• Sonuç bulunamadı

Bedri Baykam "demokrasi kutusu"nda

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Bedri Baykam "demokrasi kutusu"nda"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ME

“Demokrasi Kutusu"nun duvarlarından birin­ de “Hadi oradan” yazıyor. Sanatçı bunu iki anlamlı kullandığını söylüyor. Biri kızgın ve anlamaya kapalı olandan gelen “Boşvor” an­ lamındaki “Hadi ordan" diğeri sanatçının ay­ nı tür adamlara yönelttiği bir kovalamaca.

Baykam “Ama sanat kazanıyor. Çünkü adam çekip gidiyor" diyor. Kutuda yer alan fotoğ­ raflar arasında Bedri Baykam’ın “dününü" (askerlik) ve " bugününü” gösteren fotoğraf­ ları da yer alıyor.

Bedri Baykam “Demokrasi

A sanatçı AKM'deki w Öncü Türk Sanatın­ dan Bir Kesit Sergi-

si'nde yer alan

kutusu için: "De­ mokrasi Kutusu'na 2050 yılında bakıldı­ ğında Türkiye'nin bugün neler yaptığı çok iyi anlaşılacak" diyor

Ayça ATİKOĞLU

r i o NCÜ Türk Sanatından Bir I v J l Kesit Sergisi, Atatürk Kül- --- tür Merkezi Sergi

Salonu’n-.. ■ .¡çildi.

Erdal Aksel, Hale Arpacıoğlu, Tomur Atagök, Bedri Baykam, Canan Beykal, Cengiz Çekil, Os­ man Dinç, Ayşe Erkınen, Adem Genç, Serhat Kiraz, Gülsün Kara- mustafa, Füsun Onur, Kemal Ön- soy, İsmail Saray, Yusuf Taktak ve

Adem Ydmaz’ın dünya ve sanat gö­ rüşleri doğrultusunda, genel beğe­ niye hitap etme kaygısı taşımayan birbirinden “ ilginç” yapıtları ser­ gileniyor bu sergi çerçevesinde.

AKM’nin sergi salonundaki ilginç yapıtlardan biri de 220x 110x110 boyutlarındaki bir kutu...

Bedri Baykam’ın “ Demokrasi Ku­ tusu” .

Baykam’ın kutusunun ön tara­ fında kırık aynalardan bir adam fi­ gürü var, yine aynı bölümde “ D e­ mokrasi Kutusu” yazıyor, kutunun sağ tarafında Türk gazetelerinden bir kolaj, cinsel ve politik gerginli­ ği simgeleyen kupürler yer alıyor, bu kupürlerin bir bölümü dc irtica tehlikesini gündeme getiriyor, kutu­ nun diğer duvarlarında fotoğraflar ve kırmızı bir boya akıntısı göze çarpıyor. Kutudan içeri giriyorsu­ nuz (kapıda iki kişi girebilir, istis­ nai hallerde üç kişi diye belirtiliyor) sol duvarın altında bir tuvalet, kı­ rık aynalardan bir kolaj ve tuvalet­ te bir kadın... Tam karşıdaki du­

Kutusu" nda

varda erotik bir resim, sağdakinde ise yabancı basından alınmış ve bir kolajı meydana getirmiş kişisel hak ve özgürlüklerini içeren kupürlerle, sansüre karşı manifestolardan ör­ nekler yer alıyor. Penthouxse’dan, Playboy’dan erotik ve pornografik bu fotoğraflar, siyah bantlı, ancak isteyen açıp bakabiliyor...

Baykam, iki haftada tamamla­ dığı “ Demokrasi Kutusu” nu şöy­

le anlatıyor: “ Bireyin kişisel hak ve özgürlüklerini, başkalarının değil, en doğru olarak kendisinin sapta­ yabileceğini ve bu bağlamda san­ sürün ne kadar çağdışı olduğunu vurgulamak istedim.”

Kutusuyla bireyi galeri ortamın­ dan, yani mekândan ve toplumda­ ki başkaldırıdan soyutladığını belir­ ten sanatçı, bu iddiasını da şöyle açıklıyor: “ Çünkü, serbest düşün­ cenin egemen olduğu bir küçük me­ kân veriyorum.”

Bedri Baykam’m “ Demokrasi Kutusu” nda çeşitli pirinç levhalar da asılı, bunlardan birinde, “ Her tarafa dokunmanız serbesttir, ça­ lışmalara zarar vermemeniz temen­ ni olunur” diye yazıyor, bir baş­

kasında da, “ Cinsel, politik bütün taleplerinizi bu kutuya atınız” di­ yor, kapının girişindeki duvar ise serbest duvar, isteyen istediğini ya­ zıyor...

Bedri Baykam, kutusunun bir sosyal barometre işlevini gördüğü­ nü de söylüyor ve şöyle ekliyor:

“Türkiye’nin içinde yaşadığı koşul- iardan üremiş bir yapıt. Kişiyle ta­ mamen kontrol ettiğim bir mekân­ da diyaloga girme fikri iki senedir gelişmişti bende. Bu düşüncemin ilk ürünü oldu. Bu yapıtımın çağ­ daş sanatın aradığı çıkış yollan ve uğraştığı sorunlar ile Türkiye’nin içinde yaşadığı cinsel, politik, sos­ yolojik gerginliklerin bir sentezi ol­ duğunu düşünüyorum. Demokrasi Kutusu’na2050 yılında bakıldığın­ da, Türkiye’nin bugün neler yaşa­ dığının çok iyi anlaşılacağına ina­ nıyorum.”

Baykam, aynca bu çalışmasını bir Türk resmi olarak gördüpnü ama bundan sonraki çalışmaların­ da, insanın hayatta çıkışı olmadı­ ğım göstermek gibi evrensel bir ko­ nuyu rahatlıkla ele alabileceğini vur­ guluyor.

İMZA GÜNÜ

Şair Can Yücel bugün 14.00-18.00 arasında İstanbul, Cağaloğlu’n- daki Sosyal Yayınlart/Kitap Sarayı’nda şür kitaplarım imzala­ yacak. Yücel, bugün aynca kendi sesinden yayınlanan şiir kasetlerini de imzalayacak. Can Yücel’in şiirlerinden oluşan ve kendi sesiyle okuduğu “ Sesini Kaybetmeyen Şür” isimli kaseti Kültür ve Tu­ rizm Bakanlığı Denetleme Kurulu’nca yasaklanmış, Danıştay’da açılan dava ile “ yürütmeyi durdurma karan” alınarak yayımla- nabilmişti.

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Ta h a To ro s Arşivi 0 0 1 5 2 8 6

Referanslar

Benzer Belgeler

amacı ortaya koymuştur” dedi. TBMM’de grubu olan siyasal partiler siyasal yasakların kaldı­ rılması için ne önce ne de sonra bir halkoylaması yapılmasının

“ Yunanlıların bizim hakkımızdaki temayülleri nelerdir diye, o zaman be­ ni görevlendirdi Mustafa Kemal Paşa.. Bu gizli

Türkçe oruç ayı deriz Ahmet Vefik Paşa’nın “ Lehçe-i Osmanî” adındaki lügat kitabında oruç kelimesinin aslının “ oruz” olduğu, belki de Farsça “ rûze”

Fakat ümitsiz aşkı tasvir e- den (Werther) i yazınca o ümit­ siz aşktan lıalâs olan Goethe gi­ bi, Mahmut Yesarî engin sefaleti tasvir eden romanla o

Bir gün konuşulurken Enver Pa­ şa için “ Germanofl!!” demişler, ya­ ni Alman yanlısı, Maliye Nazırı Ca- vit Bey için “ Francöfil” demişler,

Bir ara, Eyüboğlünu gördüm, koşa­ rak, Genel Kurul salonuna giriyordu, durumu anlat­ tım, yoklamaya yetişecekti, «ben sizi ararım» dedi ve hemen salona

Ömer çocukluk ar­ kadaşım, büyük bir mektep arka­ daşım, büyük bir yazı arkadaşım, büyük bir meslek arkadaşım ve büyük arkadaşımdır.. Onun ölümü

2^5 ay zarfında Bayan Seyfeddin ÇUrüksulu refakatinde Tahran'da 11 konser vermiş ve bilahare İstanbul'a avdetinde Bağdat'da da ayrıca üç konser vep