Opera we Bale
yeni sezona hazı
[ " ¿ " İ S T A N B U L Devlet | J . I Opera ve Balesi yarın perdelerini Rossini'nin “ C ezayir’de B ir İtalyan K ız ı” ile açıyor. Tenor, So to Populkas, Devlet Opera ve Balesi’nin sahneleyeceği bu ilk eserde oynamak üzere ül kemize geldi. Böylece Yunan asıllı Alman vatandaşı tenor 10-12-19 Ekim tarihlerinde konuk sanatçı olarak sahne lerimize çıkacak. Dün bir ba sın toplantısı düzenleyen İs tanbul Devlet Opera ve Ba desi M üdürü, MükerremBerk, bu sezon 25. yılını kut layacak olanDevlet Opera ve Balesi’nin Okan Demiriş’in “ Karyağdı Hatun” unun dün ya prömiyerinin yapacağını sezon boyunca Mozart’ ın “ Sihirli Flüt’ ünün Bizzet’in “ Carmen’ tnin, Çaykovski’- nin “ Maçak K ız ı” nın, Ver- d i’nin “ İl Travatore", Mac- beth, La Traviata ve A tilla ' sının, Puccini’nin “ Madam Butterfly’ımn, Pergolesi’ nin “ Hanım Olan Hizmetçi” si- nin Donizetti’ nin “ Rita” smın sahneleyeceğini ayrıca Kuğu Çölü, Komeo-Juliel, 1001 Gece, Paquita - Leyla ile Mecnun balelerinin gösterime sunulacağını bildirdi.
Berk, ayrıca Romeo- Juliet balesinin ünlü balet Rudolf Nuriyev tarafından sahneye konulacağını üç sen foni orkestrasının talebi kar şılayamadığını belirtti.
• C e m a l R e ş it
R e y 'i y it ir d ik
Müzik evrenimizden
bir yıldız kaydı
• Türk klasik müziği ve opera
sanatına yıllarca öğretmen,
besteci ve yorumcu olarak
katkıda bulunan Cemal Reşit
Reyin ünlü opereti "Lüküs
Hayat" geçtiğimiz yıldan be
ri İstanbul şehirTiyatroları’n-
da sahneleniyor
IESTECİ, piyanist, orkestra yöneticisi K ve öğretmen olarak Türk klasik müzi- --- 'ğine uzun yıllar katkıda bulunan Dev let Sanatçısı Cemal Reşit Rey, önceki gün öl dü. Rey, bir süredir Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nöroloji Servisi’ nde tedavi görüyordu.
Cumhuriyetten sonra gelişen çağdaş Türk müzik okulunun başlıca üyelerinden biri olan Cemal Reşit Rey, Paris Konservatuvan'nda Raoul Lapana’nın öğrencisi olarak eğitim gör müş, öğrenimini Cenevre Konservatuvan'nda sürdürmüştü. 1923’te İstanbul Konservatuva- n ’nda besteci öğretmeni olan Rey, 1926'ıia Uluslararası Besteciler Derneği’ ne üye seçil
miş, 1938’de iki yıl süreyle Ankara Radyosu müzik yayınlan yöneticiliğini yapmış, 1945 yı lında İstanbul Filarmoni Derneği'nin kurucu ları arasına katılmıştı
Eserlerinde Fransız müziği etkisiyle Türk halk ve sanat müziği geleneklerini bağdaştı ran sanatçı, bu alanda “ Karagöz” süiti, ke man konçertosu, piyano konçertosu, “ Fatih” adlı senfonik şiir, küçük orkestra için “ Collo que Instrumental” , “ Çelebi” operası, orkest ra için “ Enstantaneler” , piyano için
“ Hatıradan İbaret Kalmış Şehirde Gezinti ler” , piyano ve orkestra için “ B ir İstanbul Türküsü Üzerine Çeşitlemeler” gibi eserler vermişti. Besteci, kardeşi Ekrem Reşit Rey’- ih metinleri üzerine bestelediği “ Lüküs H a yat", “ Deli D olu” gibi operetlerle tanınmış, bu alanda son olarak “ Yaygara 70” ve "U y! Balon Dünya” adlı müzikalleri yapmıştı.
81 yaşında ölen Cemal Reşit Rey’in cena zesi,bugün saat 11.00’ de Atatürk Kültür Mer- kezi’ nde yapılacak bir törenden sonra, Teşvikiye Camü’nden saat 12.00’dc kaldı rılacak.
İpial edilen konserler
Öte yandan kuruluşunun 40. yılını iki kon serle ve bir sergiyle kutlayan Destek Reasü rans, Rey’in ölümünden dolayı dünkü kon seriyle yarın saat 18.30’daki Devlet Klasik Türk Müziği Korosu'nun konserini de iptal etti.
Cemal Reşit Rey, hasta yatağında en çok ilgisizlikten yakındı
• Faruk YENER '
, SANAT YAŞAMIMIZIN
BÜYÜK KAYBI
U M H U R İY E T ’le birlikte başlayan geniş kapsamlı “ çoksesli m üzik” eğilimiyle birlikte, bu eğilim sonucu görülen giri şimlerin belli başlı temsilcüeri arasında yer almış, haklı ola rak “ öncü” sayılmış bir müzik adamımızı yitirdik. Cemal Reşit Rey, 81 yıllık yaşamını tüm anlamıyla müziğe adamış, müzik ala nında Batı ülkelerinde sağladığı geniş bilgi birikimi ve bereketli esi niyle eserler verirken, beri yanda gene yetenekli öğrenciler yetiştirmiş bir sanat adamımızdı.
Yaşı yirmiye ulaşmamıştı Batı’dan dönüp İstanbul Belediye Konservatuvan’nda öğretmenliğe başladığı dönemde. Bunu izle yen yıllar sürekli çalışma coşkusuyla geçmiş, radyolarımızda mü zik yöneticiliğinden, orkestra toplama girişimlerine kadar İstanbul’da bir “ Filarmoni Demeği” kurmaya, çoksesli müziği sevdirme ve yayma yolundaki hafif oyunları bestelemeye dek verimli çabalan birbirini izlemişti. Bütün bu etkinliklerinde sapmadığı, azimle gö- zettiği yol, inancı doğrultusunda daha güzeli, daha gelişmişi sev dirmek olmuştu.
Rey, müzik tarihimizde verimiyle bazı türlerde “ ilk ” olma ta nımına hak kazanmıştı... Opera alanında ne yazık ki hiçbir eseri oynanmamasına karşın, “ Çelebi” adıyla bestelediği 10’a yakın lirik-tiyatro eseri yazan, halk müziğimize eğilen, bu kaynağın ne denli zengin olduğunu sezerek pek çok sayıda türküyü “ çoksesli" işleyen, gene aynı kaynaktan ezgileri orkestra eserlerinde kullanan, bu arada kardeşi Ekrem Reşit Rey’ in yazdığı operet ve revüleri hâlâ tazeliğini koruyan ezgilerle besteleyen o olmuş, aynca “ Onuncn Y ıl” ve “ Yedek Subay” marşları hemen benimsenerek unutulmaz- lığa ermiştir.
Görevini yapmanın hu/.uru
Rey, bu savaşımında her çalışan ve üreten kişiler benzeri kar şılaştığı engel ve eleştirileri, "d in i bütün insan” olarak sabırla, suskuyla geçiştirmiş, yaşamının sonunu gene görevini yapmışla ra özgü bir huzurla beklemişti. ' m m r
“ Devlet Sanatçısı" Cemal Reşit Rey, kültür tarihimizde bü tün bu özellikleriyle onurlu bir yeri, kuşkusuz hak etmiş bulunu yor. Değerbilir öğrencileri baştâ olmak üzere, bütün sanatseverlerimiz, çoğu şimdiden unutulmazlığa ermiş tüı+ü biçim lerdeki değerli eserlerini, gelecekte de ilgiyle, zevkle dinleyecek, ya ratanı ve yazanı saygıyla ve rahmetle anacaklardır.