• Sonuç bulunamadı

İnsan ve sanatçı Gül Derman

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İnsan ve sanatçı Gül Derman"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ARADA BİR

^

Dr. GONUL PULTAR_______

İnsan ve Sanatçı

Gül Derman

Bir yıl önce 4 eylülde üç güzel insan trafik cana­

varına kurban gidiyordu: Grafiker Erim Gözen, İs­

tanbul Üniversitesi’nden Prof. Dr. Uğur Derman

ve eşi ressam Dr. Gül Derman. M oda’daki Bena-

dam Sanat Galerisi 28 eylülde Gül Derman’ın anı­ sına bir sergi açtı. 12 ekime kadar sürecek sergi­ de Derman’ın tuval üzerine yağlıboya, litografi ve serigrafi çalışmaları görülebilecek.

Gül (Harunoğlu) Derman, bugün Robert Lise­ si adını almış olan Arnavutköy Amerikan Kız Kole- ji’nden sınıf arkadaşımdı. On bir yaşından itibaren birlikte olan bizler için ressamlığı belki de ikinci planda geliyordu. Gül’ün en büyük özelliği kişiliğiy­ di. ilginç bir karışımdı Gül. Sıkıcı olmadan ciddi, ku­ ralcı olmadan ağırbaşlı, bir o kadar da sululuğa ya da laubaliliğe kaçmadan espriden anlayan, eğlen­ meyi seven bir insandı. Bu niteliklerinden dolayı, hem meslek sahibi hem ev kadını arkadaşlarımız onu kendilerinden biri saymışlardır,

AnkaralI bir yüksek bürokrat ailesinden gelen

Gül, koleji bitirdiği yıl, voleybol oynarken tanıştığı Uğur Derm anla evlendi. O zalim kazada birlikte can verdikleri zaman, evlilikleri otuz yılı çoktan aşmış­ tı. Aralarında, gerçek bir diyaloğa dayalı, tatlı bir ar­ kadaşlık vardı. Sanırım Derman çiftinin bu başarı­ sı, onların geride bıraktıkları “yapıt”lardan sayıl­ malıdır.

Gül olgun insandı. Evlenir evlenmez gittiği ABD’de parasızlığa aldırmadı, hemen işe girdi. Türkiye’de ise varlıklı bir eczacının gelini ve ünü gittikçe artan, yurdun dört bir köşesinden çağrılan, ülkenin sayı­ lı kanser uzmanlarından birinin eşi olmayı rahatlık­

la taşıdı. “Hava yapmak” aklından geçmedi. Bu,

onun kişiliğine tümüyle ters düşerdi.

Gül anne olduktan bir süre sonra Güzel Sanat­ lar Akadem isi’ne kaydoldu. Ancak, resim yapm a­ yı bir kez uğraş olarak seçtikten sonra sanata dört elle sarıldı. Bir yeni yetm e gibi, sıfırdan başlama­ sına, sanki yaşamı tümüyle bu alandaki başarısı­ na dayanıyormuşçasına, azimle, dur durak bilmek­ sizin çalıştı. Alçakgönüllülük gösterm ediği tek ko­ nu ressamlığıydı.

Yıllar önce Cumhuriyet’te kendisiyle yapılan bir

söyleşide, “Biz kadın sanatçılar rakı sofralarında ge­ zemiyoruz, bundan da çok kaybediyoruz, ” anla­ mında sözler söylemiş ve dedikleriyle yankı uyan­ dırmıştı. “ Yazar-çizertakımT’mrt dışında evlilik yap­ mış her kadın sanatçının karşılaştığı bu durum, bir kadın sanatçının mesleksel başarısını gerçekten ne denli etkiliyor, ya da bir çözüm yok mu, tartışılacak konulardır. Ancak, sanırım, Gül’ün üstesinden gel­ diği sorun ve de bu alanda başarısı asıl başkadır. Gül Derman, kolaylıkla rahata erip körlenebilece­ ği, Frenkler’in “burjuvazlaşıp çıktı” dedikleri duru­ ma girebileceği, sosyoekonom ik konumda idi. Oy­ sa o, imrenilecek bir hırsla profesyonelliğini sürdür­ dü.

Henüz Akadem i’de öğrenciyken, 1970 yılında Salzburg Yaz Akademisi’nde çalışarak başlattığı sa­ nat hayatını, daha sonra 1993’e kadar sekiz kez daha aynı kuruluşa gidişiyle sürdürdü. Litografi ve gravür çalışmaları yaptı. 1977’de ABD’de taş bas­ kı çalışmalarında bulundu. 1982-1993 arası Çam ­ lıca Sanat Evi’nde serigrafi çalışmaları yaptı. 1993’te

“İstanbul Efsaneleri" sergisi kapsamında yaptığı on özgün baskıyı içeren ve türünde ilk kez gerçekleş­ tirilen “sanat kitabı” Kültür Bakanlığı’nca yabancı devlet büyüklerine prestij hediyesi olarak verildi.

Bu arada İstanbul Üniversitesi’nde doktora yap­ mayı ihmal etmedi. Yazdığı tezi, Dil Tarih Yüksek

Kurumu 1988’de Resimli Taş Baskısı Halk Hikâye­

leri adıyla kitap olarak yayımladı.

Aldığı ödüller ise uzun bir liste: 1973’te İstanbul’da Vakko Desen ve Sanat Yarışması’ndaki ödülden 1990 yılında İstanbul’da Sanat Çevresi ödülüne kadar yerli ve yabancı pek çok sayıda ödül... Sa­ nırım bu aldığı ödüller, sanatçı Gül Derman’ın ne denli yılmaz, çalışkan ve de ne denli iyi olduğunu göstermektedir. Nitekim, Gül fırçasını her geçen gün geliştirdi, olgunlaştırıp özgünleştirdi. Öldüğü gün başarılı bir ressamdı. Yaşasaydı devamı gelecek­ ti. Beni en çok üzen, gerek ülkemizde, gerek çok öfıem verdiği uluslararası alanda daha da büyük ün yapamadan, daha nice ürün veremeden aramız­ dan ayrılmış olmasıdır. Oysa, onda bu gizilgüç var­ dı. İstanbul’u, fırçasından emin, kendine özgü bir görüşle yansıtmaya başlamıştı.

Sanatçı Gül Derman’ın yapıtları, kültürel kalıtımı­ zın bir parçası olarak uzmanlar tarafından değer­ lendirilecektir. Ancak bizler, onu yakından tanımış olanlar, insan Gül Derman’ı çok arıyoruz. Nur için­ de yat Gül!

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

metastatic cardiac tumors and, subsequently, secondary cardiac involvement should be considered in patients with cancer who present with tachyarrhythmia,

Öğrencilerin “pansiyonun, öğrenci isteklerine yanıt vermesi‟ne iliĢkin görüĢleri ile ilgili sınıf, ailenin ikameti, babanın mesleği ve babanın eğitim durumuna

Mevlana Müzesi ziyareti odaklı bir turizm imajı olan Konya için, sahip olduğu ekoturizm potansiyelinin birincil veri olarak kullanıldığı bu çalışma şehrin turistik

Picardo Calero Marco D el ‘Pc Qerardo PHcrola D u c / 10 Olivier Çagnére Selma Qürbüz ‘Kpmet A ki ‘Kuroda 'François & Jean Lamore. Loïc Madec 'Victor Mira

Paııamerikan uçakları, oütiin uçak alanları, motörlü trenler, dünyanın her köşesinde, tanklarda askerî uçaklarda, resmî, hususî fabrikalarda, petrol işletme

Radyo dalgalarını algılayan teleskoplar kullanılarak yapılan gözlemler sonucu “gördüklerimiz”, görünür dalga boylarında “gördüklerimizden” çok farklıdır..

Evrenin genişleme hızını bulabilmek için uzaklığı bilinen bir gökadanın bizden hangi hızla uzaklaştığını da bilmemiz ge- rekir.. Bunun için de “kırmızıya kayma”

Kulak Burun Boğaz Hastalıkları ve Baş Boyun Cerrahisi. Colreavy MP, Lacy PD, Hughes J,