• Sonuç bulunamadı

Armut psillidi [Cacopyslla pyri L.(Hemiptera: Psyllidae)]'ne karşı farklı dalga boylarındaki sarı yapışkan tuzakların çekim etkinliğinin araştırılması / Investigation of shooting efficiency of yellow sticky traps in different wavelengths against pear psy

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Armut psillidi [Cacopyslla pyri L.(Hemiptera: Psyllidae)]'ne karşı farklı dalga boylarındaki sarı yapışkan tuzakların çekim etkinliğinin araştırılması / Investigation of shooting efficiency of yellow sticky traps in different wavelengths against pear psy"

Copied!
136
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ARMUT PSİLLİDİ [Cacopsylla pyri L. (HEMIPTERA: PSYLLIDAE)]’NE KARŞI FARKLI

DALGA BOYLARINDAKİ

SARI YAPIŞKAN TUZAKLARIN ÇEKİM ETKİNLİĞİNİN ARAŞTIRILMASI

Akif Emre KAVAK

Yüksek Lisans Tezi Biyomühendislik Anabilim Dalı Danışman: Doç. Dr. İnanç ÖZGEN

(2)

T.C

FIRAT ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

ARMUT PSİLLİDİ [Cacopsylla pyri L. (HEMIPTERA: PSYLLIDAE)]’NE KARŞI FARKLI DALGA BOYLARINDAKİ SARI YAPIŞKAN TUZAKLARIN ÇEKİM

ETKİNLİĞİNİN ARAŞTIRILMASI

YÜKSEK LİSANS TEZİ Akif Emre KAVAK

161132104

Tezin Enstitüye Verildiği Tarih : 2 Temmuz 2018 Tezin Savunulduğu Tarih : 17 Temmuz 2018

TEMMUZ-2018

Tez Danışmanı : Doç. Dr. İnanç ÖZGEN (F.Ü)

Diğer Jüri Üyeleri : Prof. Dr. Muhammet Şaban TANYILDIZI (F.Ü) Dr. Öğr. Üyesi Mehmet KEÇECİ (İ.Ü)

(3)

II ÖNSÖZ

Yüksek lisans eğitimim boyunca benimle hep yakından ilgilenen, bu değerli konuyu tez çalışması olarak bana veren, tez çalışmam boyunca benden değerli bilgilerini ve yardımlarını hiç esirgemeyen, birlikte çalışmaktan dolayı onur ve mutluluk duyduğum danışman hocam, Sayın Doç.Dr. İnanç ÖZGEN’e en içten şekilde teşekkürlerimi sunarım.İstatistiki analizleri yapmamda bana yardımcı olan Arş.Gör.Yunus GÜRAL hocama, çalışılan zararlı türünün teşhisini yapan Dr. David Ouvrard’ave tez çalışmamda emeği geçen herkese teşekkür ederim.

Maddi ve manevi olarak her zaman yanımda olan, tez çalışmam boyunca desteklerini bir an olsun esirgemeyen aileme ve tüm sevdiklerime en samimi duygularımla teşekkür eder, şükranlarımı sunarım.

Bu tez konusu Fırat Üniversitesi Bilimsel Araştırmlar Birimi (FÜBAP) tarafından M.F. 17.56 numaralı proje olarak desteklenmiştir.

Akif Emre KAVAK ELAZIĞ-2018

(4)

III İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ…. ……….. II İÇİNDEKİLER ……….III ÖZET ………..….V SUMMARY ………...VI TABLOLARLİSTESİ ………...……….VII ŞEKİLLER LİSTESİ ………...……….VIII EKLER LİSTESİ ………...………...…………....IX SEMBOLLERLİSTESİ ………...XI

1.GİRİŞ ………...1

1.1.Biyoteknik Mücadele ve Sarı Yapışkan Tuzaklar ………...…...4

1.2. Cacopsylla pyri (L)’nin Sistematikteki Yeri………....7

1.3. Cacopsylla pyri (L)’nin Morfolojik ve Biyolojik Özellikleri……….………...8

1.3.1. Ergin………8

1.3.2.Yumurta .……….…..10

1.3.3. Nimf………...11

1.4. Cacopsylla pyri (L)’nin Zararı ve Ekonomi Önemi………..12

1.5. Cacopsylla pyri (L)’ninMücadelesi………...…14

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR………....16

3. MATERYAL ve METOT……….24

3.1. Materyal………...24

3.2.Metot………..……....27

3.2.1. Düşük Popülasyon Çalışması…...27

3.2.2. Orta Popülasyon Çalışması………...27

3.2.3. Yüksek Popülasyon Çalışması………....28

4. BULGULAR ve TARTIŞMA………..29

4.1. Düşük Popülasyon Çalışması………...29

4.1.1.Cacopsylla pyri’nin Çekim Etkinliğini Araştırılması………..…...29

4.1.2.Doğal Düşmanların Çekim Etkinliğini Araştırılması………...…………...33

4.2. Orta Popülasyon Çalışması………...34 SayfaNo

(5)

IV

4.2.1.Cacopsylla pyri’nin Çekim Etkinliğini Araştırılması………..……...34

4.2.2.Doğal Düşmanların Çekim Etkinliğini Araştırılması ………..37

4.3.Yüksek Popülasyon Çalışması………...38

4.3.1.Cacopsylla pyri’nin Çekim Etkinliğini Araştırılması………...38

4.3.2.Doğal Düşmanların Çekim Etkinliğini Araştırılması………...…...……...41

5.SONUÇLAR………...44

KAYNAKLAR………...…...47

EKLER ………..54

(6)

V ÖZET

Armut ülkemizde yetiştiriciliği yapılan yumuşak çekirdekli meyveler içerisinde üretim miktarı açısından elmadan sonra ikinci sırada gelmektedir. Ülkemiz açısından önemli bir ihraç ürünü ve birçok ailenin geçim kaynağı olan armudun üretimi yıllar içerisinde giderek artmış ve 2017 yılı sonu itibariyle 500 bin tonu aşmıştır. Ekonomik anlamda ülkemiz açısından önemli olan armudun en önemli sorunu bu meyvenin en önemli zararlısı konumunda olan Cacopyslla pyri (L.) (Hemiptera:Psyllidae)’dir.

Armut bahçelerinde özellikle geniş spektrumlu ilaçlarla yapılan yoğun ilaçlamalar, zararlının bu ilaçlara karşı dayanıklılık geliştirmesine ve doğal düşmanların yok olmasına neden olmaktadır. Ayrıca ülkedeki iklim şartlarının C. pyri’nin gelişmesi için uygun olması sorunun çözümünü daha da güçleştirmektedir. Bu sebeplerden dolayı armut psillidi C. pyri’ ye karşı sarı renkli yapışkan tuzakların kullanımı alternatif bir mücadele yöntemi olarak ön plana çıkmaktadır. Bu çalışmada da armut bahçelerinde zararlara neden olan C. pyri’ nin etkinliğini azaltmak için biyoteknik mücadele yöntemlerinden olan sarı yapışkan tuzaklar kullanılmıştır.

Çalışmalar Elazığ Merkez ve Elazığ Örençay köyünde bulunan zararlıyla bulaşık 2 adet 1-3 dönümlük armut bahçesinde gerçekleştirilmiş olup zararlının düşük, orta ve yüksek popülasyon dönemleri belirlenerek 3 farklı dönemde yapılmıştır. Çalışmalarda 1, 2, 3, 4, 7, 10 ve 14. günlerde tuzaklara yakalanan C. pyri bireylerinin sayımları yapılmıştır. Sayımlar neticesinde sarı rengin hangi tonunun C. pyri bireylerini en çok çektiği, tuzaklar arasında anlamlı bir fark olup olmadığı Kruskal Wallis ve Mann-Whitney U testleri ile belirlenmiştir.Ayrıca 14.gün sonunda tuzaklara yakalanan doğal düşmanlar tespit edilmiş ve hangi renk tonunun daha fazla doğal düşman çektiği sütun grafikler yardımıyla ortaya koyulmuştur.

Çalışmalar neticesinde 1023 tuzak koduna sahip sarı renk tonunun zararlı bireylerini en fazla doğal düşmanları ise en az çektiği tespit edilmiştir.Bu renk tonunun armut bahçelerinde C. pyri bireylerini etkin olarak çektiği ve zararlarını önlemek amacıyla üreticiler tarafından farklı sayılarda asılarak yapılacak çalışmalar neticesinde olumlu sonuçlar alınabileceği düşünülmektedir.

(7)

VI SUMMARY

Investigation of Shooting Efficiency of Yellow Sticky Traps in Different WavelengthsAgainst Pear Psyllid [Cacopyslla pyri L. (Hemiptera: Psyllidae)]

Pear is in second place after apple in terms of the production amount in soft-core fruit grown in our country. In terms of our country, pear production as an important export product and a source of livelihood for many families has increased gradually over the years and by the end of 2017 has exceeded 500 thousand tons. The most important problem of pear which is important for our country in terms of our economy is Cacopyslla pyri (L.) (Hemiptera: Psyllidae) which is the most important pest of this fruit.

The intensive spraying of pear orchards, especially with broad spectrum drugs, causes the damage to develop resistance to these drugs and the destruction of natural enemies. Moreover, it is even more difficult to solve the problem that the climate conditions in the country are suitable for the development of C. pyri. For these reasons,the use of yellow sticky traps against the pear psyllid C. pyri is an alternative method of management. In this study, which are biotechnical management methodsyellow stickytraps, were used to reduce the activity of C. pyri causing damage to pear orchards.

The studies were carried out in 2 different 1-3 acres of pear orchards in Elazığ Center and Elazığ Örençay villagesthe harmful low, medium and high population periods were determined and carried out in 3 different periods. In the studies, C. pyri individuals caught in traps on 1, 2, 3, 4, 7, 10 and 14 days were counted. As a result of the counts, it was determined by Kruskal Wallis and Mann-Whitney U tests whether there is a significant difference between traps, which color attracts most C. pyri individuals. In addition, at the end of the 14th day, natural enemies caught in the traps were identified and the color graphics helped to determine which color tones attracted more natural enemies.

It has been determined that the most harmful individuals of the yellow color tone with a trap code of 1023 are the least natural enemies. It is considered that this color tone effectively attracts C. pyri individuals in the pear orchards and positive results can be obtained as a result of the work to be done by the producers in different numbers in order to prevent their harm.

(8)

VII

TABLOLAR LİSTESİ

Sayfa No

(9)

VIII

ŞEKİLLER LİSTESİ

Sayfa No

Şekil 1.1.Biyoteknik Mücadelede Kullanılan Sarı Yapışkan Tuzaklar………... 5 Şekil 1.2.Cacopsylla pyri (L)’nin Yazlık Form Ergini………...8 Şekil 1.3.Cacopsylla pyri (L)’nin Kışlık Form Ergini……….……...9 Şekil 1.4.Cacopsylla pyri (L)’nin Yaprak Üzerine Bıraktığı Yumurtalar …………..…...10 Şekil 1.5.Cacopsylla pyri(L)’nin Yaprak Üzerinde 5.Nimf Dönemi……….11 Şekil 1.6.Cacopsylla pyri (L)’nin Armut Meyvesinde Meydana

Getirdiği Zararlar…………...13 Şekil 1.7.C.pyri’nin Doğal Düşmanlarından Oenopia conglobata ve

Anthocoris nemoralis………15

Şekil 3.1.Çalışmaların Yürütldüğü Elazığ Örençay Köyünde bulunan Armut

BahçesininGörüntüsü………...…………24 Şekil 3.2.Çalışmalarda Kullanılan Farklı Dalga Boylarındaki Sarı

(10)

IX

EKLER LİSTESİ

Sayfa No

Ek A. Düşük Popülasyon Çalışmasına Ait Sonuçlar……….54

Ek A.1. Düşük Popülasyon Çalışmasına Ait Kruskal Wallis İstatistik Analizi………….54

Ek A.1.1. 1. Tuzak Ön Yüz Mann-Whitney U Testi……….54

Ek A.1.2. 2. Tuzak Ön Yüz Mann-Whitney U Testi………...54

Ek A.1.3. 3. Tuzak Ön Yüz Mann-Whitney U Testi………...55

Ek A.1.4. 4. Tuzak Ön Yüz Mann-Whitney U Testi……….55

Ek A.1.5. 5. Tuzak Ön Yüz Mann-Whitney U Testi………...55

Ek A.1.6. 1. Tuzak Arka Yüz Mann-Whitney U Testi………..56

Ek A.1.7. 2. Tuzak Arka Yüz Mann-Whitney U Testi………..56

Ek A.1.8. 3. Tuzak Arka Yüz Mann-Whitney U Testi………..56

Ek A.1.9. 4. Tuzak Arka Yüz Mann-Whitney U Testi………..57

Ek A.1.10. 5. Tuzak Arka Yüz Mann-Whitney U Testi………57

Ek A.2. Düşük Popülasyon Çalışmasında Günlük Olarak Yakalanan C.pyri Birey Sayıları………58

Ek A.3. Düşük Popülasyon Çalışmasında Günlük Olarak Yakalanan Doğal Düşmanların Sayıları……….63

Ek B. Orta Popülasyon Çalışmasına Ait Sonuçlar……….….77

Ek B.1. Orta Popülasyon Çalışmasına Ait Kruskal Wallis İstatistik Analizi………….…77

Ek B.1.1. 1. Tuzak Ön Yüz Mann-Whitney U Testi………..78

Ek B.1.2. 2. Tuzak Ön Yüz Mann-Whitney U Testi………...78

Ek B.1.3. 3. Tuzak Ön Yüz Mann-Whitney U Testi………...78

Ek B.1.4. 4. Tuzak Ön Yüz Mann-Whitney U Testi……….79

Ek B.1.5. 5. Tuzak Ön Yüz Mann-Whitney U Testi………...79

Ek B.1.6. 1. Tuzak Arka Yüz Mann-Whitney U Testi………...79

Ek B.1.7. 2. Tuzak Arka Yüz Mann-Whitney U Testi………...79

(11)

X

Ek A.1.9. 4. Tuzak Arka Yüz Mann-Whitney U Testi………..80

Ek A.1.10. 5. Tuzak Arka Yüz Mann-Whitney U Testi……….80

Ek B.2. OrtaPopülasyon Çalışmasında Günlük Olarak Yakalanan C.pyri Birey Sayıları………....81

Ek B.3. Orta Popülasyon Çalışmasında Günlük Olarak Yakalanan Doğal Düşmanların Sayıları………86

Ek C. Yüksek Popülasyon Çalışmasına Ait Sonuçlar…………...……….…...100

Ek C.1. Yüksek Popülasyon Çalışmasına Ait Kruskal Wallis İstatistik Analizi………...100

Ek C.1.1. 1. Tuzak Ön Yüz Mann-Whitney U Testi………....101

Ek C.1.2. 2. Tuzak Ön Yüz Mann-Whitney U Testi………....101

Ek C.1.3. 3. Tuzak Ön Yüz Mann-Whitney U Testi………....101

Ek C.1.4. 4. Tuzak Ön Yüz Mann-Whitney U Testi………102

Ek C.1.5. 5. Tuzak Ön Yüz Mann-Whitney U Testi………....102

Ek C.1.6. 1. Tuzak Arka Yüz Mann-Whitney U Testi……….102

Ek C.1.7. 2. Tuzak Arka Yüz Mann-Whitney U Testi……….103

Ek C.1.8. 3. Tuzak Arka Yüz Mann-Whitney U Testi……….103

Ek C.1.9. 4. Tuzak Arka Yüz Mann-Whitney U Testi……….103

Ek C.1.10. 5. Tuzak Arka Yüz Mann-Whitney U Testi………...104

Ek C.2. Yüksek Popülasyon Çalışmasında Günlük Olarak Yakalanan C.pyri Birey Sayıları………..105

Ek C.3. Yüksek Popülasyon Çalışmasında Günlük Olarak Yakalanan Doğal Düşmanların Sayıları……….…110

(12)

XI

SEMBOLLER LİSTESİ

EZY : Entegre Zararlı Yönetimi IPM : Integrated Pest Management SYT : Sarı Yapışkan Tuzak

cm : Santimetre mm : Milimetre nm : Nanometre

(13)

1. GİRİŞ

Armut ülkemizde yetiştirciliği yapılan yumuşak çekirdekli meyveler içerisinde üretim miktarı açısından elmadan sonra ikinci sırada gelmektedir. Armut, dünyada elma kültürünün yayıldığı hemen her yerde yetiştirilmektedir. Ancak armut elmalara göre sıcağa ve kurağa karşı daha az hassasiyet gösterdiğinden Akdeniz’in sıcak iklimli bölgelerinde de ekonomik olarak yetiştirilebilmektedir (Butar, 2014).

Ülkemiz açısından önemli bir ihraç ürünü ve birçok ailenin geçim kaynağı olan armudun üretimi yıllar içerisinde giderek artmış ve 2017 yılı sonu itibariyle 500 bin tonu aşmıştır. Ülkemizde armut üretimi toplam meyve üretimin yaklaşık % 2.5’ni oluşturmaktadır (Anonim, 2017).

Ancak ülkemiz armut yetiştiriciliği için son derece uygun olduğu halde üretim miktarı istenen düzeyde değildir. Bu durumun başlıca sebepleri hastalıklar, zararlılar ve armut bahçelerinde yapılan yanlış zirai uygulamalardır. Bu sebepler içerisinde armut bahçelerinin ana zararlısı olarak bilinen armut pisillidleri de bulunmaktadır. Armut pisillidlerinin zararlarının çok olmasının belirli nedenleri bulunmaktadır. Bunlar; ülkemiz ikliminin zararlının gelişmesi için elverişli şartlarda olması, armut bahçelerinde aşırı kimyasal uygulaması yapılması sonucunda zararlının insektisit ve diğer ilaçlara karşı dayanıklılık kazanması ve ilaçlama yapılan armut bahçelerinde uygulama dozunun fazla olması nedeniyle zararlıyı baskı altında tutması muhtemel olan predatör ve parazitoitlerinin azaltılması veya yok edilmesidir.

Armut psillidleri ağaçların sürgünlerinde ve yapraklarında bitki özsuyunu emerek önemli zararlar oluşturmaktadırlar. Armut psillidleri, popülasyonlarının yoğun olduğu durumlarda armut bahçelerinde ciddi zararlar meydana getirmektedir.Armut ağaçlarının yapraklarının kurumasına ve dökülmesine, meyvelerin şeklinin bozulmasına ve küçük kalmasına sebep olmaktadırlar. Zararlının sebep olduğu bu durumlar önemli ekonomik kayıplara neden olmaktadır. Kaliteli ürün oluşamadığı için armutların pazar değeri düşmekte ve üreticiler sıkıntı yaşamaktadırlar. Ayrıca zarar görmüş meyvelerden dolayı ülkeler bu ürünleri ihraç etmekte zorlanmaktadır. Bu nedenlerle armut psillidlerinin zararlarının minimum seviyeye indirilmesi için çalışmaların yapılması çok önemli ve gerekli görünmektedir.

(14)

2

Armutlarda zararlı olan yaklaşık 20 çeşit armut psillid türü bulunmasına rağmen, ekonomik olarak önemli ölçüde zarar yapan ve ülkemizde en yaygın olarak bulunan tür

Cacopsylla pyri (Linnaeus) (Hemiptera: Psyllidae)’dir. Bu türün dışında yaygın bulunan

armut psillidleri; Cacopsylla pyricola (Förster), Cacopsylla bidens (Sulc), Cacopsylla

pyrisuga (Förster) ve Cacopsylla notata (Flor)’dır (Ludvikova vd.,2011). Armut psillidleri

yıl içinde birden fazla döl (multivoltin) vermektedir. Ayrıca bu türlerin biyolojisi ve zarar şekilleri birbirine benzemektedir (Hodkınson, 1984). Bu türler özellikle armut, elma ve sert çekirdekli meyve bahçelerinde ekonomik anlamda ciddi zararlara sebep olmaktadır (Burckhardt ve Ouvrard, 2012).

C. pyri ülkemiz armut yetiştiriciliğinde 1980’li yılların başından itibaren sorun

olmaya başlamış ve ilerleyen yıllarda da armut bahçelerinde meydana getirdiği zararlar artarak devam etmiştir. Dünyada ve ülkemizde armut psillidlerinin zararlarının önlenmesi ve popülasyonlarının ekonomik zarar eşiğinin altında tutulmasında kimyasal mücadelenin tek başına yeterli olmadığı anlaşılmış ve diğer mücadele yöntemleriyle de zaralılarla savaş yapılmıştır. Bu yöntemler içerisinde yer alan biyoteknik mücadele insan ve çevre sağlığı açısından oldukça güvenli ve türe özel oluşuyla önem arz etmektedir.

Zararlılar ile mücadelede kullanılan önemli yöntemlerden biri olan biyoteknik mücadele zararlıların, direk olarak öldürülmesi yerine bazı teknikler kullanılarak normal seyrindeki biyolojik ve fizyolojik davranışlarının engellenerek kontrol altına alınması ve bu sayede zararların önüne geçilmesi olarak ifade edilebilmektedir. Biyoteknik yöntemler içerisinde en yaygın kullanılan mücadele yöntemlerinden birisi ise tuzaklar olarak görülmektedir. Bitki korumada tuzaklar, zararlıların ışığa, belirli renklere ve besin kokularına yönelimlerinden yararlanılarak geliştirilmiştir. Tuzaklar, zararlı popülasyonlarının yayılışları, yoğunlukları ve göçlerinin izlenmesi, biyolojilerinin incelenmesi ve bunlarla savaş zamanlarının belirlenmesi amacıyla doğrudan veya dolaylı olarakkullanılmaktadır. Tuzaklar entegre zararlı yönetimi (EZY) uygulamalarında da tek başlarına veya diğer mücadele yöntemleriylebirlikte kullanılabilmektedir (Kabashima vd., 2014).

(15)

3

Zararlıların birçoğunun belirli ışık dalga boylarını tercih ettikleri bilinen bir durumdur. Bu davranışı kullanan birçok böcek zararlılarına karşı, izleme araçları ve kontrol stratejileri geliştirmek için bitki koruma alanında çalışan araştırmacılar tarafından sarı yapışkan tuzakların (SYT) kullanımı önerilmektedir. Sarı yapışkan tuzaklarda yakalanan zararlı bireylerinin doğada ilk görülüşleriyle, popülasyonlarının artış ve azalışları izlenebilmektedir. Özellikle biyoteknik mücadele zamanının belirlenmesinde bu bilgiler büyük önem arz etmektedir.

Sarı renkli tuzakların imalatında sarı tonlarına dikkat edilmeden belirli renk tonlarında sarı tuzaklar kullanılmaktadır. Bu tuzakların zararlının doğal düşmanını ne oranda çektiği zararlının popülasyonunu ne oranda azalttığı ile ilgili detaylı çalışmalar mevcut değildir. Ülkemizde Antep fıstıklarında zararlı olan Agonescena pistaciae Burkhard & Lauterer (Antep fıstığı psillası)’ya karşı yapılan bir çalışmada sarı renkli tuzakların farklı tonlarının farklı oranda çekim etkinliğine bağlı olduğu belirlenmiştir (Özgen vd.,2013).

Bu çalışma armut bahçelerinin en önemli zararlısı durumunda olan C. pyri’ye karşı farklı dalga boylarındaki sarı tuzakların çekim etkinliğini belirleme üzerine yürütülmüştür. Çalışmalar Elazığ Merkez ve Elazığ Örençay köyünde bulunan 1-3 dönümlük armut bahçelerinde zararlının düşük, orta ve yüksek popülasyon dönemlerinde gerçekleştirimiştir.

C. pyri zararlısını en fazla doğal düşmanları ise en az çeken sarı renk tonunun belirlenmesi

amaçlanmıştır. Ayrıca zararlının doğal düşmanlarının tuzaklara yakalanma sayıları belirlenmiş ve doğal düşmanlar üzerinde en fazla çekim etkinliğine sahip sarı renk tonları ortaya koyulmuştur. Bu konuda; 2017 yılında ön çalışmalar yapılmış olup çalışma yapılan armut bahçelerindeki türün tespiti Londra British Museum’da Dr. David Ouvrard tarafından yapılmış ve türün C. pyri (Linnaeus) olduğu teyit edilmiştir.

(16)

4

1.1. Biyoteknik Mücadele ve Sarı Yapışkan Tuzaklar

Biyoteknik mücadele hedeflenen zararlı türlerin biyolojisi, fizyolojisi ve davranışları üzerinde etkili olan bazı yapay veya doğal maddeler kullanarak, zararlıların etkinliğini baskılamak amacıyla uygulanan yöntemlerdir. Biyoteknik mücadele, zararlı organizmaların doğal yaşam sürecine bazı teknikler kullanılarak müdahale edilmesi olarakta tanımlanabilmektedir (Layık ve Kısmalı, 1994). Biyoteknik mücadele yönteminde kimyasal ve biyolojik mücadele de olduğu gibi alan veya ürün kaplaması yapılacak şekilde bir uygulama yapılmamaktadır. Dolayısıyla biyoteknik mücadele ile elde edilmiş gıda ürünlerinde pestisit kalıntısı bulunmamaktadır. Biyoteknik mücadele yöntemi, entegre zararlı yönetimi programları içerisinde de çok önemli bir yere sahiptir ve meyve bahçelerinde, seralarda diğer mücadele yöntemleri ile kombine bir şekilde kullanıldığı bilinmektedir.

Zararlılar ile mücadelede tuzaklar çok eski zamanlardan itibaren kullanılmaktadır. Tuzaklar renk, şekil, koku gibi değişik özelliklere sahip ve özel olarak imal edilmiş ürünler olduğundan zararlılarla mücadelede önemli bir biyoteknik mücadele yöntemi olarak görülmektedir. Tuzaklar zararlının ilk çıkış zamanını belirlemek, popülasyon takibini izlemek veya doğrudan mücadele amacıyla kullanılmaktadır. Entegre zararlı yönetimi (IPM: Integrated Pest Management) içerisinde de kimyasal mücadeleye alternatif olarak tuzakların kullanımı önerilmektedir (Anonim, 2013).

Sarı renginin yüksek yansıma miktarları ile birlikte sarı renkli objelerin zararlılara normal değerlerin üzerinde uyarılar yapmakta ve daha fazla çekici özellik sağlamaktadır (Hirota ve Kato, 2001).Birçok zararlı türün ergin ve nimflerinin sarı renk tarafından cezbedildiği ve tuzaklara çekildiği belirlenmiştir. Bu nedenle sarı yapışkan tuzaklar biyoteknik mücadelede yaygın olarak kullanılmaktadır. Sarı yapışkan tuzaklar, onlarca yıldır araştırma konusu olmuş ve çeşitli bitkilerde beyaz sinekler, yaprak bitleri ve mantar galeri sinekleri gibi çeşitli zararlıların faaliyetlerini önlemek için entegre zararlı yönetimi programlarına dahil edilmiştir (Byrne vd., 1986).

(17)

5

1920'lerin başlarında, renkli görsel tuzakların beyaz sinekleri cezbettiği kaydedilmiştir ve bu durum sarı yapışkan tuzakların gelişmesine yol açmıştır (Gillespie ve Quiring, 1992). Yapılan çalışmalarda 520 nm 550 nm arasındaki ışığı yansıtan ve ileten bitkilerin tepesine yerleştirilen sarı tuzakların (Şekil 1.1.), beyaz sinekler ve yaprak pireleri için en etkili mücadele yöntemlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Genel olarak sarı yapışkan tuzaklar doğrudan zararlıları yakalamak amacıyla değil popülasyon durumlarını izlemek ve kontrol etmek amacıyla kullanılmaktadır (Ekbom ve Rumei, 1990).

Şekil 1.1.Biyoteknik Mücadelede Kullanılan Sarı Yapışkan Tuzaklar.

Pek çok türün zararlı olup olmayacağının önceden tahmin edilmesi ve bu türlerle savaşta erken uyarıdabulunabilmenin temelinde sarı yapışkantuzaklardan her geçen gün daha fazla yararlanılmaktadır (Okuda vd.,2015). Ayrıca tuzakları böcek takibi için kullanmanın bir diğer amacı ise bitki hasarına, verim düşüşüne veya ticari hammadde kayıplarına neden olan zararlı yoğunluklarını öngörmektir, böylece yoğunluğa göre zamanında kontrol eylemleri yapılabilmektedir. SYT zararlı bireylerinin nimf ve erginlerini ile onların predatör ve parazitoitlerinin varlığını belirlemek için kullanışlı bir yöntem olarak bilinmektedir. Bu noktada önemli olan durum tuzakların ağaçlara veya btikilere zararlıyı istenilen düzeyde çekebilmek için en kullanışlı şekilde asılması olarak görülmektedir (Moreau ve Isman, 2012).

(18)

6

Sarı yapışkan tuzaklarergin popülasyonlarını tek başına veya biyolojik kontrol ajanları kullanarakve diğer kontrol stratejileriyle kombinasyon halinde kullanıldığında zararlıyı baskılama potansiyeline sahiptir (Pinto-Zevallos ve Vänninen, 2013). Bununla birlikte, sarı yapışkan tuzaklar meyve bahçelerinde ve seralarda en verimli örnekleme tekniklerinden biri olarak düşünülebilmekte ve belirli bir tür ve ürün için en uygun yerleşim alanları belirlendikten sonra karar verme araçları olarak çok faydalı olmaktadır (Qiaovd.,2008).

Sarı yapışkan tuzakların maliyetinin ucuz olması, zararlıya karşı kullanıldığında çiftçinin sağlığını riske etmemesi, levhaların temizlendikten sonra tekrar kullanılabilmeleri ve uygulamasının kolay olması bu mücadele yönteminin avantaj sağladığı noktalar olarak görülmektedir. Ayrıca sarı yapışkan tuzaklar çevre dostu bir biyoteknik mücadele yöntemidir. Herhangi bir zehirli madde içermediklerinden dolayı zararlılarla mücadelede kullanıldıklarında uygulandıkları bahçelerde pestisit kalıntısına sebep olmamaktadır (Tezcan, 2000).

Seralarda da zararlı popülasyonunu azaltmak ve izlemek için sarı yapışkan tuzaklar ile mücadele yöntemi yoğun olarak kullanılmaktadır. Böcek zararlılarını tuzaklarla izleme maliyeti tuzaklardaki sermaye harcamaları değil, yakalanan böcekleri tespit etme ve sayma ile ilişkili olan zaman olarak görünmektedir. Düşük yoğunlukta böcek popülasyonunun bulunduğu durumlarda yapışkan tuzak maliyeti genelde bir problem oluşturmamaktadır (Park vd.,2001).

(19)

7 1.2. Cacopsylla pyri (L.)’nin Sistematikteki Yeri

Cacopsylla pyri (L.) Hemiptera (yarım kanatlılar) takımına bağlı, dünyada ve ülkemizde

armut bahçelerinde ciddi zararlara sebep olan zararlı bir böcektir. C. pyri’nin sistematikteki yeri aşağıdaki gibidir (Ouvrard, 2017).

Alem: Animalia (Hayvanlar)

Şube: Arthropoda (Eklem bacaklılar)

Alt Şube: Hexapoda (Altı bacaklılar)

Sınıf: Insecta (Böcekler)

Takım: Hemiptera (Yarım kanatlılar) (Linnaeus, 1758)

Alt Takım: Sternorrhyncha

Üst Familya: Psylloidea

Familya: Psyllidae (Latreille, 1807)

Cins:Cacopsylla(Ossıannılson, 1970)

(20)

8

1.3. Cacopsylla pyri (L)’nin Morfolojik ve Biyolojik Özellikleri 1.3.1. Ergin

Cacopsylla pyri (L.) erginlerinin iklimsel faktörlere bağlı olarak meydana gelen

vemorfolojik olarak birbirinden farklı olan kışlık ve yazlıkolmak üzere 2 formu bulunmaktadır. Bunlardan ilki Ekim ayından itibaren görülmeye başlayan sonbahar/kış formu C. pyri f. typica’dır. Diğeri ise Nisan ayında görülmeye başlayan daha küçük ve açık renkli ilkbahar/yaz formu C. pyri f.pyrarboris‘dir (Şekil 1.2.). Armut psillidi C.

pyri‘nin yazlık form erginleri kışlık form erginlerinden daha kısadır. Ayrıca dişi bireyler

erkek bireylere göre daha iri yapıda bulunmaktadırlar (Civolani, 2012).

C. pyri’nin yazlık formlarında, vücut rengi açık kahverengi veya sarımsı turuncu

kahverengi tonlardadır. Kışlık formları ise daha koyu renklidir. Ergin dişi ve erkeklerde baş genişçe sarımsı-yeşil renkte alın ise çıkıntılıdır. Ağız parçaları iyi gelişmiş ve stylet ince uzundur. C. pyri erginlerinin antenleri 10 segmentlidir ve sarı-kahverengi bir görünüme sahiptir. Thorax açık kahverengi-yeşilimsi olup birinci ve ikinci thorax segmentlerinin sırt kısmında uzunlamasına koyu renkli lekeler, üçüncü segmentte üçgene benzer koyu renkli bir kısım bulunmaktadır (Er, 2008).

(21)

9

Abdomen açık kahverenkli ve 7 segmentlidir. Yedinci segment diğerlerinden daha büyüktür ve bu segmentte erkek ve dişi üreme organları ile anüs bulunmaktadır. Erkek ve dişi üreme organlarının biçimleri birbirlerinden farklıdır. Erkek üreme organı dört kısımdan dişi üreme organı ise üç kısımdan oluşmaktadır.

Kanatları saydam olup abdomen üzerinde çatı şeklinde katlanmıştır. Yazlık erginlerin ön kanat renkleri kışlık bireylere göre daha açık renktedir. Ön kanat damarları iyi gelişmiş ve belirgin durumdadır. C. pyri erginleri uçabildikleri gibi arka bacaklarının gelişmiş yapısı sayesinde sıçrayabilmektedirler. Kışı ergin olarak ağaçların kabuk çatlakları, yarıkları gibi korunaklı yerlerde geçirmektedirler. Hava koşulları geliştikçe, kış formları (Şekil 1.3) sığınaklarını terk etmekte ve yeni yapraklara veya sürgünlere ulaşmaktadırlar (Horton vd., 1994).

(22)

10 1.3.2. Yumurta

C. pyri yumurtaları, oval bir yapıya sahiptir (Şekil1.4). Yumurtaların ön kısmı sivri,

arka kısmı ise daha geniş ve yuvarlak bir görünümdedir. Yumurtaların geniş kısmında kısa bir sap bulunmaktadır. Bu sap yumurtaların yaprağa sağlam olarak tutunmasını sağlamakta ve yumurtalar açılıncaya kadar yaprak üzerinde kalmaktadır (Gençer, 1999).

Yumurtalar ilk bırakıldıklarında beyaz-krem renkte, daha sonra soluk sarı ve açılmaya yakın ise sarı-turuncu renge sahip olmaktadır. Yumurtalar geniş kısımdan açılmadan hemen önce 2 kırmızı yanal nokta oluşmaktadır. Yumurtaların uzunluğu yaklaşık olarak 0.3 mm genişliği ise 0.1 mm olarak ölçülmüştür. C. pyri yumurtalarının açılma süresinde sıcaklık doğrudan olarak önemli bir rol oynamaktadır. C. pyri’lerin yumurta evresi süresi yaklaşık olarak 6-28 gün arasında değişmektedir (Montanari vd., 2015).

(23)

11 1.3.3. Nimf

C. pyri bireyleri ergin oluncaya kadar 5 nimf dönemi geçirmektedir. C. pyri

nimfleri yumurta kabuğunu parçaladıktan sonra birkaç dakika içerisinde arka bacaklarını kullanarak yumurtadan çıkmaktadırlar. Nimfler yumurtadan ilk çıktıkları zaman soluk sarı renktedirler. Bireyler büyüdükçe renk farklılaşmalarımeydana gelmektedir.

Nimflerin gelişimi sıcaklıkla ilişkili olup, gelişme evreleri ise sıcaklıktan çok etkilenmektedir. Genç nimflerin (1-3.dönem) gelişimi yaklaşık olarak 10-19 gün sürerken yaşlı nimflerin (4-5.dönem) gelişimleri ise yaklaşık olarak 12-18 gün arasında sürmektedir (Kapatos ve Stratopoulou,1999).

İlk 4 dönem nimfler özellikle orta damara yakın olmak üzere yaprağın alt yüzeylerinde ve salgıladıkları tatlımsı bir madde ile kaplı halde bulunmaktadırlar. Bu dönemlerde oldukça az hareket etmekte ve tatlımsı madde damlacığı içinde yaşayabilmektedirler. Beşinci dönem nimfler (Şekil 1.5) ise genellikle tatlımsı madde damlacığını terk etmektedir bu durumun nedeni ise kendilerininde az beslenmesi olarak görülmektedir. Beşinci dönem nimfler çoğunlukla yapraklarda, gelişen sürgünlerde veya yaprak sapları ile taze sulu gövde kısımlarında toplu halde bulunmaktadırlar (White ve Hodkınson, 1985).

(24)

12

1.4. Cacopsylla pyri (L)’ninZararı ve Ekonomik Önemi

Cacopsylla pyri (L.) armut bahçelerinde ciddi zararlara sebep olmaktadır. C. pyri

nimf ve erginleri, armut ağaçlarında doğrudan ve dolaylı olmak üzere iki şekilde zarar vermektedir. Özellikle nimfler tarafından ağaçların çiçek, yaprak ve tomurcuklarının sokulup emilmesi suretiyle önemli derecede zararlara neden olmaktadırlar. Emgi sonunda zarar gören kısımlarda klorofil parçalanması ile renk değişimleri, lekeler meydana gelmektedir. Zamanla bazı organlarda kuruma ve çiçeklerde ise meyve oluşamama meydana gelmektedir. Kurumalar neticesinde çiçek, yaprak ve meyve dökümleri olmaktadır (Durlu vd., 2013)..

Armut psillidleri esas zararlarını dolaylı olarak meydana getirmektedirler. Nimfler beslenirken çok miktarda tatlımsı madde salgılamaktadırlar. Popülasyon fazla olduğu taktirde salgılanan tatlımsı maddeler sıvı halinde yaprak sürgün ve meyvelerin üzerini örtmektedir. Bu kısımlardan aşağılara toprağa akmaktadır. Bu maddeler üzerinde saprofit mantarlar gelişmekte ve tüm ağaç siyahımsı bir görüntüalmaktadır. Oluşan bu duruma fumajin veya karaballık adı verilmektedir (Seemüller ve Schneıder, 2004, Salviantini vd., 2008). Fumajin oluşumu ağacın fotosentez kapasitesini azaltmaktadır. Böylece ağaçlarda yapraklar vaktinden önce dökülmekte, tomurcuklar açılamamakta vebulaşık meyveler pazar değerini kaybetmektedir (Horton, 1999).

Nimflerin aksine C. pyri erginlerinin “Pear decline” olarak bilinen önemli bir armut hastalığının etmeni olan mycoplasmayı da taşıdığı bilinmektedir. Pear decline hastalığı meyvelerin şekil bozukluğuna ve ağaçların güç kaybetmesine neden olmaktadır. C. pyri erginleri bu hastalığın yayılmasından sorumlu olan ana vektör olarak kabul edilmektedir (Carraro vd., 1998, Davies vd., 1998).

Bir bölgede yüksek oranda C. pyri popülasyonunun olması bitki büyümesinin azalmasına, yapısının bozulmasına, renk değişikliğine ve hatta ölmesine neden olmaktadır (Souliotis ve Moschos,2008). Psyllidlerin çoğu türünde olduğu gibi C. pyri’de de en zararlı dönem olarak nimf dönemleri gösterilmektedir. Nimf dönemindeki C. pyri’ler konukçudan uzaklaştırılırsa, hastalığın ilerlemesinde duraksama görülmektedir.

(25)

13

Yüksek C. pyri yoğunluklarında zararlının nimfleri, beslendikleri sırada yaprak dokusuna salgıladıkları toksik maddeler nedeniyle Psylla şoku olarak adlandırılan bir zarara sebep olmaktadırlar. Bu zarar yaprakların yanması ve kararması (Şekil 1.6) şeklinde olmaktadır (Blomquist ve Kirkpatrick 2002).

C. pyri zararlarının fazla olması nedeniyle ekonomik önemleri de o ölçüde büyük

olmaktadır. Armut bahçelerinde direkt veya dolaylı olarak verdikleri zarar sebebiyle armut ürünlerin pazar değerini düşürmektedirler. Kaliteli ürün oluşamadığı için ekonomik kayıplar meydana gelmektedir ve üreticiler sıkıntı yaşamaktadırlar. Ayrıca zarar görmüş armut meyvelerinden dolayı ülkeler bu ürünleri ihraç etmekte zorlanmaktadır ve bu durum ülkelerin ekonomisinde olumsuz bir tabloya neden olmaktadır. Ülkemizde de armut üretim verimi istenilen düzeyde değildir. Söz konusu tüm nedenlerden dolayı C. pyri zararlarının en az düzeye indirilmesi ve C. pyri ile mücadele konusunda çalışmaların artarak devam ettirilmesi gerekmektedir.

Şekil 1.6.Cacopsylla pyri (L)’nin Armut Meyvelerinde Meydana Getirdiği Zararlar (A.E. Kavak, 2018).

(26)

14 1.5. Cacopsylla pyri (L)’ninMücadelesi

Cacopsylla pyri (L.)’nin mücadelesinde kültürel, kimyasal, biyolojik, biyoteknik

mücadele olmak üzere çeşitli yöntemler kullanılmaktadır.Tüm bu yöntemlerinde birlikte ve daha sağlıklı bir şekilde uygulandığı mücadele yöntemine ise entegre zararlı yönetimi (EZY veya IPM) adı verilmektedir.Entegre zararlı yönetimi zararlılar ile mücadelede, onları iyi tanımak, biyolojik dönemleri ve davranışları hakkında bilgi sahibi olmak, zarar oluşmadan alınacak basit tedbirler ile çok daha pratik, çok daha ekonomik ve çevreye daha az zarar verilerek yapılabilmektedir (Özgen ve Yardım, 2005).Entegre zararlı yönetimi içerisinde bitki büyümesini azaltma, yanlış budama ve kimyasal gübreler kullanarak aşırı uyarılmayı önleme de yer almaktadır.Çünkü bu durumlar armut bahçelerinde C.pyri popülasyonunun artış göstermesine ve armut bahçelerinde daha fazla zararların meydana gelmesine zemin hazırlayabilme olanağına sahiptir.

C. pyri’nin mücadelesinde bu yöntemlerden hepsi kullanılmaktadır. Ancak

biyolojik ve biyoteknik mücadele yöntemleri çevreye zarar vermeyen, bitkilerde pestisit kalıntısına sebep olmayan ve uygulayan kişiler için herhangi bir sağlık problemi oluşturmayan uygulama avantajları sayesinde ön plana çıkmaktadır. Bu yöntemlerin dezavantajları ise bilgi birikimi gerektirmesi ve diğer yöntemlere göre uzun vadede sonuç alınması olarak görünmektedir. Kimyasal mücadele uygulamasının çevreye zarar vermesi ve uygulandığı zaman zararlı bireylerinin kimyasal maddeye karşı direnç kazanması bu yöntemin dezavantajı olmaktadır. Ayrıca bitkilerde kalıntıya sebep olarak bitkininde biyolojisini tahrip etmektedirler. C. pyri yumurta ve nimflerinin pestisitler kullanılarak mücadelesi yapılırken pestisit seçimine dikkat edilmeli ve bu pestisitlerin sınırlı bir şekilde kullanılmaları gerekmektedir. Çünkü yoğun pestisit kullanımı zararlının doğal düşmanları üzerinde olumsuz etkiler yaratmaktadır (Nin vd., 2015). C. pyri mücadelesinde kaolin, yağlı bileşikler, görsel tuzaklar gibi alternatif yöntemlerde kullanılmaktadır. Parçacık film teknolojileri ise, farklı meyveler üzerinde olumlu etkiler gösterdiğinden, zararlıların aktivitelerini azalttığından ve kimyasal mücadeleye göre çevre dostu olduğundan dolayı bitkileri zararlılara karşı korumada önemli bir yöntem olarak görülmektedir (Daniel vd., 2005, Sharma vd., 2015).

(27)

15

Cacopsylla pyri’nin biyolojik mücadelesinde doğal düşmanlar armut bahçesine

salınarak gerçekleştirilir. Anthocoridler dünya genelinde armut psillidlerinin en önemli doğal düşmaları olarak bilinmektedirler (Shaltiel vd., 2004). C. pyri’nin en önemli doğal düşman ise Anthocoris nemoralis (Fabr.) olarak görülmektedir. A. nemoralis 5 nimf dönemi geçirmekte ve C. pyri’nin hem yumurta hemde nimfleriyle beslenmektedir. A

.nemoralis erginleri çok hareketli olduklarından nispeten daha yavaş hareket eden C.pyri

nimflerini yakalar ve hortumunu abdomen içinden batırarak nimfin içini emerek boşaltmaktadır. Yine aynı şekilde C. pyri yumurtalarınında içini bu şekilde boşaltarak beslenmektedirler. Yapılan çalışmalar bir A. nemoralis doğal düşmanının ergin ömrü boyunca yaklaşık olarak 300 C. pyri nimfi tükettiğini ortaya koymaktadır (Civolani, 2012).

Anthocoris nemoralis doğal düşmanının yanı sıra Coccinellidae familyasına bağlı Oenopia conglobata (L.), Adalia bipunctata (L.) larvalarınında C. pyri yumurtalarıyla

beslendikleri saptanmıştır (Şekil 1.7). C. pyri’nin diğer önemli doğal düşmanları Chrysopidae ve Syrphidae familyalarına ait bireyler olarak görülmektedir (Civolani ve Pasqualini, 2003, Souliotis ve Moschos, 2008).

Şekil 1.7. C.pyri’nin doğal düşmanlarından Oenopia conglobata (solda) ve

(28)

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR

Frankenhuyzen ve Freriks (1972), Hollanda’da armut bahçelerinin ana zararlısı olan

C. pyri ile ilgili yaptıkları çalışmada, kışlayan dişilerin Şubat ayında yumurta bırakmaya

başladıklarını, iklim koşullarına bağlı olarak, Aralık ayı sonuna kadar nimflerin gelişmelerinin devam ettiğini ve 1967 yılında 31 Ocak’ta 7°C ve üzerindeki sıcaklıklarda ilk yumurtaların tespit edildiğini belirtmektedirler. Çalışmaları neticesinde Mayıs ayının başlangıcından itibaren havaların ısınmasıyla özellikle 2.ve 3. dönem nimflerin, diğer dönemlere göre daha kısa bir sürede gelişme gösterdiğini ifade etmektedirler.

Nguyen (1985), C. pyri ile ilgili Fransa’ da yaptığı araştırmada, zararlının kışlık ve yazlık formlarını incelediğini bildirmektedir. Kışlık formun Ekim ayından sonra görüldüğünü, yazlık formun ise Haziran-Ağustos aylarında görüldüğünü ve yazlık formların cinsel olgunluğa 3-6 günde, kışlık formların ise birkaç ay içerisinde ulaştıklarını belirtmektedir.

Burckhardt ve Hodkinson (1986), Avrupa, Kuzey Amerika ve Asya’ da Psyllidae türlerinin armutta zararlı en önemli türler arasında olduğunu ifade etmektedirler. Çalışmalarında Batı Palearktik Bölgede armutlarda zararlara sebep olan Psylidae türlerinin taksonomisini inceleyip, ergin ve nimflerin teşhis anahtarlarını verdiklerini bildirmektedirler. Araştırmaları sonucunda Cacopsylla cinsine ait 7 türün bulunduğunu bunların; C. pyri, C. pyricola, C. pyrisuga, C. notate (Flor), C. bidens (Sul), C. permixta (Förster) ve C. fera (Baeva) olduğunu bildirmektedirler.

Franco (1989), İspanya’nın Lerida bölgesinde C. pyri’nin biyolojisi, predatörleri ve mücadelesi ile ilgili yaptığı çalışmada zararlının Mart–Eylül ayları arasında 6 döl verdiğini belirterek, zararlının salgılamış olduğu tatlı madde miktarının özellikle 3. nimf döneminde en fazla artış gösterdiğini vurgulamaktadırlar. Ayrıca C. pyri zararlısına karşı en önemli predatör olarak Anthocoris sp.’yi saptadığını bildirmektedir.

Nicoli ve ark. (1989), İtalya’da 3 farklı armut bahçesinde değişik kimyasalları kullanarak av C. pyri ve avcı A. nemoralis arasındaki ilişkiyi incelediklerini, diflubenzuron ve B.thuringiensis subsp. kurstaki ile ilaçladıkları birinci bahçede A. nemoralis’in C. pyri

(29)

17

bireylerini baskı altına aldığını, Azinphos methyl ile ilaçlanan ikinci bahçede ortalama bir etki görüldüğünü, geniş spektrumlu insektisitlerle ilaçlanan üçüncü bahçede ise aşırı zehirlilikten dolayı av ile avcı arasında herhangi bir ilişki kurulamadığını bildirmektedirler. Ayrıca çalışmalarında C. pyri'nin sebep olduğu tatlımsı maddenin de armut bahçelerine zarar verdiğini ve geniş spektrumlu ilaçlar ile mücadele yapılmadığında A. nemoralis’in biyolojik mücadele için etkili bir doğal düşman olarak kullanılabileceğini belirtmektedirler.

Armand ve ark.(1991), Fransa ve birçok Avrupa ülkesinde C. pyri'nin armut meyvesinin ana zararlısı olduğunu ifade ederek, Trechnites psyllae (Ruschka)ve az sayıda

Prionomitus mitratus(Dalman)'ın zararlısının C. pyri'nin en önemli parazitoidi olduğunu

ve zararlıyı 1. dölde baskı altına aldığını bildirmektedirler.

Staubli ve ark. (1992), İsviçre’nin batısında 1982-1990 yılları arasında armut zararlısı C. pyri’nin entegre mücadele yönetimi imkanları üzerinde çalışmalar yaptıklarını, bu çalışmalarda nimflere ve erginlere karşı kış ve yaz ilaçlamalarında kullanılacak ekonomik seviyelerin neler olduğunu insektisit ve akarisitlerin zararlının doğal düşmanı A.

nemoralis’e olan yan etkilerini ve bu doğal düşmanın armut bahçelerinde C. pyri’nin

mücadelesi amacıyla kullanılma imkanlarını ortaya koyduklarını bildirmektedirler.

Berrada ve ark.(1996), bazı insektisitlerin armut zararlısı Cacopsylla pyri (L.)’nin en önemli predatörlerinden biri olan Anthocoris nemoralis’e karşılaştırmalı toksisitelerini belirlemek amacıyla 3 grubu (formamidineler,avermectinler ve norpyrethateler) temsilen 3 insektisit/akarisit kullanarak yaptıkları çalışmada abamectin kimyasalının A. nemoralis’in aktif olduğu dönemde zararlıyla mücadele amacıyla tek başına kullanılabileceğini belirtmektedirler. Ayrıca insektisit uygulamasında kalıntı aktivitelerinin belirlenmesinde, faydalı böceklere göre farklı seçicilik özelliklerinin bulunduğunu ifade etmektedirler.

Souliotis ve Broumas (1998), Yunanistan’da kimyasal kullanılmayan bir armut bahçesinde 1994 ve 1995 yıllarında yaptıkları çalışmada, Nisan başından Haziran sonuna kadar uygun koşulların (iklim, vejetasyon ve düşük predatör yoğunluğu), varlığında yüksek Psyllidae popülasyonun geliştiğini, sonbaharda ortaderecede bir yoğunluk gözlenirken yaz ayında popülasyon düzeyi zararlı yoğunluğunu sınırlayan yüksek sıcaklık ve en etkili doğal düşmanı A. nemoralis’ in varlığı gibi sebeplerden dolayı önemli ölçüde düşük olduğunu bidirmektedirler.

(30)

18

Kovancı ve Gençer (2000), Bursa ilinde armut bahçelerinin ana zararlısının

Cacopsylla pyri (L.) olduğunu ve Anthocoris nemoralis (F.)’in nimf ve erginlerinin C. pyri’lerin yumurta ve nimfleri üzerinde beslenen en önemli doğal düşmanı olduğunu

bildirmektedirler.

Hadian ve Seyedoleslami (2001), Antep fıstığı psillidi Agonescena pistaciae Burkhard&Lauterer’nin ergin popülasyon yoğunluğu ve onun eşey oranını belirlemek için sarı yapışkan tuzaklar kullanmış ve sarı yapışkan tuzakların mevsimsel popülasyon çalışmaları için önemli olduğu kanısına vardıklarını belirtmektedirler.

Hirota ve Kato (2001), sarı renginin yüksek yansıma miktarları ile birlikte sarı renkli objelerin böceğe normal değerlerin üzerinde uyarılar yaptığını bir başka deyişle bütün fitofag böceklerin hepsinin sarı renk ile çekildiğini bildirmektedirler.

Civolani ve Pasqualini (2003), Kuzey İtalya’nın Emilia-Romagna bölgesinde

Cacopsylla pyri ve onun doğal düşmanları (A.nemoralis, Coccinellidae spp. ve

Chrysopidae spp.) ile olan ilişkisini 2000 yılının sonbahar kış döneminde 3 ayrı armut bahçesinde karşılaştırdıklarını bildirmektedirler. Çalışmalarında çırpma tepsisi, sarı yapışkan tuzaklar ve oluklu mukavva tuzakları kullandıklarını,çırpma tepsisinin C. pyri popülasyonunun dinamiklerini ve predatörlerinin yoğunluğunu sarı yapışkan tuzaklara göre daha temsili bir örnekleme yöntemi sağladığını, oluklu mukavva tuzakların ise predatör popülasyon dinamiklerini değerlendirmek için güvenilir bir araç olarak kullanılabileceğini ortaya koymaktadırlar. Ayrca iklim ve bitkinin fizyolojik verileriyle birlikte raporlanan sonuçların, bahar aylarında mikoplazma benzeri organizmanın (armutta geriye doğru ölüm) yayılmasını kontrol etmek için kış tedavilerinin programlanması amacıyla yararlı bilgiler sağlayacağını düşündüklerini ifade etmektedirler.

Pasqualini ve ark. (2003), armut psillidi Cacopsylla pyri (L.)’nin yumurtlama kontrolünde beyaz aşındırıcı olmayan, ince taneli yapıda olan kaolin esaslı bir ürünün etkinliğini araştırdıklarını, çalışmalarının sonuçlarında mineral yağ ve muamele edilmemiş kontroller ile karşılaştırıldığında kaolinin uygulamasının çok iyi bir etkinlik gösterdiğini bildirmektedirler. Ayrıca kaolin uygulaması yapılmış bitkiler üzerinde hiçbir yumurta bulunmadığını, herhangi bir fitotoksik etki gözlemlenmediğini ve çiçekler arasında hiçbir zararlı nimfinin bulunmadığını bildirmektedirler.

(31)

19

Erler (2004), yaptığı çalışmada armut psillidi Cacopsylla pyri (L.)’ye karşı bazı yağlı bileşiklerin (balık ciğeri yağı, pamuk tohumu yağı, yazlık yağı ve neem yağı) etkisini araştırdığını, çalışma sonucunda uygulamış olduğu yağlı bileşiklerin armut psillidinin yumurta bırakmasında gecikme ve bırakılan yumurta sayısında azalmanın meydana geldiğini, ayrıca yazlık yağının ve balık yağının, armut psillidi dişilerine karşı en umut verici yumurtlama önleyici olduğunu ifade etmektedir.

Erler ve Çetin (2005), armut psillidi Cacopsylla pyri (L.) 'nin iki ardışık yıldaki kontrolü için çeşitli seçici böcek ilaçlarının etkinliğini değerlendirmek üzere bir arazi çalışması gerçekleştirdiklerini, çalışmalarında üç böcek büyüme düzenleyicisi diflubenzuron, piriproksifen- teflubenzuron, ve bir amin-hidrazin türevi amitrazı, tek başına ve yazlık yağla (% 1) birlikte değerlendirdiklerini bildirmektedirler. Çalışmaları sonucunda böcek öldürücülerin ve yaz yağının kombine uygulamalarının zararlıların yumurta ve genç nimf aşamalarını kontrol etmekte daha etkili olduğunu, insektsitlerin yazlık yağla kombinasyon halinde yaşlı (3-5. dönem) nimflere karşı daha az etkili olduğunuve ileri yaştaki nimf popülasyonunu baskılayamadığını bildirmektedirler. Spreylere yağ ilave edildiğinde ise, kışlık ve yazlık dişiler tarafından yumurta bırakımında gecikme olduğunu ve amitrazlı yağ hariç, diğer insektisitlerin yazlık yağla kombinasyonunun, çalışma sırasında herhangi bir fitotoksisiteye neden olmadığını belirtmektedirler.

Kocourek ve Stara (2006), farklı insektisitlerin C. pyri'nin erginleri ve nimfleri üzerindeki etkinliğini Çek Cumhuriyeti'ndeki iki bölgeden biyolojik testlerle değerlendirdiklerini, bir armut bahçesinden elde edilen C. pyri popülasyonlarının direncini laboratuvar testleri sonucunda Nomolt 15 SC (teflubenzuron), Dimilin 48 SC (diflubenzuron), Zolone 35 EC (phosalone) ve Trebon 30 EC (etofenproks)’nin azalttığını kanıtladığını, Sanmite 20 WP (pyridaben) ve Calypso 480 SC(thiacloprid)'nin iki farklı lokalitede tarla deneylerinde çoklu direnç gösteren C. pyri'nin nimfleri üzerindeki etkisi mükemmel olduğunu bildirmektedirler. Elde ettikleri sonuçlara göre, Çek Cumhuriyeti'nde armut bahçelerinde C. pyri'ye karşı Sanmite 20 WP (pyridaben) insekitsitini tavsiye ettiklerini bildirmektedirler.

Sigsgaard ve ark. (2006), armutta armut psillidi Cacopsylla pyri (L.)'ye karşı

(32)

20

yaptıklarını, A. nemorum veya A. nemoralis erginlerinin zararlının iki günlük bulaşmasından sonra salındıklarında C. pyri yumurtalarını ve nimfleri neredeyse üçte bir oranında azalttığını bildirmektedirler. Ayrıca C. pyri ile bulaşık armutlarda genel olarak ergin Anthocoridae'lerin yanı sıra nimflerinde zararlı sayılarında önemli düşüşler sağladığını ifade etmektedirler.

Erler ve ark. (2007), armut psillidi Cacopsylla pyri (L.)'nin kontrolü için bir bitkisel doğal ürün olan AkseBio2'nin değerlendirilmesi amacıyla 2 yıllık bir çalışma gerçekleştirdiklerini bildirmektedirler. İlk uygulamalarında kış mevsimindeki dişilerin ağaç üzerinde kümelenme aşamasına gelene kadar yumurta bırakmalarını engellendiğini, ikinci ve üçüncü uygulamalarında, ürünün psillid yumurtalarının sayısının azalttığını ve genç (birinci ve ikinci) nimflerde sırasıyla 79,4 ve% 81,1 oranında ölüm meydana getirdiğini bununla birlikte, (üçüncü-beşinci) nimf dönemlerine karşı daha az aktif olduğunu ve sadece % 52,7'ye kadar ölüm sağladığını bildirmektedirler. Çalışmada tedavi sonrası 7 güne kadar işleme tabi tutulmuş bitkiler üzerinde herhangi bir önemli değişiklik olmadığını ve AkseBio2 tedavilerinin sonucu olarak bitki dokusunda herhangi bir fitotoksisitenin oluşmadığını belirtmektedirler.

Soulıotıs ve Moschos (2008), bir IPM programı kapsamında 2001-2002 yılları arasında Yunanistan’da bir armut bahçesinde yaptıkları çalışmada armut psillidi, C. pyri (L.) (Homoptera:Psyllidae) ve predatör A. nemoralis (F.) (Heteroptera:Anthocoridae)’in popülasyon dinamikleri üzerinde geniş spektrumlu ve seçici insektsitlerin etkisini araştırdıklarını bildirmektedirler. Geniş spektrumlu insektisitler (deltametrin, amitraz) ile

C. pyri zararlarının etkili bir şekilde kontrol edildiğini, bununla birlikte bu insektisitlerin

aktif bölge ve popülasyon dinamikleri, araştırılan alandaki en önemli predatör olan A.

nemoralis için de oldukça zehirli olduğunu belirtmektedirler. Buna karşılık, böcek büyüme

düzenleyicileri (diflubenzuron, fenoksikarb) ve potasyum tuzları içeren bir tedavi programının, C. pyri'ye karşı önceki insektisitlerle eşit ölçüde etkili olduğunu ancak zaman zaman C. pyri'den daha yüksek yoğunluklarda bulunan A. nemoralis üzerinde daha az toksik aktivite gösterdiğini vurgulamaktadırlar.

Marcic ve ark. (2009), neem bazlı bir insektisit olan azadirachtinin armut zararlısı

C. pyri (L.)’ye karşı etkinliğini değerlendirdikleri çalışmalarında azadirachtini mineral yağ,

(33)

21

sonra etkinlik değerlendirmesinde, azadirachtin ve abamectin ile yapılan muameleden sonra C. pyri tarafından yumurtlamanın tamamen sona erdiğini, bazı yeni (beyaz) yumurtalar mineral yağ ile muameleden sonra bulunduğunu, diflubenzuron tedavisinde ise yumurtlamayı tamamen durduramadığını, ancak beyaz yumurta sayısı kontrol grubuna göre önemli ölçüde düşük olduğunu bildirmektedirler.Azadirachtin ve abamectinle % 100 verim elde ederken, mineral yağın etkinliğini % 97.4, diflubenzuronun oranı ise % 59 olduğunu, dört insektisitinde daha büyük (sarı) yumurta ve nimf sayısını önemli ölçüde azalttığını, etkililik oranının % 80.5-92.6 (sarı yumurta),% 69.8-79.3 (I-III. nimf) ve% 94.3-100 (IV-V.nimf) olduğunu ortaya koymaktadırlar. Tedaviden 38 gün sonra ise, azadirachtin, abamektin ve mineral yağın beyaz ve sarı yumurtalara karşı % 100 etkinlik sağladığını, diflubenzuronun ise % 93 ve% 86.9 etkinliğe ulaştığını, dört insektisidin de I-III. dönem nimflere (% 99.2-100) karşı yüksek etkinlik gösterdiğini ancak mineral yağın IV-V. dönem nimflere (% 92.4) karşı yüksek etkinlik gösterdiğini bildirmektedirler.

Civolani ve ark.(2010), armut zararlısı C. pyri (L.)’nin ergin bireylerine karşı; abamectin insektisitleri uyguladıklarını ve ergin sayısında azalmalar tespit ettiklerini ifade etmektedirler. Daha sonra çalışmalarını genişletip yumurta ve nimflere de abamectin testleri uyguladıklarını ve abamectinin zararlının yumurta ve nimflerinide belirli bir düzeyde baskıladığını ifade etmektedirler.

Saour ve ark. (2010), kaolin parçacık filmi, spirodiclofen akarisit, harpin proteini ve bir organik biyolojik uyarıcının armut psillidi C. pyri'ye karşı etkisini araştırdıklarını, çalışmalarının sonuçlarına dayanarak armut psillidi istilalarını baskılamak için geniş spektrumlu insektisitlerin alternatifleri olarak kaolin parçacık filmi spirodiclofen ve harpin proteininin kullanılabileceği düşündüklerini ifade etmektedirler.

Ludvikova ve ark. (2011), elmave armut bahçelerinde Psyllidae türlerini izlediklerini, çalışılan bölgede Cacopsylla picta, C. pyricola, C. pyri, C. pyrisuga türlerinin yoğun olduğunu tespit ettiklerini belirtmektedirler. Bu türlerin zararlarını önlemek amacıyla doğal düşmanlarının meyve bahçelerine salınarak biyolojik mücadele çalışmalarının yapılmasının gerekli olduğunu ifade etmektedirler.

(34)

22

Civolani (2012), armut psillidi C. pyri (L.)’nin doğal düşmanı olan Anthocoris

nemoralis salınımı ile biyolojik mücadele çalışmasında A. nemoralis predatörünün zararlı

popülasyonunu önemli derecede baskıladığını ayrıca bir A. nemoralis’in ergin ömrü boyunca yaklaşık olarak 300 armut psillidi nimfini tükettiğini bildirmektedir.

Sanchez veOrtín-Angulo (2012), yaptıkları çalışmada güney İspanya'daki armut bahçelerinde C. pyri’nin potansiyel doğal düşmanlarının bolluğunu ve popülasyon dinamiklerini incelediklerini, çalışmalarında karıncaların, örümceklerin ve Pilophorus

gallicus Remane’nin, C. pyri ile etkileşime giren en potansiyel doğal düşmanlar olduğunu,

bu avcıların C. pyri nimf ve erginlerini baskılayıp sayılarını düşük seviyelerde tutabileceğini ifade etmektedirler.

Civolani (2012), armut psillidi Cacopsylla pyri (L.)’ye karşı kaolin maddesinin etkinliğini incelediğini, kaolin uygulaması yapılmış bitkilerin tamamına yakınının armut psillidi nimfleriningörülmediğini bildirmektedir. Ayrıca kaolin maddesinin erginlerin kanat ve vücutlarını kirleterek onların daha az hareketli olmalarına sebep olduğunu ve bitki üzerinde yumurta bırakma yerlerine ulaşmalarını engellediğini belirtmektedir.

Özgen ve ark.(2013), yaptıkları çalışmada Antep fıstığı zararlısı olan Agonoscena

pistaciae’ ya karşı sarı renkli yapışkan tuzakları kullandıklarını ve sarı renkli tuzakların

farklı tonlarının farklı oranda çekim etkinliğine sahip olduğunu bildirmektedirler. Farklı dalga boylarına sahip bu yapışkan tuzakların zararlının mücadelesi amacıyla kullanılabileceğini vurgulamaktadırlar.

Kosovaeri ve ark. (2014), bazı yaprak psillidleri (Hemiptera: Psyllidae)’nin mücadelesinde yeni bir feromon preparatının etkisi çalışmalarında, armut psillidi C. pyri ve Antep fıstığı psillidi A. pistaciae’ ye karşı yeni bir feromon formulasyonunun (CacPyr Attractants for Psyllids) etkinliğini incelemişlerdir. Yeni tasarlanan bu feromon formulasyonunun zararlıları baskılayıp kontrol altına almada yeterli etkiyi gösteremediğini bildirmektedirler.

(35)

23

İmrek ve ark. (2017), laboratuvarda yaptıkları çalışmada bazı bitki uçucu yağlarının (biberiye, nane, anason, rezene, bergamot ve turunç) armut psillidi Cacopsylla pyri (L.)’nin kışlık formuna karşı yumurta bırakmayı engelleyici ve ovisidal etkilerini incelediklerini, kullanılan uçucu yağların etkili sonuçlar verdiğini ve armut psillidinin erken dönem mücadelesinde kimyasallara alternatif olarak kullanılabileceğini ifade etmektedirler.

Ganassi ve ark. (2018), armut zararlısı C. pyri (L.)’de dişi bireyler tarafından üretilen seks feromonunun kanıtı çalışmasında yazlık form C. pyri erkeklerinin Y-tüp olfaktometresinde görsel uyaranların yokluğunda yaşayan dişilerin vücut ekstraktlarından eldeedilen kokuları tercih ettiklerini, buna karşılık dişilerinde aynı cinsiyetten gelen kokuları tercih etmediğini, elektroantennogram kayıtlarında ise dişi vücut ekstraklarının erkek antenlerde, erkek periferal koku alma sistemini uyarabilen uçucu bileşiklerin varlığını ortaya koyan doza bağımlı tepkiler açığa çıkardığını gösterdiğini belirtmektedirler. GC-MS analizleri neticesinde ise hem erkek hem de dişilerdeki vücut ekstraktlarının çok sayıda hidrokarbon içerdiğini, bu bileşiklerin erkek çekiminde önemli rol oynayan dişi ekstraklarında daha fazla miktarlarda bulunduğunu bildirmektedirler.

(36)

3.MATERYAL ve METOT

3.1.Materyal

Çalışmanın ana materyalini, Elazığ Merkez ve Elazığ Merkez/Örençay köyünde bulunan 1-3 dönümlük armut bahçeleri, C. pyri erginleri, C. pyri zararlısının doğal düşmanları, 20x25 cm ebadında farklı dalga boylarına sahip pleksiglas sarı yapışkan tuzaklar, yapışkan madde (Tanglefoot tangle-trap), steroskobik mikroskop (Euromex marka), falcon tüpleri, kültür kapları, petri kapları, demir tel, ıspatula, streç film ve diğer malzemeler oluşturmuştur.

Şekil 3.1.Çalışmaların Yürütldüğü Elazığ Örençay Köyünde Bulunan Armut Bahçesinin Görüntüsü.

(37)

25

Çalışmalarda kullanılan ve Şekil 3.2’de görülen sarı yapışkan tuzaklar üzerinde 8 adet farklı ral koduna sahip sarı renk tonu bulunan ve 20x25 cm ebadında olan bir biyoteknik mücadele ürünüdür. Tuzağın üzerinde bulunan farklı sarı renk tonuna sahip levhaların ölçüsü ise 7.5x5 cm’dir. Çalışmalarda kullanılan tuzakların renk tonları Standox marka boya kataloğundan seçilmiş olup Türkiye’de özel bir firma tarafından tuzaklar hazırlanmıştır. Söz konusu tuzaklar daha önce Antep fıstığı bahçelerinde A. pistaciae zararlarını önlemek ve çekim etkinliğini araştırmak amacıyla kullanılmış olup bu zararlıyı en fazla çeken renk tonu ortaya koyulmuştur (Özgen vd.,2013). Tuzakların üzerine her renk tonuna homojen olacak şekilde dağılmak üzere ıspatula yardımıyla yapışkan (Tanglefoot) sürülmüş ve bu şekilde kullanılmıştır.

(38)

26

Tuzaklar çalışmaların bittiği 14.gün sonunda ağaçlardan sökülüp üzerleri temizlenip streç film çekildikten sonra tekrar kullanılmaları için hazır hale getirilmiştir. Tuzaklar ağaçlara asılırken hem ön yüzüne hem de arka yüzüne bireylerin yakalanması için en elverişli dallar seçilmiştir.

Çalışmada kullanılan farklı renk tonlarına sahip tuzakların kodları ve tuzakların adları aşağıdaki tabloda verilmiştir.

Tablo 3.1.Tuzak numaraları,Kodları ve Adları (Özgen vd.,2013).

Numara Kod Tuzak Adı

1 1021 Kadmiumgelb 2 1003 Signalgelb 3 1018 Zinkgelb 4 1016 Schwefelgelb 5 0,279 Scaniagelb 6 1012 Zitronengelb 7 1023 Werkehesgelb 8 1028 Melonengelb

(39)

27 3.2. Metot

3.2.1. Düşük Popülasyon Çalışması

Düşük popülasyon çalışması Zirai Mücadele Teknik talimatlarına (Anonim, 2007) göre yapılan kontrollerde kışlayan döl erginlerinin bıraktığı yumurtaların hemen hemen tamamının açılıp ikinci ve üçüncü dönem nimfler görülmeye başladığı ve sürgünlerin % 15’den fazlasında bulaşma görüldüğünde yapılmıştır. Çalışmalar 26.03.2018-09.04.2018 tarihleri arasında Elazığ Örençay köyünde bulunan 1-3 dönümlük armut bahçesinde toplam 5 adet tuzakla gerçekleştirilmiştir. Tuzaklar yerden 1.5 metre yüksekliğe demir tel yardımıyla armut ağaçlarına asılmıştır. Çalışmaların yapıldığı tarihlerde Elazığ’da sıcaklık değerleri 16-22 0C arasında seyretmiştir. Çalışmada 1, 2, 3, 4, 7, 10 ve 14. günlerde

tuzaklara yakalanan C. pyri bireylerinin sayımları yapılmıştır. Sayımlar neticesinde sarı rengin hangi tonunun C. pyri bireylerini en çok çektiği, tuzaklar arasında anlamlı bir fark olup olmadığı Kruskal Wallis ve Mann-Whitney U testleri ile ortaya koyulmuştur. Ayrıca 14. gün sonunda tuzaklara yakalanan doğal düşmanlar tespit edilmiş ve hangi renk tonunun daha fazla doğal düşman çektiği tablo haline getirilerek ortaya koyulmuştur.

3.2.2. Orta Popülasyon Çalışması

Orta popülasyon çalışması Zirai Mücadele Teknik talimatlarına (Anonim, 2007) göre yapılan kontrollerde yumurtaların açılmaya başladığı, ikinci ve üçüncü dönem nimflerin yoğun bulunduğu dönemde yapılmıştır. Çalışmalar 23.04.2018-07.05.2018 tarihleri arasında Elazığ Örençay köyünde bulunan armut bahçesinde toplam 5 adet tuzak kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Tuzaklar yerden 1.5 metre yüksekliğe demir tel yardımıyla armut ağaçlarına asılmıştır. Çalışmaların yapıldığı tarihlerde Elazığ’da sıcaklık değerleri 20-25 0C arasında seyretmiştir. Çalışmada 1, 2, 3, 4, 7, 10 ve 14. günlerde

tuzaklara yakalanan C. pyri sayımları yapılmıştır. Sayımlar neticesinde sarı rengin hangi tonunun C. pyri bireylerini en çok çektiği Kruskal Wallis ve Mann-Whitney U testleri ile ortaya koyulmuştur. Ayrıca 14. gün sonunda tuzaklara yakalanan doğal düşmanlar tespit edilmiş ve hangi renk tonunun daha fazla doğal düşman çektiği tablo haline getirilerek ortaya koyulmuştur.

(40)

28 3.2.3. Yüksek Popülasyon Çalışması

Yüksek popülasyon çalışması Zirai Mücadele Teknik talimatlarına ilave olarak zararlının yapraklarda üçüncü ve beşinci nimf dönemlerinin yoğunlukta olduğu ve sürgün bulaşmalarının % 30’dan fazla olduğu dönemde yürütülmüştür. Çalışmalar Örençay köyündeki armut bahçesinde doğal düşmanların zararlıyı baskı altına almasından ve popülasyonun yüksek popülasyona ulaşamamasından dolayı 14.05.2018-28.05.2018 tarihleri arasında sadece Elazığ Merkez’de bulunan 1-3 dönümlük armut bahçesinde 5 adet tuzak kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Tuzaklar yerden 1.5 metre yüksekliğe demir tel yardımıyla armut ağaçlarına asılmıştır. Çalışmanın yapıldığı tarihlerde Elazığ’da sıcaklık değerleri 23-290C arasında seyretmiştir. Çalışmada 1, 2, 3, 4, 7, 10 ve 14. günlerde

tuzaklara yakalanan C.pyri sayımları yapılmıştır. Sayımlar neticesinde sarı rengin hangi tonunun C.pyri bireylerini en çok çektiği,tuzaklar arasında anlamlı bir fark olup olmadığı Kruskal Wallis ve Mann-Whitney U testleri ile ortaya koyulmuştur. Ayrıca 14. gün sonunda tuzaklara yakalanan doğal düşmanlar tespit edilmiş ve hangi renk tonunun daha fazla doğal düşman çektiği tablo haline getirilerek ortaya koyulmuştur.

(41)

4.BULGULAR ve TARTIŞMA

Cacopsylla pyri’nin düşük, orta ve yüksekpopülasyon çalışmalarıarmut bahçelerine

5 tuzak asılarak gerçekleştirilmiştir. Kullanılan 5 tuzağın ön ve arka yüzlerinde çekim etkinliği hem istatistiki analizlerle hem de sütun grafikler yardımıyla ortaya koyulmuştur ve zararlıyı en çok çeken renk tonu tespit edilmiştir.Ayrıca çalışılan armut bahçelerinde zararlının 3 önemli doğal düşmanı olarak bulunan Oenopia conglobata(Linnaeus),

Anthocoris nemoralis (Fabricius) ve Chrysoperla carnea(Stephens) bireylerinin sayımları

da günlük olarak yapılmış ve sütun grafiklere geçirilerek bu doğal düşmanları en çok çeken renk tonu ortaya koyulmuştur. Ayrıca bu doğal düşmanlar dışında yakalanan Tachinidae, Coccinellidae (O.conglobata dışındaki türler), Syrphidae, Braconidae, Asilidae ve Ichneumonidae familyalarına ait bireyler sayılıp toplam doğal düşmanlar olarak grafiklere geçirilmiş olup toplam doğal düşmanlarıda en çok çeken renk tonu bulunmuştur.

4.1. Düşük Popülasyon Çalışması

4.1.1.Cacopsylla pyri’nin Çekim Etkinliğini Araştırılması

Çekim etkinliğinin belirlenmesine yönelik yapılan çalışmada: Kruskal Wallis istatistiki analizi neticesinde tuzaklara göre yakalanan C.pyribirey sayıları Ek A.1’de karşılaştırılmıştır.

Bu karşılaştırmaya göre tuzaklardan, 1 numaralı tuzağın ön yüzündeki farklı sarı renk tonlarına sahip tuzaklar karşılaştırıldığında, tuzaklar arasında p değeri=0.011<0.05 olduğundananlamlı bir fark vardır.

Çalışılan tuzaklardan 2.tuzağın ön yüzündeki farklı sarı renk tonlarına sahip tuzaklar karşılaştırıldığında, tuzaklar arasında p değeri=0.078>0.05 olduğundan anlamlı bir fark yoktur.

Çalışılan tuzaklardan 3.tuzağın ön yüzündeki farklı sarı renk tonlarına sahip tuzaklar karşılaştırıldığında, tuzaklar arasında p değeri=0.033<0.05 olduğundan anlamlı bir fark vardır.

Çalışılan tuzaklardan 4.tuzağın ön yüzündeki farklı sarı renk tonlarına sahip tuzaklar karşılaştırıldığında, tuzaklar arasında p değeri=0.083>0.05 olduğundan anlamlı bir fark yoktur.

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu çalışmanın amacı, Japon bıldırcınlarında farklı tüy renkleri bakımından oluşturulan hatlarda yumurta ağırlığı, özgül ağırlık ve ak indeksi özellikleri

Güler ve Kargı (2008) yaptıkları çalışmada, üç farklı kültürdeki çocuklarda oyun türü olarak kız çocuklarının daha çok evle ilgili rollere girerken, erkek

Güneşten gelen görünür ışık demeti içinde en kısa boylu olanlar viyole ve mavi ışıklardır, ancak gelen demet içindeki viyole ışık şiddeti maviye göre daha azdır ve

Therefore, the purpose of this study was to determine and analyze the pre- and postoperative surgical outcomes and quality of life of patients who underwent CS and ES for

Sonuç olarak, AEH’nin farklı S.pyogenes miktarları ile uyarıma karşı bakterisidal etki ve IL-6, IL-8 ve IL-10 üretiminde doza bağlı olarak farklı yanıt oluşturduğu

Çalışma sonunda, ÜE hücrelerinin bakterisidal etkisi 1/100.000 ve altındaki efektör/hedef hücre oranlarında ortalama %60.7, 1/1.000.000 ve üzerindeki

• Bulunan test istatistiği gruplardaki kişi sayıları için tablo U değeri ile karşılaştırılarak karar verilir... Burada ile gösterilen ilgili gruba ilişkin

• İki ya da daha çok örneklem ortalamasının birbirinden manidar bir farklılık gösterip göstermediğinin test edilmesinde kullanılır.. • Tek yönlü varyans analizinin