• Sonuç bulunamadı

Öğretmenlerde fiziksel aktivite düzeyi ve benlik saygısının incelenmesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Öğretmenlerde fiziksel aktivite düzeyi ve benlik saygısının incelenmesi"

Copied!
50
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ SAĞLIK BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

ÖĞRETMENLERDE FĠZĠKSEL AKTĠVĠTE DÜZEYĠ VE

BENLĠK SAYGISININ ĠNCELENMESĠ

Danyal CANBOLAT

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

ANTRENÖRLÜK EĞĠTĠMĠ ANABĠLĠM DALI

DanıĢman

Doç. Dr. Adem CĠVAN

(2)

T.C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ SAĞLIK BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

ÖĞRETMENLERDE FĠZĠKSEL AKTĠVĠTE DÜZEYĠ VE

BENLĠK SAYGISININ ĠNCELENMESĠ

Danyal CANBOLAT

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

ANTRENÖRLÜK EĞĠTĠMĠ ANABĠLĠM DALI

DanıĢman

Doç. Dr. Adem CĠVAN

Bu araĢtırma Selçuk Üniversitesi Bilimsel AraĢtırma Projeleri Koordinatörlüğü tarafından 17202027 proje numarası ile desteklenmiĢtir.

(3)
(4)

ii

ÖNSÖZ

Yaptığım çalıĢmanın gerçekleĢmesine olan maddi katkıları nedeniyle, Selçuk Üniversitesi Bilimsel AraĢtırma Projeleri Koordinatörlüğüne ve aĢağıda adı geçen kiĢilere içtenlikle teĢekkür ederim.

Tezin planlanmasında, içeriğinin düzenlenmesinde, sonuçların yorumlanmasında ve tezin her aĢamasında desteğini hiç esirgemeyen danıĢman hocam Sayın Doç. Dr. Adem CĠVAN’a, değerli arkadaĢım, hocam Doç. Dr. Erbil HARBĠLĠ’ ye ve onun kıymetli eĢi hocam Doç. Dr. Sultan HARBĠLĠ’ye, Doç. Dr. Ezgi Ertüzün’e ,tezimin içeriğinin düzenlenmesine verdiği katkılardan dolayı arkadaĢım ve kardeĢim Turgut TURGUT’a, tezimle ilgili anketlerin doldurulmasında değerli zamanlarını ayıran fedakâr öğretmen ve idareci arkadaĢlarıma, yüksek lisans programına baĢladığım günden bu yana bana destek veren ve sabır gösteren sevgili eĢim Figen ve oğlum Metehan’a sonsuz teĢekkürlerimi sunarım.

(5)

iii ĠÇĠNDEKĠLER SĠMGE VE KISALTMALAR v ÖZET vi SUMMARY vii 1. GĠRĠġ 1 1.1. Öğretmenlik Kavramı ... 2 1.1.1. Öğretmenlik Mesleği ... 2 1.2. Fiziksel Aktivite ... 3

1.2.1. Fiziksel Aktivitenin Önemi ... 4

1.2.2. Fiziksel Aktivitenin ÇeĢitleri ... 5

1.2.3. Fiziksel Aktivite ve Sağlık ... 6

1.2.4. Fiziksel Aktivitenin Değerlendirilmesi ve Ölçüm Yöntemleri ... 8

1.2.5. Fiziksel Ġnaktivite ... 10

1.3. Benlik ve Benlik Saygısı Kavramları ... 10

1.3.1. DüĢük Benlik Saygısı... 13

1.3.2. Yüksek Benlik Saygısı ... 13

1.3.3. Benlik Saygısı ile Ġlgili ÇalıĢmalar ... 14

2. GEREÇ VE YÖNTEM 16 2.1. AraĢtırma Grubu ... 16

2.2. Uluslararası Fiziksel Aktivite Ölçeği (UFAA) ... 16

2.3. Rosenberg Benlik Saygı Ölçeği... 17

2.4. Ġstatistiksel Analiz ... 17

3. BULGULAR 19

4. TARTIġMA 23

5. SONUÇ VE ÖNERĠLER 28

(6)

iv

7. EKLER 36

EK A: Etik Kurul Onayı ... 36 EK B: Uluslararası Fiziksel Aktivite Anketi ... 37 EK C: Rosenberg Benlik Saygısı Ölçeği ... 40

(7)

v

SĠMGE VE KISALTMALAR FA : Fiziksel Aktivite

UFAA : Uluslararası Fiziksel Aktivite Anketi

WHO : Dünya Sağlık Örgütü

MET : Metabolik equivalent (metabolik eĢdeğer) KiĢinin dinlenme halinde dakikada yaktığı enerji miktarıdır ve 1,25 kaloriye tekamül eder.

VKĠ : Vücut Kütle Ġndeksi

ACSM : Amerikan Spor Hekimleri Birliği

CDC : Centers for Disease Control and Prevention (Amerikada Hastalığın Kontrolü ve Korunma Merkezi)

X : Ortalam

(8)

vi

ÖZET T.C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ SAĞLIK BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

Öğretmenlerde Fiziksel Aktivite Düzeyi ve Benlik Saygısının Ġncelenmesi Danyal CANBOLAT

Antrenörlük Eğitimi Anabilim Dalı YÜKSEK LĠSANS TEZĠ / KONYA-2018

Bu araĢtırmanın amacı; cinsiyetin, mesleki branĢın, öğretim kademesinin, öğretmenlerin fiziksel aktivite düzeyi üzerindeki etkisini ve öğretmenlerin fiziksel aktivite düzeyi ve benlik saygısının incelenmesidir.

AraĢtırmaya 167 kadın, 197 erkek, toplamda 364 öğretmen gönüllü olarak katıldı. Öğretmenlere Uluslararası Fiziksel Aktivite Anketi (UFAA)’nin kısa formu ve Rosenberg Benlik Saygısı anketi uygulandı. Parametrik varsayımlar yerine gelmediği için fiziksel aktivite düzeyi ve benlik saygısı skorlarının cinsiyet faktörüne göre karĢılaĢtırmasında Mann-Whitney U testi, ikiden daha fazla düzeyi olan faktörlere göre karĢılaĢtırmalarda Wallis H testi kullanıldı. Kruskal-Wallis H testi sonuçları anlamlı bulunduğunda, ikili karĢılaĢtırmalar Mann-Whitney U testi ile yapıldı. Fiziksel aktivite düzeyi ile benlik saygısı puanları arasındaki iliĢkiler Spearman korelasyon analizi ile incelendi.

AraĢtırmaya katılan öğretmenlerin çok azında (n=5) benlik saygısı puanının orta düzeyde olduğu, diğer tüm öğretmenlerin benlik saygısı düzeyinin yüksek olduğu gözlendi. Öğretmenlerin fiziksel aktivite düzeyleri ve benlik saygısı puanları cinsiyete göre karĢılaĢtırıldığında, erkek öğretmenlerin fiziksel aktivite düzeyinin kadın öğretmenlerden daha yüksek olduğu (z skoru=3,035, p=0,002), benlik saygısı puanlarının ise cinsiyetler arasında benzer olduğu görüldü (p>0,05). Öğretmenlerin fiziksel aktivite düzeyleri ve benlik saygısı puanları görevli olduğu okula göre karĢılaĢtırıldığında, ortaokul ve lise öğretmenlerinin fiziksel aktivite düzeyinin ilkokul öğretmenlerinin fiziksel aktivite düzeyinden daha yüksek olduğu bulundu (x2=6,450, p=0,040). Benlik

saygısı puanları arasında görevli olduğu okula göre anlamlı bir fark bulundu (x2 =7,765, p=0,021).

Ġlkokul öğretmenlerinin benlik saygı puanı lise ve ortaokul öğretmenlerinin benlik saygı puanından yüksekti (z skoru=2,48, p=0,043). Öğretmenlerin fiziksel aktivite düzeyleri ve benlik saygısı puanları branĢa göre karĢılaĢtırıldığında, beden eğitimi öğretmenlerinin fiziksel aktivite düzeyinin sınıf ve branĢ öğretmenlerinden daha yüksek olduğu bulunurken (x2 =8,476, p=0,037), benlik saygısı puanları

arasında branĢa göre anlamlı bir fark tespit edilmedi (x2 =6,116, p=0,106). Öğretmenlerin fiziksel

aktivite düzeyleri ve benlik saygısı puanları yaĢa göre karĢılaĢtırıldığında, anlamlı farklılıklar tespit edilmedi (sırasıyla, x2=6,710, p=0,460; x2=1,889, p=0,966). Öğretmenlerin toplam fiziksel aktivite

düzeyi, orta düzeyde Ģiddetli fiziksel aktivite düzeyi ve yürüme ile benlik saygısı puanları arasında anlamlı iliĢkiler gözlenmezken, Ģiddetli fiziksel aktivite düzeyi ile benlik saygısı puanı arasında anlamlı pozitif bir iliĢki bulundu(r=0,207, p<0,05).

Sonuçta, erkek öğretmenlerde fiziksel aktivite düzeyinin daha yüksek olduğu görüldü. Fiziksel aktivite düzeyinde öğretim kademesi yükseldikçe artıĢ, benlik saygısında ise öğretim kademesi düĢtükçe artıĢ görülmüĢtür. Beden eğitimi öğretmenlerinin fiziksel aktivite düzeyinin diğer branĢ öğretmenlerinden daha yüksek olmasına karĢın, benlik saygısının branĢlarda birbirine benzer olduğu bulundu. Fiziksel aktivitenin Ģiddeti yükseldikçe benlik saygısının da arttığı tespit edildi.

(9)

vii

SUMMARY REPUBLIC of TURKEY SELÇUK UNIVERSITY HEALTH SCIENCES INSTITUTE

Physical Activity Level in Teachers and Examination of Respect for Self

Danyal CANBOLAT

Department of Coaching Education MASTER THESIS / KONYA-2018

The purpose of this research; gender, occupational branch, effect of teaching level of teachers and examination of physical activity and self-esteem of teachers.

One hundred sixty seven female and 197 male teachers totally 364 participated voluntarily in the study. International Physical Activity Questionnaire (IPAQ)-Short Form and Rosenberg’s Self-Esteem Scale was administrated to the participants by self-report. Because the parametric assumptions is not satisfied, Mann-Whitney U test was used for comparison of physical activity levels and on self-respect scores according to gender factor, and Kruskal-Wallis H test was performed for branch and teaching level factors. When the results of Kruskal-Wallis H test were found significant, pair-wise comparisons was performed by means of Mann-Whitney U test. The Spearman's Rank Correlation Coefficient is used to discover the relations between physical activity level of teachers and on self-respect.

It was observed in this study that a few teachers (n=5) were intermediate the scores of self-respect and that the others were high level of self-self-respect scores. When the physical activity level of teachers and self-respect scores were compared to gender, the physical activity level male teachers were significantly higher than female teachers (z score=3,035, p=0,002), while self-respect scores were similar to each other in gender (p>0,05). When the physical activity level of teachers and self-respect scores were compared in terms of worked school, the physical activity level of secondary and high school teachers was significantly higher than primary school teachers (x2=6,450, p=0,040). A significant difference was found between teachers in terms of worked school (x2 =7,765, p=0,021). The self-respect score of the primary school teachers was significantly greater than that of secondary and high school teachers (z score = 2,48, p=0,043). When the physical activity level of teachers and self-respect scores were compared to branch, while the physical activity level of the physical education teachers was significantly higher class and branch teachers (x2 =8,476, p=0,037), a significant difference was not found between branches in terms of self-respect (x2 =6,116, p=0,106). When the physical activity level of teachers and self-respect scores were compared to age, no significant differences were found in the physical activity level of teachers and self-respect scores, respectively (x2=6,710, p=0,460; x2=1,889, p=0,966). While no correlation was found between total, intermediate, and walking physical activity levels and self-respect of teachers, a significant correlation was found between physical activity levels and self-respect of teachers (r=0,207, p<0,05).

In conclusion, the study revealed that male teachers had higher physical activity level. When teaching level increased, physical activity level of teachers increased, and, an increase was in self-respect when teaching level decreased. While the physical activity level of the physical education teachers was higher than the other teachers, self-respect was similar to each other in branches. It was determined that self-reported enhanced when the physical activity level increased.

(10)

1

1. GĠRĠġ

1970’li yıllarda teknolojik geliĢmelere bağlı olarak bilgisayar oyunlarının artması, birçok insanı boĢ zamanlarını değerlendirme konusunda pasif duruma düĢürmüĢtür (Brady 1988). Bilim ve teknoloji alanında yaĢanan büyük ve hızlı geliĢmeler, günümüz toplumlarında bilgili ve her alanda iyi yetiĢmiĢ insan gücüne olan ihtiyacın ortaya çıkmasına neden olmuĢtur. Bizlerinde ülke olarak çok hızlı geliĢen ve değiĢen bu dünyada ayakta durabilmemiz ve bu rekabet ortamı içerisinde kendimize iyi bir yer edinebilmemiz için eğitime önem vermemiz gerekmektedir. Toplumların ileriye gitmesini sağlayan eğitim kurumları, nitelikli insan gücü yetiĢtirmek için kendilerini yenilemek, değiĢtirmek ve çağın gereksinimlerine ayak uydurmak zorundadırlar. Bütün bunları dikkate alarak, rekabet ortamı içerisinde nitelikli öğretmenlere sahip olma temel eğitim sorunu olarak görülmelidir. Hangi ülkede olursa olsun, öğretmenlik mesleği ve öğretmenler yeterli ekonomik özgürlüğe niteliğe ve istenilen kaliteye ulaĢmadıkça, o ülkede en iyi eğitim sistemi ve en uygun eğitim amaçları ve materyalleri bulunsa bile bunların gerçekleĢtirilmesi çok zordur. Eğitim sisteminin en önemli ayaklarından birini oluĢturan öğretmenlerimizin iyi ve donanımlı olması, eğitim sistemimizin iyi oluĢturulması bu bakımdan çok önemlidir. Eğitim sisteminin baĢarısı, sistemin en önemli elemanı olan öğretmenlere bağlıdır. Öğretmenlerin yaptıkları meslekte baĢarılı olabilmeleri için mesleklerini severek yapmaları ve özverili olmaları gerekmektedir. Bu bağlamda mesleği icra eden öğretmenlerin fiziksel ve ruhsal yönden her daim hazır olmaları, kendilerini her konuda iyi yetiĢtirmeleri gerekmektedir. Öğretmenin, öğrencileri etkileyebilmeleri için sınıf içi iletiĢim en etkili unsurdur (Lawrence 1988). Geleceğimizi oluĢturan öğrencilerimizi yetiĢtiren öğretmenlerin, mesleklerini daha iyi icra edebilmeleri için sadece mental olarak değil fiziksel olarak da kendilerini hazırlamaları gerekmektedir. Bu çalıĢmada, fiziksel aktivitenin öğretmenlerin benlik saygısına olan etkileri saptanmıĢtır. Yaptığımız fiziksel aktivite (FA)’ler, hayatımızın her aĢamasında psikolojik ve fiziksel sağlığımız üzerinde etkilidir (WHO Technical Report Series 2000). Bu çalıĢmada fiziksel aktivite ve benlik saygısının birbirini etkileyen iki önemli etken olduğu gösterilmiĢtir.

Günümüz dünyasında teknolojinin hayatımızda çokça yer alması hem günlük iĢlerimizde, hem de iĢ ortamlarında fiziksel aktivite (FA) ve performans kaybına

(11)

2 neden olmaktadır (Haskell 1996, Kriska ve ark 1997). Teknolojik geliĢmelerin çalıĢma hayatımızdaki vakit hırsızlığını önlemek için 1998 yılında Kanada’da geliĢtirilen fiziksel aktivite (FA) programında yetiĢkin bireyler için orta yoğunluktaki fiziksel aktivite (FA)’ler önerilmiĢtir (Bauman 2006). Ġnsanların performanslarını arttırmak için yapılan bu aktiviteler sayesinde, hem iĢ veriminin artması hedeflenmiĢ hem de sağlık alanında daha az harcama yapılması planlanmıĢtır (Katzmarzyk ve ark 2000). Bununla beraber fiziksel aktivitenin benlik saygısına ve diğer değiĢkenlere olumlu etkisi olduğu düĢünüldüğünden, bu alanda çok farklı çalıĢmalarda yapılmaktadır.

Literatür taraması yapıldığında benlik saygısı ve fiziksel aktiviteler konusunda değiĢik birçok çalıĢmanın yapıldığı, fakat fiziksel aktivitelerin benlik saygısına etkileri konusunda sınırlı çalıĢmaların olduğu görülmüĢtür. Bu çalıĢmada Konya ilinde değiĢik branĢlarda ve farklı okullarda görev yapan öğretmenlerin, fiziksel aktivite düzeyleri ile benlik saygıları arasındaki iliĢkinin tespit edilmesi amaçlanmıĢtır.

1.1. Öğretmenlik Kavramı

Öğretmen; bir bilim dalını, bir sanatı, bir tekniği veya belli bir bilgiyi öğretmeyi kendisine meslek edinmiĢ kimsedir. Ġcra edilen bu meslek dalına da öğretmenlik mesleği denilmiĢtir (http://tdkterim.gov.tr/bts/).

1.1.1. Öğretmenlik Mesleği

Eğitimin olmazsa olmaz en önemli unsurlarından biri öğretmenlerdir. Öğretmenin hem toplum, hem de okul içinde önemli görevleri vardır. Ġnsan yaĢamı üzerinde baĢka hiçbir mesleğin insanların geleceğinde ve hayatının her döneminde bu kadar belirleyici bir etkisi olmadığı bilinmektedir (Farris 1996). Özellikle öğrencinin baĢarısında öğretmenin önemi hiç Ģüphe yok ki tartıĢılmaz. Sevgiyi, sabrı, özveriyi ve sürekli çalıĢmayı gerektiren öğretmenlik mesleğinde baĢarı elde edebilmek için öğretmenin yaptığı bu iĢi isteyerek ve severek yapmak kadar (Çapa ve Çil 2000), mesleğe özgü bilgi ve becerilere sahip olunması da son derece önemlidir. Öğretmenlik insanların zihninde gurur verici ve bir o kadar da sorumluluk gerektiren bir iĢtir.

(12)

3 Öğretmenlerin fiziksel benlik algıları meslekle ilgili tutum ve davranıĢlarını, bu tutum ve davranıĢlar da öğrenci kazanımlarını farklı Ģekillerde etkilemektedir (Kyriakides ve ark 2009). Okullarımızda kaliteli ve iyi bir eğitim-öğretimin gerçekleĢtirilebilmesi her konuda iyi yetiĢmiĢ, kaliteli, bilgili, günün Ģartlarına ve teknolojik geliĢmelere uyum sağlayabilen öğretmenlerin varlığına ve yetiĢtirilmesine bağlıdır (Seferoğlu 2004).

Ġnsanların yaptıkları iĢlerde performanslarını ve verimliliklerini arttırmak için sadece psikolojik yönden değil fizyolojik yönden de sağlıklı olmaları gerekmektedir. Her meslek grubundaki insanların yaptıkları iĢlerdeki verimliliklerini arttırabilmeleri için mutlaka fiziksel aktivitelere önem vermeleri gerekmektedir.

1.2. Fiziksel Aktivite

Ġnsanlarımızın büyük bir kısmı fiziksel aktiviteyi egzersiz ve sporla eĢ anlamlı olarak düĢünmektedirler. Hâlbuki fiziksel aktivite günlük yaĢantımızda kas ve eklemler kullanılarak enerji tüketimi meydana getiren, farklı Ģiddetlerde uygulanan, buna bağlı olarak kalp ve solunum hızının artmasına neden olan, yorgunlukla sonuçlanan aktiviteler olarak tanımlanmaktadır. Egzersiz ve fiziksel aktivite yakın bir geçmiĢe kadar birbirinin yerine kullanılan terimlerdi, fakat son yıllarda egzersiz fiziksel aktivitenin alt kategorisi olarak tanımlanmaktadır. Egzersiz, vücut uygunluğunun korunmasını sağlayan planlı ve tekrarlı fiziksel aktivitelerdir (Casperen ve ark 1985). Spor ise Türkiye fiziksel aktivite rehberinde; belirli kurallar çerçevesinde rakibi yenmek amacı ile lisanslı olarak amatör ve profesyonel sporcular tarafından yapılan aktivitelerdir. Aracı (2006)’ya göre ise spor; kiĢinin belirli kurallar çerçevesinde araçlı ya da araçsız, ferdi veya gurup halinde, serbest zaman faaliyeti ya da meslek olarak yapılan, kiĢiyi sosyalleĢtiren ruh ve fiziğini geliĢtiren, rekabete dayalı, yardımlaĢma ve dayanıĢmayı sağlayan ve geliĢtiren kültürel bir kavramdır. Yürümek, oyun oynamak, ev temizlemek, bisiklete binmek, paten kaymak, dans etmek ya da merdiven çıkmak gibi bedensel faaliyetler de spor kapsamında değerlendirilmektedir. Bu nedenle spor aktiviteleri günlük yaĢantımızın ayrılmaz ve önemli bir parçasını oluĢturmaktadır (Arslan ve ark 2003).

Teknolojik geliĢmeler ve buna bağlı icat edilen elektronik eĢyalar, günlük hayatımızı kolaylaĢtırmakla birlikte bizlerin daha az hareket eder durumda olmamıza

(13)

4 neden olmaktadır. Ġnsanoğlu sağlıklı ve uzun yaĢamı amaçlarken, çok hızlı bir Ģekilde geliĢen teknolojiyle birlikte yaĢam kalitesinin yükseldiğini düĢünse de uzun vadede bu geliĢme hareketsiz kiĢi sayısının artmasına neden olmaktadır. Günümüzde bu hareketsizlik kalp damar hastalıkları, depresyon, tansiyon ve obezite gibi rahatsızlıklara neden olmakta, bu da halk sağlığını olumsuz yönde etkilemektedir.

Aktif olmayan monoton yaĢam koĢulları, stres ve stresin meydana getirdiği olumsuz etkenler, insanların ve toplumların, fiziksel, psikolojik ve sosyal sağlığının bozulmasına neden olmakta bu da yaĢam kalitesinin düĢmesine zemin hazırlamaktadır (Özer ve Baltacı 2008). Günümüzde kaliteli ve iyi bir hayat sürmek, uzun yaĢamak kadar önemli bir konu haline gelmiĢtir. Hayatımızı sağlıklı bir Ģekilde sürebilmek ve ilerleyen yaĢlarda oluĢabilecek sağlık risklerini çeĢitli yöntemlerle en aza indirebilmek için düzenli olarak yapılması gereken temel etkenler vardır. Bunlar beslenme ve fiziksel aktivitelerdir (Vural ve ark 2010).

1.2.1. Fiziksel Aktivitenin Önemi

Teknolojik geliĢmeler insanların her geçen gün daha az fiziksel aktivitelerle uğraĢmalarına, zamanlarının büyük bir kısmını oturarak hareketsiz geçirmelerine neden olmaktadır. Günümüzde bilgisayar oyunlarının geliĢmesiyle çocuk, genç ve yetiĢkinler için daha az hareket edilen bir döneme girilmiĢtir (Brady 1988). Dünya sağlık örgütünün 2002 yılında yayınladığı rapora göre hareketsiz yaĢamın yılda 1,9 milyon insanın ölümüne neden olduğu belirtilmektedir. Yapılan bu araĢtırma fiziksel aktivitenin insan yaĢamı için ne kadar önemli bir etken olduğunu açıklamaya yetmektedir. Ġnsanlar çalıĢma hayatlarından arta kalan vakitleri, teknolojik aletlerle değil fiziksel aktivitelerle değerlendirmelidirler.

Yaptığımız fiziksel aktivitelerden fayda görmek istiyorsak, beslenmemize ve dinlenmemize dikkat etmemiz gerekmektedir. Sağlıklı ve zinde bir hayat sürdürebilmek için yapılan aktivitelerin devamlılığına önem vermeliyiz.

Bazı araĢtırmalarda orta ve yüksek düzeyde gerçekleĢtirilen fiziksel aktivitelerin bazı kanser türlerini ve ölüm riskini azalttığı belirtilmiĢtir (Miller ve ark 1994). Ayrıca düzenli yapılan fiziksel aktiviteler insanların beslenme alıĢkanlıklarının düzene girmesine, kötü alıĢkanlıklardan uzaklaĢılmasına (sigara, alkol ve uyuĢturucu vb.), yapılan iĢlerdeki verimliliğin ve performansların artmasına,

(14)

5 insanlar arası diyalogların güçlendirilmesine pozitif yönde katkı sağlamaktadır (Akyol ve ark 2008). Kaliteli, mutlu ve sağlıklı bir yaĢam sürdürebilmek için stresten uzak durmak, hastalıklara karĢı vücut direncini arttırmak, uykumuza, beslenmemize, dinlenmemize dikkat etmek ve düzenli fiziksel aktivitelere önem vermek gerekmektedir. Bu birçok araĢtırmacının yaptığı çalıĢmalarla da kanıtlamıĢtır (Zorba 2008). Yapılan birçok bedeni faaliyet fiziksel aktivite olarak değerlendirilmektedir.

1.2.2. Fiziksel Aktivitenin ÇeĢitleri

Günlük hayatta kas ve eklemlerimizi kullanarak yaptığımız iĢler enerji tüketimi ile sonuçlanmaktadır. Yapılan bu hareketlilik nefes alıp verme ve kalp atım hızını normalin üzerine çıkartarak yorgunluğa neden olmaktadır. Ġnsanların yorgunluğuyla sonuçlanan bu faaliyetler fiziksel aktivite olarak değerlendirilmektedir. Bu kapsamda yapılan spor aktiviteleri, egzersizler, oyun ve gün içinde yapılan farklı aktiviteler de fiziksel aktivite olarak kabul edilmektedir (Bek 2008).

Fiziksel aktivitenin çeĢitlendirilmesi, aktivitenin gerçekleĢtiği ortama göre değiĢiklik gösterebilir. Bilinen fiziksel aktivite çeĢitleri; iĢ aktiviteleri, ev aktiviteleri ve ev çevresinde yapılan aktiviteler, yarıĢ sporları, reaksiyon gerektiren aktiviteler (binicilik ve tırmanma) gibi kategorilere ayrılır (Hallal ve ark 2003).

T.C. Sağlık Bakanlığına göre;

 Kol ve Bacak hareketleri,

 Çömelme-Kalkma,  Yürüme,  KoĢma,  Sıçrama,  Yüzme,  Bisiklete binme

gibi temel vücut organlarının tamamını ya da bir kısmını kullanarak yapılan çeĢitli aktiviteler, danslar, oyunlar, gün içerisinde yapılan egzersizler de fiziksel aktivite çeĢitleri olarak kabul edilir (Sağlık Bakanlığı 2014).

(15)

6 Fiziksel aktivitelerin insanlar arası sosyalleĢmenin önemli araçlarından birisi olmasının yanında sağlığımıza katkıları da çok fazladır.

1.2.3. Fiziksel Aktivite ve Sağlık

Sağlık ve fiziksel uygunluk birbirini etkileyen, tamamlayan kavramlardır. Fiziksel uygunluğun ve sağlığın korunması, geliĢtirilmesi düzenli yapılan fiziksel aktivite ve egzersizlerle mümkün olur (Akdur ve ark 2003). VKĠ (vücut kitle indeksi) arttıkça fiziksel inaktivitenin de arttığı (Hallal 2003) yapılan araĢtırmalarla tespit edilmiĢtir. Bilimsel araĢtırmalardan elde edilen sonuçlara göre düzenli ve devamlı yapılan fiziksel aktivitelerin yaĢam boyunca kiĢiye olumlu faydalar sağladığı kanıtlanmıĢtır. Nitekim Dünya Sağlık Örgütü (WHO) 54. toplantısında sağlıklı ve zinde kalmanın önemini vurgulamak için “sağlık için hareket et” sloganını ortaya koymuĢtur (Vaizoğlu ve ark 2004).

Düzenli ve devamlı yapılan fiziksel aktiviteler sayesinde yaĢam kalitesi artmakta, yatağa ve baĢkalarına bağımlılık, sakatlıklar ve daha birçok olumsuz etkenin ortaya çıkması engellenebilmektedir (Stewart 2001, Craig ve ark 2003). Ayrıca yapılan bu aktiviteler kiĢinin iĢ hayatını, üretkenliğini ve düĢünce ufkunu olumlu etkilediğine yönelik bulgular da vardır (Lyubomrsky ve ark 2005). Düzenli ve devamlı yapılan fiziksel aktiviteler sayesinde ülkelerin sağlık alanında yapacakları harcamalarda azalmakta, böylelikle fiziksel aktiviteler ekonomiye de olumlu katkılar sağlamaktadır.

Düzenli yapılan fiziksel aktivitelerin insan sağlığı üzerindeki etkilerini Ģöyle sıralayabiliriz:

 Sağlıklı ve düzenli kilo oluĢumuna katkı sağlar.

 Ġleriki yaĢlarda oluĢabilecek kemik erimesini azaltır, önler.

 KiĢinin daha sosyal olmasını sağlar.

 Kalp-damar hastalıklarına yakalanma olasılığını azaltır.

 Ani kalp krizi geçirme riskini azaltır.

 Olaylar karĢısında olumlu ve mantıklı düĢünebilmesine katkıda bulunur.

 Sigara, alkol ve madde bağımlılığından korunmaya yardımcı olur, olan bağımlılığın da kolay atlatılabilmesine olanak sağlar.

(16)

7

 ġeker hastalığı riskini azaltır.

 Kadınlarda menopoz oluĢumunu geciktirir, menopoza girildiğinde meydana gelen olumsuz etkilerinin azalmasına ve bu dönemin rahat atlatılmasına yardımcı olur.

 KiĢiye kendini iyi hissettirir ve mutlu olmasını sağlar.

 Düzenli kas, kemik, iskelet sisteminin oluĢmasına, özgüveni yüksek bireyler olarak yetiĢmeye yardımcı olur.

 KiĢinin öz güvenini arttırır.

 Olumlu düĢünebilme, stresle baĢa çıkabilme yeteneğinin geliĢmesine neden olur.

 Kanser riskini azaltır, kansere karĢı koruma sağlar.

 Vücut direncini arttırır, enfeksiyonlara karĢı direnç sağlar.

 Depresyonla baĢa çıkma gücünü arttırarak yaĢamdan keyif almayı sağlar.

 Erken ölüm riskini azaltır. (http//www.tokatsm.gov.tr/beslenme).

Düzenli ve devamlı yapılan fiziksel aktivite ve egzersizlerin vücut organları, eklem, kas ve kemikler üzerindeki etkileri çok fazladır. AraĢtırmalar egzersiz ve fiziksel aktivitelerin hafif ve orta düzeydeki hipertansiyonlarda etkili bir tedavi, yüksek hipertansiyonlarda ise faydalı bir destek tedavisi oluĢturduğunu ortaya koymaktadır. Düzenli fiziksel egzersiz faaliyetine devam eden hastaların kan basınçları, ilaç kullanımına gerek duyulmadan düĢmektedir. Normal ve hipertansiyonu olan hastalarda egzersizle kan basıncında meydana gelen düĢüĢ, egzersiz bırakıldıktan iki hafta sonra tekrar eski haline dönebilmektedir (Esen 2010). Bununla beraber yapılan çalıĢmalar göstermektedir ki orta düzeyde ve sürekli yapılan fiziksel aktivitelerde bulunan yetiĢkinlerde, hipertansiyon, kalp krizi, Ģeker, kolon ve üreme organları kanserleri, obezite, yüksek kolesterol, kronik sırt ağrıları ve ani ölüm riski azalmaktadır (Arabacı ve Çankaya 2007, Karaca ve ark 2000, YeĢil ve Altıok 2012, Öztürk ve ark 2003, Kayıhan ve Ersöz 2009).

Ġnsanların sağlığının korunması ve yaĢam kalitesinin arttırılması için fiziksel aktiviteler seçilirken, fiziksel aktiviteye katılımı kolaylaĢtırıcı faktörlere dikkat etmek gereklidir. Bu faktörleri Ģöyle sıralayabiliriz;

(17)

8

 Sosyal ve kültürel faktörler,

 Beceriler,

 Fiziksel ve çevresel faktörler,

 Psikolojik, zihinsel ve duygusal faktörler,

 Fiziksel aktivitenin özellikleri (Nahas ve ark 2003).

Yapılan fiziksel aktivitelerden fayda görmek istiyorsak, aktivitelerin devamlı, düzenli, uygun yoğunluk ve uygun sürelerde gerçekleĢtirilmesine dikkat etmek gerekmektedir (Türkiye Fiziksel Aktivite Rehberi 2014).

1.2.4. Fiziksel Aktivitenin Değerlendirilmesi ve Ölçüm Yöntemleri

Fiziksel aktivite ve sağlık üzerine yapılmaya baĢlanan çalıĢmalar 1950’li yıllarda baĢlamıĢ ve günümüze kadar gelmiĢtir. Fiziksel aktivitenin ne düzeyde olduğunu belirlemek için yapılan ölçümler ve bu ölçümlerin objektif bir Ģekilde değerlendirilmesi doğru bir sonuç elde edebilmek için çok önemlidir. Fiziksel aktivite düzeyinin belirlenmesinde aktivitenin sıklığı, aktivitenin yoğunluğu ve aktivitenin ne kadar süreyle yapıldığı, en çok kullanılan değiĢkenlerdir. Fiziksel aktivite ölçümlerinin değerlendirilmesinde 30’dan fazla yöntem uygulanmıĢtır (Craig 2003). Genellikle fiziksel aktivitelerin ölçümünde deneysel ve anketsel olmak üzere iki türlü ölçüm yöntemi kullanılmaktadır. Bu ölçüm yöntemlerinden biri olan deneysel ölçüm yöntemi, çok zaman alması ve maliyetinin yüksek olması nedeniyle fazla tercih edilmemektedir. Bunun yanında diğer bir ölçüm yöntemi olan anketsel ölçüm yöntemi, az zaman, düĢük maliyet ve denek sayısı bakımından fazla katılımcıya uygulanabildiğinden daha fazla tercih edilen bir yöntem olarak karĢımıza çıkmaktadır (Welk ve ark 2000, Ainsworth ve ark 1993, Arslan ve ark 2003, Pols ve ark 1998). Uygulanan bu tekniklerin olumlu ve olumsuz yönleri de vardır. Yöntemin seçimi yapılırken katılımcıların özelliklerine, amaca uygunluğuna, çalıĢma planına ve kaynakların çokluğuna bakılmaktadır (Treuth ve ark 2003). Yapılan bu ölçümler fiziksel aktivite düzeyleri düĢük olan kiĢilerin fiziksel aktivitelere yönlendirilmesi bakımından büyük önem taĢımaktadır (Baecke ve ark 1982).

Fiziksel aktiviteler farklı yöntemler kullanılarak değerlendirilir (Öztürk 2005). Bunlar kriter yöntemler, objektif yöntemler, subjektif yöntemler, doğrudan gözlem, kalp hızı monitorisazyonu, günlük, direkt kalorimetre, pedometre, kayıt,

(18)

9 indirekt kalorimetre, akselerometre, geçmiĢi sorgulayan anketler, çift katmanlı su yöntemi, stabilometre, respokpektif geçmiĢ veriler ve evrensel anket yöntemleridir. Fiziksel aktivite düzeylerinin ölçümünde doğrudan (direk) ve dolaylı (indirek) ölçüm yöntemleri geliĢtirilmiĢtir (BaĢ Aslan ve ark 2007).

Doğrudan (Direk Yöntemler) Gözlem,

Oda kalorimetresi (vücut ısısı üretimi), Çift katmanlı su tekniği,

Akselerasyon Vektörleri (Akselerometre), Hareket algılayıcılar (Pedometre),

Fiziksel aktivite kaydı veya günlük hatırlama yöntemi.

Dolaylı (Ġndirek Yöntemler)

Ġndirek Kalorimetre (oksijen alınımı karbondioksit üretimi), Besin kaynakları,

Fizyolojik ölçümler,

Fiziksel aktivite anketleridir (ġanlı 2008).

Fiziksel aktivite düzeylerini belirlemek için yapılan anketler genç bireylerde, yetiĢkin ve yaĢlı kiĢilerde uygulanabilmektedir. Bazı araĢtırmacılar çocuklar için uygulanabilecek özel anketler geliĢtirmiĢlerdir (Vanhees ve ark 2005, Bauman ve ark 2006). YetiĢkinler olarak bizlere düĢen görev, çocuk ve genç bireylere kendi belirledikleri bir aktiviteyi, yine kendilerinin belirleyecekleri bir zaman dilimi içerisinde yapmalarını, bu aktiviteleri de alıĢkanlık haline getirmelerini sağlama konusunda öncü olmamız gerekmektedir. Bu aktivitelerin iyi sonuç vermesi için düzenli ve devamlı yapılması gerektiği unutulmamalıdır. Yapılan fiziksel aktiviteler düzenli ve sürekli bir Ģekilde devam ettirilmediği takdirde, düzene giren vücut sistemleri, aktivitenin terk edilmesi sonucu, oluĢan yararlı etkilerini kaybedecektir. Genç yaĢta edinilen yanlıĢ beslenme ve hareketsiz yaĢam alıĢkanlıklarının sonraki dönemlerde değiĢtirilmesi ve düzeltilmesi çok zordur (Akdur ve ark 2003, Karaca ve Turnagöl 2007).

(19)

10

1.2.5. Fiziksel Ġnaktivite

Fiziksel inaktivite genel bir sağlık problemi olarak görülmektedir. Dünyada insanların ölümüne sebep olan olaylar arasında 4. sırada yer almaktadır (Demirel 2012). 1996 yılında (ACSM) Amerikan College of Sports Medicine ve Hastalığın Kontrolü ve Korunma Merkezinin (CDC) tavsiyesine göre fiziksel inaktivite’nin haftada 150 dakikanın altında yapılan aktiviteler olduğu belirtilmiĢtir (Atlanta 1996). Hareketsiz yaĢam modern çağın önemli sağlık sorunlarından birisidir. Hareketsizlik beraberinde baĢta obezite olmak üzere kalp damar hastalıkları, kas ve iskelet sistemi bozuklukları, damar tıkanıklığı, felç, vücutta yağlanma, kolesterol, ortopedik rahatsızlıklar, Ģeker vb. birçok rahatsızlığa neden olmaktadır (Göksu ve ark 2003, Akdur ve ark 2003).

Televizyon karĢısında, masa baĢında geçirilen zaman, düzensiz ve dengesiz beslenme az enerji harcanmasına neden olmaktadır. Vücut hareketsizlik nedeniyle harcayamadığı enerjinin birikmesine ve enerjinin vücutta yağa dönüĢmesine neden olmaktadır. Yapılan bir araĢtırmada obezitenin oluĢmasında fiziksel inaktivitenin payının % 67,5 olduğu saptanmıĢtır. Obezite tüm vücut sistemlerinin görevlerini yerine getirmesini olumsuz etkilemektedir (Parmaksız 2007). Bu nedenle fiziksel aktivite ve günlük yapılan egzersizin önemi dünyada giderek artmaktadır. Fiziksel aktivitelerin arttırılması ve düzenli hale getirilmesi ulusal ve uluslararası halk sağlığı kuruluĢlarının üzerinde önemle durdukları bir konudur. Amerikan spor hekimleri birliği (ACSM) ve Amerikan diyetisyenler birliği rehberine göre yetiĢkin bireyler her gün en az 30 dakika orta düzeyde Ģiddetli aktiviteler yapmalıdır (Vural ve ark 2010). GeliĢmiĢ ülkelerde fiziksel inaktivite ile ilgili çalıĢmalar yapılmasına karĢın, geliĢmekte olan ülkelerde bu alanda yapılan çalıĢmalar azdır. Ülkemizde de bu konu ile ilgili çalıĢmalar yapılmıĢtır (DaĢkapan ve ark 2003). Ġnsanların sağlıklı ve zinde bir hayat sürmesi, düĢünce dağarcığının ve benliğinin geliĢmesi, yaptığı fiziksel aktivitelerle doğru orantılıdır.

1.3. Benlik ve Benlik Saygısı Kavramları

Benlik kavramı, bireyin kendisini nasıl tanımladığı ile ilgili geniĢ bir kavramdır. Benlik kavramıyla ilgili zamanımıza kadar birçok çalıĢma yapılmıĢtır. Benlik kavramı ile ilgi sistemli olarak ilk kez ilgilenmeye baĢlayan kiĢi psikolog

(20)

11 William James olarak bilinmektedir. William James’in tanımına göre benlik insanın kendisine söyleyebileceği her Ģeyin toplamıdır (Bacanlı 1997). James, benlik konusunu psikoloji bilimi içinde “The Principles of Psychology” adlı eseriyle ele almıĢtır (Saygın 2008).

Bir baĢka araĢtırmacı olan Jung’a göre benlik orta yaĢlarda oluĢur, önceki yaĢlarda kiĢi geliĢimini tamamlamamıĢ, bireyselleĢmemiĢtir. KiĢinin kendini tanıyabilmesi için kendisiyle ilgili her konuda bilinçli olması gerekir. Ayrıca insan ancak bu Ģekilde kendini tanır (Geçtan 1999). KiĢi için iyi bir benlik, günlük hayata uyum ve olaylar karĢısında baĢarılı olabilmek için Ģarttır (ErĢah ve ark 2009). Benliğin kıymeti kiĢinin baĢarmayı hedeflediği ve baĢarabildiği giriĢimlerinden oluĢmaktadır (Magill 1996). Benlik kavramı benliğin biliĢsel tarafı, benlik saygısı ise benliğin duygusal yönü olarak tanımlanmıĢtır (Adams 1995, Kulaksızoğlu 2001). Benlik kiĢinin kendisini değerli ve önemli hissetmesi, kendisi ile barıĢık olması, ödül ve cezalandırma yöntemiyle kendisini değerlendirmesi gibi kavramları içermektedir. Benlik saygısının mutluluğun önemli bir belirleyicisi olduğu düĢünülmektedir (Furnham ve Cheng 2000, Shackelford 2001). Benlik saygısının beğenilip benimsenmesi özsaygıyı (self esteem) oluĢturur (Coopersmith 1967). Özsaygı kavramının temelini oluĢturan Adler’in bireysel psikolojik yaklaĢımı bunlardan biridir. Adler kiĢinin benlik saygısının azalmasına neden olan zayıflık ve yetersizlikler üzerinde durmuĢtur. Adler’ e göre benlik saygısının geliĢiminde sakatlıklar, hastalıklar, aile ve sosyal yapı benlik saygısında değiĢikliklere yol açabilmektedir. Adler’in düĢüncesine göre benlik saygısı eziklik, aĢağılık duygusunda üstünlük duygusuna geçiĢi temsil etmektedir (EĢer 2005). Benlik saygısı kavramı ile ilgili araĢtırmacılar farklı görüĢler ortaya koymuĢlardır. Bunlardan bazıları Ģunlardır; Benlik saygısı ile ilgili en kapsamlı, doğru ve ciddi araĢtırmalar Rosenberg ve Coopersmith tarafından yapılmıĢtır. Bu iki araĢtırmacının eserleri kendisinden sonraki birçok araĢtırmacıya ıĢık tutmuĢ ve ilham kaynağı olmuĢtur (Yücalan 2007).

Rosenberg (1965)’e göre benlik saygısı kiĢinin kendisini değerli ve önemli hissetmesi, kendisini sevmesi, ödüllendirmesi, takdir etmesi ile ilgili kavramları içermektedir. Bu teze göre kiĢiler benlik saygılarını korumak ve arttırmak için sürekli olarak çabalamaktadırlar (Tajfel ve Turner 1986). Erikson (1984), teorisinde daha

(21)

12 çok benlik yerine kimlik kavramı üzerinde durmuĢtur. Erikson’a göre kiĢinin psikolojik geliĢimi sosyal iliĢkilerdeki tutumlara bağlıdır. Arıcak (1999)’a göre benlik saygısı düzeyi kiĢinin ailesi, çevresi, yaĢantısı, okulu, beklentileri, baĢarma güdüsü, kendisini baĢkalarıyla fiziksel, zihinsel ve sosyal yönden karĢılaĢtırması sonucunda ortaya koyduğu benlik algısına göre değiĢir (Yavuz 2007).

Benlik saygısının oluĢumunda kiĢinin aile yapısı, anne babanın eğitim düzeyi, meslek ve cinsiyetinin de benlik saygısıyla iliĢkili olduğu tespit edilmiĢtir. Yapılan bir araĢtırmada maddi durumu iyi olan ailelerin gençlerinin %51’inde yüksek benlik saygısı saptanmıĢ, buna karĢılık gelir seviyesi düĢük ailelerin gençlerinde ise bu oran %38 olarak saptanmıĢtır. Her iki gurubun genç kızlarında ise bu karĢılaĢtırmalarda fark daha düĢük bulunmuĢtur (Yörükoğlu 1986). GörünüĢ insanın yaĢamı boyunca benliğinin ve ruh sağlığının büyük bir bölümünü oluĢturur. Çocuklar ve ergenlerde benlik saygısını etkileyen dört onay ve destek kaynağı olduğunu belirtilmiĢtir. Bunlar; Anne-baba, öğretmenler, sınıf arkadaĢları ve yakın arkadaĢlardır (Harter 1990). James, kiĢinin iç dünyasının benlik saygısında etkin olduğu sonucuna varmıĢtır. Bu özellik baĢarı ve baĢarısızlıkta da etkindir (Arıcak 1999). Benlik saygısının geliĢimi erken adölesan (15-17 yaĢ) dönemi boyunca fiziksel geliĢiminde içinde olduğu değiĢik faktörler tarafından etkilenmektedir. Çocuklarda benlik saygısı aile büyükleri tarafından Ģekillendirilir, benliğin geliĢimindeki en önemli ve etkili dönem ergenlik dönemidir (Tözün 2010). Tobin ve ark (1983)’da ergenlik döneminin benlik saygısının geliĢiminde oldukça etkili olduğunu belirtmiĢtir. Özellikle eğitim alanında çocuğun benlik saygısını etkileyen olayların tespiti gelecekte benlik saygısı yüksek bireylerin yetiĢtirilmesi açısından önemlidir.

Benlik saygısı kiĢinin kendisin her yönüyle değerlendirmesi ve bunun sonucunda kendinden memnun olup olmamasıyla ilgili bir olgudur. Bu olgu olumlu ya da olumsuz olabilir ve bunu etkileyen değiĢik birçok etken vardır. Statik değildir. Ġnsanın düĢük ya da yüksek benlikli olması olaylar karĢısındaki tavır ve davranıĢlarını farklı Ģekillerde etkiler (SivribaĢkaya 2003).

Önceden yapılmıĢ çalıĢmaları iyi anlayabilmek ve anlatabilmek için düĢük ve yüksek benlik saygısına sahip bireylerin özelliklerini iki baĢlık halinde sıralamak yeterli olacaktır.

(22)

13

1.3.1. DüĢük Benlik Saygısı

DüĢük benlik saygısı kiĢinin sürekli ve kalıcı bir Ģekilde kendisini değersiz görmesi ve böyle değerlendirmesi anlamına gelmektedir (Saygın 2008).

DüĢük benlik saygısına sahip kiĢilerin kiĢilik özellikleri aĢağıda sıralandığı gibidir.

 Bu tür kiĢiler bir iĢe baĢlamaktan ya da iĢi denemekten korkar (Yavuzer 2003).

 Bu insanlar sahip oldukları kapasitenin altında baĢarılar hedefleme eğilimindedirler. Ġstenilmemekten korkarlar, ön plana çıkmaktan ve ilgi çekmekten kaçınırlar (Skaalvik ve ark 1990).

 Depresif ruh hali, madde bağımlılığı, uyku ve beslenme bozukluluğu, yaĢamdan zevk almama ve intihar eğilimine sahip kiĢilik özelliklerine sahip olduklarını yapılan birçok araĢtırma ortaya koymaktadır (Korkut 2004).

 BaĢkalarının kendisi ile ilgili düĢüncelerinden çok çabuk etkilenir. Okulda baĢarısızdır kendisini kural dıĢı kanıtlamaya çalıĢır (Yavuzer 2003).

 DüĢük benlik saygısına sahip kiĢiler kabiliyetlerine çok az önem verirler ve yetenekli olduklarını kabul etmezler. Bu tip insanlar ileriye dönük hedef belirlemede ve karĢılaĢtıkları problemlerin çözümünde zorluk yaĢarlar (Plummer 2001).

 Kendilerine olan güvenleri az olduğundan baĢkalarına bağımlı yaĢarlar, araĢtırma yapmazlar, utangaçtırlar, daha az yaratıcı ve utangaç bir kiĢiliğe sahiptirler (Wells ve Marwell 1976, Pope ve McHale 1988).

Ġnsanlardaki düĢük benlik saygısı, düĢük yaĢam kalitesi, yalnızlık, depresyon, sinirlilik ve alınganlıkla iliĢkilidir (Rosenberg 1985).

1.3.2. Yüksek Benlik Saygısı

Yüksek benlik saygısı kiĢinin kendisinde gördüğü olumlu ve yeterli davranıĢlar sonucunda kazanılır. KiĢi çevresinde olup bitenleri değerlendirerek iyi bir analiz yapar ve bu sayede benlik görüĢünü ve benlik saygısını geliĢtirir (Balat ve Akman 2004). Yüksek düzeydeki benlik saygısı ruh sağlığın önemli bir göstergesi olarak görülür (Crocker ve Park 2004).

(23)

14 Yüksek benlik saygısına sahip insanların bazı özelliklerini aĢağıdaki gibi sıralayabiliriz:

 Yüksek benlik saygısına sahip kiĢiler saygı gören, toplumda kabul ve değer gören, önemli ve faydalı kiĢiler olarak görülmek isterler (Dönmez 1985).

 Yavuzer (2003) bu tip bireylerin kendilerine gerçekçi hedefler koyabilir ve kendilerini yetenekli bireyler olarak algılarlar (Akt. Yavuz 2007).

 Yüksek benlik saygısına sahip kiĢiler baĢkalarının olumsuz gördüğü olaylar karĢısında olumlu bir bakıĢ açısına sahiptirler (Rosenberg ve ark 1965).

 Bu kiĢilerin iĢ ve çalıĢma performansları yüksektir ve kendi performanslarını değerlendirip ona göre hareket edebilirler.

 Yüksek benlik saygısına sahip bireylerin oto kontrolleri yüksektir ve bu kiĢiler hayattan zevk alırlar.

 Yüksek benlik saygısı okullardaki akademik baĢarıyı ’da olumlu yönde etkilemektedir (Malley ve Bachman 1979).

1.3.3. Benlik Saygısı ile Ġlgili ÇalıĢmalar

Razı ve ark (2009) 79 çalıĢan gençlerle yaptıkları bir çalıĢmada, iĢ hayatı içinde olan genç bireylerin benlik saygısı, müĢteri iletiĢim becerileri ve iĢ hayatındaki problemlerle baĢ edebilme becerilerini incelemiĢler. Yapılan bu incelemeler sonucunda, yaĢ ile iletiĢim becerileri arasında anlamlı bir bağ olduğunu tespit etmiĢlerdir. Yine yaĢ’ın, kararlara katılım, benlik saygısı, oluĢan stresli durumlarla baĢ edebilme, kendine güven, uzun çalıĢma süresi saatlerine uyum, kazandığı parayı verimli kullanma ile olaylara yaklaĢımı ve bakıĢ açısı arasında anlamlı bir iliĢkiye sahip olduğunu belirlemiĢlerdir.

Dinç (1992) lisede okuyan öğrencilerinin genel psikolojik, sosyolojik, cinsel ve uyumsal benlik algılarının benlik saygısı ile olan iliĢkisini araĢtırmıĢ, araĢtırma neticesinde; benlik algısındaki yüksekliğin benlik saygısını olumlu, benlik algı düzeyi düĢüklüğünün ise benlik saygısını olumsuz etkilediği sonucuna ulaĢmıĢtır.

Kuzgun (1973) üniversite okuyan öğrencilere dair yaptığı araĢtırmasında ana baba tutum ve davranıĢlarının kiĢinin kendisini gerçekleĢtirme düzeyine etkisini incelemiĢtir. Kuzgunun yaptığı bu çalıĢmasının sonucu benlik saygısı ile aile tutum ve davranıĢları arasında güçlü ve anlamlı bir bağ olduğu saptanmıĢtır. Kuzguna göre

(24)

15 çocuklarına baskı uygulamayan anne-babaların çocuklarının yüksek benlik saygısına sahip oldukları saptanmıĢtır.

Rugancı (1988) Üniversite öğrencilerinin benlik saygısı ve benlik bilincinin depresyon belirtileri ile iliĢkisini incelemiĢ, yaptığı bu inceleme neticesinde; Ġnsanda yüksek benlik bilinci ve depresyonun birlikte olduğunda içsel benlik saygısının, (inner self-esteem) pozitif yönde etkilendiğini, bunun tam tersi durumda olduğunda ise dıĢsal benlik saygısının (outer self-esteem) negatif yönde etkilendiğini ortaya koymuĢtur.

Yılmaz (2001) EĢlerin aile içi uyumunun çocuğa yansıması ve bu durumun çocuğun benlik algısı, okul baĢarısı ile olan iliĢkilerini incelediği çalıĢmasının sonucunda; anne-baba arasındaki bu uyumun bu çağdaki çocuğun davranıĢ ve geliĢimlerini olumlu etkilediği sonucuna ulaĢmıĢtır.

Spor ile ilgilenen insanlar, spor yapmayan insanlarla karĢılaĢtırıldıklarında daha yüksek benlik saygısına sahiptirler (Schumaker ve ark 1986). Ġbrahim ve Morrison (1976)’da yaptıkları bir araĢtırmada bunun tam tersi bir görüĢ ortaya koymuĢlardır. ÇalıĢarak elde edilen sportif beceriler kiĢide olan benlik saygısının geliĢmesinden ziyade var olanın korunmasını sağlıyor (Koocher 1971). Miller (1988) yüzme programına katılan çocukların benliklerinin, yine Blackman ve ark (1988) dans etkinliğinde bulunan gençlerin benlik algılarının geliĢtiğinden söz etmiĢlerdir (Yegül 1999). Bowker ve ark (2003) ise lise öğrencilerine yönelik yaptıkları çalıĢmada egzersiz ve benlik saygısı arasında anlamlı bir bağ olmadığını belirtmiĢlerdir.

Bu çalıĢmada öğretmenlerde fiziksel aktivitenin benlik saygısına etkisinin araĢtırılması amaçlanmıĢtır.

(25)

16

2. GEREÇ VE YÖNTEM 2.1. AraĢtırma Grubu

AraĢtırmaya Konya ili Selçuklu ilçesinden farklı okul kademesi ve değiĢik branĢlardan 167’si kadın, 197’si erkek olmak üzere toplam 364 öğretmen gönüllü olarak katıldı. Öğretmenlere Uluslararası Fiziksel Aktivite Anketi (UFAA)’nin kısa formu ve Rosenberg Benlik Saygısı anketi uygulandı.

2.2. Uluslararası Fiziksel Aktivite Ölçeği (UFAA)

Uluslararası Fiziksel Aktivite Anketi (UFAA) öğretmenlerin fiziksel aktivite düzeylerini tespit etmek için kullanıldı (EK-B). Anketin ülkemizde geçerlilik ve güvenilirlik çalıĢması yapılmıĢtır (Öztürk 2005). ÇalıĢmada, uluslararası fiziksel aktivite anketinin kendi kendine uygulanabilen ve fiziksel aktivite düzeyinin son yedi gününün değerlendirilmesini içeren kısa formu kullanılmıĢtır. Anket formumuz iki bölümden oluĢmakta birinci bölümde kiĢisel bilgiler formu bulunmakta, bu bölümde cinsiyet, okul, branĢ, çalıĢtığı statü, yaĢ, boy, vücut ağırlığı, eğitim durumu, medeni hali olmak üzere dokuz soru yer almaktadır. Ġkinci bölüm ise yedi sorudan oluĢmakta bu bölümde, orta düzeyde Ģiddetli aktiviteler ve bu aktiviteler esnasında harcanan zaman, yürüme, oturma gibi durumlardan bilgilerin sonucuna ulaĢılmaktadır. Kısa formun toplam skorunun hesaplanması, yürüme, orta düzeyde Ģiddetli aktivite ve Ģiddetli aktivitenin süre (dakikalar) ve frekans (günler) toplamını içermiĢtir. Oturma puanı (sedanter davranıĢ düzeyi) ayrı olarak hesaplanmıĢtır. Yapılan bütün aktivitelerin değerlendirilmesinde her bir aktivitenin tek seferde en az 10 dakika yapılıyor olması ölçüt alınmıĢtır. Dakika, gün ve MET değeri (istirahat oksijen tüketiminin katları) çarpılarak “MET-dakika/hafta” olarak bir skor elde edilmiĢtir. Yürüme puanı yürüme süresi (dakika) 3.3 MET ile çarpılarak hesaplanmıĢtır. Hesaplama yapılırken orta düzeyde Ģiddetli aktivite için 4 MET, Ģiddetli aktivite için ise 8 MET değeri alınmıĢtır. Fiziksel aktivite düzeyleri, fiziksel olarak aktif olmayan (<600 MET-dk/hafta), fiziksel aktivite düzeyi düĢük olan (600-3000 MET-dk/hafta) ve fiziksel aktivite düzeyi yeterli olan (sağlık açısından yararlı olan) (>3000 MET-dk/hafta) Ģeklinde sınıflandırılmıĢtır.

(26)

17

2.3. Rosenberg Benlik Saygı Ölçeği

Özgün adı Rosenberg Self-Esteem Scale olan Rosenberg benlik saygı ölçeği, bugün birçok çalıĢmada benlik saygısı ölçümü için kullanılan dört ana ölçekten biri olarak literatürde yerini almıĢtır. Ölçek M. Rosenberg tarafından 1965 yılında geliĢtirilmiĢtir. Benlik saygısını ölçen bu ölçek gurup halinde ve ergenlere uygulanabilir. Toplam 63 maddeden oluĢan ölçeğin 12 alt testi vardır. Ölçeğin uygulanmasında zaman sınırlaması yoktur.

Bu çalıĢmada on sorudan oluĢan Rosenberg benlik saygısı ölçeğinin alt kategorisi kullanılmıĢtır. Her soruya verilen cevap sayısallaĢtırılmıĢ ve tüm sorulardan elde edilen toplam skora göre benlik saygısı yüksek (0-2 puan), benlik saygısı orta (2,1-4 puan) ve benlik saygısı düĢük (4,1-6 puan) Ģeklinde gruplandırılmıĢtır.

Benlik saygı ölçeğinin Türkçe’ ye uyarlanma çalıĢması (Çuhadaroğlu 1986) tarafından gerçekleĢtirilmiĢtir. Rosenberg benlik saygı ölçeği, beĢ olumlu beĢte olumsuz ifadenin olduğu toplam on maddelik dörtlü likert tipindedir. Bu olumlu ve olumsuz sorular ardıĢık olarak sıralanmıĢtır. Ölçek kiĢiye ait genel bir değer vermektedir. Burada alınabilecek en düĢük değer 10, en yüksek değer ise 40’ tır. Benlik saygısı tek yönlü bir kavram olarak kabul edildiği için toplam puan esas alınmıĢtır (Corwyn 2000).

Testi değerlendirmek için;

1, 2, 3, 4, 6, 7. Maddelerde: Çok doğru=4, Doğru=3, YanlıĢ=2, Çok yanlıĢ=1,

3, 5, 8, 9, 10. Maddelerde: Çok doğru=1, Doğru=2, YanlıĢ=3, Çok yanlıĢ=4 olarak puanlanmaktadır (Saygın 2008).

2.4. Ġstatistiksel Analiz

Veriler ortalama (X) ve standart sapma (SS) olarak verilmiĢtir. Verinin normal dağılımı ve homojenliği sırasıyla Kolmogorov-Smirnov ve Levene testleri ile analiz edilmiĢtir. Fiziksel aktivite düzeylerinin ve benlik saygısı skorlarının cinsiyet faktörüne göre karĢılaĢtırmasında parametrik olmayan Mann-Whitney U testi, ikiden daha fazla düzeyi olan faktörlere göre karĢılaĢtırmalarda parametrik olmayan

(27)

18 Kruskal-Wallis H testi kullanılmıĢtır. Kruskal-Wallis H testi sonuçları anlamlı bulunduğunda ikili karĢılaĢtırmalar Mann-Whitney U testi ile yapılmıĢtır. Fiziksel aktivite düzeyi ile benlik saygısı puanları arasındaki iliĢkiler ise parametrik olmayan Spearman korelasyon analizi ile incelenmiĢtir. Anlamlılık düzeyi 0,05 olarak kabul edilmiĢtir.

(28)

19

3. BULGULAR

AraĢtırmamıza destek olup katılan tüm öğretmenlerin cinsiyete göre fiziksel özellikleri Çizelge 3.1’de verilmiĢtir.

Çizelge 3.1. ÇalıĢmaya katılan öğretmenlerin fiziksel özellikleri (X±SS).

Fiziksel özellikler Kadın (n=167 ) Erkek (n=197 ) Genel (n=364 )

YaĢ (yıl) 37,51±6,89 42,59±7,67 40,25±7,74

Boy (cm) 163,86±5,60 174,67±6,68 169,71±8,22

Vücut ağırlığı (kg) 64,06±11,08 81,53±11,25 73,52±14,15 Beden kütle indeksi (kg/m2

) 23,86±3,96 26,69±3,16 25,39±3,82 Çizelge 3.1 araĢtırmaya katılan kadın öğretmenlerin yaĢ ortalaması 37,51±6,89 yıl, erkeklerin 42,59±7,67 yıl, kadın öğretmenlerin boy ortalaması 163,86±5,60 cm, erkek öğretmenlerin 174,67±6,68 cm, kadın öğretmenlerde vücut ağırlığı 64,06±11,08 kg, erkek öğretmenlerin 81,53±11,25 kg, beden kütle indeksi kadın öğretmenlerin 23,86±3,96 kg/m2, erkek öğretmenlerin 26,69±3,16 kg/m2, olduğu tespit edilmiĢtir.

Çizelge 3.2. Öğretmenlerin fiziksel aktivite düzeyleri ve benlik saygısı puanlarının normal dağılım analizi (X±SS).

Fiziksel aktivite ve

Benlik saygısı analizi boyut Alt

Madde

sayısı X±SS Z skoru değeri P Fiziksel aktivite skoru 4 7 1728,08±2258,99 4,238 0,000 Benlik saygısı puanları - 10 0,68±0,46 4,209 0,000

Çizelge 3.2 fiziksel aktivite düzeyi ve benlik saygısı puanlarının normal dağılımı gösterip göstermediği Kolmogorov-Smirnov testi ile sınanmıĢ ve her iki verinin normal dağılımı göstermediği belirlenmiĢtir.

Çizelge 3.3. Öğretmenlerin Uluslararası Fiziksel Aktivite Düzeyleri (X±SS). Öğretmenlerin Fiziksel aktivite düzeyleri n X±SS En

düĢük yüksek En Toplam fiziksel aktivite

(MET-dk/hafta)

364 1728,08±2258,99 0 16506 ġiddetli fiziksel aktivite

(MET-dk/hafta)

125 3909,40±2689,95 1572 16506 Orta düzeyde Ģiddetli fiziksel aktivite

(MET-dk/hafta)

103 1020,85±304,13 610 2548

Yürüme (MET-dk/hafta) 106 332,09±176,61 48,5 990

(29)

20 Çizelge 3.3 öğretmenlerin fiziksel aktivite düzeyleri MET skorlarına göre toplam, Ģiddetli, orta düzeyde Ģiddetli ve yürüme olmak üzere kategorize edilmiĢ, hiç fiziksel aktivite yapmayan öğretmenler oturma grubu olarak (dk) hesaplanmıĢtır. AraĢtırmaya katılan 364 öğretmenden 125’inin yüksek fiziksel aktivite, 103’ünün orta düzeyde fiziksel aktivite, 106’sının yürüme ve 30’unun da oturma Ģeklinde aktivitelerde bulundukları tespit edilmiĢtir.

Çizelge 3.4. Öğretmenlerin benlik saygısı puanları (X±SS).

Benlik saygısı puanı n X±SS En

düĢük En yüksek Toplam 364 0,68±0,46 0 2,91 Yüksek 359 0,66±0,42 0 2,00 Orta 5 2,39±0,29 2,17 2,91 DüĢük - - - -

Çizelge 3.4 araĢtırmaya katılan az sayıda (n=5) öğretmenin benlik saygısı puanlarının orta düzeyde olduğu, diğer tüm öğretmenlerin benlik saygısı düzeyinin yüksek olduğu gözlenmiĢtir. ÇalıĢmamıza katılan 364 öğretmenlerden 359’unun benlik saygısının yüksek, 5 öğretmenin ise orta düzeyde olduğu tespit edilmiĢtir.

Çizelge 3.5. Öğretmenlerin fiziksel aktivite düzeylerinin ve benlik saygısı puanlarının cinsiyete göre karĢılaĢtırması (X±SS).

Cinsiyete göre karĢılaĢtırma Kadın (n=167 ) Erkek (n=197 ) z skoru Fiziksel aktivite (MET-dk/hafta) 1438,8±2129,6 1973,3±2340,6 3,035*

Benlik saygısı puanı 0,67±0,43 0,69±0,49 0,012

*p<0,05

Çizelge 3.5 öğretmenlerin fiziksel aktivite düzeyleri ve benlik saygısı puanları cinsiyete göre karĢılaĢtırıldığında, erkek öğretmenlerin fiziksel aktivite düzeyinin kadın öğretmenlerden daha yüksek olduğu (z skoru=3,035, p=0,002), benlik saygısı puanlarının ise cinsiyetler arasında benzer olduğu görülmüĢtür.

Çizelge 3.6. Öğretmenlerin fiziksel aktivite düzeylerinin ve benlik saygısı puanlarının görevli olduğu okula göre karĢılaĢtırması (X±SS).

Görevli olduğu okul

kademesi Ġlkokul (n=133) Ortaokul (n=84) Lise (n=147) x

2

değeri Fiziksel aktivite

(MET-dk/hafta) 1518,9±1871,4 2069,9±2522,8 1722,0±2407,4 6,450* Benlik saygısı puanı 0,76±0,50a 0,69±0,42 0,60±0,45

7,765*

*Kruskal-Wallis H test sonucuna göre p<0,05 düzeyinde anlamlı fark, Mann Whitney U testi sonucuna göre lise öğretmenlerinden p<0,05 düzeyinde anlamlı fark.

(30)

21

Çizelge 3.6 öğretmenlerin fiziksel aktivite düzeyleri ve benlik saygısı puanları görevli olduğu okula göre karĢılaĢtırıldığında, lise ve ortaokul öğretmenlerinin fiziksel aktivite düzeyinin ilkokul öğretmenlerinin fiziksel aktivite düzeyinden yüksek olduğu görülmektedir (x2

=6,450, p=0,040). Benlik saygısı puanları arasında da anlamlı bir fark bulunmuĢ (x2

=7,765, p=0,021), ilkokul öğretmenlerinin benlik saygı puanının lise ve ortaokul öğretmenlerinin benlik saygı puanından istatistiksel olarak yüksek olduğu belirlenmiĢtir (z skoru=2,48, p=0,043).

Çizelge 3.7. Öğretmenlerin fiziksel aktivite düzeylerinin ve benlik saygısı puanlarının branĢa göre karĢılaĢtırması (X±SS).

BranĢa göre karĢılaĢtırma Sınıf (n=120) BranĢ (n=178) Atölye ve meslek (n=40) Beden eğitimi (n=26) x2 değeri Fiziksel aktivite (MET-dk/hafta) 1592,5 ±194,7 1566,7 ±1952,2 1927,4 ±3142,9 3152,1 ±3436,2b 8,476* Benlik saygısı puanı 0,77±0,49 0,61±0,40 0,68±0,52 0,72±0,61 6,116

*p<0.05, b Sınıf ve branĢ öğretmenlerinden anlamlı düzeyde yüksek.

Çizelge 3.7 öğretmenlerin fiziksel aktivite düzeyleri ve benlik saygısı puanları branĢa göre karĢılaĢtırıldığında, beden eğitimi öğretmenlerinin fiziksel aktivite düzeyinin sınıf ve branĢ öğretmenlerinden daha yüksek olduğu bulunurken (x2 =8,476, p=0,037), benlik saygısı puanları arasında branĢa göre anlamlı bir fark tespit edilmemiĢtir (x2

=6,116, p=0,106).

Çizelge 3.8. Öğretmenlerin fiziksel aktivite düzeylerinin ve benlik saygısı puanlarının yaĢa göre karĢılaĢtırılması (X±SS).

YaĢ (yıl) YaĢa göre karĢılaĢtırm a 20-25 (n=13) 26-30 (n=26) 31-35 (n=55) 36-40 (n=103) 41-45 (n=80) 46-50 (n=58) 51-55 (n=17) 56-60 (n=12) x2 değeri Fiziksel aktivite (MET-dk/hafta) 2130,5 ±2155,1 1965,1 ±3202,7 1514,8 ±1970,2 1599,7 ±1667,6 1905,9 ±2496,1 1927,9 ±2621,1 747,0 ±740,4 2097,1 ±3354,6 6,710 Benlik saygısı puanı 0,76 ±0,44 0,62 ±0,36 0,68 ±0,45 0,70 ±0,46 0,71 ±0,56 0,64 ±0,41 0,61 ±0,49 0,68 ±0,40 1,889

Çizelge 3.8 öğretmenlerin fiziksel aktivite düzeyleri ve benlik saygısı puanları yaĢa göre karĢılaĢtırıldığında, öğretmenlerin fiziksel aktivite düzeylerinde ve

(31)

22 benlik saygısı puanlarında yaĢa göre anlamlı farklılıklar tespit edilmemiĢtir (sırasıyla, x2=6,710, p=0,460; x2=1,889, p=0,966).

Çizelge 3.9. Öğretmenlerin fiziksel aktivite düzeyleri ile benlik saygısı arasındaki iliĢkiyi gösteren korelasyon katsayıları.

Fiziksel Aktivite ve Benlik Saygısı ĠliĢkisi Benlik saygısı

r P

Toplam fiziksel aktivite 0,038 0,464

ġiddetli fiziksel aktivite 0,207* 0,021

Orta düzey Ģiddetli fiziksel aktivite 0,034 0,733

Yürüme 0,126 0,197

*p<0,05

Çizelge 3.9 öğretmenlerin fiziksel aktivite düzeyleri ile benlik saygısı puanları arasındaki iliĢkiler incelendiğinde, öğretmenlerin toplam fiziksel aktivite düzeyi, orta düzeyde Ģiddetli fiziksel aktivite düzeyi ve yürüme ile benlik saygısı puanları arasında anlamlı iliĢkiler gözlenmezken, Ģiddetli fiziksel aktivite düzeyi ile benlik saygısı puanı arasında anlamlı pozitif bir iliĢki görülmüĢtür(r=0,207, p<0,05).

(32)

23

4. TARTIġMA

Bu araĢtırmada öğretmenlerde fiziksel aktivitenin benlik saygısına olan etkisi incelenmiĢtir. Fiziksel aktivite düzeyinin tespiti için uluslararası fiziksel aktivite anketi (UFAA)’nin kısa formu ve benlik saygısı puanlarının tespiti için Rosenberg benlik saygısı anketi kullanılmıĢtır. ÇalıĢmamızda araĢtırmaya katılan öğretmenlerin çok azında benlik saygısı puanının orta düzeyde olduğu, diğer tüm öğretmenlerin benlik saygısı düzeyinin yüksek olduğu gözlendi. Öğretmenlerin fiziksel aktivite düzeyleri ve benlik saygısı puanları cinsiyete göre karĢılaĢtırıldığında, erkek öğretmenlerin fiziksel aktivite düzeyinin kadın öğretmenlerden daha yüksek olduğu bulunmuĢ, benlik saygısı puanlarının ise cinsiyetler arasında benzer olduğu kaydedilmiĢtir. Öğretmenlerin fiziksel aktivite düzeyleri ve benlik saygısı puanları görevli olduğu okula göre karĢılaĢtırıldığında, ortaokul ve lise öğretmenlerinin fiziksel aktivite düzeyinin ilkokul öğretmenlerinin fiziksel aktivite düzeyinden daha yüksek olduğu görülmüĢtür. Benlik saygısı puanları arasında görevli olduğu okul kademesine göre anlamlı bir farklılık olduğu söylenebilir. Yapılan çalıĢmalara bakıldığında, Sayın ve Civan (2014); 15-17 YaĢ gurubu gençlerin fiziksel aktivite düzeyleri ile fiziksel uygunlukları arasındaki iliĢki’ yi inceledikleri çalıĢmada araĢtırmaya katılan katılımcıların fiziksel aktivite düzeyleri ve MET puanlarını incelediklerinde erkek katılımcıların kadın katılımcılara göre özellikle Ģiddetli fiziksel aktivite MET puanlarında anlamlı düzeyde fark olduğunu, orta Ģiddetli, yürüme ve toplam fiziksel aktivite MET puanlarında da erkek katılımcıların fiziksel aktivite MET puanlarını yüksek bulmuĢlardır. MemiĢ (2007); Öğretim elemanlarının fiziksel aktivite düzeylerinin belirlenmesi ve bazı değiĢkenler açısından incelenmesi üzerine yaptığı araĢtırmada erkek akademisyenlerin kadın akademisyenlere oranla fiziksel aktivite düzeylerini anlamlı seviyede yüksek bulmuĢtur. Farklı ülkelerde ve bizde yapılan bazı araĢtırmalarda da yine erkek katılımcıların kadın katılımcılara göre daha fazla fiziksel aktivite yaptıklarını bildiren çalıĢmalar bulunmaktadır (ġanlı 2008, Genç 2002, Acree 2006, Shibata 2007, FiĢne 2009). Bu bulgular Daley (2002)’in bulgularıyla da paralellik göstermektedir.

Haase ve ark (2004)’da 23 farklı ülkede üniversite öğrencilerine yaptıkları çalıĢmada erkek öğrencilerin bayan öğrencilerden daha yüksek fiziksel aktiviteye sahip olduklarını bulmuĢlardır. Aslan (2003)’da “Fiziksel aktivite düzeyinin iki farklı

(33)

24 yöntemlerle değerlendirilmesi” çalıĢmasında yaĢları 18-28 arasında olan 101 kadın, 106 erkek üniversite öğrencisiyle yaptığı araĢtırmada erkeklerin fiziksel aktivite düzeylerini kadınlardan yüksek bulmuĢtur. Avustralya’da 2729 üniversite öğrencisi ile yapılan baĢka bir çalıĢmada erkek öğrencilerin %32’sinin kız öğrencilerinde %47’sinin fiziksel olarak inaktif oldukları (Leslie ve ark 1999) sonucuna ulaĢmıĢlardır. ġanlı ve Güzel (2008)’de Öğretmenlerde fiziksel aktivite düzeyi-yaĢ, cinsiyet ve beden kitle indeksi iliĢkisi üzerine yaptıkları çalıĢmalarında erkek öğretmenlerin fiziksel aktivite düzeylerinin kadın öğretmenlerden daha yüksek olduğunu ve yine 286 öğretmen üzerindeki çalıĢmalarında öğretmenlerin fiziksel aktivitelerinin orta düzeyde olduğunu bildirmektedirler. Yapılan araĢtırmaların birçoğunda erkeklerin kadınlara oranla daha fazla fiziksel aktivite yaptıkları tespit edilmiĢtir. Bizim yaptığımız araĢtırmada da öğretmenlerde fiziksel aktivite düzeyleri incelendiğinde, erkek öğretmenlerin fiziksel aktivite düzeylerinin kadın öğretmenlere göre daha yüksek olduğu görülmektedir. Erkek öğretmenlerin kadın öğretmenlerden daha fazla fiziksel aktivite içerisinde bulunma nedeni olarak iĢ ortamındaki aktif çalıĢmayla birlikte iĢyeri dıĢında da geçirdikleri hareketlilikten kaynaklanabileceği söylenebilir.

Fiziksel hareketsizliğin hastalık sakatlık ve ölüm riskinin artmasına neden olduğu (Özkan ve ark 2013)’ nu yapmıĢ oldukları çalıĢmada bildirmiĢlerdir. Sayın ve Civan’da (2014)’te yaptıkları çalıĢmada fiziksel aktivitenin tüm ölüm nedenleri içerisinde ölüm riskini %33’e kadar azalttığı ile ilgili literatür taraması olduğunu bildirmiĢlerdir. Yapılan birçok bilimsel araĢtırma sonucu bize düzenli ve devamlı yapılan fiziksel aktivitelerin (FA) yaĢamın her alnında pozitif bir etkiye sahip olduğunu bildirmektedir. Fiziksel aktivite (FA)’ler yaĢantımızın tüm evrelerinde fiziksel ve psikolojik sağlığı olumlu yönde etkilemektedir (WHO Technical Report Series 2000). Bütün bunların yanı sıra fiziksel aktivitelerin eğitim baĢarısına, aile ve çevre iliĢkisine, olumlu katkılar sağladığı, ileriki yaĢlarda da sağlıklı bir hayat için faydalı olduğu (Karakaya ve ark 2006) tarafından bildirilmiĢtir.

Guyot ve ark (1981)’da yaptıkları bir araĢtırmada spora katılan erkek bireylerin benlik saygısının spor yapmayan erkeklerden daha fazla olduğu sonucuna ulaĢmıĢlardır. Fiziksel aktiviteye katılımın, benlik saygısına olumlu etkisi ile olduğu ilgili bir çalıĢmada, aktivitenin kiĢinin fiziksel kabiliyetini ve fiziksel uygunluğunu

(34)

25 arttırdığı, bu artıĢın da kiĢinin benlik saygısında pozitif değiĢimlere neden olduğu bildirilmiĢtir (AĢçı 2004).

Erman (2004), sporcu bayan ve erkeklerin benlik saygısı düzeyleri ile ilgili yapmıĢ olduğu çalıĢmasında, spor yapan kadınların benlik saygılarının yükseldiğini spor yapan erkeklerle aralarında benlik saygısı anlamında bir fark olmadığını belirtmektedir. Ankara da yapılan bir diğer çalıĢmada da kız ve erkek öğrencilerde benzer sonuçlar bulunmuĢ, benlik saygısı düzeyleri arasında farklılık olmadığı bildirilmiĢtir (Güngör 1989). ÖzĢaker (2008)’de “12-14 yaĢ çocukların motorsal performans ve benlik saygısı düzeylerinin incelenmesi” adlı çalıĢmasında spor yapan kız ve erkek öğrencilerin benlik saygısı puanlarını spor yapmayan kız ve erkek öğrencilere göre daha yüksek bulmuĢtur.

Aksoy (1992) yaptığı araĢtırmada cinsiyetin benlik saygısı üzerinde bir etken olmadığını bildirmiĢtir. Yine benzer bir çalıĢmada Erman ve ark (2004) bayan ve erkek sporcuların benlik saygısı düzeylerine bakmıĢ cinsiyetin benlik saygısına etkisinin olmadığını bildirmiĢtir.

Öğretmenlerde yapmıĢ olduğumuz bu çalıĢmada benlik saygısı puanlarında cinsiyete göre anlamlı bir fark olmadığı, erkek ve kadın öğretmenlerin benlik saygısı puanlarının benzer olduğu görülmekte, fiziksel aktivitede bulunma konusunda ise erkek öğretmenlerin daha aktif oldukları saptanmıĢtır. Bunun nedenlerinden birinin de kadın öğretmenlerimizin her ne kadar erkek öğretmenler kadar fiziksel aktivite içerisinde bulunmasalar da öğretmenlik mesleği, ev iĢleri ve annelik gibi uğraĢları benlik saygısı puanlarını olumlu yönde etkilemektedir. Nitekim çalıĢmalarında benzer sonuçlar elde eden (Sungur ve Yüksel 2009), (Kardemir ve ark 2010), (Mullis ve Mullis 1992), (Balat ve Akman 2004) birçok araĢtırmacıda bulunmaktadır.

Konuyla ilgili farklı sonuçlar elde eden araĢtırmalarda bulunmaktadır. Bu çalıĢmalardan bir tanesinde, cinsiyetler arası karĢılaĢtırma yapıldığında, kadınlardaki benlik saygısının erkeklere nazaran %15 daha fazla olduğu (Jindal 1982), (Le Comple 1983), (Westeway 1984), araĢtırma bulgularıyla ortaya konulmuĢtur. Çoban ve DemirtaĢ (2011) çalıĢmalarında kadın öğretmenlerin erkek öğretmenlerden öz yeterliliğinin yüksek olduğunu bildirmiĢlerdir. Ayrıca mesleki benlik saygısına

(35)

26 iliĢkin yapılan birçok çalıĢmada kadın öğretmen adaylarının erkeklere göre mesleki benlik saygılarının yüksek olduğu bildirilmiĢtir (Demir ve ark 2011).

Farklı bir çalıĢmada yüzme sporu ile ilgilenen kadın ve erkeklerde yapılan bir araĢtırmada kadınlarda erkeklere göre benlik saygısı puanlarının daha düĢük, depresyon ve kaygı puanları düzeyinin ise daha yüksek olduğunu (Karakaya ve ark 2006) belirtmiĢlerdir. Avison ve Mc Alpine (1992)’ nın araĢtırma sonucunda da erkek bireylerin kadın bireylere göre daha yüksek benlik saygısına sahip olduklarını bildirmektedirler.

Cauley (1991), Burton (2000), araĢtırmasında inaktivite ve yaĢ arasında pozitif bir iliĢki olduğunu göstermektedir. Jret (2015)’te yayınlanan bir makalede araĢtırmaya katılan kadın ve erkeklerin yaĢ gurupları ve benlik saygıları arasında anlamlı farklılıkların bulunduğu tespit edilmiĢtir. AraĢtırmada 21-23 yaĢ aralığında bulunan öğrenciler en düĢük benlik saygısına sahip gurup olarak bulunmuĢken, 27 yaĢ ve üzeri olan öğrenci gurubu ise en yüksek benlik saygısına sahip gurup olarak bulunmuĢtur. Karademir ve ark (2010)’da yaĢ ile benlik saygısı arasında anlamlı bir iliĢki olduğunu bulmuĢlardır. Diğer bir araĢtırmacı olan Mullis (1992)’de katılan kiĢilerin yaĢ gurubuna göre benlik saygılarını incelediğinde insandaki benlik saygısının yaĢla birlikte geliĢtiği sonucunu elde etmiĢtir. Benlik saygısının yaĢ ile birlikte geliĢimini arttırmasının nedeni insanın her geçen sene hayat tecrübesinin biraz daha artmasıyla ilgili olabileceği söylenebilir. Özkan (1987) yılında yaptığı “Benlik Saygısını Etkileyen Etmenler” isimli çalıĢmasında yaĢ ile benlik saygısı arasında bir iliĢki olmadığını sonucuna varmıĢtır. ÇalıĢmamızda öğretmenlerin fiziksel aktivite düzeyleri ve benlik saygısı puanları yaĢa göre karĢılaĢtırıldığında, benlik saygısı puanlarında yaĢa göre anlamlı farklılıkların olmadığı tespit edilmiĢtir. AraĢtırmamızda katılımcıların yaĢına göre benlik saygısı puanlarında anlamlı bir farklılığın olmamasında da yine çalıĢmamızda bize destek olan kiĢilerin eğitim düzeyi yüksek olan öğretmenlerden oluĢuyor olmasının büyük etkisi olduğunu söyleyebiliriz.

ÇalıĢmamızda öğretmenlerin yaptıkları fiziksel aktivitelere bakıldığında, fiziksel aktivitelere katılımın ilkokul öğretmenlerinde düĢük, ortaokul öğretmenlerinde orta seviyede, lise öğretmenlerinde ise yüksek olduğu görülmüĢtür. Ġlkokul öğretmenlerinin fiziksel aktivite düzeylerinin ortaokul ve lise öğretmenlerine

Şekil

Çizelge  3.1  araĢtırmaya  katılan  kadın  öğretmenlerin  yaĢ  ortalaması  37,51±6,89  yıl,  erkeklerin  42,59±7,67  yıl,  kadın  öğretmenlerin  boy  ortalaması  163,86±5,60  cm,  erkek  öğretmenlerin  174,67±6,68  cm,  kadın  öğretmenlerde  vücut  ağırlığ
Çizelge 3.4. Öğretmenlerin benlik saygısı puanları (X±SS).
Çizelge  3.7.  Öğretmenlerin  fiziksel  aktivite  düzeylerinin  ve  benlik  saygısı  puanlarının branĢa göre karĢılaĢtırması (X±SS)
Çizelge  3.9.  Öğretmenlerin  fiziksel  aktivite  düzeyleri  ile  benlik  saygısı  arasındaki iliĢkiyi gösteren korelasyon katsayıları

Referanslar

Benzer Belgeler

Vural ve diğerleri (2010) tarafından masa başı çalışanlar üzerine yapılan araştırmada fiziksel aktivite düzeylerine göre yaşam kalitesi skorları

Özet : 2012-2014 Yılları arasındaki TUİK verileri kullanılarak hazırlanan bu çalışma, sanayi ve konutlarda kullanılan doğalgaz ile elektrik tüketiminin istatistiksel

Sağlıklı kadınlarda 16 haftalık aerobik egzersiz programının omurga uygunluğuna etkileri Derya Özer Kaya, Şeyda Toprak

Ancak kronik hastalığı olan yaşlılarda; fiziksel aktivitenin tipi, süresi ve yoğunluğu, hastalığın düzeyine ve kişisel özelliğe bağlı olarak değişebilir..

Bedensel engelli bir bireyin aktiviteleri, sahip olduğu engele bağlı olarak kısıtlanmakta, mimari engeller, egzersiz, fiziksel aktivite ve spor konusun- daki bilgi eksikliği

Bakanlığımızca bedensel, zihinsel ve ruhsal sağlık için fiziksel aktivi- tenin önemi konusunda toplumun bilgi düzeyinin arttırılması ve bireylere düzenli fiziksel

Dayanıklılık, herhangi bir fiziksel aktivitenin daha uzun süre, yorulmadan yapılabilmesidir. •

– haftada en az 3 defa yüksek şiddette aktiviteler – haftada en az 3 defa kuvvet aktiviteleri.