Röportaj
C
B
TUİJÜVDİ
3 0 'U N C U
YILDA
YENİ
ALBÜM
YO LDA
' ? f V I PAZAR, 2 7 Ekim 2 00219
Mazhar. Fuat, Özkan bugünlerde epeyce asabi.
Mazeretleri var çünkü. Universal'la yeni bir plak
anlaşması imzaladılar. Üstelik en geç Mart ayında
kayıtları firmaya teslim edeceklerine dair söz verdiler.
İşte bu asabi durumun ortasında, İş Sanat'ta Orion
Senfoni Orkestrası ile verecekleri 30.Yıl Konseri'ni konuşmak
için MFÖ'nün peşine düştük. 10 günlük takibin sonucunda, fotoğraf
çekimi sırasında yakaladık. 20 dakikada 30 yılı konuşmayı denedik.
İsterseniz parodi niyetine de okuyabilirsiniz. ■ Serhan YEDIG
J t V
F
.
i L
£ T J ' J R r * / m ■ ..-HP*
•
W
> J l v •
İ fi
Fotoğraf Şafak TA N ER■ MFÖ hangi tarih ve olayı milat kabul ediyor?
- Fuat: Mazhar'la 1966'da tanıştık. Bence MFÖ'nün miladı Özkan'ın bize katıldığı 1970 yılıdır.
- Mazhar: Hayır, hayır. Bence 1984, yani 'Diday Diday Day’ın yayımlanması. Bir gecede hayatımız değişti. Telefonlar susmak
bilmiyordu. Hiç unutmuyorum,
Fuat'ın evin de yaşıyoruz, m utfakta
geçiyor hayat. Telefonlar çalıyordu sürekli. 'Anam, avradım... ne oluyoruz yahu' demiştik.
Eurovision'u küçümsüyorduk; ama bir gecede sesimizi Türkiye'ye duyurdu. Bence milat budur.
- Özkan: Bence milat 'Ele Güne Karşı' albümüdür.
■ Kaygısızlardan ayrılıp grubunuzu kurarken çıkış noktanız neydi; o günün müzik ortamında neye karşıydınız, neler size yakm geliyordu?
- Mazhar: Cover parça, yani başkalarının şarkısını çalıp söylemek istemiyorduk. Kendi müziğimizi yapmak istedik.
- Fuat: Çok doğru. Aynı şeylerden zevk alıyorduk. Kendi şarkılarımızı söylemek istiyorduk.
- Özkan: Yıllar sonra 'Ele Güne Karşı Yapayalnız' albümünde büe sorun olmuştu bu konu. Kendi şarkılarımızı albüme koymak için prodüktörü ikna etmeye çalıştık. Türkçe söylediğimiz halde, siz Batı tarzı müzik yapıyorsunuz, dediler...
- MazhanŞimdi bu arkeolojik konuşmaları bırakalım... Bu konuyu geçelim. Utanmasam Kaygısızlar’ı çoktan unuttuğumu söyleyeceğim. Siz hatırlatmasanız
hatırlayamazdım.
T ü M AYNALARI KIRMIŞTIK ■ Şöhret sonrasında yaşadığınız ilk gerilim ya da başka bir
sebepten cinnet geçirip 'lanet
olsun' dediğiniz an?
- Mazhar: Egemen Bostana'yla çakşırken böyle bir cinnet
yaşanmıştı. Şan Tiyatrosu'nda ilk roller küçüktü. Kuliste yerimiz tuvaletin yanındaki odaydı. Aradan yıllar geçti ve bir gün assolist odasma ulaştık. Rock grubu
olmamızdan gelen enerjiyle odadaki tüm aynaları kırdık. Odayı yıktık resmen. Çok içkiliydik, yaptığım ızı
hatırlamıyoruz... (Gülüyor) Egemen Bostancı'ya söylemişler. Canlan sağolsun, demiş. Bizden çok para kazanmıştı.
- Fuat: Vallahi aslında nedeni öfke değildi. Nereden başladık, nereye geldik, sonunda assolist odasma da ulaştık... Ayna...
- Özkan: (Sözünü keserek) Öyleyse aynaları da kıralım, dedik. 'Söyletmen aynalar' misali. Asabi olduk yani. Mazeretimiz vardı...
■ Mazeret ve asabiyetler ne zaman azalıyor?
- Özkan: Aziz Allah... (O sırada dışandan gelen ezan sesini kastederek)
- Fuat: Şarkıların ilk ortaya çıktığı anlarda.
- Mazhar: Evet şarkının bittiği an keyiflidir. Bir de turneler sırasında iyi otellerde kalmak, limuzinler filan güzel. Güzeldir yani...
- Özkan: Yani bu öyle bir grup ki 'Ele Güne Karşı Yapayalnız'ı dol-du- rurken (vurguluyor) grup stüdyodan çıkıyor, birbiriyle kapışıyor ve dağüıyor. Bitiyor yani MFÖ. Ama yanm saat sonra stüdyoda. Yine bir arada. İşte böyle bir grup MFÖ.
■ 1995'te Tempo dergisine Mazhar Alanson şunları söylemiş: 'Farz edin ki biz kavga edip ayrıldık, önümüze öyle bir kontrat geliyor ki, can-ciğer kuzu sarması oluyoruz. Kontrattaki rakamı görünce derhal birbirimize sarılıyoruz.' Büyük kavgalardan sonra sizi bir araya getiren sadece bol sıfırlı kontratlar mıdır, yoksa dostluk, ortak geçmişi paylaşma
duygusu mu?
- Mazhar Evet, espri olarak öyle söylemiştim ama ölene kadar beraberiz.
- Fuat: Sağlığımız yerinde olduğu sürece grup bir arada olacak.
E n DELİ KİM?
■ Dinleyiciler çoğunlukla MFÖ'nün 'delisi'nin Mazhar Alanson olduğunu sanır. Fakat tüm röportajlarda, aranızdaki en çılgın şahsiyet sorulduğunda Fuat Güner'i işaret ediyorsunuz. Nedir çılgınlığı, unutamadığınız ne
yaptı mesela?
- M azhar Yok artık, bunu söyleyemeyiz.
■ Neden müstehcen bir şeyler mi var, yoksa mahremiyete mi giriyor?
- Mazhar: Müstehcen ya da mahrem değil, katiyen. Fuat Amavuttur. Dedesi piştovludur. Falan, filan... Yani...
- Fuat: (Sözünü keserek) Kendi aramızdaki espriler bunlar. Espri sadece.
- Mazhar: Evet espri. Yoksa herkes bir köşeden bir delilik yapar. Aramızda 'en deli' diye bir şey yok.
- Özkan: Sırayla yapıyoruz. Herkes kendine göre bir delilik yapıyor işte.
■ 30 yıllık serüven kişiliklerinizi nasıl etkiledi; tevekkül sahibi mi oldunuz yoksa üç kişi bir araya gelmekten bile nefret eder hale mi geldiniz?
- Özkan: Hepsini yaşadık.
- Fuat: Evet, hepsini yaşadık ve
tüm sorunları çözdük.
- Mazhar: Kim çözdü? Biz çözmedik, kendiliğinden çözüldü.
- Fuat: Biz de gayret ettik çözülmesi için.
- Özkan: Ne mutlu MFÖ'ye. İyi ki beraberiz. Bu kadar farklı şahsiyette insanların beraberliği olmuş. Bunu da korumak gerek.
- Mazhar: Evet 'iyi ki...' diyoruz... İşte böylece röportajın başlığı da çıktı...
3o.
YIL SÜRPRİZİ ■ Grubun şarkı üretim sürecinde değişiklik oldu mu?- Mazhar: 30 yılda beste üretim süreci pek değişmedi. Yine aynı yavaşlıkta, aynı titizlikte gidiyor her şey. Sitemi belli değü. Ne gelir, ne gider, ne çıkar, belli değü.
- Özkan: Şimdi yeni albüme gireceğiz. Ne olacağım kendimiz de bilmiyoruz.
- Mazhar: O heyecan var yani, çok beklediğimiz için vuslat da iyi
olacak inşallah.
■ Özkan Uğur'un 30. yılda bir sürpriz yapıp bestelerini ortaya sermesi bekleniyor mu?
-Özkan: Var, elimde birkaç melodi var, sözleri eksik. Mazhar
tamamlayacak inşallah...
- Mazhar. Keratanm elinde şarkı var tabü. Ben solo albüm yaptım, Fuat solo albüm yaptı, onu bekliyoruz.
- Özkan: Tabü bazı parçaları MFÖ'nün albümünden sonra kaydedeceğim solo albümde kuüanacağım. - M azhar Hımmm, hımmm! Haso parçalan kendime saklıyorum, diyorsun. Öyle mi?
- Özkan: Evet, öyle diyorum! (Gülüyor)
■ Yeni albüm ne zaman piyasaya çıkacak?
- M azhar Universal üe
yaptığımız anlaşmaya göre kayıtlan Mart ayında teslim edeceğiz. Mayısta çıkacak.
- Fuat: (Kahkahalar) Bu sefer kaçış yok.
H a r b î k a v g a l a r
■ Küçük tartışmalan
saymazsak, bugüne kadar kaç kez çok ciddi biçimde aynlığın eşiğinden döndünüz?
- M azhar Sayısız kereler. - Mazhar Vallahi ben Paris'i hatırlıyorum. 'M.V.A.B.'yi kaydediyorduk. Gittiğime, gideceğime pişman oldum. Orada birbirimize küstük.
- Özkan: Albümün adına uydu durum. Hepimiz asabüeştik. Harbi kavga ettik. Grup gerçekten aynlma noktasma geldi.
- Özkan: Paris'te birbirimize çok kırıldık.
- M azhar Fay hattı kırıldı. Yedi büyüklüğünde bir deprem oldu. Onun dışmdaküer 3.2 filan
şiddetinde Los Angeles depremidir. 'M.A.V.B' hakikaten önemli bir kırılmadır.
■ Kınlan fayı kim, nasıl yapıştırdı? Bu olaydan sonra asla yapmayacağınız şeyler listesi çıkardınız mı?
- Özkan: Kendiliğinden yapıştı. - M azhar Vallahi hayat yapıştırdı kırıkları. Hayatın dikenli yolları.
■ MFÖ konseri 30 Kasım
Cumartesi, Saat: 19.30'da İstanbul İş Kuleleri, İş Sanat Konser
Salonu'nda.
'ye kadar uzatılan kontörblzden kampanyasından yararlanmak için kaydınızı yaptırmanız ve hattınıza aynı ay içinde en az 200 kontör yüklemeniz yeterli.
Kaydınızı Turkcell Bölge Ofislerinden, adresinden,
ceple S E I * ’ten (arama başına 2 kontör), sabit telefonla ■ EytfjT l ’dan yaptırabilirsiniz.
Kazandığınız kontörler bir sonraki aydan itibaren eşit bölünerek 5 ayda hattınıza yüklenir. Şirket adına kayıtlı hatlar kampanyaya dahil değildir.
HAZIR
KART
T U R K CELL H İZ M E T İD İR
İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi