• Sonuç bulunamadı

Tarihi kartlarda yaşayan İstanbul

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Tarihi kartlarda yaşayan İstanbul"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

SAYFA CUMHURİYET

KULTUR

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

‘Tarihi Kartlarda Yaşayan İstanbul’

Kültür Servisi- “Dünyada bütün şe­ hirler sönmeye mahkûmdur, ancak İs­ tanbul, insanlar var oldukça yaşayacak­ tır”. 16 . yüzyıl ortalarında antik döneme

ait eserleri araştırmak üzere İstanbul’a gelen zoolog Petrus Gyllius (1495- 1555), İstanbul’a ilişkin duygularını böyle açıklamış. 20. yüzyıl başlarında hakında en fazla yazılmış üç dünya baş­ kentinden biri olan İstanbul’un tarihi kartlarda yaşayan yüzü, Tür Tanıtım Reklam Hizmetleri AŞ tarafından kitap­ laştırıldı.

‘Tarihi Kartlarda Yaşayan İstanbul/ Osmanlı Öncesi Anıtları’ adını taşıyan

bu çalışma, Arkeoloji ve Sanat Yayınla­ rı sahibi ve genel yönetmeni arkeolog- editör Nezih Başgelen ve Illinois Üniver­ sitesi Mimarlık Tarihi ve Restorasyon Bölüm Başkanı Prof. RobcrtOuterhout tarafından, Osmanlı İmparatorluğu ile il­ gili büyük bir koleksiyondan seçilmiş kartpostallardan oluşuyor.

Antik çağ ve Bizans kalıntılarıyla dün­ yanın ilgisini üzerinde toplamış görkem­ li kent İstanbul’a ait güzelliklerin bakım­ sızlık, ilgisizlik, rant kaygıları gibi ne­ denlerle yok olmaya yüz tuttuğu şu gün­ lerde, bizlere içinde yaşadığımız kentin ne denli zengin bir tarih Ve doğa mirası­ na sahip olduğunu yeniden anımsatıyor

‘Tarihi Kartlarda Yaşayan İstanbul' (Os­

manlI öncesi anıdan) kitabı. Hatta anım­ satmaktan öte, Başgelen ve Outerho- ut’un da belirttiği gibi çoğu yok olmuş bu kültürel mirastan hiç olmazsa geriye kalanlan korumamız gerektiğini gözler önüne seriyor...

İçinde barındırdığı büyük tarihi miras, pek çok Batılı gezgin, araştırmacı ve res­ samı bir zamanlar ‘dünyanın kültür mer-kezi’ diye anılan İstanbul’a çekmiş. Os-

‘ İm

manii İmparatorluğumun en görkemli günlerinde pek çok ülkeden elçilik he­ yetleri, seyyahlar, ressamlar, tüccarlar İs­ tanbul’a adeta akın edercesine gelmişler. Pek çok sanatçının esin kaynağı olan bu şehrin en eski resmi, 1420 yıllarına doğ­ ru İstanbul’u gördüğü sanılan mimar Bo-

undelmonti’ye ait. Aslında buna resim

demek doğru olmaz; çünkü Boundel- monti İstanbul’u, çizdiği planla anlat­ mayı seçmiş. Flensburg’lu ressam M.

Lorichs ise, 1553 tarihli İstanbul pano­

ramasını yaparken “Tabiat sanki

burası-T ~ 'v oğal ve tarihi güzellikleriyle, yıllar boyu

/

I kartpostalların da vazgeçilmez konusu

-M— S

olmuş İstanbul. Önceleri, Osmanlı

İmparatorluğu içinde kullanılan kartpostallar,

Avusturya ve Almanya’da basılıp getirilse de

19. yüzyılda fotoğraf stüdyolarının açılması ve

resimli kartpostalın ortaya çıkmasıyla İstanbul

fotoğrafları ve kartpostalları turistler tarafından

kapışılmaya başlanmış. Yüzyılın son

dönemindeki gezginlere sunulan çok çeşitli

kartpostallar arasında İstanbul’un Bizans

anıtlarının resimleri şaşılacak denli çok.

Solda, Hipodrom sfcndon temellerinin detayı ve bir Osmanlı çeşmesi; sağda Ayasofya’nın içinden yapısal bir detayı veren 1927 tarihli fotoğraf.

nı dünyanın başkenti olarak yaratmış gi­ bi bundan daha güzel ve uygun bir yer­ de bir şehirdüşünülemezdi” diyerek Ba­

tılı gezginlerin İstanbul’a hayranlığını özetliyor.

Osmanlı öncesi anıtları

Fotoğrafın icadından sonra Robertson,

Abdullah Kardeşler, Berggren, Gülmez Kardeşler, Scbah Joaliler, kentin şatafat­

lı günlerinden kalan son parçalan belge­ lemişler. Doğal ve tarihi güzellikleriyle, yıllar boyu kartpostallann da vazgeçil­ mez konusu olmuş İstanbul. Önceleri,

Osmanlı İmparatorluğu içinde kullanılan kartpostallar, Avusturya ve Almanya’da basılıp getirilse de 19. yüzyılda fotoğraf stüdyolarıftın açılması ve resimli kart­ postalın ortaya çıkmasıyla İstanbul fo­ toğrafları ve kartpostallan turistler tara­ fından kapışılmaya başlanmış. Çoğun­ lukla azınlıklann el attığı fotoğrafçılığı, zamanla Osmanlılar da öğrenip, stüdyo­ larını kurmaya başlamışlar. 1845 yılın­ da İtalyan Naya Kardeşler tarafından ku­ rulan ilk fotoğraf stüdyosunu Rum Ba­

sile Kargopoulo izlemiş. Ancak Pascal Sebah ile Pölicarpe Joaillier, kentin 19.

yüzyıl fotoğrafçıları arasında en tanın­ mış isimleri.. Bu kişiler, kartpostalların 1890’larda İstanbul’da kullanılmaya baş­ lanmasında ön ayak olmuş. İstanbul’da kartpostal yayımlama işinin önde gelen ismi ise dükkânını Pera’da açmış olan

Max Fruchtermann. Önceleri Avustur­

ya ve Almanya’dan aldığı kartpostallan çok geçmeden kendisi üretmeye başla­ mış.

Tarih boyunca Byzantion, Constanti­ nople, Konstanniye, Stamboul gibi çok çeşitli adlarla anılan İstanbul’dan yolla­ nan eski kartpostalların altında dikkat

çekici bir yazı yer alıyor: ‘Salut de Cons­

tantinople’ ya da ‘Constantinople’den se­ lamlar’.Osmanlı egzotizmiyle süslenen

bu kartlardan da anlaşılacağı gibi Avru­ palInın gözünde İstanbul hep yok olan Bizans İmparatorluğumun merkezi ola­ rak kalmış. (Alt yazıdaki Constantinop- le’nin yerini İstanbul’a bırakması; Arap harflerinin de Latin harfleriyle yer değiş­ tirmesi için cumhuriyetin kurulması ge­ rekmektedir).

Yüzyılın son dönemindeki gezginlere sunulan çok çeşitli kartpostallar arasın­ da İstanbul’un Bizans anıtlarının resim­ leri şaşılacak denli çok. ‘Tarihi Kartlar­ da Yaşayan İstanbul’ kitabının da konu­ sunu oluşturan bu anıtlar arasında Aya- sofya. Aya İrini, Kariye Camii, Zeyrek Camii, Bodrum Camii gibi kartpostalla­ nn yanı sıra İstanbul surlan da yer alı­ yor. Kartlann, bir asır öncesinin turistle­ rine, günümüz turistlerine oranla çok da­ ha fazla seçenek sunduğunu Robert Ous- terhout ve Nezih Başgelen’in kitabından öğreniyoruz. Bilgilendiğimiz bir başka konu da 19. yy sonunda kente gelen tu­ ristlerin Bizans fstanbulu’na gösterdik­ leri ilgi ve sahip oldukları bilgi birikimi­ nin, bugünün turistlerine kıyasla çok da­ ha fazla olduğu. Genellikle iyi eğitim görmüş, tarih kitaplarını okumuş bu in­ sanlar için egzotik Doğu’nun bir parça­ sı olan İstanbul, aynı zamanda ilkçağ ta­ rihinin Bizansı’nı da içinde barındırıyor­ du. Sanırız İstanbul’un eskimeyen çeki­ ciliğinin sırrı da burada işte... Tarih bo­ yunca kucağını açtığı, büyüttüğü uygar­ lıkların, günümüz kent coğrafyasından tutun da yaşamlarımızdaki küçük ayrın­ tılara dek uzanan izleri... Gündelik haya­ tın monoton ritmi içerisinde biraz soluk­ lanıp, çevremize göz atacak zaman bul­ duğumuzda, bir eski İstanbul mahallesi­ nin çıkmaz sokağında ya da her gün geç­ tiğimiz yolun kıyısında karşılaştığımız izler..

İşte, İstanbul’un görkemli tarihinin yalnızca bir bölümünü kapsayan bu al­ büm, 1996 Haziram’nda Birleşmiş Mil­ letler HABITAT II Konferansı ile yeni­ den dünya gündemine gelecek olan ken­ timizin zengin tarihini tanımak ve yok olmaya yüz tutan izlerin peşinden 19. yüzyıla uzanan bir yolculuğa çıkmak is­ teyenler için kaçırılmayacak bir fırsat.

Referanslar

Benzer Belgeler

Koca Yaşar, seni elbette çok seven, yere göğe koya­ mayan çok sayıda dostların, milyonlarca okuyucun ve ardında koca bir halk var.. Ama gel gör ki onların

1903 yılında Dağıstan’da dünyaya gelen gazeteci ve yazar Kadircan Kaflı, ilk ve orta öğrenimini Adana ve Konya illerinde tamam­ ladıktan sonra, Ankara Gazi Eğitim

The general consensus on the the movie making style of Mani Ratnam is that he is someone that has managed to redefine the method of story telling in Tamil cinema and is also known

Solun bağımsız ortak adaylarla seçimlere girmesini isteyen kurumsal ve bireysel düzeyde 120 kişiden oluşan “Solda Bağımsız Ortak Aday Platformu”, ortak aday

Aday olmak konusunda kendi kendisine gelin-güvey olmad ığını belirten Baskın Oran, 6 bin 500 kişi üzerinde yapılan nabız yoklaması sonucuna ismi üzerinde uzlaşı

Manastırlar, kiliseler de taş veya tuğla, diğer sivil yapılar ise genellikle ahşap iskeletli kargir malzemeden inşa edilmiştir.... Bizans devrinde Aynaroz’da inşa edilen

Kantakuzenos’un oğlu Manuel Kantakuzenos (1348-1380 döneminde Mistra başkent olarak süratle gelişti ve önemli bir kültür merkezi haline geldi.... 1376 yılında

İstanbul’un, komşu olduğu Kafkas süsleme ve yapı sanatına daha yakın olduğu görülen Trabzon ekolü ile inşa edilen yapıların planları genellikle “Tek Nefli ve Kapalı