50
ŞUBAT 1963
BizansMar zamanında bir heykel kaidesi olarak yapılan Cem- ;
berlifaş
bugün
İstanbul'u süsleyen nadir abidelerden biridir.
(Vıı
beriiittş
Çemberlitaş ve bavâlisine bir batış
B
İZANSLILARDAN kalaıı bir heykel kaidesi, çok eski ta rihi hepimizce malûm.. 1653 senelik bir hâtıra. Yarım asır önce bu güzel kolon vak. tiyle denizden de görünüyordu. Belediyemizin dikkatsizliğinden semapaye olan binalardan artık görünmüyor.Pek uzaktan bir minareyi ha tırlatır. İstanbul 510 senedir bi zim. Bu harap Hıristiyan şehri pek az zamanda Türkleşir ve Miislümanlaşır. İstanbul silue tinde minareler sıralanır. Zira İstanbul böyle yer yer sivri ko. lonlara muhtaçtır. Bizans zama nında da böyle müteaddit kolon lar vardı. Cerrahpaşa’da fırının arkasında hâlâ kaidesi duran ve efsanesi asırlarca Türkler ta rafından söylenen Arkadiyus sti. tunu, Beyazıt’ taki meşhur İkin ci Sultan Beyazıt sitesindeki hamamı civarındaki Teodos sü tunu ki Bellini resmini yapmış tır. Kabartma heykelli taş par. çaları şimdi İstanbulu beş on sene içinde alt üst eden imarcı- larm yüzünden Beyazıt hamamı temeli yüzünden toprak üstün de görünür.
Gelelim bizim tarihimizin bir merhalesi olan Bizans İmpara toru Kostantin’in Çenberlitaşta ki heykeli kaidesine. Eski devir, de Anadolu’da Helyopolis’te A- pollo mabedinin heykeli kaidesi. İrtifaı 50 metreden fazla. İrti- faı iki metreden fazla 8 Porfir. Roma’ya taşıyorlar ve meydan lardan birisine dikiyorlar. İstan bul. büyük Roma payitahtı olun ca 330 da bu sütunu İstanbul’a taşıyorlar. Kendi namına yapı, lan geniş meydanın ortasında artık Apollonun değil, kendi heykelinin kaidesi.
Kullanılan taşlarl Porfir. Bu civar çok yandığından ve üzerin
de soğuk, sıcak ve güneş tesiri yüzünden yer yer çatlaklar yap tığından. Eskiden sekiz boğum iken şimdi ikisi tahkim duvarı altında kalmıştır. Diğer kısım ları da çenberlerle dikilmiştir. Çonbersiz iken muhtelif isim, leri var. Sıra ile Kostantin, Jü- liyen. Teodos heykelleri kon muş. Bu, vaktiyle yuvaralk ve geniş bir meydan ortasında ve
kaidesi altında da gizli boşluk, lar varmış. Hattâ birkaç yabancı arkeolog girip bakmışlar. Etra. fı açık ve çepeçevre dükkânlar varmış. Meydanın Divanyolu ü- zerine rastlaması muhtemel iki kapısı mevcut, hattâ geceleri
ORD. PROF. DR.
SÜHEYL ÜNVER
kapanırmış. Zira Yedikule - Hi podrom - Bizans kışlık sarayı yolu buradan geçer.
Şimdi bu dikili taşın bugünü ne gelelim:
Çenberleri sıkı bir surette çat lakları ve binaenaleyh bu dikili taşı koruyor. Kaidesi zamanında böyle değil. Etrafında birkaç a- yak merdiveni var. Bizans za. manında yer seviyesi en aşağı 2 - 3 metre aşağıda. Bizimkiler yıkılmasına mâni olsun diye ge niş ve büyük taşlarla kaidesini tam XVII. asrın başında tahkim etmişler. Ve çenberler geçirmiş ler. Zira sıcak, soğuk, yıldırım, gökyüzü güneşi istanbulun meş. hur yeryüzü yangınları kaideye koyduğumuz taşları çatlatmış. Aralarında düşenler olmuş. Çen berler XIX. asır sonunda ta mir edilmiş, 1949’da b u r a s ı kendiliğinden yıkılacak dediler. Keşifler yapıldı. Etrafına demir den bir iskele kuruldu. 1952 de bunlar söküldü. Hâlâ ayakta ve yıkılmağa niyeti de yok. Fakat.. Nedir herkesin gözünün önün, de kaidesinin perişanlığı? Onu görünce utanırım. Çenberlitaş’ ın tarafımızdan beş asırdır muha fazasının ulvi mânasını düşünü rüm. Zaman zaman ayakta dur ması için ne emekler sarfetmi. şiz. Çenberleri biz koymuşuz. Kaidesini biz tahkim etmişiz. Çünkü medeni terbiyemiz iler de.
Eğer bugün Bizans medeniyeti araştırılıyorsa bunları m,uhafa- zamız sayesinde mümkün olu yor. Rumeliyi dolaşın. Orada Türk medeniyetinden başka 'e . saslı bir esere rastlamazsınız. En büyük tarihî kaybımız olan
Rumelide muazzam bir medeni yet ve eser bırakmışız. Zamanın da azınlık olan milletlerin kur. dukları hükümetler de bugün Türk ahlâk ananeleri orada baş ka isimler altında cemiyetlerin de yaşıyor. Biz İstanbul’da Bi zans hâtırası diye nasıl eski e. serlerini muhafaza etmiş isek, bıraktığımız yerlerdeki medeni yetimizi de yeni sahipleri mu hafaza ederlerse medeniyetteki seviyelerini göstermiş olurlar. Biz bunun yeni bir misalini ve relim. Çenberlitaşı muhafaza için Türk olan yeni kaidesi ya. nık ve bozuk taşlarını işi fazla | İzam etmiyerek düzeltelim. Ve medeniyetteki seviyemizin yeni bir örneğini daha verelim.
• Gelelim bu mevzuu ele alma- i ma sebep olan cihete:
Çenberlitaş’m karşısında Os man Bey matbaası vardır. Şimdi torunlarının isabetli bir kara- | riyle Darüşşafakaya verilmiştir. ! Orasını şimdi yıkıyorlar. Yerine i bir iş binası yapılacak.
Şekli ve irtifaı hakkında şah. j sen hiçbir bilgim yok. Fakat se- | mâpâye bir bina yapılacak olur- | sa Çenberlitaş. babamın basto- ı nu gibi kalacak. 17 asra yakın j orada dikili duran ve medenî • seviyemizin şahidi bu âbideyi j
küçümsemeye hakkımız yok. tda , recilerin ve Belediyenin bunu j düşündüklerini tahmin ederim. Yoksa ebediyen lanetlenecekler, j
dir. İstanbul gibi tarihî bir şeh- ; ri dümdüz bir tarla gibi tasav- \
vur ederek tasarrufa hakkımız yoktur.
j ç b a a b e r u t a s
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi