T
T- í35Lf «
1
(ÖZET)LERÎ GAZETE VE DERGİLERDE YAYINLANAN
-BASIMA HAZIR- ESERLER
Adana Valileri
Milli Mücadelede ADANA
Geçmişte, Türk-Fransız İlişkileri
Türklere esir düşen Fransız Kumandanı n A m l a r
Geçmişte Türk-Çin İlişkileri Geçmişte Türk-Ingiliz İlişkileri
Ressam Hâle A s a f ' m dramı
î - t î E - k Meşhurlarımız Niçin Evlenmediler? Abdulhak Hamid'in Sohbet Toplantıları
İbnülemin Mahmut Kemal Abdulhak Şinasi Hisar Son Halife'nin Son Yılları
Sirklerin d'Fnyaya t&nıtti£i 1.AHVE
Şair ve Bestekar Leyla Hanım
Lamartin'den, Türkiye'de kalan Anılar Alphonse Daudet'in Türkiye'deki Akrabaları Geçmişte Osmanlı-Papalık ilişkileri
100 Yıllık Yahya Kemal
Türklere Esir Düşen,Fransız Kumandanın Anıları Türkiye ve Napolyon
Namık Kemal'in bilinmeyen özellikleri Namık Kemal'in Aile Çevresi
Geçmişte Türkiye-Monaco İlişkileri Mithat Cemal Kuntay
Fatma Aliye Hanım
Atatürk'ün Sofya Hayatı
Geçmişte Türk-Macar İlişkileri
BAZILARININ MÜSVEDDELERİ HAZIR, BİR KISMININ HAZIRI ANMAKTA OLAN KİTAPLARIN
KONULARI
Üzerinde 55 yıldan beri çalışılan (SON ASIR TÜRK MEŞHURLARI) -3
Cilt-(OSMANLI İMPARATORLUĞUNUN SON YILLARI)
-6
Cilt-(TÜRKLERİN YABANCI MİLLETLERLE İLİŞKİLERİ ) -4
Cilt-(TÜRK FOLKLORU)
-6
Cilt-(TÜRK BASIN TARİHİNE GİRİŞ) -2
Cilt-(PARİSTE İLK TÜRKLER,JÖNTÜRKLER,BUGÜNKÜLER) -2 Cilt- (TÜRK VE İSLAM DOSTU PİERRE LOTİ)
(SULTAN HAMİD'İN OĞÛîJ ÂBİD EFENDİ'DEN DİNLEDİKLERİM) (MESLEKLERİNDE ÖNCÜ KADINLAR)
(MAZİ CENNETİ:EDEBİYAT VE SANAT DÜNYAMIZIN ÜNLÜLLERİNDEN HATIRALAR) (1930'LARDA BEYOĞLU PANORAMASI)
(BOĞAZİÇİ RESSAMLARI) (SARAY RESSAMLARI)
(AHMET RIZA VE AİLE ÇEVRESİ)
(ISTIRAP ŞAİRİ YAŞAR NEZİHE HANIM) (GEÇMİŞTE TÜRK-İTALYAN İLİŞKİLERİ) (GURBETTE ÖLENLER)
(AŞIK NİHALİ)
J
-
2
-TAHA TOROS'un Gazetelerle, Dergilerde Özetleri Yayınlanan, Basıma Hazır Eserleri Adana Valileri
Millî Mücadelede ADANA
Geçmişte, Türk-Fransız İlişkileri
Türklere esir düşen Fransız Kumandanın Anıları Geçmişte Türk-Çin İlişkileri
Geçmişte^Türk-Ingiliz İlişkileri Ressam Hale A s a f ' m dramı
Türk Meşhurları, Paris'te Nerede Oturdular? Prens Sabahaddin
Bâzı Meşhurlarımız Niçin Evlenmediler? Abdulhak Hamid'in sohbet Toplantıları
İbnülemin Mahmut Kemal Abdulhak Şinasi Hisar
Son Halife' nin son yılları
Şair ve Bestekâr Leyla Hanım
Lamartine'den, Türkiye'de kalan,Anılar Alphonse Daudet'nin Türkiye'deki akrabaları G e ç m i ş t e O s m a n l ı - P a p a l ı k İ l i ş k i l e r i
TAHA TOROS, yaradılışı itibariyle, inzivayi seven bir kişiliğe sahiptir. İlerilemis
y a ş m a rağmen, özel kütüphanesinde, çalışmalarını tevazu içerisinde sürdürmektedir
5
TOROS un hazırlığını tamamladığı ve tamamlamak üzere olduğu eser lerinin''konusu şöyledlr T ” '
-3 Cilt-
-6
Cilt--4 Cilt-
-6
Cilt--2 Cilt-Uzerinde,50 yıldan beri çalıştığı (SON ASIR TÜRK MEŞHURLARI)
( OSMANLI İMPARATORLUĞUNUN SON YILLARI) ( TURKLERİN YABANCI MİLLETLERLE İLİŞKİLERİ)
(TÜRK FOLKLORU)
(TÜRK BASIN TARİHİNE GİRİŞ)
(PARİSTE İLK TÜRKLER,JÖNTÜRKLER,BUGÜNKÜLER) -2Cilt- (TURK VE İSLAM DOSTU PİERRE LOTİ)
(SULTAN HAMİD’İN OĞLU ABİD EFENDİ'DEN DİNLEDİKLERİM) (MESLEKLERİNDE ÖNCÜ KADINLAR)
(MAZİ CENNETİ : EDEBİYAT VE SANAT DÜNYAMIZIN ÜNLÜLERİNDEN HATIRALAR)
(1930 larda BEYOĞLU PANAROMASI) (YAHYA KEMAL'DEN ANILAR)
-
3
-TAHA TOROS, edebiyata karşı eğiliminin nasıl başladığını, şöyle anlatıyor:
" .... ilk okuldayken, yüreğimde tomurcuklanan bâzı meraklarım vardı. Yaz aylarında, Toroslardaki sayfiyemizden gelip geçen aşiretlerden türküler toplardım. Kış günlerinde de, ağırlığını tarih, seyahat kitapları teşkil eden babamın kütüphanesinde, saatlerce
resimli kitapları karıştırırdım, ""
Aile geçmişinde rastlanmamasına rağmen, resme ve musikiye merakım fazlaydı. Özel ilkokulumuzda müziğin önemli bir yeri vardı. Mükemmel bir bandomuz vardı. Ben iki enstrüman çalardım. Bir müddet müzisyen Andrico'dan özel ders aldım.
Ortaokula başlayınca, karakalemle, çini mürekkeple hocalarımızın karikatürlerini
çizerdim. Resim hocamız İstanbul'dan gelen bir ressamdı. Yaptığım suluboya manzaraları beğenirdi. Ama din dersleri hocamız bendeki resim eğilimine kızardı. Tüm derslerden 10 numara aldığım için, yaptığım karikatürüne kızsa da o da bana tam numara verirdi. Ama karikatürleri yüzünden, babam şikâyetlerini tekrarlardı.
Yine Ortaokulun ilk sınıfındayken, bâzı hocalarımız ve arkadaşlarım için, mizahi biçimde dörtlükler yazmaya başladım.
Türkçe hocamız Şahap Rıza Beydi. Geçmişi sanatla dopdolu bir edebiyatçıydı. OsmanlI Darülbedayiinde, Feylesof Rıza Tevfikle beraber, diksiyon hocalığı yapmış, saltanat döneminde piyesler yazarak sahneye koymuş, İlk Türk filmlerinden olan Hüseyin Rahmi'nin
(Mürebbiye) adlı eserinin sinemaya uygulanmasında hizmeti geçmiş, hatta, kadın kıyafetine girerek, eserin kahramanı olan (Mürebbbiye)yi canlandırmış!
Şahap hoca, sebep olduğu bir aile faciasından sonra-bir daha dönmemek üzere- İstanbul'u terkederek Anadoluda Türkçe ve Edebiyat hocalığı yapmış. Kısmet bu ya, o yıl bizim okula atanmış.
Adını ve hatıralarını minnetle andığım Şahap Rıza, bize edebiyatımızı tanıtan ve sevdiren bir hoca oldu. Ortanın ilk sınıfındayken bize Namık Kemal'i, Muallim Naci'yi ve Tevfik Fikret'i o tanıttı, o sevdirdi. Seçtiği şiirleri ezberletti.Ben (Aruz)u ondan öğrendim.
Ortanın ikinci sınıfındayken, yazdığım manzumeler, İstanbul'daki çocuk dergilerinde yayınlandı.
Lisenin birinci sınıfındayken edebiyatla daha fazla meşgul olmamın nedeni, ünlü edebiyat tarihçisi İsmail Habib'in teşvikidir. İsmail Habip (Sevük) 1927 yılında, Adana'da
Maarif Emini iken, (Marif Mecmuası) adında aylık bir mecmua yayınladı. Birgün Lisemizin müdürü delaletiyle, beni -şiir defterirmle-makamına çağırttı. Manzumelerimi aldı. Seç tiklerini mecmuasında yayınladı. Eski harflerle yayınlanan bu mecmua-yeni harflerin kabulü üzerine-adını (MEMLEKET)e dönüştürdü. Şiirlerimiz, yeni Türk harfleriyle,yayın lanmaya devam etti.
0 yıllarda önceki eski harflerle, sonraları yeni harflerle Ankara'da yayınlanan büyük bir kültür mecmuası vardı: HAYAT. Mecmuanın her iki döneminde de şiirlerim yayınlandı. Bu mecmuaya girecek şiirleri Faruk Nafiz seçerdi.
İstanbul'daki yüksek tahsilimiz yıllarında, şiire olan sevgim araştırmalara, antolojilere ansiklopedik bilgilere kaydı. Kültür tarihimizin derinliklerine inebilecek arşiv
çalışmalarına başladım. Şiiri bırakmış gibiydim. Çünkü çağdaşlarımdan ve yakın dost larımdan Cahit Sıtkı, Rıza Polat ve Munis Faik, bu şiirli yolun başarılı yolcularındandı. Piyesler yazdım.Radyoda ve Halkevlerinde sahnelendi. Ama, eninde sonunda ve olgunluk çağında, yöneldiğim konuların ağırlığını biyografi ve kültür tarihimiz teşkil etti.
Sanat ve Tarih, milletimizin diğer milletlerle olan ilk ilişkileri konusu ve gençliğimde uzun yıllarımı verdiğim folklar araştırmalarım, 55 yılı aşan arşiv çalışmalarım, batı dünyasında, Türkiyeyle ilgili incelemelerim, beni âdetâ bir başka dünyada yaşatıyor. Geçmişi gelecek nesle aktarmakta küçük bir köprü kurabilmek, şüphesiz, zevkine doyul mayan bir mutluluktur...."
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi