• Sonuç bulunamadı

Bir Olgu Nedeniyle Anikterik Leptospiroz: Sıklıkla Gözden Kaçabilen Bir İnfeksiyon Hastalığı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Bir Olgu Nedeniyle Anikterik Leptospiroz: Sıklıkla Gözden Kaçabilen Bir İnfeksiyon Hastalığı"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Klimik Dergisi • Cilt 20, Say›: 1• 2007, s:29-31 29

Girifl

Leptospiroz, tüm dünyada yayg›n bir zoonotik infeksiyon-dur. Bafll›ca iki klinik formda görülür. Olgular›n %85-90’› anikterik formda seyreder ve genellikle kendi kendini s›n›rlar. Weil hastal›¤› olarak da bilinen ikterik form ise daha ciddi olup, bu olgular›n %5-10’unda mortalite görülür. Özellikle anikterik form s›kl›kla gözden kaçmaktad›r; ancak erken tan› ve tedavi, hastal›¤›n k›sa sürede ve komplikasyonsuz seyri aç›-s›ndan önem arz eder (1,2).

Bu raporda, üst solunum yolu ve idrar yolu infeksiyonu ön tan›s› konularak ampirik antibiyotik tedavisi bafllanan; daha sonradan atefl ile birlikte giden multiorgan tutulumu (hepato-nefritik sendrom) ve trombositopeni varl›¤›ndan yola ç›k›larak anikterik leptospiroz tan›s› konulan bir olgu sunulmufltur.

Olgu

Hasta 56 yafl›nda bir erkek olup, üflüme, titreme, kas›lma, halsizlik, ifltahs›zl›k, bafl (al›n bölgesinde) ve bel a¤r›s›, uysuzluk ve yüksek atefl yak›nmalar›yla birinci basamak sa¤l›k ku-rulufluna baflvurmufl ve burada yap›lan de¤erlendirme

sonucun-Bir Olgu Nedeniyle Anikterik Leptospiroz: S›kl›kla Gözden

Kaçabilen Bir ‹nfeksiyon Hastal›¤›

Vedat Turhan

1

, Teoman Do¤ru

2

, Nurittin Ardݍ

3

, fiener A¤dafl

4

, Vildan Özdemir

5

(1) GATA Haydarpafla E¤itim Hastanesi, ‹nfeksiyon Hastal›klar› ve Klinik Mikrobiyoloji Servisi, Haydarpafla-‹stanbul

(2) Gülhane Askeri T›p Akademisi, ‹ç Hastal›klar› Servisi, Etlik-Ankara

(3) GATA Haydarpafla E¤itim Hastanesi, Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Servisi, Haydarpafla-‹stanbul

(4) Bal›kesir Asker Hastanesi, ‹ç Hastal›klar› Servisi, Bal›kesir (5) Etlik Merkez Veteriner Kontrol ve Araflt›rma Enstitüsü,

Leptospira Laboratuvar›, Keçiören-Ankara

da üst solunum yolu ve idrar yolu infeksiyonu tan›s› konularak ampirik antibiyotik tedavisi (seftriakson 2x1 gr/gün) bafllanm›fl-t›. Antibiyotik tedavisinin ikinci gününde hasta, hastanemiz acil servisine baflvurdu. Burada yap›lan fizik muayenesinde atefl 42oC (farkl› termometrelerle do¤rulanm›fl), nab›z 120/dakika

ritmik, kan bas›nc› 140/90 mmHg, solunum say›s› 30/dakika, fluur aç›k, koopere ve oldukça ajite idi. Bafl-boyun muayenesin-de farinkste ve konjunktivalarda hafif hiperemi d›fl›nda patoloji saptanmad›. Solunum sistemi muayenesi normal olarak de¤er-lendirildi. Bat›n muayenesinde palpasyonda her iki kostoverteb-ral aç›da minimal hassasiyet saptand›. Organomegali saptanma-d›. Laboratuvar incelemelerinde tam kan say›m›nda lökosit 15 500/mm3 (%70’i nötrofil), eritrosit 4 000 000/mm3, Hb 12.1

g/dl, Hct %38.1, trombosit 95 000/mm3, eritrosit sedimantasyon

h›z› 20 mm/saat, protrombin zaman› 13.4 saniye olarak saptan-d›. Tam idrar tetkikinde bilirübin ve ürobilinojen normal idi, protein ve glikoz saptanmad›. ‹drar mikroskopisinde her sahada bol lökosit ve 8-10 eritrosit görüldü. Rutin biyokimyasal incele-melerde AST 163 U/lt, ALT 44 U/lt, total bilirübin 0.7 mg/dl, direkt bilirübin 0.1 mg/dl, LDH 295 U/lt, kreatin kinaz 163 IU/lt, üre 83 mg/dl, kreatinin 2.48 mg/dl, Na 137 mEq/lt, K 3.8 mEq/lt ve kalsiyum 9.2 mg/dl olarak saptand›. Periferik yayma-da s›tma aç›s›nyayma-dan trofozoit araflt›r›ld›, ancak saptanmad›. Sero-lojik incelemelerde anti-HAV IgM, anti HBc IgM, HBsAg, an-ti-HCV ve rose Bengal ile Gruber-Widal testleri negatif idi. Radyolojik incelemelerde arka-ön akci¤er grafisi ve paranazal sinüs grafileri normal olarak de¤erlendirildi. Tüm abdomen ult-rasonografik incelemede minimal hepatomegali (kraniyokaudal 155 mm) d›fl›nda patoloji saptanmad›.

Özet: Leptospiroz, tüm dünyada yayg›n bir zoonotik infeksiyondur. Özellikle anikterik form s›kl›kla gözden kaçmaktad›r. Oysa erken tan› ve tedavi, hastal›¤›n k›sa süreli ve komplikasyonsuz seyri aç›s›ndan önem arz eder. Bu raporda, anikterik lep-tospiroz tan›s› konulan bir olgu sunulmufltur. Hastaya öncelikle üst solunum yolu ve idrar yolu infeksiyonu ön tan›s› konul-mufl, ancak daha sonra klinik durumu ve laboratuvar bulgular›na göre leptospiroz düflünülmüfl ve mikroaglütinasyon yönte-minde Leptospira semeranga patoc I sufluna karfl› 1/50 titrede pozitiflik saptanm›flt›r. 56 yafl›nda bir erkek olan hasta 10 gün-lük seftriakson tedavisine olumlu yan›t vermifltir. Bu olgu nedeni ile s›kl›kla gözden kaçan bir hastal›k olan anikterik leptos-piroza dikkat çekilmesi amaçlanm›flt›r.

Anahtar Sözcükler: ‹kterik leptospiroz, anikterik leptospiroz, Weil hastal›¤›.

Summary: A case of anicteric leptospirosis. An infectious disease that may frequently be overlooked. Leptospirosis is a worldwide zoonosis. It is frequently overlooked and this is especially the case with its anicteric form. Whereas, its early diagnosis and treatment is crucial for the prognosis of the disease. In this report, a case with anicteric leptospirosis was presented. The patient was pre-diagnosed as upper respiratory tract infection and urinary tract infection. Afterwards, it was thought that the illness might be leptospirosis according to patient’s clinical situation and laboratory findings. And also, it was found that anti-Leptospira semeranga patoc I antibodies were positive (1/50 titer) by microagglutination method. The 56 years old male patient responded well to ceftriaxone, (10 days; 2 gr bid) therapy. By presenting this case, it was aimed to attract attention to anicteric leptospirosis, which is frequently overlooked.

(2)

Klimik Dergisi • Cilt 20, Say›:1 30

Hasta mevcut klinik ve laboratuvar bulgular› nedeniyle araflt›r›lmak üzere klini¤e yat›r›ld›. Akut böbrek yetmezli¤i ne-deniyle destek tedavisi baflland›. Laboratuvar tetkikleri için kan ve idrar örnekleri al›nd›ktan sonra daha önce bafllanan an-tibiyotik ve antipiretik tedaviye devam edildi. Kan ve idrar kültüründe üreme olmad›. Hastaneye yat›fl›n›n üçüncü günün-de klinik olarak yak›nmalar› azalan hastada laboratuvar tetkik-leri tekrarland›. Lökosit 6800/mm3, eritrosit 3 750 000/mm3, Hb 11.5 g/dl, Hct %35 ve trombosit 80 000/mm3, glikoz 82 mg/dl, üre 24 mg/dl, kreatinin 1.13 mg/dl, AST 103 U/lt ve ALT 71 U/lt idi.

Hastadan al›nan serum örne¤inin Etlik Merkez Veteriner Kontrol ve Araflt›rma Enstitüsü Leptospira Laboratuvar›’nda yap›lan mikroskopik aglütinasyon testinde (MAT) Leptospira semeranga patoc I sufluna karfl› 1/50 pozitiflik saptand›. Yat›-fl›n›n dördüncü gününde hastan›n atefli normale döndü ve kli-nik olarak belirgin iyileflme gözlendi. Antibiyoterapi toplam 10 gün uyguland›ktan sonra sonland›r›ld›. Klinik ve laboratu-var olarak gözlenen bu iyileflme sonucunda hastaneye yat›fl›n›n yedinci gününde hasta taburcu edildi.

‹rdeleme

Leptospiroz, Leptospira serotiplerinin oluflturdu¤u yayg›n vaskülit sonucu geliflen bifazik seyirli bir multiorgan hastal›¤›-d›r. Leptospira genusu serolojik olarak heterojen ve çok say›-da Leptospira türünden oluflur. ‹nsan ve hayvanlarsay›-da hastal›k yap›c› özelliklere sahiptir. Leptospira semerenga patoc I’in, normalde insanlar için patojen bir Leptospira türü olmamakla beraber insanlarda leptospiroz (ikterik ya da anikterik) tablosu oluflturan çok say›da Leptospira serovar›yla ortak antijenik ya-p›ya sahip oldu¤u bilinmektedir. Bu serovarlardan biri de L. interrogans serogroup pomona’d›r. L. pomona s›¤›r, domuz ve kemiricilerle tafl›nabilir ve insanlarda domuz çoban› hastal›¤› olarak da bilinen tabloya yol açar. L. pomona, L. hardjo ile bir-likte s›¤›rlardaki leptospirozun iki önemli etkeninden birisidir (3).

Leptospira’lar insan kona¤›na ciltteki s›yr›k ve yaralar, müköz membranlar ile konjunktivalardan girer. Ayr›ca infekte hayvanlar›n idrar, kan ve dokular›na temas veya kontamine su, toprak ve sebzelerden dolayl› olarak geçebilir. ‹nsandan insa-na bulaflma yok denecek kadar azd›r. ‹nfeksiyon her yafl, cins ve mevsimde görülebilir. Geliflmekte olan ülkelerde özellikle tar›m ve hayvanc›l›kla u¤raflanlarda görülürken geliflmifl ülke-lerde daha çok yüzme, kano sporu yapanlar ve avc›l›kla u¤ra-flanlarda görülmektedir. Leptospiroz ayn› zamanda bir meslek hastal›¤› olarak görülebilmekte ve askerler, kanalizasyon iflçi-leri, mezbaha çal›flanlar› ve veterinerleri de etkileyebilmekte-dir (3).

Leptospira cinsinin patojen üyeleri ile hastal›k tablosu asemptomatik infeksiyondan sar›l›k, hepatit, hemorajik diya-tez, akut renal yetmezlik, aseptik menenjite ve ölümle sonuç-lanabilen Weil hastal›¤›na kadar genifl bir spektrum gösterebi-lir. Weil hastal›¤› tüm olgular›n %10 kadar›n› oluflturur. Erken tan›, hastal›¤›n daha k›sa sürede ve komplikasyonsuz olarak iyileflmesine imkan sa¤layabilir. Ölüm oran› hastal›¤›n seyrine ba¤l› olarak %18-40 oran›nda bildirilmektedir (4).

Olgumuzda acil servise ilk baflvuru an›nda saptanan yük-sek atefl, fliddetli titreme, kas›lma, ileri derecede halsizlik ve

myalji flikayetlerinin yan›s›ra, karaci¤er fonksiyon testlerinde yükselme, böbrek fonksiyonlar›nda bozulma, pyüri (idrar mik-roskopisinde tüm sahalarda bol lökosit varl›¤›), mikroskopik hematüri, trombositopeni ve lökositoz tablosu akla leptospiroz ön tan›s›n› getirmifltir. Olguda var olan hem karaci¤er hem de renal fonksiyon bozukluklar› de¤erlendirilirken hastan›n hika-yesinde daha önceden kronik bir karaci¤er hastal›¤›n›n olma-mas› ve bunun yan› s›ra akut viral hepatit mark›rlar›n›n nega-tif olmas› ve serum albümin de¤erinin normal olmas› nedeni ile hepatorenal sendromdan uzaklafl›lm›flt›r. Hastan›n serum örne¤inde leptospiroz MAT sonucunun pozitif olarak saptan-mas›yla bu ön tan› do¤rulanm›flt›r. MAT’taki antikor titresinin düflük olarak saptanmas› antibiyoterapinin çok erken dönemde bafllanmas›na ba¤lanm›flt›r. H›zla iyileflip taburcu olan hasta ile irtibat kurulamamas› nedeniyle konvelesan döneme ait se-rum örne¤i al›namam›fl ve antikor titresinin de¤iflimi hakk›nda bilgi edinilememifltir.

Ülkemizde çeflitli bölgelerde yap›lan çal›flmalarda, insan-larda %3-13 oran›nda bir seropozitiflik oran› saptanm›flt›r. Bu çal›flmalardaki olgular›n hemen hepsi çiftçilik ve hayvanc›l›k-la u¤raflan insanhayvanc›l›k-lard›r (5). Nitekim olgumuzun anamnezinde hastan›n flehir merkezinde yaflamakta oldu¤u; ancak son üç-dört ayd›r babas›n›n rahats›zl›¤› nedeniyle, refakatçilik yap-mak, tar›m ve hayvanc›l›kla ilgili ifllerde yard›m etmek üzere köyde yaflamaya ve s›¤›r yetifltirmeye bafllad›¤› saptanm›flt›r.

Leptospirozda teflhis için ikterik görünüm flart de¤ildir; çünkü ikterik leptospiroz zannedildi¤inin aksine tüm leptospi-roz olgular›n›n sadece %5-10 kadar›n› oluflturmaktad›r. Anik-terik leptospirozlar›n s›kl›¤› ise ikAnik-terik leptospirozlar›n yakla-fl›k 10 kat›d›r. Ayr›ca anikterik leptospirozlar ikterik leptospi-rozlara göre genellikle daha hafif seyirli olmakla birlikte bu mutlak bir kural de¤ildir. Anikterik olmakla birlikte hayat› teh-dit edebilen leptospiroz olgular› da söz konusudur (6,7,8).

Anikterik leptospiroz yüksek atefl, titreme, ciddi bafl a¤r›s›, bulant›, kusma ve myalji gibi akut influenza benzeri semptom-larla bafllar. Özellikle s›rt, kar›n ve bald›r kaslar›n› tutan myal-ji, leptospiral infeksiyonun önemli bir özelli¤idir. Birçok olgu-da öksürük, gö¤üs a¤r›s› ve az say›olgu-daki hastaolgu-da hemoptizi, pul-moner tutulumun bulgular›d›r. Fizik muayenede en s›k sapta-nan bulgu atefltir. Önemli klinik bulgular konjunktival hipere-mi, fotofobi, göz a¤r›s›, kas tonusunda art›fl, hepatosplenome-gali ve lenfadenopatidir. Hastalar›n ço¤unda aseptik menenjit vard›r. Semptomatik hastalar bitemporal ve frontal yo¤un a¤-r›dan flikayet ederler. Lenfositik pleositoz meydana gelir ve ar-tan hücre say›s› mm3’te 500’ün alt›ndad›r. BOS proteini hafif

artm›flt›r, glikoz düzeyi normaldir (9). Hastal›¤›n ilk befl-on günü içerisinde kandan, befl-yedi günden sonra ise etken Lep-tospira’lar idrardan izole edilebilir. Leptospira kültürü tan›da çok de¤erli olmas›na ra¤men izolasyon flans› nispeten düflük-tür ve süre olarak iki-üç ayl›k bir zaman dilimine ihtiyaç duyu-labilmektedir. Bu nedenle organizmada Leptospira antikor varl›¤›n› göstermeye dayanan serolojik testler tan›da daha çok tercih edilmektedir. Bununla birlikte ülkemizde leptospiroz ta-n› testlerinin rutin olarak çal›fl›ld›¤› merkezlerin say›s› halen yeterli de¤ildir. Leptospiroz, dünyan›n pek çok bölgesinde ol-du¤u gibi ülkemizde de önemli bir sa¤l›k problemi olmakla birlikte olgular›n ço¤unun belirtisiz geçirilmesi veya tan› ko-nulamamas› sebebiyle bildirilen olgu say›s› oldukça düflüktür.

(3)

Klimik Dergisi • Cilt 20, Say›:1 31

Ülkemizde son y›llarda leptospiroz olgular›n›n teflhis edilme-leri ve bildirimi yönündeki hassasiyetin art›fl› dikkat çekmekle birlikte genifl ölçekli seroepidemiyolojik çal›flmalara gereksi-nim vard›r.

Leptospiroz tedavisinde ilk seçenek antibiyotik doksisik-lindir. Oral amoksisilin ve doksisiklin, hafif ve orta fliddetinde infeksiyonlarda etkilidir. Penisilin G’nin intravenöz kullan›m› ise a¤›r seyreden olgularda en iyi seçenektir. Eritromisin iyi bir seçenek olmamakla beraber orta ve fliddetli infeksiyonlarda kullan›labilir. Patojen Leptospira’lar (kloramfenikol hariç) an-timikrobiyal ajanlara karfl› duyarl› olmakla birlikte klinikte el-de edilen sonuçlar çeliflkilidir (10). Antibiyotik tedavisi ilk üç-dört gün içinde baflland›¤›nda etkili olmakla birlikte hastal›¤›n geç döneminde bile etkili olabildi¤ine iliflkin yay›nlar mevcut-tur (5,11). Leptospiroz tedavisinde seftriaksonun etkinli¤ine dair literatürde herhangi bir bilgiye rastlanmam›fl olmas›na ra¤men olgumuzda ampirik seftriakson antibiyoterapisinin (üst üriner sistem infeksiyonu ön tan›s›yla bafllanan) etkili oldu¤u-nu gözlemledik. Nitekim bu olguoldu¤u-nun karfl›lafl›ld›¤› y›l olan 2003’ün son aylar› içerisinde rapor edilen bir ciddi seyirli lep-tospiroz olgu serisinde seftriakson ve penisilin G aras›nda et-kinlik aç›s›ndan önemli bir fark bulunmad›¤› belirtilmifltir (12).

Olgumuzda gözlenen dramatik ve komplikasyonsuz iyilefl-me süreci antibiyoterapinin çok erken dönemde bafllanmas›na ba¤lanm›flt›r. Hastan›n ilk baflvurusu an›ndaki üflüme, titreme, hiperpireksi ve ajitasyon fleklindeki oldukça gürültülü tablo ise Jarish-Herxheimer tipinde reaksiyon (JHR) ile iliflkilendiril-mifltir. Bu reaksiyon merkezimize baflvurmadan önce üç doz seftriakson alm›fl olan olgumuzun b-laktam antibiyotiklerle te-daviye baflland›ktan sonra ortaya ç›kan endotoksin benzeri substanslar›n veya ölmüfl mikroorganizmalardan serbestleflen antijenlere ba¤l› olarak maruz kald›¤› bir tablo olarak yorum-lanm›flt›r.

Sonuç olarak leptospiroz tar›m ve hayvanc›l›¤›n yayg›n ol-du¤u ülkemizde önemli bir klinik tablodur. Hastal›¤›n fatal se-yir gösterebilmesi, buna karfl›l›k tedaviye yan›t›n olumlu olma-s› erken tan› ve tedaviye önem kazand›rmaktad›r. Bu nedenle özellikle yüksek atefl ve multiorgan tutulumunun söz konusu oldu¤u, CPK yüksekli¤i ve/veya trombositopeninin efllik etti¤i olgularda leptospiroz ay›r›c› tan›da ak›lda bulundurulmal›d›r.

Kaynaklar

1. Levett PN. Leptospirosis. Clin Microbiol Rev 2001; 14: 296-326 2. Sambasiva RR, Naveen G, Bhalla P, Agarwal SK. Leptospirosis in

India and the rest of the world. Braz J Infect Dis 2003; 7: 178-93 3. Forbes BA, Sahm DF, Weissfeld AS. Bailey and Scott’s

Diagnos-tic Microbiology. 11th ed. St. Louis: Mosby, 2002: 601-2 4. Salto¤lu N. Leptospira infeksiyonlar›: Türkiye ve dünyada durum.

Klimik Derg 2003; 16 (Suppl): 108-10

5. fiencan ‹. Leptospiroziste tedavi ve profilaksi. Klimik Derg 2003; 16 (Suppl): 115-7

6. Turhan V, Polat E, Murat Atasoyu E, Ozmen N, Kucukardali Y, Cavuslu S. Leptospirosis in Istanbul, Turkey: a wide spectrum in clinical course and complications. Scand J Infect Dis 2006; 38(10): 845-52

7. Turhan V, Atasoyu EM, Kucukardali Y, Polat E, Cesur T, Cavus-lu S. Leptospirosis presenting as severe rhabdomyolysis and pul-monary haemorrhage. J Infect 2006; 52(1): e1-2

8. Turhan V, Senol MG, Sonmez G, Oncul O, Cavuslu S, Tanridag O. Cerebral venous thrombosis as a complication of leptospirosis. J Infect 2006; 53(6): e247-9

9. Leblebicio¤lu H, Sünbül M. Leptospirosis: diagnosis and treat-ment. Infect Dis Clin 2003; 27(1): 172-4

10. K›l›çturgay K. Leptospirozis. In: Öbek A, ed. ‹ç Hastal›klar›. 4. Bask›. Bursa: Günefl Kitabevi, 1990: 163-4

11. Buz¤an T, Irmak H, Karahocagil MK, et al. Weil hastal›¤› olgu sunumu. Flora 2003; 8: 78-82

12. Panaphut T, Domrongkitchaiporn S, Vibhagool A, Thinkamrop B, Susaengrat W. Ceftriaxone compared with sodium penicillin G for treatment of severe leptospirosis. Clin Infect Dis 2003; 36: 1507-13

Referanslar

Benzer Belgeler

Kesin tanısal ölçütler kullanılarak çalışmaya alınan küçük çocuklarda yapılan iki randomize kontrollü çalışmada, antibiyotik alan grubun plaseboya göre

Çalışmamızda izole edilen Klebsiella türlerinde ayak- tan ve yatan hastalarda, ampisilin (%79,3/ %93,3) ve ampisilin sulbaktam’a (%48,3/ %73,3) karşı direnç oranlarının

Ferik İsmail, liva Hüseyin pa­ şalar, miralay Ahmed ve kayma­ kam Tevfik beyler, arnavud fesli zühaf alayı ikinci taburu kuman­ danı binbaşı Ethem, ayni tabur

Ortaçağ’da akıl hastalarının şeytanın etkisinde olduğuna inanılıyor, şeytanın veya kötü ruhların be- denlerini terk etmesi için hastalar işkenceye varan işlemlere

Hiç unutmam en az Uç yıl Halil Dikmen'le resim çalışmalarını sUrdüren Av - ni Arbaş Akademiye gelince o kadar kolaylıkla,o kadar r a ­ hat, o kadar

Böbrek taşlarının böbrek- lere vereceği işlevsel zararlar, idrar yolu enfek- siyonları ve kanama gibi durumların yanı sıra, yol açtığı şiddetli ağrı nedeniyle

1 Aralık 2014-1 Ekim 2016 tarihleri arasında servislerde yatan ve enfeksiyon hastalıkları polikliniğine başvuran idrar yolu enfeksiyonu tanısı alan hastaların idrar

23 Mart 2003 tarihinde sizin sayenizde ulaştığımız ve hastanemize katkılarından onur duyduğumuz Abidin Dino’nun 90 ’inci yaşgününü hastanemizde