• Sonuç bulunamadı

İstanbul Mozaik Müzesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İstanbul Mozaik Müzesi"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

i

ISTANBUL

M OZAİK

M ÜZESİ

Cihat SOYHAN

Alpay PASİNLİ

Kuşlu Panodan detay (Belediye Sarayı Kazısından) Detail of a bird panel

(from the Cith Hall excavations)

ililp

Kaplan ile mücadele eden mızraklı iki avcı (Büyük Saray Mozaiklerinden)

Combat between a tiger and two hunters with spears

(Mosaic from the Great Palace)

\

i j

f. ■

!

12

M

ozaik Müzesi Sul­tanahmet’te, Sul­ tanahmet Camii’- nin mihrap yö­ nünün biraz ilerisinde ve seviye olarak da bir hayli aşağısında bulunmaktadır.

Sultanahmet Camii ile

Ayasofya Müzesi arasında­ ki yoldan denize doğru ini- lirse, sağ taraftaki ilk so­ kak olan Torun Sokak zi­ yaretçileri Mozaik Müzesi­ nin önüne götürür. İstan­ bul Arkeoloji Müzelerine bağlı olan «M O ZAİK M Ü­ Z E S İ» 3 Aralık 1953 tari­ hinden beri ziyarete açık durumdadır.

Bu müze, Bizans İmpara­ torluğunun «Büyük Sa­ ray» kalıntıları ile Osman- lı İmparatorluğu devrinde yapılan Sultanahmet Ca­ mii Külliyesinin arastası ( çarşı ) ’nm bir kısmından oluşmaktadır. Bizans Sa-

rayı’nm üzerine oturan

arasta, I. Ahmet zamanın­ da (1609-1617) yaptırıl­ mıştır. Mimarı, Sedefkâr Mehmet Ağa’dır. Arasta­ nın ortasında bir sokak uzanmaktadır; sokağın iki yanında o devrin gereksin­ melerini karşılayan ve Sul­ tanahmet Camii’ne gelir sağlayan dükkânlar bu­ lunmaktadır. Dükkânlar, karşılıklı olarak 22’şerden 44 tanedir. Çarşı 1908 yılı­ na kadar kullanılmış, o yıl Sultanahmet’te çıkan bir yangında harap olmuştur. Büyük Saray’m bir kısmı arastanın altında kalmak­ tadır. Eski ve yeni yazar­

lar, V II. Konstantinos

Porphyrogennetos’un (913 -959) «Merasimler» adlı kitabında anlatmış olduğu

bilgilere dayanarak bu

s a r a y hakkında bizlere bilgi verirler. IV. yüzyıl­ dan XI. yüzyıla kadar Bi­ zans İmparatorlarının o- turdukları «Büyük Saray» m ilk binaları I. Konstan­ tinos (324 - 337) tarafın­

dan yaptırılmıştır. Her

büyük sarayda olduğu gi­ bi, bu sarayda da Kons- tantinos’dan sonra gelen imparatorlar birçok

(2)

rım ve ekler yapmışlardır. Büyük Saray XI. yüzyılın sonlarından itibaren öne­ mini kaybetmiş ve Kom- nenos Sülalesi zamanın­ da, Ahırkapı ile Saraybur- nu arasındaki alanda uza­ nan «Mangan Sarayı» ile Ayvansarayın yukarı kıs­ mındaki «Blakherna Sa­ rayı» tercih edilmiştir. Fa­ kat, Büyük Sarayın bir anda tamamen boşaltıl­ madığını, 1204’de İstan­ bul’u elegeçiren Lâtin Şö­ valyelerinin yeni Lâtin İm­ paratorunu seçmek üzere burada toplanmalarından anlamak mümkündür. İs­ tanbul’u 1261’de geri alan V II. Mikhael, Blekhema Sarayının tamiri bitince­ ye kadar burada oturmuş­ tur. Bizans İmparatorlu­ ğunun son 150 yılında Bü­ yük Saray artık tamamen bakımsız bırakılmıştır. O sıralarda gereksinme du­ yuldukça malzemesinden

yararlanılan Büyük Sa­

ray’ın 1420 yılı sıralarında bir harabe halinde olduğu bilinmektedir. Bu yıllarda

İstanbul’u ziyaret eden

Floransalı Buondelmonti, «bu görkemli sarayların bir taş yığınından ibaret olduğunu» söyler. 1453 yı­ lında İstanbul Türkler ta­

rafından fethedildiğinde

Büyük Saray bir yıkıntı durumunda idi. Türk yö­ netiminin başlaması ile kent yeniden imar edilir­ ken B ü y ü k S a r a y ’­ ın yerinde de inşaat yapıl­ mış, ayakta olan son kalın­ tılar da çeşitli büyük bi­ nalar ve evlerle örtülerek kaybolmuştur.

Bugün, Büyük Saray’dan arta kalanlar yok denecek kadar azdır. Sarayın sanat yönünden en değerli kıs­

mını oluşturan m o z a ­

i k l e r ise, arkeolojik ka­ zılar sonucunda ortaya çı­ kartılmıştır. İngiltere’nin St. Andrews Üniversitesi adına (1935-1938 yılları arasında) Prof. J. H. Bax­ ter tarafından yapılan ve araya II. Dünya Savaşı’nm girmesiyle yarım bırakı­ lan arasta kazısı, İstan­ bul’da o yıllarda yapılan

kazıların en önemlileri

Dansöz (Belediye Sarayı Kazısından)

İnsan ve hayvan figürlü bordür (Büyük Saray Mozaiklerinden) Border with human and animal figures (Mosaic in the Great Palace)

(3)

arasındadır. Arastanın ve

yanık evlerin altından,

66.50 x 55.55 m. ölçülü, 42

sütunlu sarayın avlusu

açığa çıkartılmıştır. Sü­ tunlu avlunun 8.80 m. ge­ nişliğindeki tabanının mo­ zaik döşeme ile kaplı ol­ duğu görülmüştür. İkinci kazı, (1951-1954 yılları arasmda) Prof. D. T. Rice başkanlığında yapılmıştır. Büyük Saray’a ait taban mozaiğinin büyük bir kıs­ mı — bugün görüldüğü gi­ b i — orijinal yerinde ko­ runmuştur. Ancak, Torun Sokağının altına rastlayan bir kısmı ise, zorunlu ola­ rak yerinden çıkartılarak

arastanın dükkânlarının

içine yerleştirilmiştir. Sarayın tabanını kaplayan mozaik döşemede dinî ko­ nulara rastlanmadığı gibi, Hristiyan Sanatında pek çok sevilen semboller de yoktur. Konular profan olup, birtakım kır sahne­ leri, çeşitli av sahneleri, hayvan mücadeleleri ve köy hayatı ile ilgili sahne­ lerdir. Döşeme mozaikle­ rinin o devirde, yalnızca, sarayın tabanını süslemek amacıyla yapıldığı, o ne­ denle — Bizans Sanatında kolay kolay vazgeçileme­ yecek dinî konular yeri­ n e — burada günlük ya­ şantıdan alınmış/seçilmiş konuların işlendiği anla­

şılmaktadır. Mozaikleri

oluşturan renkli taş tane­ leri, o derece büyük bir beceri ile dizilmiştir ki, panolar usta bir ressamın tual üzerine yaptığı resim­ ler kadar uyumludur. Fo­ nu teşkil eden beyaz ze­ min, balık pulu tarzında işlenmiştir. Üslup, yüzey­ sel olmasına karşın, kır sahneleri çok realist ve güzeldir. Ağaçların, kuşla­ rın renkleri canlı olduğu gibi, hayvanların şiddetli hareketleri de dikkati çe­ ker. Maharetli sanatkârla­ rın ellerinden çıkmış oldu­ ğu anlaşılan mozaikler, ayrı ayrı kompozisyonlar veya tek figürler halinde

yapılmıştır. Bunlar ara­

smda: Kertenkele yiyen grifon, fil ile aslanın mü­ cadelesi, bir kısrağın ta­ yım emzirmesi, kaz güden çocuklar, keçi sağan adam, eşeğine yem veren çocuk, testi taşıyan genç bir kız gibi sahneler sayılabilir. Aynca, sahnelerin etrafını çeviren çeşitli bordürler kompozisyonlara güzellik ve ahenk katmaktadır.

değillerdir. İlk kazıyı ya­ panlar giysilere, saç şekil­ lerine ve genel stile dikka­ ti çekerek, mozaikler için M. S. 410 tarihini önerir­ ler. Bu fikre karşı çıkan­ lar ise, eski stillerin dai­ ma geç devirlerde kopya edildiği fikrini savunur­ lar.

Büyük Saray mozaikleri­ nin tarihleri hakkında pek çok fikir ileri sürülmüş­ tür. Kazıyı yapanlar bile tarihleme konusunda bir- birleriyle görüş birliğinde

Köylüler (Belediye Sarayı Kazısından) Peasants (from the City Hall excavations)

(4)

Büyük Saray'ın mozaik döşemelerinin çöküntü ge­ çirerek, üzerinin düz mer­ mer bir döşeme ile kaplı olduğu kazılar sonucu an­ laşılmıştır. Kaldırılan düz döşemenin altında bulu­ nan paraların M.S. VI. yüzyıla ait olması, bu dö­ şemenin erken Bizans Dev­ rinde yapılmış olduğunu gösterir.

Mozaik Müzesi’nin bir kıs­ mını oluşturduğunu be­ lerttiğimiz Osmanlı Aras­ tasının dükkânlarından 16 tanesi onarılmıştır. Büyük Saray mozaiklerinin bir kısmı ile İstanbul ve çev­ resinde bulunan mozaik­ ler burada sergilenmekte­ dir. İstanbul ve çevresine ait mozaiklerin en önem­ lileri: Adalet Sarayı, Bele­

diye Sarayı, Cağaloğlu

mozaikleri ile Yakacık,

Tuzla ve Pendik Kilisele­ rinden getirilen mozaikler­ dir. Belediye Sarayı moza­ ikleri, küçük küplü moza­ ikler olup erken Bizans Devrine aittirler. Yakacık, Tuzla ve Pendik Kilisele­ rinden getirilen mozaikler ise

opus sectile

tekniğinde, orta Bizans Devri mozaik­ leridir.

Çember çeviren çocuklar (Büyük Saray Mozaiklerinden) Children bowling a hoop ( Mosaic in the Great Palace)

Opuz Sectile tarzında Antrolaklı Mozaik (Adalet Sarayı Kazısından) Opus Sectile mosaic (from the Palace of Justice excavations)

İçindeki ender güzellikte­ ki mozaik örnekleriyle, Türkiye’deki en büyük mo­

zaik müzesi olan Antakya Müzesinden sonra, bu ko­ nudaki ikinci önemli müze

«İS T A N B U L MOZAİK

M ÜZESİ »dir. Hatta bazı bakımlardan daha da bü­ yük önem taşımaktadır denilebilir. Zira, İstanbul Mozaik Müzesinin esasım teşkil eden «Büyük Saray Mozaikleri» benzerleriyle üslup bakımından kıyas edilemeyecek nitelikte ve güzelliktedirler. Çünkü, bu mozaikler B a ş k e n t üs­ lubunda, büyüK bir beceri ve özenle yapılmışlardır. Diğer taşra örneklerinden üstünlükleri ve stil ayrı­ calıkları belirgin bir şekil­ de görülebilmektedir. Mozaik Müzesi, Sultanah­ met’te, Ayasofya, Arkeolo­ ji Müzeleri ve Topkapı Sa­ rayı Müzesi ile oluşan mü­

zeler topluluğunun bir

parçası durumunda olup, yerli ve yabancı gezginle­ rin dikkatini çekmekte ve uğrak yeri olmaktadır.

BAŞLICA KAYNAKLAR :

1) Mamboury, E. - Weigan, T., Die Kaiserpalâste Von Konstantino- pel, Berlin, Lelpzig 1934. 2) Brett, G. - Macaulay, W . J. - Ste-

venson, R.B.K., The Great Palace of the Byzantine Emperors, I, London 1947.

3) Rlce, D.T., The Great Palace of the Byzantine Emperors, II. Edln- burg 1958.

4) Oğan, A., «Ingiliz Arkeoloji Ale minin İstanbul’da Arasta Hafriya­ tı ve Meydana Çıkan Mozayik- ler», T.T.O.K. Belleteni, Temmuz 1952, s. 3 - 5 .

5) Eylce, S., «Arasta Sokağı Hafri­ yatı», İstanbul Ansiklopedisi, c. (1947), s. 572 vd.; «Büyük Sa­ ray», Türk Ansiklopedisi, c. IX (1958), s. 110-114.

6) Gülersoy, Ç „ A Gülde to İstan­ bul, İstanbul 1976.

7) Dolunay, N., İstanbul Arkeoloji Müzeleri, Ak Yayınları Sanat Ki­ tapları Serisi: 2, 1973.

(5)

Avcı Figürü (Belediye Sarayı Kazısından)

Figure of a hunter (from the City Hall excavations)

THE

ISTANBUL

M OSAIC

MUSEUM

By Cihat SOYHAN

By Alpay PASİNLİ

T

o reach the Mo­

saic Museum

one should turn into «Torun So­ kak» - the first street on the right as one goes down the hill between the Mos­ que of Sultanahmet and

the Ayasofya Museum.

The Istanbul Mosaic Mu­ seum which forms part of the Istanbul Archaeo­ logical Museums, was ope­ ned to the public on 3 De­ cember 1953.

The museum has been constructed out of the ruins of the Great Palace of the Byzantine Emper­ ors and a section of the market belonging to the

Sultanahmet complex.

This market dates from the reign of Ahmet I

(1609-1617) and was

built over the ruins of the

Byzantine market. The

architect was Sedefkâr

Mehmet Ağa. The market

remained in use until 1908 when it was destroyed by a fire that broke out in Sultanahmet.

Both old and modem wri­ ters base their descripti­ ons of the Great Palace on the information yielded by the book or «Ceremo­ nies» written by Constan­ tine Porphyrogenitus V II (913-959). The first buil­

dings constituting the

Great Palace occupied by the Byzantine Emperors from the 4th to the 11th century were constructed by Constantine I (324-

337). The palace lost

much of its importance at the end of the 11th cen­ tury when the Comnenian dynasty shifted its prefe­ rence to the Mangan Pala­ ce between Ahirkapi and Seraglio Point, and to the Blachernae Palace above Ayvansaray. When the Flo­ rentine Buondelmonte

vi-18

Kişisel Arşivlerde Istanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Yatay bantlı yarma makineleri, maksimum 100 mm kalınlık ve maksimum 630 mm genişliğinde mermer şeritlerinin yarılması için tasarlanmış bir makine olup, kesme

Mozaik Eskitme modülü ile tekniğine uygun, mozaik eskitme makinelerinde eskitme işlemi ve mozaik taşlarının seçim ve ambalajlaması yeterliklerini

Kurban Bayramı tatili için Muğla’ya 7 günde giren araç sayısının 1,5 milyona, gelen ziyaretçi sayısının da 10 milyona ulaştığı açıklandı.. Milaslılar ise Kurban

Yeni dönemde ders başarısını artırmak için yapılması gerekenlerin görüşülmesi, Uzaktan eğitim sürecinde öğrenme kazanımlarına ilişkin eksikliklerin giderilmesine

Ayşe Sema Sayar, Başak Nur Gökçam, Birgül Göker Perdisa, Dibanur Küfrevi, Fatih Çiftçi, İsmail Şahin, Kayıhan Güven, Muhammet Hasan Artun, Nesrullah Hasdemir,

İdare Heyeti Başkam Profesör Sune Lindstrom, dünya üzerinde bu çeşit plânla- malar yapan çok az firma bulunduğunu, fa- kat modern turizm piânlaması için t u çeşit

Nato nezdindeki Türkiye daimî tem- silcisinin delâletiyle Türk milleti tara- fından Natoya hediye edilmiş olan 1 6 x 4 eb'admdaki mozaik pano kuzey Atlantik paktı teşkilâtı

Anıtın naos-orta nef döşemesin- de görülen malzeme türleri; kırmızı porfir, yeşil porfir, sarı mermer, mikritik kireçtaşı, Gülümbe kireç- taşı, serpantin breşi,