• Sonuç bulunamadı

Tonguç'un Anayasa için yaptığı teklif

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Tonguç'un Anayasa için yaptığı teklif"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

TT-Tonguçun Onay asa

için yaptığı teklif

Yazan: Azra Er hat

ürkiye m illi eğ itim ve öğ­ retim in in büy ük b ir insanı, I büyük b ir b ilg in i vard ı: İsm ail Hakkı T onguç, köye ışık getirm eyi ü lk ü edinen ve bu dâva uğruna can ın ı veren İlk ve tek T ü rk eğ itim cisi, 14 yıldanberi Ma a rif V ekâleti olarak geçin en bir ku ru m u n in im inim İn lettiğ i, e- »erini yok ettiğ i, kend isin i ve sa­ vaş arkadaşlarını çirk in , yalancı ith am larla görevlerinden uzak­ laştırdığı, B a tılı eğ itim ansiklo­ pedilerinde adı T ü rk P estalozzi’sl olarak geçen ve köy çocu kların ın Tonguç B a b a diye sevdikleri, say­ d ık ları İsm ail Hakkı T ong uç!

T onguç B a b a öldü. Memle­ ketim izi kaplıyan b u n ca p islikle­ rin , geriliklerin, k ö tü lü k le rin si­ lindiği, devrim ci, ileri, tem iz ve dürüst in san lık ilk eleri üzerine ye n l bir T ü rk iyen ln kurulduğu bu ­ günlerde T on g u ç’u n ölüm ü kade­ rin n e an lam sız, n e kadar haksız b ir oyunudur bize! T onguç Baba sevinç içindeydi, heyecan İçindey­ di- Onu b ir h a fta önce Ankarada gören bir arkadaşı b ü tü n İyi n iy et 11 T ü rk ayd ınların a ondan selâm getirm işti. T onguç yarıda kalan İlk öğretim seferberliğ inin yeni baştan başlıyabileceğine inan ıyor­ du, am a bu devrim ci h areketin bir daha baltalan am am ası için h a­ sırlan m ak ta olan Anayasaya öğ­ retim ve eğ itim üzerine esaslı b a ­ zı m addelerin kon u lm asın ı is ti­ yordu. T onguç b ir taslak h azırla­ m ıştı. Arkadaşı ile taslağ ı İs ta n ­ bul Ü niversitesinin devrim öncü­ leri gençliğine gönderm işti. D ileği gençlerin bu taslağı incelem eleri, gerekirse düzeltm eleri ve ben im ­ serlerse yaym aları idi. T on g u ç ka bu n larım ızd a öğretim ve eğitim dâvasının esaslı şekilde ele alın ­ m asını ve eğ itim -öğretim m adde­ lerin in A nayasanın tem el taşların ­ dan biri olm asını istiyordu . Ha­ zırladığı taslağı Anayasa için uzun b u lan lar olm uş. B ir m em leketin a n a derdini yok etm ek, an a dâ­ vasın ı çözülm em ek iç in yasaları­ m ıza konacak on on ik i maddeyi uzun bulm ak ve bu dâvanın çö­ züm ü nü bugüne kadar olduğu gibi gelip geçici İdarelerin keyif ve a r­ zu ların a bırakm ak vatansever bir görüşün b elirtisi sayılam az. K ısa veya u zun Anayasaya konacak eği­ tim -öğ retim kan u n u n u n kesin ve a- ç ık olm ası gerek. B u kon u ü stü n de önem le du ru lm ası ve 20 m il­ yondan fazla köylü y u rttaşlarım ı­ z ı k aran lık tan , ceh aletten k u rta ­ racak bu dâvaya İsta n b u l aydın­ ların ın da a rtık dört elle sarılm a­ sı için T on g u ç'u n Anayasa için te k lifin i elim ize geçen m etniyle aşağıda veriyoruz.

1) İ lk öğretim m ecburi ve p a­ rasızdır. Y edi yaşm a basan kız -erk ek h er çocuk onbeş yaşın ı b iti­ rinceye kadar lâik ilk okula, te k ­ n ik okullara ve ku rslara devam

etm eye m ecburdur.

2) M ecburî öğrenim çağında bu lu n an h er çocuk öğrenim süresin­ ce aşağıdaki h ak lara sa h ip tir:

a) H ayat oku lu n a m ahsus ilke­ leri uygulayabilecek öğretm enlere kavuşm ak;

b) Sağ lık koruyucu İm kânlar elde etm e k ;

c) Modern bir oku l binasında okum ak ve eğ itilm ek;

d) K itaplıklardan , öğretim a- raçlan n d an faydalanm ak!

e ) Ö ğrenim süresi içinde ta ş ıt araçların d an parasız faydalan ­ m ak.

3) İlk eğ itim - öğretim k u ram ­ ların ın am acı, öğrencileri T ü rk i­ yenln İçtim aî ve İktisadi bünye­ sin e en uygun b ir yolda Cum hu­ riy etçi ve lâ ik yu rttaşlar olarak y etiştirm ek tir.

4) İlk öğretim ku ram larınd a sın ıfların öğrenci sayısı elliden (50) fazla olam az. B u ku ram lara devam eden öğrenciler yılda en az ik i yüz (200) gü n öğrenim gö­ rü rler. G ü n lü k öğrenim süresi beş

(5) ders saatin d en az olam az. 5) M ecburi öğrenim çağında bu lu n a n çocu klar devlet oku lların ­ dan başka okul veya dershanelere devam edem ezler.

"* 6) B ak ılm aya m u h ta ç kimsesiz çocu klar m ecburi öğrenim i tam am laym caya kad ar devletçe eğ itilir­ ler.

7) İlk öğretim m asrafı devlet, özel idare, Belediye ve köy b ü tçe­ lerine konulacak ödeneklerle ve devletçe kabu l edilen yardım larla karşılan ır.

8) Her norm al T ü rk yu rttaşı h ang i züm reden olursa olsun is ­ tid a t ve kabiliyetin e göre, her derecedeki okullarda öğrenim gör­ m ek h ak k ın a sah ip tir.

9) Her öğretm en m odem eği­ tim ilkelerine göre «öğretme h ü r­ riyetin e* sah ip tir.

10) M ecburi öğretim ku ram la­ rın da devletin resm î dilinden baş­ k a dille öğretim yapılam az.

11) Y etişk in h a lk ta n okum a yazm a bilm eyen h er yu rttaşın o- k u r yazar du ru m a gelm esini sağ­ layacak h alk eğ itim i k u ram ların a baş vu rm ak hakkıd ır.

12) Köylerde ve köy karakte­ rinde olan kasabalardaki h a lk o- turduğu y erlerin ih tiyaç ve özel­ lik lerin e en uygun lâ ik öğretim k u ra m la rın a kavuşm ak h ak k ın a sah ip tir.

13) Siy asi p a rtile r m ecbu ri öğ­ retim in , h a lk ve m eslek eğ itim in in sa n a t ve b ilim alanın d ak i çalış­ m aların h ızın ı engelleyecek teşeb büs ve hareketlerde bulu nam az­ lar

B u taslağ ın tartışılm ası T on ­ g u ç'u n en a teşli "ıteğiydi. T asla­ ğın ilk ve en ön em li yön ü Ana­ yasaya eğ itim - öğretim m eselesi­ n i b ir an a m esele olarak g e tirll-

(D ev am ı sa. 5, sü 4 . d e)

B ü y ü k E ğ it im c i

Tonguç’tan sözler

Halkın kendi kendini idare etmesi ilkesine bağlanan devlet ön­ ce modern m ân llı ilk öğretime dayanır. Cumhuriyet böyle temelleşir.

+

Yalnız istemek, bir işin gerçekleştirilmesi için yetmez? Dilekten sonra gelen bilek, bildiğini yapma cesaretini göstermek, kanunların e- mirlerini uygulamak gibi bir takım safhalar yardır ki; bunlar olma­ dıkça iş başarılamaz

Köylüye iyilik yapmak, onu cahil bırakmak veya aldatmak yolunu tutmakla sağlanamaz. Köyde eğitim, her engeli, her zorluğu yok ederek gerçekleştirmeye mecbur olduğumuz ana dâvalardan biridir. Halka hizmet edip etmiyen insanlar olduğumuzu, bu gibi işlerde tutacağımız fikrin mahiyetiyle gösterebiliriz.

+

ilk öğretim meselesinde sıra, yoksul ve toplumun en ağır yükünü taşıyan halkın çocuklarını okula kavuşturmaya gelmiştir.

•4r

Yaşamanın amacı, ileri millet olarak yaşamaktır. Orta çağ hayatın­ dan farksız, geri bir hayata razı olan insan kalabalığiyle çağımız uy- .garlığına katılamayız, diri millet haline gelemeyiz.

İlk öğretimi gerçekleştiremeyen toplumlar, çağımız uygarlığının • İçine girip ne onu benimseyebilmişler; ne de bu uygarlığın malı olan

esaslı işlere sağlam temel bulabilmişlerdir.

■ e»

Cahil kütle, sayısı pek az tutan aydın zümre İçin yüz karası değil midir?

Genç ve Ülkülü öğretmen nesli, ilk öğretim dâvasını her türlü sal­ dırgana karşı, vatanı düşmandan korur gibi korumalıdır.

(2)

Tanguç un Anayasa

için yaptığı teklif

(B a ş ı 3 ü n c ü d e ) mealdir. Eski A nayasanın «İptid a! tah sil b ü tü n T ü rk le r iç in m ecbu­ rî, devlet m ekteplerinde m eccan i­ dir» diyen 87 n ci m add esinin ye­ tersiz ve vüzuhsuz olduğunu kabul etm em ek im kan sızd ır. T onguç bi­ rin ci m addesinde kız-erkek h er çocuk dem ekle ve öğretim zoru n- lu ğ u n u n h ang i y aştan hangi ya­ şa kadar sü receğin i b elirtm ek le kanun m addesine kesin, a çık ve kaçınılm az b ir karakter vermiş oluyor.

Anayasam ızda 40 yıla yakın bıı zam and an beri İlk öğretim z o ru n lu lu ğ u b u lu n m a s ın a rağ­ m en % 80 h a lk ım ız ın o k u r y a­ zar o lm a y ışı gerçeği, ö ğ re tim - e ğ itim m a d d esin i k e s in le ş tirm e k ve açm ak lü z u m u n u a ç ık ç a o r t a ya k o y m a k ta d ır. K ö y lü ve y ok­ su l h a lk erk ek ç o cu ğ u n u o k u la gön d erse b ile , k ız ın ı gön derm ez di. y a h u t lâ ik o k u la gönderm ez, o k u tu lm a k iç in h o ca y a v erird i. B u n u ö n le m e k İç in d ir kİ, T o n ­ guç ta s la ğ ın a ik in c i b ir m ad d e k a ta ra k ç o c u k la rın o k u tu lm a ­ s ın ı k o la y la ş tıra c a k h ü k ü m le r ko y m u ştu r. H ay at o k u lu n a m a h su s İlk e le r i u y g u la y a b ilec ek öğ­ re tm e n g enç y u rtd a şı g erçek h a ­ y a ta h a z ırla y a b ile c e k lâ ik öğ­ re tm e n d ir. B u ö ğ re tm e n le b irlik t e m o d ern b ir o k u l b in a s ı, sa ğ lık k oru y u cu im k â n la r, k ita p lık , öğ re tim a ra c ı, p a ra sız t a ş ıt h e r v u rtd a şa s a ğ la n m a sı gerek en ko la y lık la rd ır. Ç ü n k ü ilk ö ğ re tim z o ru m lu lu ğ u n u k a n u n m ad d esi o la ra k k ita b a k o y m ak la iş in b i t ­ m ed iğ in i, b u n u n g e rç e k le şe b il­ m esi iç in d e v le tin b irç o k ö d evle­ ri y e rin e g e tirm e si g e re k tiğ in i hep b ilir iz . T o n g u ç ’u n b u m a d ­ d esiyle ilk ö ğ retim 7 ile 15 yaş a ra sın d a k i h e r y u rtd a şm y aln ız z o ru n lu lu ğ u değil, ayn ı zam an da h a k k ı olu yor. B u ra d a T o n ­ gu ç en y e n i ve e n m ü k em m el

ilke sayılacak Evrensel İnsan H ak ları B e y a n n a m e sin in « ö ğ r e ­ tim v e e ğ itim görm ek h e r in sa ­ n ın h a k k ıd ır» d iy en 23 ü n cü m ad d esin i e6as tu tm a k ta d ır .

Ö ğ retim in v e rim li o lm a sın ı ve oku lu n yüzlerce çocuğun Us tü s- t» yığılıp da blrşey duyam adık­ la rı, ö ğ ren em ed ik le ri b ir y e r o lm a sın ı ö n le m e k İç in s ın ıfla r d a ö ğ ren ci s a y ısın ı ve g ü n lü k ile y ıllık ö ğ ren im s ü r e s in i k e sin ce b e lirtm e k y erin d e b ir te d b ird ir. A ynı is a b e t k im sesiz ç o c u k la r lıa k k m d a k i m add ede de g örü l­ m e k ted ir. T o n g u ç ’u n taslağ ı İlk ö ğ re tim z o ru n lu lu ğ u re a list e sa sla ra d ay an arak g e rç e k le ştir­ m e y o lu n u g ö steriy or.

S e k iz in c i ve d o k u zu n cu m ad d e le rin ü stü n d e de d u ru lm ay a d e­ ğ e r: H er y u rtd a şm , h a t t â y u rt- daş o lm a sa b ile T ü rk ly e d e ya- şıy a n h e r İn s a n ın h e r dereced eki o k u lla r a devam e tm e k h a k k ın a sa h ip old u ğ u n u s a n a n la r ım ız ço g ü n lü k tü r, o ysa kİ g eçe n lerd e öğ re n d iğ im lz e göre a z ın lık ta n o la n bazı y u r td a ş la n m ız ı b azı y ü k ­ se k o k u lla r a k a b u l e tm e k te güç lü k ç ik a rtıy o rla rm ış . Ir k ve din fa r k la r ın ı gö zetm iy en T ü rk iy e C u m h u riy e tin d e bö y le b ir te fr ik a k la sığ a r şey d eğ ild ir. B u n u ö n le m e k am a ö te y an d an d a İlk ö ğ retim d e T ü rk ç e d e n b a şk a b ir d il d e k u lla n ılm a m a s ın ı sağ la­ m ak h e rh a ld e A n ay asam ızın e- sas öd ev lerin d en b iri o lm a lıd ır.

M odern e ğ itim ilk e le r in e gö­ re ö ğ retim yap m ak ş a r t ıy la öğ­ re tm e n e «ö ğ retim h ü rriy e ti» verm ek ö ğ re tm e n e in s a n ve öğ r e tıc l o la ra k ta n ıy a c a ğ ım ız h a k ­

la r ın b a şın d a g e lir. D e v le tin y e tiş tird iğ i ve k ü ltü r ü n h iz m e - j tin e k oy d u ğ u , b u h iz m e ti b ir ç o k s ık ın tıla r a , y o k lu k la ra k a t­ lan arak gören öğrenm enlerim '.- z in d ü rü stlü ğ ü n e ve v a ta n se v e r İlg in e in a n m a m a k b e n c e s u ç İş­ le m e k le k a lm a z , m e sle ğ in b u ­ gü n geld iğ i y ü re k le r a c ıs ı h a le g e lm esin i s o n u ç la n d ır ır : ö ğ r e t­ m e n b u la m ıy o ru z . N iç in ? Y a ln ız o n la r a az p a ra v erd iğ im izd en değil, m e sle ğ e g e rek e n sa y g ıy ı v e g ü v en i g ö ste rm e d iğ im iz d e n , T o n g u ç ’u n ö ğ re tm e n e b ir A n aya­ s a m ad d esi o la ra k verm eyi dü­ şü n d ü ğ ü « Ö ğ retm e h ü rriy e ti» n :es

leğin ş e r e f ve İtib a r ım y ü k se lt m ek le, ö ğ retm en o rd u su n u n nü y ü m e sin i sa ğ la y a ca k ço k y e rin de, güzel, in s a n c a b ir te d b ird ir. B u n u T ü r k P e s ta lo z z l’s i a d ın ı h a k ed en b ü y ü k b ir e ğ itım o i. dü şü n e b ilird l a n ca k . Y e tiş k in h a lk ın da o k u m a yaz m a ö ğ re n m e sin i sa ğ la y a ca k k u ­ r a m la r ın b u lu n d u ğ u n u ve h a t t â h a lk e ğ itim i d iy e b ir p o litik a ­ n ın gü d ü ld ü ğ ü n ü b en D ilm iyor­ du m . V arm ış m eğ e r. B ö y le b ir politılkıayı s e fe r b e r h a le g e tir ­ m ey i b iz e b ir z a m a n la r A ta ­ tü r k ö ğ r e tm iş ti. T o n g u ç ’u n bu m ad d esi A n ay asay a g irerse. Ü n i­ v e rsite li veya lis e li ay d ın genç lig im iz i h a lk e ğ itim i s e fe rb e r liğ i n e ç a ğ ır a b ilir ve k ısa b ir za­ m a n d a o k u m a yazm ayı b ü y ü k h a lk k itle le r in e y a y a b iliriz . Böy le b ir İşin b u g ü n e k a d a r n iç in y a p ılm a d ığ ın ı a n ca k şim d i dü­ şen ik tid a r ın k ö tü , k a r a n lık ve g e rici n iy e tle rin in a ç ığ a v u ru l-

m asly le a n la m a k m ü m k ü n d ü r. 12 n c i m ad d e köy lerd e kö­ yün ih tiy a ç ve ö z e llik le rin i k a r­ şıla y a c a k ö ğ re tim - e ğ itim k u ­ r a m la r ın ın lü z u m u n u b e lirtm e k ­ te d ir. T o n g u ç b u ra d a köy E n s ­ tit ü le r in i veya K öy E n s t it ü le r in e I

b en z er k u ra m la rı k asted iy o r. Köy E n s titü le r i ü z e rin d e ta r tış | m a n ın y e n i b a şta n , o b je k t if ve b ilim se l b ir g ö rü şle e le a lın m a ­ s ın a ta r a fta r ız . E n s titü n ü n d ost l a n da, .d ü ş m a n la rı d a a ç ık a- çık fik ir le r in i sa v u n su n la r, am a bu ta r tış m a ayd ın in s a n a ya­ k ış ır s ilâ h la r la o lsu n . D in i po­ litik a y a â le t e tm e k iste y en ler, m e m le k e tin k a ra n lığ a b o ğ u lm ası u ı ken d i ç ık a r la r ı ile is tis m a r e d e n le r b ils in le r ki b u ta r t ış ­ m a d a söz s a h ib i o lm a k İçin. İth a m , dedikod u, te z v ir g ib i s i­ lâ h la r a baş v u ra m ıy a c a k la r. B u m e se le n in a y d ın la tılm a s ın ı İste m ek T ü r k m ille tin in h a k k ıd ır . A y d ın la tıld ık ta n s o n ra d a köyün o k u tu lm a sı İçin k u ru la c a k h e r tü r lü k u ru m u m u a u m ille tin i hoş h a rşıla y a c a ğ m d a n ve tu tu n m a sı iç in elin d e n g e le n y ard ı­ m ı y ap acağ ın d an f ü p h e e tm e ­ m ek lâ z ım . K ö y E n s titü s ü n ü y ık a n k ö y lü değil, köyden b a n a n e d iyen şü p h e c i b ir ta k ım y a n ay d ın la rd ır.

Ö ğ retim - E ğ itim d âv asın ın h e r t ü r lü p a r t ic ilik t e n u zak ve ü stü n d e tu tu lm a s ı ve p a r ti­ le rin k ü ltü r d âv am ızı en g ellem e le r in l • a r t ık k a t’t b ir şe k ild e ön le n m e sl g e re k tiğ in i k a b u l e tm i- yecek b ir te k y u rtd a ş y o k tu r. B u se b e p le de ö b ü r m ad d eler gibi bu m a d d en in de A nayasa­ ya a lın m a s ın ı ço k fa y d a lı ve lü z u m lu görüyoruz. B u A n ayasa ta s la ğ ı T o n g u ç B a h a 'n ın T ü r k g e n ç liğ in e m i­ ra sı, v a siy etid ir. Bâya& old u ğu değeri b u lm a sı T o n g p c B a b a y a öm rü b o y u n ca y a p ı l a t h a k sız ­ lık la rı bu m ille te u n u ttu r a b ilir .

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Göç ettikleri bölgelerde bulunan Cermen kabilelerinin (Ostrogotlar, Vizigotlar, Vandallar, Anglesler, Saksonlar vb) bu kitlesel göç karşısında bölgelerinde.. tutunamayarak

yüzyıla gelindiğinde ise tüm Avrupa’da ticaret merkezleri olarak işlev gören yeni kentler ortaya çıkmaya başladı. Bu dönemde özellikle İtalya’da yoğunlaşan

Çalışma gruplarının pandemi günlerinde zoom üzerinden iyi güzel programlar gerçek- leştirdiğini kaydeden Ankara Kent Konseyi Yürütme Kurulu Üyesi Dr. Süleyman Basa,

• A.Büyük çiftliklerde ve madenlerde kalabalık kitleler halinde çalışan köleler, kendilerinde Roma devletine baş kaldırma gücünü görebildiler.. yüzyılda

 (Arkeoloji biliminin kısa tarihçesi için okuma: V. Sevin, Arkeolojik Kazı Sistemi El Kitabı, Arkeoloji ve Sanat Yayınları, İstanbul, 1999, s. 19-25.).. 

yetkisini elinde bulundurması, Haçlı seferleri düzenlemesi gibi olgular Kilise’nin siyasi güç ve otoritesini gösterir.. Ayrıca, Kilise’nin elinde geniş

Bu durumda maddenin üç boyutlu uzantısı, varlık için zorunlu doğal bir sonuçtur… Form, maddeyi terk edemez, zira ondan ayrılamaz, aynı şekilde madde de kendi başına

✴ İlk Devlet Yönetimi Türk devletlerinde “il” veya “el” olarak adlandırılan devlet, hükümdar tarafından monarşik (saltanat) bir anlayışla yönetilmiştir..