• Sonuç bulunamadı

Saray ve Babıalinin içyüzü:Mısırda mühim hadiseler ve meşrutiyet tesisi için teşebbüs

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Saray ve Babıalinin içyüzü:Mısırda mühim hadiseler ve meşrutiyet tesisi için teşebbüs"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Sabite

8

______________________________

. = £ — " ■ - r ı - r fi . r r r - ı r ı ı ... ... ™ ... .. ... , ■■ ■ x..=

SARAY «e BABIÂLİNİH İÇVOZOI

Yazan: SÜLEYM AN KÂNI ERTEM Tercüme, iktibas hakkı mahfuzdur - Tefrika No. *99

:

I

...- ---

T T ^ f i r L U f t

-M

Mısırda mühim hadiseler ve meşrutiyet

tesisi için bir teşebbüs

Fransız - İngiliz kontrolü Mısır idare makinesinin iyi işlemesine ■engeller çıkaran, Mısırlılar naza­ rında hidiv hükümetini itibardan düşürmek isfciyen, ecnebi alacak­ lıların bu veya şu suretle menfaat­ lerine halel getirebiliecek her teş­ riî ıslahatı tevkiften başka bir şey düşünmiyen siyasî bir müessese idi. (1)

Mısırlılar baş eğmeğe ne kadar alışmış olurlarsa olsunlar bu hal­ lerin kalplerinde yara açmaması kabil olamazdı.

Fransız ve İngiliz hükümetleri­ nin bu yolda aldıkları hasmane ta­ vır ile halkta uyanan memnuni­ yetsizlik günden güne geniş bir nisbette artıyordu. «Vatanîler» in ilk düşündükleri şeylerden biri M ısır hâzinesinden - tıpkı İstan- bulda düyunu umumiye idaresin­ de olduğu gibi - bol, bol maaş alan ecnebi memurlar alayına yol ver­ mekti.

H. 1297-1881 tarihinde bir Arab miralayın yerine bir Çerkeş mirala­ yın tayini üzerine birçok askerler nazırlar reisi Riyaz paşaya müra­ caatla bu kararın feshini, harbiye nazırının azlini istediler.

Bu teklife cüret edenlerden üç miralay tevkif edildi.

Bu miralaylar iki saat içinde görünmedikleri takdirde kendile­ rini kurtarmağa gelmelerini mai­ yetlerindeki askerlere tembih et­ mişlerdi. Askerler mafevklerinin bu emrini harfiyen yerine getir­ diler; miralaylarını kurtarmak için harbiye nezaretine geldiler,

Osman paşa bir pencereden kaçmağa ancak vakit bulabildi.

Asiler hidivin sarayına yürüye­ rek Osman paşanın azlini istediler. Tevahhuş ve telâş içinde kalan hidiv Tevfik paşa İngiliz ve Fran­ sız müfettişlerin reyini alarak Çerkeş Osman paşayı azl ile ye­ rine (Vatanîler) hareketinin pek ortaya çıkmıyan müretteb ve mü- revviçlerinden Mahmud Sami pa­ şayı tayin etti; mevkuf miralay­ ları alaylarına iade ile açıktaki zabitlerin maaşlarını artırdı.

Bu hadiseden sonra tabiî Mısır ordusunda disiplin kalmadı. «V a ­ tanî» zabitler gittikçe taleplerini yükseltiyorlardı.

Altı ay kadar geçti.

Ârabi bey bir taraftan askerî nizamların tadili için teşkil edi­ len komisyonda çalışıyor, diğer taraftan memleket içinde, kasa­ balarda, köylerde gizlice beyan­ nameler dağıttırarak Riyaz paşa heyetini ecnebilere müsaid bir alet olmakla ittiham ediyor, mem­ leketin selâmeti için nazırların sukutile meşrutiyetin tesisinden başka çare kalmadığını neşreyli- yordu; bu suretle halkı ihtilâle sevketmek istiyordu.

İstenilen meşrutiyetin esaslı noktaları şunlardı:

1 — Padişahın metbuiyet hak­ larının ve Mısır imtiyazlarının masuniyeti;

2 — Meşrutiyete dair taahhüt­ lerine riayet ettiği müddetçe hi- jdive sadakat;

( I ) Martens : La question égypti­

enne te le droit international.

3 — Siyasî ve mezhebi hürriyet; 4 — Hukukan müsavat;

5 — Hidivin nüvvab meclisine karşı mesul bir nazırlar heyeti ile hükümeti idare etmesi;

6 — Nüvvab meclisinin teşri hakkını, bütçeyi tetkik ve tasdik salâhiyetini haiz olması;

7 — Fransız - İngiliz müraka- besinin devamı. (2 )

Hidiy Tevfik paşa bu tahrikât neticesinde memlekette zabitlerin ihtilâl çıkaracaklarından şüphe­ lendi, İhtilâl hazırlıklarını tevkif edebilmek ümidile Mahmud Sami paşayı harbiye nazırlığından azle­ derek yerine kendi akrabasından

Davud Fethi paşayı tayin ve bazı alayları Kahireden İskenderiyeye tebid eylemeğe teşebbüs etti.

Miralay Ahmed Ârabi bey har­ biye nazırına gönderdiği bir mek­ tupta:

(Alayları tefrikten maksa­ dınız toplu kuvvetimizi perişan etmek, bizi öldürmektir. Biz ise kolay, kolay nefsimizi teslim ede­ meyiz; hareketi emrolunan alaya tevakkuf etmesi için diğer bir emir verilmelidir. Bugün Abidin sarayı meydanında alaylarımız toplanacak ve canlarımızın temi­ ni taleb edilecektir. Bu hareketi­ miz konsoloslara da bildirildi-.)

Diye yazdı. Şifahen gönderdiği bir haber ile de meşrutiyet usulü­ nün kabulünü, bir mebusan mec­ lisinin açılmasını, kabinenin de­ ğiştirilmesini bildirdi.

Ârabi bey dört bin askerle ve toplarla Abidin meydanımda hidi­ vin sarayını sardı.

Tevfik paşa hali arz ile Abdül- hamidden kendi kumandasında bulunmak üzere yirmi taburun he­ men Mısıra gönderilmesini istedi.

(17 şevval 1298), Ârabi ile mü­ zakerelere İngiliz konsolosu ta­ vassut ediyordu! Bu kıyam da Ri­ yaz paşa kabinesinin iskatı ve meşrutiyete benzer bir idare tesisi şartile Şerif paşanın onun yerine geçmesi ile neticelendi.

Tevfik paşa asker gönderilme­ sine lüzum kalmadığını padişaha arzetti.

Ancak bu defa da vücuhtan mü­ rekkep aktolunan bir meclis (bü­ tün maliye nizamlarının nazırlar reisinin reyine menut olması) kararını verdi; bununla ecnebi müfettişlerin vazifeleri iptal olu­ nacaktı. Ârabi bey harbiye müs­ teşarı oldu.

Mısırda ecnebi idaresine mua­ rız millî bir fırka teessüs etmesi Mısır işlerini benimsiyen Fransa ve İngiltere hükümetleri arasında uzun müzakerelere meydan veri­ yordu.

Bu iki hükümet Mısır hidivine (hidiviyette bakası ve Mısırda ta­ karrür etmiş vaziyetin halile mu­ hafazası kendilerince mültezem olduğu için Mısır hükümeti hariç­ ten, dahilden bir suretle tehdide uğrıyacak olursa iki müttefikin buna karşı koyacaklarına mutma­ in olması ve Mısır idaresinin muh­ taç olduğu kuvveti bu teminatta bulması) yolunda tebligatta bu­ lundular. (7 kânunusani 1882)

Ertesi günü resmî gazete ile ilân

(2 ) Mısır meselesine dair lâyiha.

olunan bu tebliğ Mısırda hakikî müşkülâtın zuhuruna sebebiyet verdi. İlk evvel Paris ile Londra kabineleri arasında fikren ihtilâf çıktı.

Fransa iki- hükümetin müştere­ ken Mısır işlerine kuvvet ile mü­ dahalesine taraftar göründüğü halde İngiltere müessir filî tedbir­ lerden ihtiraz gösteriyordu.

«Vatan ehli» muhaliflere Tev­ fik paşayı kuvvetlendirecek gibi tahayyül edilen bu nota onu ecne­ bilere istinat eder ve ecnebilerden kuvvet alır bir şahsiyet gibi telâk­ ki ettirebilirdi; bu da Tevfik pa­ şanın şikâyetini celbeylemişti.

Almanya, Avusturya, Rusya, müteessir oldular; hariciye nazırı Asım paşaya Mısırda bütün bü­ yük devletlerin muvafakati olma­ dıkça statükonun her hangi bir suretle tebeddülüne razı olmıya- caklarını bildirdiler.

Babıâti de Fransa ve İngiltere- nin böyle müttehiden Mısır işleri­ ne müdahalesini kabul edemiye- ceğini tebliğ etti.

Bunun üzerine İngiltere Mısır işlerinin Avrupa konserine tevdi­ ine meyil gösterdi. Bu konser İs­ tanbulda elçilerden mürekkep bir konferans teşkilinden başka bir iş göremediği için İngiltere Mısır iş­ lerinde en faal rolünü oynamağa başlamakta gecikmedi.

Mısırdaki buhranın şiddetlen­ mesi üzerine İstanbulda başvekil Said paşa (7 şevval 1297 - 13 ce­ maziyülâhır 1299) riyasetinde mabeyinde Mahmud Nedim, Asım, Cevdet, Suphi paşalardan mürek­ kep bir encümen teşkil edildi.

Hidiv Tevfik paşa mabeyne çektiği bir telgrafnamede Mısır­ daki askerî hareketlerin müşevvi- ki İstanbulda oturan büyük amca­ sı Halim paşa olduğundan şikâyet eylemişti. Bugünlerde zannedil­ diğine göre: Abdülhamid bir müddettenberi Mısırda cereyan etmekte olan hallerden istifade ederek Tevfik paşayı azil ile ye­ rine Halim paşayı tayin etmek emelini besliyordu; Halim paşa­ nın muvafakatini vadettiği «M ısır imtiyazlarının külliyen tadiline» muvaffak olabilmeği umuyordu. Said paşa 18 mayıs 1881 tarihin­ de Halim paşanın hidiviyete tayi­ nini İngiliz elçisine teklif eylemiş ise de red cevabı almış idi.

Hidivin emniyetsizlik izhar et­ mesi, hattâ Ârabinin Vatanîlerin reisi olmaktan ziyade gizli ellerin bir aleti olduğunu ve mabeynin teşebbüslerini ima eylemesi padi­ şahı büsbütün muğber etmişti.

Abdülhamid teşkil ettiği has encümene Tevfik paşanın azlile hidiviyete Halim paşanın tayini meselesini müzakere ettirdi. En­ cümen bir kaç mazbata yaptı. Ni­ hayet (Mısırın hali hazırı vesilesi- le hidivin değiştirilmesine teşeb­ büste müşkülâta tesadüf oluna­ caktır. Tebeddüle imkân bulunsa bile veraset usulü muktezasınca gene ayni aile âzasından hidivi­ yete getirilecek zatın selefinden iyi çıkması melhuz değildir. Bun­ da zaid ve filî bir fayda görüle­ miyor.)

Denildi, Bundan sonra Abdül­

hamid Mısıra askerî bir komisyon gönderilmesi tasavvurunu mey­ dana çıkardı. Mahallî muhtariye­ te dokunacak olan böyle bir hare­ ket İngiltere ve Fransanm da ko­ misyonlar göndermeğe kalkışma­ larını intaç edebileceğine ve di- vanıharb mahiyetinde olacak olan böyle bir komisyonun kararlarını icra edecek bir kuvvet bulunamı- yacağına mebni bu tasavvur da suya düştü.

Nihayet «hidiviyetin mevki ve

nüfuzunu vikaye, istikbal ve asa­ yişi bir kat daha temin ve teyid hususunda hidive yardım etmek üzere» ve Abdülhamidin arzusile A li Nizami paşa ile A li Fuad be­ yin - Â li paşazade - Mısıra gönde­ rilmesine karar verildi.

A li Nizami paşa ve A li Fuad bey Mısırda asker kışlalarını gez­ diler ve ancak diğer Osmanlı vi­ lâyetlerinde yapılabilecek hare­ ketlerde bulundular.

(Arkası var)

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Baitacı- oğlu, o zamandan bu yana durmadan çalışmış; toplumbilim, ruhbilim, sanat, felsefe ve eğitim alanlarında birçok yapıt vermiştir.. Fıkra, deneme

Son y›llarda yap›lan çal›flmalarla, zeolit- lerden optik, elektronik, optoelektronik, ter- moelektrik ve manyetik özellikleri olan ileri malzemeler,

Cahit Sıtkı’nın şiiri iki özelliğiyle dikkati çekiyor: Bütün yazdıklarında içten olması ve Türkçenin olanaklarını kullanmadaki başarısıyla

□ 6 ay önce iş dönüşü bir taksi kapısında sol elinin orta parmağı ezilen Neca­ ti Tokyay, bugün felçli kız kardeşi ve yeğeniyle bü­ yük bir dram

Anemia of prematurity (39%, n=17), respiratory illness (24%, n=10), urinary tract (24%, n=10) infections are the most common reasons for rehospitalization in premature infants,

Değil kırk sene hayatı bir şarkıdan farzederek dördünde üçü süzinâkna melerle terennüm etmek, hatta kırk sene esnafın şiv ei biinsafına ve idare

Bir süre önce Türkiye'de “Devlet Sanatçısı” seçilen, fakat bu ödülü reddeden Yaşar Kemal, Strasbourg Üniversitesinin diplomasını,. fahri

[r]