• Sonuç bulunamadı

İkinci Meşrutiyet'in siyasi simaları

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İkinci Meşrutiyet'in siyasi simaları"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

BURHAN FELEK

İkinci meşrutiyet'm

siyasî simaları

I

* KiNCİ Meşrutiyet devrini bi­

zim ve bizden evvelki nesil “Hür­ riyet” diye anar. “Hürriyet” 1908’de Rumeli’de ayaklanan Üçüncü Ordu'nun bir kısım subaylarının çok ze­ ki ve dirayetle yürüttükleri bir askerî ihtilâldir ki Sultan Hamid’e ikinci Meş­

GeçmîS zaman olur kı

rutiyeti ilân ettirmiştir. İkinci Meşruti­ yet deyince şunu anlau.s!'r:mz: Sultan Hamid 1293 [18771’lerde Birinci Meclis i Meb’usanı [Millet Meclisini] kapayıp Kanun-u Esası |Anayasa['ya yürürlük­ ten kaldırınca memleket karanlık bir mutlakivct idaresine girmişti. Abd'iil- hamid bu 31 sene zarfında dilediği gibi saltanat sürdü. Hiç kimseye sormadan memleketi k'iyfi ve şahsî istibdat idare­

si altına aldı. Yanındaki yakınları da onun kuşkusunu, vesvesesini gıcık­ lamak için herşeyi yaptılar. Millet ne olursa olsun bu şahsî ve kötü idareden çok ızdırap çekti ve sonunda Rumeli’deki subayların isyanı üzerine padişah Meclis-i Meb’usanın tekrar toplanması için Kanun-u Esasiyi yürürlüğe koyma­ ya ve yeni seçimlerin yapılmasına razı oldu, işte bizim “Hürriyet” dediğimiz ikinci Meşrutiyet budur ve bunun haki­ ki tarihi, Kanun-u Esasinin yeniden yü­ rürlüğe girdiğinin ilân günü olan Rumî 11 temmez 1324 ve 24 temmez 1908 Mila­ dî günüdür.Ogün, günlerden cuma idi. Bu İkinci Meşrutiyette ilk Meclis-i Meb’usan 30 sene kadar evvel yanıp kül

olmuş olan, şimdi arsası Ayasofya’da güzel bir bahçe halinde bulunan Büyük Adliye binasıııdaydı. O devirde de par­ lamentolar bugünkü gibi iki meclisliydi. Meclis-i Meb’usan ve Meclis-i Ayân [Millet Meclisi ve Senato). Meclis-i Meb’usan iki dereceli seçimle gelen mebuslardan mürekkepti. İki dereceli seçim, bana sorarsanız bugünkü ön­ seçim sisteminin netice itibariyle ay­ nıdır.Şöyle ki,bir partinin önseçimi ka­ zanmış olan aday adayları o partinin lis­ tesine, partinin aşağı yukan bir eksik, bir fazlasıyla girer ve kazanır. Bunu asıl seçimde değiştirmeye imkân yoktur. Kanun da bu namzetlerden bir tanesinin değiştirilmesi halinde oy pusulasını hü­ kümsüz sayıyor.

iki dereceli seçimde ise, iş şöyle cere­ yan ediyordu: Seçmenler — galiba 21 ya­ şını ikmâl etmiş erkekler— muayyen günde her partinin ilân ettiğimüntehib-i sâni = ikinci seçmen listesine oy verirdi. Bu listenin karışık olması da mümkündü ama seçimler ekseriyet, ya­ ni çoğunluk usulüyle yapıldığı için par­ tilerin bu ikinci seçmen listeleri az çok büyücek bir ihtimalle kazanırdı.

SU BİZİM

TÜRKİYE

TURHAN AYTUL

YENİ YASAMA YILI BAŞLADI

Yine oylamalar olacak.. Yine

hasta milletvekilleri sedye

ile Meclis'e gelecek... mi?

Yine sıralar bos kalacak...m ı?

Yine oturumlar arasında

kulisler yapılacak... mı?...

Sonra bunlar —yanı ikinci seçmen­ ler— seçildiklerine dair yetkili makam­ lardan mazbatalarını alırlar ve asıl seçim gününde bir büyük salonda topla­ nıp mevcut mebus namzetlerine oy verirlerdi. Bu seçim neticesinde de asıl milletvekilleri seçilmiş olurdu.

Bütün ikinci Meşrutiyet mebusları böyle seçilmişlerdir. Senatoya gelince, tümüyle padişah tarafından seçilirdi. Bu iki meclisten Meb’usan Meclisi mil­ leti, Senato da tahtı, yani hükümdarlığı temsil ederdi.

Fetva müessesesi ise ulema sınıfının kuvvetiydi ve bu padişahın hal’ine, yani tahtan indirilmesine veya idamına ka­ dar varan bir büyük kuvvetti. Bununda kaynağı, hilafet makamının temsil ettiği “Şeriat” yani teokratik kuvvetti. İkinci Meşrutiyetin parlamentosunda Müslüman Türk, Arap, Arnavut, Kürt mebusları olduğu gibi, Rum Ortodosk. Rum, Ermeni, Musevi gayrimüslim me­ buslar da vardı.Osmanlı imparatorluğu muhtelif unsurları hükümranlığı altında bulundurduğu için bunların mecliste bulunması tabiiydi. Aslına bakarsanız, son Osmanlı imparatorluğu nüfusunun büyük ekseriyeti Müslüman olmakla beraber gayrimüslimlerin sayısı da az değildi. Onun için gerek Meb’usan Mec­ lisinde, gerek Senato’da gayrimüslim üyeler de vardı.BurSarmiçinde gerek si­ yasî faaliyetleri, gerek memleketle­ rindeki nüfuzları, gerekse memlekete karşı olan hisleri bakımından dikkate değer olanlarını size bugün tanıtmak is­ terim.

Bir kere ittihatçıların sivil şahsiyet­ lerinin başında bence kıymet ve hizmet bakımından Maliye N azırı Cavit Bey ge­ lir. Cavit Bey iyi bir maliyeci ve Avru­

palI bir siyasîydi. Nitekim Birinci Cihan Harbinden az evvel Fransa’dan 15 mil­ yon altın lira istikraz yaptıktan sonra devletin, Fransa’nın da dahil olduğu İtilâf [Ingiltere, Fransa ve Rusya) üev- letlerine harp ilân etmesi üzerine, Fran­ sa’dan istikraz yaparken bu parayı Fransa'ya karşı silah almaya sarfetme- yeceğine dair vermiş olduğu sözden dolayı hükümetten istifa etmişti. Kim­ senin haberi olmadan Enver, Talât ve Cemal paşalarının karariyle yapılmış c'an bu talihsiz ilân-ı harpten dolayı Ca­ vit Bey’den başka Behriye Nazırı Çürüksulu Mahmut Paşa ve Adliye Na­ zırı Sahip Mollazade İbrahim Bey de is­ tifa etmiş, İttihatçılar bu yüzden Mahmut Paşamn arabasını kerdi mili­ tanlarına köprüden geçerken taşlatmış- lardı. Yani bizim siyasî ahlâkımız oldum olası mütecaviz ve kırıcı olmuştur.

Talat Paşa Selanik Posta Müdürlü­ ğünden gelmiş, orta ;tahsili bir sadık, ittihatçı ve hatta komiteci idi. Gitgide ittihatçıların lideri ve 6 sene de İçişleri Bakam, 9 sene de Vezir pâyesiyle Sadra­ zam [Başbakan) oluşu zekâsına delalet eder. Hasımlarım, hatta binlerce kişiyi tasfiyeyi vatanperverlik ve memlekete hizmet sayacak kadar katı bir siyasîydi. Ama harbi kaybedince memleketten kaçması, bütün meziyetlerini silecek bir kusurdur. Talât Paşa’nın, sığındığı Al­ manya’da bir Ermeni tarafından öl­ dürülmüş olması, kendisinin bu güna­ hını unutturacak bir hadise olmuştur. Cemal Paşa, ittihatçıların en zeki ve devlet adamı vasfını haiz bir kumandam idi. Askerlikten ziyade İdarî kabiliyeti vardı.Suriye'de, orada tehcir edilmiş olan Ermenileri ciddi surette muhafaza ve esasında Ermenilere reva görülen zalimane muamelelere karşı ol­ duğu halde, onun da Ermeniler tara­ fından öldürülmüş olması izah edilemi- yecek bir cilve-i kaderdir.

Enver Paşa çok vatanperver, orta zekada, fevkalada cesur, orta halli biri, fakat acımasız bir kumandandı. Rus hududunda Sarıkamış faciası adı verilen harekatta ordusunu dondurmuş ve bin­ lerce askerin soğuktan helâk olmasına sebep olmuştur.

Siyasî hırsına pâyân yoktu.Bir günde albaylıktan ferikliğe çıktığını ve Harbi- va Nazırı olduğunu söylerler. Arkadaş­ ları arasındaki nüfuz ve kuvveti, kendi­ sini tenkide cesaret bırakmamıştı. Sara­ ya damat oluşunu tenkid edenleri susturmasını bilirdi.

Atatürk'ün Istaklâl Harbini kazan­ masından sonra, memlekete gelmek ve onun yerine geçmek niyetini açıkça ifade etmiş olması, siyasî hırsının ziya­ deliğini ve zekasının bu hırsa yetmiyecek

kadar sınırlı olduğunu gösterir. Rus­ ya dukı Türkleri Rusya aleyhine tahrik ederken, o işi sırasında Ruslar tara­ fından öldürüldü. Allah rahmet eyleye.

T ra b lu sg a rp ın müdafaasında ve Edirne'nin istirdadında askeri hizmeti olmuştu.

Rn zatlar da Cavit Bey, Mahmut Paşa ve İbrahim Beyin dışında saydık­ la» un, gözünü kıpmadan adam öldüre­ bilecek Kıratta kimselerdi. Bunların dı­ şında hükümete dahil olmayan, fakat Merkez-i Umumî de devletin ve memle­ ketin mukadderatına hâkim bulunan kimselerde vardı. Bunları gelecek yazı­ da anlatacağım.

,

Referanslar

Benzer Belgeler

Selahaddin Enis, bu mektupların gerçekten de bahsi geçen ediplerin el ya- zılarıyla kaleme alındığından şüphe duymaz fakat Florinalı Nâzım, Şebâb idarehanesine her

Maliye Vekili Ali Cenani Bey’in bu açıklamalarının ardından başka söz isteyen olmaması üzerine Reis Bey tarafından oylamaya sunulan kanun teklifi 3

Honaz Dağı; hem yüksekliği bakımından, hem de yüzey alanı ve kütlesi bakımından, eteklerinde yer alan daha düşük kotlardaki bütün beldeler için yeraltı

Gender, academic year, types and weight of students' satchels, and length of time for students carrying their satchel per day were not significantly associated with scoliosis.

42) Sabri, Mustafa, “Türkçe Tefsir Yazmak Meselesi –İbradı’lı Şükrü Efendi Biraderimize–”, Millet, S. Akyüz, Türk Eğitim Tarihi, s.. seköğrenimde okuyacakları

Hekimyan kara- kaşlı ve kıvırcık saçlıdır:“Hekim- yan ile Binemciyan, Manakyan’ın Tiyatrosu’nda mütemadiyen karşı karşıya arzı endam eylemişler, ahlı

Biliyoruz ki hastan›n prognozunu belirlemede etken- lerin ortaya konmas› ve antibiyotik duyarl›l›k testlerinin yap›la- rak do¤ru tedavinin yönlendirilmesinde ve mortalitenin

Bu çalışmada mobil araçlar için geliştirilecek tek cümle uygulamasının kayıttan sahte doğrulama ataklarına karşı dayanıklılığını test edebilmek için yeni bir