaunaktadır:

"Bişkek'e adınıverenBişkekBatur, 18.yüzylldayaşamışve Kalmuklarakarşı savaşmış bir Kırgız yiğidi. Öldükten sonra bu topraklara gömülmüş.Bir ziyaret olmuş. 1825 yılında o ziyaret yerinin bulunduğukesimde Bişkek Kışlağı(köyü) kurulmuş. ArdındanHokand Hanlığıburaya birsınırkalesi yapmış. 1860'ta Ruslar kaleyi ve bu toprakları elegeçirmişler.Ama sekiz yıl sonra (i868) bu kez Ruslar aynı yere kendileri kale yapmışlar.Ruslar bu Bişkek adını söyleyememişler onu Pişpekbiçimineçevirmişler.Sovyet devriminden sonra Frunze adı verilmiş. Bişkek sözü, kımız yapımında kuııanılan tokmağın adı.,,3.

Gazeteci, Bişkeksözü kım ız yapımında kullanılan tokmağın adıderken, bu kelime Mehmet Eröz'ün, Türk Dünyası'nda çıkan "KaşgarlıMahmut ve Anadolu Yörükleri" adlı makalesinde Pışmak, bişmek: (Er kımız pışdı) demek (Pişbek, pişkek, bişek, bişşek) denilen değnekle kımız dövdü demektir"4 şeklinde ifade

edilmektedir.

Gazeteci Fuat Bozkurt, başkent Bişkek'in doğal tasvirini de şöyle yapmaktadır:

"Bi~kekAlaDağ'ındar vadilerinden birindeyeralıyor. İkiyanda dikyamaçlı dağlar uzanıyor.Budağlanngarip bir görünümü var. Sabahlan soldaki,öğle sonrası ise, dağ yamaçları gözükmüyor. O mavi dağlar üzerine güneş vurduğu anda, görünmez oluyor"S.

Kırgızistan'ın coğralidurumuna gelince, ülkenin lll'sinden fazlasıbin ile üç bin metre ve Ij4'ü ise üçbin ilc dört bin metre yüksekliktedir. Fergana vadisi,Tanrı

3 4

s

Hürriyet. 3Şubat 1992.

DLMehmet Eröı:, "Kaşgarlı Mahmut ve Anadolu Yörükleri" Türk Dünyası, LO

Ağustos (VII), 1%8. s.36. Hürriyet, 3 Şubat 1992.

(3)

ve Altay sJrada~ları silsilesi, Kırgızistan'ın co~rafi konumunu belirler. GüneydoğusundaAtbaşıve Ferganaslrada~ları,güneyindeSusaınırlau sıradağları, kuzeyinde Kırgız sıradağları(Tann Dağlarınınkuzey uzantısı), kuzeydoğusunda Kunzey-Alalau sıradağlarıve doğusundaiseKırgızislan'ın deniz seviyesinden en yüksek bölgesini teşkileden AlalaU bulunmakla olup, Pobedi (7439 m.) ve Han Tengri (6995m.) zirvelerivardır.Busıradağlar,birbirinden yüksek yayla ve vadilerle ayrılırlar. Bunların deniz seviyesinden en yükseğini merkezdeki Narın vadisi, güneydeki Alay vadisi ve kuzeydeki Susamırvadisi teşkileder. Yüksek dağlardan çıkan nehirler düzensiz ve hızlı akıntılı olduğu için, ulaşıma değil ama elektrik enerjisi elde etmeye yaramaktadırlar. Narın,Tar, Kurşab, Kızılsu, Sarıcas-Aksu, Aksay-Kokşul, Mucun, Çu ve Talas ülkenin belli başlı nehirleridir6 .

Bu nehirler üzerine kurulan hidroelektrik santrallerinden yılda i65 milyar kW.saat enerji üretilir. Bu enerji Kırgızislan'ın ihtiyacını karşılamanın yanısıra ÖzbekiSlan, Kazakistan ve Tacikistan'a da nakledilir7.

Kırgızistan sınırları içerisinde bulunan ve dünyadaki en büyük krater göllerinden ikincisi olan Issık Göl, 6.202 km2lik bir alana sahip olup, deniz seviyesinden 1.609 m. yüksekliktedir. En derin yeri ise 702 m. olan bu göl, büyük bir surezervuarınasahiptir.

Muhtar Bekir'in, Türkistan Kıtası Coğrafi, TarihıHem UmranıCihetlerden adlı kilabında, IssıkGörde, Sazan, Çabak, KaraBalık,Asman ve Taban balıklarıve bundanbaşka çeşitli türdebalıklar bulunduğu8 yazılıdır.AnsikJopcdyaInternationaı, IssıkGöl'ün volkanik hareketlerdendolayı sıcak olduğunu,tuzlu olan bu gölünasla

buzlanmadığını4belirtmektedir.

Gazeteci Fuat Bozkurt da IssıkGöl'ün, sıcakgöl anlamına geldiğinive bu ismin verilmesinin sebebinin en soğuk aylarda bile buz tutmaması olduğunu

,!. 6 7 8 9

Devleı, ÇağdaşTürkDünyası.5.195.

A.g.e., s.195; Yeni Günaydın, LOŞubaı 1992.

Muhtar Bekir. Türkisıan Kıtası Coğrafi Tarihi Hem Umrani Cihellerden, LTab"

Taşkent 1918. 5.135. EI, X. p.2ü9.

(4)

yazarken, gerçekte gölün suyunun sıcak olmadı~ını,suyunda maden bulunduğunu sandığını,nitekim bunu göle girdiğindesuyun bir garip oldu~unu anladığınıve Sivas'takisoğukÇennik suyunu anımsatu~ınıifadeetmektedirıo.

İktisadi bakımdan Kırgızistan beş bölgeye ayrılmaktadır.Bu bölgeler: 1-Fergana(güneybatı;pamuk, ziraat ve hayvan besleme) 2- Çu ve Kebin vadileri ile Alatav etekleri (pancar, ziraat ve hayvan besleme) 3- Talas vadisi (hayvan besleme, ziraat, tütün) 4- IssıkGöl havzası(hayvan besleme, afyon, hardal) 5- Tiyan-Şan bölgesi (hayvan besleme, ziraat) dir.

Bu bilgiye göre Kırgızistan'ın ekonomisi hayvancılığa ve ziraate dayanmaktadır.Ziraate elverişli yerlerin önemli bir kısmı Rus göçmenlerine verildiğiiçin. Kırgızlardaha az verimli olan dağlık kısımlarda bulunduklarından, ziraat onlar için ancak yardımcıbir mahiyet taşımaktadır.Ziraateelverişliaraziler başkem Bişkek civarı, Bişkek-KaraGöl arası ve Issık Görün kuzey ve batı sahilleridir. Hayvan besiciliği ise Kırgızistan halkının ekonomik temelini teşkil etmektedir!i.

Ülkede gıdasanayi oldukçagelişmişolup, konservecilikte bugün dağılan Sovyetler Birliği içinde dördüncü sırayı alır. Bişkek, Oş, Tokmak, Ribaçiye, Prejevalsk gibişehirlerdekonservefabrikları bulunmaktadırıı.

Şiddetlikarasal iklimin hakim olduğuülkede 4.000'in üzerinde bitki çeşidi vardır. Bunlarınönemli birkısmı eczacılıkta kullanılırl3.

Kırgızistan'ın yeraltı zenginliklerine gelince, ülkede çıkarılan önemli madenler arasındakömür önemli bir kaynak teşkil eder. Bundan başka civa ve amirnon en önemli üretimi olan madendir. Tuz, arsenik petrol, sülfür, kalay, indium, kurşun, molibdenyum, tungsten, gümüş, altın ve muhtemelen uranyum gibi değerli madenler14bulunmaktadu.

iO Hürriyet, 4 Şubat 1992.

i i İslam Ansiklopedisi. C.VI, MaarirBasımevi. İstanbuL. 1955. s.736. i2 DevletÇağdaşTürk Dünyası.5.196; Yeni Gilnaydın.LO Şubat 1992. i3 YeniGünaydın. 10 Şubat 1992.

14 E.ı. X. p.210.

(5)

FerganaDağları'ndaise, firuze, cevher, yakut, zümrüt ve akik gibi kıymetli taşlar çıkmaktadırlS.

Ülkede elektrik, elektronik, tekstil (ipek), koza işleme

*

oldukça gelişmiş olup, yüksek kaliteli diod imalatı,demirdışı metaller, bilyeler, clcktrik motorları, transformatörler, makine halıları başlıcaihraç ürünleridir. Yıllıksanayi üretimleri 6.5 milyar rubledirl6 .

KıRGıZ

TARiHi

Adlarının menşci ve manası hakkında çeşitli görüşler ileri sürülen ve Çin kaynaklarındaK'i-ku, Kie-ku, Kic-ka-sse, vb. adlarla anılan KırgızlarınHan'lardan

(M.Ö.'~06-MS.220)bcri mevcudiyetlcri bilinmektedir. Asya Hunları nırr.anında

Baykal'ın batısında İrtiş nehri havalisinde bir Türk kavmi olan Ting-Iing'lerle

birarada oturmuşlardırl7. Fakat Kırgızlar kaynaklarda Türk asıllı olarak gösterilmemektc, kurtlan türeyen kimselerden değillerdirdiye bahsedilmcktedir. Bunların saçlarının kırmızı,gözlerinin yeşil, gururlu ve cesaretli insanlaroldukları belirtilmektedirl8 .

Tahmincn V. ve Vi. asırlarda Türkleşmiş kavimlcrden sayılan Kır~'7.'ar, 6.asrın sonlarındanitibaren Çin kaynaklarında Hia-kia-sseu19 yani Hakasadıyla anılmıştır.

GöktürkHakanıMu-kan zamanında hakanlığa bağlanan Kırgızlar

630-680

yılları arasında yaşananfetret devrinde müstakil bir hüviyetkazanmışlar,lLGÖktürk Hakanlığıdevrinde tekrM Göktürk idaresinealınmışlardır.

15 * 16 17 18 19

Bckir. Türkistan Kıtası.s.94.

Ipckçilik. Cclalabad veOş şehirlerindeoldukça gelişmiştir.(lA. C.VI. s.736). YcniGünaydın, LA Şubat 1992.

Prof.Or.1brahim Karesoğlu.Türk Milli Kültürü. 7.Baskı. Istanbul, 1991. s.130. Prof.Or.W.Eberhard, Çin 'in Şimal Komşuları Türkçe'yc Çevircn: Nimet Uluğtuğ,

Ankara. 1942. s.67.

Karesoğlu. Türk Milli Kültürü. s.130; Nadir Devlet. Rusya Türklerinin Milli Mücadele Tarihi (1905-1917). Ankara. 1985. s.28.

(6)

Fakat Kırgızlar VIII.yy.da Uygurlarla birleşerek Göktürk Devleti'ni •

~ıkmışlar, 840 yılındada Uygur Devleti'ni yıkarakÖtüken'de kendi devletlerini kurmuşlardır.

K'i-tan'lar (Çin'de Liao Sülalesi) 920'de bütün Moğalistan'ıele geçirince,

KırgızlarıÖtüken'den çıkarmışlarve eski yurtlarına sürmüşlerdir. Moğalistan'ı

idaresi altında birleştirmekisteyen Cengiz Han ise Merkit ve Naymanlarla yaptığı

savaşlar sırasında Kırgızlarıda itaaLCalmış (1207) ve böyleceKırgızlarCengiz Han

Moğollarına itaat eden "ilk Türk kavmi" olmuştur. 1217'de Moğollara karşı direnmek istedikleri için, ertesi yıl Yenisey'i buz üzerinden gççen Cengiz'in oğlu Coci tarafındancezalandmlan Kırgızların,bundan sonra arttk hakanları olmamıştu. CengizHan'ın oğluTolui'nin hissesinedüşenarazide Tolui'nin ulusuna dahil edilen Kırgızlar,ülkelerinde sadece birer reis tarafından idare edilerek iki kısım halinde yaşamayadevametmişlerdir20.

Kırgızların bulundukları yerler konusuna gelince, Eski Kırgızlar, Aral Gölü'nün ve Hazar Denizi'nin kuzeyindeşimdikiTobul veBaşkurdistan sınırlarında bulunmuşlar, miladdan önce üçüncü ve birinci asırlardadao civarda görünmelerine rağmendaha o zamanlarda bile bazı bölümleri doğuyagelerek Yenisey havzasına verleşmişlerdi.Yenisey havzasına yerleşen Kırgızlarınmiladi 1702 yılına kadar burada oturduklan bilinmektedir. Bunların başka bir kolu, tarihçe bize malum olmayan birçağda Tiyenşan ve Pamir taraflarına yerleşmişti21.

Bunlar Çinkaynaklarınagöreartık IV.yüzyıldaburadabulunuyorlardı.V.VII. yüzyıllarda Batı Tiyenşan ve civar bozkırlarda Kırgızların bir uruğu olan "Nuşibilerin" bazı oymaklarınınoturduğuda kaydedilmektedir. XVJ.yüzyllda Yedi· su eyaletinde bulunan Kırgızlar, Moğol Hanı Ahmed Han'ın oğullarındanHalil Sultan idaresinde ve bir kısmı da Kazak hanlarına tabi bulunmaktaydılar. Türkistan'ın kuzey kısmını hakimiyetierine alan Kalmuklar 1703'te Yenisey

20 Kafesağlu.Türk Milli Küııürü. 5.130·131.

2i Ord.Prof.A.Zeki Velidi Togan. Bugünkü Türkili Türkistan ve YakınTarihi.c.ı. Batı ve Kuzey Türkisıan. ı.Baskl. İstanbuL, 1981, s.69.

(7)

..

• Kırgızlarından 3-4 bin çadırlık bir kafileye İli havzasında yerleşmemüsaadesi vermişlerdir. 1757'de bu devletin Çinliler tarafından ortadan kaldırılmasıyla

• Kırgızlar,toptan AI12y'a göçetmekistemişlersedebaşarılı olamamışlardır. Bunların

birkısmıKazaklar ve Altaylılarla kanşmış,birkısmıYenisey'e Sagay veKaçların

yanına dönmüştürn.

Kırgızlariçin aı;11 felaketli yıllar, Rusların ilerlemesiyle başlayan yıııardır. XIX.yy'dan itibaren başlayan bu ilerlernede Ruslar, işgal ettikleri yerlerde birçok müstahkem mevkilerkunnuşIarve buradaki askerlerin himayesinde, Kırgızlarınen verimli arazilerini ellerinden alarak, Rus muhacirleriniyerleştinneye başlamışlardır. 1847'de Kopak kalesi ile i854'te, Alına-Ata kurulmuşve Kırgızların kuzeyinde bulunan Uzun Ağaç, Pişpek (Bişkek)ve Tokmak mevkileri zaptedilmiştir.1861 'de

ise1ssıkGö!ci\'arı Rusların eline geçmiştir.1867'de Kırgızistan'ın birkısmı

Yedi-Su eyaletine dahil edilerek, Türkistan vilayetine bağlanmış,bir kısmıdaSır-Derya ve Fergana eyaletleri ilebirleştirilmişLir. i876'daKırgızistan'ıngüney kısmıda Rus idaresine girince, KırgızlarlaRuslar arasında kanlı bir mücadele başlamış, bu mücadeledeKırgızlarbüyük ölçüde can, mal ve arazikaybına uğramışlardır.Ruslann takip ettikleri bu siyaset Kırgızlarıçöl ve dağlık araziyedoğru ittiği gibi, halkın gittikçefakirleşrnesin(,nedenolmuştur.

Böylece 1903-1913yıllan arasında Kırgızlarınnüfusu %7-10 ve mallan da % 27oranında azalmışu23.

Halk arasındaki memnuniyetsizlik giderek anmış 1898'de Fergana'da

dindarlığıiletanınan vegeniş halk kitleleri üzerinde büyük etkisi olan Dukçi (Igçi)

İşan, (asıl adı Mchmed Ali)adlıbirşeyhinEndican'dabaşlattığıisyan, üç gün içinde

bastırılmıştı. Dükçi İşan ve yardımcısı idam edilmiş, 800 kişi de tutuklanmıştı.

300'den fazla kişi çeşitli cezalara çarptırılmış,ceza olarak da İşan'ın oturduğu

verimli Ming-Tepe (Bin-Tepe) kışlağı(köyü) ile Ruskışlasına yakın başkabir köy ahalisi köylerinden çıkarılarak, toprakları müsadere edilmiş ve buralara Rus

22 IA, c.vı, 5.738. 23 A.g.a, 5.739.

(8)

göçmenleriyerleştirilmişti.Ruslar Fergana viIayetihalkınadabir milyon ruble ceza ödeninnişti24.

Hiçbir zümre farkı gözetmeden bülÜn Türkistan halkını Rusya • sömürgeciliğineve zulmüne karşı ayaklandıranbir diğerisyan da 1916 isyanıdır. Birçok Kırgız boyunun da katıldığıbu isyan Türkistan ı.arihi bakımındanoldukça önemlidir. Rus Genelkurmayının isteğiyle,Çar ILNikola'nın25 Haziran 1916'da Türkistan ve Kafkasyahalkındancephe gerisi hizmetlerineişçicelbetmek hususunda yayınladığıferman bu isyanın çıkmasındaen elkili faktör olmuştur. Bu fermana göre Türkistan'dan 250 binişçi talep edilmekteydi. Rus idarecileri ıaLen ezilmişve perişan olmuş halkın durumunu dikkate almadan bu fermanı uygulamaya başlamışlarve mukavemet halinde ise bunu zorla ve silah la yapmaya kararlı olduklarınıgöstermekten de çekinmişterdi. TürkistanlılannTürkiye ve hilafele bağlılık duygularının oldukça kuvveıli olması ve bu fermanla cepheye işçi gönderilmelerinin Türkiye'ye karşı savaştaRuslara yardım edecekleri düşüncesi onlan Ruslarakarşı galeyana sevkeden bir diğer önemli faktördü25 .

1916 yılındacephe gerisi için işçi celbi fermanı üzerine bir kısım Kırgız gençleri komşuÇin'e kaçmışlardı.6 Ağustos 1916'da Pişpek (Bişkek) etrafında başlayanisyan kısazamanda diğerbölgelere de sıçramış!ı. Ancak Türkistan Genel Valisi Kuro Patkin'in 16 Ağustos'ta birliklerine isyancılaraöldürme, sürülerini, topraklarınıve varlıklarını müsadereeımeemrini vermesiyle derli toplu olmayan isyan büyük bir katiliamlabastırılmIŞtı. ı917yılında yapılan tahkikata göreyalnız KırgızTürklerinden 80 binkişi öldürülmüş,bu katliamdan 150 bin kadarKırgızve Kazak Türkü kunuluşu,Çin idaresindeki Doğu Türkistan'ın Kulca ve Kaşgar şehirlerinekaçmak tabulmuşıu26.

24 Prof.Or.lbrahim Yarkın, "Türkistan'da Çarlık Rusyası'nın Baskı ve Sömürme IdaresincKarşıIsyanlar". Türk Kültürü, 87 (Ocak 1970),5.217.219.

25 A.g.e., s.220-221.

26 1916 isyanı hakkında tcferruatlı bilgi için bkz. (Devlet. Rusya Türklcri'nin Milli i

Mücadele Tarihi (1905-1917). 5.257-259).

(9)

Bu

isyan hareketi dolayısıyla Rusların, Türkistan halkına yaptıklan mezalim, o dönem gazetelerinde görülmekteydi27 .

~ Ruslarla Kırgızlar arasındaki mücadele 1917-1924 yıııarı arasında "Basmacılar"hareketişeklindedevameuniştir.

Bu

dönemde Türkistan'ın kurtuluşu için büyük mücadele veren Enver Paşa'nın öldürüldüğüPamir eteklerindeki çegan tepeleri de Kırgızistan sınırları içindeyeralmakt<:ıdır28.

1917 ihtilali başlarında diğerTürkboylarında olduğugibi Kırgızlarda yeni birteşkilatlanmahareketi başlatarak başta Bişkekolmak üzere birçok merkezlerde,

Kırgızileri gelenlerini ve münevverlerini içine alan İslam Şüraları ilc Alaş-Orda Cemiyeı.Jerivebunların şubelerini açmışlardır.

17 Şubat 1918'dc ilk kurultaylarını toplayan ve böylece ilk defa milli mukadderatlan üzerinde serbestkonuşmakve karar vermekimkiınınıbulan Kırgızlar, kendi mim,medenı, iktisadıve bilhassa arazi meselelerini elealmışlarve böylece geniş halk kitlelerini genel durum hakkında bilgilendircrek aydınlatmışlardı. Ruslarakarşı kendi haklarını korumak üzeresiHihlarıiledağa çıkan Basmacılann baskısı altında bazı kolaylıklarelde eden Kırgızlar, 23 Ekim ı919'da Yedi-Su müslüman partisi kurultayına katılarak siyası isteklerini belirtmişlerve nihayet 4 Kasım 1922'de Bişkek'te Kırgızistan'ın müst<:ıkil bir bölge halinde teşekkülü meselesini ortaya atmışlardı.1924 Ocak ayında ise Kırgızistan muhtar bir ülke olarak ilan edilmiş, 1926 Şubat'ındada Moskova'ya bağlımuhtar bir cumhuriyet olmuştur. Kırgızistan 1936 Aralık'ında Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği içinde bir Sovyet Sosyrrlist Cumhuriyet olarak yeralmışve 1971 yılında da 339 milletvekilindenoluşanYüksek Şüra kurulmuştur29

KıRGıZLARDA

DiN

27 ATASE A, K.1857. D.428. F.S-20. 28 Hürriyet, 3 Şubat 1992.

29 L.A. evı, 5.739. Türk Ansiklopedisi, e.XXII, Milli Eğilim Basımevi, Ankara,

(10)

Kırgızlar müslüman olup sünni ve Hanefi mezhebindendirler. İslamiyet bügünkü Kırgl7.istan'a XVI.yy'ın sonları iLc XVILyy'ın başlarında Fergana vadisinden girmeyebaşlamıştır.Merkezi ve Kuzey Kırgızistanancak XVIII.yy'ın ..

başında müslüman olmuştur. Kırgızların İsH'imiyeti kabulünde sufi tarikatları önemli rol oynamışlardır. Çünkü Kırgızlardamevcut olan güçlü kabile sistemi tarikatlann hareketlerinikolaylaşurmışur.

Kırgızistan'dagelenekselolarak dön tarikat olup, bugün demevcuııur.Eski bir Buhara tarikatıolan Nakşibendilik,bilhassaKırgızistan'daoldukça yaygındır. İkinci eski tarikat ise Fcrgana vadisinde XVIILyy'ın sonlarındaortaya çıkan ve Il.Dünya Savaşı'ndansonra buraya sürülen Kuzey Kafkasyalılar ı.arafındantekrar

canlandırılanKadiriyetarikatıdır.Üçüncü hir ı.arikat,Güney Kazakistan'dan gelen Yeseviye dördüncüsü de Kübreviye'dir. Bunun dışında XIX.yy'ın sonlarında çıkan

Laçi ve Çaçtuulşander (Saçlı İşanlar) tarikatıeridir.

Dini yöndenKırgızistaniki ayrıbölgede incelenebilir. İlkimerkezi kuzey ve doğudaki dağlıkyöreler(lssıkGöl) ileNarın'ın doğu kısımlarıolup, buradaki ahali fazla islamıaşmamışve hala eski şamanistadetleri yaşamaktadır.Bu bölgelerde ibadete açik ancak dört cami tesbitedilebilmiştir.BunlarBişkek,Panfilov, Ço'lpan Aı.a (Issık Göl) ve prC'.i"··~lhk'ta hulunmakwoır ki bu sonuncusundaki caminin adı Dungen camidir. (Çinli müslümanlar) İkinci bölgeyi Kırgızisı.an'ıngüneyi teşkil

eder. (Oş oblasl! ve Narın ohlastının batı kısımları-Fergana vadisi) Buranın yerli ahalisi Kırgl7.larve Özbekler XVLyy'da Hokand'ıntesiriyle müslümanlığıkabul etmiştir. Oş şehri ibadete açık dört cami ilc Orta Asya'nın (BatıTürkistan) dini merkezlerden biridir. Bu bölgede enazındanyirmi cami tesbitedilebilmiştir.

Kırgızistan'daresmimakamların(komünist idarenin) bir zamanlar tahammül

edemediğifakathalkınkutsalolarak kabulettiğibirçok yer mevcullur. Bu yerler bir

çeşit hac merkezleridir. Kırgızistan'dadini hayaıınçok canlı olması Orta Asya Cumhuriyetleri içinde, Özbekistan'ın dışında en çok Kırgızistan'dadin aleyhtarı

(11)

t propagandaların yürütülmesine sebep olmuştur. 1948 ve 1975 yılları arasında

başkent Bİşkek'te 69 İslamiyet aleyhtan kitap yayınlanmıştır30.

Kırgızistan'dakibu faaliyetleri komünizmin yoksun olduğu maneviyattan

korkmasıve islamiyetin Kırgız halkı arasında kaynaştırıcı ve birleştirici bir güç

olarakdüşünülmesi şeklinde değerlendinnekmümkündür.

KıRGıZ TÜRKÇESİ KıRGıZ EGİTİM VE KÜLTÜRÜ

KırgızTürkçesi, Türk dilininkuzey-batıgrubuna giren lehçelerinden birine verilen addır.L.Ligeli'nin sınıflamasında KırgızTürkçesi Kıpçaklehçeleriarasında yeralır.K.H.Menges,Kırgızca'yaTürk dilinin Aral-Hazar grubu içinde yervermiştir.

Bu grupta Kırgızdilinin yanında Kazakça-Kaurakalpakça, KıpçakÖzbekçesi ve Nogayca da vardır. KırgızTürkçesi ses ve gramer yapısı bakımındanKazakça'ya

yakındır.

KırgızTürkçesi'nin tarihı gelişmesiüç ana evreyeayrılabilir:Eski Kırgızca

(En eskiçağlardanVIII.IX.yy'a kadar), Orta Kırgızca (X-XV.yüzyıl),Yeni Kırgızca

(XV.yy'dan günümüze kadar).

Sonyıllarda yapılan araşıırmalarsonundaKırgızdilinin iki ana kolaayrıldığı anlaşılmışıır: I-Kuzey Kırgızca2-Güney Kırgızcauzmanlara göre GüneyKırgızcada

doğu ve baıı olmak üzere ikiye ayrılır.Güney Kırgızca'da,Kuzey Kırgızca'da kullanılansekiz ünlüye karşılık,dokuz ünlü vardır. Bundan başka bu bölümdebİr

heceli kelimelerin sonundaki v sessizi de muhafaza edilir. Su yerine Suv gibi. Yine sonyıııardaortak birKırgızdiligelişmişıir. Bu dil, Kırgızlehçelerinin oTlak ses ve sözlük özeııiklerinin gözönünde ıuıulması sonunda meydana

geıirilmişıir.AncakKırgız yazıdilinde daha çok KuzeyKırgızca'nınrolüvardır.

Eskiden KırgızlarınArap alfabesine dayanan biryazı sisıemleri vardı. 1923

yılında Şair Kasım Tınıstanoğ1ı'nın ıeklifiüzerine bu yazı sisıeminde, Kırgızdilinin fonelik özellikleri gözönüne alınarak birtakım değişiklikler yapılmışıır.25-27

Mayıs1925'leBişkek'le yapılanbirıoplanııda, KırgızMuhtar Bölgesi için yeni bir

(12)

yazı sistemi kabuledilmiştir.24 harften meydana gelen buyazısistemi 1927'e kadar kullanılmıştır.Ancak Arap alfabesine dayanan bu yeni sistem,Kırgızdilinin fonetik özelliklerini yansıtamamışve gittikçe artan ihçiyaçlan karşılayarnamıştır.Bunun üzerine Arap alfabesi yerine Latin alfabesine dayanan yeni biryazıkabuledilmiştir. Bu alfabe reformutasarısıda Tınıstanoğlı wafından işlenmiştir.i2Aralık 1927'de bu tasan kabul görerek yürürlüğe girmiştir. Başlangıçta24 harf olan bu yeni yazı sistemine sonradan yedi harf daha eklenmişve harf sayısı31 olmuştur. ı938'de çıkanyeniyazım kılavuzu Kırgızca'da kullanılmadığıiçin "b" harfini kaldırınışur.

1939'da "Kızıl Kırgızistan" Gazeteside çıkan kollektif bir yazıda, Rus alfabesine dayanan yeni bir yazı sisteminin kabul edilmesi üzerinde durulmuş, bunun üzerine düzenlenen yeni yazısistemi i2 Eylül 1941'de kabuledilmiştir.Rus alfebesinden yararlanılarakmeydana getirilen bu alfabede 36 harfvardır.Yeniyazı sisteminde, Rus dilinde bulunmayan Ö, u ve ü sesleri için özel harner kabul cdilmişti.-3l.

i923'te ilk Kırgızca ders kitapları hazırlamak durumunda bulunan Kırgızistan'da1924 yılında457 ilkokul ve iki ortaokul varken, 1935'te bu sayı 1.562 ilkokula ve 106 Oftaokula yükselmiştir.Bunlara i pedagoji enstitüsü (290 öğrenci) ve 12 teknikum (J'ü pcdogoji) eklenmiştir.1935'te öğretmen kadrosu 4.200'e (Kırgızlar2i59) çıkmıştır32. 1934'ten, sonra Kırgızistan'da7 yıllık okul bitirme mecburiyeti konmuş,bütün kız çocuklarınınokula yollanmasıise ancak i959'dan sonra gerçekleşmiştir. Kırgızistan'da

8

yüksekokul mevcut olup, 1965

yılında Kırgızistan İlimlcr Akademisi kurulmuştur. Kırgızistan'dai7 araştırma

enstitüsü mevcuttur33 .

Kırgızistan'da gazete neşriyatınagelince, i924'te Kırgl7.ca ilk gazetenin çıkması, Kırgız edebiyatı alanında hızlı bir gelişmeyeyol açmıştır. Erkin tb (Hürdağ)daha sonra "Kızıl Kırgızistan" adını almıştır.Erkin tö gazetesinden sonra

31 TA. c.xXIL. s.46-47. 32 lA, C.VI, s.739.

33 Devlcı. ÇağdaşTürk Dünyası,5.198.

190

(13)

"canı madanıyatcolunda" (Yeni Medeniyet Yolunda)adlı edebıbir dergi çıkmaya başlamışur.1927-l928'de"Erkıntö" gazetesinebağlıolarakKırgız Yazarları Birliği (KızılUçkun) kurulmuştur.1930yılınakadar Kırgız yazarları,Kazak örneklcrinin veAlaş-Ordaideolojisininağır baskısı altında kalmışlardıı34.

KırgızlannhalkedebiyaLıarınabakacak olursak,bunlarınoldukça Iirik ve içli olduğu görülür. Türk dcstanlarınınise en güzel örneklerini Kırgızlar vermiştir. 400.000 mısradan oluşan Manas Destanı,Türk destanlarıiçinde öncmli bir yere sahiptir. Dünyada şimdiyekadar Manas Destanı kadar büyük bir destan tesbit

edilememiştir.Bu destan hakkındailk bilgi 1849 yılında Kazak-Kırgızlardaidare

amirliği yapan Rus memuru Franel Larafından hükümete vcrilen raporda görülmüştür.Franel'dcn yedi yıl sonra, Kazak aydınlarından Çokan Velihanov, l856'da Kırgızlar arasında yapuğıhir seyahatsırasındaManasDestanı'nı keşfetmiş, sonra budestanın 19.000 mısralık hirkısmı mqhur Türkolog, W .Radlofftarafından "T ürk Halk Edebiyalı i\;um uneleri" küııiyatın ın V .ci Idi olarak i885 'tc yayınlanmıştır35.

Manas Destanı,Barthold'un da ileri sürdüğüne göre IX.ve X. yüzyıllarda teşekkül etmişLİr. Bu dcvir Kırgız İmparatorluğu'nunen parlak çağı olmuş ve destanda buyıllarmücadelesi ima yoluylahatırlaulmışıır36.

Bu destan, baş kahramanıManas, onun oğluSemcLcy ve torunu Scytck'in hayat/anndan bahseden üçŞahıslı büyük bir eserdir vc Manas DestanıFirdevsi'nin

Şehnamesi'nin iki mislinden Homer'in İlyada'sının onaltı mislinden büyüktüı37.

Manas Destanı Kırgızve gcnellikle Orta AsyaTürklüğüiçcrisindegörmüş olduğu rağbct üzerine bir de Manaseı" adı altında bir halk şair nakilleri grubu meydana gctirmiştir. Bunlar arasında üç ay müddctle Manas Dcstanı nakIini biLİremeyen A.Sagımbayve Orozbak gibi dcğerli kişiler bulunmaktadır.Kcndinden

34 TA. C.XXll. s.46.

35 Türk Dünyası EL Kitabı. Ankara. 1976. s.388.

• 36 Prof.Dr.Ahmet Caferoğlu.Türk Kavimleri. ı.Baskı. Isıanbul. 1988. s.30. 37 Türk Dünyası El Kitabı. 5.388.

(14)

önce büyük nakiııer kuşağımevcut olmuş ve bunların kurduklan Manascıekolü bugüne kadar kendini muhafazaeuniştir38.

Ayrıca Kırgız destanlarında,yüzylllarca süregelen bağımsızlıkmücadeleleri "akın" adlı Kırgız şairleri tarafından kopuzla dile getirildiğigibi, Kırgız halk edebiyatındaepikşiirve nesirparçalarınacomokcomokcuıar, ır adıverilen lirikşiir parçalarıise ırcılar tarafından söylenmektedir. Comokcular genellikle hikayeci ve masalcıdır, ayrıcaküçükkahramanlık destanlarıda naklederler. ırcılartürkü söyler, kendileri de ieat ederler.

Kırgızların tamamiyle kendi boylarınamahsus edebi türleri vardır. Bunlar arasındaözellikle"kızçoban"lara mahsus "Bekbekey" ve "Saksakay" dikkati çeker. Ayrıca"erkek çoban"lara mahsus bir de "şırııdan" adlıtürkü vardır. Kırgızlannen çok sevdikleri hak edebiyatıtürü atasözleri ve deyimlerdir. Şairler arasındamoda olan "aytışlar"ise Türk sazşairleri arasında söyleşme yarışınabenzer. Bunlaryalnız iki halk şairi arasında olur. Fakat daha çok şairin katıldığı"Sermerden" türü de vardır.

Bunlardışında, Kırgız hayatınınbütün yönlerini konu edinen edebiyat türleri de vardır. Hayat acılarından şikayetidile getiren "annan" ayrılık acılarını işleyen "koştoşuu" düğünleri canlandıran "koşok" "koşak"türküleri hemdüğünlerde,hem de ağıtlardasöylenir. EğlenceninmatemJebirleştirildiğibu tür,Kırgızlaramahsus olsa gerektir39.

Görüldüğü üzere Kırgızların yazılı ve sözlü halk edebiyatıarı oldukça zengindir. Bu da Türk milletinin köklü bir geçmişe sahip olmalarından kaynakIanmakıad ır.

BUGÜNKÜ KIRGIZİSTAN'A GEÇİş

Sovyetler Birliği'nde Mihail Gorbaçov'un başa geçmesiyle takip elliği yeniden yapılanma ve açıklık politikası, sürekli değişen ve gelişen dünyada

38 Caferoğlu,Türk Kavimler, 5.30.

39 Meydan Larousse, C.VII, Istanbul, 1972, 5.246.

(15)

.1

i komünizmin demokrasikarşısında devamlıkan kaybettnesi veköhneleşmiş yapısına

karŞı zorunlu bir reform hareketi olarak ortaya konulmuştur.Özellikle Sovyetler • Birliği'nin ekonomik çöküntüsü onun dağılma ve parçalanma sürecini de

hızlandırmıştır.

Budağılma ve parçalanma süreci 70 yıldan fazla komünizm kıskacıiçinde

çırpınan Orta Asya (Türkistan) Türk Cumhuriyetlerinde yaşayanTürk halkını

umutlu birbekleyişlehareketlenmeyesevketmiştir.

14Ağustos i991 tarihindeÖzbekistan'ın başkenti Taşkent'tebir araya gelen, Kazakiswn, Özbekistan, Türkmenistan,Kırgıziswn,Tacikistan Cumhuriyetlerinin devletbaşkanlarıylaAzerbaycan Cumhuriyetibaşbakanının katıldığıbirtoplantıda,

bu cumhuriyetlerin bölgeninçıkarlarınısavunmakamacıylaMoskova'dan bağımsız

olarak birbirleriyle ekonomikilişkilerkurmakararı almışlardır.Azerbaycandışında,

bu beş cumhuriyetin ekonomik işbirliğiiçine girmesi, bucumhuriyeılerin yeniden

birleşerek"Yeni bir Türkistan"oluşturmalarınınilkadımıolarakdeğerlendirilmişur. Toplantıdan sonra Orta Asya toprakları ve Azerbaycan ekonomilerini

geliştirmekve pazar ekonomisine geçilmeden önce beliren krizden çıkabilmekiçin

güçıerinin birleştirilmesinedair ortak bir deklarasyon yayınlanmışur.

Beş Orta Asya Cumhuriyeti'nin liderleri, ekonomik işbirliğini gerçekleştirmeküzere bir "Yürütme Konseyi" kurulmasınaveAzerbaycan'ın da bu konseye kaulmasına, konseyin merkezinin Türkmenistan'ın başkenti Aşkabad olmasınakararvermiş1crd00.

Sovyetler Birliği milleLler mozağinde yoğun bir trafik ve heyecan içinde

yaşanan bağımsızlıkhareketleri olurken, dikkatler bir anda 19 Ağustos 1991'de Mihail Gorbaçov'a karşı düzenlenen bir darbe ile düşürülmesine41 yönelmiş ve bu darbe onunreformlarının,muhafazakarlar,Kızılorduve KGS'yikaygılandırmasından

ileri geldiğini açıkça ortaya koymuştu. Fakat Satı'nın Gorbaçov'un görevine

40 Cumhuriyet. 16 Ağustos 199ı.

(16)

iadesinde

ısrar

etmesi ve darbeye protestolann

artması

42 onun 21

Ağustos

1991 i

akşamıgörevibaşınaiadesi43 sonucunuvermişti.

.'

Darbe girişiminden hemen sonra Letonya, Litvanya ve Estonya'nın bağımsızlıklarınıilan etmesi üzerine A.B.D. Başkanı Bush, son gelişmelerin bağımsızlıksürecini hızlandıracağını söylemiştir44. Ukrayna'nında, Letonya, Litvanya ve Estonya'nın ardından bağımsızlığınıilan45 etmesi artık Sovyetler içindeşiddetlibirçözülmeııin arkasının kesilmeyeceğinikesinliklegöstermişti.

31 Ağustos 1991'de ise Özbekistan ve Kırgızistan bağımsızlıklarınıillin ederek,bağımsızcumhuriyetlerkervanına katllmışlardl46.

Türkiye Cumhuriyeti, bütün Türk cumhuriyetlerinin resmen kendilerinin tanınmalannıistemelerinden sonra, bu cumhuriyetleritanıyanilk Türk Cumhuriyeti olmuştur.

Daha sonra Türkasıllıbu cumhuriyelleri resmi ziyaret için Türkiye'ye davet etmişve bu davet Türkiye'nin MoskovaBüyükelçiliği tarafındanbu cumhuriyetlerin devlet başkanlarına (Kırgızistan Devlet Başkanı Asker Akayev) resmen

iletilmiştir47.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti, dağılan Sovyetle Birliği içinde bağımsızlıkıarınıilan eden Türk Cumhuriyetleriyle,asırlardırvarolan tarihibağları gözönünde tutarak, siyasi, ekonomik, kültürel, sosyal yakınlığını daha da kuvvetlendirmeyeçalışmaktadır.

Türk Cumhuriyetlerinin bağımsızlıklarınıelde etmesinden sonra Türk gazetelerindeçeşitlidizi yazılar hazırlanmaksuretiyle bu cumhuriyetlerhakkında bilgi verilmiş ve 70 yıldan fazla komünizm zinciri altındaesarethayatı yaşayan Türk halklarının geçmi~i ve bugünü aydınlatılıpilk defa Türk objektifleriyle

42 Cumhuriyet, 21 Ağustos ı991. 43 Cumhuriyet, 22 Ağustos 1991. 44 Cumhuriyet. 24 Ağustos 1991, 45 Cumhuriyet, 25 Ağustos 1991. 46 Cumhuriyet, 1 Eylül 1991. 47 Cumhuriyeı,24 Ekim 1991.

194

(17)

...

"

görüntülenerektanıtılmıştır.Bu diziyazılar, onların geçmişlerineyani tarihlerine ve kültürlerine olan bağlılıklarınane kadardeğerve önem verdiklerini, milti benlik ve varlıklarını komünizmin koyu taassubuna rağmen asla unutmadıklarınıortaya koymaktadır.

CengizÇardar'ın"Asya HilfıliTürk Yıldızı" adlı dizi yazısında Kırgızlann kendilerini "Türklerin atası" Kırgızistan'ıda "Türklerin atayurdu" olarak gördükleri bel irtilirken, ortayaçıkangerçek onların hem tarihi hem de kültürel bağlılıklarını nasılmuhafaza ettiklerini gösteren güzel bir örnek olarakkarşımıza çıkmaktadır.

Kırgızistan'ın Oş şehrindekomünist partisinin ikincı sekreterliğini yapmış ve şimdi milletvekili olup, cumhurbaşkanıAsker Akayev'i cumhurbaşkanlığına seçtirenlerden biri ve ayrıca Kırgızistan'daÖzel Sektörü Destekleme Fonu'nun başında bulunan Begiş Ahmedav'a ait olan yukarıdakisözler, Kırgızlarıngenel düşüncesini yansllmaktadır.

Cengiz Çandar, Begiş Ahmedav'la yaptığı görüşmeyi şöyle anlatıyor: Ahmedov önceAlı.ay dağını çizmiş.Türkler ilk kez orada dünya \'C larih sahnesine

çıkmışlar. onun Türklerden kastettiği ise Kırgızlar. Onlar oradan ilerleyerek bugünküKırgızistan'a gelmişler. KırgızlarAla too (herhaldeAlı.ay sözcüğünüifade ediyor. Bu da~a Ka7akisı.an'da Ala ıa" deniyor. Türkçe anlamı ise Ala Dağ) geldiklerinde burada Türkleri yaşar buluyorlar ve onları bugünkü Tacikistan'a sürüyorlar ve Taciklerin eşleriyleevlenerek Özbekler ortaya çıkıyor. Buna göre Özbeklerin kökeni saptanmışoluyor. Kırgız(Türk) babadan Tacik (Fars) anadan

doğanbir Türk dilli topluluk. Kırgızlardaha sonra Iran çevresineulaşıyorlar, onları

yenerekeşleriyleevleniyorlar ve Azeriler ortayaçıkıyor.Ata yani baba Türk olunca onlar da Türk oluyor.

Anadolu Türklerinin kökenine gel ince, Kırgızlar Anadolu'ya giriyorlar, Bizans'ıyenerek, Rum, Ermeni, Sırp hatta Ukraynahanımlarını alıyorlar,onlarla evlenerekOsmanlıTürk veya birbaşkadeyimle, bugünkü Türkiye'nin Türk miIleti oluşuyor!Türklerin kökü böylece Kırgızlaroluyor. Kırgızlariki boyaayrılmışlar.

(18)

Biıi Kıpçaklar, di~eri Oğuzlar, Kıpçaklannbir kolu Rusya içlerine ilerleyip Ruslan , yeniyorhanımlanylaevlenerek bir Türk boyu daha ortayaçıkanyorlar."Tatarlar.

Özbekler, Azeriler ve biz Anadolu Türkleri Kırgızlann Oğuz boyundanız, " Kazaklar, Tatarlar iseKıpçak boyundan kök ise hep aynı: Kırgızlaı48.

Tabii kiBegiş Ahmedov'un Türklerinvaroluşteorisi oldukça abarulı.Ancak

Kırgızların, Kırgızları"Türklerinatasl"Kırgızistanıda "Türklerin atayurdu" olarak görmelerinin bir sebebinin yapuğımız araşurmalar sonucunda bir destana

dayandığınıgörmekte gecikmiyoruz. Bu destanın adı Türkdestanıolup, destanda

yuzıldığınagöre "Türklerinatasıolan "Türk" bütündoğu taraflarınıgezdi. Nihayet bir yere geldi. Oturmak içinorasını uygun buldu Buranın adı "IsıgGöl" dü. Çünkü burada deniz vardı. Suyu sıcaktı, çeşmelerçok olup yanındazengin otlaklar olan büyük dağları vardı "Türk",Tanrıya yakarıp orasını istedi. Yakarışı kabul olunup orada ikamet etti ... ,,49 denilmekteydi.

Görüldüğüüzere Türkdestanında,Türklerinatasıolan Türk'ünyerleşLiğiyer

lssıkGöl'dür vebura,;ıda bugünküKırgızistan sınırlarıiçindeyeralmaktadır.

Yine aynı dizi yazıya dönecek olursak, Kırgızistan Kültür Bakanı

Nazarmatov da Begiş Ahmedov gibi Türklerin varoluş teorisine bir yenisini ekliyordu. Kırgız, Kazak aynı milletdir. aynı halkur diyor. Zaten i920'lerde

Bolşevik idaresi bu bölgelerde kurulduğundacumhuriyetin adı "Kırgız Özerk Cumhuriyeti" imiş ve "Kırgız, Kazak" beraber anılırmış. Kazaklar daha sonra 1925'te "Kazak Özerk Cumhuriyeti" olarakayrı sayılmışve 1936 sonunda apayn bir cumhuriyet haline gctirilmiş...

Kazaklarla Kırgızlar arasındaki farktan çok daha fazla benzerliğini, Kazakistan'ın başkenti Alma-Ata'da "Egemendi Kazakistan" Gazetcsi'nin eski

sosyalisLİk Kazakistan'ıngenci yayın yönetmeni ve Cumhurbaşkanı Nur Sultan Nazarbayev'in yakını milletvekili Şerhan Murtaza, gayet veciz bir biçimde ortaya koyuyor: "Kazak-Kırgız aynıdır. Kırgız dağda yaşayanı,Kazak isebozkırda!" diyor.

48 Sabah, 27 Ocak 1992.

49 Togan, Bugünkü Türkistan Türkili ve Yakın Tarihi, c.1,s.7.

(19)

i

&

Cengiz Çandar, bütün bunların BegişAhmedov'u ikna etmek için yeterli olmadığını,onun daha ziyadefarklarıvurgulamayabayıldı~ınısöylüyor.

Kırgızlar ilk bakışta, ÇinIilere, Mo~ollara, Endonezyalılarada pekala benziyorlar. Bunun Cengiz Han ordularıylagelen Moğollarınyol açtığı kanşım

olabileceğiniasla kabullenmiyorlar. Cengiz kim? sorusuna (Türk mü Moğolmu?)

atası(yani babası) Moğol'dur. apası (anası) Kırgız'dır,Türk'tür. Atası Moğolların Taygi (at yavrusu tay kelimesinden geliyor)boyundandır, cevabınıveriyorlar. Atası Moğol olduğu için Cengiz Han'! sahiplenmiyorlar. Atanın Türk yani Kırgızlığı önemli. O olmazsa Türk diye, Kırgızdiye sahiplenmiyorlar.

Bu arada Kırgızlarıkendinize güldürrnek istemiyorsanız sakın ulasal içki kımızın, neoldu~unu bildiğinizi söylemeyiniz. E~erat sütü derseniz, kahkahadan kınlıyorlaT.Çünküal~rkek, dişisiise hey. Tayaynı tay. Kımızbey sütü ...

Dün, bugünaynı,yann farklıenegün ve ertege olarak söyleniyor. Birbaşka kendinizi güldürme yolu,anlasınlardiye Kırgızca'yaözenip"kanndaş" olduğumuzu kardaşyerine söylediğimizdeoluyor. ÇünküKırgızca'da karındaş,küçükkızkardeşe deniyor. Ablakarşılığıise tertemiz bir Türkçe,Ece~

Kırgızlarbizim y ilebaşladığımızı her kelimeye c ilebaşlıyorlar.

BegişAhmedov"Bakın".1'~:"sizlekardeşizama atadan.Atamızbir.Anarnız

"Anavatan dersiniz, biz ise "Ata yurt"! Burasısizin Atayurdunuz! Atayurdunuza hoşgeldiniz. Çok ayrı düştük. Düşürdüler bizi ama, biz birbirimizi bulduk. Atayurdunuz sizindir, Atayurdunuzahoşgeldiniz!....50.

Begiş Ahmedov'un bir kere daha Kırgız erkekliğinivurgulama ihtiyacı duyarak söylediğibu sözler, aslındamutlu birkavuşmaile biten bir hasretin güzel bir ifadesidir.

Yine dizi yazılardanbiri olan ve Bülent Eccvit'inbağımsızlıklarınıeldc eden Türk cumhuriyetlerineyaptığıgeziyi anlatan "Yeni OluşumlarSürecinde Orta Asya ve Kafkas Cumhuriyetleri Hazar'dan Tiyenşan'a"ile Ardan Zentürk'ün bu geziyle ilgili "Gezinin Not Defteri" adını taşıyan dizi yazısında, Kırgızistan ile ilgili

(20)

bölümünde, Kırgızistan BaşbakanVekili Turar Koyuçev'in eski Sovyet ordusunun yeni cumhuriyetler arasında nasıl paylaşılacağı ile nasıl bir ortak sisteme yöneleceğinedair sorunlarıele alan konuşmasıbugün bile ortamla eşdeğer bir belirsizliğin meraklıbir ifadesinitaşıyor.

"Rusya Yeltsin gibi lideri oldukçamaşallahbizehiçbirşey bırakmayacakgibi görünüyor. Koca Sovyetler Birliği'nin sanki tek varisi Rusya imiş gibi

davranıyorlar.Yurtdışındakioncacmlakıellerine geçirip, Sovyet büyükelçiliklerini,

Rus büyükelçiliklerine çevirdiler. Bize kimsebirşey sormadıbile. Şimdide orduyu tamamen kendisine bağlıyor. Kalkmış genareller, Rus tclevizyonundan yeni bağımsızlıklarını kazanmışcumhuriyetlere ültimatom verir gibi konuşuyorlar. Eğer şimdi Rusya'nın her konuda hakimiyeti olacaksa biz bu iııifakı neden dağıııık? Neden Sovyetler tarihekarı)lI')

Bir merkczdcn kurtulduk, şimdi de Çarlık Rusyası'nıntehdidi ilc karşı karşıyayız.Rus milliyetçiliği,komünisıl~rkadar tehdit unsuru. Bu nedenle AGlK'e de, Avrupa Konseyi'ne de, Birleşmiş Milletler'e de girmeye çalışıyoruz. Dış ülkclerle yapmakta olduğumuz anlaşmalar,bizim bağımsıziığımızı korumamız açısındançok önemli".

"Koyuçev'in muhtemel Türkiııifakındansöz ederken, yüzünde adeta güller açıyor... "Bizim, dil ve kültür birliğini kurmamızmilliyetçilik değil,normaldir. Kırgızve Kazaklar'da dini duygulardan çok, miııiduygular kuvvetlidir. Şu Rusları fazla harekctlendirmeden bu türişlericiddişekildehalletmemiz gerekir" diyor.

Koyuçev'e görc, Ruslar kendi güçlerini çok iyi biliyorlar vc gerekli gördükleri anda da bunu kullanmaktan çekinmiyorlar. "Şimdiliksilahlar Rusya'da. Bizbanşçıy:z,ama bu yetmiyor, bizim de kendi gücümüzügösıennemizgerekir. Bu nedenle Türkiye ile her alandailişkilerebüyük önem veriyoruz" diyor.

ÖzgürKırgızistanPartisi lider/erinden Kamile Kenanbeykızı,ASABA Partisi Lideri Hasan Süleymanoğluve yıllardır komünist partiye karşı mücadele eden, bugünkü muhalefetin dc içinden çıktığı Demokrat Hareket liderlerinden Cibar

198

(21)

çıksın, Ecevit'e, Kırgızistan'ınöntııdeki demokratikleşmesürecini ve nc yapmak istedikleri konusundaşunları anlatıyorlar:

"Muhalefet liderleri, Sovyet yönetimi sırasında Kırgızlar,bu topraklarda, ikincisınıfbirvatandaşgibi muamcle gördiL.Kırgız gençleri istediklcri gibi eğitim alamadılar. Kırgız insanı, daha çok hayvancılıkve tarıma zorlandı. Bişkek'in nüfusunun yansı Rus. Kentlerde Ruslar, köylerde Kırgızlar yaşardı. Devlet dairelerinde bile Kırgızlar en son tercih edilen insanlar oldular. Ekonominin yönetimine getirilmcdiler. Adeta, halk olarak bilinçli birşekilde gcribıraktınldılar. Amabağımsızlıklabirlikte,artık Kırgızlar,kendi cumhuriyetlerinin de sahibi olmak zonmdadırlar."

Eski komünistlerin yönetiminden ayrılmamakta kararlılık göstermesi karşısında Kırgızmuhalefet partilerinin izlcmeyeçalıştıkları,birbaşkailginç nokta ise, kendi partileri içinde, güçlü milteşcbbis grupları oluşturmaya çalışmaları. Bürokratlann ekonomi ilzerindcki tekclini, ancak bu yollakırabileceklerini düşünen muhalefet liderleri, Türkiye'li girişimcilerinde devlet kadroları kadar, kendi müteşebbis gruplarıyla işbirliğinegitmeleriningerektiğini savunuyorlarSı.

Anlaşıldığı üzere Kırgızlar Sovyetler Birliği'nden ayrılmış ve bağımsızlıklarınıilan etmiş olmalarına rağmen, üzerlerindeki Rus tıaskısını hala hissediyorlar ve onlar komünizm kadar bugün bir Rus miJliyctçiliğinden çekiniyorlar. Çünkünüfuslarınınhemen yarısıRus. Önlerinde birdemokratikleşme süreci iLc ekonomik meselelerin çözümCulaşması sorunları var.

Bunlarınen kısazamanda çözümlenmesi ve gelecekte güçlü birKırgızistan, biz Türkiye Türkleri olarak en büyük temennimiz .

51 Yeni Günaydın.8 Şubat 1992; Yeni Günaydın.9 Şubat1992.

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu konfe- ranslarda tropikal mimarlık, bir dizi iklime duyarlı tasarım uygulaması olarak tanım- lanmış ve mimarlar tropik bölgelere uygun, basit, ekonomik, etkili ve yerel

Sp-a Sitting area port side width Ss- a Sitting area starboard side width Sp-b Sitting area port side Ss- b Sitting area starboard side Sp-c Sitting area port side Ss- c Sitting

Taşınabilir kültür varlıkları için ağırlıklı olarak, arkeolojik kazı ve araştırmalara dayanan arkeolojik eserlerin korunması ve müzecilik hareketi ile daha geç

Sakarya İli Geyve İlçesi Geleneksel Konut Mimarisi (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi) Sakarya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Sanat Tarihi Anabilim Dalı,

Tasarlanan mekân için ortalama günışığı faktörü bilgisi ile belirlenen yapay aydın- latma kapalılık oranı, o mekân için gerekli aydınlık düzeyinin değerine

Şekil 1’de görüldüğü gibi otomatik bina yönetmelik uygunluk kontrol sistemlerinin uygulanması için temel gereklilik, nesne tabanlı BIM modellerinin ACCC için gerekli

yüzyıl başlarının modernist ve ulusal idealleri doğrultusunda şekillenen mekân pratiklerinin doğal bir sonucu olarak kent- sel ölçekte tanımlı bir alan şeklinde ortaya

ağaç payanda, sonra ağaç poligon kilit, koruyucu dolgu tahkimat: içi taş doldurulmuş ağaç domuz damlan, deneme uzunluğu 26 m, tahkimat başan­ lı olmamıştır (Şekil 8).