• Sonuç bulunamadı

Deniz üstünde yemek yemek ve karides güveç için: Yeni Domani Restoran

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Deniz üstünde yemek yemek ve karides güveç için: Yeni Domani Restoran"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

• 4 EY1 A

il

1Í1S2

K Ü L T Ü F

D

e n izmek yemek ınsanlaı üstünde ye­ için hep bir tutku olagelmiştir, öyle kı yakın zamana kadar deniz­ den hiç hoşlanmayan, boş­ lanmamak ne demek, baya­ ğı ürken deniz kıyısındaki kasabaların sırtını denize çe viren ve denize «fesuphanal­ lah» demeden yaklaşmayan bizim toplumumuzda bile, deniz kenarında değil «üs­ tünde» yemek özlemi yaygın taşmıştır. 12 Eylül sonrası İstanbul Belediyesi, (bence haklı olarak) deniz kıyısı­ nı boşaltıp kamuya açma­ dan önce, Tarabya’daki lo­ kantaların en gözde yerleri, denizin hemen kıyışıydı, Ma- like’nin yeri, Gemi Resto­ ran, sayılı da olsa deniz üs­ tünde hizmet veren yerlerdi (Sanırım şimdilerde «denizi işgal» yasal bir sakınca sayı­ lıyor ve bu tür yerler açıp işletmek güçleşmiş bulunu­ yor). Evet, deniz üstünde ye menin bambaşka bir zevki var kuşkusuz. Bir «gemi - restoran»da dalgaların çırpın tısını duyumsayarak hafif ha fif sallanmak, denizin hemen üstündeki bir lokantada ise deniztıı rengini, kokusunu içi ne çekerek mutfak nimetle­ rine dalmak az şey değil.

Bir dostumla böyle bir yer ararken, bir akşamüstü, yo­ lumuz Yeniköy’deki Yeni Domani Restoran’a düştü. Aslında Arnavutköy’de deni­ ze terası olan Kuyu, Rema veya Kaptan’ı düşünmüştük. Yeniköy’e geldikten sonra ise ben İskele Gazinosu ad lı lokantanın ününü duydu­ ğum bazı yemeklerini tat­ mak istemiştim. Ama ne ol­ du, nasıl oldu, kendimizi is kelenin tam yanında ve İs­ kele Gazinosu'nun tam kar­ şısındaki Yeni Domani Res­ toran’da bulduk. Bu karı­ şık ve uyumsuz isimli lo­ kantada bizi denizin hemen üstündeki ön bölüm çekti ga­ liba ... Bir hayli eski bir bi­ naydı bu ve dar bir şerit halinde uzanan bu ön teras, çöktü çökecek gibi bir hal­ deydi. Zaten garson da yarı şaka yarı ciddi «pek ani ha­ reketlerde bulunmamamızı» öğütlüvordu. Ama oturduk, ve akşamın ilk ışıklarında, olası pisliği görülmeyen, git gide ton değiştiren bir ma­ vi lacivertin ışıklarını yan­ sıtan denizden gözlerimizi ve kulaklarımızı ayırmayarak güzel bir yemek yedik. Bu sessizliği yalnız belli bir saat ten sonra başlayan müzik (Ali Çetin’in şarkıları) boz­ du. Ama lokantadaki büyük çoğunluk, bundan hiç de şi­ kâyetçi görünmedi. Sahi, o akşamki müşteriler içinde Atillâ İlhan da vardı. Kör- lemesine girdiğimiz böyle bir

- »mK İ Ia kU orM rm o lr I v i

ağız

tadıyla

, ati İla

dorsay

Deniz üstünde yemek

yemek ve karides

güveç için: Yeni

Domani Restoran...

oluyor, «onlar da geldiğine göre», diyorsunuz, «herhalde yanlış bir yere gelmedim»...

Yeni Domani Restoran’da patlıcan salatası ve rokfor peyniri nefisti. Midye pla- kinin daha iyilerini görmüş­ tüm. Ciğer tava çok iyiydi. Buna karşılık balık köftesi­

ni biraz fazla baharatlı bul­ dum. Çok baharatlı şeyler, malûm insanı hep bir kuşku ya düşürür: Çok iyi olma­ yan bir lezzeti saklamak, bir eksikliği örtmek için mi kul lanılıyor diye... Pastırmalı böreği birazcık hamurdu, ama vine de cok lezzetliydi.

Yeni Domani Restoran’ın en özel balık yemeği kırlan­ gıç buğulama imiş. Ama o akşam kırlangıç yeni bitmiş ti, habersiz geldiğimize ner- deyse üzüldük. Lüfer ve te­ kir gibi «harcı-âlem» balık­ lar bizi pek çekmedi, «şefin tavsiyesi» üzerine karides.

güveç yedik. Minik Marma­ ra karideslerinin peynir, bi­ ber, domates, mantar ve defne yapraklarıyla yapılmış bu yemeği gerçekten çok çok lezizdi. Karides güveç po­ püler bir yemek, hemen her Boğaz Lokantasında buluna bilir sanıyorum. Ama

böyle-sine lezzetlisini az yemiştim, öyle ki bir tane daha iste­ yip paylaştık. Ayrıca bir kı­ lıç şiş söylemiştim ben, ay­ lardır (belki yıllardır) ye­ mediğim bu balığı • özlemiş­ tim. Gerçi dürüst bir biçim­ de bunun «buzhane balığı» olduğunu söylemişlerdi, ama buzhane balığı olmayan kılı­ cı Boğaz’da ne zaman bul­ mak mümkün olur ki? Ağız tadına pek düşkün birisi el bette bile büe buzhane ba­ lığı yemezdi belki de, ama ben kılıç şişimden pekâlâ memnun kaldım. «Müessese- nin hediyesi» koca bir mey. ve tabağıyla bu yemeği ta­ mamladık. Sanırım yedikle­ rimiz denli, bizi eski-püskU bir yalının terasında hemen denizin üstünde yemek ye­ mek memnun etmiş olmalıy­ dı. Bu 2 kişilik «müzikli» ye nıeğe (Ali Çetin'in üstelik küçük çapta bir orkestrası da var) 3700 liralık bir he­ sap geldi. Bir şişe şarabı da yuvarladığımızı kuşkusuz anımsatmalıyım.

O Yeni Domani Restoran’da patlıcan sala­

tası ve rokfor peyniri nefisti. Midye pila-

kinin daha iyilerini görmüştüm. Ciğer

tava çok iyiydi. Buna karşılık balık köf­

tesini biraz fazla baharatlı buldum.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

ÇOLAK, Oktay; 2011: Portre Fotoğrafı Nasıl Çekilir..

Tadı damağımda kaldı Tadı damağımda kaldı Pıtpıtıyı savurmanın Sergi yanında yatmanın Teştte helva çevirmenin Yoğurda parmak atmanın Küpte yağlı kavurmanın

Eti güzeldir dananın Tadı damağımda kaldı Sütlü çorba elbet senin Sacüstü yola gidenin Hele de içli kömbenin Tadı damağımda kaldı Pıtpıtıyı savurmanın

Ancak söz konusu yemek olunca var olan bir yemeği olduğundan daha parlak, güzel ve iştah açıcı olarak göstermek fotoğraf hileleriyle mümkün olabiliyor.. Salona

Ama Tariş 2006 Eylül ayı başlarında "bandırmalı kurutma" sistemiyle kurutulmuş üzüm almayı durdurup "natürel kurutma" yap ılmış üzüm

3 numaralı asenkron jeneratör şebekeden bağımsız çalışmaktadır. Terminal uçlarına bağlı değişken yükler şematikte 7 numara ile işaretlenmiştir. Değişken yük

yuvarlayabiliyorum.’ dedi. Elinde sayıların yazılı olduğu kâğıdı top gibi buruşturmuş. Bu kâğıt topu halının üzerinde yuvarlayıp duruyordu. Ve bir yandan da ‘

[r]