KÜLTÜR-SANAT
79
.
U LU SLA R A R A SI İSTAN BU L F E STİV A Lİ
i ____
îlhan M im aroğlu’nun elektronik m ü zik dinletisinde görünm eyen rom antizm
‘Çılgın Şeytanın Kanatlan’
Mimaroğlu dinletisinde kendi yapıtlarını da seslendirdi.
Sahnede ne çalgı ne de
yorumcu var. Kocaman
hoparlörler, ses
bantları. Bunca
geleneğe başkaldırıyı
düşünerek konserdeki
yapıtları dinliyorum.
Mimaroğlu’nun
elektronik dünyasında
görünmeyen
yorumcular kadar
görünmeyen bir
romantizm var.
EVİN İLYASOĞLU
İstanbul Atatürk Kültür Mer- kezi’nin beş yüzelli kişilik küçük salonunda bir dolu insan. Da ha çok gençlik. Her zaman kon serlerde rastladığınız müzikse verlerin ötesinde, ünlü müzikçi- ler, ressamlar, sinemacılar.. İl
han Mimaroğİu’nun elektronik
müzik dinletisine gelmişler. Ki mine garip, bilinmedik bir dün ya elektronik müzik, kimine gi zemsel bir ortam, kimi için “ ar
tık modası geçmiş” bile. Kimi
ne görsellikle birleşen bir sanat dalı. Kimi sahnede uygulamalı bir “ icra” bekliyor. Kimi de müzikler arasında uzun açıkla malar umuyor. Acaba kaçının evinde elinin altında elektronik müzik plağı var? Kaçı hazır, ka çı deneyimli böyle bir dinleti için? Sahnede ne çalgı ne de yo rumcu var. Kocaman hoparlör
ler, ses bantları.
Küçük açıklamalarla Mima roğlu mikrofona geliyor. Bir bi rikimin çok boyutlu yaklaşımı nı seziyorsunuz. Mitolojiden Bach’a, sinemadan şiire kadar kendine özgü filozof ve nükteli anlatımıyla dinleyiciyi yönlen dirmeden tarafsız bir gözlemci olarak katıyor kendini.
Bugün Darmstadt, Köln gibi çağımızı simgeleyen bestecilerin odaklaştığı yerlerde veya elek tronik müzik laboratuvarı olan
üniversite çevrelerinde verilen dinletilerin benzeri bir olay.. Yirminci yüzyılda teknolojinin müzik sanatına getirdiği olanak larla çalışmış; elektronik müzi ğin tarihçesinde dönüm nokta sı olmuş Schaeffer, Bayie, Va rese, Arel ve lissachevsky ile kendinden üç yapıt sundu Mi maroğlu. Elektronik müzik dünyasına imzasını atmış kişileri yakından tanıyan; aynı ortamı solumuş, aynı dava için savaş mış bir müzik emekçisini
dinle-FESTIAALDE
BUGÜN
Paul Taylor Dans Topluluğu
(Atatürk Kültür« Merkezi Büyük Salon, 21.30)
Stradivari Oda Orkestrası
(Aya İrini, 18.30)
Jethro Tiıll (Açıkhava
Tiyatrosu, 21.30)
Bolşoy Buz Balesi (Korukent
Rekreasyon Merkezi, 17.00 ve
21.00) _
FESTİVALDE
YARİN_____________
Los Angeles Gitar Dörtlüsü
(Atatürk Kültür Merkezi Büyük Salon, 21.30)
Stradivari Oda Orkestrası
(Aya İrini, 18.30)
Bolşoy Buz Balesi (Korukent
Rekreasyon Merkezi, 17.00 ve 21.00)
mek güzel bir yolculuktu. Mimaroğlu, Pan Yayıncılık tarafından bugünlerde yayım lanan “ Elektronik Müzik” baş lıklı kitabında “Elektronik mü
ziğin sağladığı olanaklarla bes teci artık bir aracıdan (yorum cu - seslendirici) yararlanarak değil, doğrudan kendi öz erkin likleriyle müzik yaratmaktadır” (s.28) diyor. “Bir sanat ürünü nü izleyen, bir dışavuruşla kar şı karşıyadır ve bu dışavuruşun izleyiciyle bir alışveriş ilişkisi
içinde olduğu gerçektir.” (s.61)
Bir resme bakanla o resmin arasındaki ilişki benzeri, bir müzik parçası ile dinleyicisi ara sındaki ilişkiye koşut tutuluyor. Elektronik müzik, bir yeni baş langıcın simgesi. Müzik sanatı nın kendini bulduğu bir yeni başlangıç. Mimaroğlu’nun ken dine özgü yaşam felsefesini da ha iyi tanımak; kalıplaşmış, ku rumlaşmış ve alışılagelmişe baş kaldırısını öğrenmek isterseniz bir önceki kitabı ‘Günsüz Gün- ce’yi okuyun. Hamburgerden
Mozart’a kadar başkaldırısının
nedenlerini görebilirsiniz. Bunca geleneğe başkaldırıyı düşünerek konserdeki yapıtları dinliyorum. Görünmeyen icra cılar kadar görünmeyen bir ro mantizm var bu elektronik dün yasında Mimaroğlu’nun. Özel likle “ Çılgın Şeytanın Kanatla- n ” nda ses kaynağı klarnetin melodik bütünlüğü, romantiz min tanımındaki içe dönük ve atak duyguların sergilenişi..
İlhan Mimaroğlu’nun dinle tisi sona erdiğinde inandığı da vaya onca yıl gönül vermiş, adı nı tüm çağdaş müzik tarihi an siklopedilerine geçirmiş bir beste cimizi alkışlamanın kıvancı için deydi dinleyiciler, özellikle genç dinleyiciler “ Bir söyleşi, ses
kaynaklarını, aygıtları, bestele me sürecini anlatan açıklamalar olsaydı biraz daha konuşabil- şeydik Mimaroğlu ile” diyerek
ayrıldılar salondan.
İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi