M.Ü.İ.İ.B.F. Dergisi
Prof.Dr.Kenan ERKURAL'a Armağan Yıl: 1998, Cilt: xıv. Sayı:2, s.335-342.
HALKA AÇIK
ANONİM ŞİRKETLERDE
AZINLIK KAVRAMI
Erol
ULusov·
GENEL ANLAMDA AZINLIK
Kelime anlamı ile azınlık, ölçülebilen bir şeyin yarısından daha azına karşılık gelen mıktan ifade eder. Azınlık kavramı şahıs şirketlerinde toplam ortak sayısının yarısından
daha azına karşılık gelen sayıyı, sermaye şirketlerinde ise sermayenin yarısından daha azına tekabül eden bir miktarı ifade eder. Bu anlamda bir anonim şirketin esas sermayesinin%
SO'sinden az olan miktar azınlıktır. Bu tür azınlık maddi anlamda azınlık olarak
adlandırılabilii-. Burada bir sermaye miktarı olarak azınlık söz konusudur. Bu sermayenin ve bu sermayeyi temsil eden payların sahibi olan paydaş veya paydaşlar ise anonim şirkette azınlık paydaş konumundadırlar. Dolayısıyla anonim şirketlerde azınlık kavramı ortak
sayısına göre değil, serıiıayeye göre bir azınlığı ifade eder. Paydaşlar demokrasisi ilkesi gereği genel kuru 1 kararları çoğun tuğun olumlu yönde kullandığı oylarla meydana
geldiğinden. burada ·esasında bir sermaye demokrasisi hakimdir. Aslında anonim şirketlerde ortakların sorumluluğunun yalnızca mali ve taahhüt ettikleri sermaye ile sınırlı olduğunu. her hangi bir siyasi sorumluluğun söz konusu olmadığını hatırlarsak, sermaye demokrasisinin gereği de ortaya çıkar. Her paydaş başkasının yönetimine terk ederek riziko ettiği sermayesi kadaı· söz hakkına sahip olmalıdır: Ne kadar çok sermaye, o kadar mali risk,
ve bu mali riskle orantılı olarak o kadar söz hakkı. Bu çoğunlukçu . paydaşlar deıııokrasisidir1•
TEKNİK ANLAMDA AZINLIK VE HAKLARI
Paydaşlar demokrasisini bu şekilde ele aldığımızda yalnızca mali rizikodan hareket
ederek çoğunlukçu bir demokrasiyi benimsemiş oluruz. Ancak özellikle istikrarlı ve
gelişmiş ekonoııı i !erde kliçük tasarruf sah iplerinin de dişlerinden tırnaklarından artırdıkları birikimleri kıymetli menkul veya gayri menkullere yatırmayarak. anonim şirket hisse senedi satın alarak ekonomik dinamizme katkıda bulunmaktadırlar. Çünkü bu tip ekonomilerin sermaye piyasaları için anonim şirketler birer sermaye toplama havuzu fonksiyonuna
sahiptirler. Nitekim bu fonksiyonun gereği gibi yerine getirilebilmesi için hisse senetlerinin
• Yrd.Doç.Dr. M.Ü. İ.İ.B.F. Ticaret Hukuku Ana Bilim Dalı. 1
Ancak Almanya uygulamasında kanun koyucunun anonim şirketlerin yapılanmasına esas aldığı paydaşlar demokrasisinin aslında küçük paydaşlar açısından bir anlamı olmadığı hususundaki eleştiriler ıçın bakınız, Fiebich. Aktionaersdemokratie-oder Aktionaersverclumımıng'l, RuG. 1-left 8 197'2. :241.
336 Erol ULUSOY
itibari değerlerini çok düşük tutmuşlardır, ki her tasarruf sahibi az veya çok hisse senedi sahibi olabilsin1. Küçlik tasarruf sahiplerini de hisse senedi sahibi olmaya teşvik eden kanun koyucunun, bu teşvikin siyasi sorumluluğu bulunacağını da hesabetmek zorundadır. Dolayısıyla binbir güçlükle yapılan küçük tasarrufların mutlak surette, büyük sermayenin keyfiyetine teslim edilmesi adalet duygusuna ve demokrasi kültürüne aykırı düşer. Burada karşımıza çoğulcu demokrasi kavramı çıkar. Sermaye demokrasisi gereği, karar alma yetkisine sahip olan çoğunluk paydaşlar. kararlarını alırken azınlığın çıkarlarını da gözetmek zorundadır. Bu ideal olanıdır; çoğunluk, genel kurulda alaeağı kararlarda azınlık paydaşların, şirketin istihdam ettiği yüzlerce personelinin, şirketin ticari ilişki içinde bulunduğu üçllncü kişilerin ve en nihayetinde kamunun çıkarlarını da gözetmesi gerekir. Ancak ideal olanın uygulanması çoğunluk paydaşların iradelelerine bırakılmamalıdır. Çünkü, Avusturyalı büyük hukukçu Franz Klein'in3
de daha bu yüzyılın başlarında tespit etmiş olduğu gibi "Anonim şirket iç ilişkilerine göre aristokratik veya monarşist yapılanmaya meyillidir.'' Ülkemizde faaliyet gösteren anonim şirketlerin çoğunluğunun kapalı aile tipi anonim şirketler olduğu, bunlardan halka açılanlarının yönetimlerinin ise yine bu şirketleri halka açan aile-paydaşların kontrolünde olduğunu göz önünde bulundurursak. ülkem izdeki anonim. şirketlerdeki aristokratik veya monarşist yapılanmanın ne kadar yaygın olduğunu anlayabiliriz. Bu anlamda azınlık paydaşlar yalnızca hisse sahibi paydaş, aile-paydaşlar ise aynı zamanda yönetici rolünü üstlenmektedirler.
Anonim şirketlerde çoğulcu demokrasinin gerçekleşmesi, azınlığın iradesinin bazı hallerde çoğunluğun iradesine baskın çıkmasının sağlanması, daha sonra da bu durumun mahkeme veya resııı i makanı !arın kontrol amaçlı müdahalesi zorunluluğunun sağlanması ile temin edilebilir. Bunun çözliıııü de anonim şirketler hukukunda azınlık paydaşlara tanınan bazı haklarla ve bu hakların kullanımının genellikle mahkemeye müracaatla .kullanılabileceğinin ön görülmesiyle olabilmektedir. Ancak azınlık hakları sistemini yaratırken kanun koyucunun iki tarafı keskin bir kılıç tutması gerekmektedir: Ne siyasi
sorumluluğu gereği küçük tasarruf sahibi olan azınlık paydaşları büyük hissedarların çıkarlarına feda olmaktan kurtarmaya yetmeyecek nitelikte azınlık hakları ön görermeli, ne de çoğunluk paydaşları azınlığın keyfiyetine terkederek, anonim şirketlerin esas yapılarına aykırı düşecek derecede fazla ve etkili azınlık hakları ön görmelidir. Yaratılması gereken azınlık haklari sisteıııi. hem küçük sermaye sahiplerini hem de büyük sermaye sahiplerini anonim şirket bünyesinde bir araya getirmeye teşvik edici olmalıdır. Elbette anonim şirketleri tercih sebebi olan, hukuki işleyiş, vergi hukuku, teşvik kredileri, sınirlı sorumluluk ilkesi, kıymetli evrak niteliğinde olan hisse senetlerinin devrinin kolaylığı gibi diğer teşvik edici unsurlar bu yazının kapsamı dışındadır.
1
Hisse senetlerinin itibari değerleri en az besyüz lira olmalıdır (TTK md 399/1). İtibari değer Alnı AŞK (Alman Anonim Şirketler Kanunu)§ 8/l'e göre en az elli Mark, Av AŞK (Avusturya Anonim Şirketler Kanunu)§ 8/l'e göre ise yüz Schillingdir.
3
Franz Klein. Die neueren Entwicklungen in V.erfassung und Rechte der Aktiengesellschaft, 1904. 64.
Prof.Dr. Kenan ERK URAL ·a Armağan 337
Azınlık hakları sistemi yaratılırken azınlığa verilecek hakların hangilerinin olması gerektiğinin tespitinin güçlüğü yanında, kanun koyucunun önündeki bir diğer zorlukta, ki bu yazının da esas konusu olan, esas sermayenin ne miktarına sahip olan azınlığa, daha net bir ifade ile, hangi azınlık hakları, ne miktarda bir azın lığa verilebilir, sorusunun cevabıdır.
Burada karşımıza teknik anlamda azınlık kavramı çıkar.
Kanun koyucu tarafindan tanınan azınlık haklarını kullanmak isteyen paydaşlar, bu haklarını kullanırken esas sermayenin en az hangi oranında bir azınlık pay veya paylara sahip olacaktır? Bu sorunun cevabı Türk Ticaret Kanununda tek ve nettir: Bizim anonim şirketler hukukunda azınlık hakları sistemi esas sermayenin% IO'una sahip paydaşlar esas
alınarak kurulmuştuı-"1• Kayıtlı
sermaye sistemini benimsemiş anonim şirketler için ise esas sermaye yerine başlangıç sermayesi veya çıkarılmış sermayenin% lO'una sahip paydaşlar
teknik an lamda bir azın! ık teşkil eder. Çünkü ancak başlangıç çıkarı im ış sermayeye göre fiilen ödenmiş olan sermaye payları ferden belirlenenbilir, ve bu ferden belirlenen hisselere hak ve yükümlülükler bağlanabilir. Buna göre teknik anlamda azınlık, yani kanunun ön görmüş olduğu azınlık haklarını kullanabilecek paydaşlar. esas sermayenin yada çıkarılmış sermayenin en az onda birine sahip olan paydaşlardır. Dolayısıyla matematiksel olarak% 50,01 çoğunluğunun !-.:arşı ında maddi anlamda azınlık teşkil eden paydaşlar, en fazla dört ayrı teknik anlamda azınlık gurubu oluşturabilicektirler. Teknik anlamda azınlığı, genel kurulda karar nisabı olarak ağırlaştırılmış çoğunluğun ön göriilmUş olduğu hallerde, çoğunluk paydaşlara muhalif' kalan azınlık paydaşlarla bir tutmamak gerekmektedir5. Çünkü, ağırlaştırılmış çoğunluk hallerinde asıl amaç, kararın niteliği gereği, daha fazla paydaşı genel kurula katılmaya ve oy kullanmaya zorlamaktır6.
1
4 Kuruluştan doğan sorumluluğa dair su
lh ve ibra kararlarına engel olma hakkı (TTK md 31 O), yönetim kurulu üyeleri ve denetçi !ere _karşı sorumluluk davası açılın.asını talep etme
hakkı (TTK md 341/1). özel denetçi atanmasını talep etme hakkı (TTK md 348/11), belirli konularda denetçilere şikayet hakkı (TTK md 356111), genel kurulu toplantıya çağırma ve gündeme madde eklcnilme ·ini talep etme hakkı (TTK md 366-367) ve bilançoyla ilgili görüşmelerin ertelenmesini talep etme hakkı (TTK md 377) azınlıklara tanınan haklardandır, azınlık hakları konusunda genel olarak bkz Sumer, Anonim Şirketlerde Azınlık Haklarının Korunması, İstanbul 1991 ve Poroy-Tekinalp-Çamoğlu, s 396'da anılan literatür. Helvacı. azınlık haklarını sadace bir talep hakkı olarak kabul etmekte, bu nedenle TK mel 3 IO'daki sulh ve f'eragata
k
~
r
ş
ı
oykullanılarak
icra edilenaz
ınlık hakkını
teknik anlamda bir azınlık hakkı olanık kabul etmemektedir, Helvacı, 297 vd, özellikle, 299 Dipnot 7. Ancak bu tarıı~ma azınlık haklarının pedagojik açıdan sınıflandırılması ile sınırlı kalmaktadır.Kanunda tanınan azınlık haklarının dışında sözleşme ile azınlığa diğer hakların tanınmasında bir engel olmadığı görüşündeyiz. Ancak bu tür azınlık haklarının anonim şirketlerin temel yapısına aykırılık teşkil etmemeleri gereklidir.
5 Aynı
yönde bkz Poroy. Poroy-Tekinalp-Çamoğlu, 690, ancak karş 754. 6
TTK nıd 388' e göre şirketin ıaabiyetiııi değiştirmek veya pay sahiplerinin taahhütlerini artırmak lıususuııclaki k<ırarlarda oybirli_ği şarttır. Şirketin konusunu ve nevini değiştirmeye
338 Erol ULUSOY
Teknik anlaında azınlığın esas sermayenin% IO'undan daha az bir paydaşlar gurubu tarafından teşkil edilebilmesine, genel kurulun toplantıya çağrılması ve gündeme madde eklenilmesini isteme hakkını düzenleyen TTK md 366 cevaz vermektedir7• Bunun için sözleşmede hüküın bulunıı'ıası veyahut ta daha sonradan yeter sayılara uygun olarak (TTK
md 388/11-111) genel kurulca sözleşme değişikliğine gidilmesi gerekmektedir. Öğreti,
TTK
md 366'daıı hareketle diğer azınlık hakların ııı ku ilanımı için de teknik an lamda azınlığın daha düşük bir oranla teşkil edilebileceğııi, genel olarak kabul etmektedir. Yabancı öğretilerde de aynı yönde genel kabul görülmektedir.
TÜRK TİCARET KANUNU SİSTEMİNDEKİ AZINLIK HAKLARININ HALKA AÇIK
ANONİM ŞİRKETLE
.
R
AÇISINOANKULLANILABİLİRLİGİ
Ticaret Kanununun azınlık oranlarını belilerken ülkemizde yaygın olan kapalı ve aile tipi anoniın şirketleri esas aldığı kabul olunıııalıdır.Tasarnıf sahiplerini menkul kıymetlere yönelterek halkın iktisadi kalkınmaya etkin ve yaygın bir şekilde katılmasını sağlayarak sermaye piyasasının gelişmesini amaç edinen bir kanunun (SPK md 1) teknik anlamda azınlık teşkilinde. halka açık anonim şirketler için ayrı bir düzenleme getirmemesi ve kapalı ve aile tipi anonim şirketleri esas alan Ticaret Kanunu sisteminine tabi olmaya devam etmesi biziın eleştirdiğim iz bir husustur.
Ticaret l(anununıuzdaki azınlık hakları sistemının efektif ve başarılı olduğu söylenemez. Ru bir yandan azınlık paydaşlara sağlanan hakların niteliklerinden, bir yandan bu hakların kullanılmasının bağlı olduğu koşullardan, diğer bir yandan da teknik anlamda
bir azınlık oluşturıııanın gliçlüğlinden kaynaklanmaktadır. Özellikle binlerce paydaşı
bulunan gerçek an lamda halka açık an on im şirketlerde bir yanda meydana gelen güç boşluğununx karşın, teknik anlamda bir azınlığın teşkil etmesi fiilen çok zordur. Zaten yönelik genel kurul toplantı nisabı ise esas sermayenin liçte ikisidir. İkinci toplantı için toplantı nisabı esas serıııayenin en az yarısı olarak öngörülmüştür. Karar nisabı ise mevcut oyların çoğunluğudur. Sermayenin azaltılması (md 396/11), tahvil ihracı (rnd 423), şirketin feshi (ınd 434/ b 9) ve şirketin mallarının bir amme hükmi şahsı tarafından devralınmasında (md 454/11) toplantı ve karar nisapları aynıdır. Bun !arın dışındaki esas sözleşın e değişikliğine veya birleşmeye dair toplantı ve karar nisapları esas sermayenin veya
çıkarılmış sermayen in yarısı olarak öngörli im üştiir, bu konuda toplu olarak bkz Poroy, Poroy-Tekinalp-Çaıııoğlu, 681 vd.
7 Azınlık paydaşlara tanınan haklar, özellikle genel kurulu toplantıya çağırma ve gündeme madde eklettirme hakları, bu hakları fiilen kullanan ferdileşmiş azınlık paydaşları anonim şirketin istisnai ve olağanüstli bir organı haline getirmektedir, Klein, 45; aynı yönde E.Ulusoy. Minderheitenschutz in Aktiengesellschaften, 12.
8
Güç boşluğu konusunda bkz Poroy. Poroy-Tekinalp-Çamoğlu, 692 vd ve orada anılan literatiir: ayrıca Tekinalp. Halka Açık Anonim Ortaklıklar, 25 vd. Avusturya ve Almanya sistem inde güç boşluğuna çare olarak paydaşların oy haklarının bankalar tarafından kullanılması esasııın davaııaıı ''deoo ov hakkı'' öıı!!.örülmüstiir. Deoo ov hakkı sisteöinde
Prof.Dr. Kenan ERKURAL'a Armağan 339
azınlık paydaşlar bu tip anonim şirketlerde organize olup ortak tavır aldıklarında güç boşluğunu doldurarak şirket yönetimine hakim olabilecektirler.
Eğer tek bir paydaş veya kolayca organize olabilecek sayıda paydaşlar esas
sermayenin veya çıkarılmış sermayenin % IO'una sahip iseler azınlık haklarının kullanımı
diğer koşulları da yerine getirilmiş ise, olanaksız değildir. Buna karşılık sermaye piyasası gelişmiş ekoııom i !erde, deyim yerinde ise fertleri paydaşlardan oluşan bir u lus9 söz konusu olduğunda, binlerce paydaşın organize şekilde bir araya gelerek teknik anlamda bir azınlık oluşturmaları fiilen gerçekleşmesi zor bir ihtimaldir. Bunu düşünen .kanun koyucu yukarıda da değinn'ıiş olduğumuz gibi, yalnızca 366. Maddede azııılık oranıııın sözleşme ile daha düşük bir oran olarak kabul edilebileceğini öngörınlişti.ir. Fakat uygulamada azınlık dostu es.as sözleşmelere pek. rastlanılmaması da şaşırtıcı gelmemelidir. Nede olsa anonim şirketler monarşist eği 1 imleri olan sermaye şirketleridir. Öyleyse teknik an lamda azın! ık sadece esas
sermayenin belirli bir oranı olarak değil, daha başka şekillerde de teşkil edebilmelidir.
DE LECE FERANDA TEKNİK ANLAMDA AZINLIK
De !ege reranda üç tür teknik anlamda azınlık önerebiliriz.
1) İlk olarak Ticaret Kanunumuzun sistemindeki, yani esas sermayenin belirli bir yüzdesini oluşturan paydaşlardan meydana gelen teknik anlamda azınlık için ön görülen oranın düşürülmesi. Ticaret Kanunumuz aile tipi anonim şirketleri esas aldığından, sermaye
piyasası hukukuna tabi olan halka açık anonim şirketler için TK'nda ön görülen% IO'luk oran oldukça yüksektir. Halka açık anonim şirketlerdeki azınlık paydaşlar için bu oran daha düşük tutulmalıdır. Hukuk politikası açısından bu oran bizce esas sermayenin
%
5'ine tekabül etmelidir. Burada her hangi bir rakamsal oranın seçilme~i elbette bilimsel esaslara dayanamamakta, yalnızca hukuk politikası olarak tercih edilmektedir. Bu rakamııı bilimsel olabilmesi için Türkiye genelinde halka açık anonim şirketlerin genel kurulları ile ilgili ayrıntılı veri'lere ihtiyaç vardır. Esas sermayenin % IO'u oranın daha düşük tutulması halinde an on im şirketlerin yönetim in in felç olabileceği endişesine karşı, en azından sadece belirli bazı azınlık hakları açısından % S'lik bir oran ön görülebilir. Zaten genel kurulu, paydaş Fabricius'a göre, RuG Heft 8 1972, 242, dilediği zaman oy hakkının bankaya taafından kullanılmasına dahi yasak koyabilir. dilerse hisse senetlerini bankaların dışındaki
başka kredi entittilerine depo edebilir, oy h·akkının hangi yönde kullanılması gerektiği hususunda yazılı talimat verebilit ve her zaman hisse senedini geri alıp oy hakkını bizzat kullanabilir.
9
Sosyalist rejimin yıkılmasından ve Çekoslavakya'nın Çek ve Slovak Cumhuriyetleri olarak ikiye böl lirim esinden sonra, özeli ik le Çek Cumhuriyetinde başlatılan devlet işletmelerinin özelleştirilmeleri çerçevesinde, bu işletmelerin ihraç edilen hisse senetlerine Çek halkı bliylik rağbet göstermiş, tasarruflarını bu işletmelerin hisse senetlerini satın alarak ekonomiye kazandırmışlardır, şimdi deyim yerindeyse hissedarlardan oluşan bir halk tooluluihı mevdaırn Qetirmislerdir.
340 Erol ULUSOY
toplantıya çağırma ve gündeme madde eklettirme hakkı (TIK md 366-367) esas sözleşme ile daha düşük bir oranda azınlığa tanınabilmektedir (TIK md 366 son cümle). Bunun pratiğine pek rastlanılamamasını bir nebze dengelemek için, bu oran yasal olarak % 5'e düşürülebilir. Ancak burada esas göz. önünde bulundurulması gereken husus, halka açık anonim şirketlerin oy hakkından mahrum hisse senedi ihraç edebilecekleri hususudur (SerPK md 14/A)10. Bu durumda paydaşların zaten oy hakkına sahip olmamalarından dolayı, genel kurulu toplantıya çağırma ve gündeme madde eklettirme haklarının bulunmasına rağmen. aynı genel kurulda alınacak kararlarda oy kullanamayacaklarından kararın meydana gelmesinde doğrudan etkileri olmayacaktır.
2) İkinci olarak teknik anlamda azınlık, esas sermayenin belirli bir yüzdesine göre
değil, azınlık paydaşların sahip oldukları hisselerin toplam nominal değerine göre de teşkil edilebilmeli ve buna göre bazı azınlık haklai·ına sahip olabilmelidir. Bu özellikle esas
se
ı
!
maye
s
in
in mikrarı
y
ü
z
ın
i!
ya
r
l
a
rı
bu lan an oniın
ş
irk
et
l
erdeki
-
azın
!ı
k paydaşlar açısından
önem arzetnıektedir. Esas sermayesi, örneğin 250 Milyar TL olan halka açık bir anonim şirkette paydaşların % 1 O' a tekabü 1 eden 25 Milyar TL' lik bir hisse senedi grubunu temsil edecek şekilde organize olmaları çok zor olduğundan, Ticaret Kanununun kendilerine tanımış olduğu azınlık haklarını ku 1 !anmaları da oldukça güçtür. Burada en uygun çözüm yine belirli bazı azınlık hakları için belirli bir nominal değeri temsil eden hisse senedine sahip olmanın yeterli olması şeklinde yapılacak yasal bir düzenlemedir. Örneğin, özel denetçi atanmasını isteme hakkı (TTK nıd 348/ll), yönetim kurulu üyeleri ve müdürlerin faaliyetlerini talık ikat için murakıplara ın üracaat hakkı (TIK md 356/11) ve yetkili organlarca çağrısı yapılmış olan genel kurul toplantısının gündemine madde eklettirme hakkı (TTK ıııcl 366-367). Bu azınlık haklarının kullanılabilmeleri için şahip olunması gereken hisse senetlerin in toplam nonı inal değerin in hukuk politikasi açısından asgari esas sermaye olan 5 Milyar TL" in beş katı olan 25 Mil yar TL önerilebi lir11. Bu hakları toplam10
Oydan ıııalıruııı hisse senetleri konusunda kısaca Sumer, Türk Sermaye Piyasası Hukuku ve Seçilmiş Mevzuat, 33 vcl. İstanbul 1998.
11
Alnıanya'da asgari sermaye 100.000. DM'tır (§ 7 Alın AŞK). İtibari değeri en az 1 Milyon DM olan hisse senedine sahip azınlık paydaşlara gündeme madde eklettirme (§ 122/11 Alnı AŞK). bilançodaki kalemlerin düşük değerlendirilmesi halinde bu hususun
açıklığa kavuşturulması amacıyla ıııalıkenıe y,olu ile özel denetçi tayinini talep etme (§§ 258/111. 26011 Alııı AŞ\<), tasfiye memurlarının seçim ve azledilmelerine itiraz hakkı (§ 265/111 Alm AŞK). iktisaden gerekli olmamasına rağmen genel kurulun safı karı!1 dagıtılnıayarak yedek akçe olarak ayrılmasına ilişkin kararının iptali davasını açmak hakkı
(§ 254/11 Alııı AŞI<.). itibari değeri 2 Milyon DM olan hisse senedi sahibi azınlık paydaşlara ise imtiyazı ı pay senedi salı ibi lı issedarlar tarafından atanın ış gözetim kurulu üyesinin mahkeme kararı ile azlini talep etme hakkı (§ 103/11 Alm AŞK), gözetim ve yönetim kurulunun ibralarıııııı kurul olarak değilde liyelerinin tek tek ibra edilmelerinin oylanmasını talep etme hakkı(~ 120/111 Alın AŞK), ıııalıkcnıeden özel denetçi tayinini ve genel kurulca özel denetçi tayin eclilıniş ise onun yerine başka bir kimsenin özel denetçi olarak tayin edilmesini talep ctıııe hakkı (~ 142/11-IV Alııı ASK). sorumlulara karsı tazminat davası
Prof.Dr. Kenan ERKURAL'a Armağan 341
nominal değeri 25 Milyar TL olan hisse senedine sahip olan azınlık da kullanabilecektir.
Dolayısıyla bu düzenleme ancak, esas sermayenin asgari esas sermayenin 50 katından yani
250 Milyar TL 'elen fazla olduğu anonim şirketler için bir anlamı olabilecektir. Ancak
azınlığın sahip olması gereken hisse senetlerinin nominal değerini bulmada güdülebilecek
~m uygun metod. halka açık anonim şirketlerin esas sermayelerinin hangi rakamlar civarında bulunduğunu tespit etmektir. Bundan sonra bu rakamın belirli bir oranı nominal değer olarak tespit edilebilir. Ancak bu şekilde önerilebilen bir rakam bilimsel olabilecektir.
3) Teknik anlamda azınlık üçüncü olarak da genel kurulda temsil edilen paylara
göre teşkil edilebilir. Genel kurul toplantısında katılan veya kullanılan oyların, örneğin üçte biri teknik anlamda azınlık teşkil edebilir. Pay sahibi genel kurul toplantısına bizzat katılmış olabiliceği gibi payiının bir temsilci aracılığıyla temsil edilebilmesi de mümkündür. Bu şekilde bir teknik an lamda azınlık teşkil in in amacı, bizzat genel kuru 1 toplantısna katılan veya temsil edilen paydaşların. aktif faaliyetlerine ve şirket işlerine karşı duyarlılığa bir değer verilmesidir. Bir başka yararı da halka açık anonim şirketlerdeki güç boşluğunun bir nebze telafi edilmesidir. Çünkü iyi organize olarak genel kurulda ortak hareket sonucu güç
boşluğundan yararlanıp şirkete hakim olan azınlığın karşısına her zaman yine bir teknik
anlamda azınlık denge unsuru olarak çıkacaktır: bu da genel kurulda verilen oyların Uçte birir.i temsil eden paydaşlar. Bu anlaıiıda bir teknik azınlığa tanınacak en uygun azınlık
hakkı, yönetim kurulu ve denetçiler ile müdürlerin azli husundadır. Azle ilişkin yapılan
oylamada kullanılan oyların en az üçte biri azil yönünde ise, burada azınlığın oylarına da bir sonuç bağlamakta fayda vardır. Bu sonuç da. azil için iddia edilen haklı sebeplerin mahkeme denetimine tabi olması şeklinde önerilebilir. Böylelikle genel kurul çoğunluğunun da azınlığın tahakkümüne terkedilnıiş olması söz konusu olmayacaktır. Çünkü hakim kararı
ile kesin sonuç alınabilecektir. Ancak bu durumu ağırlaştırılmiş çoğunluk nisabıyla karıştırmamak . gerekmektedir.· Ağırlaştırılmış çoğunluk nisabında, gerekli oranın
oluşmaması ha
l
i~de
genel kurul geçerli olarak karar alamamakta, ilgili karar hukuksahasıında hiç doğmamaktadır. Oysa verilen oyların belirli bir oranına teknik anlamda bir
azınlık olarak lıak bahşey lendiğinde, genel kuru !un yöneticilerin azli istem in in reddi kararı,
yine geçerli fakat bu red kararının mahkeme denetimine tabi olması sonucu doğmuş
açılmasını ve gerekiyorsa bu davada şirketin organlarının dışında başka bir kimse tarafından temsil edilmesini talepetme hakkı (§ 147/1-111 Alnı AŞK) ve yıl sonu hesap denetçisinin
değiştirilmesini talep etme hakkı (§ 318/111 Alın AŞK) tanınmıştır.
Avusturya'da ise asgari sermaye miktarı 1 Milyon Schilling'dir (§ 7 Av AŞK). İtibari değeri
5 Milyon Schilling olan hisse senedine sahip azınlık paydaşlara tasfiye esnasında tasfiye
açılış bilançosunu denetlemek üzere bir hesap denetçisinin tayinin isteme hakkı(§ 211/lll
Av AŞK)., itibari değeri 10 Milyon Schilling olan hisse senedine sahip azınlık paydaşlara
ise mahkemeden, genel kurulun seçtiği kişiden yerine başka bir yıl sonu kapanış hesap denetçisinin tayin edilmesini talep etme hakkı tanınmıştır(§ 2701111 Av AŞK). Bu iki ülke örneği asgari sermaye miktarı ile nonıiıial azınlık arasındaki oran açısından. bu ülkelerin
sanayi leşnı iş ve sermaye piyasaları gel işııı iş oldukları da dikkate alınması koşulu ile, bir
342 Erol ULUSOY
olmaktadır. Hcılka açık anonim. şirketler açısından azınlık haklarının kullanılmasında en
efektif ve etkili çözüm. bu azınlık haklarını kullanacak olan teknik anlamda azınlığın esas
sermayenin belirli bir oranı tenıel alınarak teşkil ettirilmesinde değil, genel kurula katılan
paydaşların temsil ettikleri toplam sermayenin . bir oranı temel alınarak teşkil
ertiri lnıes indedir.
KAY
NAKÇ
A
FABRİCİUS. Walter. Das Vollıııaclırsstiıııııırecht-eine prak.tische Notwendigkeit, Recht und Gesellsclıaft. (RuG Heft 8). August 1992, 242-243
FİEBİCH. Kurt. i\ktionaersdeınokratie-odcr Aktionaersverduınmung?, Reclıt und
Gesellsclıaft ( RuG Heft 8). Aug~ıst 1992. 241-242.
HELVACI, Melııııet. Anonim Ortaklıkta Ticaret Kanunundan Kaynaklanan Azınlık
Haklarının Hukuki Niteliği ve Tanımı, Prof.Dr. Oğuz İmregün'e Armağan,
İstanbu I 1998, 297-31 O
KASTNFR-DOR/\LT-NOWÖTNY. Grundriss des österreichischen Gesellschaftsrechts,
Wien 1990
KLEİN, h«ııız. Die ııeuereıı Entwicklungeıı in Verfassung und Recht der Aktiengesellschaft,
Wien 1904 . '
POROY-TEKİN/\LP-ÇAMOGLU. Ortaklıklar ve Kooperatif Hukuku, 7. Bası, İstanbul
1997
\ .
SUMER. Ayşe. Türk Sermaye Piyasası Hukuku ve Seçilmiş Mevzuat, lstanbul 1998
SUMER. Ayşe. i\ııoııiın Ortaklıklarda Azınlık Haklarının Korunması ve Anonim Ortaklığın
Haklı Nedenle Feslıi,'İstanbul, 1991
TEKİNALP. Uııal. Halka Açık Anonim Ortaklıklar ve Halk Sektörü (Açık Oturum
Tutanakları), Ankara 1974