• Sonuç bulunamadı

Milli Kimliğin Siyasallaşan Yüzü: Difâî

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Milli Kimliğin Siyasallaşan Yüzü: Difâî"

Copied!
18
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

M~LL~~ K~ML~~~N S~YASALLA~AN YÜZÜ: D~FA~~ AYGÜN ATTAR*

XX. yüzy~lda Kafkasya'da ya~anan siyasal, sosyal ve kültürel geli~meler asl~nda bütün bir bölgenin tarihiyle yak~ndan ba~lant~hyd~. ~lk bak~~ta Kaf-kasya bir yüzy~l kadar önce Ruslar taraf~ndan i~gal edilerek çevre ülkeler-den tercih edilmi~~ gözükse de, durum hiçte öyle de~ildi. Her ~eyülkeler-den önce, XX. yüzy~l~n ilk ba~lar~nda Kafkasya, özellikle de Türklerin yo~un olarak oturduklar~~ Azerbaycan bölgesi her yönüyle bir Do~u ülkesiydi. Rusya kana-l~yla Bat~l~la~ma, kapitalist geli~im gibi baz~~ e~ilimler etkili biçimde kendi-sini gösterse de bu geli~meler sadece merkezi bölgelerle s~n~rhyd~. Bakü bu anlamda ba~~~ çekiyordu. Yani kapitalist yat~r~mlar~n ilgisini çeken bölgeler ve ~ehirler Do~ulu kimliklerinden yava~~ yava~~ koparken, di~er bölgeler geleneksel yap~lar~m korumakla kalmay~p aksine birçok anlamda olumsuz olarak gördükleri Bat~l~la~maya kar~~~ da daha sert ç~k~~lar yapmaktayd~lar. Toplum bir i~gal ortam~nda ya~ad~~~ndan kendi de~erleri ile dayat~lan veya benimsemek zorunda kald~~~~ yeni de~erlerin k~yaslamas~n~~ yapacak ko-numda de~ildi. Bu durum sadece Azerbaycan Türkleri için geçerli de~ildi, bütün bir Kafkasya'n~n geneli için geçerliydi. Bundan dolay~~ bölge toplum-lar~n~n kendi kaderlerini kendilerinin belirlendi~ini söylemek pek do~ru olmayacakt~. Kafkasya'daki geli~meleri genelde tarihin yönü belirliyordu. XX. yüzy~l~n ba~lar~nda Kafkas toplumlar~n~n tarihi seyrini belirleyen temel kavram ise milliyetçilik veya uhtsalal~ktir.

Kafkasya'da Milliyetçili~in Yay~lmas~~

Ulus veya millet kavram~n~n tarihte boy gösterdi~i bölge Avrupa olma-sa da, ilk kez orada siyasi bir söylem konusu olmu~tur. Millet ve uluolma-sa ili~kin bilinçlenmenin tarihi insanl~~~n ya~~~ kadar eskidir. Zira ilk insan cemiyeti ayn~~ dili konu~an ve ayn~~ kimli~i payla~an insanlar~n birlikteli~inden ortaya ç~km~~t~r. Ama ilk kez Bat~~ Avrupa'da ulus söylemi gerçek anlamda devlet anlay~~~n~n temelini olu~turmu~tur.

1648 Vestfalya Bar~~~'yla Avrupa'da devletler sistemi de~i~meye ba~la-m~~t~r. Art~k Bat~l~~ devletler birer "ülke devlet" olarak kabul ediliyorlard~.

Prof. Dr. Aygün Anar, Giresun Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü ö~-retim Üyesi.

(2)

Bu sürece en geç ~talya ve Almanya kat~lacakt~. Ülke devlet sisteminde ba~-l~ca olarak iki ~ey esas al~nmaktayd~~ co~rafya ve nüfus. Bu iki unsur daha sonra "From state to nation" - "from nation to state", yani "devletten ulusa, ulustan devlete" prensibinin temelini te~kil edecekti. Co~rafya ortak vatan bilincini ~ekillendirirken, nüfus ayn~~ dili konu~an toplumun etnik ço~unlu-~unu temsil ediyordu. Daha sonra Bat~~ hukukunda devlet biri hukuksal, di~eri ise nesnel anlamda iki bütün içinde tan~mlanmaya ba~land~. Hukuk-sal olan ~ey devletin bizzat tan~mlanm~~~ bir kavrama kavu~turulmas~yd~. Bu devletin yasal anlamda do~rulanmas~n~n ta kendisiydi. Co~rafya ve nüfus ise nesnelli~e dönü~ecektil. Bat~'daki ulus anlay~~~n~n, Do~u'da ve bizzat ~slam anlay~~~ ndaki kavim, millet ve çok daha geni~~ anlamda ümmet söy-lemlerinded fark~~ da bu.

XIX. yüzy~la kadar Ortado~u'da egemen olan siyasi güç Türklerin elin-deydi. Nadir ~ah Af~arla Osmanl~lar aras~nda yap~lan anla~ma ile Kafkasya ve ~ran'~n bütün egemenli~i Af~ar Türklerinin, Anadolu, Balkan ve Arap ülkelerinin yönetimi ise Osmanl~~ Türklerinin elinde bulunuyordu. Hindis-tan ve Orta Asya'da da durum aymyd~. Burada da Baburlu ve Orta Asya Türkleri yönetimi ellerinde bulunduruyorlard~. Sadece siyasi idare de~il, nüfus yo~unlu~u da bu bölgelerde Türkler aç~s~ndan dengeliydi. Bu ülkele-rin tamam~~ Müslüman kimli~ine sahipti, farkl~~ mezhebi özellikler gösterse-ler de ~slam devlet dini hükmündeydi. Ana dil ise Türkçeydi. Azerbaycan Türkleri de etnik, dil, siyasi, gelenek, din ve kültürüyle bu dünyan~n bir parças~yd~. "Rus i~gali öncesinde kendine özgü siyasal, kültürel, dini, gele-neksel, lisani, edebi, tarihi ve birçok yerel de~eri olan Azerbaycan Türk toplumunun sosyal ve siyasal bütünlü~ünde veya birli~inde bu yap~n~n d~-~~nda bir anlay~~, dü~ünce, idare biçimi hakimdi. Din ve gelene~in hükmü alt~nda olan bu yerel idare anlay~~~nda eski göçebe yap~dan kalma "çoban-sürü" diyalekti~i kendisini göstermekteydi. Rus i~gali Azerbaycan'~n hem teorik, hem de pratik anlamda tarihsel sürecini etkiledi. Yetmi~~ y~l kadar süren a~~r~~ sömürge döneminde, yani 1870 Islahatlar~na kadar geride b~ra-k~lan süreçte Çar I. Petro ile Bat~l~la~ma modelini benimseyen Rusya'n~n bölgeye getirdi~i idari, siyasi, kültürel ve di~er anlay~~lar do~rultusunda Habermas, I. "Öteki" Olmak, "Öteki"yle Ya~amak, Çcv. 1. Aka, ~stanbul, YKY 2002, s. 13.

Müslüman toplumlar aras~nda ise böyle bir anlay~~~ yoktu. ~slam dini gere~i dünya Dal-ili-Islam ve Darü'l-I larp olarak iki k~sma ayr~llyordu. Insanlar da Müslüm ve gayrimüslim kimli~ini ta~trken, Müslümanlar kendi aralar~nda genelde Arap, Acem ve Türk diye daha ziyade sosyal ya~amlar~~ ve dillerine göre s~n~flara ayr~llyorlard~. Etnik anlamda bir millet ve vatan anlay~~~~ yoktu. Hatta Araplar~n egemen oldu~u Arabistan yar~madas~~ için Arapçada tek bir sozcüge rastlan~lmamas~~ bu bak~mdan çok ilginçtir. Bkz. Lewis, Bernard Modern Türkiye'nin Do~u~u, Çev. M. K~ratl~, Ankara, TTK 1984, s. 326-327.

(3)

M~LL1 K~ML~~~N S~YASALLA~AN YÜZÜ: DIEM 177

Türk toplumu eski anlay~~~n d~~~nda bir modeli fark~nda olsun veya olmas~n kabul etmek zorunda kald~".

1870 Reformlanyla ba~layan kapitalist geli~meler, özellikle merkez Bakü olmakla h~zla geli~me kaydeden petrol sanayisi Azerbaycan'daki etnik yap~y~~ de~i~tirmeye ba~lad~. 1870-1905 y~llar~~ aras~nda Bakü ve çevre yerle-~imlerde kalabal~k biçimde oturan Türk-Müslüman kesim içinde Rus, Er-meni, Yahudi vd. etniklere mensup koloniler geni~lemeye ba~lad~. Buraya ~ran'~n çe~itli bölgelerinden gelen ve say~lar~~ yüz bini bulan i~sizler ordusu da Bakü'de k~t kanaat geçinen Müslüman-Türk nüfusuna eklenmi~ti. Bakü çevresinde de~i~en bu durum kapitalist geli~menin getirdi~i etkile~imle milletle~me, s~n~fla~ma gibi ay~r~mlar' daha kabar~k biçimde ortaya ç~kard~. Yeri gelmi~ken bu dönemde Azerbaycan'~n ve genel anlamda Kafkasya'n~n yerel Türk nüfusu genelle~mi~~ bir tan~m olan dini bir kimlik alt~nda an~l-maktayd~lar. "Müslümanlar" ad~~ alt~nda yap~lan bu tammlama dinsel kimli-~i ölçü al~ rken, Bakü'ye çarl~ k yönetiminin eliyle göç ettirilen di~er top-lumlar kendi etnik adlar~yla tan~mlanmaktayd~lar. Bundan olsa gerek, 1905-1906 y~llar~nda Bakü ve Güney Kafkasya'n~n genelinde patlak veren etnik çat~~malar "Ermeni-Müslüman sava~~" ad~n~~ alm~~t~r. Öyle görülüyor ki merkez Bakü olmakla Güney Kafkasya genelinde Türk nüfus aleyhinde geli~me gösteren etnik bask~lar Azerbaycan Türklerinin milletle~me anlay~-~~na etkide bulunan en önemli unsur olmu~tur. Ancak milli bilincin ~ekil-lenmesi için toplumu sürükleyecek ayd~nlar grubuna gereksinim bulunmak-tad~r. Oysa "XX. yüzy~l~n ba~lar~nda Güney Kafkasya'n~n en genç ve en az ayd~n say~s~~ Türklerin pay~na dü~üyordu. Daha 1900'lerde bölgede yüksek e~itimli insan say~s~~ 15-20 ki~inin üzerine ç~km~yordu. Ortaokul e~itimi alm~~~ insanlar~n say~s~n~n daha fazla oldu~u söylenemez. Türk toplumun-daki siyasal-dü~ünsel etkile~im yok denecek kadar azd~". Azerbaycan Türk-leri aras~nda kültürel, siyasi ve dü~ünsel aç~dan geli~meler ancak 19001ü tarihlerden itibaren ba~layacaku. J. D. Hemy, Azerbaycan Türkleri aras~nda bu etkilenmelerin ortaya ç~kmas~nda iki neden göstermektedir: ilk 1905 Devrimi, di~eri ise Ermenilerin Türklere kar~~~ ba~latt~klar~~ "etnik temizlik" politikalanyd15.

3

Süleymanl~, E., Milletle~me Sürecinde Azerbaycan Türkleri, ~stanbul, Ötüken 2006, s. 141. 4

Qas~ml~, M., Azerbaycan Türklerinin Milli Mücadele Tarihi, çev. E. N. Necef, ~stanbul, Kaknüs 2006, s. 27.

5 Henry, j. D., Baku an eventful history, London, Archibald Constable and Co. Ltd. 1905, s. 149 ved.

(4)

Bu geli~meler sonucunda 1905 y~l~ndan itibaren Azerbaycan'da ilk siyasi örgütlenmelerin ortaya ç~kt~~~~ görülmektedir. Seda-i Milli, Hümmet ve Müsavat gibi örgütlenmeler bunlar~n en etkilisiydi. Ancak o tarihte Azer-baycan Türklerinin tarihine damgas~n~~ vuran ve özellikle Müslüman-Türklerin haklar~n~n savunmas~n~~ üzerine alan DifaI ilk s~rada yer almakta-d~r. DifaI Partisinin kurulu~undaki en önemli etken ise Rus i~galiyle bölge-de ba~layan ve h~zla geli~me kaybölge-debölge-den Ermeni milliyetçili~i ve bu anlay~~~n Azerbaycan ve Anadolu Türkleri aleyhinde gösterdi~i yo~un faaliyetlerdi. Dolay~s~yla Difal Partisinin tarihi aç~s~ndan Ermeni ulusalc~l~~~n~n ortaya ç~kard~~~~ olumsuzluklara vurgu yapmadan bu durum anla~~lmayacakt~r.

Ermeni Haçl~~ Seferi

Ermeni sorunu Ayastefanos Antla~mas~yla uluslararas~~ diplomatik bir soruna dönü~türüldü~ünden beri durmadan etki alan~n~~ geni~leterek Kaf-kasya, ~ran ve Anadolu'da adeta bir kör dü~ümüne dönü~türülmü~tür. Bu konuda yap~lan bütün giri~imler bu dü~ünü açmaktansa daha da çetrefilli bir hal kazanmas~n~~ sa~lamaya yönelik olmu~tur. Do~rusu bu büyük devlet-ler aç~s~ndan istenilen bir durum oldu~undan çözümsüz olarak kalmas~~ onlar için çözüm anlam~na gelmektedir.

Ermeni kimli~i çetrefilli bir içefi~e sahiptir. XIX. yüzy~la kadar bir Er-meni yöneticiler soylulu~undan söz edilemez. Bu gerçeklik ancak XIX. yüzy~lda Rusya'n~n bölgeye inmesiyle ba~lam~~t~r. Zira Ermeni tarihçileri de bu gerçe~i kabul ennekteler. Ermeni devrimci harekat~n~n tarihini yazan Anaide Ter-Minassyan bu konuda ~öyle der: Ermeniler da~~n~k bir topluluk olup birle~tirici unsurlar~~ dil, din ve yaz~yd~. Bunun d~~~nda geni~~ bir köylü tabana, görece geli~en bir orta s~n~fa, milli bir ruhban s~n~fa ve soylulara sa-hip de~illerdi. Yani daha ziyade Anadolu, Güney Kafkasya ve ~ran'a da~~l-m~~~ tüccar bir koloniler zinciriydi. Onlar Osmanl~~ ve Kaçar Türk devletleri-nin yönetimi alt~nda ya~ayan di~er gayrimüslimler gibi sadece bir az~nl~k olu~turuyorlard~'.

Ancak, Ruslar Güney Kafkasya'da tutunmak için Ermenilerden yarar-lanmaya karar verdiler. Zira Avrupa ile etkile~im halinde olan Ermeni tüc-carlar~n çocuklar~~ da Bat~'da e~itim ald~klar~ndan burada ya~anmakta olan ~~~illiyetçili~in etkisi alt~ndayd~lar. Daha XIX. yüzy~l~n ba~lar~ nda Avrupa'da yaz~lan çok say~da Ermeni tarihi, edebiyat~~ kitaplar~na bak~l~rsa bunu anla-mak pek zor de~ildir. Ermeni tüccar kolonileri hakk~nda Ter-Minassyan

6 Ter-Minassian, A., Ermeni Devrimei Hareket~~ nde Milliyetçilik ve Sosyalivn 1887-1912, Çev. M. Tuncay, ileti~im ~stanbul, 1992, s. Il.

(5)

MILLI K1ML~~~N SlYASALLA~AN YÜZÜ: DIFAI 179

~öyle diyordu: "Yüzy~llar boyunca, uluslararas~~ ticaretin kesi~me nok-tas~ndaki Van ve Erzurum'da, ama daha çok ~imdiki Ermenistan'~n d~~~nda ~sfahan, Tebriz, Tiflis, Trabzon, ~stanbul, ~zmir ve ~skenderiye'de, küçük fa-kat çok zengin bir Ermeni burjuvazisi geli~ti. Tüccar, sarraf ve kuyumcular Madras, Nijni-Novgorod, Marsilya, Anvers, Amsterdam, Londra ve Manchester kadar uzaklara yay~ld~lar. XIX. yüzy~l~n son on y~llar~nda Gü-ney Kafkasya'da bir endüstri bu~juvazisi ortaya ç~kt~. Tiflis'te pamuk, deri ve tütün dallar~nda olu~an bu s~n~f Bakü'de zafer kazand~: Mirzoyanlar, Liyanozovlar, Gugasovlar ve Manta~evler gibi Ermeni öncü petrolcüleri Nobeller ve Rothschildlerle ayn~~ düzeyde idiler"7.

Asl~nda Ter-Minassyan bir Ermeni tarihçisi olarak Ermeni ulusalc~l~~~-n~n yönünü çizmeye çal~~m~~ur. Müellif, geleneksel Ermeni kimli~inin milli bir kimli~e dönü~ünde "kutsal bir davan~n" nas~l ortaya ç~kt~~~na vurgu yaparak bunun Kafkasya'da Rus kontrolünde ~ekillenen Ermenilerin Ana-dolu ve Azerbaycan Türklere kar~~~ ba~latt~klar~~ "Ermeni haçl~~ seferi" oldu-~unu aç~ kça vurgulamaktad~ r. ~öyle diyor Ter-Minassyan: "Bir Ermeni i~çi s~n~f~n~n ba~lamas~~ da, yine Ermenistan'~n köylük yerlerinden uzakta, Transkafkasya'n~n endüstriyel merkezleri Bakü, Tiflis ve Batum' da oldu. Açl~k nedeniyle' Karaba~, Zengezur, Azerbaycan (~ran Azerbaycan~), Sasun ya da Vaspurakan'daki (Van) köylerden yollara dökülen Ermeni zanaatkar ve köylüleri, önce geçici göçmenlik yaparlarken, sonralar~~ yava~~ yava~~ çok-uluslu bir i~çi s~n~f~~ içinde eridiler. Gregoryan ya da Apostolik Ermeni Kili-sesi görünü~te, güçlü ve sayg~n bir milli kurumdu. Egemenli~i alt~na girdik-leri siyasal otoriteye s~ms~k~~ boyun e~en Eçmiadzin Gato~igosu ve ~stanbul Patri~i kendileri için büyük ayr~cal~klar tan~nmas~n~~ sa~lam~~lard~; bu du-rum yüksek rütbeli rahiplerin adeta bir hakim s~n~f meydana getirmele~-ine yol açm~~t~. Fakat Ermeni kilisesi derin bir bunal~m geçirmekteydi ve zaten say~ca çok olmayan rahipler, siyasal ve kültürel tekellerinin yeni ortaya ç~-kan laik bir ayd~nlar tabakas~nca tehdit edildi~ini görüyorlard~. Ermenilerin

7

Ayn~~ yer, s. 12.

8

Yazar burada bir açl~ktan söz etse de bu dönemde söz konusu bölgeyi içine alan her-hangi bir açl~k vakas~ndan söz etmek do~ru de~ildir. Zira böyle bir açl~k söz konusu ise neden sadece Ermeniler göç ettiler? Anla~~lan yazar burada Ruslar~n Ermenileri Ermenistan'da toplama ye burada bir Ermenistan olu~turma giri~imini görmemezlikten gelmektedir. Buna kar~~l~k Ter-Minassyan çok do~ru bir aç~klama yapmaktacl~r. Bu aç~klama, Ermenilerin Türk-lerin yurdu olan Zengezur, Karaba~~ bölgesine göçünü ve burada geçici göçmenken daha sonra yerle~ik unsura clönü~türülmeye ba~lad~~~n~~ l~elirtmcsine dayanmaktad~r. Ayr~ca yazar Ta~nak yay~n organ~~ olan M~ag gazetesinde "geçici göçmen" yaz~lar~n~~ da kan~t olarak gös-termektedir. Bkz. Minassian, a.g.e., s. 13.

(6)

dört bi~yana saç~lm~~l~~~~ ve köy dünyas~~ ile Diaspora burjuvazisi aras~ndaki uçurum, siyasal s~n~rlar~n yaratt~~~~ bölünmeleri büyütmü~~ ve Ermeni dev-

rimci hareketlerinin özgün nitelilderini Kafkasyahlar~n Os-

manl~~ Anadolu'suna yönelik halkç~~ bir haçl~~ seferi ve onlar~n ulusun de~i~ik kesimleri ve toplumsal s~n~flar aras~ndaki tarih içinde kopmu~~ ba~lar~~ yeni-den kurma arzular~'.

Ermeni tarihçinin de belirtti~i gibi Ermeni ulusalc~l~~~n~n temelinde yatan kutsal mant~k "Müslüman-Türklere kar~~~ Büyük Ermenistan ad~yla yap~lacak Ermeni Haçl~~ Seferiydi". ~~te bu mant~k Güney Kafkasya ve Ana-dolu'nu 15 y~l boyunca kan gölüne çevirecektir. ilginçtir bu geli~melerden en karl~~ ç~kanlar~n Ermeniler olmas~na kar~~l~k daha sonra bunu "bir maz-lum edebiyat~na" dönü~türecelderdi. Yani Ermeniler tarihlerinde ilk kez bu dönemde bir ülkeye ve devlete sahip olurken, her halde gayri-me~ru biçim-de elbiçim-de ettikleri bu gerçe~i gizlemek için "soyk~r~m suçlamalar~n~" hep öne çekmi~lerdir. Ermenilerin neden olduklar~~ etnik çat~~malar nedense Ermeni burjuvazisinin etkili oldu~u bölgelerde gerçekle~mi~tir. 1905-1906 y~llar~n-da Bakü'de ya~anan olaylar bunun en iyi kan~t~d~r.

Ter-Minassyan'~n üzerinde durdu~u bir gerçeklik ise Ermeni milli-yetçili~inin Kafkasya'da ba~lamas~d~r. Bu da bu geli~melerin gerisinde Rus gerçe~inin yatt~~~n~~ gizlememektedir. ilginçtir, 1984 y~l~nda Sovyetler Bir-li~inde henüz etnik çat~~malar ba~lamadan Polit Büro'da Gorbaçov önderli-~inde yap~ lan "Ermeni soyk~ r~m~" tart~~mas~nda dönemin Polit Büro üyesi Gromiko ~öyle bir gerçe~in alt~n~~ çekmi~tir: "Madem tarihte bir "Ermeni soyk~r~m~" olu~turulmak istenmekte ve bunun için Osmanl~lar suçlanmak-taysa, bu durumda Osmanl~dan daha ziyade Rusya'n~n suçlu bulunmas~~ gerekmektedir"

Azerbaycan'da Siyasi Örgütlenmeler

Döneminin en büyük ve yenilmez gücü olarak gösterilen Rusya'n~n 1904-1905 y~l~nda Japonya kar~~s~nda yenilgisi en fazla Müslümanlar ara-s~nda ~a~k~nl~~a yol açt~. Dönemin Osmanl~~ bas~n~~ bu konuda sayfalar dolu-su yaz~lara yer vermi~ti. Dönemin Kafkasya ve Orta Asya Türk ayd~nlar~~ da durumu Osmanl~~ bas~n~ndan takip etmekteydiler. Bu yenilginin ortaya ç~-kard~~~~ etki o denli büyük oldu ki Müslümanlar Japonya'y~~ "~slam dostu" ve

s. 13, ve dipnot 15.

I() Söz konusu Polit Büro oturumuna ili~kin bu belge TGRT televizyonunda Cemil 1

(7)

MILLI KIMLI~IN S~YASALLA~AN YÜZÜ: D~FAI 181

imparator Meiji'ni de "Müslüman" ilan ettiler". Rus yönetimine kar~~~ duyu-lan nefretin büyüklü~ü ve tam da bu s~rada gelen Japonya yenilgisi 1905-1907 Birinci Rus ~htilalinde Müslümanlar~n geli~melerde etkin biçimde rol oynamas~na neden oldu. Bu en fazla Azerbaycan'da kendisini göstermek-teydi. Ancak, Rus yönetimi bunun önüne geçmek için Kafkasya'daki etnik-ler aras~ndaki sorunlar~~ bir çat~~maya dönü~türdü. "Mutlak~yetin Azerbay-can'daki sömürge politikas~~ ve halk ayaklanmas~yla mücadele biçimlerinden biri etnik çat~~malar ç~kartmak, milletleraras~~ sava~lara olanak tan~makt~. Bu sava~lardan ilki ve en büyü~ü 9 ~ubat 1905 y~l~nda Bakü'de gerçekle~ti. Çar yönetim birimleri etnik çat~~malar~~ suland~rmak için Azerbaycan ve Ermeni bu~juvazisi aras~ndaki mevcut kar~~tl~klardan ustaca yararland~lar. Polis ve ordu yüzlerce insan~n katledildi~i bu etnik çat~~malar~n d~~~nda kalmay~~ ye~lediler. Bu ac~mas~z uygulama toplumun ayd~nlar~~ aras~nda büyük bir tepkiye neden oldu. ~ehirde din adamlar~, ayd~nlar~n kat~l~m~yla gösteriler, mitingler düzenlendi. Demokratik bas~n, sosyal-demokrat örgütler, özellikle de Hümmet bu gösterilerde ön saflarda yer ald~lar. Hümmet'in Türkçe yay~mlad~~~~ bildiride "Defolsun mutlak~yet", "Ya~as~n bütün halklar~n kar-de~li~i" sloganlar~~ yer al~yordu'.

Hümmet 1904 y~l~nda ulusalc~-sosyalist bir örgüt olarak kurulmu~tu. Kurucular~~ aras~nda Mehmet Emin Resul-zade'de bulunuyordu. Ama bu parti daha sonra Bol~evilderin eline geçecek ve ulusalc~lar saf d~~~~ edilecek-lerdir. Dolay~s~yla Hümmet'in öne ç~kard~~~~ sosyalist sloganlar~n amac~~ anla~~l~r bir ~eydir. Ancak gerçek ~u ki Bakü'de "soyk~r~ma" tabi tutulan Müslüman-Türklere kar~~~ Ermenilerin Ruslarca desteklendi~idir. Azerbay-can Türk ayd~nlar~n ço~u bu gerçe~in fark~nda oldu~undan iki toplum' da sa~duyuya ça~~rmaktan yana hareket ediyorlard~. Dönemin en ünlü hiciv ~airi Mirza Ali Ekber Sabir'in 1905 y~l~nda Hayat gazetesinde yer alan "Beynelmilel" ~iiri buna en iyi örnektir13.

Ancak Ermeniler Ruslar~n deste~i ile silahl~~ çeteler halinde örgütlene-rek Güney Kafkasya'n~n genelinde Türklere kar~~~ sald~r~ya geçtiler. 1906 y~l~nda çat~~malar Bakü'den Bakü, Yelizavetpol (Gence) ve Erivan vali-liklerine ba~l~~ köylere, kasabalara ve ~ehirlere s~çrad~. Azerbaycan Türk ayd~nlar~~ Hasan Bey Zerdabl, Feridun bey Göçerli, Necip bey Vezirli, Ah-met bey A~ao~lu, Üzeyir bey Hac~beyli, Ali Merdan bey Topçuba~~, MehAh-met

~~ ~~ Dönemin Osmanl~~ bas~n~nda yer alan Japonya hakk~ndaki geli~meler için bkz. Berkes, N., Türkiye'nin Ça~da~la~nuist, YKY, ~stanbul, 2002, s. 416.

12

Azerbaycan Tarihi, Baki, Elm 2001, c. V, s. 128-129.

13

(8)

A~a ~ahtahtl~, Sohrap bey Sultanov ve di~erleri Türk-Müslümanlar aley-hinde cereyan eden bütün bu geli~melerde Ermeni Ta~naksütyun örgütünü ve Rus yöneticileri sorumlu buluyorlard~. Zira, Ermeni siyasi ve milli örgüt-lerinin ç~kard~~~~ yay~nlarda "Türklere kar~~~ kin ve nefret" aç~k biçimde ifade edilmekteydi". Buna kar~~l~k özellikle Ahmet Bey A~ao~lu "Kaspi" gazete-sinde yay~nlad~~~~ makalelerinde sorumlular~n biran önce bulunmalar~n~~ ve çat~~malar~n önün geçilmesini talep etmekteydi".

Zira Ermeniler daha 1870'lerden itibaren parti çat~s~~ alt~nda örgütlene-rek Türklere kar~~~ yo~un bir Ermeni milliyetçili~i propagandas~~ yapmak-tayd~lar. XX. yüzy~l~n ba~lar~nda daha da geni~leyen Ta~nak ve Gnçak pro-pagandas~~ topyekt~n bir Türk dü~manl~~~na dayan~yordu. Ermenilerin Türklere kar~~~ ba~latt~klar~~ küçük çapta sald~r~lar~~ 2 ~ubat 1905 y~l~nda A~a R~za isimli bir Türkün Bakü'de Ta~nak çetelerince katle yetirilmesi öteden beri süreklilik kazanan Ermeni sald~r~lar~na kar~~~ Müslümanlar~n sessizlikle-rini bozmalar~na neden oldu. Kaynaklara Müslüman" ve "Ermeni-Tatar" çat~~malar~~ ad~yla geçen bu olaylar ~ubat 1905 y~l~nda önlenemez bir hal ald~. ~ubat ay~nda Erivan, May~s'ta Nahç~van, Haziran'da ~u~a ~ehirleri Ermenilerin Türkleri katletmesine tan~kl~k etti. En kanl~~ çat~~malar ise 15-18 Kas~m'da Gence'de, 21 Kas~m'da ise Tiflis'te gerçekle~ti. Ermeni çeteleri ~iddetlerini kad~n ve çocuklar~n katledilmesi, Müslüman k~zlar~n~n tecavüz edilip kar~nlar~= y~rt~lmas~na kadar götürdüler'. Bütün bunlar Müslüman Türk ayd~nlar~nda çe~itli tepki yan~nda örgütlenmenin önemini de kavra-malar~na neden oldu. ~~te ilk kez bu dönemde Azerbaycan'da ulusalc~~ ör-gütlenmeler ortaya ç~kmaya ba~lad~.

Türklerin örgütlenmesinde ikinci en büyük etken ise bizzat Rusya yö-netiminin Türklere kar~~~ tak~nd~~~~ dü~manca tav~rd~. Zira dönemin Kaf-kasya valisi Vorontsov-Da~kov'un Çar II. Nikola'ya yazd~~~~ raporunda ~öyle denilmekteydi: "Müslüman halka inanmay~n~z"17. Öte yandan Türk ayd~nla-r~~ ve yöneticileri taraf~ndan Rus yönetimine gönderilen onlarca dilekçeye

15

Mamedov, V. Yu. Rasprostranenie marksizma-leninizma v Azerbaydjane, Baku 1962, t. I, s. 596.

16

Konuyla ilgili 1911 y~l~nda olaylar~n tan~klar~ndan derlenmi~~ bir kaynak bulunmakta-d~r. Bu kaynak Sovyetler döneminde yasaklanm~~sa da Sovyetlerin y~k~l~~~yla yeniden günde-me gelmi~tir. Bkz. Ordubadi M. S, Kanl~~ iller, Baki, Yüzy~l 1991, s. 23-104.

17

Qamml~, M., a.g.e., s. 28. 14

(9)

MILLI K~MLIGIN S1YASALLA~AN YÜZÜ: DIEM 183

olumsuz yan~t verilmesi de Azerbaycan Türklerinin kendi çaplar~nda hare-kete geçmelerini zorunluluk haline getirmekteydi18.

Azerbaycan Türkleri aras~nda ilk siyasi örgütlenme ~ubat 1905 y~l~nda Gence'de ortaya ç~kt~. Bu dönemde bir grup Türk ayd~n~~ Gence'de bir araya gelerek "Sosyal-Federalist Türk Devrim Komitesi "ni kurdular. Komite ken-di kurulu~unu duyurmak için ayn~~ tarihte iki bilken-diri yay~nlam~~t~rl". Bilken-diri- Bildiri-lerde çar yönetimine Müslüman halklar~n haklar~n~n zapt edilmesinde kar~~~ ç~k~lmakta ve bunun en önemli örne~i de Bakü'de Ermenilefin ortaya ç~-kard~~~~ k~y~md~r. Bildirinin en önemli özelli~i Türklerin en büyük dü~man~~ olarak "Çarl~k Rusya's~n~n" gösterilmesidir. Bu genel anlamda Rusya Türk-leri ve Müslümanlar~~ taraf~ndan Rus yönetimine kar~~~ dile getirilen ilk siyasi ç~k~~t~r. Ayr~ca, Sosyal-Federalist Türk Devrim Komitesi, Türklere özerkli-~in verilmesi ve Rusya'n~ n federal bir yap~ya kavu~mas~n~~ talep ediyordu. Bu bak~mdan Türk Devrim Komitesi Azerbaycan'da kurulmu~~ ilk siyasi örgüttür.

1905 y~l~n~n yaz~nda Gence'de ikinci bir örgüt daha ortaya ç~kt~. Örgüt "Gayret" ad~n~~ ta~~yordu'. Gayret'in ~u~a'da büyük bir nüfusunun oldu~u, özellikle de Garaba~~ çevresi ayd~nlar~~ ve varl~kl~~ aileleri taraf~ndan destek-lendi~i bilinmektedir. Zira bu konuda dönemin Rus raporlar~~ da bunu des-teklemektedir'. Parti ba~kan~~ Gence'nin en önde gelen avukat~~ Ali Ekber Bey Refibeyli idi. Onun yard~mc~l~~~n~~ ise Adil Bey Hasmehmetov üstlen-mi~tir". Gayret'in Türk Devrim Komitesinden daha ciddi örgüt yap~s~na sahip oldu~unu partinin bir program~n~n ve tüzü~ünün oldu~u ve resmi i~lemlerde kullan~lmak üzere k~rm~z~~ bir mührünün olmas~yla biliyoruz. Parti program~nda Kafkasya'n~n federal yap~s~~ üzerinde durulmakta ve Kaf-kasya'da ya~ayan Müslümanlara özerklik verilmesi üzerinde duruluyordu.

18 Bunlardan en önemlisi 15 Nisan 1905 tarihinde Bakü'nün önde gelen Türk burju-valarmdan Hac~~ Zeynelabidin Tagiyev evinde bir araya gelen Türk ayd~nlar~ndan ve l~urjuva temsilcilerinden ~. Esedullayev, R. ~irvanski, A. Agaoglu, A. Topçuba~~, A. Ziyadhanov, G. B. Zülkaderov bir toplant~~ gerçekle~tirdiler. Toplant~~ sonras~nda Azerbaycan Türklerinin geli~i-mini ve kalk~nmas~n~~ içeren siyasi içerikli bir program haz~rlanarak çara gönderildi. Bu prog-ram Azerbaycan Türklerinin sorunlar~n~~ dile getiren ilk siyasi progprog-ramd~r. Bkz. Kaspi Gazete-si, 23, 26 Haziran 1905.

19 Kaspi Gazetesi, 28 Ekim 1905, No: 206.

2o Samedov V. Yu, Raspostranenie marksizma-leninizma v Azerbaydjane, Baku 1966, ç. II, s. 58; Bu örgütün kurulu~u hakk~nda ar~iv belgeleri de bulunmaktad~r. Bkz. Azerbaycan Merkez

Devlet Tarih Ar~ivi, font 7, liste 1, dosya 620, vr. 162.

21

Bkz. Azerbaycan Merkez Devlet Tarih Ar~ivi, font 62, cilt V, s. 59. 22

(10)

Gayretin 1908 y~l~na kadar faaliyet gösterdi~i bilinmektedir. Ancak baz~~ bilgilere göre Gayret 1912 y~l~nda Balkanlarda ç~kan sava~lar s~ras~nda Os-manl~~ ç~karlar~n~~ savunan bildiriler yay~nlam~~lard~r. Buradan anla~~lan ~u ki Gayret kurucular~~ daha sonra Türkiye'de Jön-Türklerle ba~lar kurmu~~ ve onlar~n ç~karlar~n~~ savunmu~lard~r23.

Gence'de kurulmu~~ bir di~er parti ise Türk 'Metni Merkeziyet Partisiy-di. Partinin kurucusu Nasip Bey Nasipbeyli olmu~tur. Nasipbeyli'nin Gay-retçilerle ortak çal~~mas~~ Gence'de faaliyet gösteren Gayret, Türk Devrim Komitesi ve Metni. Merkeziyetçilerin ortak hareket etti~ini göstermekte-dir24. 1917 y~l~nda Gayret'in 'Metni Merkeziyetçilerle i~birli~i halinde yeni-den ortaya ç~k~~~~ bunu kan~tlamaktad~r. Zira bu dönemde her iki parti Türk Ademi Merkeziyet Partisi ad~~ alt~nda birle~erek programlar~n~~ birle~tirmele-ri dikkat çekmektedir.

Türk ayd~nlar Azerbaycan'da siyasi anlamda örgütlenirken öte yandan Rusya genelinde de Rusya Müslümanlar~~ Birli~i çat~s~~ alt~nda faaliyet göste-riyorlard~. Bu dönemde baz~~ Türk ayd~nlar~~ da Rusya genelinde faaliyet gösteren Kadet partisi ile birlikte çal~~~yorlard~. Ayd~nlar~n Kadet'i seçmele-rindeki gerekçe Kadet partisinin program~nda yer alan Müslüman ve Türk-lere yönelik içeri~i maddelerden ileri gelmektedir. Kadetler o dönemde toprak reformlar~n~n yap~lmas~ndan yanayd~lar. Bu amaçla 4 Aral~k 1905 y~l~nda Anayasal Demokrat Partisinin (k~saca KADET) Bakü ~ubesi kurul-mu~~ ve ~ubenin idaresini ~. Hacinski, ~. Hav~yev, A. Topçuba~~, K. Saferaliyev üzerine alm~~lard~r. ~ubenin 300 üyesi bulunuyordu'.

1905 y~l~n~n sonbahar~nda Bakü Türk burjuvazisi de siyasi bir parti ad~~ alt~nda örgütlenmeye karar verdiler. Kurulan örgüt "Müslüman Zenginleri, Ayd~nlar! ve Üst S~n~f ~nsanlar~n Birli~i ve Müdafaa Cemiyeti" ad~n~~ ta~~-yordu'. Cemiyet "Bakü ~ehrinin ünlü ve tan~nm~~~ ~ah~slar~na ça~r~" ad~~ alt~nda bir bro~ür de yay~mlam~~t~r. Ça~r~da devrimci hareketler destelden-mekte, Müslümanlara yönelik kar~~t çal~~malarda birlik ve beraberli~in tesis edilmesinin önemine dikkat çekilmekteydi".

Anla~~laca~~~ gibi ortaya ç~kan bu örgütlerin tamam~~ Ermenilerin Rusya eliyle Müslüman-Türlderine kar~~~ ba~latt~klar~~ "soyk~r~m" giri~imlerini pro-

23 Azerbaycan Merkez Devlet Tarih Ar~ivi, font 62, liste 1, dosya 59, vr. 207. 24

Azerbaycan Merkez Devlet Tarih Ar~ivi, font 821, liste 133, dosya 461, vr. 61-66.

25 ir~ad Gazetesi, 28 Aral~k 1905.

26 "Pravoslavnly blagovestnik", 1906, No: 3, s. 116.

(11)

MILLI KIMLI~IN SIYA~ALLA~AN YÜZÜ: DIEM 185

testo etmekte ve bu amaçla Türklerin birlik ve beraberli~ini savunmak-tayd~lar. Ancak bunlardan hiç biri DifM kadar Ermeni sald~r~lar~na kar~~~ sert tepki göstermemi~~ ve Rusya'y~~ direk olarak hedef almam~~t~r. Bundan olsa gerek DifM ad~~ k~sa zamanda yayg~nla~arak di~er partilerin üzerinde yer alm~~t~r.

Difai Partisi

DifM Partisi A~ustos-Eylül 1906 y~l~nda kurulmu~tur. Partinin kurulu~~ yerinin Bakü mü, yoksa Gence mi oldu~u konusunda öteden beri bir belir-sizlik bulunmaktad~r. Ancak kurulu~unun hemen ard~ndan Bakü'de yay~n-lanan gazetelerde hakk~nda bilgilerin yer almas~~ ve hatta ~r~ad gazetesinde program~n~n yay~nlanmas~~ partinin Bakü'de kuruldu~u sav~n~~ güçlendir-mektedir. Muhtemelen partinin kuruldu~u s~rada Gence ve Bakü'de ayn~~ anda örgütlenmesi bu tart~~maya yol açm~~t~r.

DifM, Ermenilerin Müslümanlara kar~~~ ba~latt~klar~~ k~y~m politikas~~ bir y~ldan beri tart~~~lmakta olan Müslüman-Türklerin birle~me çal~~malar~~ siyasal bir sonucu gibi gözükmektedir. Zira 1906 y~l~nda Tiflis'te düzenle-nen Ermeniler ile Türkler aras~nda ate~kes sa~lanmas~~ hakk~nda toplant~da Ta~naksütyun ve onlara ba~l~~ silahl~~ çetelerin önüne geçmek için Türklerin de kendilerini savunma haklar~n~n oldu~u vurgulanmaktayd~. Bunun için siyasi bir örgütün önemine dikkat çekilmekteydi". DifM bu örgütlenme çal~~mas~n~~ üzerine almak amac~yla kurulmu~tur. Zira, parti ba~kan~~ Ahmet A~ao~lu, Ermenilerin ba~latt~~~~ katliamlar~~ "3-5 Ermeninin ba~~bo~~ hareketi olarak de~il, arkas~na Bat~l~~ güçlerin deste~ini ve strateji, plana sahip Ta~naksütyun'un planl~~ i~i" olarak de~erlendirmekte ve bu harekete kar~~~ Difâ~~ gibi bir örgütün olu~turulmas~n~n önemini dile getirmekteydi'.

Partinin kurulu~undan hemen sonra parti yönetim kurulu olu~turul-mu~tur. Partinin idaresini Ahmet A~ao~lu üstlenmi~tir. Parti YK's~~ Bakü'de bulunuyordu". Kurulu~undan hemen sonra partinin Gence, ~u~a, A~dam, Bedre, Yevlah, Terter, Nahç~van'da ~ubeleri olu~turulmu~, hatta Türki-ye'nin Kars ve Kuzey Kafkasya'n~n Vladikavkas ~ehirlerinde de birer ~ubele-ri kurulmu~tu'''. Partinin Azerbaycan s~n~rlar~~ d~~~nda da örgütlenmesi ortak bir ideale hizmet etti~i, temel amac~n~n Ermeni propagandalar~na,

Tiflis teki ate~kes toplant~s~n~n tutunaklar~~ için bkz. Rusya Federasyonu Devlet Ar~ivi, font 102, PDH~, 19009, dosya 108, bölüm 19, vr. 35.

29 Ha~~mova A, XX-ci esrin birinci yar~s~nda Azerbaycan mühacirleri, Baki Yüzy~l 1992, s. 27; Süleymanl~~ E, age, s. 114.

30 Kaspi Gazetesi, 30 Kas~m 1906. 31 Kasp~~ Gazetesi, 27 Kas~m 1906.

(12)

sald~r~lar~na ve katliamlarma kar~~~ bütün Türkler aras~nda bir birlik tesis etmeye çal~~t~~~ndan ileri gelmektedir. Bundan dolay~~ DifâI Anadolu ve Kafkas Türklerini ortak bir hedefte birle~tiren ilk siyasi örgütlenme olarak da kar~~m~za ç~kmaktad~r.

Ekim 1906 y~l~nda partinin program~~ ~r~ad gazetesinde yay~mland~". Program giri~~ k~sm~nda bölgede ya~anan geli~melerin k~sa bir aç~klamas~yla ba~lamaktad~r. Burada özellikle Müslüman-Türk toplumunun durumu üze-rinde durulmas~~ ve bunlar~n savunmas~z b~rak~lmas~~ partinin kurulu~~ ama-c~yla da örtü~mektedir. Daha sonra programda partinin amaçlar~~ ve he-defleri maddeler halinde aç~klanm~~t~r. Dikkat çeken en önemli madde ise partinin amac~na ili~kin oland~r. Burada ~öyle denilmektedir: Difâi, "Kaf-kasya'n~n bütün di~er halklanyla, hatta kendi program~n~~ ilan eden bütün halklar~n hukuk ve e~itliklerini kabul edip, Kafkasya'n~n ali de~erleri için" çal~~maktad~r. Parti bu amaç do~rultusunda Ta~naldarla bile diyalogdan yana oldu~unu duyurmaktayd~. Anla~~lan Difâl, bar~~~ yoluyla sorunlar~n çözümünden yana olup, halklar aras~nda e~itlik ve karde~lik ilkesini savun-maktayd~". Ard~ndan parti hitap etti~i toplumun, yani Müslüman-Türklerin durumundan söz etmekte ve yap~lmas~~ gereken çal~~malar~~ s~ral~-yordu. Burada önceli~in e~itim ve halk~n ç~karlar~mn savunmas~na tan~n-mas~~ dikkat çekmektedir.

Bütün bunlar~n d~~~nda partinin kendi bildirilerinde ve yaz~lar~nda kul-lanmas~~ için bir mühür de haz~rlanm~~t~r. Parti mührü alt~~ kö~eli y~ld~zla hi-lalden ve birbirlerine çapraz biçimde yerle~tirilmi~~ iki k~l~çtan olu~maktayd~. Mührün üzerinde ise partinin tam ad~~ yaz~lm~~t~: "Difâi - Mücadeleyi Milli F~rkas~"m. Partinin ta~~d~~~~ isim ve aç~klamas~~ dikkat çekicidir. Difâ1 Arapça bir kelime olup "def edici" ve "savunmaya yönelik" anlamlarma gelmekte-dir'. Hemen pe~inden de "mücadeleyi milli" sözcüklerini yaz~lmas~, parti-nin hedefini tümden ortaya koymaktayd~. "Milli" sözcü~ünün seçilmesi de bu bak~mdan önemlidir.

32 Azerbaycan Tarihi, c. V, s. 145. Öyle san~yorum burada bir yanl~~~ bulunmaktad~r. Zira bu kitapta kaynak olarak gösterilen gazete kupürleri ile olaylar~n gerçekle~ti~i tarih aras~nda büyük bir fark bulunmaktad~r. örne~in, ir~acl gazetesinde yer alan ve Kas~m 1906 y~l~nda gerçekle~en olay için ~ubat 1906 tarihli Kaspi gazetesinin bir say~s~~ gösterilmektedir. Muhte-melen eserin müellifleri burada bir hata yapm~~~ olmal~lar.

33 Azerbaycan Merkez Devlet Tarih Ar~ivi, font 62, liste I, dosya 59, vr. 151-152. 34

' Azerbaycan Merkez Devlet Tarih Ar~ivi, font 62, liste 1, dosya 59, vr. 152-153.

(13)

MILLI KIMLI~IN SIYASALLA~AN YÜZÜ: DIFA~~ 187 Difal milliyetçi özelliklerin yan~nda sosyalist söylemlere de yer vermi~-tir. örne~in parti "ezilen s~n~flarm gkarlar~ndan" söz etmesi sosyalist bir ifadedir. Bu konuda ~öyle denilmektedir: "Toprak ezilen s~n~flarm hakk~-d~r'. Ancak partinin bu türden söylemlere program~nda de~il da~~tt~~~~ bildirilerde yer vermesi o s~ralarda köylü ve i~çi s~n~flara yönelik yo~un Bol~evik propagandalarma yan~t vermesinden ileri gelmektedir. Öte yan-dan partinin sosyal taban~~ net biçimde "toprak" ve "ezilen s~n~flar" sorunu-nu dile getirmesi biraz olanaks~z gözükmektedir. Zira partinin sosyal taban~~ tüccarlara, ayd~nlara, toprak a~alarma, okumu~~ kesimlere, özellikle ö~ren-cilere ve talebelere dayan~yordu. Ama toprak sorunu asl~nda çarl~k yöneti-miyle ilgili bir sorun oldu~undan parti taraf~ndan dile getirilmesi pek de büyük bir soruna yol açmazd~. Çünkü Azerbaycan'da kullan~lan topraklar~n büyük bir k~sm~~ hazine topraklar~~ ad~~ alt~nda çar~n mal~~ olup, köylülerin büyük bir k~sm~~ da "devlet köylüleri" ad~~ alt~nda bu topraklarda çal~~~yor-lar& Zira Rusya ve Kafkasya'da "kölelik" kald~r~ld~~~~ halde "devlet köylüle-rine serbesdik" daha geç verilmi~ti.

DiPM k~sa zamanda geni~~ bir örgüt a~~~ olu~turmu~tu. Partinin ~srarla üzerinde durdu~u ~ey ise toplumun ayd~nlaulmas~d~r. Bu amaçla parti üye-leri halka dönük e~itim ve ayd~nlanma çal~~malar~~ yapmakta özellikle de ülkedeki kültür merkezlerinin olanaklar~ndan yararlanarak halka aç~k top-lant~lar düzenlemekte ve siyasi içerikli yaz~lar yay~nlayarak bunlar~~ bro~ürler halinde da~~tmaktayd~". Çarl~k yönetimi taraf~ndan düzenlenen raporlar-da, partinin halka dönük çal~~malar~ndan endi~e edildi~i görülmektedir. Ar~iv belgeleri aras~nda bu türden raporlar bulunmaktad~r. Bu raporlardan birinde partinin ortaya ç~kt~~~~ k~sa sürede halk aras~nda geni~~ itibar kazan-d~~~, toplumu komiteler halinde örgütlendirdi~i ve toplum aras~nda sosyal ve siyasal olaylara ili~kin ilginin artt~~~~ belirtilmekteydi". Raporlarm birin-de ise Difffnin çal~~malar~~ oldukça kaygdand~r~a olarak görülmekte ve bunun sonucunda "Müslümanlar~n birle~ece~i, akli bak~mdan geli~ecekleri, bilinçlenecekleri ve bunun sonucunda hükümet kar~~s~nda tam te~ekküllü bir güce dönü~ecekle~i" hakk~nda bilgiler verilmekteydi".

Partinin en büyük ~ubesi "Karaba~~ Birlik Meclisi" idi. Bu ~ube partinin Karaba~, Gence, Cavan~ir, Garyagin ve ~u~a bölgelerinin bütün çal~~mala-

36 Rusya Federal Devlet Arsivi, font 102, PDH~, 1907, dosya 388, vr. 4-5.

37 bad, 13 Ekim 1906.

39 Rusya Federal Devlet Arsivi, font 102, PDH~, 1906, dosya 25, cilt 73, vr. 1-2.

(14)

r~n~~ üstlenmi~ti. ~ubeye bölge tüccarlar~, ayd~nlar~, toprak sahipleri ve köy-lüler maddi ve manevi destek vermekteydiler. ~ubenin merkezi ~u~a'da bulunuyordu. ~ubenin ba~~nda ise Kerim Bey Mehmandarov durmaktayd~. ~ube Ermeni sald~r~lar~na kar~~~ Müslümanlar~~ korumak için kendi silahl~~ birliklerini de olu~turmu~tu. ~ubeye ba~l~~ silahl~~ asker say~s~~ 400'ü

~ubenin bir de program~~ bulunuyordu. Bu program Ekim 1907 y~l~n-da meclis üyeleri taraf~ny~l~n-dan onaylanm~~t~. Programy~l~n-da ~u hususlar~n alt~~ çizilmi~ti: Müslümanlar~n birli~i, milli geli~imin sa~lanmas~, etnikler ara-s~ndaki çat~~maya son vermek, etnik çat~~maya yol açanlar~n yarg~lanmas~, rü~vete, yönetim haklar~n~~ kötüye kullananlara, kara borsac~lara ve kriz ç~karanlara kar~~~ mücadele program~n ana ba~l~klanyd~. Nitekim ~ube özel-likle Ermeni sald~r~lar~na kar~~~ Müslüman köylerinin korunmas~nda önemli bir rol oynam~~t~r.

Durumun gittikçe ciddi bir hal almas~, özellikle de bütün Müslüman-Türklerinin örgütlü biçimde çar yönetimine kar~~~ te~kilatlanmaya ba~lamas~~ DifâVnin kapat~lmas~na ve takibe maruz kalmas~na neden olmu~tur. T. Sümbül, partinin oynad~~~~ rolü ~öyle de~erlendirmektedir: "Ermeni-Türk sava~~n~n bir ürünü olan Difal, öncelikle Rusya'ya kar~~~ tav~r alarak ~eyh ~amil'den bu yana Ruslara kar~~~ hareketsiz kalan Kafkasya Müslümanlar~-n~n suskunlu~unu bozmu~tur"41.

Difâ/ faaliyet gösterdi~i üç y~l gibi k~sa sürede Kafkasya Müslümanlar~-n~n Rus ve Ermenilere kar~~~ haklar~n~~ korumak için gereken bütün yollara ba~vurmaktan kaç~nmam~~t~r. Bu konuda Swietochowski ~unlar~~ aktarmak-tad~n yerli ahaliye kar~~~ Ruslar taraf~ndan sergilenen dü~manc~l~k, özellikle de cinayetler, aynen ve misliyle kar~~l~k görmekteydi. General Gala~çapov, Gence vali yard~mc~s~~ Kre~cinski, Gence Polis Müdürü Bannikov, Savc~~ Cun-yakin, yine polis müdürü Felikinski ve çok say~da Rus yetkili öldürülmü~tü. Cezaevi imam~~ Ataki~i de ihbar etti~i için benzer biçimde ceza-land~r~lm~~t~r42. Zira bu durumu parti ba~kan~~ A. A~ao~lu ~una ba~l~yordu: Rus yöneticilerine yap~lan sald~r~larda kurbanlar~n geli~igüzel seçilmedi~i-ni, özellikle Ermeni yanl~s~~ ve Türk dü~man~~ olan memurlar~n tercih edildi-~ini "Ruslar~n tarafs~zl~~~n~" sa~lamak amac~~ gütmekteydi'.

40 Azerbaycan Merkezi Devlet Tarih Ar~ivi, font 62, liste 1, dosya 59, vr. 81-110. Sümbül, T., Azerbaycan Dosyas~, Yüzy~l, Ankara, 1990, s. 20.

42 Swietochowski T, Müslüman Cemaatten Ulusal Kindige Rus Azerbaycan~~ 1905-1920, çev. N. Mert, Baglam, Istanbul, 1988, s. 73.

93

A~ao~lu Ahmet, "Rusya'daki Müslümanlar", Türk Yurdu Dergisi, c. XIV, No: 155, s. 3123.

(15)

MILLI KIMLI~IN SIYASALLA~AN YÜZÜ: DIEM. 189

Ancak ya~ananlara Ruslar~n seyirci kalmas~~ beklenemezdi. Nitekim öyle de oldu. 1908 y~l~ndan itibaren A~ao~lu ve yanda~lar~n~n yo~un takibine ba~land~. Bizzat A~ao~lu aylarca saklanmak ve takipten kaçmak zorunda kald~. Kitaplar~~ ve yaz~lar~~ "Pantürkist" suçlamas~yla yasakland~". 1909 y~-l~nda ise Difâi sava~~ partisi ilan edildi. A~ao~lu ve baz~~ üyeleri Türkiye'ye kaçmak zorunda kald~lar. Yakalananlar ise sürgüne gönderildiler4'.

SONUÇ

Anla~~laca~~~ gibi Difâ1 partisinin ömrü sadece 3 y~l veya biraz daha faz-la sürmü~tür. Öte yandan parti hep yar~~ gizli konumda, bazen de bir yeralt~~ örgütü gibi faaliyet göstermi~tir. Partiyi siyasi arenaya ç~karan ana etkenin Ermenilerin Müslüman-Türklere yönelik k~y~mlar~~ ve Ruslar~n bu olaylara seyirci kalmas~~ ve hatta desteklemesi olmu~tur. E. Süleymanl~~ bu konuda önemli bir hususa dikkat çekerek ~öyle demektedir: "Difâi partisinin söy-lemlerine dikkat etti~imizde, bunlar~n "Müslümanlar", "biz Müslümanlar" ve "Kafkasya Müslümanlar~" gibi dini özellik ta~~d~~~n~~ görmekteyiz. Parti, ~slam'~~ bölgedeki Müslümanlar~~ Rus ve Ermenilere kar~~~ birle~tirici en bü-yük güç olarak tan~mlamaktayd~. Böylece Difâ1 sadece Türklere de~il, bütün Kafkasya Müslümanlarma hitap ediyordu. Nitekim benzer sorunlar~, Kuzey Kafkasya'daki Müslüman topluluklar, zorla ülkelerinde yerle~meye çal~~an Ruslara kar~~~ direnen Da~l~~ topluluklar da ya~amaktayd~"". Bu aç~klama do~ru olsa da tam de~ildir. Zira, parti millet kavram~yla ayn~~ dini duyguya sahip toplumlar~~ temsil etse de, burada milli tan~m~n~~ özellikle Türk kimli-~ine sahip Müslümanlara kar~~~ kullanm~~t~r. O dönemde millet kavram~n~n çetrefilli konumu böyle bir karga~an~n ya~anmas~nda etkilidir.

Öte yandan parti genelde Rusya'daki Müslümanlar~n birli~inden me-det ummakta da hakl~d~r. Çünkü, Rusya içinde kalabal~k bir Müslüman kesim vard~~ ve bunlar~~ birle~tiren ~ey milletten ziyade o dönemde dindi. Islam'~n bir kimlik olarak Türkler taraf~ndan 1930'lara kadar benimsendi~i bilinmektedir. DifâVnin de bu durumu göz ard~~ etmeyece~i gayet aç~kt~r. Zira partinin bu geni~~ ve kalabal~k gücü örgütlendirme giri~imi onun kapa-t~lmas~nda en büyük etken olmu~tur.

Ancak Difâî özellikle Azerbaycan Türklerinin bilincinde milletle~me ve siyasalla~ma anlay~~~n~~ ~ekillendirmi~tir. Bu bak~mdan parti bir ilke imza

44 Sakal, F., A~ao~lu Ahmet Bey, Ankara, TTK 1999, s. 22.

45 Memmedov, H., Azerbaycan Milli Harekat~~ 1875-1918-ci iller, Baki, Sabah 1996, s. 94. 46 Süleymanh, E., a.g.e., s. 114.

(16)

atm~~~ ve bunun meyvelerini de 1917 olaylar~~ sonras~nda almaya ba~lam~~t~r. ~ayet 1918-1920 y~llar~~ aras~nda Azerbaycan'da ba~~ms~z bir cumhuriyet mevcut olmu~sa bunda DifVnin de büyük rolü bulunmaktad~r.

KAYNAKÇA

Ar~ivler

Azerbaycan Merkez Devlet Tarih Ar~ivi

Rusya Federasyonu Devlet Ar~ivi

Süreli Yay~nlar

Kaspi (gazete) ~r~ad (gazete)

Pravoslavnly blagovestnik (dergi) Krasmy Arhiv (dergi)

Hayat (gazete)

C) Ara~t~rmalar Eserleri ve Makaleler

A~ao~lu Ahmet, "Rusya'daki Müslümanlar", Türk Yurdu Dergisi, c. XIV, No: 155.

Azerbaycan Tarihi, Bak~, Elm 2001, c. V.

Berkes, N., Türkiye'nin Ça~da~la~mas~, YKY, ~stanbul, 2002.

Habermas, J., "Öteki" Olmak, "Öteki"yle Ya~amak, çev. ~. Aka, ~stanbul, YKY 2002.

Ha~~mova, A., XX-ci esrin bilinci yar~s~nda Azerbaycan mühacirleri, Bak~~ Yüzy~l 1992.

Henry, J. D., Baku an eventful histo7y, London, Archibald Constable and Co.

Ltd. 1905.

Lewis, B., Modern Türkiye'nin Do ~u~u, Çev. M. K~ratl~, TTK, Ankara, 1984. Ma~~~~edov, V., Yu, Rasprostranenie marksizma-leninizma v Azerbaydjane, Baku

1962, t. I.

Memmedov H, Azerbaycan Milli Harekat~~ 1875-1918-vi iller, Sabah, Bak~, 1996.

Ordubadi, M. S., Kanl~~ iller, Yüzy~l, Bak~, 1991.

Qas~ml~, M., Azerbaycan Türklerinin Milli Mücadele Tarihi, çev. E. N. Necef, ~stanbul, Kaknüs 2006.

(17)

MILLI KIMLI~IN S~YASALLA~AN YÜZÜ: D~FA~~ 191

Sabir, M.A.E., "Beynelmilel", Gazete Hayat, 15 ~ubat 1905. Sakal, F., A~ao~lu Ahmet Bey, TTK, Ankara, 1999.

Samedov, V. Yu., Raspostranenie marksizma-leninizma v Azerbaydjane, Baku 1966, ç. II.

Süleymanl~, E., Milletle~me Sürecinde Azerbaycan Türkleri, ~stanbul, Ötüken 2006.

Sümbül, T., Azerbaycan Dosyas~, Yüzy~l, Ankara, 1990.

Swietochowski, T., Müslüman Cemaatten Ulusal Kimli~e Rus Azerbaycan~~

1905-1920, çev. N. Mert, Ba~lam, ~stanbul, 1988.

Ter-Minassian A, Ermeni Devrimci Hareketi'nde Milliyetçilik ve Sosyalizm

(18)

Referanslar

Benzer Belgeler

Ancak ABD ve NATO, şu iki nedenden ötürü anlaşma sırasında yumuşak bir tutum sergilemiştir: Birincisi, Suriye krizine ilişkin nihai Amerikan çözümü

Ticaret ve Ekonomik İşbirliği Anlaşması 25.02.1991 Ankara Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşması 15.12.1997 Ankara. Çifte Vergilendirmeyi

Kafkasya, tarih boyunca ticaret ve göç yollarının, kültürlerin kesiştiği önemli bir kavşak noktası olmuştur. Doğu ve Batı arasında bir köprü durumunda

Tablo 59: Araştırmaya Katılanların Türkiye ve Rusya Arasında Herhangi Bir Çatışma Durumunda Azerbaycan`ın Nasıl Davranması Gerektiği Hakkında Düşüncelerine

İsmail Gaspıralı ve kendisinin neşrettiği Tercüman Gazetesi, Rusya Müslümanlarının milli ve medeni seviyelerinin yükselmesinde, eğitimin Avrupa tarzında

Rusya siyasi kriz yaşadığı Ukrayna’ya nükleer yakıt ve doğalgaz sevkiyatını kısarken, Türkiye’de iktidarın “Akkuyu Rusya’ya ba ğımlılığımızı

Rusya ad ında Rusya Federasyonu Devlet Atom Enerjisi Kuruluşu (Rosatom), Türkiye adına Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın taraf olduğu anlaşmaya göre, Rusya tarafının

Michael Ryan & Douglas Kellner Politik Kamera’da çağdaş korku filmlerinde ana motifin kadına yönelik şiddet olduğunu söyler.. Kriz dönemlerinde büyük